Qur'an'ın Rasul-i Ekrem Zamanı’nda Okunması

F A R K L I  H A R F L E R

 (Yedi Harf’le Nuzul Meselesi)

 

İlgili Literatür

Qur’an’ın İndiği Dil ve Lehçe

 

Yedi Harf

"Harf" Ne demektir?

"Yedi"  Ne demektir?

A-VECH KURAMI

B-LEHÇE ve ŞİVE YORUMU

C-EŞANLAMLI KELİMELER YORUMU

Yedi Harf, Qıraat Konusu ile İlgili Olmayabilir mi?

YENİ BİR YAKLAŞIM

1-Hz. Peygamber'in Farklı Qıraatları Ayrı Ayrı Okumuş Olması Meselesi

2-Qıraatlar’ın Ayrı Ayrı Okunmasına İhtiyaç Bulunması Meselesi

3-Hz. Peygamber'in Konuştuğu Lehçe Meselesi

4-Qur’ân'ın Okunmasına Katkı Meselesi

Yedi Harf Bugünkü Mushaflar’da var mı?

 

 

77.14/İbrahim 4 ayeti şöyle der:  "Biz Her Peygamber'i, ancak kendi Qav­mi’nin dili’yle gönderdik."

 

Aşağıdaki Ayetler’de Qur'an'ın Arab Dili’yle wahyedildiğinden bahsedilir:

        

48.20/TaHa 113:Böylece biz O'nu, Arapça bir Qur'an olarak indirdik ve O'nda korkulacak Şeyleri Türlü Şekillerde açıkladık umulur ki ittiqa ederler ya da onlar için Öğüt olarak düşünme/zikr oluşturur.

 

51.26/Şuara  192-195:" Bu Qur’ân Alemler’in Rabbi'nin İndirmesidir. Uyaranlardan olasın diye, onu Cibril, Açık bir Arap Dili’yle senin Qalbine indirdi."

 

57.12/Yusuf 2: ‘Biz onu anlayasınız diye Arapça bir Qur’ân olarak indirdik.’

 

64.39ez-/Zümer28: Çarpıklığı  olmayan Arapça bir Qur'an'dır. Umulur ki ittiqa ederler.

 

66.41/el-Fussilet 3:Bilen bir Qavim için Ayetleri  Fasıllar halinde açıklanmış Arapça Qur’an olan bir Kitap'tır.

 

67.42/eş-Şura 7:İşte Biz sana, böyle Arapca bir Qur'an wahyettik. Şehirlerin Anasını ve Çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde kuşku olmayan Toplanma Günü'yle de uyarman için. Bir Bölümü Cennet’te, bir Bölümü de Çılgınca yanan Ateş’in içerisindedir.

 

6843./ez-Zuhruf 3:Gerçekten Biz onu, belki aqlınızı kullanırsınız diye Arapça bir Qur'an kıldık.

 

71.46/el-Ahkaf 12:Bundan önce de, bir Önder ve bir Rahmet olarak Musa'nın Kitab'ı var. Bu, da, zulmedenleri uyarmak ve İhsan’da bulunanlara bir Müjde olmak üzere, Doğrulayıcı ve Arapça bir Dil ile olan bir Kitap'tır.

 

 

İlgili Literatür:

         Ulumu’l-Qur’an üzerine yazılan Eski ve Yeni bir çok Eser’in en Girift Konuları’ndan biridir.[1] Yedi Harf, Yedi Qıraat üzerine geliştiriln bir çok Açıklayıcı Kuram, Konu’nun daha da karışmasına Sebeb olmaktadır. Genellikle bu ve İrtibatlısı olarak İlgili Kitaplar’da Ele alınan Konular şöyledir: Lehçeler, Qıraatler, Qur’an’ın Kaç Harf (Lehçe) üzerine Nazil olduğu, Yedi Harf Meselesi, Mütevatir Qıraatler’le Yedi Harf İlişkisi, Qıraat İlmi ve İlgili Konular, Sened Yönünden Qıraat’in Çeşitleri, Qıraat’ın Tedwini ve Rawileri’yle Meşhur Oluşunun Sebebleri, Resm-i Osmanî ve Qur’an’ın Noktalanması, Qur’an’ın yazıldığı Lehçe ve Yazı Türü, Osmanî Mushaf’ın Noktalanma ve Harekelenmesi,  Qur’an’ın Cem’i, Qıraat-ı Seb’a,  Yedi Harf üzerine Nuzul, Qur’an’ın Uslubu, Qur’an’ın Cem’i, Qur’an Ahdi Risalet’te yazılmıştır, Mushaf’ın Tertibi, Qıraat ve Qurra, İhtilafu’l-Mesalif, , Nebewi Dönem’de Qur’an’ın Yedi Qıraat’la Okunabilme Ruhsatı, ‘Qur’an Yedi Harf üzere Nazil olmuştur’ Hadis’indeki Yedi ve Harf Kelimeleri’nin Manaları, Osman’ın Cem ederken sadece Mütewatir olanı Cem edişi, bir Harf’in Ref’ veya Nasb’la okunmasındaki  İhtilaf’ın Ahrufu Seb’a Kapsamına girmeyişi, Meşhur Qıraat İmamları’nın Qıraatleri’nin Yeterli olduğu, İlmi Otoriteler’den ileri gelen Qıraatler’in Osman’n Mushaf’ına Uygunluğu, Osman’ın Mushafı’nın Hattına Muhalif sayılmayan Qıraatler, Qıraatler’in Dil Kuralları’na değil Sağlam Naql’e dayandığı, Qıraatler’in Riwayet’e değil İctihad’a dayandığını İddia edenler, Yedi Qıraat İmamları’nın Senetleri’nin Mütevatir veya Ahad oluşu, Şaz Qıraatlar’ın incelenmesi, Peygamber’den Sıhhatli bir Şekilde naqledilen Qıraatleri Qabul etmenin Wacib olması, Fıqıhcılar’ın İhtilafları’ndan kaynaklanan Qur’an’ın İhtilafı, Qıraatleri Kişilere Nisbet etmenin Anlamı, Qıraatler’in İhtilafı’nın Çeşitleri ve Sonuçları, Qıraatler’in Teqatürü ile İlgili Görüş ve Değerlendirmeler, Qur’an’ın Yedi Harf üzere Nazil oluşu, Qıraat ve Qurra, Yedi Harf üzere Nuzul, bu Konu’yla İlgili Eleştiriler ve son olarak Qıraatler ve Yedi Qıraat İmamları’nın Biyografisi.,Yedi Harf ve Qıraat Meselesi, Qur'an'ın Yedi Harf üzerine inmesi ve okunması, Qur’an’ın Yedi Harf üzere Nazil oluşu...’

 

         Qur’an’ın İndiği Dil ve Lehçe:

         Hz. Rasûl  Arabların Qureyş Boyu’ndandı. Bu nedenle Qur’ân'ın Merkezi Lehçesi Qureyş Diyalektiği’dir . [2] Mushaf'ın Derlenmesi Sırasında Osman ibnu Affan Komisyon'un Dikkatini bu Nokta’ya çeker: "Siz, Zeyd ile Qur’ân'da herhangi bir Şey Hususunda İhtilaf’a düşerseniz onu Qureyş Lisanı ile yazınız."[3] 

         Bu Merkezi Lehçe dışında Ebu Bekr el-Wasıtî (431/1039) Qur’ân'da yer yer 40’a Yakın Diğer Lehçeler’in Sözcükleri’nin de görüldüğünü kaydeder.[4] 

         Ayrıca Diğer Diller’den Arabça’ya geçip kimi Arablaşmış Kelimeler’de Qur’ân'da yer alır.[5] 

 

         İbnu Hibban (354/965),[6] İbnu Kesîr (774/1373) [7]gibi kimi Alimler  Muhatab’ı Mekkeliler olan 54/el-Qamer 7 Ayeti’ni, Farqlı Qıraatlar’ın Wahiy olduğunun Delili olarak kullandılar. "Biz Qur’ânı tezekkür edilebilmesi için kolaylaştırdık, o halde tezekkür eden yok mu?"

         6/el-En'am 137 Ayeti’nde İbnu Amir (118/736) okuduğu Qıraat’i savunurken, İbnu'l-Mü­neyyir el-İskenderî (683/1284) şöyle der: " Peygamber bu Qıraati kendisine indirdiği Şekilde Cibril'e okumuştur. Sonra onu Mütewatir olarak Riwayet eden İmamlar’ın Sayısınca oku­muştur."

         Bu Açıklama Peygamber'in Wahyi Farqlı Okuma Biçimleri’nde aldığı ve öylece oku­duğu İnanışı’nın Ürünü’dür.  Abdulvehhab es-Sübkî (771/1370) şöyle der: " 7 Qıraat üzerine bina edilen 3 Qıraat Din’de Zarurî olarak bilinmemektedir ve Rasulullah'a inmemiştir."[8]

         İbnu'l-Cezerî: "Qur’ân İmale ve Tefhim ile inmiştir. Allah Qur’ân’ı İmale ile indirmedi diye İddia edebilen Kişi yanılmaktadır. Bunun gibi, Hemze’nin, Naqil ve İdgamlı Okunuşları’n­daki gibi yumuşatılarak, Ra ların inceltilerek ve lamların kalınlaştırılarak okunmasının Yedi Harf’ten kaynaklandığı ve Araplar'ın Lehçeleri’nde de bulunduğu bilinmektedir." 

         "Arap Qabileleri arasında Kelimeleri ve Harfleri’ni Telaffuz’da Farqlılık bulunmaktaydı. Onların arasında İdgam eden-İzhar eden, İhfalı ve İhfasız konuşan, İmale yapan, Fethalı söyleyen, Tefhim eden-Terkık eden, Medli konuşan- Qasır yapanlar’la daha bunun gibi Çeşitli Konuşma Farqlılıkları gösterenler vardı. İşte Allah, İnsan’ın kaçınması zor olan bu Farklılıklar karşısında, Qur'an'ın getirmiş olduğu bu Din Yolu’nu, girmek isteyenlere kolaylaştırmak bakımından ve bu Din’de her zaman Kolaylık Dini olduğu için Peygamber'ine Qur'an'ı her Qabile’nin kendi Lehçe ve Şivesine göre okutmasını emretti."

         Yine İbnu Cezerî der ki: ‘Sabit olduğu gibi Qur’ân, Yedi Kapı’dan Yedi Harf üzere inmiştir. Qur’ân’dan önceki Kitaplar ise bir Kapı’dan bir Harf üzere inmiştir. Bunun sebebi Diğer Peygamberler kendi Qavimlerine gönderilmişlerdi. Rasulullah ise Beyaz, Siyah, Arap, Arap olmayan Bütün Milletler’e gönderildi. Qur’ân kendi Dilleri’yle gönderilen Araplar’ın Lugatları değişikti. Onlardan birine kendi Lugatı’ndan diğerinin Lugatı’na geçmesi zordu, hatta onlardan bir Kısmının buna Gücü yetmez ve öğrenemezdi. Hadisler’de de İşaret edildiği gibi onların arasında Kitap okumasını bilmeyenler vardı. Eğer onların Dilleri’ni bırakmaları ve başka Lisan’a geçmesi istenseydi bu, altından kalkılmaz bir Yük olacaktı.’

         437/1045 Mekkî: " İmamların Tercihleri’nin Büyük Çoğunluğu, Üç Esas’ın kendisinde bu­lunduğu Qıraatlar’dır: Arapça'ya ve Mushaf'a uyması yanında Halq’ın okuduğu Qıraat ol­masıdır. Qıraat İmamları’nın Tercih ettiği Qıraat, Medineliler'le Kufeliler'in okunmasında Birlik sağladığı Qıraatlar’dır. İşte bu Durum, onlar için Tercih yapmayı gerektiren Güçlü bir Delil’dir. Bazan da Harameyn Halqı’nın okunmasında Birlik sağladıkları Qıraat’ı Tercih etmişlerdir. Ba­zan da Asım ile en-Nafî'nin okunmasında Birlik Sağladıkları Qıraatları Tercih etmişlerdir. Bu iki İmam’ın Qıraatı, Qıraatlar’ın En Üstünü’dür. Sened İtibariyle en Sahih olanı ve Fasih Arapça’ya en Uygun olanıdır. Özellikle Ebu Amr ve el-Qisaî Kıraatları Fasih olarak okunan Qıraatlar’dır."

         444/1052 Ebu Amr ed-Danî:  " Çünkü Qıraat, Qabul edilmesi, kendisine dönülmesi ve uyulması Gerekli olan bir Sünnet’tir."[9]

         794/1391 ez-Zerkeşî: " Bu Mesele böyledir. Çünkü Qıraat Rasulullah'tan Riwayet edilen bir Sünnet’tir. O'ndan Riwayet edilmeyen Okuyuş Qıraat olmaz."

         685/1285 el-Beydavî'de  Qıraatlar’da Wahiy Unsuru görmez. 5/el-Fatiha'da "Melik"i Qır­aatını Tercih eder, bunun Harameyn Qıraatı olduğunu söyler.

         et-Taberî (310/923)de benzeri Tercihler’de bulunur. 9/et-Tewbe 100 de "vel-Ensar" kelimesinin hem Meksur, hem de Merfu olarak okunduğunu belirttikten sonra "Merfu Qıraati Tawsib ettiğini" belirtir. 109. Ayet’te geçen (        ) Kelimesi’nin hem Ma'lum hem Mechul Si­gası’yla okunduğunu ve bunların Sahih Qıraatlar olduğunu belirttikten sonra, Ayet’teki  (       ) Sıla Kelimesi’nin Mevcudiyeti’ni Dikkate alındığında bu Kelime’nin, Ma'lum Siga ile okunması benim Hoşuma gider" der.

         İbnu Hanbel de Hamza Qıraatı hakkında: "Medler’in uzatılarak okunması ve benzeri Farqlılıklar Hoşuma gitmiyor" der.[10]

         Ebul Hasan Ali ibnu Abdulqafî "Bu 10 Qıraat’ın kendi aralarında birbirlerinden Farqlılık gösteren her bir Harfi’nin Peygamber'e indirilmiş olduğunun Din’de açıkca bilindiği Gerçeğine ancak bir Cahil Karşı çıkabilir." der.

 

Yedi Harf:

         es-Suyutî  Wahy’in Yedi Harf’le İnişi üzeine 21 Sahabe’yi Tanık getirir:

 

         -Ubey ibnu Qa'b[11]

         Ubey ibnu Qab'dan gelen Riwayetler’in Sayısı 20 yi bulmaktadır. O'nun İbnu Mes’ud ile olan Okuyuş Farqlılıkları’nı Hz.Rasûl'ün Hoş karşıladığı naqledilir.[12] 

         Ubey'den naqledilen enteresan bir Riwayet’in Özeti şöyle :"Mescid’de Farqlı Qıraat’te Namaz kılan Kişileri Hz.Rasûl'e Şikayet ederler. Onları dinleyen Rasûlullah hepsinin Okunuşunu da beğenir.  Ubey bu Durum’dan  Rahatsızlık duyduğunu söyler. Hz.Rasûl O'na bu tür Farqlı Okunuşları kendisinin Allah'tan Taleb ettiğini ve Qabul edildiğini söyler.[13]

         -Enes ibnu Malik

         A'meş'in Naqline göre bir keresinde Enes ibnu Malik 73/el-Müzzemil 6 daki (      )       Keli­mesini      (      )       diye okumuştu. Yanlış okuduğunu hatırlatanlara  (              ) hepsi de birdir, diye Cevap verdi.

         -Huzeyfe el-Yeman[14]

         -Zeyd ibnu Erkam[15]

         -Semure ibnu Cündeb

         -Süleyman ibnu Surad

         -Abdullah ibnu Abbas[16]

         -Abdullah ibnu Mes’ud[17]

         İbnu Mes’ud'dan şöyle naqledilir:  "Qurra'nın Qıraatini dinledim ve onları birbirine Yakın buldum. Öğrendiğiniz gibi okuyunuz.  Münakaşa'dan sakınınız. Bu sizden birinizin -gel- anlamında "                  " ekbil, hellum, teala " demesi gibidir.[18]

         İbnu Mes’ud'un 44/ed-Duhan 43-44 geçen " el-Esim"     Lafzını okuyamayan birine "Taamu'l-Facir" okuması için İzin verdiği naqlederler.[19]

         -Abdurrahman ibnu Avf

         -Ebu Hureyre[20]

         -Ummu Eyyub

         -Osman ibnu Affan[21]

         -Ömer ibnu Hattab[22]

         -Amr ibnu Ebi Seleme

         -Amr ibnu’l-As[23]

         -Muaz ibnu Cebel

         -Hişam ibnu Hakem

         -Ebu Bekre

         -Nufey ibnu el-Haris

         -Ebu Cuheym el-Ensarî

         -Ebu Said el-Hudrî

         -Ebu Talha Zeyd ibnu Sehl el-Ensarî

         Ebu Talha Kanalı’yla naqledilen bir Riwayet’te Ömer ile başkası arasında çıkan İhti­laf’ta Hz.Rasul'ün "Rahmet Ayeti’ni Azab, Azab Ayeti’ni Rahmet kılmadıkca Okunuş İhtilafları’na To­lerans’la baktığı naqledilir."[24]

          Bunlara üç Sahabe daha eklenebilir:

         -Ubade ibnu Samit

         -Abdullah ibnu Umer

         -Huzeyfe

         Araştırmacı Yazar Abdussabur Şahin Yedi Harfl’e İlgili 46 Riwayet’in 34 Tanesini Se­ned bakımından Sağlam bulur. [25] .

 

         "Harf" Ne demektir?

Kamus Yazarı şöyle der: ‘Harf, Herşeyin Ucuna, Kenarına, Sivri ve Keskin Kıyısına, Dağ’ın En Yüksek Tepesi’ne, Hece Harfleri’nden herbirine denir. 22/el-Hacc 11 de ‘İnsanlar’dan kimi de kıyıdan kıyıya İbadet eder’ denir. Yani o kimseler Allah’a Bolluk’ta İbadet ederler, Darlık’ta etmezler veya Şüphe içinde İbadet ederler veya Tam inanmayarak İbadet ederler. Qur’ân Yedi Harf üzere inmiştir, yani Arap Lugatları’ndan Yedi Lugat üzere inmiştir. Bunun Manası ‘Her Kelime’de Yedi veya On veya daha çok Wecih bulunur demek değildir. Bu Yedi Lugat Qur’ân’da Dağınık olarak bulunmaktadır.’ Kamus Sahibi’nin bu Görüşü’ne el-Beyhakî, Ebherî de katılır.

Hadisler’de Ala Kelimesi’ne Dikkat çekenler bunun Wecih Anlamına geldiğini gösterdiğini düşünürler. Qur’ân’ın Genişlik ve Kolaylık için Yedi Wecih üzere indirilmesime İşaret’tir.

Kimileri yalnızca  Eşanlamlı Kelimeleri Wahy Kapsamı’nda görür. Böylece 10 Qıraat’ın Wahy’le İlgisi olmadığı anlaşılır.

         Bazı Alimler yalnızca Lehçe/Şive Ayrılığı olan Qıraatları Wahy’le İlgili görürler.

         Riwayetler’de Yedi Okunuş İzni’nin Mekke'nin Fethi’ni takiben verildiği anlaşılıyor.

         Farqlı Okunuşlar’ın Anlam’a yansıyan İhtilaflar’la İlgili Örnekleri de bulunmaktadır.

         Bir çok Alim "Yedi Harf’in" 7 Farklı Lehçe olduğu Kanaatindedirler.[26]

         Ama hangi Lehçe? İlk Üç Lehçe dışındakiler İhtilaflı’dır. Kimi Zanlar şöyle:

 

Qureyş, Huzeyl, Temim            

 

Hewazin      Hewazin                Esed

Kinane        Rabia                    Kinane

Yemen        Ezd                       Dabbe

Sakif           Sad b.Ebi Bekr      Qays

 

         Kimileri Yedi Harf’ten Maksat Yedi Şey’de Değişme’dir, derler. er-Razî’nin [27]Tercih ettiği bu Görüş İbnu Quteybe, İbnu’l-Cezerî, İbnu Tayyib, ez-Zerkânî  [28] Tarafından Benzer Şekilde savunuldu.

         1.İsimler’in Müfred, Tesniye, Cemi, Müzekker, Müennes olarak değişmesi. 23/el-Mü’minun 8 deki emanetihim Kelimesi Vemi ve Müfred olarak okunmuştur.

         2.Müzari, Mazi, Emir gibi Fiiller’in Çekimleri’nin Değişmesi. 34/es-Sebe 19’daki Rabbena Kelimesi münada olmak üzere Üstün ve Baid Kelimesi Emir Fiili olarak okunduğu gibi Rabbüna Kelimesi Mübteda olmak üzere Ötre, ve Ba’ade Kelimesi Ayın Harfi’nin Şeddesi ile Fiili Mazi olarak okunmuş, Ba’ade Cümlesi, Mübteda olan Rabbü Kelimesi’nin Haberi’dir.

         3.Bir Harf’in Diğer bir Harf’le Değişmesi. 2/el-Baqara 259 daki Münşizüha Kelimesi Nun Harfi’nin Üstün’ü ile birlikte hem Ze Harfi ile, hem de Re Harfi ile okunmuştur. 56/el-Waqıa 29 daki Talhın kelimesi Tal’ın okunmuştur. Veya bir Kelime’nin diğer bir Kelime’yle Değişmesi, bu Değişme’nin İsim’le Fiil arası’nda yapılmasının Farqı yoktur. 101/el-Qaria 5 deki Ke’l ıhni’l-Menfuş Ayetini İbnu Mes’ud Ke’s-Sufi’l-Menfuş diye okumuş.

         4.Taqdim ve Tehir’le Değişme. Bu da ya Harf’te olur. 13/er-Ra’d 31 deki efelemyes’es Ayeti’nin efelem yey’es okunması gibi. Ya da 9/et-Tewbe 111 deki feyaktulune ve yuktelune Ayeti’ndeki 1. Kelime Malum, 2. Kelime Meçhul olarak okunmasının Aksi olarak Kelimeler’in Yer değiştirmesi gibi. 50/Qaf 19 daki ve caet Sekretü’l-Mevti bi’i-Haqqı Ayeti vecaet Sekterü’l-Haqqı bi’l-Mewti şeklinde de okunmuştur.

         5.İ’rab Şekilleri’nin Değişmesi.. 12/Yusuf 31 deki ma haza Beşeren Ayeti’ni İbnu Mes’ud’un Ötre okuması gibi. 85/el-Buruc 15 deki zü’l-Arşi’l-Mecid de’ki el-Mecid kelimesi zu Kelimesi’nin Sıfatı olarak Ötre ve el-Arş Kelimesi’nin Sıfatı olarak Esre okunmuştur.

         6.Fazlalık ve Eksiklikle Değişme. 92/el-Leyl 3 Ayeti’ndeki ve ma halaqa’z-Zekere ve’l-Ünsa, ma halaqa Kelimeleri’nin Hazfi’yle ve’z-Zekere ve’l-Ünsa Şeklinde okunmuştur.

         7.Tefhim, Terkik, İmale, İzhar, İdgam gibi Lehçeler’in Değişmesi. 79/en-Naziat 15 deki eta ile Musa Kelimeleri İmale ile ve İmalesiz okunmuştur.

 

         "Yedi"  Ne demektir?

         Qadı Iyad (554/1149) ve Qasımî, Yedi Sayısı’nın "Çokluk" İfade ettiğini belirtirler. Yedi Sayısı’nın bu tür Kullanımı için İbnu Manzur'un Lisanu'l-Arab'ına bakılabilir. Grek ve Romalılar'da da Yedi Rakamı Çokluk İfade etmektedir. 9/et-Tewbe 108 Ayeti’ndeki 70 kere İstiğfar’ın Çokluğunu belirtir. en-Nesefî, el-Merafî, Elmalı bu Görüş’tedir.

         Kimi Riwayetler’de 7 Sayısı yerine başka Sayılar’da geçer.  Riwayetler’de Yedi Harf’in ne olduğu tam olarak açığa kavuşmuyor.

 

A-Wech Kuramı

276/889                İbnu Quteybe[29]                       

290/902                Ebul Fadl er Razî[30]                 

407/1012              Qadı Ebu Bekr ibnu't-Tayyib [31]        

437/1045              Mekkî ibnu Ebi Talib               

444/1053              Ebu Amr ed-Danî          

794/1392              Bedrüddin ez-Zerkeşî            

833/1429              İbnu Cezeri                            

 

Abdulazim ez-Zerkani İbnu Cezeri Tasnifi

m.1987                 Subhi es-Salih[32] İbnu Cezeri Tasnifi

 

         Herbirinin Tesbit ettiği Farklı Okuma Wechleri var. Genelde bunu 7 Sayısı’yla sınırlamak için zorlanmışlardır. 7 Sayısı Çokluk olarak Tesbit ederlerse şu Sonuç çıkar.

 

         1-Sabit Anlam ve Yazı, değişen Hareke

         2-Sabit Yazı, değişen Anlam ve Hareke

         3-Sabit Yazı, değişen Harf ve Anlam

         4-Sabit Anlam, değişen Harf ve Yazı

         5-Sabit Anlam, değişen Kelime

         6-Anlam ve Yazı’nın değişmesi

         7-Harf’in kendisine Yakın bir Mahrec’e İbdali

         8-Ziyade ve Noksanlık

         9 Taqdim ve Tehir

         10-Tekil İkil Çoğul ya da Erillik Dişillik’te değişme

         11-Lehçe Telafffuz Farqlılıkları:

                   a) Feth-İmale

                   b) Terkik-Tefhim

                   c) Hemz-Teshil

                   d) Naqil

                   e) Sıla

                   f) İşmam

                   g) Teşhid ve Tahfif

 

         Bazıları Tüm  Qıraat Farqlılıkları’nı Wahy’e dayandırmışlardır.  Ve bunları Farklı Ter­cihler’le 7 ye tamamladılar.

         Hadisler’de geçen Tartışmalar’ın  bunlar olduğu nereden bilinebilir?

         Ömer ve Hişam 25/el-Furqan Suresi’ni nasıl Farklı okumuş olabilirler.

         Bu Soru’yu irdeleyen Arif Güneş şu Varsayımlar’da bulunur. 10 Qıraat İmamı 26 Keli­me’de, 14 Qıraat İmamı 30 Kelime’de bu Sure’de Farklı Okuma’da bulunurlar.

         Son 4 Qıraat’ın Kelimeleri "hıcran", "ya veyleti", "nuskıhı" ve "kamera" dır.

         hıcran          3

         huzuvan       4

         büşran         4

         kameran      3

         lem yekturu 3

         yudaıfu        3

         nuriyatina    3 Farqlı Qıraat’la okunmuştur. ,

         Böylece 30 Kelime’nin Toplam 69 Farqlı Qıraat’la okunması Sözkonusu’dur.

         huzuvan       4

         tahsebu       3

         kameran      3

         lem yekturu 2,

         Bu  Qıraatlar Lehçe Konusu’na girer. Bu Dört Kelime’de ortaya çıkan 12 Qıraat Lehçe/Şive ile İlgili’dir. Oysa bu iki sahabede Qureyşî’dir.

         18 Kelime ise Fiil’dir.

         ye'kulu da ya Şahıs kipi

         nuzzile de  Zaman sırası

         nettehızu da Malum-Mechul kipi

         lem yukteru da Sulasi-Mezid Bab Farqlılığı

         ve yec'alu da İ'rab Farqlılığı var.

         Bunlardan Bazı Kelimeler’deki Bab Farklılığı Örneğin teşaqqaqu ve liyezzekkeru ile  yudaafu olduğu gibi Lehçe Konusu olarak düşünülebilir. Bunlarda Sözkonusu Sahabeler’de olmaması gerekir.

         18 Fiil’in bir kısmının okunduğu Şahıs kipi ve Malum, Mechul kipi Qıraat Farqlılıkları ile İ’rab Konusu olan Farqlılıkları Arif Güneş Qur’ân'ın okunmasını Kolaylaştırıcı olarak görmez.

 

         B-LEHÇE ve ŞİVE YORUMU

         İbnu Abbas'dan naqledilir: "Qur’ân Yedi Lehçe üzere indi. Bunlardan 5 i Hevazın Qabilesi’nin Ulyası olan Sa'd ibnu Bekr, Cüşen ibnu Bekr, Nasr ibnu Muaviye ve Saqıf'tir. 2 si de Qureyş ve Huza'a'dır." [33]

         İbnu Ebî Dawud'un (ö.316) Abdullah ibnu Fudale'den Tahriç ettiği Riwayet: " Ömer, Örnek bir Mushaf yazmak isteyince Arkadaşlarından bazılarını oturttu ve "Lehçe’de İhtilaf ederseniz; onu Mudar Lehçesi’ne göre yazınız. Çünkü Qur’ân , Mudar Nesli’nden bir Zat’a indirildi." dedi.

         Mudar’ın Hz.Peygamber'in 18.Dedesi olduğu Riwayet edilir.

         İbnu Abdi'l-Berr (ö.463) Mudar'ın Nesli’nden çoğalan 7 Qabile’yi şöyle sayar: "Huzeyl, Kinane, Qays, Dabbe, Teymu'r-Rabab, Esed  ibnu Huzeyme ve Qureyş." [34]

         İbnu Atıyye (ö.383) Hz.Peygamber'in Qur’ân'ı Muhatapları’na kendi Lehçe ve Şiveleri’yle Tebliğ ettiğini ileri sürer :"Yedi Harf Konusu’nda Sahih olan Görüş, bunun Arap Lehçeleri olduğudur. Çünkü Qureyş'in kullandığı bir İbare’yi Huzeyl başka türlü, Sa'd ibnu Bekr başka türlü kullanır." "Bu hususta Rasulullah'ın yetiştiği Yer Önem arzetmektedir. Fakat Yer Tayini’nde İhtilaf edilmiştir. Ben onları kısaca özetleyeyim: Rasulullah, Qureyş Qabilesi içinde doğmuştur. Sa'd ibnu Bekr Qabilesi’nde emzirilmiş, orada büyümüş ve Dil Noksanlıkları’nı tamamlanmıştır. Dili de şu Kabileler’le karışıktır: Kinane, Hüzeyl, Saqif, Huza'a, Esed, Dabbe, Temim ve Qays."

         Arif Güneş, Binası değişen Kelimeler’in 20 yi geçmediğini söyler. es-Suyutî,  7 Lehçe üzere Wahy olması için Cibril'in Farqlılığa Konu olan Tek bir Kelime’yi 7 defa söylemesini Garip bulur.

         Normal olarak bir İnsan Kelime’yi ya İdgam eder veya İzhar eder. Bunun gibi Kelime’yi ya İmale ederek konuşur veya Fetha Hareke’yi Tam söyler. Aynı Şekilde Kelime’yi ya Gunneli çıkatır veya Gunnesiz. Herkesin Telaffuzu kendine Has’tır. Bazı Kişiler bazı Harfleri Tefhim veya Tağliz ile yani Kalın bir Ses’le söylerken diğer bazıları Terkik ile konuşmaktadır. Bir kısım İnsanlar Cemi Mimi'ni Sıla yapar bazıları ise Sukun ederek konuşur. Bütün bunlar hep Lehçe ve Şive Farqlılıkları’dır. Bina'da meydana gelen Değişme, Anlam’da Değişme oluşturmaz.

         İbnu Abbas Riwayeti: "Qur'an Huza'a Ka'bı ve Qureyş Ka'bı olmak üzere iki Ka'b’ın Lehçesi ile indi." Bunun nasıl olduğunu soranlara "Çünkü Yurtları Aynı’dır. Tabi Kuza'a, Qureyş'in Komşusu’dur. Bundan dolayı Lehçe’de onlara Kolaylık sağlandı" dedi.[35]

         Hz.Osman Qur’ân'ı Mushaf’larda neşretmek üzere Teşkil ettiği Yazım Heyeti’nin Qureyşli 3 Üyesi’ne hitaben "eğer siz Üçünüz Zeyd ile herhangi bir Kelime’yi Yazma Hususunda uyuşamazsanız, onu Qureyş Lehçesi ile yazınız. Çünkü Qur’ân bu Lehçe üzere indi" der.[36]

         Qa'bu'l-Ensarî'den naqledilen bir Riwayet’te İbnu Atıyye'nin, Qur'an'ın indiğini söylediği Lehçeler’den Huzeyl Lehçesi ile inmediği, sadece Qureyş Lehçesi ile indiği belirtilir: "Ömer, İbnu Mes'ud'un "hatta hıne" ayetini "atta ıne" Şeklinde okuyuşunu beğenmedi ve kendisine bir Mektup yazarak "Qur’an’ı İnsanlar’a Qureyş Lehçesi ile okut, Huzeyl Lehçesi ile okutma. Çünkü Qur'an Huzeyl Lehçesi ile inmedi" der.[37]

         Arif Güneş Ferş’te Farqlılıkları incelediği 1643 Kelime’den sadece 654 ü Lehçe ve Şive Konusu’ndaki Farqlılıklar’la İlgili görür. et-Taberî'ninde belirttiği üzere Çoğunluğu İbnu Abbas'a bir kısmı Ömer ve Osman'a İsnad edilen bu Riwayetler’in ortaya çıkışında "Qabilecilik Ruhu’nun Etkili olduğunu düşünür.

        

         C-EŞANLAMLI  KELİMELER YORUMU

         İkisi de Qureyş'den olan Ömer ile Hişam ibnu Hakim'in 25/el-Furqan Suresi’ndeki İhtilafları’nın Lehçe ve Şive ile İlgisi yoktur. Burada Eşanlamlı Kelimeler kullanılır.

         Ebu Hureyre Riwayeti."Rasulullah buyurdu: "Bu Qur'an şüphesiz Yedi Harf üzere indirildi. Öylece okuyun, Mahzuru yoktur. Ancak, Rahmet Ayeti’ni Azap ile, Azap Ayeti’ni Rahmet ile bitirmeyin."[38]

         Ubey ibnu Qa'b şöyle der: "Bir Ayet okudum. İbnu Mes'ud ise onu Farqlı okudu. Nebi'ye geldim ve: "Bana Ayeti şöylece okutmadınız mı? dedim. O da,

         - Evet, her ikisi de İyi’dir, Güzel’dir, dedi. Ben, Rasulullah'a "her iki Okuyuş’a nasıl Doğru denilenilir" Şeklinde Fikir Beyan edince Göğsüme vurarak şöyle dedi: " Qa'b'ın oğlu Ubey, Şüphesiz Qur'an bana okutuldu ve bana "bir Harf üzere mi, yoksa iki Harf üzere mi" diye soruldu. yanımda bulunan Melek "iki Harf üzere" dedi. Ben de iki Harf üzere" dedim. Akabinde "iki Harf mi yoksa 3 Harf üzere mi" diye sordu. Yanımdaki Melek "üç üzere" dedi. Ben de "üç üzere" dedim. Sonunda Yedi Harf’e ulaştı. Her birisi Şifa Verici’dir, Yeterli’dir. Rahmet Ayeti Azap ile, Azap Ayeti Rahmet ile bitmedikçe, sen ister "gafuran rahimen", ister "semian alimen", isterse "alimen semian" de. Allah hakikaten öyledir."

         Ebu Bekre Riwayeti: "Nebi şöyle buyurdu: "Bana Cibril ile Mikail geldi. Cibril "Qur'an'ı bir Harf üzere oku" dedi. Mikail "artırmasını iste" dedi. O da artırmasını istedi. "İki Harf üzere oku" dedi. Mikail "artırmasını iste" dedi. O da Yedi Harf’e ulaşıncaya kadar artırmasını istedi.  Dedi ki, Azap Ayeti Rahmet ile, Rahmet Ayeti Azap ile bitmediği sürece hepsi de Şifa Verici’dir. Senin "teali, ekbil, helumme, izheb, esri , kasdi ve İ’cel" Sözün gibidir." et-Taberî, et-Tahavî gibi Alimler Yedi Harf’in bu Örnekte olduğu gibi anlarlar.

         Bu Riwayet’te Cümle Kelimeleri’nde Değişiklik ve Eşanlamlı Kullanım İzni  görülür. Buna benzer Mushaf Yazısı’na uymayan Şaz Sahibi Qıraatleri vardır. Hadis, Qıraat Kitapları’nda bunlar bulunabilir. İbnu Ebi Dawud'un Kitabu'l-Mesâhif'ini "Materials for the History of the Text of the Qur'an" Adıyla  yayımlayan Arthur Jeffery bunları sıralar.[39]

         Ömer 62/el-Cuma 7 Fes’avu Kelimesini faadu Şeklinde[40]

         İbnu Mes'ud  101/el-Qaria 5 Ke'l-Ihni Kelimesini ke'l-Savk Şeklinde,[41] 44/ed-Duhan  44 deki el-İsm Kelimesini el-Facir Şeklinde okuduğu Riwayet edilir.[42]

         Hz.Peygamber öğrettiği bir Dua’da "Nebiyyike" Kelimesi’ni Berra ibnu el-Azıb'in  Rasuluke diye değiştirmesini uygun bulmadığı Riwayet eddilir.

         Sufyan ibnu Uyeyne,[43] Abdullah ibnu Wehb[44] et-Taberî,[45] et-Tahavî,[46]el-Askalanî, İbnu Abdilber bu Qıraatlar Wahy’e dayanmalı diye düşünürler, aksi halde 10/Yunus 15 Ayeti’ne Aykırı düşer. Mushaf’a uyan Qıraatler’in ise Wahy’e Müstenid olmadığını düşünürler.

         el-Begavî (ö.516) "Mushaf Yazısı’na uymayan Qıraatler’in Mensuh olduğunu" söyler. es-Suyutî şöyle der: "Nesh’in Fiili olarak Son Muqabele’de Waki olduğu Hususunda Şüphe yoktur. Bundan dolayı Sahabe, son Muqabele'de Qur’ân olduğu Kesinlik kazanmış olanları yazmak ve onun dışındakileri terketmek Hususunda İttifak ettiler."

         Bu Açıklama İbnu Ebi Dawud'un naqlettiği Riwayet’e Aykırı düşer. Hz.Osman Cuhfe'ye kadar ulaşmış bulunan Mısırlı İsyancılar’a şöyle der: "Qur'an'a gelince, ben, Tefrika’ya düşmenizden korktuğum içindir ki size yasaklamıştım; ancak istediğiniz Harf’e göre okuyunuz."

         A.Güneş burada kasdedilenin Mushaf Yazısı’na uymayan Qıraatlar’ın Okunma İzni olduğunu düşünür.

         ez-Zerkeşî, Ebu Ömer'den (ö.429) "Mushaf  Yazısı’nın okunmasına İmkan vermediği Harfler’in, Ahad Haber’le Sabit olan Harfler olması dolayısıyla Namaz’da okunamayacağı" İfade ettiğini naqleder." İbnu'l-Cezerî'de en-Neşr'de bu Görüş’ü benimser.

         el-Mekkî ise (ö.437) "Ahad Haber’le Sabit olduğu halde Mushaf Yazısı’na uymayan Qıraatlar’ın, Qur’ân olması Kesinlik kazanmamıştır" der.

         Subhi es-Salih: "Tewatur Haber’le bilinen Harfler Mushaf’a yazılmış, bunun dışında kalan ve Ahad Haber’le bilinen Harfler ise yazılmamıştır. Çünkü Qur'an ancak Tewatür Haber’le Sabit olmuştur."

         Draz:" Mushaf, Qur'an'ı Kerim'in Nihaî Şeklinde Mewcut olduğu Hususunda Sahabe’nin İttifak ettikleri Qıraatleri Muhafaza etmekle beraber, Ferdî olarak naqledilen ve bu Özelliği taşımayan her Türlü Qıraat Şeklini de reddetmiştir."[47]

         A.Güneş bu Yorum üzerine şunları yazar: "Böyle bir Yaklaşım’da, Sözkonusu Riwayetler’le Mushaf’ın Bütünlüğü’nün korunmuş olacağı Fikri Hakim’dir. Hem Qur’ân'ın Yedi Harf üzere indirildiği Riwayetleri’ne, hem bu Riwayetler’e dayandırılan Mushaf dışı Qıraatlar’a, hem de Mushaf'ın Sahih olarak okunduğu Qabul edilen On Qıraat’e bir Halel gelmeden bu Mesele’nin çözüleceği sanılır?" Bu Yaklaşım’a göre Hareke’ye ve İmlasının yazılmama Nedeni de bu Okuyuşlar’a İmkan vermek için olmaktadır.

         Ebu Hanife Qıraatlar henüz Tedwin edilmeden Qıraatler’in Mütewatiren gelmediğini söylüyordu.[48] et-Taberî de Mushaf dışında kalan Qıraatleri Ahad olarak açıklamaz. O’na göre o Qıraatler’in Muhafazası bir Wecibe olmadığı için Mushaf'a yazılmadı. " Diğer 6 Harf neshedilmemiştir. Mushaflar’ın neşredilmesi sırasında unutulmuş da değildir, bilinmekte ve okunmakta idiler. Yalnız 7 Harf’in hepsini korumak Wecibe olmadığı için Sahabe, Mushaf’ı sadece Qureyş Harfi’ne göre düzenlemiştir."

         Yedi Harf dışında Sayılar’dan da bahsedilir. Hakim Nisaburî , Semüre ibnu Cündeb'den Tahric ettiği Hadis şöyle: " Rasulullah şöyle der: "Qur’ân Üç Harf üzere indirildi."

        

         Yedi Harf, Qıraat Konusu ile İlgili Olmayabilir mi?

         İbnu Mes'ud Riwayeti:" İlk Kitap bir Kapı’dan bir Harf üzere inerdi. Qur'an ise Yedi Kapı’dan Yedi Harf üzere indi: Zahir, Amir, Halal, Haram, Muhkem, Müteşabih ve Emsal. Helal’ını Helal, Haram’ını Haram Qabul ediniz. Emredildiğinizi yapınız. Yasakladığınızı bırakınız. Hikayeleri’nden İbret alınız. Muhkem’i ile Amel ediniz. Müteşabihleri’ne inanınız. Ve " biz, Qur’ân'a inandık, hepsi Rabbimizin katındandır" deyiniz."[49]

         Bu tür Qıraatdışı Yedi Harf Tasnifleri’nde de İhtilaf çoktur:

         a)Emir,Nehy,Helal,Haram,Muhkem,Müteşabih,Emsal,       

         b)Wa'd,Wa'id,Halal,Haram, Mewaiz, Emsal, İhticac

         c)Muhkem, Müteşabih, Nasih, Mensuh, Husus, Umum, Qasas gibi.

 

        

YENİ BİR YAKLAŞIM

         Sa'dan  en-Nahvî (ö.231): "Qur’ân'ın Yedi Harf üzere indirilmesi İfadesi’nin  Mahiyeti anlaşılamadı ve bununla ilgili Hadis ve Rivayetler’den nelerin kasdedildiği açık bir şekilde ortaya konulamadı."[50] Der.

         1-Hz. Peygamber'in Farqlı Kıraatları Ayrı Ayrı Okumuş Olması Meselesi

         Ebu'l-Leys Semerkandi:" Bir Ayet İki Qıraat’le okunabiliyorsa, ikisini de Allah söylemiş midir? Bazıları, Yüce Allah, İki Qıraat’la okunmakla birlikte, sadece birisini söyledi, demişlerdir. Bazıları ise, hepsini de söyledi, demişlerdir. Bize göre Doğru olanı eğer her iki Qıraat’ın birbirine Aykırı olacak şekilde Tefsir’i Mümkün oluyorsa Allah ikisini de söylemiştir. Bu Durum’da her iki Qıraat başlı başına bir Ayet konumundadır. Mesela "2/el-Baqara 222 vela tekrubuhunne hatta yethurne'nin hatta yetetehherne" diye okunması gibi. Eğer her ikisinin Tefsiri de aynı ise mesela el-Buyut, el-Biyut (2/Baqara 189) gibi, birisini söylemiş, bununla birlikte Lisanları’nın Alışık olduğu Tarz’da her kabilenin farklı kıraatları okumasına da izin vermiştir."

         Riwayetler’de 7 Harf’le indirilmeden bahsedilir ama Hz.Rasul’un 7 Harf’le okuduğundan bahsedilmez.

         2-Qıraatlar’ın Ayrı Ayrı Okunmasına İhtiyaç Bulunması Meselesi

         Kelime’nin Tek bir Tarz’da Tebliğ edilmesi halinde anlaşılmıyorsa diğer bir Tarz’da kullanılmasına İhtiyaç duyulur. Bu da Eşanlamlı ile giderilir. 14 Qıraat içinde bu tür bir Okuyuş bulunmamaktadır. Hz.Rasul’un Qıraatı Hangisi idi. el-Beydavî 5/el-Fatiha 4 deki Meliki Qıraatı’nda Haremyn İmamları’nın Okuyuşunu Tercih eder. Oysa onların Okuyuşlarında da İhtilaflar vardır.

         3-Hz. Peygamber'in Konuştuğu Lehçe Meselesi

         Qureyş’ti. O yalnız bu Lehçe ile okumuş olmalı.

         4-Qur’ân'ın Okunması’na Katkı Meselesi

         Bu Fikir 15/el-Hicr 9 ile çeliştiği için Mushaflar’a bir Naqısa getirebileceği Şeklinde görüldüğü için Qıraat  Farqlılıkları’na Wahy Boyutu getirildi. Riwayetler Katkı Fikrini İzale etmek için geliştirildi. Hz.Rasul Tek bir Qıraat ile okumuş olursa Farqlı Qıraatları İzah zorlaşacak. 10 Qıraat içinde Lehçe Şive Ayrılığı dışında Kelime ve Anlam Değişikliği olanlar bulunuyordu. Ebulleys’e bakılırsa bu ikisini de Hz.Rasul okumuş olmalı. Bu az sayıda Qıraat için Sözkonusu olabilir. O zaman birini Terk etmekte Hakkımızın olmaması gerekir.

         ez-ZerkanÎnin kendine göre bulduğu Çözüm: " Bir Qıraat, bazılarına göre, Mütewatir olduğu halde bazılarınca Mütewatir olmayabilir. Bu Durumda yapılacak İş, her Müslüman’ın, naqleden Rawi’ye göre Mütevatir olsa bile, kendisinin Ahad Haber’le Riwayet edildiğini Qabul ettiği Qıraat’la yetinmeyip kendisince de Mütevatir olan Qıraatı okumasıdır. Nitekim eş-ŞafÎ (ö.204) kendisine göre Mütevatir olana Aykırı olduğu için Sahih olmasına rağmen Maliki Qıraatini reddetti.[51] "bu Farklı Qıraatları Peygamber'in okuduğu Qabul edilmezse, İlgili Hüküm Şer'i Dayanak’tan Yoksun kalacağı Endişesi var. Farqlı Wıraatlar’dan çıkarılan Faqklı Hükümler’in, bir kısmının, gerçekte Qur’ân'a dayanmamış olduğu Sonucunun çıkarılabileceği Endişesi.. Gerçekleri görmezden gelmeye çalışmak, Farqlı Qıraatlar’ın hepsini Peygamber'in okuduğunu İddia etmekten daha da Tutarsız’dır. Bu bilineni saklamakla aynı şey’dir. Acı İtirafı kabul etmemek. A.G.nin vardığı Sonuç bu.

 

         Yedi Harf Bugünkü Mushaflarda var mı?

         Cumhur Şu Deliller’e dayanarak Evet der:

         1.Bu Ümmet’in bu Yedi Harf’den herhangi bir Şeyin naqledilmemesi Caiz değildir.

         2.Ashab, Ebu Bekir Zamanı’nda toplanan Mushaf’tan, Osman’ın yazdırdığı Mushaflar üzerinde İcma etmişlerdir.

         3.Ebu Bekir’in yanındaki Mushaf Yedi Harfi toplamış bulunuyordu. Bu Mushaf’tan Osman’a Nisbet edilen Mushaflar’ı da Yedi Harf’le olduğu gibi yazdırılmıştır.

         4.Rasulullah’ın düşündüğü Zorluk Salt kendi Zamanına Mahsus değildir.

         5.Çoğaltılan Mushaflar da Yedi Harfi içine alıyordu.

         et-Taberî Yedi Harf’in Ebu Bekr ve Ömer Zamanı’nda var olduğunu, Osman Zamanı’nda bir Harf üzere kısaltıldığını düşünür. ez-Zerkeşî Menahil’de Yedi Harf’i Osman’ın Mushaf’ının kapsadığını düşünerek açıklar: ‘Bu Mushaflar’ın her birinin hattı bu Yedi Harf’ten hepsini veya bazısını kapsamaktadır. Netice olarak bu Mushaflar’ın hepsi Yedi Harf’ten Hali değildir. 23/el-Mü’minun 8 Ayeti Örneğin Noktasız Harekesiz bir Mushaf’ta emanatihim Kelimesinin hem Cemi hem de Müfret okunmasına Müsaid’dir. Kelime’nin üzerinde Cemi okunacağına dair İşaret eden Küçük bir Elif bulunuyordu, der.

         et-Taberî’nin İhtilaf’ın Tek Harf’te Karar kılınması ile çözüldüğü Görüşüne, bunun Rasulullah’ın Aksi ile İhtilafı Çözme Geleneğine Uygunsuzluk Gerekçesiyle karşı çıkıldı. Yine kimi Harfleri okuyamama bugün de bir çok Millet için geçerli.

         eş-Şatıbî ise Ebu Bekr Mushaf’ında 1. Görüş’e, Osman’ın çoğalttıklarında ise İkinci Görüş’e katılır.

 

 


 

[1]          CERRAHOĞLU, İsmail,Tefsir Usulu,1979,Ank, Yedi Harf el- AKK, Abdurrahman Halid,Usulü’t-Tefsiri ve Qavaiduku, 1986,Beyrut,el-CEZAİRÎ, Tahir, (ö.1388/1919), et-Tıbyan li Ba’di’l- Mebahisi’l-Mütaallikati bi’l-Qur’an ala Tarikati’l-İtkan. KESKİOĞLU ,Osman,Qur’an Tarihi, 1953, İst,Nebioğlu Yay, el- QASIMÎ, Cemaleddin, Menasinu’t-Te’wil (Muqaddimesi), MENNA, Halil el-Kattan, Mebahisu fi Ulumi’l-Qur’an,1990,Beyrut, es-SABUNİ, Muhammed Ali, et-Tıbyan fi Ulumi’l-Qur’an,1408 h., Dımeşk, SOFUOĞLU, Mehmet,Tefsire Giriş,1981,İst, ŞEHHATE, Abdullah Mahmut,Ulumu’l-Qur’an,1985,Kahire

[2]          es-Sabunî, M.Ali /Qur’ân İlimleri: ‘Qureyş Lehçesi’nin diğerlerinden Üstün Oluş Sebebleri: Qureyşliler Ticaret’le uğraşıyorlar, Qabe’nin Çevresinde oturuyorlardı. Beytullah’a Hizmet ediyor, Faqir olan Hacılar’a bakıyorlar, beğendikleri bazı Lehçeleri ve Kelimeleri başkalarından alıyorlardı. Allah’ın Qur’ân’ı Bütün Araplar’ın anlayacağı bir Dil ile indirmesi Tabi’dir. Bütün Araplar’ın Qur’ân’ı anlamalarını kolaylaştırmak ve Fesahât Erbabı’na bir Sure’nin veya bir Yyet’in Benzerini getirmeleri için Meydan okuyarak Qur’ân’ın Muciz olmasını İsbat etmek, Qıraatını, Anlaşılmasını ve Ezberlenmesini kolaylaştırmak için kendi Dilleri’yle indirmiştir.’ s. 270

[3]          el-Buhari/el-Camiu’s-Sahih, Fedailu'l-Qur’ân,

[4]            es-Salih, Subhi/ Qur’ân İlimleri,

[5]            es-Suyutî/el-Itqan fî Ulumi’l-Qur’an,

[6]            ez-Zerkeşî/

[7]            İbnu Kesir/Tefsiru'l-Qur’ân'il-Azim,

[8]            İbnu Cezerî/en-Neşr,

[9]            İbnu'l-Cezerî/en-Neşr,

[10]         ez-Zerkeşî/

[11]         1-Ben Mescid’de idim. Namaz kılmak üzere bir Adam içeri girdi ve benim bilmediğim bir Qıraat’la Qur’ân’ı okudu. Sonra bir başkası Mescid'e geldi ve o da Arkadaşının Qıraatı’ndan Farklı bir Qıraat’la Qur’ân'ı okudu. Namazlarımızı kıldıktan sonra, hep beraber Rasulullah'ın Huzuru’na çıktık. Ben:

-Şu Adam, Qur’ân'ı benim bilmediğim bir Qıraat’la okudu. Sonra diğeri geldi, o da Arkadaşınkinden Farklı bir Qıraat’la okudu, dedim. Bunun üzerine Rasulullah da okumalarını emretti. İkisi de okudu. Rasulullah da Okuyuşlarını beğendi. İşte o an, Qalbimde Cahiliyye Dönemi’nden daha Şiddetli bir Fırtına esti. Rasulullah beni kaplayan o Bozuk Hali hissedince, Göğsüme vurdu. Bunun üzerine benden bir Ter boşandı ve o an sanki Allah'ı açıkca görüyor gibi oldum ve bana:

-Übey! Qur’ân, bana bir Harf üzere oku diye gönderildi." Ümmetime Kolaylık göster" diye Allah'a İade ettim. Allah da bana 2.defa, 'Qur’ân'ı İki Harf üzere oku' diye gönderdi. Bunun üzerine ben tekrar " Ümmetime kolaylaştır' diye İade ettim. 3. defa bana, 'Yaptığın Her bir İade’de senin Taleb’inin karşılanması vardır, Qur’ân'ı Yedi Harf üzere oku' diye gönderdi. Bunun üzerine 'Allahım, Ümmetimi Mağfiret eyle, Allah'ım Ümmetimi Mağfiret eyle' dedim. 3.nü de İbrahim'in bile aralarında olacağı Bütün Yaratılmışların bana yönelecekleri Gün’e bıraktım., dedi. (Müslim/el-Camiu’s-Sahih,).

el-Qurtubî şöyle der: ‘Bu Hatıra ( Ubey’in Durumu)  Sahabeler’in Rasulullah’a sordukları Şey Qabilindendir. Ashab: Ey Allah’ın Rasulu, biz içimizde hiçbirimizin Ağzına almayacağı şeyleri buluyoruz’ dediler. Rasulullah ‚bu sırf İman’dandır’, dedi.

2-Rasulullah Beni Gıfar Akarcası (Gölcüğü) yanında iken Cibril kendisine geldi ve:

-Allah sana, Qur’ân'ı Ümmetine kesinlikle bir Harf üzere okumanı emrediyor, dedi. Rasulullah da:

            -Ümmetim’in buna gücü yetmez, Allah'ın Bağışlamasını ve Mağfiretini dilerim, dedi. Sonra Cibril kendisine 2. defa geldi ve:

            -Allah sana, Qur’ân'ı Ümmetine 2 Harf üzere okumanı emrediyor, dedi. Rasulullah da:

            -Ümmetim’in gerçekten buna Gücü yetmez, Allah'ın Bağışlamasını ve Mağfiretini dilerim, dedi. Sonra Cibril kendisine 3.defa geldi ve:

            -Allah sana, Qur’ân'ı Ümmetine kesinlikle 3 Harf üzere okumanı emrediyor, dedi. Rasulullah da:

            -Ümmetim’in gerçekten buna Gücü yetmez, Allah'ın Bağışlamasını ve Mağfiretini diliyorum, dedi. Sonra Cibril kendisine 4.defa geldi ve:

            -Şüphesiz Allah sana, Qur’ân'ı Kesinlikle Yedi Harf üzerine okumanı emretmektedir, hangi Harf üzere okurlarsa Doğru okumuş olurlar, dedi.(Müslim, Ebu Davud)

            3-Rasulullah Cibril ile Merve Taşları’nın yanında karşılaştı ve:

            -Ben, aralarında Piri Fâni Erkek ve Kadınlar’la Çocuklar’ın da bulunduğu Ümmî bir Topluluğa Peygamber olarak gönderildim, dedi. Cibril de:

            -Onlara emret, Qur’ân’ı Yedi Harf üzere okusunlar, dedi.(et-Tirmizî/es-Sünen). Diğer bir Riwayet’te şu Ek vardır: Her kim bu Yedi Harf’ten biriyle Qur’ân’ı okursa Doğru okumuş olur.

[12]         Ebu Davud/es-Sünen, Vitr,

[13]         Müslim/el-Camiu’s-Sahih,

[14]         et-Tirmizî/es-Sünen, ‘Ey Cebrail, Ben Okuma Yazma bilmeyen bir Ümmet’e gönderildim, onlar arasında Erkek, Kadın, Erkek Çocuğu, Kız Çocuğu, Ümmi Yaşlı Erkekler vardır’ dedi O da: ‘Qur’ân Yedi Harf üzre indirilmiştir’ dedi.

[15]         Birisi Rasulullah'a geldi ve:

            -Bana Ubey ibnu Qa'b'ın ve Zeyd ibnu Sabit'in okuttuğu bir Sure’yi Abdullah ibnu Mes'ud da okuttu. Halbuki Qıraatları Farqlı idi. Bu Durum’da "Hangisinin Qıraatları’nı alayım" diye sordu. Rasulullah Cevap vermedi. O sırada Ali de yanında idi. Ali:

            -Herbiriniz bildiğiniz gibi okuyun, İyi’dir ,Güzel’dir, dedi. (et-Taberî, et-Taberanî)

[16]         "Cibril bana, Qur’ân’ı bir Harf üzere okuttu. Yedi Harf’e ulaşıncaya kadar artırmasını istemeye Dewam ettim." (el-Buharî, Müslim) Sahih-i Müslim’de fazla olarak İbnu Şihab’ın şu Sözü yer alır: ‘Bana ulaştığına göre, bu Yedi Harf Yalnız bir olan Şey’e Mahsus olup, Helal ve Haram Hususu’nda değişmezmiş.’

[17]         1-Rasulullah bana HaMim'lerden bir Sure’yi okuttu. Akabinde Mescid’e gittim ve birisinden aynı Sure’yi okumasını istedim. Benim okumadığım Harfler’le okuyor olduğunu gördüm.

            -Bunu , bana Rasulullah okuttu, dedi. Bunun üzerine gidip Haber verdik. Çehresi değişti ve:

            -Sizden öncekileri Çekişme Helak etti, dedi. Sonra Yavaş Ses’le Ali'ye bir Şey söyledi. Ali de:

            -Rasulullah, gerçekten her birinizin öğretildiği gibi/ bildiğiniz gibi okumanızı emrediyor, dedi. Bunun üzerine biz kalktık ve birimiz diğerinin okumadığı Harfler’le okur halde ayrıldık. (Hakim en-Nisaburî/Müstedrek)

            2-Birisinin bir Ayeti, kendisinin Rasulullah'tan aksini dinlediği Tarz’da okuduğunu işitti. İbni Mes’ud der ki:

            -Bunun üzerine O’nun Elini tuttum ve Nebî'ye götürdüm. O:

            -Her ikiniz de iyi yapmaktasınız, öylece okuyun, dedi.

Hadis’in Râwileri’nden Şu'be der ki:

            -En Önemli Bilgim, Rasulullah'ın ' Şüphesiz sizden Öncekiler çekişince Helak edildiler' Sözü’dür, dedi. (el-Buharî/ el-Camiu’s-Sahih)

[18]         el-Buharî/ el-Camiu’s-Sahih / Tefsiru'l-Qur’ân,  ( Suretu'l-Cumua)

[19]         ez-Zerkanî/ Menahil,

[20]         et-Taberî/ Ebu Hureyre der ki: Rasulullah buyurdu: Qur’ân Yedi Harf üzere indirilmiştir. Bundan dolayı Okumanız’da Güçlük yoktur. Rahmet Ayetlerini Azab, Azab Ayetleri’ni Rahmet Ayetleri’yle bitirmeyin.

[21]         Hafız Ebu Ya’la/el-Müsned-i Kebir: Osman bir Gün Minber’de Hutbe okurken ‘ Allah’a Yemin ediyorum. Rasulullah’ın -Qur’ân Yedi Harf üzere indirilmiştir, Bunların hepsi Şâfi’dir, Kâfi’dir- dediğini işiten kimse Ayağa kalksın dedi. Sayılamayacak kadar Kişi ayağa kalkarak Şehadet ettiler. Osman da ‘Ben de sizinle birlikte Şehadet ederim’ dedi.

[22]         Rasulullah'ın Sağlığı’nda Hişam ibnu Hakim ibnu Hizam'ı 25/el-Furqan Suresi’ni Namaz’da okurken dinledim. O'nun Sure’yi Rasulullah'ın bana okutmadığı bir çok Harfler’le okumakta olduğunu görünce Okumasına iyice Kulak verdim. Az kaldı Namaz’da iken üzerine atılacaktım, mamafih kendimi Zorluk’la tutabildim. Selam verir vermez hemen Yakasına yapıştım ve:

            -Sana bu Sure’yi, seni okurken dinlediğim Tarz’da kim okuttu, diye sordum. O da:

            -Bana bu sSure’yi Rasulullah böylece okuttu, dedi. Bunun üzerine ben:

            -Yalan söylüyorsun. Çünkü Rasulullah bana bu Sure’yi senin okuduğundan Farqlı okuttu, dedim ve O'nu tutarak Rasulullah'a götürdüm ve,

            -Bu Adamı, Furqan Suresi'ni senin bana okutmadığın Harfler’le okurken dinledim, dedim. Rasulullah bana:

            -O'nu bırak, Hişam oku, dedi. O da benim kendisini okurken dinlediğim Qıraat ile okudu. Sonra Rasulullah:

            -Sure böyle indirildi, dedi. Sonra bana:

            -Ömer, oku dedi. Ben de kendisinin bana okuttuğu Qıraat’la okudum. Rasulullah:

            -Sure böylece indi. Qur’ân gerçekten Yedi Harf üzere inmiştir, dolayısıyla Kolayınıza geleni okuyunuz, dedi. (el-Buharî, Müslim, Taberî c.I s.13)       

[23]         Kölesi Ebu Qays naqleder: Birisi Qur’ân'dan bir Ayet okudu. Bunun üzerine Amr O'na:

            -O Ayet şöyledir, dedi. Ve hemen bu Durumu Nebi'ye anlattı. Bunun üzerine O:

            -Bu Qur’ân, Şüphesiz Yedi Harf üzerine indirilmiştir, hangisini okursanız, Doğru okumuş olursunuz. Öyleyse Münakaşa etmeyin, dedi. (Ebu Davud, İbnu Hanbel)

[24]         İbnu Hanbel/Müsned,

[25]         Diyanet Dergisi T.Altıkulaç Çevirisi

[26]         224/938           Qasım ibnu Sellam

            255/868           Ebu Hatim Sicistanî

            283/993           İbnu Atıyye 

            403/1012         Qadı Ebu Bekr  ibnuTayyıb  

            458/ 1065        Beyhakî

[27]         er-Razî, Ebu’l-Fazl/ el-Lewaih,

            1.İsimler’in Müfred, Tesniye, Cemi, Müzekker ve Müennes olarak Değişmesi,

            2.Mazi, Müzari ve Emir gibi Fiiller’in Çekimleri’nin Değişmesi

            3.İ’rab Şekilleri’nin Değişmesi

            4.Noksan ve Ziyade olarak Değişmesi

            5.Taqdim ve Tehir’le Değişmesi

            6.Bir Harf’in Diğer bir Harf’le veya bir Kelime’nin diğer bir Kelime’yle Değişmesi

7.Fetha, İmale, Terkik, Tefhim, Izhar ve İdgam gibi Lehçeler’in Değişmesi’dir.

[28]         ez-Zerkanî/ Menâhilu’l-İrfan, (s.165-177)

            1.Yukarda geçen Hadisler bu Görüşü Te’yid etmektedir.

            2.Bu Görüş, Qıraatlar’ın İhtilafları’nı ve Yedi Wech’in Kaynakları’nı Etraflıca Araştırma’ya dayanır.

            3.Diğer Görüşler’in Hedef olduğu Sakınca’ya, bu Görüş Hedef olmaz.

[29]         İbnu Quteybe/Te'wilu Müşkili'l-Qur’ân,

[30]         es-Suyutî/

[31]         el-Qurtubî/ el-Cami li Ahkami'l-Qur’ân ,

[32]         Subhi es-Salih'in Tasnifi şöyledir.(el-Mebâhis fî Ulumu'l-Qur’ân)

            1-İ'rab’da Farqlılık:

            a) Mana’nın Değişmesi’ne Örnek: 2/Baqara 37 de geçen "Adem" ve "Kelimât" Kelimesi’nin hem Merfu hem de Mansub olarak Okunması. 34/Sebe 19 da geçen "Baid" ve "Rabbenâ" Qıraatları.

            b) Mana’nın Değişmemesi’ne Örnek: 2/el-Baqara 282 de "ve la yeddarr" daki Qıraatlar.

            2-Harfler’de Farklılık:

            a)Yazı Aynı Anlam Farklı: "Ya'lemun" ve "ta'lemun" gibi. 2/el-Baqara 259 da geçen  "nensezha" Qıraati gibi.

            b) Yazı Ayrı Anlam Aynı: "es-Sırat" Kelimesi.

            3-İsimler’de Farklılıklar:

            Bu Wecih, İfrad, Tesniye ve Cem’ ile Müzekker ve Müenneslik Şeklinde olur. 23/el-Mü'minun 8 de geçen "li emanatehüm"  gibi. 2/el-Baqara 70 de "teşâbehe" gibi.

            4-Eşanlamlılar:

            a) Bir Kelime’nin yerine Eşanlamlısı’nın Kullanılması. 102/el-Qaria 5 de geçen "ke'l-Ihnu" yerine "ke'l-Sayf " gibi.

            b)Mahreci Yakın Başka bir Kelime’nin Okunması: 56/el-Waqıa 29 da geçen "ve Talhın" yerine "ve Tal'ın"  okunması gibi.

            5-Taqdim-Tehir Farqlılığı:

            9/et-Tewbe 111. de geçen "ve yuktelun" "ve yektulun" Kelimeleri’ndeki Qıraatlar gibi.

            6-Artırma-Eksiltme Farklılığı:

            9/et-Tewbe 100 de "tecri" kelimesinden sonra "min" eklemek. 2/el-Baqara 116 da "ve qalu" daki "ve"yi kaldırmak gibi.

            7-Şive ve Lehçe Farklılığı:

            Fetha-İmale, Terkik-Tefhim, Hemze-Teshil, İdgam-Qalb, Müzekkerlik Mim’inin İşba'ı, Bazı Harfler’in İşmamı ve ve Mudaraat Harfi’nin Kesre Hareke ile Okunması Şeklinde oldu.

            İsa ve Musa'nın İmale ile Okunması,

            Habira, Basira Kelimeleri’nde Ra'nın Terkık  ile Okunması,

            23/el-Mü'minun 1 de "Qad eflaha" ,72/el-Cin 1 de  "Qulu hıye" 2/el-Baqara 14 de "Halev ila" Ayetleri’nde Elif’in okunmayıp Önceki harfler’in Elifi’nin Harekesi ile Okunması,

            "tı'lem" ,"nı'lem", "tısvedde" Kelimeleri’nin harekelendiği Şekilde Okunması,

            "hatta hıne" nin "atta ıne" Okunması,

            23/el-Mü'minun 25,54, 37/es-Saffat 174,178 deki "aleyhim Daiterü’s Sev'i" deki alehyim'in "aleyhimu"  Okunması gibi.

[33]         et-Taberî, es-Suyutî/

[34]         es-Suyutî/

[35]         et-Taberî/

[36]         el-Buharî/el-Camiu’s-Sahih,

[37]         el-Askalanî/

[38]         et-Taberî/

[39]         1936,Mısır

[40]         el-Buharî/ el-Camiu’s-Sahih,

[41]         İbnu Atıyye/

[42]         ez-Zemahşerî/

[43]         ez-Zerkeşî/

[44]         ez-Zerkeşî/

[45]         "Diğer 6 Münzel Qıraat’e gelince, bunları bilmemize İhtiyaç yoktur. Şayet bilseydik bile zikrettiğimiz Sebebler’den yine de okuyamayız."

[46]         ez-Zerkeşî, et-Tahavî şöyle der: " Yedi Harf, Zaruret’in gerektirdiği Özel bir Ruhsat idi. Gerçekten de o Dönem’de bir Kişi’nin kendi  Lehçesi’ni değiştirmesi  zordu.  Sonraları İnsanlar ve Okuma Yazma  bilenler çoğalınca bu Zaruret ortadan kalktı. Böylece Yedi Harf’in Hükmü de ortadan kalkmış oldu ve Qur’ân'ın okunduğu Tek bir Harf’e dönüldü."

[47]         Draz/ Qur’ân'ın Anlaşılmasına Doğru, Ç. Salih Akdemir/1983  Ank, Mim Yay.s.21

[48]         Qastalanî/Letaifu'l-İşarat fi İlmi'l-Qıraat, Warak 14-15 ( A.Güneş'ten Nakql).

[49]         et-Taberî, Ebu Seleme ibnu Abdurrahman'ın İbnu Mes'ud'a yetişmemiştir. İbnu Hibban, el-Hakim (ö.404), Beyhakî, İbnu Abdulberr bu Hadis’i Munqati sayarlar.

[50]         ez-Zerkeşî, es-Suyutî/

[51]         ez-Zerkeşî/

 

 

 

 

 

Okuma Parçaları:

Qur'an-ı Kerim'in Qıraaeti'nde 7 Harf Meselesi       Hayrettin Öztürk