Mekkî Wahy

610-622


 

066.041/el-FUSSİLET

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

                                                                

I           Haqq’a Dawet 1-8

 

041.01-      H. M

041.02-      Rahman ve Rahim'den bir İndirilme’dir.

041.03-      Bilen bir Qavim için Ayetleri  Fasıllar halinde açıklmanmış Arapça Qur’an olan bir Kitap'tır.

041.04-      Bir Müjdeci ve bir Uyarıcı olarak. Ama Onlar’ın Çoğu yüz çevirdiler. Artık Onlar dinlemezler.

041.05-      Ve dediler ki: "Bizi kendisine çağırmakta olduğun Şey’e karşı Qalblerimiz Örtülü’dür. Kulaklarımız’a bir Ağırlık, Bizim’le Sen’in aranda da bir Perde var’dır. Artık Sen çalış, Biz de gerçekten çalışıyoruz."

041.06-      De ki: "Ben, ancak Sizin benzeriniz olan bir Beşer’im. Bana yalnızca, Sizin İlâhınız’ın bir tek İlâh olduğu wahyolunuyor. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Way haline o Müşrikler’in."

041.07-      "Ki Onlar Zekat’ı vermeyenler ve Ahiret'i inkar edenler’dir."

041.08-      "Gerçek şu ki İnanan ve Salih Çalışmalar’da bulunanlar ise Onlar için Kesintisiz  bir Ecir var’dır."

 

II          İhtarlar 9-18

 

041.09-      De ki: " Gerçekten Siz mi Yer’i iki Gün’de Yaratan’a karşı küfrediyor, ve Ona bir takım Eşler kılıyorsunuz. O Alemler’in Rabb'idir."

041.10-      Orda Onun üstünde sarsılmaz Dağlar varetti. Orda Bereketler varetti. Ve onda isteyip arayanlar için Eşit olmak üzere ordaki Rızıqlar’ı Dört Gün’de taqdir etti.

041.11-      Sonra Duman halinde olan Göğe yöneldi böylece Yer’e ve Ona dedi ki isteyerek veya istemeyerek gelin. "Dediler: " İsteyerek geldik."

041.12-      Böylelikle Onları iki Gün’de Yedi Gök olarak tamamladı ve Her bir Gök’te kendi Emri’ni wahyetti. Biz Dünya Göğü’nü de süslemek ve korumak  için Kandiller’le donattık. İşte bu Aziz'in, Bilen'in  Taqdiri’dir.

 

041.13-      Bu durumda eğer Onlar yüz çevirirlerse artık de ki: " Ben Sizi Ad ve Semud Yıldırımı’na benzer bir Yıldırım’la uyardım."

041.14-      Onlara "Yalnızca Allah'a kulluk edin." diye önlerinden ve arkalarından Elçiler gelince dediler ki: "Eğer Rabb'imiz dileseydi Melekler indirirdi, bu nedenle Biz Sizin kendisiyle gönderildiğiniz Şey’e karşı küfredenleriz."

041.15-      Ad'e gelince Onlar Yeryüzü’nde Haqqsız yere büyüklendiler ve dediler ki: " Quwwetce Biz’den daha Üstün kimmiş." Onlar gerçekten kendilerini yaratan Allah'ı görmediler mi? O Quwwetce kendilerinden daha Büyük .Oysa Onlar Bizim Ayetlerimiz’i inkar ediyorlardı.

041.16-      Böylece Biz de Onlar’a Dünya Hayatı’nda Aşağılanma Azabı’nı taddırmak için o Uğursuz Günler’de Kulaklar’ı patlatan bir Kasırga gönderdik. Ahiret Azabı ise daha bir Aşağılanma’dır ve Onlar’a Yardım edilmeyecektir.

041.17-      Semud'a da gelince Biz Onlara Doğruyolu gösterdik. Fakat Onlar Körlüğü Hidayet’e tercih ettiler. Böylece kazanmakta oldukları Şeyler yüzünden Alçaltıcı Azab’ın Yıldırımı yakalayıverdi.

041.18-      İnananlar’ı ve Sakınanlar’ı ise kurtardık.

 

III            İnsan’ın Kendi aleyhinde Şehadeti 19-25

 

041.19-      Allah'ın Düşmanları’nın bir araya getirilip toplanacakları Gün işte Onlar Ateş’e Bölükler halinde dağıtılırlar.

041.20-      Sonunda oraya geldikleri zaman. Onlar’ın İşitmeleri Görmeleri ve Derileri kendi aleyhlerine Şahitlik edecektir.

041.21-      Kendi Derileri’ne dediler ki: "Niye aleyhimize Şahitlik ediyorsunuz? Dediler ki: "Herşeye Nutq’u verip konuşturan Allah Bizi konuşturdu. Sizi İlk defa  yarattı. Ve Ona döndürülmektesiniz."

041.22-      "Siz İşitmeniz, Görmeniz ve Derileriniz aleyhinizde Şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine yaptıklarınızın Çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."

041.23-      İşte bu Sizin Zannınız, Rabb'iniz konusunda beslediğiniz Zannınız Sizi yıkıma uğrattı. Böylece Hüsran’a uğrayanlar olarak sabahladınız.

041.24-      Şimdi eğer sabredebilirlerse artık Onlar için Konaklama Yeri Ateş’tir ve eğer Onlar hoşnut olmaya dönmek isterlerse artık Onlar hoşnut olacaklardan değillerdir.

 

041.25-      Biz Onlar’a birtakım Yakın kimseleri Kabuk gibi üzerlerine kapattık. Onlar da önlerinde ve arkalarında olanlar’ı kendilerine Süslü gösterdiler. Cinler’den ve İnsanlar’dan kendilerinden önce geçmiş olan Ümmetler’de Söz onların üzerine Haqq oldu. Çünkü Onlar Hüsran’a uğrayanlar’dı. .

 

IV           Mü'minler destekleniyor 26-32

 

041.26-      Küfredenler dediler ki "Bu Qur'an'ı dinlemeyin ve o sırada Yaygaralar koparın belki Üstün gelirsiniz."

041.27-      Artık gerçekten O küfredenler’e Şiddetli bir Azab tattıracağız ve Onları yaptıklarının en Kötüsü’yle cezalandıracağız.

041.28-      Bu , Allah Düşmanları’nın Cezası olan Ateş'tir. Bizim Ayetlerimiz’e küfretmeleri dolayısıyle Onlara orada Ebedilik Yurdu vardır.

041.29-      Küfredenler dediler ki "Rabb'imiz Cinler’den ve İnsanlar’dan Bizi saptıranlar’ı Bize göster. Onları Ayaklarımız altına alalım. En Aşağıda bulunanlar’dan olsunlar."

041.30-      Elbette "Bizim Rabb'imiz Allah'tır deyip sonra İstiqâmet edenler , Onların üzerine Melekler iner. "Korkmayın ve hüznünlenmeyin . Size Waad olunan Cennet’le sevinin."

041.31-      "Biz Dünya Hayatı’nda da Ahiret'te de Sizin Welileriniz. Orda Nefisleriniz’in arzuladığı Herşey Sizindir ve istemekte olduğunuz Herşey de Sizindir."

041.32-      Gafur Rahim'den bir Ağırlanma olarak.

 

V          İlâhî Wahy’in Tesiri 33-44

 

041.33-      Allah'a çağıran, Salih Eylemler’de bulunan ve "Ben gerçekten teslim oldum." diyenden daha Güzelsözlü kim’dir?"

041.34-      İyilik’le Kötülük Eşit olmaz. Sen en Güzel olan bir Tarz’da  uzaklaştır. O zaman Seninle onun arasında Düşmanlık bulunan kimse sanki Sıcak bir Dostun olmuştur.

041.35-      Bunu da Sabredenler’den başkası kavuşturalamaz ve buna Büyük bir Pay Sahibi olanlar’dan başkası kavuşturalamaz.

041.36-      Şayet Sana Şeytân’dan yana bir Kışkırtma gelecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü o İşiten'dir, Bilen'dir.

041.37-      Gece, Gündüz, Güneş ve Ay O’nun Ayetleri’ndendir. Siz Güneş’e de, Ay’a da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer Ona ibadet edecekseniz.

041.38-      Şayet Onlar büyüklenecek olurlarsa Rabb'inin katında bulananlar Onu Gece ve Gündüz tesbih ederler ve Ondan Bıkkınlık duymazlar.

041.39-      O'nun Ayetleri’nden biri de Senin gerçekten Yeryüzü’nü Huşu içinde görmendir. Ama Biz Onun üzerine Su’yu indirdiğimiz zaman debrenir ve kabarır. Elbette Onu dirilten  Ölüler’i de elbette Diriltici’dir . Çünkü O Herşey’e Güçyetiren'dir.

041.40-      Bizim Ayetlerimiz konusunda Çarpıtma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. Öyleyse Ateş'in içine bırakılan mı daha Hayırlı’dır, yoksa Qıyamet Günü Güven’le gelen mi? Siz dilediğinizi yapın. Çünkü O yapmakta olduklarınızı gerçekten Gören'dir.

041.41-      Elbette kendilerine Zikr gelince Ona küfrederler oysa Onlar (Ateşin içine ) bırakılırlar.

041.42-      Batıl O’na önünden de ardından da gelemezler. Hakim ve Hamid'den İndirilme’dir.          

041.43-      Sana söylenen Şeyler Sen’den önceki Elçiler’e söylenenden başka değil’dir. Elbette Senin Rabb'in hem Mağfiret Sahibi’dir, hem de Acıklı bir Cezalandırma Sahibi’dir.

041.44-      Eğer Biz O’nu A'cemi (yabancı dilde) bir Qur'an  kılsaydık, "Ayetleri açıklanmalı değil miydi?" diyeceklerdi. İster A'cemî, ister A’rabî olsun. De ki: "O, inananlar için bir Hidayet ve Şifa’dır. İnanmayanlar’a gelince, Onların Kulakları’nda bir Ağırlık vardır ve Onlara Kapalı’dır. Sanki Onlara Uzak bir yer’den sesleniliyor."

 

VI           Haqiqat’in yavaş yavaş ilerlemesi 45-54

 

041.45-      Andolsun Biz Mûsa'ya Kitab'ı verdik. Onda Anlaşmazlığa düşüldü, eğer Senin Rabb'inden bir Söz geçmiş olsaydı elbette aralarında hükmedilmişti.. Gerçekten Onlar bundan yana Kuşku verici bir Tereddüt içindedirler.

041.46-      Kim Salih bir Çalışma’da bulunursa kendi Nefsi lehinedir, kim de Kötülük ederse o da kendi aleyhinedir. Senin Rabb'in Kullar’a Zulmedici değil’dir.

041.47-      Saat'in İlmi O’na döndürülür. O’nun İlmi olmaksızın hiçbir Meyve Tomurcuğu’ndan çıkmaz, hiçbir Dişi Gebe kalmaz ve doğurmaz da, Onlara "Benim Ortaklarım nerede?" diye sesleneceği Gün dediler ki. "Sana arzettik ki Siz’den hiçbir Şahid olan yok."

041.48-      Önceden kendilerine taptıkları Onlar’dan kaybolup gitti ve Onlar kaçacak hiçbir Yerleri olmadığını anlamışlardır.

041.49-      İnsan, Hayır istemekten Bıkkınlık duymaz. Fakat O’na bir Şer dokundu mu, artık O, Ye'se düşen bir Umutsuz’dur.

041.50-      Oysa Ona dokunan bir Zarar’dan sonra tarafımızdan bir Rahmet taddırsak elbette "bu Benim’dir ve Ben Saat’in kopacağını da sanmıyorum eğer Rabb'ime döndürülsem bile elbette Onun katında Benim için daha Güzel olana var’dır, " der. Ama andolsun Biz o Kafirler’e yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun Onlara en Kaba bir Azab’tan taddıracağız.

041.51-      İnsan’a Ni’met verdiğimiz zaman yüz çevirir ve yan çizer ve Ona bir Şey dokunduğu zaman ise artık O Geniş bir Dua Sahibi’dir.

041.52-      De ki: "Gördünüz mü Haber verin, o (Kuran) Allah katından ise  Sonra da Siz Ona küfretmişseniz, Uzak bir Ayrılık içinde olandan daha Sapık kim’dir?"

041.53-      Biz Onlara Ufuklar’da ve kendilerinde Ayetler’miz’i göstereceğiz ki, Onun Gerçek olduğu Onlara İyice belli olsun. Rabbi'nin Herşey’e Şahid olması yetmez mi?

041.54-      Dikkatli olun. Gerçekten Onlar Rabb'lerine kavuşmaktan yana Derin bir Kuşku içindedirler. Dikkatli olan gerçekten o  Herşey’i sarıp Kuşatan'dır.

 

 

   Mekkî   Sureler

  Medenî   Sureler  

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled