Mekkî Vahiy

610-622

 

060.006/ EN'AM

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

 

I           Tewhid’in Zaferi :1-10

 

006.01-   Hamd Gökler’i ve Yer’i yaratan Karanlıklar’ı ve Aydınlığı kılan Allah'adır. Sonra küfreredenler Rabb'lerine Denk tutuyorlar.

006.02-   Sizi Çamur’dan yaratan sonra bir Ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş Ecel O'nun Katındadır.  Sonra siz Kuşku’ya kapılmaktasınız.

006.03-   Gökler’de ve Yer’de Allah O'dur. Gizliniz’i ve Açığınız’ı bilir, kazanmakta olduklarınızı da bilir.

006.04-   Onlar’a Rabb'lerinin Ayetleri’nden bir Ayet gelmeyiversin kesinlikle ondan yüz çevirirler.

006.05-   Kendilerine Haqq gelince onu yalanladılar, fakat Alay’a almakta olduklarının Haberler’i Onlar’a gelecektir.

006.06-   Kendilerinden önce Nice Kuşaklar’ı yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, Sizi yerleşik kılmadığımız bir Biçimde Onlar’ı Arz’da yerleşik kıldık. Gök’ten üzerlerine Sağanak yağdırdık, Irmaklar’ı da altlarından akıttık. Ama Günahlar’ı nedeniyle Biz Onlar’ı yıkıma uğrattık ve arkalarından Başka Kuşaklar oluşturduk.     

006.07-   Biz Kitab'ı üzerine Yazılı bir Kağıt’ta göndersek ve Onlar ona Elleri’yle dokunsalar bile, küfredenler tartışmasız: " Bu Apaçık bir Büyü’den başkası değildir." derler.

006.08-   Ve derler ki: "Ona bir Melek indirilmeli değil miydi?" Eğer bir Melek indirseydi , elbette İş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı.

006.09-   Onu eğer bir Melek kılsaydık elbette  Adam kılardık ve kesinlikle katmakta oldukları yine katardık.

006.10-   Andolsun, Sen’den önceki Elçiler de Alay’a alındı da kendisini Alay’a aldıkları Şey, Onlar’dan Maskaralık yapanları Çepeçevre kuşattı.

 

II          İlahî Rahmet’in Büyüklüğü: 11-20

 

006.11-   De ki: "Arz’da gezip dolaşın, sonra Yalanlayanlar’ın sonu nasıl oldu, bir görün."

006.12-   De ki: "Gökler’de ve Yer’de olanlar kimindir?"

            De ki:"Allah'ın'dır." O, Rahmet’i kendi üzerine yazdı. Sizi kendisinde Kuşku olmayan Qıyamet Günü'nde Tartışmasız toplayacaktır. Nefisleri’ni Hüsrana uğratanlar, işte Onlar inanmayanlardır.

006.13-   Geceleyin de, Gündüzün de  barınan Herşey O'nundur. O, İşiten'dir, Bilen'dir.

006.14-   De ki:" O, Gökler’i ve Yer’i yaratırken ve O, hep besleyip ve hiç beslemezken, Ben Allah'tan başkasını mı Weli edineceğim?"

            De ki: "Bana gerçekten Teslim olanların ilki olmam emredildi ve sakın Müşrikler’den olma" (denildi.)

006.15-   De ki: " Şüphesiz Ben, Rabb'ime İsyan edersem, o Büyük Gün'ün Azabı’ndan korkarım."

006.16-   O Gün, kim ondan alıkonursa, elbette O, onu esirgemiştir. İşte apaçık Fewz budur.

006.17-   Eğer Allah Sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu giderecek yoktur. Sana bir İyilik de dokunduracak olursa O Herşey’e Güçyetiren'dir.

006.18-   O, Kullar’ı üzerinde Kahredici olandır. O, Hakim'dir, Haberdar'dır.

006.19-   De ki:" Şahidlik bakımından hangi Şey daha Büyük’tür?" De ki: "Allah Benimle Sizin aranızda kendisiyle uyarmam için Bana şu Qur'an wahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber başka İlahlar’ın da bulunduğuna Siz mi şahidlik ediyorsunuz? "De ki:" Ben Şehadet etmem."

            De ki: "O, ancak bir tek olan İlah'tır ve gerçekten Ben, Sizin şirk koştuklarınızdan uzağım."

006.20-   Bizim kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, Çocukları’nı tanır gibi tanırlar, kendilerini Hüsran’a uğratanlar işte Onlar inanmayanlardır.

 

III         Müşrikler’in Şehâdeti: 21-30

 

006.21-   Allah'a karşı Yalan düzenlerden veya O'nun Ayetleri’ni yalanlayanlar’dan daha Zalim kimdir? Şüphesiz o Zulmedenler Kurtuluş’a ulaşamazlar.

006.22-   Onların tümünü toplayacağımız Gün, sonra Şirk koşanlar’a diyeceğiz ki: "Nerede o ortak koştuklarınız?"

006.23-   Sonra Onlar’ın: "Rabb'imiz olan Allah'a ahdolsun ki, Biz Müşrikler’den değildik" demelerinden başka bir Fitneler’i olmadı.

006.24-   Bak, kendilerine karşı nasıl Yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.

006.25-   Onlarden Seni dinleyenler vardır, oysa Biz onu fıqhetmelerine engel Qalpler’i üzerine kat kat Örtüler ve Kulakları’nda bir Ağırlık kıldık. Onlar, hangi Apaçık Belge’yi görseler yine ona inanmazlar. Öyle ki, o küfredenler Sana geldiklerinde, Seninle tartışmaya girerek: "Bu, Öncekile’in Masalları’ndan başka bir Şey değildir." derler.

006.26-   Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar yalnızca kendi Nefisleri’nden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.

006.27-   Ateş'in üstünde durdurulduklarında Onlar’ı bir görsen, derler ki: "Keşke geri çevrilseydik de Rabb'imizin Ayetler’ini yalanlamasaydık ve Mü'minler’den olsaydık."

006.28-   Hayır, önceden saklı tuttukları/gizledikleri kendilerine açıklandı. Geri çevrilselerdi ibile, kendisinden sakındırıldıkları Şeyler’e kesinlikle yine döneceklerdi. Çünkü Onlar gerçekten Yalancılar’dır.

006.29-   Onlar dediler ki: "Bu Dünya Hayatımız’dan başkası yoktur. Ve Bizler diriltilecekler değiliz,"

006.30-   Rabb'lerinin Karşısında durdurulduklarında Onlar’ı bir görsen: "Bu, Gerçek değil mi?" dedi. Onlar: "Evet, Rabb'imiz hakkı için" dediler. "Öyleyse küfrettikleriniz nedeniyle Azab’ı tadın."

 

IV         Haqiqat’i Reddedenler: 31-41

 

006.31-   Allah'a Kavuşmayı yalanlayanlar, doğrusu Hüsran’a uğramışlardır. Öyle ki, Saat apansızın onlara gelince, Günahları’nı Sırtları’na yüklenerek: "Onda Sorumsuzca yaptıklarınızdan dolayı Yazıklar bize.." derler.  Dikkat edin, işleyip yüklendikleri ne Kötü’dür.

006.32-   Dünya Hayatı yalnızca bir Oyun ve Oyalanma’dan başka değildir. İttiqa edenler için Ahiret Yurdu gerçekten daha Hayırlı’dır. Yine de aqletmeyecek misiniz?

006.33-   Kesin olarak biliyoruz ki, Onlar’ın söyledikleri Seni gerçekten üzüyor. Doğrusu Onlar, Seni yalanlamıyorlar, ancak Zalimler, Allah'ın Ayetleri’ni İnkar ediyorlar.

006.34-   Andolsun Sen’den önce de Elçiler yalanlandı. Onlar’a Yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve Eziyet’e uğratıldıkları Şey’e sabrettiler. Allah'ın Sözleri’ni değiştirebilecek yoktur. Andolsun, Gönderilenler’in Haberleri’nden            bir Bölümü Sana da geldi.

006.35-   Eğer Onlar’ın yüz çevirmeleri Sana ağır geldiyse, Onlar’a bir Ayet getirmek için yerde bir Tünel açmaya veya Göğe bir Merdiven dayamaya Güc’ün yetiyorsa yap.. Eğer Allah dileseydi, Onların tümünü Hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın Cahiller’den olma.

006.36-   Ancak dinleyenler icâbet eder.  Ölüler’i, Onlar’ı da Allah diriltir. Sonra O'na döndürülürler.

006.37-   "Ona Rabb'inden bir Ayet indirilmeli değil miydi? dediler. De ki: "Şüphesiz Allah, Ayet indirmeye Güçyetiren'dir. Ama Onların çoğu bilmezler."

006.38-   Yerde debelenen hiçbir Canlı ve iki Kanad’ıyla uçan bir Kuş yoktur ki, Sizin gibi Ümmetler olmasın. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi Noksan bırakmadık, sonra onlar Rabb'lerine toplanacaklardır.

006.39-   Bizim Ayetlerimiz’i yalanlayan Karanlıklar içinde Sağır’dırlar, Dilsiz’dirler. Allah kimi dilerse O’nu saptırır, kimi dilerse de O’nu Dosdoğru Yol üzerinde kılar.

006.40-   De ki: " Düşündünüz mü hiç, eğer Size Allah'ın Azabı gelirse ye da Saat gelip çatarsa, Allah'tan Başkasını mı çağıracaksınız? Eğer doğru sözlüler iseniz.

006.41-   Hayır, yalnızca O'nu çağırırsanız, dilerse kendisini çağırdığınız şeyi açar ve Şirk koşmakta olduklarınızı unutursunuz.

 

V          İnkar’ın Sonuçları: 42-50

 

006.42-   Andolsun, Sen’den önceki Ümmetler’e gönderdik de Onlar’ı dayanılmaz Zorluk ve Sıkıntılar’la çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.

006.43-   Onlar’a, Zorlu Azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama Onların Qalpleri katılaştı ve Şeytân Onlar’a yapmakta olduklarını Çekici/Süslü gösterdi.

006.44-   Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, Onlar’ın üzerlerine Herşey’in Kapıları’nı apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.

006.45-   Böylece zulmeden Topluluğun Kökü kurutuldu. Hamd, Alemler’in Rabb'i olan Allah'adır.

006.46-   De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer Allah sizin İşitmeniz’i ve Görmeniz’i alıverirse ve Qalpleriniz’in üzerine de bir Damga vurursa, Onlar’ı Size Allah'tan başka getirebilecek İlah kim’dir?" Bak, Biz nasıl Ayetleri Çeşitli Biçimler’de açıklıyoruz da sonra Onlar sırt çevirip engelleniyorlar.

006.47-   De ki: "Düşündünüz mü hiç, Size Allah'ın Azab’ı apansız ya da açıktan geliverse, zulmeden Qawim’den başkası mı yıkıma uğratılacak?"

006.48-   Biz Elçiler’i Müjdeciler ve Uyarıcılar olmaktan başkası için göndermiyoruz. O halde kim inanırsa ve düzeltirse, artık onlar için Korku yoktur, onlar Mahzun da olacak değillerdir.

006.49-   Ayetlerimiz’i yalanlayanlara, fısketmelerinden dolayı onlara Azab dokunacaktır.

006.50-   De ki: " Size Allah'ın Hazineleri yanımdadır, demiyorum, Gayb’ı da bilmiyorum ve Ben Size bir Meleğim de demiyorum. Ben, Bana Wahyedilenden başkasına uymam." De ki: " Kör’le Gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?"

006.51-   Rabb'lerine Toplanacaklarından korkanları O'nunla uyar, Onlar için ondan başka ne Welileri vardır ne de Şefaatcileri. Umulur ki sakınırlar.

 

VI         Müminler’in Mükafatı: 51-55

 

006.51-   Sabah Akşam O'nun Yüzünü dileyerek Rabb'lerine Dua edenleri kovma. Onların Hesabı’ndan Senin üzerinde birşey, senin Hesabı’ndan da birşey yoktur ki Onlar’ı kovasın. Yoksa Zalimler’den olursun.

006.53-   Böylece "Allah içimizden bunlara mı lutfetti?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, Şükredenler’i daha iyi bilen değil mi?

006.54-   Bizim Ayetlerimiz’e inananlar, Sana geldiklerinde, Onlar’a de ki: "Selam Size. Rabb'iniz Rahmet’i kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir Cehalet Sonucu bir Kötülük işler sonra Tewbe eder ve ıslah ederse kuşku yok, O, Gafur'dur, Rahim'dir.

006.55-   Suçlular’ın Yolu apaçık ortaya çıksın diye, Ayetlerimiz’i işte böyle birer birer açıklamaktayız.

 

VII        Allah'ın Hükmü: 56-60

 

006.56-   De ki: "Ben, sizin Allah'tan başka Kulluk ettiklerinize Kulluk’tan nehyedildim."

            De ki: "Ben Sizin Hewalarınız’a uymam, yoksa bu durumda Ben sapmış ve Doğru Yol’u bulmamışlardan olurum."

006.57-   De ki: "Ben, gerçekten Rabb'imden kesin bir Belge üzerindeyim, Siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz de yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O Doğru Haberi verir ve O Ayırdedenler’in en Hayırlısı’dır."

006.58-   De ki: "Kendisine Acele etmekte olduğunuz Şey Benim yanımda olsaydı, Benimle aranızda İş elbette bitirilmiş olurdu. Allah Zulmedenler’i en iyi Bilen'dir.

006.59-   Gayb’ın Anahtarları O'nun katındadır. O'ndan başka hiç kimse O’nu bilmez. Kara’da ve Deniz’de olanların Tümünü O bilir. O, bilmeksizin bir Yaprak dahi düşmez,  Yer’in Karanlıkları’ndaki bir Tane, Yaş ve Kuru dışta olmamak üzere hepsi Apaçık bir Kitap’tadır.

006.60-   Sizi Geceleyin öldüren  ve Gündüzün Güç yetirip etkilemekte olduklarınızı bilen,  sonra Adı konulmuş Ecel  doluncaya kadar onda Sizi dirilten O'dur. Sonra en son dönüşünüz O'nadır. Sonra yaptıklarınızı size O Haber verecektir.

 

VIII       Allah'ın Hükmü: 61-70

 

006.61-   O, Kulları üzerinde Kahredici olan’dır. Size Koruyucular gönderiyor. Sonunda Siz’ den birinize Ölüm gelip çattığı zaman, Elçilerimiz  onun Hayatı’na son verirler. Onlar kusur etmezler.

006.62-   Sonra da gerçek Mewlaları olan Allah'a döndürülürler. Haberiniz olsun, Hüküm yalnızca O'nundur. Ve O Hesap görenlerin en Süratlı olanı’dır.

006.63-   De ki: "Sizi Kara’nın ve Deniz’in Karanlıkları’ndan kim kurtarıyor ki, Siz gizliden gizliye O’na yalvararak dua etmektesiniz: Andolsun, Bizi bundan kurtarırsan, gerçekten Şükredenler’den oluruz."

006.64-   De ki: "O'ndan ve her türlü Sıkıntı’dan Sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra Siz yine şirk koşmaktasınız."

006.65-   De ki: "O, Size Üstünüzden ya da Ayaklarınız’ın Altı’ndan Azab göndermeye veya Sizi parça parça birbirinize kırdırıp kiminizin Şiddetini kiminize taddırmaya Güçyetiren'dir. Bak, iyice kavramalanrı için Ayetleri nasıl Çeşitli Biçimler’de açıklamaktayız."

006.66-   Senin Qawmin, O Haqq iken O’nu yalanladı. De ki: "Ben, üzerinizde bir Wekil değilim."

006.67-   Her bir Haber için Kararlaştırılmış bir Zaman vardır. Siz de bileceksiniz.

006.68-   Ayetlerimiz konusunda Alaylı Tartışmalar’a dalanlar Onlar bir başka Söze geçinceye kadar Onlar’dan yüzçevir. Şeytân Sana unutturursa, o zaman hatırlayınca artık zulmeden Topluluk’la beraber oturma.

006.69-   Muttaqiler üzerinde Onların Hesabı’ndan herhangi bir Şey yoktur. Ancak bu bir Hatırlatma’dır. Umulur ki sakınırlar.

006.70-   Dinleri’ni bir Oyun ve Eğlence edinenleri ve Dünya Hayatı kendilerini Mağrur kılanlar’ı bırak. O'nunla hatırlat ki, bir Nefis, kendi kazandıklarıyla Helak’e düşmesin, (böylesinin) Allah'tan başka ne bir Welisi, ne de bir Şefaatcisi vardır. Her türlü Fidye’yi verse de qabul olunmaz. İşte Onlar, kazandıkları nedeniyle Helak’a uğrayanlardır, küfretmelerinden dolayı Onlar için çılgınca Kaynar Sular ve Elîm bir Azab vardır.

 

IX        İbrâhim: 71-82

 

006.71-   De ki: "Bize Yararı ve Zararı olmayan Allah'tan başka Şeyler’e mi Dua edelim? Allah Bizi Hidayet’e erdirdikten sonra, Şeytânlar’ın ayartarak Yer’de şaşkınca bıraktıkları, Arkadaşlar’ının da: "Doğru Yol’a, Bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi Topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürelim?" De ki: "Şüphesiz Allah'ın Yolu, Asıl Yol’dur. Ve Biz Alemler’in Rabb'ine teslim olmakla emrolunduk."

006.72-   Bir de: "Salat’ı kılın ve O'ndan sakının. Huzuruna toplanacağız O'dur.

006.73-   O, Gökler’i ve Yer’i Haqq olarak yaratandır. O'nun "ol" diyeceği Gün oluverir, O'nun sözü Haqq’tır. Sur’a üfürüldüğü Gün Mülk O'nundur. O Gayb’ı da Müşâhede edilen’i de Bilen'dir. O Hakim'dir ve Haberdar'dır.

 

006.74-   Hani İbrâhim Babası/atası Azer'e demişti: "Sen Putları İlahlar mı ediniyorsun? Doğrusu Ben Seni ve Qawmi’ni apaçık bir Sapıklık içinde görüyorum."

006.75-   Böylece İbrâhim'e Kesin Bilgi’yle inananlar’dan olması için Gökler’in ve Yer’in Melekutu’nu gösteriyorduk.

006.76-Gece üstünü örtüp bürüyünce bir Yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu (mu) benim Rabb'im?" Fakat kayboluverince Ben Kaybolup-gidenleri /sönüp batanları sevmem, "demişti .

006.77-   Ardından Ay’ı doğar görünce "Bu  (mu) benim Rabb'im?" demiş fakat O da kayboluverince: "Andolsun" demişti "Eğer Rabb'im Beni Doğru Yol’a eriştirmezse gerçekten Sapmışlar Topluluğu’ndan olurum."

006.78-   Sonra Güneş’i doğar görünce: " Bu benim Rabb'im (ha), bu en Büyük." demişti. Ama o da kayboluverince Qawmi’ne demişti ki: "Ey Qawmim, tartışmasız Ben Sizin Şirk koştuklarınızdan uzağım."

006.79-   Gerçek şu ki: Ben bir Hanif olarak Yüzümü Gökler’i ve Yer’i Yaratan’a çevirdim. Ve Ben Müşrikler’den değilim.

006.80-   Qawmi O’nunla çekişip tartışmaya girdi. De ki: "O Beni Doğru Yol’a erdirmişken Siz Benimle Allah konusunda çekişiyor musunuz? Sizin O'na Şirk koştuklarınızdan Ben korkmuyorum, ancak Allah'ın Benim hakkımda bir Şey dilemesi başka. Rabb'im İlim bakımından Herşeyi kuşatmıştır. Yine de Öğüt almayacak mısınız?

006.81-   Hem Size onun kendileri hakkında hiçbir İspatlayıcı Delil indirmediği şeyleri Allah'a Ortak koşmaktan Siz korkmuyorken Ben nasıl sizin Şirk koştuklarınızdan korkarım. Şu halde Güvenlik içinde olmak bakımından iki taraftan hangisi daha Haqq sahibi’dir?

006.82-   İnananlar ve İnançları’na Zulum katmayanlar işte Güvenlik Onlar içindir ve Onlar Hidayet’e ermişlerdir.

006.83-   Bu İbrâhim'e Qawmi’ne karşı verdiğimiz İspatlı Delilimiz’dir. Biz dilediğimizi Derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabb'in Hakim'dir, Bilen'dir.

 

X         Diğer Peygamberler :83-90

 

006.84-   Ve O’na İshaq ve Ya’qub'u Armağan ettik. Hepsini Hidayet’e eriştirdik. Bundan önce de Nuh'u, ve onun Soyundan Dâwud'u , Suleyman, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u Hidayet’e ulaştırdı. Biz İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.

006.85-   Zekeriya'yı,Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas da. Bunların hepsi Salihler'dendir.

006.86-   İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u ve Lut’u da. Onların hepsini Alemler’e üstün kıldık.

006.87-   Babaları’ndan, Soyları’ndan ve Kardeşleri’nden kimini de Onları da seçtik ve Dosdoğru Yol’a ilettik.

006.88-   Bu Allah'ın Hidayeti’dir. Kullarından dilediğini bununla Hidayet’e eriştirir. Onlar da Şirk koşsalardı elbette bütün yaptıkları bunlar adına boşa çıkmış olurdu.

006.89-   Bunlar kendilerine Kitap, Hikmet ve Nübüwwet verdiklerimizdir. Eğer Onlar bunları tanımayıp küfrediyorlarsa andolsun Biz buna karşı küfretmeyen bir Topluluğu Wekil kılmışızdır.

006.90-   İşte Allah'ın Hidayet verdikleri bunlardır. Öyleyse Sen de Onların bu Hidayetler’i’ne uy.  De ki: "Ben bunun için Siz’den bir Ücret istemiyorum. O Alemler’e bir Öğüt’ten başkası değildir."

 

XI        Qur'an’ın Wahyi: 91-94

 

006.91-   Onlar "Allah Beşer’e Hiçbir Şey indirmemiştir." demekle Allah'ı Qadri’nin Hakkını vererek taqdir edemediler.

            De ki: "Musa'nın İnsanlar’a bir Nur ve Hidayet olarak getirdiği ve Sizin de Kağıtlar üzerinde Yazılı kılıp açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz Kitab'ı kim indirdi? Sizin ve Atalarınız’ın bilmediği Şeyler Size öğretilmiştir. De ki: "Allah" sonra da Onlar’ı bırak. İçine daldıkları Saçma uğraşları’nda uğraşıp dursunlar.

006.92-   İşte bu önündekileri Doğrulayıcı ve Şehirler Anası ile çevresindekiler’i uyarman için indirdiğimiz Kutlu Kitap'tır. Ahiret'e inananlar buna inanırlar. Onlar Salatları’nı Koruyanlar’dır.

006.93-   Allah'a karşı Yalan yere İftira düzenden veya kendisine hiçbir Şey Wahyolunmamışken "Bana da wahyolundu." diyen ve Allah'ın indindiğinin bir benzerini de Ben indireceğim." diyenden daha Zalim kimdir? Sen bu Zalimler’i Ölüm’ün Şiddetli Sarsıntıları sırasında Melekler’in Elleri’ni uzatarak onlara "Canlarınız’ı çıkarın. Bugün Allah’a karşı Haqsız olanı söylediğiniz ve Onun Ayetleri’nden büyüklenerek dolayısı ile Alçaltıcı bir Azab ile karşılık göreceksiniz" (dediklerini de) bir görsen.

006.94-   Andolsun Sizi ilk defa yaratığımız gibi tek başına bir şekilde Bize geldiniz ve Size lutfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden gerçekten Ortaklar olduklarını sandığınız Şefaatcileriniz’i şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun aranızdaki Bağlar parçalanıp koparılmıştır. Ve hakkında Zanlar besledikleriniz Sizler’den uzaklaştırılmıştır.

 

XII       Haqqın Zaferi: 95-100

 

006.95-   Tane’yi ve Çekirdeyi yaran şüphesiz Allah'tır. O Diri’yi Ölü’den çıkarır, Ölü’yü de Diri’den çıkarır. İşte Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?

006.96-   O Sabah’ı da yarıp çıkarandır. Gece’yi bir Sukun, Güneş ve Ay’ı bir Hesab kıldı. Bu Aziz ve Bilen olan Allah'ın Taqdiri’dir.

006.97-   O Kara’nın ve Deniz’in Karanlıkları’nda Yolunuz’u bulmanız için Size Yıldızlar’ı vareden’dir. Bilebilen bir Topluluk/bilen bir toplum için biz Ayetleri birer birer açıkladık.

006.98-   O Sizi tek bir Nefis’ten yaratandır. (kiminiz için) bir Qarar yeri (kiminiz için) bir Emanet yeri. Kavrayabilen bir Topluluk için Ayetler’i birer birer açıkladık.

006.99-   O Gök’ten Su indirendir. Bununla Herşey’in Bitkisi’ni bitirdik. Ondan bir Yeşillik çıkardık. Ondan da birbiri üzerine bindirilmiş Taneler türetiyoruz. Ve Hurma Ağacı’nın Tomurcuğu’ndan da Yer’e sarkmış Salkımlar. Birbirine benzeyen ve benzemeyen Üzümler’den, Zeytinler’den ve Nar’dan Bahçeler, Meyvesi’ne, Ürün verdiğinde ve Olgunluğa eriştiğinde bir bakın. Şüphesiz inananacak bir Topluluk için bunda gerçekten Ayetler vardır.

 

XIII      Yavaş Yavaş Gelişme: 101-110

 

006.100- Cinler’i Allah'a Ortak koştular, oysa Onlar’ı da O yaratmıştır.  Bir de hiçbir Bilgi’ye dayanmaksızın O’na Oğullar ve Kızlar yakıştırdılar.  O ise nitelendirdiklerinden Yüce’dir.

006.101- Gökler’i ve Yer’i bir Örnek edinmeksizin yaratan’dır. O'nun nasıl bir Çocuğu olabilir. O’nun bir Eş’i yoktur. O herşeyi yaratmıştır, herşeyi Bilen'dir.

006.102- İşte Rabb'iniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur, herşeyin Yaratıcısı’dır. Öyleyse O'na Kulluk edin.  O herşeyin üstünde bir Wekil’dir.

006.103- Gözler O’nu İdraq edemez, O ise bütün Gözleri idraq eder. O Latif'tir, Haberdar'dır.

006.104- Gerçek şu ki Size Rabb'inizden Basiretler gelmiştir. Kim Basiret’le görürse kendi lehine kim de Kör olursa kendi aleyhinedir. Ben Sizin üzerinizde bir Gözetleyici değilim.

006.105- İşte Biz Ayetleri çeşitli biçimler’de böyle açıklamaktayız. Öyleki Onlar Sana "Sen Ders görmüşsün" desinler ve Biz de bilebilen bir Topluluğa O’nu açıkca göstermiş olalım.

006.106- Sana Rabb'inden wahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur ve Müşrikler’den de yüz çevir.

006.107- Eğer Allah dileseydi Onlar Şirk koşmazdı. Biz Seni Onlar üzerine bir Gözetleyici kılmadık ve Sen onlar üzerinde bir Wekil de değilsin.

006.108- Allah'tan başka yakardıklarına sövmeyin sonra Onlar da Haddi aşarak  bilmeksizin Allah'a söverler. İşte böyle biz her Ümmet’e yaptıklarını Süslü gösterdik. Sonra Onların son Varışları Rabb'lerinedir. O yapmakta olduklarını Onlar’a Haber verecektir.

006.109- Olanca Yeminleri ile eğer kendilerine bir Ayet gelse kesin olarak O’na inanacaklarına dair Allah'a Yemin ettiler. De ki: "Ayetler ancak Allah katındadır. Onlar’a gelse de Kuşkusuz inanmayacaklarının Şuuru’nda değil misiniz?

006.110- Biz Onların Qalpleri’ni ve Gözleri’ni ilkin inanmadıkları gibi gerisine çevririz ve Onlar’ı Tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.

 

XIV      Müşrikler’in Muhalefeti: 111-121

 

006.111- Gerçek şu ki, Biz onlara Melekler indirseydik Onlar’la Ölüler konuşsaydı ve Herşeyi karşılarına toplasaydık  Allah'ın dilediği dışında yine Onlar inanmayacaklardı. Ancak Onların çoğu Cahillik ediyorlar.

006.112- Böylece her Nebi'ye İnsan ve Cin Şeytânları’ndan bir Düşman kıldık. Onlar’dan bazısı bazısını aldatmak için Yaldızlı Sözler fısıldarlar. Rabb'in dileseydi bunu yapamazlardı. Öyleyse onları Yalan olarak düzdükleri ile başbaşa bırak.

006.113- Bir de Ahiret’e inanmayanların Qalpleri O’na meyletsin de ondan hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklene dursunlar.

006.114- Allah'tan başka bir Hakem mi arayayım? Oysa o size Kitab'ı açıklanmış/ detaylanmış/ Mufassal olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bunun gerçekten Rabb'inden Haqq olarak indirildiğini biliyorlar. O halde sakın Süpheciler’den olma.

006.115- Rabb'imin Sözü Doğruluk bakımından da, Adalet bakımından da tastamam’dır. O'nun Sözlerini değiştirebilecek yoktur. O İşiten'dir, Bilen'dir.

006.116- Arz’da olanların çoğunluğuna uyacak olursan, Seni Allah'ın Yolu’ndan saptırırlar. Onlar ancak Zann’a uyarlar

006.117- Şüphesiz Rabb'in, kendi Yolundan sapanları daha iyi bilir. O Dosdoğru yol’da olanları da dahi iyi bilir.

 

006.118- Eğer O'nun Ayetleri’ne inanıyorsanız, artık üzerinde yalnızca Allah'ın İsmi anılanlar’dan yiyin.

006.119- Ne oluyor ki Size, kaçınılmaz bir İhtiyaç’la karşı karşıya kalmanız dışında, O, Size Haram kıldıklarını ayrı ayrı açıklamışken, üzerinde Allah'ın İsmi anılan şeyleri yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir İlim olmaksızın kendi Hewaları’yla saptırıyorlar. Şüphesiz, senin Rabb'in Haddi aşanları en iyi Bilen'dir.

006.120- Günah'ın Açıkta olanını da, Gizlisini de terkedin. Çünkü Günah’ı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle Karşılık göreceklerdir.

006.121- Üzerinde Allah'ın İsmi’nin anılmadığı şeyi yemeyin. Çünkü bu bir Fısq’tır. Gerçekten Şeytânlar, Sizinle Mücadele etmeleri için kendi Dostları’na Gizli Çağrılar’da bulunurlar. Onlara İtaat ederseniz şüphesiz siz de Müşrikler’siniz.

006.122- Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve ona İnsanlar içinde yürümesi için ona bir Nur verdiğimiz kimsenin Durumu, Karanlıklar’da kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın Durumu gibi midir? İşte, Kafirler’e yapmakta oldukları böyle çekici/ süslü gösterilmiştir.

 

XV       Başlıca Muhalifler:122-129

 

006.123- Böylece Biz, her Ülke’nin önde gelenler’ini orada Hileli Düzenler kursunlar diye, oranın Suçluları kıldık. Oysa Onlar Hileli Düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.

006.124- Onlara ne zaman bir Ayet gelse, derler ki: "Allah'ın Elçileri’ne verilenin bir benzeri Bize de verilene kadar biz kesin olarak inanmayacağız." Allah, Elçiliğini nereye vereceğini daha iyi bilir. Bu Mücrimler’e, kurdukları Düzenleri nedeniyle şiddetli bir Azab ve Allah katında bir Küçüklük İsâbet edecektir.

006.125- Allah, kimi Hidayet’e eriştirmek isterse, onun Göğsünü İslam'a açar, kimi de Saptırmak isterse, onun Göğsünü sanki Göğe yükseliyormuşcasına Dar ve Sıkıntılı kılar. Allah, inanmayanların üstüne işte böyle pislik çökertir.

006.126- Bu, Rabb'inin Dosdoğru olan Yolu’dur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir Topluluk için Ayetleri böyle birer birer açıkladık.

 

006.127- Onlar için Rabb'leri katında Barış Yurdu vardır ve O, yaptıkları dolayısıyla Onların Welisi’dir.

006.128- Onların tümünü toplayacağımız gün: "Ey Cin Topluluğu, İnsanlar’dan çoğunu ayartıp edindiniz" İnsanlar’dan onların Dostları olanlar derler ki:" Rabb'imiz, kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tesbit ettiğin Süre’ye ulaştık." der (Allah:) "Allah’ın dilediği hariç, Ateş Sizin içinde ebedi kalacağınız Konaklama Yeriniz’dir." Şüphesiz Rabb'in, Hakim'dir, Bilen'dir.

006.129- Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla Zalimler’in bir kısmının başına geçiririz."

 

XVI      Ceza:130-140

 

006.130- Ey Cin ve İnsan Topluluğu, içinizden Size Ayetlerim’i aktarıp okuyan ve Size bu karşı karşıya geldiğiniz Gününüz’le Sizi uyaran Elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefislerimiz’e karşı Şehadet ederiz" derler. Dünya Hayatı Onları aldattı ve gerçekten Kafir olduklarına dair kendilerine karşı Şehâdet ettiler.

006.131- Bu, Halkı habersizken, Rabb'inin Ülkeleri Zulum ile Helak edici olmadığındandır.

006.132- Yaptıkları dolayısıyla herbiri için Dereceler vardır. Rabb'in, Onların yaptıklarından Habersiz değildir.

006.133- Rabb'in, hiçbir şeye İhtiyacı olmayan Rahmet Sahibi’dir. Dilerse Sizi giderir ve dilerse, Sizi bir başka Qawmin Soyu’ndan ortaya çıkardığı gibi Yerinize bir başkasını getirir.

006.134- Şüphesiz, Size wadedilen mutlaka gelecektir. Ve Siz Aciz bırakacak değilsiniz.

006.135- De ki: "Ey Qawmim, bütün yapabileceğinizi yapın. Şüphesiz Ben de yapıyorum. Bu Yurd’un Son’u, kimindir, bilip öğreneceksiniz. Gerçek şu ki Zalimler Kurtuluş’a ermiyeceklerdir."

006.136- O'nun üretip türettiği Ekin ve Hayvanlar’dan Allah için de bir Pay ayırdılar, sonra kendi Zanlarınca: "Bu Allah'ındır, bu da Ortaklarımız’ındır."dediler. Kendi Ortakları için olan, Allah tarafına geçmez, ama Allah'a aid olan kendi Ortaklarının tarafına geçer. Ne kötü hükmediyorlar?

006.137- Yine bunun gibi Onların Ortakları, Müşrikler’den çoğuna Çocukları’nı Öldürmeyi Süslü gösterdiler. Hem Onları Helak’e düşürmek, hem de kendi aleyhlerinde Dinleri’ni Karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı. Sen Onlar’ı ve düzmekte oldukları İftiraları bırak.

006.138- Ve kendi Zanları’nca dediler ki: "Bu Hayvanlar ve Ekinler dokunulmazdır. Onları Bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. Hayvanlar’ın da Sırtları Haram kılınmıştır." Öyle Hayvanlar da vardır ki, O'na İftira etmek suretiyle Allah'ın İsmi’ni anmazlar. Yalan yere İftira düzmekte olduklarından dolayı O, onlara Cezaları’nı verecektir.

006.139- Bir de dediler ki: "Bu Hayvanlar’ın Karınları’nda olan, yalnızca Bizim Erkeklerimiz’e aittir, Eşlerimiz’e ise Haram’dır. Eğer o, Ölü doğarsa Onlar da bunda Ortakdırlar." Allah, bu Düzmelerinin Cezası’nı verecektir. Şüphesiz Allah Hakim'dir, Bilen'dir.

006.140- Çocukları’nı hiçbir Bilgi’ye dayanmaksızın aqılsızca öldürenler ile Allah'a karşı Yalan yere İftira düzüp Allah'ın kendilerine Rızıq olarak verdiklerini Haram kılanlar elbette Hüsran’a uğramışlardır. Onlar, gerçekten şapmışlar ve Doğru Yol’u bulamamışlardır.

 

XVII     Müşrikler’in Adetleri: 141- 144

 

006.141- Asmalı ve Asmasız Bahçeleri, Hurmaları ve Tadları farqlı Ekinleri, Zeytinleri ve Narları birbirine benzer ve benzemez yaratan O'dur. Ürün verdiğinde Ürünü’nden yiyin ve Hasad Günü de Haqqını verin. Çünkü O, İsraf edenleri sevmez.

006.142- Hayvanlar’dan Yük taşıyan ve Döşek yapılanlar’ı da. Allah'ın Size Rızıq olarak verdiklerinden yiyin ve Şeytânın Adımları’na uymayın. Çünkü o, Sizin için Apaçık bir Düşman’dır.

006.143- Sekiz çift, Koyun’dan da iki Keçi’den de iki.  De ki : "İki Erkeği mi Haram kıldı? Yoksa iki Dişi’yi mi, ya da o iki Dişi’nin Rahimleri’nin, kendisini kapsadığını mı? Eğer Doğru Sözlüler iseniz bana bir İlim’le haber verir."

006.144- Deve’den de iki, Sığır’dan da iki. De ki: "İki Erkeği mi Haram kıldı? Yoksa ki Dişi’yi mi ya da o iki Dişi’nin Rahimleri’nin kapsadığını mı? Yoksa Allah, bunları Sizlere Tawsiye ettiği zaman Siz Şahidler miydiniz?" Hiçbir Bilgi’ye dayanmaksızın İnsanları saptırmak için Allah'a karşı Yalan yere İftira düzenden daha Zalim kimdir? Şüphesiz Allah, Zalimler Topluluğu’nu Hidayet’e erdirmez.

 

XVIII    Haram Yiyecekler: 145-150

 

006.145- De ki: "Bana wahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin Yiyeceği için, Leş’i, dökülen Kan’ı, Domuz Eti ki bu gerçekten Murdar’dır ya da Allah'tan başkası Adına kesilmiş bir Fısq dışında Haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir İhtiyaçla karşı karşıya kalırsa saldırmamak ve Haddi aşmamak şartıyla. Şüphesiz Senin Rabb'in Gafur'dur, Rahim'dir.

006.146- Yahudiler’e her Tırnaklı'yı Haram kıldık. Sığırlar’dan ve Koyunlar’dan, Sırtları’na veya Bağırsakları’na yapışan veya Kemiğe karışanlar dışında İç Yağları’nı da onlara Haram kıldık. Azgınlık ve Hawa Tecavüz’de bulunmaları nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz şüphesiz Sadıq olanlar’ız.

006.147- Şayet Seni yalanlayacak olurlarsa, de ki: "Rabbiniz Geniş Rahmet Sahibi’dir. O'nun şiddetli çarpması, Suçlular’dan geri çevrilemez."

006.148- Şirk Koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne Biz Şirk koşardık, ne de Atalarımız ve hiçbir Şeyi Haram kılmazdık." Onlar’dan öncekiler de, Bizim Zorlu Azabımız’ı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, Bize çıkarabileceğiniz bir İlim mi var? Siz ancak Zann’a uymaktasınız ve ancak Zann’la Yalan söylersiniz."

006.149- De ki: "En üstün/apaçık delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü Hidayet’e iletirdi."

006.150- De ki: "Gerçekten Allah'ın bunu Haram kıldığına Şehadet edecek Şahidleriniz’i getirin."Şayet Onlar, Şehadet edecek olurlarsa Sen Onlar’la birlikte Şehadet etme. Ayetlerimiz’i yalanlayanların ve Ahiret’e inanmayanların Hewaları’na uyma. Onlar Rabb'lerine Denk tutmaktadırlar.

 

XIX      Hayat’a Rehberlik eden Kurallar 151-154

 

006.151- De ki: "Gelin Size Rabb'inizin neleri Haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir Şey’i ortak koşmayın,  Anne Baba’ya İyilik edin, Yoksulluk’tan Dolayı Çocuklarınız’ı öldürmeyin. Sizin de, Onların da Rızıqları’nı Biz vermekteyiz. Fuhuş’un Açığını da Gizli olanı’na da yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın Haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla Size Tawsiye etti, umulur ki Aqıl erdirirsiniz.

006.152- "Yetim’in Malı’na O Ergirlik Çağı’na erişinceye kadar o en güzel dışında yaklaşmayın. Ölçü’yü ve Tartı’yı Doğru olarak yapın. Hiçbir Nefs’e Gücü’nün kaldırabileceği dışında birşey yüklemeyin. Söylediğiniz zaman yakınınız dahi olsa  Adil olun. Allah'ın Ahdi’ne de Wefa gösteirin. İşte bunlarla Size tawsiye etti. Umulur ki Öğüt alırsınız."

006.153- Bu, Benim Dosdoğru olan Yolum’dur. Şu halde O’na uyun. Sizi O'nun Yolu’ndan ayıracak Yollar’a uymayın. Bununla Size Tawsiye etti, umulur ki İttiqa edersiniz.

 

006.154- Sonra Biz Musa'ya İyilik yapanlar’ın üzerinde (nimetini)  tamamlamak herşeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir Hidayet ve Rahmet olarak Kitab'ı verdik. Umulur ki Rabb'lerine kavuşacaklarına inanırlar.

 

XX       Hedef:155-165

 

006.155- Bu indirdiğimiz Mübarek bir Kitap’tır. Şu halde O’na uyun ve İttiqa edin. Umulur ki esirgenirsiniz.

006.156- "Bizden önce Kitap yalnızca iki Topluluğa indirildi Biz ise Onların Ders gördüklerinden habersisiz dememeniz,

006.157- Ya da Kitap Bize de indirilse idi şüphesiz onlar’dan daha çok Doğru Yol’da olurduk" dememeniz (için). İşte Size Rabb'inizden Apaçık bir Belge bir Hidayet ve Rahmet gelmiştir. Allah'ın Ayetleri’ni yalanlayanlardan ve ondan alıkoyup çevirenden daha Zalim kimdir? Ayetlerimiz’den alıkoyup-çevirenlere bu Engelleme ve Çevirmeleleri’nden dolayı çok Çetin bir Azab’la  karşılık vereceğiz.

006.158- Onlar kendilerine Melekler’in gelmesini mi ya da Rabb'inizin gelmesini mi veya Rabb'inizin bazı Ayetleri’nin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabb'inin Ayetleri’nden bazılarının geleceği Gün daha önce İman etmemişse veya İmanıyla bir Hayır kazanmamışsa hiç kimse’ye İmanı Yarar sağlamaz. De ki "Bekleyin, Biz de şüphesiz beklemekteyiz."

006.159- Gerçek şu ki Dinleri’ni parça parça edip kendileri de grublaşanlar, Sen hiç bir Şey’de Onlar’dan değilsin . Onların işi ancak Allah'adır. Sonra  yaptıklarını kendilerine Haber verecektir.

006.160- Kim bir İyilik’le gelirse kendisine bunun on katı vardır. Kim de bir Kötülük’le gelirse onun Misli’nden başkasıyla cezalandırılmazlar ve onlar Haksızlığa uğratılmazlar.

006.161- De ki :"Rabb'im gerçekten Beni Doğru bir Yol’a iletti. Dimdik duran bir Din’e, İbrâhim'in Hanif Dini’ne. O Müşrikler’den değildi ." müşriklerden değildido

006.162- De ki: "Şüphesiz benim Salat’ım, Nusuq’um, Dirim’im ve Ölüm’üm Alemler’in Rabb'i olan Allah'ındır."

006.163- "Onun hiç bir Ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum. Ve ben Müslüman olanların ilki’yim."

006.164- De ki: "O herşeyin Rabb'i iken Ben Allah'an başka Rabb mi arayım? Hiç bir Nefis kendi aleyhine başkasını kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının Günahı’nı taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabb'inizedir. O Size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz Şeyleri Haber verecektir.

006.165- O Sizi Yeryüzü’nün Halifeleri kıldı ve Size verdikleriyle Sizi denemek için kiminizi kiminize göre Derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabb'n Sonuçlandırması pek Çabuk olandır ve şüphesiz O Gafur'dur, Rahim'dir.

 

Mekkî   Sureler  

Medenî   Sureler  

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled