[Ulum el-Hikme Okulu]

[Dil Bilimleri][Qur’an İlimleri] [Rivayet İlimleri 1] [Müslüman Düşünce Tarihi] [Rivayet İlimleri 2]

[Genel Düşünce Tarihi] [Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi] [Paralel Dersler] [Ana Sayfa]

 

 

Ramazan Okumaları

2001-2004

 

 

VIII. Cüz

 


23 Kasım 2001/8.Cüz'den

 

165.Ayet’le bu Cüz Ortaları’nda nihayetlenen En'am Suresi İsmini bu Cüz’de yer alan "Sekiz En'am’dan almaktadır. En'am üzerinde Tasarruf’ta bulunabilmek Yetkisi "En'amte Akışı"nın  Ni’metlenmişler’inden olabilmekte Mümkün’dür.

7.Cüz'de anlatılan "Adem'in İki Oğlu"nun Hikayesi, Adem Soyu'nun Yeryüzü Canlıları (Dabbe, En'am ) arasında dewam eden Dialektiğinin Anlamlı bir Özeti’dir. Mekke Sureleri'nde Altı kez Hikaye edilen (İlki 8.Cüz’de yer alan A'raf Suresi'ndedir) ‘Adem'in Yaratılış Qıssası’, Mushaf Sırası'nda İlk kez Medenî bir Sure olan Baqara içinde yer almıştır. Adem, "Kendisine tewdi edilen Emanet"le Yeryüzü Dabbeleri içinde Mümtaz bir Konum’dadır.

"Sorumluluğu" yoksayan "Hiççi Çizgi" ; İnsanoğlu'nu "Yeryüzü'nde debelenen Dabbe" içinde "Belhüm edall"le sembolize eden ‘Ontolojik Düşüş’ Çizgisi’dir de. "Hidayet"e ulaşamamak, "Dalalet’tir" çünkü. "Dalalet", Ni’met Akışı'ndan (en'amte/Fatiha 6) Yoksunluk’tur.

A’raf Suresi'nin 87.Ayeti’ne kadar geliyoruz Bugünkü Okuyuşumuz’da. Adem Qıssası’na ilaveten Nuh, Hud, Salih, Lut Peygamberler’in "Belirleyici Aktör" olduğu "Qasas" yer alır.

Sure'ye Adını veren A'raf Qıssası Anlatımı’ndaki ‘A-re-fe" Fiili’nin  Kullanım’ına dikkat çekmekle yetiniyorum. "Yüzlerinden Tanıma" İfadesi ile de Fetih Suresi'nde anlatılan "Secde İzleri ile Tanınanlar" arasında kurulacak Bağlantı’nın "Anlamlı Kazanımları" olacaktır.

 

Alıntı:

 

"A'raf üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları adamlara seslenip derler: "Ne toplamış olmanız, ne de büyüklenmeniz size yarar sağlamadı." Kendilerine Allah'ın bir rahmet  eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? Girin Bahçe'ye. Sizin için hiçbir korku yoktur ve siz mahzun da olmayacaksınız." Ateş Halkı, Bahçe Halkı’na seslenir: " Bize biraz  sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları küfredenlere haram kıldı." Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun edinmişlerdi ve dünya hayatı onları
aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve Bizim ayetlerimizi tanımadıkları gibi Biz de bugün onları unutacağız. Andolsun, Biz onlara bir Kitap getirdik, inanacak bir topluluğa bir hidayet ve rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde tafsilatlandırdık. Onlar, onun te'viline bakmazlar mı? Te'vilinin geleceği gün, daha önce O'nu unutanlar, derler ki: "Gerçekten Rabbimizin Elçileri bize Hakk'ı getirmişlerdi. Artık bize şefaat edecek yok mu? Veya geri çevrilsek de işlediklerimizden başkasını yapsak." Kendilerini hüsrana uğrattılar. Uydurdukları şeyler de onlardan uzaklaşmıştır.’ (A’raf / 48-53 )

 

 

 

13 Kasım 2002/8.Cüz'den

 

            Eski Ahit’in Ararat olarak andığı Ağrı Dağı’nın Zirveleri’nde nihayetlendiği varsayılan ‘Tufan Efsanesi’nin Sümer Mitolojileri’ne dek uzanan Seceresi’nden bahsedilir. Holywood’un ‘Tufan’ konulu Klasikleri’ne Ermeni Yönetmenler ‘1915 Tehciri’ ile Taze Aşı verdiler. İsrail, ‘Doğal Toprakları’nın Bitişiği’ndeki Coğrafya’da yaşananları ‘Sam’ın Seçilişi’ne Dayanak kıldı.

            A’raf Qıssası’nın Aqabi’nde tahkiye edilen Nuh Qıssası’nın ‘İlgi Alanı’ çok daha Farklı Noktalar’a odaklanır. ‘Risalet Diyalektiği’nin Veciz bir Özeti...

            *İlahî İrade: Nuh, Qawmi’ne gönderildi.

            *Nuh’un Tebliği:Allah’a Kulluk Edin.

                      O’ndan başka İlah yok.

                      Gelmekte olan Azab Günü.

            *Qawm’in Tepkisi:Sen Sapıklık içindesin.

            *Nuh’un Cevabı: Hayır, Ben Alemler’in Rabbi’nin Elçisi’yim.

           Bu bir Risalet.. Öğüt veriyorum. Sizin bilmediklerinizi biliyorum. Aramızdan biriyle uyarılıp Rahmet’e çağrılmanızda yadırganacak ne var?

            *Akıbet:Yalanladılar.

              O ve onunla Gemi’ye bilenler kurtarıldı.

 Ayetler’i yalanlayan Kör Qawim Su’da boğuldu.

 

            Alıntı:

 

            ‘Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Doğrusu ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım." Kavminin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkca bir sapkınlık içinde görmekteyiz" dediler. O: "Ey kavmim, bende bir sapkınlık yoktur. Ama ben alemlerin Rabb'inden bir Elçi'yim." dedi. "Size Rabb'inizin risaletini tebliğ ediyorum. Size öğüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi  ben Allah'tan biliyorum." "Sizi uyararak ittika etmeniz ve belki rahmete kavuşturulmanız için aranızdan bir adam aracılığıyla  Rabb'inizden size bir hatırlatmanın gelmesine mi şaştınız?" O'nu yalanladılar. Biz de O'nu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi." (A’raf / 65-72)

 

 

 

02 Kasım 2003/8.Cüz'den

 

            Aşağıya alıntıladığım En’am Suresi Ayetleri’ni takiben 8.Cüz  Araf Suresi 87.Ayeti’ne kadar dewam etmektedir.

            Vahy’in Nuzul Çağı’ndan Bugün’e dek, dalga dalga her Nesil ve Coğrafya’ya dururulması gereken Manifest Metinler’den biri bu..  ‘Şirk’le defalarca harmanlanan ‘İlahî Bildirge’nin ‘Ayakta Duran Hanif Çehresi’ . Yeryüzü’nde Nesil’den Nesil’e süren Hilafet Sınavı’yla ortaya çıkan ‘Derecat’..

            ‘Salat’ı, ‘Nusuq’u, ‘Ölüm’ ve Dirim’i ‘Rabbu’l-Alemin’e tahsis eden ‘Hamd Dolu’ Yöneliş..  Şirk’in en ‘Zalim’ Zirvesi’nde ‘Nur’un ‘ilk’i ‘Ben’im diyebilen bir ‘Büyük Biz’ ‘Ben’i..

            Ve En’am Suresi Baş’ını, Son’u ile bitiştiren Muazzam Bağlantı…

 

            Alıntı:

 

            ‘De ki :"Rabb'im gerçekten Beni Doğru bir Yol’a iletti. Dimdik duran bir Din’e, İbrahim'in Hanif Dini’ne. O Müşrikler’den değildi ." müşriklerden değildido

De ki: "Şüphesiz benim Salat’ım, Nusuq’um, Dirim’im ve Ölüm’üm Alemler’in Rabb'i olan Allah'ındır."

"Onun hiç bir Ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum. Ve ben Müslüman olanların ilki’yim."

De ki: "O herşeyin Rabb'i iken Ben Allah'an başka Rabb mi arayım? Hiç bir Nefis kendi aleyhine başkasını kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının Günahını taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabb'inizedir. O Size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz Şeyleri Haber verecektir.

O Sizi Yeryüzü’nün Halifeleri kıldı ve Size verdikleriyle Sizi denemek için kiminizi kiminize göre Derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabb'n Sonuçlandırması pek Çabuk olandır ve şüphesiz O Gafur'dur, Rahim'dir.’ (En’am/ 161-165)

 

 

22 Ekim  2004/8.Cüz'den

 

            Şeytan bu, Yaratılış Qıssası’nın ‘Film Kareleri’nde ‘Bu Ağac’ın oyanadığı Rol’un Mekke’deki  Tewzii’nde, Hayvanlar’dan İstifade wesilesiyle tekrar sahne alıyor. Hiyerarşi’deki yerine kurşun sıktığı İnsan’ın Fısq’ı için Ağlar’ını örmüştür.  Allah’ın verdiği Can’ı Allah’tan gayri kim almaya kalkabilir? Ancak Allah’tan bir İzin olursa… Sadece Allah’ın Adı anılarak kesilen Hayvanlar’ı yeme Titizliğinin altında yatan en Temel Nokta burası..

            Human ; İhtiyar Dünyamız’ın Tahyir’e doğru evrilemeyen İkindi Vakti’nde, Unutkanlığın da ötesinde Bunama Tezahürleri ile Haqiqat Ehli’nin Nazar’ından bakılınca görüleceği üzre  Maskaralıklar’ına  Her  Geçen Gün  Yeniler’ini eklemeye dewam ediyor. Genler üzerinde oynadığını, Yaratılış Qalem’ini El’ine aldığını, Alaq’ın ABC’sini çözdüğünü düşünüyor. Şimdi ‘Cümleleri’ yeniden yazacak Yazar Human. Ancak ‘Human Adına’ kesilenlerin yenilmesine Fetwa vermeye hazırlanıyor Science. ‘Genetik Tanrısı’ (/Tanrıçası) kendinini ‘Baş’tan yaratabileceğine inanıyor. Tanrı’sının Sorusu’na cevap veriyor: ‘Evet, döktüğüm Meni’yi sen değil , ben yaratıyorum.’ Cinler’in Şeytan’ı şapka çıkarıyor, Human’a: ‘Boynuz, Kulağı geçti, deyu..

 

Alıntı:

 

      ‘Eğer O'nun Ayetlerine inanıyorsanız, artık üzerinde yalnızca Allah'ın İsmi anılanlar’dan yiyin. Ne oluyor ki Size, kaçınılmaz bir İhtiyaç’la karşı karşıya kalmanız dışında, O, Size Haram kıldıklarını ayrı ayrı açıklamışken, üzerinde Allah'ın İsmi anılan Şeyler’i yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir İlim olmaksızın kendi Hevalar’ıyla saptırıyorlar. Şüphesiz, senin Rabb'in Haddi Aşanlar’ı en iyi Bilen'dir. Günah'ın Açıkta olanını da, Gizlisini de terkedin. Çünkü Günah’ı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle Karşılık göreceklerdir. Üzerinde Allah'ın İsmi’nin anılmadığı şeyi yemeyin. Çünkü bu bir Fısq’tır. Gerçekten Şeytanlar, Sizinle Mücadele etmeleri için kendi Dostlar’ına Gizli Çağrılar’da bulunurlar. Onlara itaat ederseniz elbette siz de Müşrikler’siniz. Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve ona İnsanlar içinde yürümesi için bir Nur verdiğimiz kimsenin Durumu, Karanlıklar’da kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın Durumu gibi midir? İşte, Kafirler’e yapmakta oldukları böyle çekici/ süslü gösterilmiştir. ‘ (En’am/ 118-122)

 

 

* TERTİL III

* TERTİL VIII