TEVHİD'in
TOPLUMSAL AÇILIMLARI
(Tuğyan
ve Bağy Mayamızda Var, Ama Adalet'de)
1-
Kadın, İslam'ın "Yumuşak Karnı" Değildir!
Din, "erkekler dünyasının erkini perçinleyen
bir üst yapı kurumudur" diyen feminist perspektif
ya da modern zamanlar için çizilen insan tasvirine aykırı
bir tipopojiye yol
açtığı için İslam'a yöneltilen çağdaş soruların
hazırlandığı masada neler var? Neden İslam etrafında
tertiplenen seminerler, paneller, diyalog plartformlarının
vazgeçilmez sorusudur müslüman kadının dramı? Neden
muarızları gibi inanırları da inandıkları Tanrı'nın
iradesini manipule etmek isterler? Tarihin kadın açısından
kötürüm oluşunun sorumluluğu fatalist bir bakışla
Tanrı'ya yıkılabilir mi?
2-
İftihar Çizgimiz: 3 Işık: Hatice, Fatıma,
Zeyneb
Kur'anın ilk kadın okurları içinden seçilmiş
üç örnek. Rastgele seçilmiş üç örnek değil,
Kur'anın indiği evin atmosferinde yetişen üç zirve
kadının şahsında islami kadın portresi.. Kurgu ve
idealizmin ötesinde yaşanmış ve yaşanabilir üç
olgun insan örneği.
3-
Ebu Zerr'i Tanır mısınız?
O'nu tanımamanın , O'nu dostlarınız arasında görmemenin
doğuracağı boşluk nerdir? O Peygamberin dostuydu.
Peygamberi sorumluluğu ve misyonun ödünsüz sürdürücülüğünü
üstlendi. Dostunun değimi ile "bu ümmetin mesihi"
oldu. O İslami erkek tipinin, adalet savaşının, takva
öğretisinin müşahhas örneği oldu. O'nu tanımak bir
kazançtır, bir kıvançtır.
4-
Ekonomik Liberalizmin Devasa Projesi: Azmanlaşan
Kapital
(Yeni Dünya Düzeni)
Bir ideala adanmamış hayat, insana bir savaşım
gücü aşılayamaz. Mücadeleyi bırakan kişi yanlız
kendine değil sınıfına karşı da bir bir ihanet içindedir.
Yaşanan gerçekliği tanımayan onunla savaşım da
veremez. Tevhid öğretisinin topluma sahici açılımı
yalnız kitabı tanımakla gerçekleştirilemez, kitab
okuruna anlattığı toplumsal tasvirlerin gerçekliğini
yaşadığı hayatta bulması ödevini verir. Bu ödevi
gerçekleştirmek için sorulan ve anlamaya çalışılan
bir dizi soru..
5-
Marks ve İhanetcileri
Egemen sınıflarla mücadelede toplumcu reçeteler
niçin yetersiz kaldılar. İnsanın kimliğine doğru
cevap bulamayan akımlar niçin başarısız kalmaya
mahkumdurlar? Marks ne yapmak istedi, ihanetcileri hangi
rotayı çizdiler?
6-
Mazlumun Sunacak İkinci Bir Yüzü Yok
Azmanlaşan kapitalizme yenik düşen sosyalistler,
kilise çatışında yeni bir saf tutabilirler mi? Max
Weber haklıysa Avrupa protestan kiliseleri bir kurtuluş
ilahiyatı geliştiremeyecek demektir. Kilise düşmanı için
sürekli üretimde bulunan bir rahimdir çünkü.
7-
Kilisenin Söylemedikleri: Meryem ve Biz
Kilise gerçek dinle diyalogla neyi amaçlıyor?
Katoliklerin sakladığı yalanlara niçin suç ortağı
olalım? umran Yazmaları nasıl okunmalı. Meryem'in
bizim dünyamızdaki anlamı nedir?
O niçin alemler içinde seçilmiş kadındır,
Meryem'in Kur'an'daki yeri nedir?
8-
Berlin Okulu Nedir?
Asım'ı Berlin'e
pozitif ilimleri tahsil ettikten sonra ülkesine tez dönmesi
telmihiyle göndermişti
Akif. Siz ülkemize dönmekte mi buluyorsunuz
geleceğinizi, yoksa Avrupa'da kalıcı mısınız? Okuyan
bir nesil olarak dil birliği içinde olduğunuz insanlara
karşı sorumluluğunuz nedir? Yerli haklara karşı
sorumluluğunuz nedir? Bilimsel disiplinler, Kur'an
merkeze alınarak nasıl
yeniden kurabilirsiniz?
9-
Kur'an İçin Farklı Bir Okuma Projemiz Var
Kur'an'ın akademik uğraşların ötesinde bir
aile eğitimi klavuzuna,
bir toplumsal
eğitim kitabına dönüştürülebilmesi için neler
yapabiliriz? Kur'an okumada sorunlarımız nelerdir?
Seminer Dizileri 1994 baharında Berlin Teknik
Üniversitesi öğrencilerinin yürüttüğü bir
projeyle başladı.
İki sömestir boyunca toplam 18 konu iki üst başlıkta
ele alındı.
A-
KİMLİK ÜZERİNE (Dine Rağmen İnsan)