[Ulum el-Hikme Okulu]

[Dil Bilimleri][Qur’an İlimleri] [Rivayet İlimleri 1] [Müslüman Düşünce Tarihi] [Rivayet İlimleri 2]

[Genel Düşünce Tarihi] [Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi]  [Ana Sayfa]

 

Ramazan Okumaları

2001-2012

 

I.Cüz

 

 

   

16 Kasım 2001/1.Cüz'den

6 Kasım 2002/1.Cüz'den

26 Ekim 2003/1.Cüz'den

15 Ekim  2004/1.Cüz'den

04 Ekim  2005/1.Cüz'den

23 Eylül 2006/1.Cüz'den

 

I.Cüz

 

 

16 Kasım 2001/01.Cüz'den

Bugün Dünyâ’nın Dört Bucağı’nda Milyonlarca Müslüman’ın Rahlesi’nde, Masası’nda, Komputeri’nde, Cd Playeri’nde Qur'ân'ın İlk Cüz’ü Açık duruyor.. Gözler’i ile onu süzüyor, Dudaklar’ı ile onu Telaffuz ediyor, Qalbler’i onun Letâfet’i ile Rik’at’e geliyor, Aql’ı onu Tefaqquh’da yoğunlaşıyor. Tıpkı 1400 Yıl’dır Milyarlarca Müslüman'ın yaptığı gibi.. Bu ne Müthiş Ortak Payda’dır, Milyonlar’ın üzerine Aynı An’da Teksif olduğu Ortak Metinler’dir yâ Râbb!..

İlk Cüz Fâtihâ ile başlar.. Fâtih⠑Başlangıç’ demek, ‘Açılış’ demek.. Kitab'ın Başlangıc’ı, Namaz’ın Başlangıc’ı, Hayât’ın Başlangıc’ı, Medine’nin ve Medeniyet’in Başlangıc’ı.. O’nunla kurulan bir Medeniyet’in "Rûhu’na Fâtihâ" okunmak istendiği bir Zaman Kesiti’nde ‘Fâtiha"yı "Global bir Medine"nin ‘Kurucu Taş’ı’ olarak okumak, O’nun Feth'le olan Bağlantısı’nı görebilmek Yaban’a atılamayacak bir Önem’e Sahip.

Baqara Sûresi'nin 141.Âyet’i ile İlk Cüz sona erer. Medine Dönemi’nin Erken Yılları’nda Wucut bulan bu Metinler’in Girizgâh’ı olan İlk Beş Âyet, Mushaf'ın Tezyin edilmiş Yaprakları’nda Fâtiha'nın En Yakın Komşusu’dur. Mutt’âqî için Hüden olan Kitâb, Rabbler’inden Hüden üzre olan Müflihler…

 Bu Kısa, ama Anlamca Yoğun Satırlar’la İlk e-Mesaj’ı bitiriyorum:

 

 

Alıntı:

 

 

‘E.L.M.* /Bu, kendisinde Kuşku olmayan, Muttaqîler* için Rehber olan bir Kitap'tır.* /Ki onlar, Gayb’a* inanırlar, Salat’ı* İqâme ederler ve kendilerine Rızıq* olarak verdiklerimizden İnfâq* ederler. /Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere inanırlar ve Âhiret'e* de Yaqîn Sâhibi’dirler. /İşte bunlar, Rabb'lerinden bir Hidâyet* üzeredirler ve Felâh’a* erenler de bunlardır.’ (el-Baqara /001-005)

 

I.Cüz

 

 

6 Kasım 2002/01.Cüz'den

 

Terâwih’in Bidâye’si Halife Ömer’in Medinesi’ne uzanır.. 20 Rek’at üzerinden 30 Ramazan Gecesi’ne yayılan ‘Terwihalar’ın Suhûf-u Uhrâ’nın Tertib Düzeni’ni etkilediği görülüyor.

Mushâf-ı Şerif’in 600 Sayfa’sı 20şer Sahife’den 30 Cüz’e bölündü.. 30 Ramazan boyunca Yüzyıllar’dır sürdürülen ‘Okuma Geleneği’ne Bugün Milyonlar’ca Müslüman ‘Nefes’ verecek.. Bu ‘Coşkun Irmak’ta açılan ‘Sefineleri’ine ‘Vira Bismi’llâh’ diyecekler..  Bu Yaz   TERTİL I  de dediğimiz gibi.

Bismi’llâh... Qur’ân’ın ‘Furqân’ı olan ‘Açış Cümle’si’.. ‘İlâhî Melodi’nin ‘Taqsim’i.. AbRaham’ın Mekkesi’nde, Şehirler’in Anası’nda Temel’i atılan, unutulmuş  Rahmânu’r-Rahîm Allâh’ın İsmi’yle Okuma Öğretisi’nin yeniden İhyâ ediliş’i...

Mısır’ın Merkez olduğu ‘Ewwel Zaman İçinde’ Süleymân’ın Perifer Dewleti’nde (Ardu-Selâm=Jerusalem) Mektuplar O’nunla başlardı[1]. ‘Âhir Zaman’ Nebisi’nin Medinesi’ndeki Tenwir de İsâ Mesih’in Roma’ya Karşı tutuşturduğu Kıvılcım’ı, aynı Cümle ile Meşâle’ye dönüştürdü:  Bism’illâhir-Râhmâni’r-Rahîm...

Besmele, Fâtihâ’nın da Fâtihâ’sı oldu:

 

Alıntı:

 

 

‘Âlemler’in* Rabbi * olan Allâh'a* Hamd*  olsun,

/Rahmân*, Rahîm*,

/Din Günü'nün* Mâlik’i *olana.

/Biz yalnız Sana Kulluk* eder ve yalnız Sen’den Yardım dileriz.

/Bizi Hidâyet* eyle Mustaqîm Yol’a, *Kendilerine Ni’met*  verdiklerinin Yolu’na,

/ Gazâb’a uğrayanların* ve  Sapmışlar’ınkine *değil. ‘  (el-Fâtihâ/001-007)

I.Cüz

 

 

26 Ekim 2003/01.Cüz'den

 

 

            Elîf Lâm Mîm…

            EL-M

            el-M

            71.

 

            Nasıl görmek isterseniz… Veya Onlar kendilerini nasıl ‘Fahş’ ederlerse..

            Mekke’nin 27 Sûresi’nin Girizgâh’ı olan 14 Harfli Terkipler.. Medine Göçü’nü izleyen İlk Sûre ve Mushaf’ta kendisini izleyecek olan Âl-i İmrân Sûresi’nin Başları’nda da Son bir kez  yer aldılar.. Medine Sakin’i ‘Yehûd’un ‘Cifr’ Merak’ı depreşti:

            ‘71 Yıllık bir Saltanât’la Mücâdele etmeye değmez.’

            Rasûl-i Ekrem, bu ‘İstihzâ’yı Dilemma’ya Mahkum eden ‘Sâir Harfler’i’ sundu Önleri’ne… Bütünü’nü toplamaktan waz’geçen Gurûh Adı’na, Târih topladı Harfler’i… 1709… Sonra ‘Allâhu a’lem’ dedi.. 1400’den sonra gelen 300 Yıllık Uyku, belki 9 da Artırış.. ‘Allâhu a’lem’..

                        Elîf, Lâm Mîm’ler’le İnşâ olunan (yestirûn) Sûre-i Baqara EL-Medine’de Yehûd’a Târihleri’ni okudu.. Âdem’le başlayan ‘Kök’ü nasıl parçaladıklarını, İsrâil’in Amca’sı İsmaîl’i nasıl ve niçin Elimi’ne ettiklerini, ‘Kardeşler’i içinden kendilerine Bâ’s edilen Ümmî Nebi Muhammed’i Bâtıl’la Telbis edişlerinin Uzub Hikâyesi’ni anlattı.

                        Ey İsmâîl’in Ewlâtlar’ı’ Bu Hikâye ‘Senin de Hikâyen..

Alıntı:

 ‘E.L.M. (el-Baqara / 001)

 

 

I.Cüz

 

 

15 Ekim  2004/01.Cüz'den

                        Ramazan’ın İlk Muqâbele Günü’nde, İlk Cüz’ün İlk Qıssa’sı :Âdem ve Eş’i.. Âdem’le İnsanlığı’n Müşterek Kökeni’ne yapılan Vurgu; Düşman’ı (Şeytân) kendi Hemcinsi Dışı’nda Resmediş..  Medine’nin bu İlk Sûresi’nin Mezkur Ders’i, Medine’den Dünyâ’ya Wedâ eden Kerîm Elçi’nin ‘li’l-Âlemîn Hitâbesi’nde de Tahdis edildi:

            ‘Hepiniz Âdem’in Çocukları’sınız, Âdem ise Toprak’tan.. Arab’ın A’cem’e Üstünlüğü yok, Acem’in de Arab’a.. Keremiyet ancak Taqwâ’yla..’

            Qureyşî Önderliğe ‘Gece’si Gündüz’ü gibi Aydınlık olan işte Bu Emânet Tewdi edildi. Refiq-i Âla’ya Yükseliş’in ardından gelen 12 Saat’in Her Sâlise’si ‘Wedia’ya İhânet etmeyen bir Medeniyet’i Târih’e kazıdı Âdem’in Çocuklar’ı.. 

            Bu Satırlar’ın yazıldığı Gün’e Seçimler’de Muhtaç olduğu birkaç Puan için Sahur Waqt’i Bağdad’ın, Babil’in Bilâdı’nı vuran Weled Bush’un Cunûd’u ile Kasap Şaron’un Süleymân Mâbed’i üzerindeki Haqq İddiaları’nı Teyid’le, Cum’a Salat’ı için Beyt-i Maqdis Mescidi’ne Müslümanlar’ı sokmayan Cunûd’un tokuşturdukları Kadeh Sesler’i ile girdik.

                        ‘Mülk-ü Süleymân’, Şeytân’a Teslim edilmeyecek.

 

Alıntı:

                        ‘Hani Rabb'in Melekler’e "Ben Arz’da* bir Halife*  varedeceğim" demişti. Onlar da "Biz Sana Hamdi’nle Tesbih ederek* ve Sürekli Taqdis *ederken orada Fesâd çıkaracak ve Kanlar akıtacak birini mi varedeceksin" dediler. /Allâh " Elbette Ben sizin bilmediğini bilirim " dedi. /Ve Âdem'e* İsimler’in* hepsini öğretti. Sonra onları Melekler’e Arz edip "eğer  Sâdıqlar iseniz bunları Bana İsimler’i ile aktarınız "dedi.  /Melekler "Sen Subhân'sın*. Bize öğrettiğinden başka bizim İlmimiz yoktur.  Elbette Sen Bilen'sin, Hakim'sin*."dediler. /Allâh: "Ey Âdem, bunları Onlar’a İsimleri ile bildir" dedi. O da bunları Onlar’a İsimleri ile bildirince Allâh buyurdu: "Size demedim mi Gökler’in ve Yer’in Gaybı’nı gerçekten Ben bilirim. Açığa vurduğunuzu da (bedea), ketmettiğinizi de Ben bilirim."

         /Hani Melekler’e: "Âdem'e Secde edin"* dedik de İblis'ten* başka hepsi Secde ettiler. O ise dayattı ve İstikbâr etti* ve Kâfirler’den* oldu. /Ve dedik ki "Ey Âdem, Sen ve Eş’in Bahçe'ye* yerleşin de onun dilediğiniz yerinden bol bol yiyin, ama şu Ağaç’a* yaklaşmayın. Yoksa Zâlimler’den* olursunuz." /Fakat Şeytân *ikisini oradan  kaydırdı ve böylece Onları  bulundukları  hâl’den çıkardı. Biz de "kiminiz kiminize Düşman olarak inin (ihbut)*, sizin için Arz’da belli bir Wakt’e kadar Yerleşim ve Meta vardır" dedik. /Ve derken Âdem Rabb'inden bir Takım Kelimeler *aldı.H Bunun üzerine Allâh Tewbesi’ni * Qabul etti. Elbette o Tewbeleri-qabuleden'dir*, Rahîm'dir. /Dedik ki "Oradan tümünüz inin (ihbut), artık ne Zaman size Ben’den bir Hidâyet gelir de kim Benim Hidâyetim’i izlerse Onlar için Korku yoktur, ve Onlar hüzünlenmeyecekler de." Küfreden ve Âyetler’miz’i* yalanlayanlarsa, Onlar Ateş* Ashâbı'dırlar ve orada  Kalıcı'dırlar.’’ (el-Baqara /030-039)

I.Cüz

 

 

04 Ekim  2005/01.Cüz'den

Aynı Dil’i konuştuğumuz, aynı Toprağı paylaştığımız İnsanlar’ın Yüzü’nü kaplayan Sevinç keşke Şehru Ramazan’a Mülâqi olmaktan kaynaklanıyor olsaydı. 40 Yıl’dır süren Çilesi’ni doldurmuş olan bir Derviş Edâsı’yla ,Mâşuku’na Wuslat Umudu’yla, Garb’ın Üzengileri’ni öpmeye giden Ekselanslarımız’ın daha bir kararttığı Leyl’in Sabâhı’ndayız. Bir zamanlar Rabb’lerinin kendilerini Âlemler’e Tafdil ettiğini hatırlatan Kardeşleri’ni  Fırqa-i Tahriq İlân eden , bir Zamanlar Rabb’lerinin kendilerini Âl-i Rûm’dan Necât’a çıkardığını Hatırlatanlar’ı Sîmâları’ndan tanıyıp Taqbih edenler’le Zamandaş olmanın Qahr’ı içindeyiz.  Bir Zamanlar ‘Kitâb’ ve Furqân’la Müşerref olmuş bir Millet’in; Sağ kalan Kadınları’nı, Kadınsıları’nı Rûm ile Katolik Nikâhı’na, Evlilik Müzâkereleri’ne götürme Surûr’u bu. Aşk-ı Memnû’nun Memnu Meyvesi’ni yemeğe üşüşen Kalabalıklar’ın Metreslik’le  Taltif edilmekten duydukları Mutluluk bu..  Furqân’la Muqâbele değil, Âl-i Rûm’la Müzâkere Waqt’i şimdi.

Furqân’ın Çağrı’sı, Qarye’ye (Qudüs-Mekke) Müteweccih; İsmâiloğulları’nın Wech’i Mısr’a (Garbî Roma’ya)… Qarye Yoksulluk demek onlar için, Göksel Ni’metler’in kendilerini Mükerrem kılacağına olan İnançlar’ı sarsılmış, Rabb’lerinin böylesi bir Wa’d’i olduğunu söyleyen ister bir Furqân olsun ister bir Qârii, Qalbler’i İtminân bulmuyor, Cehr’en görmedikce Wa’d’in Sâhibi’ni 40 Yıllık Uzun İnce İsrâları’nı sonlandırmayı düşünmemeye Yeminliler. ‘Hıtta’ Karın doyurmuyor, ‘Hıtta’ Şeref’le Müşerref  kılmıyor onları.. İzzet’i Mü’minler’in yanında aramaktan Müstefi olalı 40 Yıl olmuş.

Hz.Kelimu’llâh Qawmi’ni Özeleştiri’ye Da’wet etmişti. Hatalar’ı ile yüzleşmeye, Nefisleri’ni yeniden formatlayıp İhyâ etmeye.. Kelâmu’llâh bizi Bugün aynı Şey’e çağırıyor.. Sûre-i Baqara’nın Qıssa-yı Baqara’ya doğru ilerleyen Âyetler’i bizi bu Çetin Sınav’a hazırlıyor. Kesilecek Buzağımız ne? Qalblerimiz’e içirilen Kamuoyları’nda %leri 60’ın üzerinde seyreden Icl’imiz ne? Buzağısı’nı kesmeyenleri, kesemeyenleri kesecektir Âl-i Rûm.. Ebter olması Nâ-Mümkün bir Ümmet’in; Ebter olacak, budanacak Dalları’ndan olmaktan İstiâze Waqt’i ey Varoluş Kuşağı!

Alıntı:

 

                        ‘Ey İsrâiloğulları! Size bağışladığım Ni’metim’i ve Sizi bir zamanlar Âlemler’e Tafdil ettiğimi * hatırlayın. Ve Öyle bir Gün’den sakının ki Hiçkimse, Hiçkimse’ye  birşey ödeyemez ve Kimse’den bir Şefaat* Qabul edilmez ve Kimse’den bir Fidye* alınmaz ve Yardım görülmez.

/Sizi en dayanılmaz İşkenceler’e uğrattıklarında Fir'awun* Âilesi'den  kurtardığımızı anın. Onlar Kadınlarınız’ı Diri bırakıyorken Oğullarınız’ı boğazlıyorlardı. Bunda Sizin için Rabb'inizden Büyük bir Sınav* vardı. /Ve  hani Sizin için Deniz’i yarıp, Sizi kurtarmıştık ve Siz Fir'awun Âilesi’ni seyrederken onları boğmuştuk.

/Hani Mûsâ'ya* Kırk Gece* waadleşmiştik ama Siz onun arkasından Buzağı’ya*  tapınmış böylece Zâlimler’den olmuştunuz. Bundan sonra  şükredesiniz* diye sizi affettik. /Sonra Hidâyet’e eresiniz diye Mûsâ'ya Kitâb'ı* ve Furqân'ı* verdik. /Hani Mûsâ, Qawmi’ne demişti:" Ey Qawmim! Siz Buzağı’yı İlâh edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen Yaratanınız’a* Tewbe edip kendinizi temizleyin. Bu, Yaratanınız* katında Sizin için daha Hayırlı’dır. Bunun üzerine Allâh Tewbeleriniz’i Qabul etti. Elbette o Tewbeleriqabuleden'dir, Rahîm'dir.

/Ve hani demiştiniz:" Ey Mûsâ! Biz Allâh'ı Cehren görünceye kadar Sana inanmayacağız." Bunun üzerine Siz bakınırken Yıldırım çarpmıştı Sizi. Sonra şükredesiniz diye, sizi Ölümünüz’den sonra dirilttik.  Sizi üzerinizdeki Bulutlar’la gölgelendirdik ve Size Kurdet-Helva’sı* ve Bıldırcın* indirdik. Size Rızıq olarak verdiklerimizin Tayyibi'nden* yiyin." Onlar Bize zulm’etmediler, ancak kendilerine zulmettiler*.

/Ve Hani, demiştik ki:"Şu Kent’e* girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek Kapı’sından girerken " bağışla/hıtta"* deyin. Hatalarınız’ı* bağışlayalım. Muhsinler* için daha da artıracağız. " /Ama zulmedenler kendilerine söylenen Söz’ü bir başkası ile değiştirdiler. Biz de o Zulmedenler’in Fesâd yapmalarına karşılık, üzerlerine Gök’ten Ricz*  indirdik. (el-Baqara /047-059)

I.Cüz

 

 

23 Eylül 2006/01.Cüz'den

Hira Peygamberi’nin, ‘Emin Beldesi’ni Güney’de bırakıp Qudüs Yolu üzerinde Yesrib’i kendisine ‘Medine’ edindiği Yıllar’da Nâzil olan İlk Sûre’dir el-BaqaraHira’dan ‘Mescid-i Haram’a süzüldüğü Yollar, Yıllar, Hâtıralar; Ata’sı İbrâhim’in Duâsı’ndan bahs’eden Baqara Âyetler’i ile ona ve Güzin Ashâbı’na neler yaşatmıştı kimbilir?

Kutlu Nebî’nin Dili’nde ‘Baş’ı Rahmet’ olarak Tawsif edilen Şehr-u Ramazan’a Terwihalar’la Merhâba diyoruz ‘Bu Gice’. Qa’be’nin Dâmı’ndaki, Âmine’nin Evi’ndeki Melekler’in ; Adı’na Salât-u Selâmlar gönderilen  Müreffi Mabedler’de çırpışan Kanat Sesleri’ni duyumsuyoruz. Medeniyeti’nin Fetret Dewri’nde ‘Ulu Mabedler’ birer ‘Gâr-ı Hira’… ‘Minberler’ Rahlesi’nde 1.Cüz’e bakan Çehreler’e sesleniyor: ’Oku.’ ‘Belde-i Emîn’in 1300 Yıl İstiqâmet verdiği Dâr-ı İslâm’ın Yetimleri’nde Koro’ya dönüşen Yankı: ’Mâ Ene bi QâriinQureyşî Yüzyıllar’dan Itrî’nin Qubbeler’de yankılanan Sadâsı:

’Kalk ve Tekbir et, ey Wâris-i İbrâhim, ey Wâris-i İsmâil.’ Kitâb’ı Ta’lim et, Hikmet’i Tilâwet…Medeniyeti’nin Qawâidi’ne dökülsün Harçlar, dökenler Qubbeler’e Ref’ olsun..

Mabedler’den Dîn-i Hayât’ın Akifler’i Meydanlar’a yürüsün: ’Korkma, Maqam-ı İbrâhim’in İmâmet’i Gönler’de..’ Korkma, Mesâcida’llâh İbrâhim’in Çağrısı’na İcâbet’le dolup taşacak Gufrân-Furqân Ayı’nda.

 

Alıntı:

‘Hani Rabb'i, İbrâhim'i* birtakım Kelimeler’le* sınamıştı. O da bunları  tamamlamıştı. "Seni elbette İnsanlar’a İmâm* yapacağım" demişti. İbrâhim "Ya Zürriyetim’den* olanlar?" deyince Allâh  "Zâlimler benim Ahdim’e Nâil olamaz" demişti. /Hani Biz Beyt u’llâh * İnsanlar için bir Mesâbe* ve Emmiyet* kıldık. "İbrâhim'in Maqâmı'nı* Musalla* edinin", İbrâhim ve İsmâil'e* de, "Evim’i Tawaf *edenler, İ’tikaf’a* çekilenler ve Ruqu* ve Secde edenler* için Temiz turun" diye Ahid verdik. /Hani İbrâhim: "Rabb'im, bu Belde'yi* Güvenlikli kıl ve Ehli'nden* Allâh'a ve Âhir Gün’e inananları Ürünler’le rızıqlandır" demişti de "Küfredeni de az bir Süre yararlandırır, sonra onu Ateş Azâbı’na uğratırım. O ne Kötü bir Dönüş’tür" demişti Allâh. /İbrâhim, İsmâil'le birlikte Beyt'in Qaideleri’ni yükseltirken  demiştilerdi ki: "Rabb'imiz! Bizden qabul et, Elbette Sen İşiten'sin ve Bilen'sin. Rabb'imiz! İkimizi sana Teslim olmuş*  İnsanlar kıl ve Zürriyetimiz’den *de sana Teslim olmuş bir Ümmet* yap. Bize Menâsıq’ı* göster ve Tewbemiz’i qabul et. Elbette Sen Tewwâb'sın ve Rahîm'sin. Rabb'imiz! /İçlerinden onlara bir Elçi *ba'set*, onlara Âyetleri’ni Tilâwet etsin*, Kitâb'ı* ve Hikmet'i* öğretsin ve onları arındırsın. Elbette Sen Azîz'sin, *Hakîm'sin*."  (el-Baqara /124-129)

I.Cüz

 

 

12 Eylül 2007/01.Cüz'den

Eylül’ün şu Sıkıntı Basan ‘Yurd’da Fesât, Cihân’da Fesâd’ Yıldönümleri’nde bir Sonbahar Yağmur’u gibi geldi Şehr-u Ramazan. Roma ile Sasani’nin kapıştığı, İsrâil Oğulları’nın Yeryüzü’nde Zillet içinde dolaştıkları bir Dönem’de Rasûl-i Ekrem’in Yeni Yurdu’nu kuruyordu Baqara Âyetler’i.. Henüz Medine’nin Ekalliyet’i idiler, Ensâr’ı oluşturan Ews ve Hazrec’i ile Muhâcirûn’u oluşturan Qureyş’e nasıl bir İnsân Topluluğu ile ‘Bir Ümmet’ oluşturmaya çalıştıkları hatırlatıldı. ‘Uyarılıp uyarılmaması artık bir Mânâ İfâde etmeyecek Nokta’ya gelen Müşrikûn’u Mekke’de bırakmışlardı. Şimdi Rafine Şirk’in Komplolar’ı ile tanışmaktaydılar. Fesâd’ın İşçiler’i Yeni Durum’a Adapte olmanın Formülü’nü bulmuştu.

‘Yalnız Allâh’ı İlâh edinmek’ ve Diriliş Günü’nü Qabul’le ona Ayar’lı bir Hayât yaşamak gibi ‘Sefih’(!) bir İnanç olmayacaktı bu.. Ama Zâhir ile Zewâhir kurtarılacaktı. ‘Muslih olmak’ İddialar’ı Yeni Gömlekleri’ydi. Çok Karlı bir Ticâret içinde olduklarından Emîn’diler.

Aşağıdaki Âyetler bu Müstehzi Edâ’yla İstihzâ etmektedir.

Şeytân’ı görmek isteyenler, kaçırılır Fırsat değil bu, o aramız’da ta İçimiz’de..  Nasıl bir Poz verdiğine bakın.

‘Bir Ankara Hatıra’sı’ Enstantanesi’nin altına Not düşmüşler: ’Türkiye İslamcılar’ı, Ülke’ye Şeriat getirecek kadar Aqılsız değiller’dir.’ Duvarı’nda ‘Hakimiyet Haqq’ındır’ yazan Meclis’in Tâtil’de olduğu bir ‘Sultan Ay’da Mim Demokratlarımız  2.Cumhuriyet’e Hicret ediyorlar, ‘Türkiye Wesiqası’nı hazırlıyorlar.

 

Alıntı:

 ‘Öyledir, Küfredenleri*  uyarsan* da uyarmasan da Onlar için birdir; inanmazlar. /Allah, onların Gözleri’ni ve Kulakları’nı damgaladı*; Gözleri’nin üzerinde de Perdeler* vardır. Ve Onlaradır Büyük Azab. /İnsanlar’dan öyleleri vardır ki: "Biz Allâh'a ve Âhirgün'e*  inandık" derler. Oysa Onlar inanmış değiller. /Güya Allâh'ı ve ve İnananlar’ı aldatırlar. Oysa Onlar, yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar da bunun Şuuru’nda* da değillerdir. /Qalpleri’nde Hastalık* vardır. Allâh da Hastalıkları’nı arttırdı. Yalanladıklarından dolayı, Onlar için Elîm bir Azâb var. /Onlar’a: "Arz’da Fesâd çıkarmayın*  " denildiğinde: "Biz Islah Ediciler’iz*" derler. Dikkat, asıl Fesâdcılar Onlar’dır, ama Şuuru’nda değiller. /Ve yine Onlar’a: "İnsanlar’ın inandığı gibi Siz de inanın" denildiğin de: "Sefihler’in* inandığı gibi mi inanalım " derler. /Dikkat, gerçekte Sefih* olanlar Onlar’dır. Ama bilmezler. /İnananlar’la karşılaştıkları zaman: "inandık" derler, Şeytânlar’ı *ile başbaşa kaldıklarında ise derler ki "Elbette Biz Sizinle beraberiz. Biz yalnızca Mü’minler’le Alay ediciler’iz. /"Allâh da Onlar’la İstihza eder *ve  Taşkınlıklar’ı içinde dolaşmalarına bir Süre verir. İşte bunlar Hidâyet’e Karşılık Dalâlet’i* satın almışlardır. Fakat bu Ticâretler’i *bir Yarar sağlamamış, Hidâyet üzerede de olamamışlardır. (el-Baqara /006-015)

I.Cüz

 

 

31 Ağustos 2008/01.Cüz'den

Mûsâ’nın Qawm’î ile Çöl Yıllar’ı.. Üzerleri’ne Meskenet giydirilmiş Kırk Yıl.. Kırk Yıl’ın Çetin 40 Gün’ü.. Baqara Sûresi'nin verdiği bu Süre, sâir Qur’ân Sûreleri’nde 30+10 Gün Hesâbı’yla çıkar Karşımız’a.. 

Bugün İbrâhim’in Temelleri’ni ref’ettiği Beytu’llâh’ın Câr’ı olan Yüzbinler 30 Gün Ramazan Umresi’ne başlıyorlar.. Zi’l-Hicce’nin 10 Günü’nde[2] Tawaf edenler arasında olmaya Nâil eyler mi Rabb’im, Niyâzımız buna.. Bu 10 Çöl Gün’ü için Mısırlarımız’ı terk’edeceğiz.  Bakla’dan Soğanı’na dek Herşey Ardımız’da kalacak Menn ve Selwâ’ya Ta’lim edecek Kuşlar’a katılacağız.

İlk Cüz’den başlayarak Ramazan boyu Hüdhüd’ü dinleyeceğim, yâni Müslüman Wicdânı’nı.. Rabbim Özgürlük Evi’nin Gölgesi’nde nice Ziyâretler’e Miftâh eylesin bu İlk Fâtihamız’ı. Hüdhüd’ün Gözü’nden Sivrisineği bile kaçırmadan Sadrı’na kaydetmeli Hayât’ı.

Hacer’in Tepeler’de aradığı Su’yla kanıyor Bugün Umre Halq’ı.. 2008 Ramazanı’na Ülkeler’i ile burada Aynı Gün’de girebilmiş olmanın Mutluluğu da anılmalı.

 

 

Alıntı: 

         ‘Hani Mûsâ* Qawm’i için Su* aramıştı, o zaman Biz O'na: "Asa’nı * Taş’a * vur" demiştik de ondan Oniki * Pınar fışkırmıştı, böylece herkes Su İçeceği-Yer’i*  bilmişti. "Allâh’ın verdiği Rızıq’tan yiyin, için de Arz’da Müfsid olarak Karışıklık çıkarmayın."

            /Hani demiştiniz ki: "Ey Mûsâ! Biz bir Çeşit Yemeğe* katlanamayacağız, Rabb'ine Duâ et de, Bize Yer’in yetiştirdiklerinden Bakla (Hıyar), Acur (Sebze), Sarmısak, Mercimek ve Soğan çıkarsın."  Mûsâ "Hayırlı olan’ı, şu Değersiz Şey’le mi değiştirmek istiyorsunuz? Mısır'a* inin, çünkü orada kendiniz için istediğiniz vardır" demişti. Onların üzerine Horluk ve Yoksulluk Damga’sı*  vuruldu ve Allâh'tan bir Gazab’a*  uğradılar. Bu Elbette Allâh'ın Âyetleri’ni Tekfir etmeleri * ve Nebiler’i*  Haqsız yere öldürmelerindendi. Bu İsyân*  etmelerinden ve Sınır’ı çiğnemelerindendi.’ (el-Baqara /060-061)

I.Cüz

 

21 Ağustos 2009/01.Cüz'den

Bir Tesbihlik Yüzyıl’da 33er Yıllık 3 Dönemeç yer alır. Bugün’ün Terâwih’i ile Yaz Ramazanları’na Merhabâ diyoruz.  Küresel Âlem’ Mekke’de Gün batmadan 2 Dakika Önce Hilâl’in Grubu’nu bildiriyor. ‘Uzak Batı’dan Buanes Aires’den gelebilecek bir Ruy’et Şehâdet’i Mu’teber’ diyor Hesab Uzmanlar’ı.. Mekke’de Ru’yet bu Sene görünmeyecek. Domuz Gribi’ne Yıllar’dır Kolera Korku’su ile Hacc’a Fren gerilmesinden Muzdar Yığınlar ‘Bunda da bir Domuzluk olmaya’ Tedirginliği de çekmiyor değiller.

Sultan Ay’daki Mutat Hatmi’m için Sûre-i Baqara’yı Tilâwet ederken 8 Yıl’dır Sûre’ye Adı’nı vermiş olan Qıssa’yı atlamış olduğumu Farq ediyorum. Ağustos Sıcağı’na İç Politika’da Damgası’nı vurmuş olan Etnik Açılım Sa’y’ı ile bir Münâsebet beliriveriyor Anlam Dünyâm’da.

Şehr-u Ramazan Rasatı’ndaki Milyonlar’a Ru’yet Hafta’sı ulaşıyor Nâib-i İmam Düzeyi’ndeki bir Ünwan’ın Sâhibi’nden Askeri Birleşme Çağrı’sı[3]  Bir İntizâr..  Bense Ramazan’a sarkan Son MDT Dersi’nin Konu’sunu ‘Qıble’nin Tahwil’i: Gelecek Tasarımı’na ayırmışım.’

Hicret’ten sonra Nebewî Denetim’e alınan Yesrib’de Nâzil olan bu Sûre’ye Adı’nı veren Baqara Qıssa’sı  Mûsâ Zamanı’na ait..  Mısır’ın Buzağı Sevgi’si Qalbleri’nde Taht kurmuş, Büyümüş Baqara olmuş bir maymunlaşmış Halq’ı İlâhî İrâde silkelemek istemektedir.  İsrâiloğulları üzerinden de Câhiliye’den kopan Yeni Qureyş’in (İsmâiloğulları) Roma’yla yaşanacak Yüzyıllar’a Bâliğ Diyalektiği’nin Nirengi Noktaları’nı döşemektedir.  Mısır’ı değil Özgürlüğü (gayr-i Abede’-t-Tağut) seçenler Emru’llâh’la formatlanmanın önüne Bahaneler dizmeyi bırakmalıdırlar..  Mısır’ın Din’ini bırakıp Selefler’i  İbrâhim’in ölmüş Kuşları’nı diriltmelidirler. Baqara kesilirse Kuşlar, özgürleşecek, kanatlanacaktır.  İsmâiloğulları’nın Dünyâ’nın 4 Yanı’na dağılmış, Kaybolmuş Koyunlar’ı, Hidâyet’e olan Umutları’na hâla Muntazır iseler, Baqara’yı kesmekle bunun Mümkün olduğunu İ’tiraf etmelidirler.. Küresel Sermaye Düzenî’nden (Emwâl’in Dewlet oluş’u[4]) Kopuş’u gerçekleştiremeyen Mahalleler,  Ebû Zerr’in Mesihî Soluğunu duyamayacaklar, Ölmüş Cesed’e dirilmesi için üfleyemeyeceklerdir.

 

Alıntı: 

         ‘Hani Mûsâ* Qawmi’ne: "Allâh, Sizin bir Sığır kesmenizi  emrediyor" demişti. Onlar da: "Bizi Alay’a mı alıyorsun/?" demişlerdi. Mûsâ "Cahiller’den olmaktan Allâh'a sığınırım" demişti. / Qawm’i "Rabb'ine Adımız’a Duâ et de, bize onun Nitelikleri’ni açıklasın" demişlerdi.  Mûsâ da şöyle demişti: "Allâh diyor ki: "-O ne pek Yaşlı, ne de pek Genç, ikisi arası Dinçlik’tedir-. Artık emrolunduğunuz Şey’i yapın ." /Demişlerdi ki: "Rabb'ine Adımız’a Duâ et de, Bize Rengi’ni Beyân etsin." O da Allâh diyor ki: "O, bakanların içine Surur verecek Sarı bir Sığır’dır" demişti. /Bu kez de "Rabb'ine Adımız’a Duâ et de, Bize onun Mâhiyeti’ni açıklasın. Çünkü bizce Sığır(lar) birbirinin benzeri’dir. İnşaallâh Biz Hidâyet’e erişiriz" demişlerdi. / Mûsâ dedi ki:" O Allâh diyor ki: O, Yer’i sürmek ve Ekin’i sulamak için Boyunduruğa alınmayan, Salma ve onda Alaca olmayan bir Sığır’dır." Qawm’i "Şimdi Gerçeği getirdin" dediler. Böylece Sığır’ı kestiler, ama neredeyse yapmayacaklardı. /Hani Siz birini öldürmüştünüz de bunda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allâh, sizin gizlediklerinizi ortaya Çıkaran'dır. /Bunun için de: "Ona, onun bir Parçası’yla vurun" demiştik. İşte Allâh böyle Ölüler’i diriltir ve Size Âyetlerimiz’i gösterir;  aqledesiniz diye. ’ (el-Baqara /067-073)

 

I.Cüz

 

 

10 Ağustos 2010/01.Cüz'den

Hira’da Hz.Peygamber’le Wahy’in buluştuğu bir Ramazan Ayı’nın 1400 Sene Sonra’sı, Bugün.[5]  Ve Oruç’uz. Hira’da az Rızıq ve Az Su ile İqtifâ edilen Haftalar ve Aylar Sonrası’nda Gökler’in Kapılar’ı açılıyor, Sular boşalıyordu Yeryüzü’ne.. Göğün Su’yu, Arz’ın İnsanları’na Semerât olarak dönecekti.. Sabah’ın Nisbî Serinliği yitip Mekke’nin Ağustos Sıcağı Şehr’i kavurduğu bir Ramazan Ayı’nda yaşanan Müthiş Deneyim.. Qadr-u Qıymet’i Satırlar’a sığmaz bir Sadr-ı İnşirâh..

Fecr Tulu’ ediyor, Selâm’la gelen Ruhâni Elçi kayboluyor.. Mekke Semâları’nı kaplayan bir Gökkubbe idi âdeta Cibrîl.. en-Nâs’a okunacak Kutlu Mesajlar’la buluşturdu Allâh’ın Kulu’nu..  Gâr-ı Hira’dan Aşağılar’da Düzlükler var, bir Beşik gibi serilmiş Yeryüzü.. Kaç Mil Ötede duruyor İnsanlık için dikilmiş İlk Ev.. Yakınında da Hatice’nin Ev’i..  Varacak ve Islandığı Yağmur’u anlatacak.. Sırılsıklam ıslandığı ve üşüdüğü Yağmur’u..

‘Siz ve sizden öncekiler’i halq’eden, beni halqeden Rabbim’in Mükerrem Kent’e Kerim Kitâb’ı bu… Muqaddes Hitâb’ı bu. Onu okuyorum size’ diyecek..

‘Ben… Abdu’llâh’ın Oğlu dediğiniz Adam.. Muhammed. Eminliğime Şehâdet ettiğiniz Muhammed.. Bu Haqiqat’tir beni Yorgan altında Ağustos Sıcağı’nda titretmekte olan.. Umulurki siz de İttiqa edersiniz.. Taqwâ’nın Memurluğu’nda bana Desdek olursunuz. Safa Tepeler’i ardından gelmekte olan Düşman’dan değil, daha Büyüğü’nden, Yakıt’ı İnsanlar ve Taşlar olan bir Ateş’ten sakınmanızdır istediğim.. Gerçeği örtenlerden olmayın.. Görev’im benim, Gerçeği Örtenler için tutuşturulmuş, hazırlanmış bir Ateş’le İnzâr’dır.’

Yesrib Göçü’nden sonra Medineliler’e ‘Ya eyyuhe’Nâs’ diye seslendiği Qur’ân’ın bu ilk Pasajlar’ı, artık ‘İnzar edilseler de edilmeseler de kendileri için Farq etmez’[6] bir Durum’a gelmiş olan Mekkeliler’e de böylesi bir Sesleniş’le gelmişti. Yesribliler gibi onlar da Cibril’e Düşman kesildiler. Misl’i bir Sûre, mesela bir Alaq’ı Wucûda getirmekten Âciz Waziyetleri’ne bakmaksızın, bir Burhân’a yaslanmaksızın  ona Niddler (Ortaklar) koşmaya Dewâm ettiler. Emsâli’ni oluşturamadıkları ve asla oluşturamayacaklar’ı bir Sûre’ye rağmen, Meleğin Sözü’nü, Cinler’e İzâfe etmelerine rağmen, okunan bu Meydan’ı boşa çıkarmada Cinler’i Şâhid olarak çağırmaya kalkışamadılar. Qur’ân, kendisini dinleyip onun Acîp Yüceliği’ne Şehâdet eden Cinler’i anlattı Peygamber’ine..[7] Kuşkuları’nda Haqsız’dılar. Muallaqât Şiirler’i Tahtları’ndan indi, Alaq’ın Misli Sûre ile çıkamadı İnsan içine Kâfirler..

 

Alıntı:

      ‘ Ey İnsanlar*! Sizi ve Siz’den öncekileri yaratan* Rabbiniz’e* Kulluk ediniz*, umulurki  İttiqa* edersiniz. /O sizin için Arz’ı* bir Döşek*, Gökyüzü’nü* bir Bina* kıldı ve Gök’ten* Su* indirdi, bununla sizin için Ürünler’den*  Rızıq* çıkardı. Öyleyse  bile bile Allâh'a* Eşler* koşmayın. /Eğer Kulumuz’a* indirdiğimizden Kuşku’da* iseniz ,eğer  (bunda) Sâdıqlar’dansanız* öyleyse Siz de benzeri onun bir Sûre* getirin. Allâh'tan başka Şâhidleriniz’i*  de çağırın. /Eğer yapamazsanız ki kesinlikle yapamayacaksınız, artık Kâfirler için hazırlanmış ve Yakıt’ı* İnsanlar ve Taşlar* olan  Âteş'ten* sakının.’ (el-Baqara /021-024)

I.Cüz

 

 

31 Temmuz 2011/01.Cüz'den

Küremiz’in Basiretler’i bağlanmış Sâkinler’i için 2011 Bahar’ı, Arab Baharı’ydı. Kuzey Afrika’dan Ön Asya’ya, Cezire’nin İki Ucu’na dek Monarklar devriliyor, Ta’bid’den Tahrir’e koşuyordu Meydanlar Dolu’su Eksere’n-Nâs.. Hablu’n-Nâs, Hablu’llâh demekti, Şapka çıkarıyorlardı Türkiye Ziyâlılar’ı.. Kuklacı’ya yönelen bir Öfke Ses’i duyulmuyordu Sokaklar’da, Temkin’e yordu İyimserler… Kuklacı’nın İpi’ni görmek için Gönüller’in Kör olmaması gerekmiş. Temmuz’un Son Gün’ü Sıcaklar’n Zirwesi’nde Terwihâlar’a Yol alıyoruz.. Suriye’de Tanklar Hama’dan Qatl-i Âmm Haberleri’ne İmza atıyorlar.. Ağustos Şafağı’nda T.C Ordu’su YAŞ’ta, zâhiren YAS’ta olacak.. Tasfiye’nin Gerçek Sahipler’i Demeç üstüne Demeç’le Demokratikleşme’ye Selâm gönderiyorlar… BOB’un İp’i Pazar’a çıkıyor, Takke düşse de Karanlık’ta Kel’i göremeyenler çoğunlukta… Yeni Kukla Namzetler’i Kullanım Târihleri’nin kendilerine de geleceği Gün’ü çok Uzak görüyor olmalılar.. Ampul’ün Ziyâ’sı Qawî Zannı’ndalar… Tenwir’le yürüyemeyip Avrupa Ampul’u yakanlar’ın Mum’u sönmeye Mahkum… Liberal-Demokrat-Humanrigts Teslisi’nin körelttiği Gözler, Sağır ettiği Kulaklar dışında Korunaklı Mağaraları’nda Allâh’ın İhâta’sı altında Ramazan Sıcağı’ndan Sonbahar’a Yol oluyoruz… (Kaptan’ın Seyir Defter’i..) 

Alıntı:

       ‘Bunların Misal’i Ateş* yakan Adam’ın Örneği’ne benzer ki  Ateş Çevresi’ni ziyalandırdığı* zaman bir süre sonra  Allâh onların Aydınlığını* giderir ve Onları Etrafları’nı göremez bir halde yeniden Karanlıklar* içinde bırakır.  /Artık Onlar Sağır’dırlar*,  Dilsiz’dirler*, Kör’dürler*, Haqiqat’e bir türlü dönemezler. / Ya da  şu Örneğe benzer halleri: Karanlıklar*, Gökgürültüsü* ve Şimşekler’le* Yüklü Gök’ten   Şiddetli bir Yağmur Fırtınası’na* tutulmuş gibidirler ki Yıldırımlar’ın* saldığı Dehşetli Ölüm Korkusu’ndan* Parmaklar’ı* ile Kulakları’nı* tıkarlar. Ama Allâh Kâfirler’i* Çepeçevre Kuşatıcı‘dır*.  /Şimşek* neredeyse Gözler’ini* kör edecek, önlerini her ziyalandırdığında bunda biraz yürürler*. Üzerlerine Karanlık* basıverince de öylece kalakalırlar. /Allâh dileseydi işitmelerini* de, görmelerini* de  Ebediyyen  gideriverdi. Elbette Allâh Herşey’e Güçyetiren’dir.* ’ (el-Baqara /017-020)

 

* TERTİL I

 

 

Cüz 01

Cüz 02

Cüz 03

Cüz 04

Cüz 05

Cüz 06

Cüz 07

Cüz 08

Cüz 09

Cüz 10

Cüz 11

Cüz 12

Cüz 13

Cüz 14

Cüz 15

Cüz 16

Cüz 17

Cüz 18

Cüz 19

Cüz 20

Cüz 21

Cüz 22

Cüz 23

Cüz 24

Cüz 25

Cüz 26

Cüz 27

Cüz 28

Cüz 29

Cüz 30

 

[Mekkî   Sureler]

[Medenî   Sureler]

[Ramazan Okumaları]

 

 

 

 

 

 

 

Geri2



[1]           27/en-Neml 30,

[2]           Aralık 2008’in İlk Haftalar’ı..

[3]              Önce Ahmedinejat sonra Hamaney’den gelen Demeçler.. "Türkiye, Iraq, Lübnan, Pakistan ve Afganistan, Güçleri’ni birleştirip el-Mehdi-el-Muntazar'ın Dönüş’ü ve Kök’ten Değişiklikler’e Hazırlıklı olmalıyız." "Dürüst Quwwetlerimiz’i, Mehdi'nin Gelişi’ni engellemeye çalışmaya kalkabilecek ABD ve İsrail gibi Ülkeler’e Karşı eğitmeliyiz.  İran Silahlı Quwwetler’i, Hamaney'e Bağlı’dır ve Mehdi'nin Emirleri’ni yerine getirecektir. Hamaney, Mehdi'nin doğrudan Temsilcisi’dir, Ruhânî Lider’e İtaat etmek, Mehdi'ye İtaat ve Bağlı olmak Anlamı’na gelir." (el-Arabia Televizyonu, Hamaney’in Sözcü’sü Ali Saidi. 18 Ağustos 2009)

[4]           59/el-Haşr 9,

[5]          İlk Terâwih ve İlk Sahur… 10 Ağustos Akşam’ı Ramazan’ın İlk Soluklar’ı ile silkiniyoruz. Siyâset 30 Gün boyunca Islâh-ı Anayasa Tahsil’i için Demeç patlatmaya Dewam edecek. 9-11 Eylül arası Bayram Günler’i ile de 9.Yılı’ndaki 11 Eylül çakışacak. 12 Eylül’ün 30.Yılı’nda ise bir Rövanş için Kınları’ndan çekilmiş Kılıçlar, Kılıçdaroğulları ..  Başbakan ‘Kefen Sırtımda’ diyor, Muhalefet ‘Diwân-ı Harp’ten dem vuruyor. Askerler, Şûra’da Deplasman’da hissediyorlar kendilerimi, Futbolcu Başbakan karşısında. Ali Bulaç kâh evet diyor Anayasa’ya, kâh hayır. Helsinki Sözleşmesi bir yana düşüyor, Türbanlı Kontenjanı’ndan Köşe Yazarı Kadınlar’ın İtiraz Sesleri diyer yana..

            10 Ağustos Bugün. Çok daha Büyük bir Yıldönümü sessiz sedasız giriverdi Yaz Sıcağı’nda Gündemimiz’e..  Diyânet Aylar Öncesi’nde 2010’u Qur’ân Yıl’ı İlân etmişti. Öyle 10’lu 50’li değil, bir Yüzyıl Sene-yi Dewriye’si idi Sözkonusu olan. (610-2010). Nübüwwet’in, Bis’et’in, Qur’ân’ın , Sûre-i Alaq’ın 1400.Yıldönümü…

            Sözkonusu edilen 610’un Ramazan’ı olduğuna göre 2010’un Ramazan Ayı’na giriş, Ay Hesâbı’yla Anma Günler’in en Yoğun olacağı Mevsim olmalı değil mİ?  Taqwim çok daha Anlamlı Tewâfuqlar Armağan ediyor..

            10 Ağustos 610 Târih’i, Ramazan’ın 21.Günü’ne Denk geliyordu. 21 Ramazan Pazartesi.. Qur’ân’ın Ramazan’ın Son 10 Günü’nde bir Pazartesi Sabah’ı Nâzil olduğu Bilgisi’ne yaslananlar için Alaq Wahyi’nin inmesi muhtemel 2 Târihi’nden biridir 10 Ağustos.. Diğer Pazartesi 17 Ağustos 610’a denk gelir (28 Ramazan 610).

            Qadir Gecesi’ni 27 Ramazan olarak Qabul edenler için bu Târih 16 Ağustos olacaktır.

            Bir diğer Muhtemel Târih de Yewm-i Furqân olan 17 Ramazan’dır ki bu da 6 Ağustos 610’a Teqâbul ediyor.

            610 Ramazan’ının Qameri Takvim Karşılığını arayanlar içinse bu Yıl’ın 17 Ramazan’ı 26 Ağustos’a, 21 Ramazan’ı ise 30 Ağustos’la örtüşüyor. Bunlar da Enteresan Buluşma Günler’i. Bu Büyük Bayram Mübârek olsun Dostlar, Arkadaşlar..

[6]          2/el-Baqara 6

[7]           72/el-Cin, 46/el-Ahqaf Sûresi.