Mekkî
Wahy
610-622
071.046/el-AHQAF
Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Wahy’in Doğruluğu 1-10
046.01- Ha Mim
046.02- Kitab'ın indirilmesi, Aziz Hakim
Allah'tandır.
046.03- Biz Gökler’i, Yer’i ve ikisi arasında
bulunanları ancak Haqq ile Ad’ı Konulmuş bir Ecel olarak yarattık. Küfredenler
ise, uyarıldıkları Şey’den yüz çevirmekte olanlardır.
046.04- De ki: "Gördünüz mü, haber verin.
Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, Yer’den neyi yaratmıştır Bana gösterin?
Yoksa Onlar’ın Gökler’de bir Ortaklığı mı var? Eğer Doğru Sözlüler iseniz,
bundan önce bir Kitap ya da bir İlim Kalıntısı varsa, Bana getirin."
046.05- Allah'ı bırakıp Qıy+amet Günü'ne kadar
kendisine İcâbet etmeyecek olan Şeyler’e tapmakta olandan daha Sapık kim’dir?
Oysa Onlar, bunların tapmalarından Habersiz’dirler.
046.06- İnsanlar haşrolunduğu zaman, Onlar’a
Düşman kesilirler ve Onların ibadet etmelerini de tanımazlar.
046.07- Onlara Açık Belgeler olarak Ayetlerimiz
okunduğu zaman, O küfredenler kendilerine gelmiş olan Haqq için dediler ki:
"Bu, Apaçık bir Büyü’dür."
046.08- Yoksa:" Kendisi O’nu uydurdu" mu
diyorlar? De ki: "Eğer Onu Ben uydurdumsa, bu durumda Siz, Allah'tan Bana olan
hiçbir Şeye Malik olamazsınız. Sizin kendisi üzerinde, ne taşkınlıklar
yaptığınızı O daha iyi bilir. Benimle Sizin aranızda Şahid olarak O yeter. O,
Gafur'dur, Rahim'dir.
046.09- De ki: "Ben Elçiler’den bir Türedi
değilim, Bana ve Size ne yapılacağını bilemiyorum. Ben yalnızca Bana wahyedilmekte olan’a
uymaktayım ve Ben Apaçık bir Uyarıcı'dan başkası değilim."
046.10- De ki: "Gördünüz mü Haber verin, eğer
Allah katından ise, Siz de Ona küfretmişseniz ve İsrâîloğulları'ndan bir Şahid de bunun bir
benzerini Şahidlik edip inanmışsa ve Siz de Büyüklük taslamışsanız? Elbette
Allah, Zalim bir Qawm’i Hidayet’e erdirmez."
II Haqiqat’in Şahidi 11-20
046.11- Küfredenler, İnananlar için dediler ki:
"Eğer O Hayırlı bir Şey olsaydı, Ona Biz’den önce koşup yetişemezlerdi."
Oysa Onlar, O’nunla Hidayet’e ermediklerinden: "Bu, oldukca Eski bir
Uydurma’dır" diyeceklerdir.
046.12- Bundan önce de, bir Önder ve bir Rahmet
olarak Mûsa'nın Kitab'ı var. Bu, da, Zulmedenler’i uyarmak ve İhsan’da
bulunanlar’a bir Müjde olmak üzere, Doğrulayıcı ve Arapça bir Dil ile olan bir
Kitap'tır.
046.13- Elbette: "Bizim Rabb'imiz
Allah'tır" deyip sonra Dosdoğru bir istiqâmet tutturanlar, artık Onlar
için Korku yok’tur ve Onlar Mahzun da olmayacaklardır.
046.14- İşte Onlar, Bahçe Ashabı’dır, yapmakta
olduklarına Karşılık olmak üzere, içinde Ebedi Kalıcı’dırlar.
046.15- Biz İnsan’a, Walideyni’ne İyilik etmesini
öğütledik. Ana’sı Onu Zahmetle taşır , Zahmetle doğurur. Ana
Karnı’nda taşınması ile Süt’ten kesilmesi Otuz Ay’dır. Sonunda Olgunluk Çağı’na
erip Kırk Yaşı’na basınca "Ya Rabbi" der, "Bana, Anama ve Babama
verdiğin Ni’met’e şükretmeğe ve Razı olacağın Yararlı İşler yapmağa Beni
yönelt. Benim Soyum’u ıslah et. Ben Sana Tewbe ettim ve Ben Teslim
olanlar’danım."
046.16- İşte Bunlar, yapmakta olduklarının en
Güzeli’ni qabul ederiz ve Kötülükler’inden geçeriz. Bahçe Halkı içindedirler.
Onlar’a Waadolunan Dosdoğru bir Waid’dir.
046.17- O kimse ki, Anne ve Babası’na " Öf
Size; Ben’den önce nice Kuşaklar gelip geçmişken, Beni çıkarılacağımla mı Tehdit
ediyorsunuz?" dedi. O ikisi ise Allah'a yakararak: "Yazıklar Sana,
inan, elbette Allah'ın Waadi Haqq’tır" O:" Bu, Geçmişler’in
Uydurmaları’ndan başkası değildir" der.
046.18- İşte Bunlar, Cinler’den ve İnsanlar’dan
kendilerinden önce gelip geçmiş Ümmetler içinde Sözü üzerlerine Haqq olmuş
kimseler’dir. Gerçekten Onlar, Kayba uğrayanlar’dır.
046.19- Her biri için yapmakta olduklarından
dolayı Dereceler var’dır. Öyle ki Amelleri kendilerine eksiksizce ödensin ve
Onlar Zulm’e de uğratılmazlar.
046.20- Küfredenler Ateş'e sunulacakları Gün:
"Siz Dünya Hayatınız’da Bütün Güzellikleriniz ve Zevkleriniz’i tükettiniz,
Onlar’la yaşayıp Zewk sürdünüz. İşte Yeryüzü’nde Haqqsız yere büyüklenmeniz ve
Fasıqlık’ta bulunmanızdan dolayı, Bugün Alçaltıcı bir Azab ile
cezalandırılacaksınız."
III Ad'ın Aqıbeti 21-26
046.21- Ad'ın Kardeşleri’ni hatırla, Onun
önünden ve ardından nice Uyarıcılar geldi. Hani o, Ahqaf'ta ki Qawmi’ni :"
Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten Ben, Sizin için Büyük bir Gün’ün
Azabı’ndan korkmaktayım" diye uyarmıştı.
046.22- Dediler ki: "Sen, Bizi İlahlarımız’dan
çevirmek için mi Bize geldin? Şu halde eğer Doğru söylüyorsan, waadetmekte
olduğun Şey’i Bize getir."
046.23- Dedi ki: "İlim ancak Allah
katındadır. Ben Size gönderildiğim Şey’i tebliğ ediyorum. Ancak Ben Sizi
Cahillik etmekte olan bir Qawim olarak görüyorum."
046.24- Derken, O’nu Wadileri’ne doğru yönelerek
gelen bir Bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu Bize Yağmur yağdıracak olan
bir Bulut’tur" dediler. Hayır,
O,kendisi için Acele ettiğiniz Şey’dir. Bir Rüzgar, onda Elîm bir Azab
var’dır.
046.25- Senin Rabb'inin Emri’yle Herşey’i yerle bir
eder. Böylece Meskenleri’nden başka, Hiçbir Şey göremez duruma düştüler. İşte
Biz, Suçlu bir Qawm’i böyle cezalandırırız.
046.26- Andolsun, Biz Onları, Sizleri kendisinde
Yerleşik kılmadığımız Yerler’de yerleşik kıldık ve Onlara İşitme, Görme ve
Gönüller verdik. Ancak ne İşitme, ne Görme ve ne de Gönüller’i kendilerine
herhangi bir Şey sağlamadı. Çünkü Onlar, Allah'ın Ayetleri’ni inkar
ediyorlardı. Alay konusu edindikleri Şey Onları sarıp kuşattı.
IV Bir İhtar 27-35
046.27- Andolsun, Biz Çevrenizde bulunan
Şehirler’den Yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye Ayetleri çeşitli
Şekiller’de açıkladık.
046.28- Bu durumda, Allah'ı bırakıp Yakınlık için
edindikleri İlâhlar, Onlara Yardım etseydi ya. Hayır, Onlar, kendilerinden
kaybolup gittiler. Bu, Onların Yalanları ve uydurmakta olduklarıdır.
046.29- Hani Cinler’den Birkaçını Qur'ân dinlemek
üzere Sana yöneltmiştik. böylece Onun Huzuru’na geldikleri zaman, dediler ki:
" Kulak verin" sonra bitirilince de kendi Qawimleri’ne Uyarıcılar
olarak döndüler.
046.30- Dediler ki: "Ey Qawmimiz, gerçekten
Biz, Musa'dan sonra indirilen,
kendinden öncekileri de doğrulayan bir Kitap dinledik. Haqq’a ve Dosdoğru olan
Yol’a yöneltiyor."
046.31- "Ey Qawmimiz, Allah'a Dawet edene İcâbet
edin ve Ona inanın, Günahlarınız’dan bir kısmını bağışlasın ve Sizi Elîm bir
Azab’dan korusun."
046.32- "Kim Allah'a dawet eden’e icâbet
etmezse, artık o, Arz’da Aciz bırakacak değildir. Allah'tan başka Weliler’i de
yok’tur. İşte Onlar, Apaçık bir Sapıklık içindedirler.
046.33- Onlar görmüyorlar mı ki, Gökler’i ve Yer’i
yaratan ve Onları yaratmaktan yorulmayan, Ölüler’i de diriltmeye
Güçyetiren'dir. Hayır, gerçekten O, Herşey’e Güçyetiren'dir.
046.34- Küfredenler Ateş'e sunulacakları Gün,
"Bu Gerçek değil miymiş?" derler. Onlar: "Rabb'imize andolsun,
Evet "dediler. "Öyleyse küfretmekte olduklarınızdan dolayı Azab’ı
tadın."
046.35- Artık Sen sabret, Elçiler’den Azim
Sahipleri’nin sabrettikleri gibi. Onlar
için de acele etme. Onlar, waadolundukları Şey’i gördükleri Gün, sanki
kendileri Gündüzün yalnızca bir Saat’i kadar yaşamışlar. Bir Tebliğ’dir. Artık
Fasıq olan bir Qawim’den başkası yıkıma uğratılır mı?
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
046 Ahqaf |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|