İlgili Ayetler:
08.87/A’la 6 :’Sana okuyacağız ve
sen Allah’ın izni ile unutmayacaksın.’
26.80/Abese 11-14 : "Hayır, şüphesiz o yüce
kağıtlarda yazılı olan ve isteyenin üzerinde tezekkür
edeceği bir öğüttür."
33.75/el-Qıyame 16-19: "Vahiy esnasında, hemen
alabilmek için, onunla birlikte dilini hareket ettirme!
Doğrusu vahyin kalbine yerleştirilmesi ve okuman bize aittir.
Biz vahyi okurken, sen sadece okunmasını dinle! Sonra O'nun
açıklanması bize aittir."
45.25/el-Furqan 32 : "İnkar edenler, Qur'an O'na
bir defada topluca indirilseydi ya, dediler. Biz, onunla
Senin kalbini sağlamlaştırmak için böyle parça parça
indirdik ve onu ağır ağır okuduk."
51.26/eş-Şuara 192-195 : " Bu Qur'an
alemlerin Rabbi'nin indirmesidir. Uyaranlardan olasın diye,
onu, Cibril, Mübin Arap Lisanı ile indirdi."
54.17/el-İsra 106 : " Qur'an’ı insanlara
ağır ağır okuman için bölüm bölüm indirdik ve onu
gerektirdikce biz indiririz."
82.52/et-Tur 1-3 : "Tur'a, yayılmış ince
deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a andolsun ki..."
01.2/el-Baqara 185 : "Ramazan ayı, içinde,
insanları doğruya iletici, doğruyu yanlıştan ayıran ve
doğruya yol gösteren kesin deliller olmak üzere Qur'an
indirildi."
Yazı’dan Bağımsız Haliyle Wahy Olgusu’nu geçen
Ünite’de Ele almıştık. Şimdi Wahy Erken Dönem Kitaplaşma
Süreci’ni Ele alalım.
a)Hz.Peygamber Dönemi: (Rasul’un Sağlığında Cem’)
Mekke Dönemi:
Hz.Peygamber Wahy’in Muhafazası için Azami Dikkati
gösterirdi
Cebrail’in Okuyuşu’nu
Takib’de Acele davranırdı .
Wahy’i Göğsünde toplayıp Dilinde okutmak Allah’a aiddi.
Rasûlu-Ekrem, gelen Wahyleri önce kendisi Namazlar’da
okuyarak Ezberini quwwetlendirdi. Sonra
yavaş yavaş okuyarak Ezberi Quvvetli Ümmî
olan Mü’minler’in
ezberlemesini sağladı.
Qur'an'da "Sana okutacağız ve Sen Allah'ın diledikleri
dışında unutmayacaksın" buyrulur.
Hz.Peygamber'den Ayrı olarak Sahabeler de Wahyi ezberlemeye
çalıştılar. Geceleri ve Namazlar’da Sürekli ondan okunan
Bölümler Wahy’in Korunmasına Hizmet etti. O sırada Gün’de
iki Wakit Namaz kılıyorlardı. Sabah ve ikindi.
Hz.Peygamber, Qalbine indirilen Qur'an’ı
İnsanlar’a Yalnız okumakla kalmadı, yazdırdı da. 52/et-Tur
Suresi’nin İlk Ayetleri bunun Tanığı’dır. 80/Abese 11-14 de
bu Kapsam’da düşünülebilir.
"Hz.Peygamber'in Qur'an'ın Doğruluk ve
Tamamiyetin, Muhafaza için Yazı’yla Tesbit’ten Ayrı iki
İlave Tedbir daha aldı.
1-İnen Ayetleri hemen kendisi ezberliyor ve
Sürekli olarak Namazlar’da, İqametinde, Yolculuğunda,
Sıkıntı’da, Ferah’ta onu okuyordu.
Günlük Namazlar’ın kılınması
esnasında Qur'an Ayetleri’nin Yüksek Ses’le okunmasını
emretti. Bunun Sonucu, Müslümanlar Qur'an'ı Hıfz etmeyi Ödev
bildiler. Böylece Qur'an bir Tür Din Adamı Sıfatı’nı
taşıyan Kimselerin Tekelinde olmadı.
O Qur’an’ı Sahabesine sidire sindire okurdu.
Sahabe de ona Önem verirdi. Hz.Peyhamber de onların
okuduklarını Kontrol ederdi.
2-Qur'an öğrenenlerin bunu Yetişmiş bir Muallim
Nezareti’nde yapmalarını emretti. İlk Muallim, Peygamber'in
kendisi ve sonra, Qur'an'da İyi Yetişmiş olmaları
dolayısıyla O’nun tarafından Yetkili kılınmış Sair
Muallimler’di."
"Aqıl’da Tutma ve Ezberleme Qabiliyetleri Ferd’den Ferd’e
Değişik olduğundan Doğal olarak Sahabe’den bazı Kimseler,
Boş Zamanları’nda Tekrar edip ezberlemek Maqsadıyla bu
Ayetleri Yazı’yla Tesbit etmek istediler. İşte bu Ayetleri
bu Şekilde Yazı’yla Tesbit işi ne Zaman başladı bunu Qati
olarak bilemiyoruz."
Riwayetler Peygamber'in gelen Wahyi yazdırma
Konusunda Acele davrandığını aktarırlar.
Wahy’in ne Zaman yazılmaya başlandı, Kesin bir
Bilgimiz yok. Tarihler Hz.Rasul’un Wahy’i kendisinin
yazdığından hiç bahsetmiyorlar. Siyer
Materyali’nde daha Mekke Dömemleri’nde bile Qur'an'ın Yazılı
Bölümleri bulunduğu görülür. Örneğin Hz.Ömer'in
İslam oluş Qıssasını anlatan İbnu Hişam O'nun
Kızkardeşi Fatıma'ın Evi’nde Kocası Said ile
57/el-Hadid (veya 55/er-Rahman) ile 20/TaHa (7/81, 45/20)
Sureleri’ni üzerine yazıldığı bir Sahife’den okudukları
anlatılır. Ömer'in
Müslüman oluşu, Peygamberliğin 5.Yılı’na İsabet eder ki bu,
İslam Tebliği’nin Genele Tebliğe yapılmaya başlamasının
2.Yılı’dır. Yani hHicret’ten 8 Yıl önce. Hamidullah
" Naqledilen bu Waqa’nın Doğrululuk ve Gerçekliğinden Şüphe
etmemiz için bir Sebeb göremiyoruz, zira İlk wahyedilen
Hicret öncesi Sureler’in bir Çoğu, "Yazılı Qur'an
Nüshaları’nda"ndan bahsetmektedir. 45/el-Furqan 5.Ayeti ve
60/el-En'am 79 Ayeti bu Waqa’ya Örnek gösterilebilir.
Bizzat Qur'an'da, Qur'an için Dewamlı Kitab Kelimesi
kullanılır; Muhaqqaq ki bu Kelime "Yazılı bir Wesika"
Manasına da içine almaktadır." Hadis
Yazımı’nın yasaklandığını anlatan Riwayetler de de Qur'an'ın
Yazımı’nın oldfuğunu gösterir.
Hz.Rasul
İnanırlar’dan edindiği Katipler’e Wahy’ı yazdırmaya çalıştı.
Mekke Dönemi’ndeki Meşhur Katipler Ebu Bekr, Osman, Ali,
Zübeyr ibnu Awwam, Amir ibnu Fuheyre’dir.
Peygamber'in yanında olan Ayetler dışında
Sahabiler kendileri için Özel Sayfalar da yazıyorlardı.
Qur'an'ın Bütünü’nü Ezbere bilenlere Qurra
deniliyordu. İbnu Mes'ud, Muaz, Salim, Ubey ibn Qa'b,
Aişe, Hafsa, Ümmü Seleme, Ebu Zeyd bunlardandır.
Ayetlerin Surelere Yerleştirilmesi:
İnen Ayetler’in Hangi Sureler’e yazılacağı Peygamber'in
Talimatı ile belirleniyordu. "Tarihçiler’in
verdiği Bilgi’ye göre bazan da İnen bu Parçalar içinde
birkaç Sure’ye ait Ayrı Parçalar Aynı anda Nazil
olabiliyordu. Yeni bir Wahiy geldiğinde Hz.Peygamber,
o zamana kadar Nazil olmuş bulunan Bütün içinde bu
Yeniler’in alacağı yeri gösteriyordu."
Yazı Materyali:
Peygamber kendi Hıfzı, Sahabe Hıfzı ve yapılan Kontroller’le
yetinmeyip Nuzulunu takiben yazdırırdı.
Yazı
Materyali olarak Hurma Dalları, İnce Beyaz Taşlar, Kürek
Kemikleri, İşlenmiş İnce Deri Parçaları, Tahta, Çanak,
Çömlek Parçaları ve Qırtas adı verilen Kağıtlar, Deri, Bez,
Hurma Lifi kullanıldı. İranlılar ve Romalılar gibi Kağıt
Sanatı Araplar’da yoktu.
Medine Dönemi:
Hz.Rasul
Medine Dönemi’nde Ubey ibnu Qa'b, Zeyd ibnu Sabit,
Abdullah ibnu Rewaha gibi Yeni Wahy Katipleri de edindi.
Bu Yazım İşinde el-Askalanî (852/1448) Görev alan
40'a Yakın Sahabi’den Söz eder.
İbnu İshaq'ın Rabat'ta bulunan Siyer
Kitabı’nda şöyle bir Riwayet yer alır: "Qur'an'dan ne zaman
bir Parça Nazil olsa Rasulullah a. bunu önce Erkekler’in
İştirak ettiği bir Topluluk hHuzuru’nda okur, Tebliğ eder ve
sonra Kadınlar’dan Müteşekkil Ayrı bir Topluluğa Tebliğ
ederdi."
Her Ramazan'da Hz.Rasul'un o Sene’ye kadar İnen
Ayetleri Cibril ile okuyup karşılaştırdıkları
Riwayetleri vardır."Hz.Peygamber Halq’ın Huzuru’nda
baştan sonra kadar Tilawet etmek İtiyadı’ndaydı. Etrafında
toplanan Ashab, beraberinde Qur'an Nüshaları’nı getirirler
ve bunlarla O’nun okuduklarını Muqabele ederler ve İcabında
ellerindekileri düzeltirlerdi. Hayatı’nın Son Ramazan
Ayı’nda bunu
daha İleri bir İhtiyat Tedbiri olarak İki defa tekrarladı.
Bu Tarz "Muqabeleler" ve Halk Huzuru’nda Tilawet etmeler
Arza (takdim) Adını alır ve bunların İşaret ettiğimiz en
Sonuncusuna Arza Ahira, Qur'an Tarihi’nde unutulmaz
olarak kalmıştır."
Medine’de bir çok Çevre’ye Qur’an Muallimi gönderildi.
Hz.Rasul son Wahy’den 9 ya da 81 Gün Sonra
Wefat etti. Bu Süre’den önce kitaplaşması, Ayetler’in
Elimizdeki Tertip üzere inmemesindendir.
Muawiye'nin Wahy Katipliği:
Mekke'de Okuma-Yazma Oranı Çok Düşük’tü. Mekke
ve Medine'de bu Dönem’de Okur-Yazar 33 Kişi’nin Adı geçer.
Yazı Yazma, Ok Atma ve Yüzme gibi 3 Hasleti taşıyana Kamil
Ünvanı verilirdi. Mekke'ye yazı Harb ibnu Umeyye ile
girdi. Ebu Sufyan ile İki Oğlu, Muawiye ve
Yezid ibnu Ebi Süfyan Okuma Yazma biliyorlardı.
Rasulullah Arap Kabileleri’yle yaptığı
Yazışmalar için Katipler edinmişti. Ebu Sufyan'ın
İsteği üzerine Muaviye'de bunlar arasına katıldı. eş-Şehriyarî,
Rasul'un Osman ve Ali'yi Wahiy Katibi olarak
İhtiyar ettiğini bu ikisinin bulunmaması Durumunda Ubeyy
ve Zeyd ibnu Sabit'in Wahiy yazdığını söyler.
Bir çok Kaynak Muawiye'nin
Katipliği içine Wahy Katipliği’nin girmediğini söylerler.
İrfan Aycan, Muawiye
Biyografisi’nde O'nun Wahy Katipliği yaptığından bahseden
Kaynakları zikreder. Kürsi
Ayeti’ni yazdığı söylenirse de bu Ayet’in Hicret’in İlk
Yılları’nda Nazil olduğu biliniyor. el-Mesudî, bu
Mesele’ye daha Değişik Açı’dan bakar ve Muawiye'nin,
Rasulullah'a, Wefatı’ndan önce, sadece bir kaç defa
Katiplik yaptığını belirterek, Uzun Süre Rasulullah'a
Katiplik yapanlarla bir tutulamayacağını ve Katipler
Zümresi’ne katılamayacağını belirtir. Çağdaş
Araştırmacılar’ın Tetkiki Sonucu O’nun Wahy Katipliği
yaptığını belgeleyen bir Delil’e rastlanmadığı görüldü.
b)Hz.Rasul'un Vefatı’ndan Sonra:
1.Ebu Bekr Dönemi: 1. Derleme:
Hz.Peygamber'in
Wefatı’ndan Kısa bir Süre önce wahyedilmesi tamamlanan
Qur'an'ı, Hz.Rasul'un Wefatı’ndan sonra Ali ibnu Ebi
Talib Nuzul Sırası’na göre bir Mushaf’ta toplamıştı.
Bu Mushaf’ı yazana kadar,
Namaz dışında Dışarı çıkmamıştı. Bu Riwayet; O’nun
‘kendisine niçin Biat etmediğini sormak için Halife Ebu
Bekr’in çağırttığı zaman ona verdiği Cevap’ta geçer:
‘Allah’ın Kitabı’na bir Şey Ziyade edilebilir diye düşündüm,
onu yazıncaya kadar Namaz dışında Elbisemi giymemeye karar
verdim’ dedi. Ebu Bekr, ne ‘Ne Güzel
düşünmüşsün’ dedi.
Resmî Tedwin:
Yemame Savaşı’nda (m633) Sahebe’den en az 70 Qur’an Hafızı
( Qurra:Qariler)
Şehid olunca- ki Bu Rakamı 700 e kadar çıkaranlar var. M.
Hamidullah bu Savaş’a katılan 3000 Hafız’dan Söz eder
- bu Olay Cem'e Hızlılık
kazandırdı. Ömer, Ebu Bekr’den Cem için
Israrcı oldu ve O’nu İkna etti. Hafızası Güçlü Wahy Katibi
Zeyd ibnu Sabid’i çağırarak
O’nun Tereddüdlerini gidererek görevlendirdi.
Zeyd
şöyle anlatır: "Yemame Harbi’nde 70 Qurra’nın Şehadeti’nden
sonra Ebu Bekr beni çağırttı, Ömer yanındaydı.
Dedi ki: Ömer bana gelerek: Yemame Günü Şiddetli Harp
olup birçok Qurra Şehid oldu. Bir Çok Savaş Yeri’nde
Hafızlar’ın Şehid edilmelerinden dolayı Qur’an’ın birçok
Ayeti’nin Zayi olmasından korkarım, Qur’an’ın toplanmasını
emretmeni Uygun görürüm. Ben de Rasullullah’ın yapmadığını
yapmaktan çekindiğimi
söyledim. Ömer Hayırlı
olduğunu söyleyerek Dewamlı bana başvurdu. Allah benim de
Göğsümü Ömer gibi açtı. Sen Aqıllı bir Genç’sin,
Resûlullah için Wahy yazıyordun, Qur’an’ı araştır ve onu
topla.’ Wallahi bana Herhangi bir Dağı yerinden kaldırıp
başka bir Yere naqletmeyi önerselerdi bu kadar Ağır
gelmezdi. Önce Karşı geldim sonunda Allah Ebu Bekir,
Ömer'in Aqıllarını yatırdıgı gibi benim de aAqımı
yatırdı. Qur'an'ı araştırmaya, Hurma Dalları’ndan, Yassı
Taşlar’dan ve İnsanlar’ın Hafizaları’ndan derlemeye
başladım"
Ebu Bekr
,Ömer
ve Zeyd’e Şu Talimat’ı vermişti: ‘Mescid’in Kapısı’na
oturun. Her kim ki, size Allah’ın Kitabı’ndan olduğuna dair
İki Şahid’le Uazılı
bir Şey getirirse hemen onu yazınız’
Ömer bunun üzerine
Mescid’in Kapısı’na geldi. ‘ Her kim ki, Rasûlullah’dan
Qur’an Namına bir Şey aldıysa onu getirsin’ dedi. Heyet
bu getirilen Ayetleri Sahifeler’e, Levhalar’a ve Hurma
Dalları’na yazıyorlardı.
Zeyd
Hafızası’ndaki Metinleri başkalarının Şehadeti ile de
belgeledi. Desdek bulmadan yazmadı .
Yazılan bir Nusha İcma’ya
Mazhar oldu
Hamidullah
bu olayı şöyle anlatır: "Zeyd, esasen Qur'an’ı Ezbere
biliyordu. Böyle olmakla beraber daha İleri bir İhtiyat
Tedbiri olmak üzere, Qaleme alacağı Her bir Ayet veya Kelime
için Hz. Peygamber'in Huzuru’nda Arza’dan
geçirilmiş, Muqabele edilmiş İki Ayrı Yazılı Wesiqa’nın
Şahadeti’ne Müracaat etmesini Halife Ebu Bekr O’na
emretti. Halq’a Yanlarında saklamakta oldukları bu Nüshaları
Zeyd ve Arkadaşları’na göstermek üzere Mescidun
Nebi'ye getirmeleri duyuruldu. Bu Çalışma böylece sona
erdirildiğinde, Zeyd ibnu Sabit hazırlanan Nüsha’yı
yeniden İki Defa baştan sona okudu ve varsa Bütün Noksan ve
Kusurlar izale edildi."
Böylece Mushaf- ki Ona el-Mushaf dediler -
Halifeyi-Rasûl Ebu Bekr tarafından 11/632? de Resmi
olarak da Cem edildi.
Ayetlerin Sırası ve hangi Sure’ye Ait olduklarının
Hz.Peygamber tarafından Tayin edildiğini biliyoruz.
Ayetler bugünkü Mushaf’taki gibi Sureler’de yer aldı.
Sureler’in ise sıralamasının Sahabe İctihadlarına dayandığı
sanan Alimler de olmuştur
Dolayısıyla Sure
sıralamasında ihtilaf olduğu söylenir
Derlenen Nüsha Halife'nin yanında kaldı. Tek Nüsha olan bu
Mushaf Ebubekr’den sonra Ömer’in yanında
kaldı. Hz.Ömer’in Wefatı’ndan sonra da Qurra’dan da
olan Mü’minlerin Annesi Hafsa’ya geçti.
II.Osman Dönemi: 2.Derleme:
1 Muharrem 24/646 da Hz.Osman Hilafet’e getirildi.
Osman Dönemi’nde Müslümanlar’ın Hakimiyeti’nde olan
Topraklar Arabistan'ın Sınırları’nı aştı. Ana Dili Yabancı
olan bir Çok Müslüman Qur'an'ı Arapça Okuma da
zorlanıyordu. Buna Araplar arası Lehçe, Şive Farklılıkları
da eklenmeli. Bu Farklı Okuyuşlar, Karşılıklı Suçlamalar’a
da dönüşebiliyordu.
Şam Halqı Ubeyy’in,
Qufe Halqı İbnu Mes’ud’un Basra Halqı Ebu
Musa’nın Qıraatı’yla okuyordu.
Kimi Farqlı Okuyuşlar Sahih Senedler’le
Peygamber'e de dayanabiliyordu. Huzeyfetu’l-Yeman
Şam Orduları’yla Ermenistan ve Azarbaycan üzerine yürümüştü.
(25/646). Gazve Esnası’nda Şamlı Askerler’le Iraklı
Askerler’in Qur’an Okuyuşu’nda İhtilaf ettiğini gördü ve
İhtilaflar’dan endişelenerek Tedirdin oldu. Olay
Tekfir Noktasına varıyordu .Durumu Halife’ye iletti.
"Ey Mü'minlerin Emiri! Kalk! Müslümanlar, Qur’an’ın
Qıraati’nde Hrıstiyanlar'la Yahudiler'in ihtilafları gibi
İhtilaf etmeden önce bu İş’in Çaresi’ne bak" dedi. Qıraat Farklılıkları’nın
Müslümanlar Arasında Anlamazlık Konusu olması üzerine"
Halife Hafsa Mushafı"nı istedi. Osman,
Hafsa'daki Mushaf’i getirtip çoğaltmaları için 4 kişi
görevlendirdi: Zeyd ibnu Sabit, Abdullah ibnu Zübeyr,
Said ibnu As, Abdurrahman ibnu Haris. Zeyd
dışında 3ü Qureyşli'dir. İhtilaf ederlerse O'nu Qureyş
Lehçesi ile Yazmalarını emretti.
el-Buharî'nin Diğer
Riwayeti’ne göre diğer 3 Üye de Ensar’dır: Muaz ibnu
Cebel, Ubey ibnu Qa'b ve Zeyd ibnu Sabit.
Komisyon’un Çalışması 5 Sene sürdü. "Hazırlanan bu 7 Nüsha
Medine Mescidi’nde herkesi Mutmain kılmak üzere Halq’ın
Huzuru’nda alenen okundu ve sonra Her bir Nüsha, 26.Yıl’da
Hududları Medine'den taşıp Batı’da İspanya'nın Güneyi’ne,
Doğu'da Ceyhun Nehri'nin Ötesine Çin'e dayanmış Geniş İslam
Yurdu’nun Muhtelif Eyalet Merkezleri’ne gönderildi. Öyle
emredildi ki bundan böyle Qur'an Nüshaları, mutlaka bu resmi
kopyalara uygun ve mutabık olacak ve farklı bulunanlar
imha edilecekti"
II. Komisyon'un İhtilaf ettiği Noktalar’da Önemsiz’dir.
Örnegin Tabut kelimesi "Yuvarlak T " ile mi "Açık T"
ile mi yazılacak? Hz.Osman, Qureyş Yazımı üzere "Açık
T" ile yazmalarını istemiştir.
Önemli Merkezlere Gönderilen Teksirler:
Çoğaltılan Nüshalar (Mushaflar) 5 ya da 7 Nüsha
olarak Önemli Yerleşim
Merkezleri’ne gönderildi . (Qufe,
Basra, Şam, Yemen, Mekke ve Bahreyn) .
Bir Nüsha da Medine'de kaldı. Kayıtlar’da Şahşi Nüshalar’ın
da İmha edildiği aktarılır.
Bu Resmî Tedvin dışındaki Mushaflar’ın yakılması
Talimatı’nı dinlemeyenler de oldu. Ehl-i Beyt’ten Ali,
Aişe, Qur’an Öğretmenleri’nden Muhacir İbnu Mes'ud,
ile Ensarî Ubey ibnu Qa'b'in Özel Mushafları’ndandan
Söz edilir. Bu Mushaflar arasındaki Farkları Konu edinen
bir Kitabı Ebubekr ibnu Davud Te’lif etti: "Kitabu'l-Mesâhif"
Resmi Mushaf'a Alınmayan Ayetler Var mı?
Qur'an'ın Toplam
Ayet Sayısı’nın 6666 olduğunu söyleyen Görüş bir Sayım’a
dayanmamaktadır. Ayet Sayıları’nda Kitaplar’da görülen
İhtilaf, Kimi Ayetler’in ortadan bölünüp İki Ayet
sayılmasından, ya da Besmele’nin her birinin Ayrı Hesab’a
katılıp katılmamasından kaynaklanmaktadır.
Ubey ibnu Qa'b,
Mushaf’ın Osman Zamanı’ndaki Teksiri için oluşturulan
Komisyon’un Üyesi idi. O’nun Qunut Duaları’nı
Qur'an'dan saymış olması bu nedenle Mümkün değildir.
Başlangıcını daha önce naqlettiğimiz el-Buhârî’nin
Zeyd Menşeili Hadisi’nin Dewamı’nda şöyle denir: ‘Tewbe
Suresi’nin Sonu olan Lekad caekum... e kadar olan
Ayetleri Ensar’dan Ebu Huzeyme’nin Yanında
buldum. Başkasının yanında bulamadım.’ Hz.Ali’nin
Özel Mushaf’ında bu Ayet’in bulunduğu Mantıqî Sonucu çıkar.
Ubey’in Mushaf’ının tamamlanması Resmi Mushaf’tan
sonraki Yıllar’da olmuş olmalı. İbnu Mesud
Mushafı’nda da bu Ayet yer almaktaydı.
III. Ali ibnu Ebi Talib Dönemi:
Osman'ın
yazdırdığı Mushaf Hz. Rasûl'ünkünden Farqlı olsaydı, sonraki
Halife Ali kendi Mushaf’ını resmîleştirirdi.
Ali'nin
Mushafi'nın Farqı, Sureler’in Nuzul Sırasına göre
Tertib’inden kaynaklanır. Anlam Değişikliği yapmayan çok
az Kelime Sinonimi dışında Farq yoktur.
Hz.Ömer’in
Wefatı’ndan sonra Hafsa'nin Eli’ndeki Mushaf'in
II.Derleme sonrası Hafsa’nın Wefatı’ndan sonra Medine
Walisi Mervan tarafından yaktırıldığı söylenir. Öyle
de olsa bu Riwayeti Oryantalistler’e Materyal sağlayacak
şekilde İstismar etmek Hatalı’dır.
Ali
şöyle der: "Ey İnsanlar, Osman hakkında Aşırı Sözler
söylemeyin. O'na -Mushaflar Yakıcısı- demekten sakının.
Wallahi o, Mushafları biz Muhammed'ın Ashabı Önünde
yaktı. Osman Zamanı’nda Yönetici ben olsaydım
Aynısını yapardım. "
Sahabe Sayfaları:
Hz.Peygamber'in yanında olan Ayetler dışında
Sahabiler kendileri için Özel Sayfalar da yazıyorlardı.
İbnu Mes'ud, Muaz, Salim, Ubey ibnu Qa'b, Aişe, Hafsa, Ümmü
Seleme Ünlü Qurra arasında sayılırlar.
Resmî Tedvin dışındaki Mushaflar’ın yakılması
talimatı sonrasında Ali, Ibnu Mes'ud, Ubey ibnu
Ka'b'in özel Mushafları Varlığını sürdürdü. Hz.Aişe'nin
de bir Mushaf’i vardı. Bu Mushaflar arasındaki Farqları
Konu edinen bir Kitab’ı Ebubekr ibnu Dawud Te’lif
etti: Kitabu’l-Mesâhif
Bugün Dünya’nın heryerindeki Mushaflar
birbirinin Aynısıdır. Topkapı Müzesi'nde saklanan Mushaf'ın
Osman Mushaf’i olduğu söylenir. Ondan ilk elde
çoğaltılan Mushaf’ta olabilir. Özbekistan'in Başkenti
Taşkent'te de İlk Mushaflar’dan bir Örnek vardır.
Bugün Dünya’nın Her Yerindeki Mushaflar
birbirinin aynısı’dır.
"Münih Üniversitesi’nde kurulmuş "İnstitut
für Koran Forschung", Bütün Dünya’dan topladığı 42.000
kadar tam ve Natamam Qur'an Nüshası’nı bir araya getirip
Tasnif etmiş ve 50 Yıl süren bir Muqabele ve Tetkikat
Sonu’nda bunlar arasında bir iki Hattat Hatası bir yana, hiç
bir Nüsha Farqı olmadığını Tesbit etmiş ve bu Durumu bir
Rapor’la Dünya’nın Gözleri önüne sermiştir. Bu Enstitü,
içindeki Wesikalar’la birlikte II. Dünya Harbi Esnası’nda
Amerikan Uçakları’nın bombardımanları sırasında berhava
oldu."
c)Harekeleme ve Noktalama Dönemi:
et-Tevbe 3 Ayeti "Ve Rasulihu yerine "Ve
Rasuluhi" şeklinde okununca Anlam "Allah ve Rasülü
Müşrikler’den Beri’dir" Şeklinde iken "Allah, Müşrikler’den
ve Rasülü'nden de Beri’dir" Şekline dönüşür. Harekeleme’ye
göre değişen bu Okuyuş Hataları’nı Arap olmayanların
farqetmesi İmkansız’dır. Harekeleme, bu Zaruret’ten doğdu.
h69/688 de Ebu’l-Esved ed-Düeli Renkli bir
Mürekkeb’le Harfler’in Üstüne, Altına, Önüne birer Nokta
koydu. Üst’teki a, Alt’taki i, Yandaki
u , Sesini veriyordu. Tenvin içinde İki Nokta
kullanıldı.
Esved'in
Ögrencisi Nasr ibnu Asım (h89/708) de Harfleri
harekeledi. Kimi Tarihçiler bunu yapanın Basralı Yahya
ibnu Ma'mer (129/746) olduğunu
söylerler .
Qur'an İmlası’nda Son Düzenleme Halil ibnu
Ahmed (h175/791) tarafindan gerçekleştirildi. Hemze,
Şedde, Sila, Revm, İşmam belirlendi. Bu Hareket
Başlangıç’ta bir Muhalefet’le karşılaştı ise de Sonunda
Genel Kabul gördü.
Qur’an Tarihi Üzerine Çağdaş Literatür:
el-Akk, Halid Abdurrahman, Tarihu
Tewsiki Nassı’l-Qur’ani’l-Kerim, Şam, 1986
Enyerî,İbrahim, Tarihu’l-Qur’an,
Kahire
Hamidullah, Muhammed, Qur’an Tarihi,ç.
Salih Tuğ, İst, 1993
Hanefî,Muhammed Bahit el-Mutii,
el-Kelimatu’l-Hisan fi’l-Hurufi’s-Sab’ati ve Cemi’l-Qur’an,
Beyrut,1986
Huccetî,Muhammed Baqır, Muhtasar
Tarihi’l-Qur’ani’l-Kerim, Dımeşk, 1975
İbnu’l-Hatib,Muhibbuddin, el-Furkan,
Beyrut, 1990
Marzuk, Muhammed Abdulaziz,
el-Mushafu’ş-Şerif Dirasetun Tarihiyyetün ve Fenniyyetun,
Kahire, 1985
Muheysin,Muhammed Salim,
Tarihu’l-Qur’ani’l-Kerim, İskenderiyye, 1990
Salim, Sahar es-Seyyid Abdulaziz,
Advaun ala Mushafi Osman ibnu Affan, İskenedriyye, 1991
Şahin,Abdussabur, Tarihu’l-Qur’an,
1994
Qıraatlı Mushaflar: