WAHY

Âyâtu’l-Qur’an

 

*Wahy Süreci

*Konuşma Nedir

*Wahy Kelimesi’nin Sözlük Anlamı

*Wahy Kelimesi’nin Istılahî Anlamı

*Wahy ve İlham Arasında Farq

*Wahy Çeşitleri

 

*Wahy /Ulaşma Tarzları

1-Wahy:

2-Hicab arkasından

3-Bir Rasul Aracılığı’yla

*İlk Qur'an Wahyi

*Qur'an Wahyi  Korundu

*Wahy’in Tartışılan Niteliği

*Wahyin Lafzîliği

*Oryantalist Kuşkular

*Son Wahy Qur'an'ın İsimleri:

*Wahy Karamı’nın Qur’an’da Kullanımı

 

    

            Wahy Süreci:

 

Riwayetler Hz.Peygamber’in 40 Yaşı’nda 610 (609) Yılı Ramazan Ayı’nda , Mekke'ye 4,5 km. Yakınlıktaki Hira Mağarası’nda bulunduğu bir sırada 96/el-Alaq Suresi'nin İlk 5 Ayeti ile Muhatap olduğunu bildirirler. [1] Sonra 3 Yıl Wahy’in kesildiğine inanlılır, ta  3 Sene sonra 74/el-Müddessir Ayet­leri gelene dek.[2] Sonra 10 Yıl Mekke'de, 10 yıl Medine'de Wahy’in inmesi Deqam eder . Böylece Wahy 22 küsür Sene Dewam etti. Son gelen Wahy genel olarak 5/el-Maide 3 Ayeti olarak kabul edilir.

İndiği Dönem Arabçası’nda Wahy, fısıldamak, Gizli konuşmak Anlamları’na gelir.W-H-Y Fiili’nden türetilen Mastar Kelime’dir. Bu Kelime Qur’an’da 34 Sure’de 71 Ayet’te kullanılır. Her Kullanım’ında Terimsel Anlamını korumadığı gibi, bir çok Yer’de de Aynı İşlevi gören Farqlı Kelimeler de kullanılır. Dinî Literatür’de daha çok Kelamcılar’ın Tanımı üzere Meşhur olmuştur. Allah’ın insanla konuşması 42/eş-Şura Suresi’nde 3 Şekil üzere Mümkün görülür.

                    

            Konuşma Nedir?

Konuşma 2 Kişi arasında bir Dil üzere Cereyan eder. Aracı Dil üzerinde Konsessus yoksa "İleti" Alıcı’da bir Şey İfade etmez. Ana Dilleri Farklı olanlar 3. bir Dil üzerinden anlaşabilirler. İnsan ve Hayvan’ın İletişim Kurması böyledir.

Allah ile İnsan arasında Ontolojik bir Farklılık vardır. Qur'an bu Farqlılığın Nezzele/Enzele (indirmek) ile aşıldığını söyler. Belki 73/el-Müzzemmil 5 Aye­ti’nde zikredilen "Ağır bir Söz", Mesaj’ın İçeriği gibi onun Aracı Dili’ni de İfade etmiş olabilir.

Wahy'de Temsil Dili[3] ve İkonik Dil kullanılır. Bir İkon 3 Boyutlu  bir Nesne’nin İki Boyutlu Sureti’dir. Tam ve Eksiksiz bir Taswir olmadığı halde Nesneler’i Hatıra ge­tirir. Bile bile Yetersiz bir Temsil’dir. Taswirî değil, Çağrıştırıcı’dır. Qur'an’daki Melek Taswirleri gibi.[4] (Mesela 35/el-Fatır 1-6 da Melekler’in Kanatları vardır).

Müşrikler Hz.Rasul'le İletişim kuranın Mecnun, Şair olduğunu İddia ettiler.[5] Onlara göre Allah ile Cinler arasında Mahiyet Birliği vardır, Neseb Bağı.[6] 

 

Wahy Kelimesi’nin Sözlük Anlamı:

Arabca’da W-H-Y Fiili’nden türetilen Mastar Kelime’dir.[7] Çoğulu Wuhiyy. İsteşlik belirt­mez. İbnu Manzur ona ilham (Gizli Haberleşme, Kelam el-Hafiyy) ve Harf (Yazılı Belge, Kitab, Harf ) Anlamları’nı verir. Sözlü olmayan Haberleşmeler’de de kullanılır. Haberleşme’de Gizlilik Sözkonusu’dur. Mimikler’le, ya da Yabancı Dil’le Konuşma’da bu Kavram’la İfade edilebilir.

Ebu'-Qasım Hüseyn ibnu Muhammed er-Râgıb'ın Tanımı şöyle: "Wahy’in Aslı Hızlı İşaret’tir. Sürat’i içermesi Sebebiyle Emrun Wahyun denilmiştir. Bu İşaret (Remz) ve Laf Çarpma (ta'riz) ile olur. Bazen Terkip’ten soyutlanmış Ses’le olur; bazen de Azalar’la yapılan İşaret’­le ve Yazı ile olur."

Türkçe Lugatcılar, Uzmanlar, Mealciler, Kelime’yi Değişik Ayetler’de bu Konteksler’de şu Karşılıklar’la Tercüme ettiler. Gizli konuşmak, emretmek, Telkin etmek, Teşvik etmek, [8] İlham etmek, İma ve İşaret etmek,[9] Acele etmek, seslenmek, fısıldamak,[10] Mektup, İşaret, Risalet, Kitap, İç Güdü, Sürat, Tez canlılık, Avaz, yazmak.

Batı Avrupa Dilleri’ne şu Karşılıklar’la aktarıldı:[11]

Watt: Revelation

Bell: suggest, suggession (imada bulunmak, fikir vermek)

Lane: put into his mind (zihnine yerleştirmek)

Nöldeke: İpucu vermek

Müsteşriq Wensick Kelime’nin Anlamını İbranî-Aramî ve Habeş Dilleri’nde ara­maya çalışır.[12]

 

Wahy Kelimesi’nin Istılahî Anlamı:

 

Abduh'un (ö.1905)[13] Tanımı:"Wahy, bir Aracı’yla ile veya Aracısız olarak Allah katından olduğuna Kesinlikle inanmak (Yaqin) Suretiyle, Kişi’nin nefsinde bulduğu İrfan’dır."[14]

Atay,[15] Wahy’in Istılah Manası’ndaki Özellikleri’ni sıralar:

-Wahy, Kesin ve Açık bir Bilgi getirir.

-Peygamber Wahy’in kendisine Allah'tan geldiğini bilir ve gelen Wahy’i de Açıkca ve Kesin bir Bilgi olarak kavrar.

-Wahy, Bütün İnsanlar’a Renk ,Irk, Cinsiyet ve Mevki Farqı gözetmeksizin Eşit olarak Hitab eder.[16]

Wahy Kelimesi’nin Aşağıdaki Ayetler’de Örnekleri görüldüğü gibi Qur'an/Kitap Anlamı dışında Kullanımlar’ı vardır. Dolayısıyla bu Anlam kasdedilirse "Her Wahy Kitap'da yer almaz" denebilir.

Allah Tarafı’ndan Wahy:

a)Evren’e, Arz’a :     99/el-Zilzal 4-5, (Yeryüzü’ne), 32/es-Secde 12 (Gökyüzü’ne) 41/el-Fussilet 12 (emretmek Anlamı’nda )

b)Balarısı’na: 16/en-Nahl 68-69 (Fıtrî İlham, İçgüdü Anlamı’nda)

c)Melekler’e: 8/el-Enfal 12 (emretmek)

d)İnsanlar’a: Peygamber olmayanlara: Hawariler’e: 5/el-Maide 111 (İma veya Emr)   Musa' nın Annesi’ne:  28/el-Qasas 7 İlham [17] ve Rü'ya [18]

e)Peygamberler’e: 4/en-Nisa 162, 7/el-A'raf 117, 160,  20/TaHa 77,  42/eş-Şura 52, 63, 35/el-Fatır 31, 39/ez-Zümer 65, 42/eş-Şura 13, 6/el-En'am 19,     12/Yusuf 3, 42/eş-Şura 7, 52, 10/Yunus 15, 46/el-Ahqaf 9,  6/el-En'am 106, 7/el-A'raf 203, 43/el-Zuhruf 43,  13/er-Ra'd 30,  19/Meryem 43 (İbrahim'e  19/Meryem 52 (Musa'ya)) 29/el-Ankebut 45,  18/el-Kehf 27, 23/el-Mü'minun 27 (Nuh'a)

 

Başkaları Tarafı’ndan Wahy:

Zekeriya'nın Qavmi’ne Wahyi: 19/Meryem  2

Cin ve İns Şeytanları’nın Wahyi: 6/el-En'am 112

 

Subhi es-Salih Wahy’in kullanıldığı Manaları 4 Gurup’ta toplar:

a)İnsan için söz konusu olan Fıtrî Wahy:

b)Hayvan için söz konusu olan İçgüdü: 16/en-Nahl  68

c)Rumuz’la ve İma Yolu’yla İşaret: 19/Meryem 11

d)Vucut Organları’yla İma

 

Wahy ve İlham Arasında Fark:

İlham, Sözlük’te bildirmek, Haber vermek , İç’e doğmak, Gönül’e doğmak Manalarına gelir. Uludağ Istılahî olarak onu şöyle tanımlar: "Feyz Yolu’yla Qalb’e gelen Özel bir Anlam ve Bilgi."[19] 

M.Sofuoğlu'nun Tanımı:" Delilsiz olarak yani Bilgi Wasılataları’ndan birine dayan­mayarak Qalb’e Feyz Yolu’yla doğan Mana’dır."

Psikoloji bu Anlam’daki inspiration Kelimesine şu Anlamı verir:" Bir Proplem’in herhangi bir Gayret sarfetmeden ve Aqıl yürütme yapmadan birden bire Çözülmesidir."[20]

Sufiler, Peygamberler’e de kendilerine de İlham geldiğini, kendilerine gelen İlham’ın Bağlayıcı olmadığını söylerler. İlham Şeytan’dan da gelebilir. Abduh şöyle yorumlar:" Açlık, Susuzluk, Üzüntü ve Sevinç Dürtüleri’ne benzeterek, bunu Kişi’nin kendi Nefsinde hissettiği bir Şuur veya Vicdan olarak Tarif etmiş ve Nefs’in, İlham’ın nereden geldiğine Dikkat etmeden istenilen Şey’in peşinde koşar."

 

Wahy Çeşitleri:

Riwayetler’nde "Wahyin Türleri" şöyle sıralanır:

 

1-Rüya:

Wahy’in İlk Gelişi’nin böyle olduğuna inanılır. Hz.Rasul’ün Medine’deki Eşi Hz.Aişe O'nun gördüğü Rüyalar’ın aynen çıktığına Dikkat çeker.[21]

Ru'ya nedir?

12/Yusuf 44, 21/el-Enbiya 5’de geçen Kelime "Görüntü" olarak da çevrilebilir. Qur'an Arapçası, Uyku ve Ru'ya’nın ikisi içinde Newm Kelimesi kullanır.

37/es-Saffat 102-105: "Ey Oğlum, Uyku’mda ( Rü'ya’mda) seni Qurban ettiğini görüyorum.... Allah "Senin Rü'yanı (Görüntü’yü) Tasdiq etti"

Muhammed a.ın  Medine' de gördüğü iki Ru’ya Qur’an’da yer aldı:

8/el-Enfal 43: Allah onları size Uykunuz’da az gösterdi, eğer onları çok göstermiş olsaydı, siz yılacaktınız... 44-Karşılaştığınızda, Allah onları sizin Gözünüze Az gösterdi ve sizi de on­ların Gözünde Az gösterdi, Böylelikle Allah önceden belirlenen İşleri yerine getirmiş olsun.."

48/el-Fetih 27: Sen elbette Mescid-i Haram' a gireceksin". O bu Görüntü’ye (Ru’ya) dayanarak Hudeybiye Seferi’ni düzenledi.

Ru’ya’da İnsan biriyle konuşabilir, bu konuşma Söz ile de İşaret’le de olabilir.

2-Cibril (Ru’ya’da):

108/el-Kewser Suresi'nin böyle geldiği söylenir.[22]     

3-Cibril (İnsan gibi):

İnsan, Delikanlı Şeklinde Melek gelir. Sahebe’den Dihye ibnu Halife el-Kelbî'ye benzer. En Kolay olanı budur.[23] Cibril Hadisi.[24]

4-Cibril (Gerçek Şekliyle):

İki kez oldu.1. Bis'et'in Başlangıcı’nda ve Fetret’i takiben Hira'da. Rasul a. Dehşet’ten bayılır. 2. de Riwayetler’e göre Mirac'da Wuqu bulur.

5-Qalb’e İlqa:

Uyanık’tır ve Meleğin Aracılığı da yoktur. Şu Riwayet’te olduğu gibi: "Ruhu'l-Quds, Qalbim’e, hiç bir Nefs, Rızqını tüketmeden ölmeyecektir diye nefsetti. O halde Allah'tan korkunuz, Rızqınızı Meşru Yollar’dan güzelce arayınız."[25]

6-Çıngırak Sesi Gibi:

En Ağır Şekil. "Bazen bana Çıngırak Sesi’ne benzer bir Ses’le gelir. Böylesi bana En Ağır olanıdır. O'nun söylediğini belledikten sonra, o Ben’den ay­rılırdı."[26] Ses gittikten sonra Mana’yı Qalb’inde bulurdu. 75/el-Qıyame 16-18 O'nu Wahy alırken Tes­kin etmek ister.

7-Allah ile Konuşarak:

İsra Gecesi Riwayeti’nde Uyanık’ken bu anlatılır. Veya   Hadis­i’nde olduğu gibi Uyku’da[27]

 

Wahy’in Geliş Tarzları (eş-ŞURA 51-52) :

042.51-Bir Beşer için Allah'ın kendisiyle Konuşması olmaz. Ancak  bir Wahy ile ya da Perde Arkası’ndan veya bir Elçi gönderip kendi İzni’yle dilediğe wahyetmesi bunun dışında. Gerçekten O Yüce'dir, Hakim'dir.

042.52-Böylece Sana da Biz kendi Emrimiz’den bir Ruh wahyettik. Sen Kitap nedir, İman nedir bilmiyordun. Ancak Biz O’nu bir Nur kıldık, O’nunla Kullarımız’dan dilediklerimizi Hidayet’e erdiririz. Kuşkusuz Sen Dosdoğru olan bir Yol’a yöneltip iletiyorsun.

 

1-Wahy:

Yaratılan Varlıklar (Melekler, Erkekler ve Kadınlar) Wasıtası’yla Mesaj’ını ileteceği gibi, İnsanoğlu’nun Bireysel veya Kollektif Bilinçaltı Wasıtası’yla da Mesaj’ını iletebilir. Melek bir Temsil Dili’dir ve bir Realite’ye Esasında onun Etkileri Yolu’yla bilinir. Her halu­karda Tecrübe olunan Wahiy "Şekli" bizatihi bir Şahitlik Garantisi değildir. 26/eş-Şuara Mesaj’ın Geliş Şekli’nden çok İçeriğini önemser.[28] Peygamber Qalb’inde Net bir Bilgi buluyordu.

 

2-Hicab Arkası’ndan:

" O'na, Tur'un Sağı’ndan seslendik ve O'nu Gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.."[29]

27/en-Neml 8, 9:, 6/el-En'am 103, 7/el-A'raf 143.

Burada da Wasıtasız Wahy Sözkonusu’dur. Burada Hicab’tan Maqsat, Allah'ın Mekan olarak Geri’de Oluşu değildir kuşkusuz. Belki Eşya’nın bilinmeyen bir şekilde Ses vermesidir.

 

3-Bir Rasul Aracılığı’yla:

53/en-Necm (1-18) ve 81/et-Tekwir ( 19-24) de bu 3. Şekil anlatılır

er-Ruhu’l-Emin (26/eş-Şuara 192-193), er-Ruhu'l-Quds (16/en-Nahl 102), Cibril (2/el-Baqara 97-98).

er-Ruh Nedir? 17/el-İsra 83 de ‘Rabb’in Emr'den’ Cewab’ı verilir. (58/el-Mücadile 22, 40/el-Mü'min 15)

Riyh’le (Rüzgar’la) aynı Kök’ten gelen ve Canlı, Hayat veren Şey Anlamına gelir.

 

İlk Qur'an Wahyi:

Konu’nun el-Buhari tarafından kaydedilen ayrıntlı Hz.Aişe Riwayeti’nde İlk Wahy 96/el-Alaq 1-5 Ayetleri olarak zikredilir. Milad’ın 610 Yılı’nda 40 Yaş’ında iken başlayan Wahy 22 Yılı aşkın bir Süre’de Nuzul’unu tamamladı.[30]

Qur'an, İlk Wahy’in Ramazan Ayı’nda,[31] Mübarek bir Gece’de[32] indirildiğini söyler. Qur'an'ın İlk olarak Toplu bir Halde Beytu'l-İzze'ye indirildiği türünden bir Riwayet te vardır. Bu Yorum’un Sahipleri Toplu İniş’e İnzal, Parça İnişine de Tenzil Adını veriyorlar. 25/el-Furqan 32-33 Ayetleri de buna Delil gösterilir.[33]

10/Yunus 15, 46/el-Ahqaf 9, 6/el-En'am 106, 7/el-A'raf 203 Ayetleri’nde Hz.Rasul "Wahy’e Tabi olmaya" çağrılır, o da "Wahy’e Tabi olduğunu" ifade eder. 42/eş-Şura 42, "Qur'an'ın Rasul'e wahyedildiğini" söyler. 6/el-En'am 19 da "Rasul Qur'an'ın kendisine wahyedildiğini" söyler. 48/el-Fetih 15 de Wahiy, Allah Kelamı’dır,  2/Baqara 75 de de.

Riwayetler’de Peygamber'in Küçüklüğü’nde Amcası Ebu Talib'le birlikte gittiği Şam Böl­gesi’nde Basra Çarşısı’nda Ariuscu Muvahhid Rahib Bahira ile karşılaştığı naqledilir. Müsteşrik­ler Qur'an'ın İçeriğinin Bahire, Waraka ibnu Nevfel, ve diğer Ehli Kitap kişilerden öğrenildiğini İddia ederler.

"Ebu Talib Filistin'e bir Kervan düzenleyip Yola çıkacağı sırada Nur Çocuk 9 Yaşı’ndaydı. O sırada Hrsitiyan Dini’nde olan Filistin'de Manastır Dolu’ydu. Buralarda yaşayan Gayretli Rahibler, Karşılık beklemeden Ev Sahipliği gösterme veya Sırf bir İyilik olmaktan ziyade kendi Dinlerine çekmek Gayesi’yle Transit geçen Yabancı Yolcuları karşılarlardı. İşte anlatıldığına göre Meşhur Bahira, Ebu Talib ve Kervan Arkadaşları’nı bir Yemeğe Dawet etmişti. Herhalde Yeğeni. Muhammed de bu Yemek’te hazır bulunmuştu. Rahib Bahira'nın Hangi Dil’de konuştuğunu bilmiyoruz. Belki Misafirleri ve onların en Gençleriyle bir iki Kelime konuşacak kadar Arapça biliyordu. Fransız müsteşrik Carra de Vaux'un Muhayyilesinin, "Qur'an'ın Yazarı Bahira" Adıyla Müstakil bir Kitap Qalem’e alacak kadar Uçkun  olduğunu görüyoruz. Bunu Qabul et­sek, 114 Surelik Qur'an'ın Kitab’ını 9 Yaş’ında bir Çocuğun bir kaç Dakika içinde ezberlemesi ve bir Nesil sonra bunu etrafındaki İnsanlar’a bir Tebliğ olarak naqletmesi bile başlı başına bir Muci­ze Teşkil eder."[34]

 

Qur'an Wahyi  Korundu:

"Eğer O, Bize Karşı bazı Sözler’i düzseydi, Elbette Onun Sağel’ini çekip alırdık. Sonra O'nun Şahdamarı’nı keserdik. O zaman, Siz’den hiçbiriniz araya girerek bunu kendisinden engelleyemezdi. Çünkü O Muttaqiler için Kesin bir Öğüt’tür."[35]

5/el-Maide 67: "Ey Rasul, Sana Rabb’inden her indirileni Tebliğ et, eğer böyle yapmazsan Risalet’ini yerine getirmiş olmazsın."[36] 

87/el-A'la 6-7 Rasul'un kendisine gelen Wahyleri unutmayacağını söyler.

20/TaHa 114: "Sana Wahy tamamlanmadan önce Qur'anı   acele etme ve de ki: Rabb'im İlmimi artır."[37] 

 

Wahyin Tartışılan Niteliği:

Wahy Süreci’nin Tanığı olan İlk Müslümanlar, Wahy’in Gelişi’ndeki olayları şöyle Taswir ederler:  Peygamber'in Wucudu titrer, Yüzü’nün Rengi değişirdi. Gözler’ini kapatırdı. Wahy Es­nasında en Soğuk Günler’de bile Alnı terler, Nefes alırken Horultu’ya benzer bir Zamana Te­sadüf etmiş ise, Manevi Ağırlığı’na Tahammul edemeyen Deve çöker ve Peygamber de üze­rinden inmek Zorunda kalırdı.[38] Bir defa Peygamber'in Dizi Zeyd ibnu Sabid'in Dizi ile Temas Halinde iken Wahy gelmiş, Zeyd o kadar bir Ağırlık hissederki sanki Ayağı kırılacaktır.[39] Ömer şöyle der:" Wahy Nazil olurken Peygamber'in Yanında Arı Uğultusu’na benzer bir Ses işitilirdi."[40]

Bu Taswirler’in Etkisi ile de olsa gerek Müşrikler Rasul'e Kahin, Sâhir, Mecnun de­mişlerdi.

el-Farabî  (ö.950),[41] bir Müslüman olarak Epistomolojisi’nde Wahy’e Yer ayırır. O'na göre, Wahy Wasıtası Nebewî Bilinç'tir. Dolayısıyla  Peygamberler Doğruyolu bulmada kim­seye Muhtaç değildirler. Aksine o, diğerlerini Mutluluğa yönlendirme Kabiliyetine Sahip’tir.[42] "Allah Vergisi Olağanüstü bir Bilinc’e Sahip" [43] olan Peygamber, yapması gereken Herşeyi en İyi şekilde algılayabilen ve İcraatı’na Qarar verdiği Herşey’de diğerlerini en İyi şekilde yönlendirebilen ve bu Fiiller’i belirleyebilen, Tarif edebilen ve Mutluluğa yönlendirebilen Kişi­’dir."[44] O'na göre, sıradan Felsefî ve Mistik Bilinçler’in tersine, her hangi Harici bir Yol Göste­rici’ye İhtiyaç duymayan Peygamber’in Bilinci, sıradan Bilinçler’in geçtiği Devreler’den geçtikten sonra, Nihaî Nokta’da Faal-Aql'la Temas’a geçer ve İlahî Haqiqat’i ondan alır.[45]  İbnu Rüşd de (ö.1198)[46] Peygamber'in İlahî Haqiqat’i Faal Aqıl'dan aldığını söyler.

İbnu Sina, (ö.1037)[47] Wahy Meselesi’ni Peygamberlik Kuramı içine aldı. "İnsan Aqlı ile Faal Aqıl arasındaki Perdeler’in Tamamıyla kalkmasıyla İnsan Aqlına Nufuz eden Feyz’den İbaret’tir" Kuramını geliştirdi. Yani Cebrail bu Faal Aql olmalı. [48] O'nun Görüşü’nde  Peygam­berî Bilinç, tüm İnsanî Melekeler’e En Üst Düzey’de Sahip olan İnsanî Durum’un Kemal Nok­tası’dır. Peygamber Zihin Berraklığı, Hayal Tamlığı ve dıştaki Madde’yi kendine İtaat ve Hizmet ettirme gibi  Şartlar’ı yerine getirdikten sonra, kendisinden başka hiç kimse’de bulunmayan Sezgi Gücü "Quwwe-i Qudsiyye" Wasıtası’yla Faal Aqıl’la Temas’a gelir ve bu Güç’le Haqiqatler’i ka­vrar. İşte Wahy bu Kutsal Quwwet’in bazı İnsanlar’a bahşedilmesinden İbaret’tir. Burada  Melekler ise Yüksek Haqiqatler’le Temas’ta bulunan Fezeyan Hali’ndeki Quwwetler’dir ve Görevler’i de Haberler’i Peygamberler'e iletmektir.[49]   Peygamber Cibril'’i görmüş, Sesi’ni işitmiştir O’na göre. [50]

İbnu Haldun, Wahy’i Kelamcılar gibi algılar.

Weliyyullah ed-Dehlevî (ö.1763) [51] de Wahy’in Mahiyet’ini şöyle yorumlar: "..Lafzî Wahy, Peygamber’in Zihni’nde hali hazırda varolan Kelimeler, Deyimler ve Uslup Kalıbı’nda ortaya çıkar.. Allah Kainat’ın Sonu’na kadar Baqi kalmak üzere bir Rehber göndermek istediğinde, Peygamber'in Zihni’ni Quwwetlice Tahakkum altına aldı ve onu Hazır hale getirip Pak Qalbi’ne Kitab’ını Müphem ve İcmalî bir Tarz’da İnzal etti... Mesaj, İlahî Alan’da varolduğu Şekli’yle Pey­gamber'in Qalb’ine naqşolunmaya başlandı. Böylece, bunun Allah'ın Kelamı olduğu Kanaati Peygamber'de Hasıl oldu. Daha sonra Hasıl oldukça gayet İyi tertiplenmiş Kelam, Peygam­ber'in Aqli Melekeleri’nden Melek Wasıtası’yla ortaya çıkarılıyordu."[52]

Bu Açıklama Muhammed İkbal de (1873-1938) [53] geliştirilerek, Kelimeler’in ve Uslup Kalıpları’nın Fikirler’le birlikte Peygamber’de birlikte doğduğudur ve bunda Peygamber'in herhangi bir  Şuurlu Kontrolü yoktur. Fazlur Rahman da[54] öyle düşünür.

           Fazlur Rahman şöyle der: "Qur'an, hem tamamıyla Allah Kelamı’dır, hem de Olağanüstü Anlam’da tamamıyla Allah Kelamı’dır."[55] Buna göre Hz.Peygamber Wahy’in dışında değil, içindedir. O Wahy’i bizzat işitmiştir. Wahy’in bizzat Kelime’ye dökülmesi her ne kadar Peygam­ber'in Qalbi’ne Wuqu buluyor ise de, Kelimeler buradan kaynaklanmamakta, Allah'tan kay­naklanmaktadır. Ona göre  Durum  bu olunca, Qur'an'ın yaratılıp yaratılmadığını tartışmak çok Saçma’dır. Sonuç olarak, Wahy’in bir Dahilî –Peygamber’le Alakalı olan- bir de Haricî -Al­lah'ı ilgilendiren- Yönü vardır. Bu iki Yön birbirini Tamamlayıcı Unsurlar’dır.[56] Şöyle der:" Qur'an'ın Allah'ın  Peygamber’e wahyedilmiş Kelam’ı olduğuna, Peygamber'in de Allah'ın Nihaî ve Sözel bir Alıcısı olduğuna inanmayan İsmen bile Müslüman olamaz."[57] 

Hamidullah [58] Peygamberler’i Ampul’e benzetir. Wahy’in Dili de onun Rengi’dir. Peygamber sadece İletici’dir.[59] "Müslümanlar şu İnançta’dırlar ki Qur'an, "Allah'ın Sözü"nü Temsil eder, onun yerine geçer. Muhakkak ki Allah, Ses ve Lisan’dan Münezzeh’tir. Bunu şu Misal ile daha İyi anlayabiliriz."Allah'ın Sözü" Elektirik Akımı gibidir; ne Rengi vardır ve ne de Göz’le görülebilir. Bir Peygamber, adeta bir Elektirik Lambası’dır. "Elektirik Akımı"nın geldiği Teller’in Ucuna bağlanmıştır ve bu "Akım" sayesinde Işık verir. Lamba’nın kendi Rengi, o Pey­gamber'in konuştuğu Anadili’dir. Misalimiz’deki Elektirik Akımı" (yani Allah'ın Sözü), sadece Işık verme Niteliğindedir ve Rengi yoktur; fakat bu Akım, Lamba’nın kendi Rengine göre, yani Beyaz, Kırmızı, Sarı, Yeşil vs. oluşuna göre Değişik Şekilde bize akseder. Lamba’dan gelen Işığın Şiddeti ve Quwweti de Lamba’nın Kapasitesine göre değişecektir. İşte böylece Ses ve Dil ötesi Wasıf’taki "Allah Sözü" bize, bu "Akım"ı alan’ın Ses’iyle onun Dili’nde, Misalimiz’deki Lamba, yani Peygamber Wasıtası’yla onun Lisanı’yla ulaşır, bize kadar gelir."[60]

Bir çok Çağdaş yazar da O'nun Mahiyeti Konusu’nda Selef’in Sukut Mezhebi’ni sür­dürüyor: "Wahy’in  Mahiyeti; en Temiz ve en Olgun İnsanlar’ın Başları olan Enbiya’dan Başkası için Belli değildir. Nasıl geliyor, nasıl işliyor, o Cihetleri yalnız onlar bilir. Wahy’in Mahiyeti ve Haqiqati’ni anlamamıza yol yoktur. Ancak ona inanmaktan başka Çare yoktur."[61]      

Wahy’in İçeriği kadar Peygamber'e İlqasında da Tahammul’ü Güç bir Keyfiyet’in Var­lığı’na inanılır.[62] Reşid Rıza (ö.1935)[63] Wahy’in Dış Keyfiyeti’nde Israr ederek Materyalistler’in onu İn­san’ın kendi içinden coşan bir Feyz olarak gördüklerini söyler.[64] Kimilerince[65] Wahy Waqıası’nda Kişi’nin Beşeriyet Tabiatı’ndan Çıkışı Sözkonusu’dur.

S. Akdemir: "Qur'an, Hz.Muhammed'in Çağ’a Müdahalesi’dir. Ünlü İslam Bilgini İbnu A'rabi de Qur'an'ı, Hz.Muhammed'in kendi kendisiyle Konuşması olarak tanımlar. Peygam­berler Duyarlı Kişiler’dir, yabancılaşmamışlardır. Bunlar Ortak Bilinçdışı’na inerek, Toplum’un Sorunları’na Çözüm arayan İnsanlar’dır. Qur'an'ı Kerim de bu Çalışma’nın Sonucu’dur."..Gerçek Din İnsan’ın kendisi ve Doğası’dır... İnsanlar aldatılıyor. İnsanlar’a Din Gerekçesi’yle Doğaları’na Aykırı Usuller öğretiliyor... Qur'an-ı Kerim'i Hz.Muhammed yazdı. Bu O'nun aslında bir İç Ko­nuşması.. İnsan'da, Freudcu [66] Teori’ye göre, Bilinçaltı ve Ortak Bilinç vardır. Ortak Bilinc’e inilebilir. Qur'an İçimizin bir Ürünü’dür, Dışımızdan gelen bir Şey değildir. Hz.Muhammed de Ortak Bilinçdışı’na inebilmiş bir İnsan’dır. Cebrail ise Hz.Muhammed'in Ortak Bilinç dışarısına inebilmesi sırasında kullandığı Arkatipi’dir."[67]

Ahmed Arslan: "Hiç bir Çağdaş Psikolojik Yaklaşım’ın, hatta Psikiyatri’nin Ortak Bilinç ve Bilinçaltı gibi Freud tarafından üretilen Kavramları Bilimsel bulmadığı için Qabul etme­diğinden Haberdar olmayan bu Zat (S. Akdemir), İlahi Tecelli’yi, Psikanaliz'in Eskimiş Teorileri’yle İzah’a kal­kışıyor. Bu Sözler’in Küfür olup olmadığını Uzmanlar’ına bırakıyoruz."[68]

Watt: O "Muhammedî Wahyi" Jung'un   [69] Bilinçaltı Kavramı ile açıklar. Kısmen Kişisel Bilinçaltı’ndan, kısmen Kollektif Bilinçaltı’ndan. Bilinçaltı Kelimesi’nin kendisi de Birey’in Farqında olmasının da ötesinde olmasına rağmen, bir Temsil Dili’dir ve İnsan Bilinci ve Aqlı gibi Şeyleri çağrıştırır. Jung'a göre Bireysel ve Kollektif Bilinçaltı Farqlı’ydı.

Kollektif Bilinçaltı, Birey’in ait olduğu Toplum ve Kültür’le paylaştığı Şey’di. Eğer wahyedilen Mesaj’ın bu Bilinçaltı’ndan geldiğini söylersek bu bize "Nihaî Kaynak" Konusu’nda çok az Şey anlatacaktır. Ancak bir dereceye kadar bu, Alıcı’nın ait olduğu Toplum’un Düşünce Dünyası’na Mesaj’ın nasıl Adapte edildiğini açıklar. Çünkü Bilinçaltı bütün bunlarda Ortak’tır (vardır). Hristiyanlar inandılar ki, Allah Bireyler’e doğrudan veya er-Ruhu'l-Quds Şekline bürü­nerek (görünerek) İnsanlar Aracılığı’yla Müdahale eder (Temasa geçer). Bu İnanç onlara bu Bilinçaltı’ndan gelen Şeyler’in bazılarının, mesela, belli bir Şekilde Hareket etme İsteği (Dürtüsü) gibi Son Tahlilde Allah'tan geldiğini söylemeyi Mümkün kılar. Eğer bu İstek (Dürtü) veya Dinsel Buyruklar bir Kişi’nin Zihni’ne, Kaynağı’nı bilmediği bir İçsel Baskı Biçimi’nde gelir­se, bunun İlahî bir İşaret olduğuna ve onu izlemesi gerektiğine inanır. Daha da İleri gidip onun bir Melek Wasıtası’yla geldiğine inanırsa, ona Subjektif bir Kesinlik kazandırsa bile, bu onun İlahî bir İşaret olduğu Konusu’ndaki Açıklama’ya çok Fazla bir Şey katmaz. Bunun gerçekten İlahi bir İşaret olup olmadığı, O'na Geliş Biçimi’ne değil, O'nun Meyvelerinin Nite­liğine Bağlı’dır.

Watt'ın Söz’ünü ettiği Wahy Biçimi Her İnsan’ın içinde duyduğu "Taqwa İlhamı"nı açıklayabilir. Kutsal Kitap'daki Wahy’i değil.       Peygamber Qur'an'dan Başka Wahy almış mıdır? Örnekleri verildiği Tür’den bu tür Wahy’i hem Peygamberler hem de bir çok Mahluqat almaktadır. Bir çok Qudsî Hadis de bu Kapsam’da anlaşılabilir. Qudsi Hadisler, Aanlamları Qur'an ya da diğer Semavi Kitaplar’da bulunan İlahi Açıklamaları Peygamberimiz’in mota mot onların Lafızları’na Bağlı kalmaksızın kendi Uslub’uyla örnekleyerek açıklamasıdır. Manası Allah'a dayandığı için sıradan bir Konuşması sayılmaz, Qudsî Konuşma (Hads) sayılır.

İnsaflı Hristiyanlar’ın İslam Wahyi Konusu’nda söyleyebilecekleri Son Söz onu Lukas [70] bd. Biyografistlerin İlhamı’na benzetmekten İbaret’tir.[71]

 

Wahy’in Lafzîliği:

es-Suyutî üç ayrı Kanaat’ten söz eder:[72]

1-Wahy, Lafız ve Mana’dan Müteşekkil’dir

2-Cebrail yalnızca Manaları bildirmiş, Peygamber de bu Manaları kavramış ve Arapça olarak İfade etmiştir.( 26/eş-Şuara 193-194) ez-Zerkanî bu Görüş’ü reddeder.[73]

3-Cebrail'e yalnızca Mana’nın ilqa edildiği ve O’nun da bu Manaları Arapça olarak İfade edip, Arapça Lafızlar’la olduğu gibi indirdiği’dir.

        

Oryantalist Kuşkular:

Oryantalistler’in Wahy’in Kaynağı’nı Anlama Çabaları’yla İlgili İsmail Cerrahoğlu bir Dizi Lite­ratür sayar.[74]

C. Brockelmann, "İslam Milletleri ve Devletleri Tarihi' nde"[75]; Tor Andrea, "Mohomet Sa Vıe et Sa Doctrine" Adlı Eser’inde; H. Lammens "L'Islam Croyances et Insititu­tions’ Adlı Eser’inde"[76]; I. Goldzier, "el-Aqıde ve'ş-Şeria fi'l-İslam" Adlı Eser’in­de[77]; H.A.R. Gibb, "La Structure de la Pensee Beligieuse de I'slam" Adlı Eser’inde[78]; G.H.Bousquet, Kasımırski'nin "Qur'an Tercemesi" ne yazdığı Muqaddime’de[79]; Bernard Lewis, "Introduction au Coran"[80] Adlı Eser’inde; İ.Cerrahoğlu'nun[81] Derlemesi’nde olduğu gibi Kuşkuları’nı İzhar ederler.

Regis Blachere, "Intruction au Coran" Adlı Eser’inde Qur'an'a Peygamber'in Ölüm’ünden sonra eklenen Ayetler’den Söz eder. Ona göre 3/Ali İmran 144 bunlar arasındadır.[82] İslam An­siklopedisi’ne Allah Maddesi’ni yazan Mc. Donald da Qur'an'ın Peygamber Eseri olduğuna in­ananlardandır. Alfred  Guillaume[83] de zikredilmeli.

 

Son Vahy Qur'an'ın İsimleri:

 

Ebu'l-Maali Uzeyzî ibnu Abdil Melik'in Tesbit’ine göre Qur’an 55 İsim’le anılır.

  Aceb:                             72/el-Cin 1

  Adl:                                6/el-En'am 115

  Ahsenu'l-Hadis:             39/ez-Zümer 23

  Aliyy:                             43/el-Zuhruf 4

  Arabiyyun:                     12/Yusuf 2

  Aziz:                              41/el-Fussilet 41

  Belağ:                            14/İbrahim 52

  Besâir, Basiret:              7/el-A'raf 203, 42/eş-Şura 52

  Beşîr ve Nezîr:               41/el-Fussilet 2-4

  Beyan:                           3/Ali İmran 138

  Buşra:                           2/Baqara 97

  Emr:                              65/et-Talaq 5

  Furqan:                         25/el-Furqan 1, 2/el-Baqara 53, 15/el-Hicr  64

  Habl:                              3/Ali İmran 103

  Hâdi:                              17/el-İsra 9

  Hakim:                           10/Yunus 2

  Haqq:                            3/Ali İmran 62

  Hidayet ve Rahmet:       10/Yunus 57

  Hikmet:                          54/el-Qamer 5

  İlim:                               2/Baqara145,

  Qavlu’l-Fasl:                  86/et-Tarıq 13

  Qayyim :                        30/Rum 30,33

  Kelam:                        9/et-Tewbe 6, 2/Baqara75             

  Kitabun Mübin:              44/ed-Duhan 1-2  

  Qur'anun Kerim:            56/el-Waqıa 77

  Qıssa:                            12/Yusuf 3

  Mecid:                            85/el-Buruc 21

  Mew’ize:                        10/Yunus57, 3/Ali İmran138

  Müheymin:                     5/el-Maide 48

  Münâdi:                         3/Ali İmran l93

  Nebeu'l-Azm:                 78/en-Nebe 1-2

  Nur:                               4/en-Nisa 174

  Ruh:                              16/en-Nahl 1         

   Suhufun Mukerreme:    80/Abese 13

   Merfuatun Mutahhera: 80/Abese14

  Sıdq:                              39/ez-Zümer 33

  Sırat-ı Müstaqim:           6/el-En'am 153

  Tenzil:                           26/eş-Şuara 192

  Tezkira:                         69/el-Haqqa 48

  Şifa:                               17/el-İsra 82

  Urvetu'l-Vusqa:             2/Baqara 256

  Wahy:                            21/el-Enbiya 45

  Zebur:                            21/el-Enbiya105

  Zikrun Mübarek:            21/el-Enbiya50

  Zikr:                               15/el-Hicr 6, 80/Abese 11-15

 

Bu Liste’ye şu Kelimeler’i de eklemek lazım:

 

    Beyyine :                      2/Baqara 99,

    Burhan :                       4/en-Nisa  174,

    Enbâu'l-Gayb:              12/Yusuf 102, 3/Ali İmran 44,

    Kelime:                        2/Baqara 37,

    Kitab:                          2/Baqara 53, 213,

    Kitabun Meknun:          56/el-Waqıa 78,

    Levh-i Mahfuz :          85/el-Buruc 22,

    Ni'met:                         68/el-Qalem 2,

    Rahmet:                       7/el-A'raf203 2/Baqara90,

    Risalat:                        7/el-A'raf144,

    Sultan :                        10/Yunus68,

    Ummu’l-Kitab :             3/Ali İmran7,

 

WAHY KAVRAMI’NIN QUR'ÂN'DA KULLANIMI

 

          Qur'ân Wahy Kelimesini 34 Sure’de 71 Ayet’te kullanır.

 

 

 

 


 

[1]          el-Buhari/el-Câmiu’s-Sahih,

[2]          es-Salih,Subhi/ Mebâhis fi Ulumu'l-Qur'an,

[3]           picture-language

[4]          35/el-Fatır-6 da Melekler’in Kanatları vardır.

[5]          37/es-Saffat 36, 23/el-Mü'minun 25, 68/el-Qalem 1-3

[6]          37/es-Saffat  158

[7]          Qur’an’da bu Kök’ten türetilen Kelimeler’in Ayetler içindeki Kullanım Listesi için Ünite Sonu’na bakın.

[8]          6/el-En'am 121

[9]          19/Meryem 10

[10]         6/el-En'am 112

[11]         Ersin, M.Akif/ Wahy’in Mahiyeti,

[12]         İslam Ansiklopedisi, İlgili Madde

[13]         Bak: MDT/Urvetu’l-Vusqa’dan Mecelletu’l-Menar’a,

[14]         Abduh,M/ Tewhid Risalesi, ç. Sabri Hizmetli, Ank. 1986 s.154,

[15]         Bak:MDT/ Kemalist Yıllar,

[16]         Atay, H/ İslam'ın İnanç Esasları, AÜİF. Yayını, Ank. 1992 s.182.

[17]          Inspiration

[18]          vision

[19]         Uludağ,S/ Tasawwuf Terimleri Sözlüğü, İst.1991 s.244-45

[20]         Chaplin,J.P/ Dictionary of Psychology, New York ( Ersin’in Nakli)

[21]         el-Buhari/el-Câmiu’s-Sahih,

[22]         Müslim/ el-Câmiu’s-Sahih,es-Salat,

[23]         el-Buhari/el-Câmiu’s-Sahih , el-Bedyu'l-Wahy

Müslim/ el-Câmiu’s-Sahih,el-Fezail,

en-Nesâi/es-Sünen,

[24]         el-Buhari/el-Câmiu’s-Sahih ,Kitâbu'l-İman,

Hadis’in Çeşitli Varyantları içib bak: Rivayet İlimleri I

[25]         el-Buhari/ el-Câmiu’s-Sahih,

Müslim/ el-Câmiu’s-Sahih,

[26]         el-Buhari/ el-Câmiu’s-Sahih , el-Bedyu'l-Wahy (Ahmed Naim, bu Çan Sesi’nin ya Meleğin kendisinin ya da Kanatları’nın Sesi olduğunu söyler.)

Müslim/ el-Câmiu’s-Sahih, el-Fezail,

İbnu Hanbel/el-Müsned,

en-Nesai/es-Sünen,

[27]         ed-Darimi/ Fi Ru'yeti'r-Rabbi Teâla fi'n-Nevm,

[28]         26/eş-Şuara 223-227

[29]         19/Meryem 52

[30]         Bak: Qur’an İlimleri/ Mekki Wahy:

"Umumiyetle Qabul edildiğine göre bu Olay, Ramazan'ın 27.Günü olmuş. es-Suheylî tarafından naqledilen Bilgi’ye göre bu Tarih, Hicret’ten 13 Sene önce 17 Rama­zan’dır. Miladi 22 Aralık 609 Hamidullah,M/ Rasulullah Muhammed s. 45)"

[31]         2/el-Baqara 185, Riwayetler’e göre Ramazan'ın 17. Günü

[32]         44/ed-Duhan 1-6

[33]         Fazlur Rahman, Wahy’in Peygamber'in Qalbi’ne gelmesinden dolayı Peygamber'in Wahy’in dışında tutulamayacağını Israrla vurgular. O el-Gazalî ve ed-Dehlevî'yi  izleyerek Qalb'in "Semawât’ın En Alt Tabakası" olduğunu söyler.  Qur'an’ın Tümü’nün ilk önce Semawât’ın En Alt Tabakası’na indirildiği Hadisi O’na göre 16/en-Nahl 2, 17/el-İsra 85, 40/el-Mü'min 15, 42/eş-Şura 52, 97/el-Qadr 4 le Uyumlu’dur. Anahatları’yla Qur'an ç. Açıkgenç,Alparslan Ank. 1993

[34]         Hamidullah,M/ Rasulullah Muhammed s. 25

[35]         69/el-Haqqa 44-48

[36]         Bak: 10/Yunus 15

[37]         Bak: 75/el-Qıyame 16-19

[38]         İbnu Hanbel/el-Müsned,

Ebu Davud/es-Sünen,

[39]         Müslim/ el-Câmiu’s-Sahih,

[40]         İbnu Hanbel/el-Müsned,

[41]         Bak:MDT/Hükema

[42]         Bakar,Osman/ Classification of Knowledge in İslam, Malezya, 1992 s.69-80 (Alıntı)

[43]         Fazlur Rahman/ Prophecy in İslam: Philosophy and Orthıdoxy, Şikako 1958, s.31 (Alıntı)

[44]         Bakar,O/ Classification of Knowledge in İslam, Malezya, 1992 s.69-80 (Alıntı) s.72

[45]         Fazlur Rahman / Prophecy in İslam: Philosophy and Orthıdoxy, Şikako 1958, s.31 (Alıntı).s.31

[46]         Bak:MDT/Endülüs’de Hikmet,

[47]         Bak:MDT/Hükema,

[48]         Sunar,Cavit/ İslam'da Felsefe ve Farabi II, AÜİF y. Ank.1972,s.14

[49]         Nasr,S.Hüseyin/ Üç Müslüman Bilge, ç.Ali Ünal, İst.1987 s. 54-55

[50]         Güngör,Harun/ İbnu Sina'nın Din Felsefesi, İbn Sina s. 267

[51]         Bak:MDT/Hindistan Müslümanları,

[52]         Fazlur Rahman/ "Wahy ve Peygamber", Türkiye Günlüğü, ç. A. Bülent Baloğlu, Adil Çiftçi 23/96

[53]         Bak:MDT/Hindistan Müslümanları,

[54]         Bak:MDT/Uzak Batı’da İslam,

[55]         Fazlur Rahman/İslam, ç.Mehmet Dağ, M,Aydın, Ank. 1992 s.43.

[56]         Fazlur Rahman/ Ana Hatları’yla Qur'an, s.23-24

[57]         Fazlur Rahman/ Wahiy ve Peygamber, s.98

[58]         Bak:MDT/Avrupa’da Müslüman Düşünce,

[59]         Hamidullah,M./ İslama Giriş, s. 27

[60]         Hamidullah,M/Rasulullah Muhammed, s.194

[61]         Aksekili,A.Hamdi/İslam Fıtrî, Tabiî ve Umumî Bir Dindir, (sad.H. T. Feyizli) Ank,1985 s.155

[62]         73/el-Müzzemmil 5

[63]         Bak:MDT/Urvetu’l-Wuska’dan Mecelletü’l-Menar’a,

[64]         Rıda,R./Muhammedî Wahy,

[65]         Cerrahoğlu,İ. /Tefsir Usulü, s.44

[66]         Bak: Genel Düşünce Tarihi/

[67]         Hatice İkinci Haberi/ Evrensel Gazetesi, 23 Haziran 1995

[68]         Gündüz Gazetesi, Ajan Kılıklılar, Başlıklı Makale. 27 Haziran 1995

[69]         Bak.Genel Düşünce Tarihi,

[70]         Bak.Rivayet İlimleri II/Tewrat,

[71]         Watt,W.M/ Modern Dünya’da İslam Wahyi, ç.Mehmet S.Aydın

[72]         es-Suyutî/el-Itqan fi Ulumi’l-Qur’ân,

[73]         ez-Zerkani/Menahilu'l-İrfan,

[74]         Cerraholu,İ./Tefsir Usulü, s.45

Chauvin,Victor /Bibliographie des Ouvrage Arabes ou Relatifs aux Arabes,

Tome X /le Coran et la Tradition,

Pearson, J. D            /Index Islamicus,

Watt,W.M./     Introduction to the Qur'an ,

[75]          "İlk defa Hira'da Şahsına Has bir Hads Şüphesi’ni giderdi. Orada bir Gün, kendisinin sonradan Melek Cebrail olarak Qabul ettiği bir Hayal göründü. İçindeki, kendisinin Tanrı’nın Elçisi olduğuna dair beliren Sesi, buna İsnad etti... Bu Haller’de iken işittiğine inandığı Şeyler, bunlar kaybolur olmaz, Wahy olarak bildirmeyi Adet edindi."

[76]         "Hicret’ten Önceki çok Eski Wahyler arasında bazıları unutulmuş olabilir. Fakat bize ulaştığı gibi, Qur'an, Muhammed'in Şahsı’nda Sahih bir Eser gibi anlaşılmıştır. Halbuki Qur'an, Teşkili ve Qıraat’ındaki İhtilaflar, bu Konu’da Şüpheler doğurmaktadır."

[77]          "Bu Beşerüstü kimselere İsabet eden bir Hastalık’tır ki, onlar daha önce Mechul olan Yeni bir Hayat Nizamı’nı ortaya koyup, Bütün Kötülükleri yıkmaya kendilerinde Quwwet bulurlar. Nebi ve Hawariler’in Gayretleri bu Hastalık’tan başka bir Şey değildir." "Qur'an'dan, Tenakuzlar’dan Hali, Mütecanis, Muwahhid bir Aqıde Mezhebi çıkarabilmemiz zor’dur.(...) Onu Tafsilat’ıyla Tetkik ettiğimizde, bazen içinde Zıt Talimler’in bulunduğuna rastlıyoruz."

[78]         "Muhammed Doktrini’nin Kaynakları Meselesi, Batı’daki Yahudi ve Hristiyan Bilginleri’ni Geniş bir Şekilde ilgilendirdi... İslam Geçmiş Dinler’in Fikirleri’yle bir Birlik Teşkil etmekte idi.. Unutmamak gerekir ki, Qur'an, Dini Sezgi Esasları üzerine temellenmiş veya onunla Uygun halde bulunan Genel Aqlın Felsefî bir Tesiri olan İlahi bir Eser değildir... Haqiqattır ki İslam’da sonraki bir Teolojik Sistem’in Gelişimi, çok Eski Alimler tarafından hazırlanmıştır." "Qur'an, Muhammed ve Muaqqibleri’nin doğrudan doğruya İlham olarak Qabul ettikleri Nutuqları’nın ve Şekli İfadeleri’nin Tescil edilmiş Şeklidir. Son Zamanlar’daki Araştırmalar, Kat’i olarak İsbat etmiştir ki, ondaki Dış Etkiler, Eski Ahid Malzemeleri’ni içeren Süryani Kaynağı’na ulaşır."

[79]         "Muhammed'in Hayatı’nın Safhaları Qur'an Sayesinde, İsa ve Budda'nın Hayatı’na Nisbetle çok iyi tanınmaktadır... Uzmanlar’ın Çalışmaları’na rağmen, İslam’dan Önceki Arabistan'ın Gerçek Dinî Durumu Hakkında Yeterli Derece’de bir Aydınlığa Sahip olunamadı. Muhammed'in Maruz kaldığı Yahudi ve Hristiyan Etkiler’in Ayrıntıları’nı bilmek çok Zor’dur.... Peygamberlik Görevi’nden önceki Zaman’da, Muhammed yapmış olduğu Seyahatler’de Yahudi ve Hristiyan Doktirinleri’ni öğrendi." O’nu Josepf Smith Junior (1805-1844) ile Muqayese eder. Qur'an'ın Büyük Kısmı’nın Yahudi ve Hristiyanlar’dan Ödünç alındığını söyler.

[80]         "Açıktır ki o, Yahudi ve Hristiyanlık Tesiri altında idi... Onda pek çok Eski  Mukaddes Kitaplar’ın Elamanları vardır."

[81]         a.g.e. s.45-46

[82]         a.g.e. sh.46  İddia’nın Sahibi S. de Sacy.

[83]         İslam Tetkikleri Enüstüsü Dergisi 1953 "Peygamberler ayrı ayrı ele alınırlarsa, Yazıları’nın bizim kendi Yazılarımız’da kullandığımız Aynı Uslup Özellikleri’yle damgalanmış olduğunu görürüz. Eski ve Yeni-Ahid’i Yazanlar’dan herbiri kendisini Başkaları’ndan ayıran Özel bir Uslub’a Sahip’tir. Eğer Peygamberler’in Muqaddes sayılan Kitapları’nın hepsi Allah'ın Kelamı olsaydı, Aynı Uslub’ta olurlardı. Fakat bu gerçekte böyle değildir. Qur'an'ın Uslubu, Muhammed'in harukulade gelişmiş Konuşma Qudreti’ni aksettirir. O kadar ki Hrisitiyan Araplar, bana Qur'an'ın Dili’ndeki Güzelliğin Tesiri’ni Derin’den hissettiklerini söylemişlerdi. Fakat bu Kitap bile Gramer Hataları ve bizzat Allah tarafından söylenen bir Kitab’a Uygun düşmeyen Değişik Qıraatleri içermektedir. Bu Değişiklikler, Hristiyan Kitab-ı Muqaddes’indeki Metin Değişiklikleri gibi az Önemli’dir. Fakat Tek bir Tane bile olsa, Yanlışsızlık Hakkındaki İddiaları çürütmeye Yeterli’dir." Islam Adlı Eser’inde de şöyle der: "Metin Tenkitleri ve Modern Araştırmalar Karşısı’nda, Qur'an'ın Allah Kelamı Oluşu ve O'nun Allah tarafından İndirilişi Görüşüne Sahip olmak, Modern Alimler için Mümkün değildir. Aşırı Muhafazakarlar Azınlığı bir yana Yahudi ve Hristiyan Alimler Muqaddes Kitapları’nda İlahi Unsurlar olduğu gibi, Beşerî Unsurlar’ın Mevcudiyetini de Qabul etmektedirler... Qur'an Metni’nin Tanzimi, Keyfi ve Gelişigüzel’dir...  Eski Ahid’deki Hikayeler Qur'an'da da vardır."