Mekkî Wahy

610-622

 


045.025/el-FURQAN

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

 

I              Qur'ân Tüm İnsanlar’a Seslenir1-9

 

025.01-      Alemler’e Uyarıcı olsun diye Kulu’na Furqan'ı  indiren ne  kadar Yüce’dir.

025.02-      Gökler’in ve Yer’in Mülkü O'nundur, Çocuk edinmedi. Mülkü’nde Ortağı yok, Herşey’i yaratıp, düzenledi, belli bir Ölçü taqdir etti.

025.03-      Hiçbir Şey’i yaratamayan,  üstelik Yaratılmış olan, kendilerine bile Zarar ya da Yarar sağlayamayan, öldüremeyen, yaşatamayan ve yeniden diriltemeyenleri İlahlar edindiler.

025.04-      İnkarcılar : "Bu, olsa olsa  Onun uydurduğu bir Masal’dır. O'nu uydurdu ve  bir  Topluluk da  O'na Yardım etti." diyorlar. Elbette Haqsızlık ve iftira ediyorlar.

025.05-      "Geçmiştekiler’in Uydurması, O'na bir başkası yazdırmış, Sabah Akşam kendisine okunuyor." diyorlar.

025.066-    De ki: "O'nu, Gökler’in ve Yer’in Gizlilikleri’ni Bilen indirdi. O,  Gafur'dur, Rahim'dir."

025.07-      Dediler ki:" Bu ne  biçim Elçiler, yemek yiyorlar,  Çarşılar’da dolaşıyorlar? O'nunla  birlikte Uyarıcı bir Melek de indirilsin."

025.08-      "Veya O'na bir Hazine bırakılsın veya yediği bir Bahçe’si olsun." Zulmedenler dedi ki: "Siz ancak Büyülenmiş bir Adam’a uyuyorsunuz."

025.09-      Senin için verdikleri Örnekler’e bir bak!  Nasıl saptılar. Artık bir  Çıkış Yolu bulamazlar.

 

II             İlahi İhtarlar’ın Doğruluğu: 10-20

 

025.10-      Dilerse,  bunların daha Hayırlısı olarak içlerinden Nehirler akan Bahçeler veren ve Senin için Köşkler vareden ne Yüce’dir.

025.11-      Hayır, onlar Saat'i yalanladılar, Biz Saat'i Yalanlayanlar’a Çılgın bir Yangın hazırladık.

025.12-      Uzak’tan gördüklerinde, O’nun Gazablı Öfkesi’ni ve Uğultusu’nu işitirler.

025.13-      Eller’i Boyunlar’ına bağlı halde, Sıkışık bir yerine atıldıklarında, orada yokolmak isterler.

025.14-      Bugün yokolmak için bağırmayın, defalarca yokolmayı isteyeceksiniz.

025.15-      De ki: "Bu  mu  Hayırlı, yoksa Taqwa Sahipleri’ne waadedilen  bir Mükafat, bir Son Durak olan Ebedî Bahçe mi?

025.16-      "Ebedi Sakinler, orada istedikleri Herşey  onlar’ındır. Bu, Rabb'inin kesinleşecek bir Waad’idir."

 

025.17-      Onlar’ı ve Allah'tan başka tapındıklarını bir araya getirdiği ve "Şu Kullarım’a Yol’u kim saptırdı, Siz mi  yoksa kendileri mi ?" dediği Gün,

025.18-      Derler ki: "Sen Yüce'sin, Sen’den başka başka Weliler edinmek Bize yakışmaz, Onlar’ı ve Ataları’nı Sen Meta verip yararlandırdın, böylece Hatırlatma’nı unuttular ve Yıkım’a uğrayan bir Qawim oldular."

025.19-      "İşte Sizin söylediklerinizi yalanladılar, Artık  geri çevirmeye veya Yardım’a gücünüz yetmez. Siz’den Zulmedenler’e, Ona Büyük bir Azab taddıracağız."

025.20-      Sen’den önce gönderdiğimiz Elçiler de,  Yemek yer ve Çarşılar’da gezerlerdi. Sizin bir kısmınızı diğerinizle deniyoruz. "Sabredecek misiniz", diye. Rabb'in Görmekte'dir.

 

III            Furqan Günü: 21-34

 

025.21-      Bize kavuşacaklarını sanmayanlar, dediler ki: "Bize Melekler indirilmeli ya da Rabb'imizi görmeli değil miydik?" Andolsun, Onlar Nefisleri’ni büyüttüler ve Büyük bir Azgınlık’la başkaldırdılar.

025.22-      Melekler’i görecekleri Gün, Suçlular’a bir Müjde yoktur. Ve o Gün derler ki: "Yasaktır Yasak."

025.23-      Yapmakta oldukları Her İş’in önüne geçtik. Böylece Onu savurulmuş Toz Zerreleri kılıverdik.

025.24-      O Gün, Bahçe Ashabı'nın kalacakları Yer daha Hayırlı, dinlenecekleri Yer çok daha  Güzel’dir.

025.25-      Göğün Bulutlar’la parçalanacağı ve Melekler’in indirileceği Gün,

025.26-      İşte o Gün, Mülk Rahman'ındır. Küfredenler için Zorlu bir Gün’dür.

025.27-      O Gün, zulmeden, Ellerini ısırarak şöyle der:" Keşke,  Elçiler'le aynı Yol  da olsaydım."   

025.28-      "Yazıklar Bana, ne olurdu da Filan’ı da Dost edinmeseydim."

025.29-      "O  Bana geldi ve  Beni Zikir'den saptırdı. Şeytân'da İnsan’ı yapayalnız bırakandır"

025.30-      Ve Elçi dedi ki: "Rabb'im gerçekten Benim Qawm’im, bu Qur'an'ı Terkedilmiş olarak  bıraktılar.

025.31-      Biz, her Nebi'ye Suçlular’dan bir Düşman  çıkardık. Yolgösterici ve Yardımcı olarak Rabb'in yeter.

025.32-      Küfredenler dediler ki: "Qur'ân  bir defada  indirilmeli değil miydi?" Biz O’nunla Gönlünü sağlamlaştırmak için ve belli bir Düzenle Tertil ettik .

025.33-      Sana getirdikleri Her  Örnek için Sana Haqq’ı ve en Güzel Açıklama Tarzı’nı getirmişizdir.

025.34-      O yüzükoyun Cehennem’e doğru sürülecek olanlar, oldukca Kötü bir Yer’de, oldukca Sapık bir Yolda’dırlar.

 

IV           Önceki Uyarılar: 35-44

 

(-Harun'un Musa'ya Yardımcı Olması

   (Bak:   47/Meryem 51-53)

-Musa'ya Kitap Verilmesi

-Musa ve Harun'un Ayetleri Yalanlayan Kavme Gönderilmesi)

 

025.35-      Andolsun, Biz Musa'ya Kitab'ı verdik, Kardeş’i Harun'u Yardımcı yaptık.

025.36-      "Ayetlerimiz’i yalanlayan Qawm’e gidin." dedik, sonra Onlar’ı Kökünden darmadağın ettik.

 

               Nuh Qawmi’nin Helakı

               (Bak:   25/Necm 53-55

                          37/Kaf 12-15

                          40/ Kamer 9-17

                          41/Sad 12-16

                          42/A'raf 59-64

 

025.37-      Nuh'un Qawmi de, Elçiler’i yalanladıklarında onları Deniz’de boğduk ve İnsanlar için bir Ayet yaptık. Zulmedenler’e Elîm bir Azab hazırlamışızdır.

 

               Ad,Semud ve Ress Halkı'nın Helakı

Bak: Ress Halkı  37/Kaf 12-15

 

Ad

10/Fecr              6-8

25/Necm            50

37/Kaf                12-15

40/Kamer          18-22

41/Sad               12-16

42/A'raf              65-72

Semud

10/Fecr              10-14

25/Necm            51

28/Şems            11-15

29/Buruc            17-20

40/Kamer          23-32

41/Sad               12-16

42/A'raf              73-79

 

025.38-      Ad'ı, Semud'u, Ress Ashabı’nı ve bunlar arasında birçok Kuşaklar’ı da.

025.39-      Biz Her birine Örnekler verdik ve Herbirini darmadağın ettik.

025.40-      Andolsun, üzerlerine Felaket Yağmuru yağdırılmış bulunan o Ülke’ye uğramışlardır. O'nu görmüyorlar mı? Hayır, onlar dirilmeyi ummuyorlardı.

 

025.41-      Seni gördükleri zaman, yalnızca Alay konusu ediniyorlar: "Allah'ın, Elçi  olarak baas ettiği bu mu?"

025.42-      "Eğer biz onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi İlahlarımız’dan saptıracaktı " Azab’ı görecekleri zaman, kim Yol bakımından daha Sapık öğreneceklerdir.

025.43-      Kendini ve Tutkuları’nı İlah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı Sen mi Wekil olacaksın?

025.44-      Yoksa Sen, onların çoğunu işitir ya da aqleder sayıyorsun? Onlar, Hayvanlar gibidirler, hayır yol bakımından daha da Şaşkın.

 

V          Sunulan Ni’metler: 45-60

 

025.45-      Rabb'ini görmedin mi, Gölge’yi nasıl uzattı? Eğer dileseydi onu Durgun kılardı. Sonra Biz güneşi ona bir Delil kıldık.

025.46-      Sonra da onu tutup kendimize ağır ağır çekdik.

025.47-      O, Gece’yi sizin için bir Elbise, Uyku’yu bir Dinlenme, Gündüz’ü de yayılıp Çalışma ( vakti) kılandır.

025.48-      Rahmet’inin önünde Rüzgarlar’ı Müjdeciler olarak gönderendir. Gök’ten Tertemiz bir Yağmur indiriyoruz.

025.49-      Onunla Ölü bir Şehr’i canlandırmak ve yarattığımız Hayvanlar’dan ve İnsanlar’dan bir çoğunu sulamak için.

025.50-      Andolsun bunu, aralarında Öğüt yaparlar diye Çeşitli Biçimler’de açıkladık. Ama İnsanlar’ın çoğu Nankörlük edip ayak dirediler.

025.51-      Eğer dileseydik, Her Kasaba’ya  bir Uyarıcı gönderirdik.

025.52-      Öyleyse Kafirler’e itaat etme ve onlara karşı  Büyük bir Cehd’le çalış.

025.53-      İki Deniz’i salıp katan O'dur. Bu, Tatlı, Susuzluğu giderici, şu da Tuzlu ve Acı’dır. İkisinin arasında bir Engel ve Aşılamayan bir Sınır koydu.

025.54-      İnsan’ı bir Su’dan yaratıp onu Neseb ve Sihriyet içinde yaratan O'dur. Rabb'in Güçyetiren'dir.

025.55-      Allah'ı bırakıp kendilerine yarar da, zarar da sağlayamayacak şeylere kulluk etmektedirler. Kafir kendi Rabb'ine karşı (şeytana) Arkaçıkan'dır.

025.56-      Biz Seni yalnızca bir Müjdeci ve Uyarıcı olarak gönderdik.

025.57-      De ki: "Ben buna karşılık, Rabb'ine doğru bir yol tutmayı dilemeniz dışında sizden bir Karşılık istemiyorum."

025.58-      Sen, asla Ölmeyen ve Daima Diri Olan'a tewekkül et ve O'nu Hamd ile tesbih et. Kulları’nın Günahları’ndan O'nun Haberdar olması yeter.

025.59-      O, Gökler’i ve Yer’i ve ikisinin arasındakilerini Altı Gün’de yaratan ve sonra da Arş’a istiwa edendir. Rahman'dır. Bunu Haberdar olana sor.

025.60-      Onlara: "Rahmân'a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da neymiş? Biz Senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?" derler ve bu  onların Nefreti’ni artırır.

 

VI           Rahmân'ın Kulları: 61-77

 

025.61-      Gök’te Burçlar kılan,  içinde bir Aydınlık ve Nurlu bir Ay vareden ne Yüce’dir.

025.62-      O, Gece ile Gündüz’ü birbiri ardınca getirir, öğüt almak isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.

025.63-      O Rahmân'ın Kulları, Arz’da alçak gönüllü olarak yürürler ve Cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da "Selam" derler.

025.64-      Onlar, Rabb'lerine secde ederek ve Qıyama durarak gecelerler.,

025.65-      Onlar: "Rabb'imiz Cehennem Azab’ını bizden geri çevir, gerçek şu ki, onun Azab’ı ödenmesi kaçınılmaz bir Borç " derler.

025.66-      "Elbette o ne Kötü bir Karargah ve ne Kötü bir Konaklama Yeri’dir."

025.67-      Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne de kısarlar,  orta bir yol tutarlar.

025.68-      Allah ile beraber bir İlah'a dua etmezler. Allah'ın haram kıldığı Can’ı Haqsız yere öldürmezler ve Zina etmezler. Bunları yapan Ağır Ceza ile karşılaşır.

025.69-      Qıyamet Günü, Azab ona katlanır ve  aşağılanmış olarak içinde Temelli kalır.

025.70-      Ancak tewbe eden, İnanan ve Salih Çalışmalar’da bulunan başka. Onların Günahları’nı Allah İyilikler’e çevirir. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

025.71-      Kim tewbe eder ve Salih Çalışmalar’da bulunursa, gerçekten o Tewbe’si qabul edilmiş olarak Allah'a döner.

025.72-      Ki onlar, Yalan Şahidlikte bulunmayanlar, Boş ve Yararsız Söz’le karşılaştıkları zaman Onurlu olarak geçenlerdir.

025.73-      Onlar, kendilerine Rabb'lerinin Ayetler’i hatırlatıldığı zaman, onun üstünde Sağır ve Kör olarak kapanmazlar.

025.74-      "Rabb'imiz, bize Eşlerimiz’den ve Soyumuz’dan Göz aydınlığı olacak armağan ver ve bizi Taqwa Sahipleri’ne Önder kıl," diyenlerdir.

025.75-      Sabretmelerine karşılık Odalar'la ödüllendirilirler ve  Esenlik Dileği ve Selam’la karşılanırlar.

025.76-      Orada Ebedî olarak Kalıcı’dırlar, ne Güzel bir Karargah , ne Güzel bir Konaklama Yeri.

025.77-      De ki: "Duanız olmasa, Rabb'im size değer vermezdi? Siz gerçekten yalanladınız, artık (son) kaçınılmaz oldu.

 

 

 

 

Mekkî   Sureler  

Medenî   Sureler  

 

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled