[Ulum el-Hikme Okulu]

[Dil Bilimleri][Qur’an İlimleri] [Rivayet İlimleri 1] [Müslüman Düşünce Tarihi] [Rivayet İlimleri 2]

[Genel Düşünce Tarihi] [Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi]  [Ana Sayfa]

 

 

Ramazan Okumaları

2001-2012

 

 

XIV. Cüz

 

 

 

29 Kasım 2001/ 14.Cüz

 

Bu Cüz'de Hicr ve Nahl Sureleri’ni okuyoruz. Müslüman Kaynaklar’da Hicr Suresi'nin en çok Referans verilen Bölümleri arasında 9. Ayet gelir. Kendilerine "Gökten bir Kapı açılsa" da, oradan "Yukarılara" süzülseler de yine de "Öncekilerin Sünneti"ne tabi olarak Wahy’e karşı "Anid" kesilen bir Guruh’a karşı İlan edilen ‘Ebedî Açıklama’dır bu:

"Zikr'i Biz indirdik, ve O’nun Muhafız’ı Biz'iz."

Qur'an Okuyucusu'nda ‘İlahî Bildirimler"de kullanılan ‘Biz" Vurgusu’nun Nesnel olarak algılanması bir Sapma’dır. Bunu "Kendilerine Savaş Yazılanlar"ın "Sen ve Rabbin gidip savaşın" Muqabelesi ile ‘Sorumluluk alanları dışına atanlar’ın Tutumları ile karşılaştırabilirsiniz. Mushaf'ın Bize Taşınma Süreci’ndeki tüm "Müslümanca Etkinlikler" bu "Biz" Kavramı’nın "Öznel" Okuyuş’u ile gerçekleşmiştir.

Bugün "Zikr"in Tarih’e mal olan Kayıtlar’ının kaybolması, Tahrib olması gibi bir Endişe Yersiz’dir. Matbu ve Yazma Hali’ndeki tüm Mushaflar toplanıp İmha edilse bile, Hafıza Kayıtları bir yana, Müslim, gayri-Müslim Kaynaklar’dan hiçbir Zayiat’a uğramadan Mushaf'ı yeniden cem etmek çok sıradan bir Cem İşi olacaktır. Hicr Suresi’nin bu Ayet’inin 21.Yüzyıl’da da sürecek olan, ve "Biz"in de içinde yer alacağımız bir Süreç’le gerçekleşecek olan "Hatırlatma" Misyon’u üzerinde terleyecek İdrakler’e Muhtac’ız.

Nahl Suresi, Baqara Suresi'nden sonra, Bünye’sinde geçen bir Qıssa’da yer alan "Hayvan" nedeniyle isimlenen Sureler’in İkincisi oluyor. Bu tür İsimler’in Sure’nin Bütün’ünü kuşatan bir Anlam’ı  olmamakla beraber, İsm’e konu olan Qıssa’nın Mesaj’ını yansıtmadaki Başarı’sını teslim etmek gerekir.

 

Alıntı:

 

"Elif Lam Ra  Bunlar, Kitab'ın ve Apaçık olan Qur'an'ın Ayetleri’dir.O Küfredenler Müslüman olmayı nice kereler  dileyecekler. Onlar’ı bırak, yesinler, yararlansınlar ve Onlar’ı mel oyaladursun. İlerde bilecekler. Biz, kendisi için bilinen bir Kitap  olmaksızın hiçbir Ümmet’i Yıkım’a uğratmadık. Hiçbir Ümmet, kendi Ecelini ne öne alabilir, ne de Onlar ertelenebilirler.  Onlar: "Ey kendisine Kitap indirilen. Gerçekten Sen Mecnun'sun." dediler. "Eğer Doğrusöyleyenler’den isen, Bizler’e Melekler’i getirmeli değil miydin?" Haq olmaksızın Biz Melekler’i indirmeyiz. O zaman da Onlar’a göz açtırılmaz. Şüphesiz, Zikr'i Biz indirdik. O'nun Koruyucuları da gerçekten Biz’iz. Andolsun, Sen’den önce geçmiş Topluluklar içinde de gönderdik. Onlar’a Herhangi bir  Elçi gelmeyedursun, mutlaka Onunla Alay ederlerdi.  Böylece Biz Onu Suçlular’ın Qalplerine sokarız. Onlar Sana inanmazlar, oysa ki Evvelkiler’in Sünnet’i geçmiştir.Onlar’ın üzerlerine Gök’ten bir Kapı açsak da ordan yukarı yükselseler de, Mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki Biz büyülenmiş bir Topluluğuz" diyeceklerdir.   (Hicr / 1-15 )

 

 

19 Kasım 2002/14.Cüz'den

 

"Balarısı"nın ‘Wahy’le olan İlgisi, tüm Kainat’ın ‘Wahy’le olan İlgisi’nin bir Örneği’dir. Bu Örnek içinde Türümüz’ün "İrade Alanı" dışındaki Ontolojik Konumu da dahil’dir. Nahl Suresi’nin Bitiş’inde yer alan "Mücadele Ayetleri"nin neresinde olduğumuz da sorgulanmalı.

 

            Alıntı:

 

            ‘Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır. Size onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından içenlerin boğazından kolaylıkla kayan dupduru bir süt içirmekteyiz. Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden. Ondan hem içki hem de güzel bir rızık ediniyorsunuz. Şüphesiz akleden bir toplum için bunda gerçekten bir ayet vardır. Rabb'in Balarısına vahyetti:  "Dağlardan, ağaçlardan ve onların yaptıkları asmalardan kendine evler edin.""Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabb'inin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır." Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de bildikden sonra birşey bilmesin diye. Ömrünün en aşağı ucuna geri çevrilier. Şüphesiz Allah Bilen'dir, Güçyetiren'dir. (Nahl/66-70. Ayetler)

 

 

 

08 Kasım 2003/14.Cüz'den

 

            Hicr Suresi’nin Sure’ye Ad’ını veren ‘Hicr Ashabı’ Qıssası’nı müteakiben Mekkeliler’e yönelen  ve ‘Sebu’l-Mesanî ile Qur’ane’l-Azim’den Müteşekkil  ‘Wahy’in ‘Muqtesim’lerce ‘Taqsim’ olunarak ‘Sözde Yeni Qur’an’ İnşa edecek ‘Münşiler’ini ‘tekdir’ eden Anlatımı… Onların söylediklerine karşı ‘Göğsü daralan Elçi’.. Elçi’ye Müteveccih, ‘Muqtesim olmayanlar’a ‘Rahmet Kanatları’nı Germe Buyruğu…  Emrolunan Şey ‘Taqsim’ edilmeden Bütünü ile açıklanacak, Müşrikler’in ‘Taqsim Önerileri’ne aldırış edilmeyecektir…

            Sure’nin ‘Hitame’si olan bu ‘Çıkarımlar’ için İdrak’i derinleştirecek Tarihsel Arkaplan ise İblis’in Münazarası, Dayfı-İbrahim, Lut’un Ailesi ve Eyke Halkı… Gönderilen’nin (Salih’in ) Ad’ının yer almadığı ‘Ashabı Hicr’ Ayetler’ini aşağıya alıntılıyorum.

 

Alıntı:

 

"Andolsun Hicr Halkı da Gönderilenler'i yalanlamışlardı. Onlara ayetlerimizi vermiştik de ondan yüz çevirmişlerdi. Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı. Derken onları sabah vaktine girdiklerinde o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi. Buna rağmen kazandıkları şeyler onlara yetmedi.

Biz gökleri yeri ve her ikisinin arasındakileri hakkın dışında yaratmadık. Şüphesiz o saatte yaklaşarak gelmektedir. Öyleyse güzel davranışlarla davran. Çünkü Rabb'in yaratandır, Bilen'dir. Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kur'an'ı verdik. Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, müminler içinde kanatlarını ger. Ve de ki: "Şüphesiz Ben apaçık bir Uyarıcı'yım." Muktesimlere/taksim edenlere indirdiğimiz gibi. Ki onlar Kur'an'ı parça parça ettiler. Rabb'ine andolsun onların tümüne/hepsine soracağız.Yaptıları şeyleri (hesabını).Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkca söyle ve Müşriklere aldırma. Şüphesiz o alaycılara biz sana yeteriz. Ki onlar Allah ile beraber başka ilahlar kılıyorlar. Onlar yakında bileceklerdir. Andolsun onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. Sen Rabb'ine hamd ile tesbih et ve secdeedenlerden ol. Ve yakin sana gelene dek Rabb'ine ibadet et. (Hicr Suresi/ 80-99)

 

 

 

28 Ekim 2004/14.Cüz'den

 

            İbrahim Nebi’nin Adı’nı taşıyan 14.Sure’yi Müteakiben, 14.Cüz’ü başlatan Hicr Suresi’nden Dayf-ı İbrahim Qıssası’na Nazarlar’ımı teksif ediyorum.  Sure boyunca Seçilen Qıssalar’ın Hepsinde olduğu gibi Konu ‘Helak Sahneleri’dir’. Helak, İbrahim’in Seslendiği Halk’la değil, ‘Suçlu bir Topluluk’ olan Lut’un Qawmi’yle ilgili.. Konuksever İbrahim’e ‘Alim bir Oğul’ Müjdeleyen Misafirler’in ‘Kötü Haberi ‘Lut’un Ailesi’ni de içine alacak olan ‘Taqdir’dir.Roma’ya İltihak Sureci’nin 81.Yıldönümü Kutlamaları’nın yapıldığı Saatler’de , Roma’da ‘Avrupa Anayasası’nın İmza Törenleri’ne katılmak üzere  Mim Demokrat Başbakan bu Gece İtalya’ya uçuyor. Ülkesi’nin Brüksel Qıble’sine doğrultulmuş Yörüngesi’ne ‘Safımız Belli olsun’ deyu ‘Çekinceler’ koymakla Tarih’e geçmek yerine , O ve Arkadaşları’nı Eşcinseller’in Huquq’una Riayette Ülke’nin Standartları’nı yükselt diye Kulağını çekenlerin Sofrası’nda görmek Ne acı.. Eşi’de olsa Lut  Kaygıları’nı Eş’ine ulaştrıramamış.. Üzgünüz..

 

Alıntı:

 

"Onlar’a İbrahim'in Konukları’ndan Haber ver. Yanına girdiklerinde "Selam" demişlerdi. O da "Biz Siz’den korkmaktayız" demişlerdi. Dediler ki:" Korkma Biz Sana Bilgin bir Çocuk müjdelemekteyiz. Dedi ki: "Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz. Beni ne ile müjdelemektesiniz? Dediler ki:"Sana Gerçekle müjdeledik. Öyleyse Umut kesenler’den olma. Dedi ki: "Sapıklar dışında Rabb'inin Rahmeti’nden kim Umut keser. Dedi ki: "Ey Elçiler İşiniz ne?" Dediler ki: "Gerçekte Biz Suçlu olan bir Topluluğa gönderildik. Ancak Lut Ailesi hariç’dir. Biz Onlar’ın tümünü muhakkak kurtaracağız. Ama Karısını dışında tutttuk. O geride kalanlardandır. ‘ (Hicr / 51-60)

 

* TERTİL VIII

* TERTİL XI

 

 

 

Geri2