Paulus=Pavlus,
Tarsus’lu Saul
MS 10-67
Önce
İsa’ya Karşı olduğu halde
sonradan O’na inandığını söyleyen ve İsa a.ın Mesajını
Evrensel bir Din olarak biçimlendiren-Dönüştüren Ferisi..
Filosofi Açısından
İleri sürüldüğüne göre İsa
ve Havarileri İnanç ve Özlemleri bakımından Yahudi
kalmışlardı. Hristiyanlığı Bütün İnsanlığı kavrayacak bir Din
olarak biçimlendiren Saint Pavlus’dur, denir.
Ünlü Mektupları’nda
Hıristiyan Öğretisi’nin Bütün Dogmaları’nı saptadı. Adem’in
Suçu’yla başlayan İlk Günah Kavramı, O’nun tarafından
İleri sürüldü. İsa’nın
Kutsallığı’nı taşıdığı Dogması O’nundur. Kıyamet Günü’nde
İsa’nın Yeryüzü’ne inerek
iyi Hiristiyanları dirilterek Sonsuz Mutluluğa kavuşturacağı
İnancı O’nun tarafından düzenlendi. Hıristiyan Kiliseleri’ni
biçimlendiren O’dur.
Roma’da Başı kesilerek öldürüldü.
Filosofi Tarihçisi Alfred Weber şöyle der:’ Tarsus’lu
Pavlus bu Dini Ulusal Kabuğu’ndan kurtarınca, artık
hiçbir Şey O’nun Grek-Roma Alemi’nde ilerlemesine Engel
olamadı.’
Tarsus’da doğduğu sanılır. İsa’nın
Ref’inden sonra onun Öğretisini benimseyen ve Hristiyanlığın
bir Yahudi Mezhebi olmaktan çıkıp bir Roma Dini’ne dönüşmesine
Belirleyici Katkı’da bulunan Kişi. Yeni Ahid’in yaklaşık 1/3
ünü oluşturan Mektuplar’ı Günümüze ulaşmış en Eski Hristiyan
Metinleri’dir. Hristiyan İlahiyatı’nın Temellerini oluşturur.
Yeni Ahid’deki Resullerin İşleri Kitabı’nın Yarıdan Çoğu
Pavlus’un Etkinlikleri’ni aktarır.
Tarsus o Dönem’de Ünlü Stoacı Düşünürler’in Yurdu’ydu.
Yöre’deki pek çok Yahudi gibi Pavlus’da Roma
Yurttaşlığı’nı kazanmış bir Aile’den geliyordu. Bu nedenle hem
Yahudi adı Saul’u hem de Romalı Adı Pavlus’u
kullanıyordu. Yahudi Önderi I.Gamalyel Dönemi’nde
Kudüs’de Hahamlık Öğrenimi gördü. Geçimini Çadır Ustalığı’yla
sağladı. Bağnaz bir Ferisi olarak Hristiyanlığı Yahudilik
Karşısında Büyük bir Tehdid saydığı için Kilise Üyeleri’ne
Yönelik Kıyımlar’da Etkin Rol aldı. Hristiyanlar’ın peşine
düşmek üzere Şam’a giderken Yol’da
İsa’nın Görüntüsü’yle
karşılaşınca Tevbe etti ve kendini Yahudi olmayanlar arasında
Hristiyanlığı yaymaya adadı.
Pavlus bundan sonra bir süre Arabistan’da Tek başına
yaşadı. Şam’a yerleşti. Bir ihtimalle
İsa’nın Öğretisi’yle ilgili
Geniş bir Bilgi edindi. 3 Yıl Sonra İnançları yüzünden buradan
kaçmak Zorunda kaldı. Kudüs’e geldi. Orada Petrus’la ve
İsa’nın Kardeşi olarak
anılan Yakup’la tanıştı, böylece Havariler arasına
girdi. Ferisiler’in kendisinden Öc almasından çekindiği için 2
Hafta sonra Kilikya’ya doğru Yol’a çıktı. Barnabas’a
Yardımcı olmak için Antiokheia’ya gittiğinde
Pavlus’un
Yahudi Kökenli Hristiyanlar Karşısında Yahudi Kökenli
olmayanlar’dan yana Tutum alması, onun Hristiyan Öğretisi’nin
Gelişmesine Katkısının Başlangıcını oluşturdu. Bundan sonra
Antiokheia
Pavlus’un Hristiyanlığı Yayma
Etkinlikleri’nin Merkezi oldu.
Pavlus, Yeni Kiliseler kurmak Amacıyla Antiokheia’dan
yola çıkarak başladığı İlk Gezisi’nde Barnabas’la
birlikte Kıbrıs (Salamis ve Paphos (Baf)), Perge, Pisidia,
Pamphylia, İkonion (Konya), Lystra (Hatunsaray), Derbe ve
Attaleia’da (Antalya) konakladı. Denizyolu’yla Antiokheia’ya
döndükten sonra, Yahudi Kökenli olmayan Hristiyanlar’ın Hitan
olmaya zorlandığı Yönündeki Haberler üzerine Barnabas
ve Titus’la birlikte Kudüs’e gitti.
Yine
Antiokheia’dan başlayan II.Gezisi’ndeyse Roma Yurttaşı
Silas’la birlikte Galatia’ya doğru Yola çıktı. Lystra’da
yanına Timotheos’u da aldı. Ardından Troas’a, oradan da
Makedonya’ya gitti ; Thessalonike, Philippi (Filippoi) ve
Beroia’da (Veroia) Kiliseler kurdu. Philippi’de Silas’la
birlikte bir süre Tutuklu kaldı. Thessalonike ve Beroia’da
Yahudiler’in düşmanca Davranışları Karşısı’nda Atina’ya kaçmak
Zorunda kaldılar. Rasuller’in İşleri’nde
(17/19-34) Yer alan, Pavlus’un Atina’da Areopagos
Meclisi’nde yaptığı Konuşma, Filosofi Geleneği ile yetişmiş
bir Topluluğa Hıristiyanlığı Sunma Çabasını yansıtıyordu.
Pavlus
Kilise kurmaksızın Atina’dan ayrılarak Korinthos’a gitti.
Orada Prokonsül Gallio’nun Huzuruna çıktı.
Ardından Ephesos, Caesarea ve Kudüs’e gittikten sonra
Antiokheia’ya döndü. Bundan sonra kurduğu Kiliseleri
güçlendirmeye çalıştı.
Önce bir
kez daha Ephesos’a giderek 3 Yıl orada kaldı. Muhtemelen
Kolossai, Hierapolis ve Laodikeia’da Yeni Kiliseler kurdu. En
Önemli Mektuplar’ını bu Dönem’de Kaleme aldı. Korinthos’da
ortaya çıkan Ciddi Sorunlar’ı Çözme Umudu’yla oraya gittiyse
de bu İlk Girişim’de Başarılı olamadı. Ephesos’a döndü.
Sonra
II.kez Makedonya’ya, oradan da yine Korinthos’a gitti. Bu kez
Amacına ulaştı. Orada kaldığı 3 Ay içinde, Hristiyan
İlahiyatı’na en Önemli Katkılarını içeren Ünlü Romalılar’a
Mektup’u yazdı.
Pavlus’un
Romalılar’a Mektup’unun Görünüşteki amacı Kudüs’teki
Yoksul Kilise için toplanan yardımları oraya götürdükten sonra
İspanya’ya giderek bu Ülkeyi Hristiyanlaştırma Tasarısında
onların Yardımını istemekti. Bu nedenle, Yahudi olmayanlar’ın
da Hristiyanlığa kazanılması gerektiği tezini uzun uzadıya
açıklıyordu. Pavlus’a göre Tanrı bütün İnsanlar’ın
Kurtuluşunu amaçlamıştı. Tanrı’nın bu Bağışı ancak
İsa Mesih’in
Çarmıh’ta can vererek sunduğu Kurban’a iman ederek elde
edilebilirdi. Tek başına Tanrı Yasaları’nın Kurtuluşu
getirmesi imkansızdı. Şeriat Günahkarlı’ğın Doğası’nı
sergileyebilirdi, ama İnsanlar’ı Doğruluğa eriştiremezdi.
Toplanan
Yardım’ı Kudüs’e getiren Pavlus orada, Yahudi Kökenli
olmayan Yandaşlar’ından birini Yahudiler’in Ünlü Kudüs
Mabedi’nin onlara yasaklanmış Bölmeler’inden birine soktuğu
Suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklanması gerçekte Pavlus’u
Yahudiler’in Galeyanı’ndan Koruma’yı da amaçlıyordu. Roma
Yurttaşı olduğu için Kötü Davranış’la da karşılaşmadı. Ama bir
Suikast Girişimi ortaya çıkarılınca, Roma Garnizonu’nun
bulunduğu Caesarea’ya götürüldü. 2 Yıl Tutuklu kaldıktan sonra
Festus adlı Vali’nin onu yargılamak üzere Kudüs’e
göndermek istemesine karşın
Pavlus bunu reddederek
Neron’a başvurdu. Sonbahar Sonları’nda başlayan Roma
Yolculuğu Sırası’nda, onu da taşıyan Gemi’nin Kaza’ya uğraması
Nedeniyle 3 Ay Malta’da kaldı. Sonunda MS 60 İlkbaharı’nda
Roma’ya ulaştı. 2 Yıl Süre’yle yargılanmayı bekleyerek Ev
Hapsi’nde tutuldu. Yeni Ahid’teki Mektupları’nın bir Bölümü’nü
de bu Dönem’de yazdı.
Pavlus’un
Rasuller’in İşleri’nde Yer alan Öyküsü bu
Aşama’da Sona erer. İmp.Neron Dönemi’nde (MS 54-68)
Ölüm Cezası’na çarptırıldığı Yönünde Tezler vardır. Buna
karşılık, Pavlus’un ilk kez aklandıktan sonra
Yunanistan, Anadolu ve Girit’te Hristiyanlığı Yaymayı sürdürdüğü,
ama 2.Kez yakalanarak Roma’ya getirildikten sonra İdam edildiği
Tezini desdekleyen bazı Metinler’in doğruluğu Kuşkulu’dur.
Pavlus’un
Mektupları :
Yeni Ahid’de, Yazar olarak Pavlus’un Adını taşıyan
Metinler.. Bu Grupta Yer alan 7 Mektub’un (Romalılar’a,
Korinthoslular’a I,II, Galatialılar’a, Philippililer’e,
Thessalonikeliler’e I, Philemon’a ) Yazarının
Pavlus olduğu konusunda Tartışma yoktur.
Kolossaililer’e ve Ephesoslular’a seslenen 2 Mektup
ile Thessalonikeliler’e II.Mektup’un Pavlus’un
Müridlerince daha sonraki Tarihler’de yazıldığı sanılmaktadır.
Geleneksel olarak Pavlus’a dayandırılan 3 Metnin (Thimotheos’a
I,II ile Titus’a Mektup) Pavlus Takma Adıyla
başka Yazarlarca Kaleme alınmış olabileceği Tartışmalı’dır.
Doğu Kiliseleri’nin Pavlus’un Mektupları arasında
saydığı İbraniler’e Mektup Başlıklı Metin ise Batı
Kiliseleri’nce bu Grup dışında tutulur.
Pavlus’un kurduğu Kiliseler’in Sorunları’nı aydınlatmaya
çalışan Mektuplar muhtemelen 7.Saat’in Sonları’nda ya da daha
sonra Bütün Kiliseler’de kullanılmak üzere bir araya getirilmiş
ve o Tarih’ten bu yana Yeni Ahit’in Ayrılmaz bir Parçası
olmuştur.
Galatialılar’a (y.53-54) ve Romalılar’a (y.57)
Mektuplar Hristiyanlığın Yahudilik’le İlişkisini dolayısıyla
Yahudi Kökenli olan ve olmayan Hristiyanlar arasındaki
İlişkileri işler. Bu Metinler’de Eski Ahid’in getirdiği
Yasalar ve Aklanma Sorunu Yoğun Biçim’de tartışılır.
Korinthoslular’a I. (y.50-51) ve II (y.55) Mektuplar’da
ise Yahudilik’ten hiç Söz edilmez. Bu Metinler Pavlus’un
Yahudi olmayan Topluluklar içindeki Etkinlikler’ine dolaysız
Tanıklık eder. Yeni Ahid’in en Eski Metni olan
Thessalonikeliler’e I.Mektup (y.50) Eskatologya
Sorunları’nı Konu alır. Thessalonikeliler’e seslenen
II.Mektup ise I.sine hem Uslup Bakımından öykünür, hem de
onun İçeriğini yeniden işler. Philemon’a
Mektup (y.61), bağışlanacağı ve Pavlus’a Yardım
etmek üzere Geri gönderileceği Umuduyla Efendisine İade edilen
bir Köle’yle İlgili’dir. Philippiler’e Mektup (y.62),
Pavlus’un Öğretisi’nin Çeşitli Yönleri’ni bir Tür
Vasiyet Biçimi’nde bir araya getirir.
Bu
Metinler’de Pavlus önce Mektub’un kimlere yazıldığını
belirtir. Bundan sonra genellikle, Mektub’un Amacına Uygun bir
Şükran ve Şefaat Bölümü gelir. Öğreti’nin açıklandığı
Bölüm’den sonra Yazar’ın Öğütleri ve Yüreklendirici Sözleri
sıralanır. Mektuplar’ın Sonu’nda ise Kişisel bazı Bilgiler ve
Kutsayıcı Sözler yer alır.
Pavlus’un Timetheos’a Mektupları ile Titus’a
Mektup’u herhangi bir Kilise’ye değil, Kiliseler’inde
Önder Konumunda bulunan 2 Ayrı Kişi’ye seslenir. 100ler’de
Kaleme alındığı sanılan Mektuplar’ın 3 ünde de İmanı Koruma,
Kilise Görevleri’ne Ehil Kişileri Atama, İbadet, Kişisel
Hayat’ta ve Kilise’de Disiplini sürdürme gibi Konular işlenir.
İbraniler’e Mektup’ta ise ne Yazar’ın Adı, ne de
Kimlere yazıldığı belirtilir. Bu Metin Gerçekte bir Mektup’tan
çok bir İlahiyat Özetidir. İçerdiği Düşünceler ve Eğretilemeler
Yeni Ahid’in Bütün Metinler’inden Farklılık gösterir. Yahudi
Kökenli bir Hristiyan’ın Kalemi’nden çıktığı Sanılan Metin’de
İsa’da gerçekleşen Vahyin
Üstünlüğü ve Öteki Vahiyleri Geçersiz kılması vurgulanır.
Kolossiler’e Mektup’un Özgün olduğunu savunan Araştırmacılar
Yaklaşık 62 de Roma’da yazıldığını Öne sürerler.
Ephesoslular’a Mektup’un ise Yaklaşık 90’da Pavlus’un
bir Müridince yazıldığı üzerinde Görüş Birliği vardır.
Pavlus’un
İşleri :
Pavlus’un
Yolculukları’nı ve Öğretileri’ni aktaran Metin. Kanonik
sayılmadığı için Yeni Ahid’in hiçbir Derlemesinde yer almayan
Metinler’den.. MS 160-180 arasında yazıldığı sanılıyor.
1904’de yayınlanan 500ler’den kalma bir El Yazması, Metnin Değişik
Yazarlar’ca Kaleme alınmış 3 Ayrı Metin’den oluştuğu
Varsayım’ını güçlendirmiştir. Bu Metinler’in Başlangıç’ta Tek
bir Kitap oluşturduğu Görüşü de zayıflamaktadır.