Mekkî Wahy

610-622

 

 

 

054.017/ el-İSRA

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

 

 

   I           İki Qıble Peygamberi :1

 

017.01-      Bir kısım Ayetler’imizi kendisine göstermek için, Kulu’nu bir Gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aqsa'ya götüren. Gerçekten O İşiten'dir, Gören'dir.

 

II             Musewiler’in Tarihi :2-10

 

017.02-      Musa'ya Biz Kitap verdik ve "Ben’den başka Wekil edinmeyin" diye O'nu İsrâiloğulları için Klavuz kıldık."

017.03-      Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan bir Kuşak. Elbette o, Şükreden bir Kul’du.

017.04-      Kitap'da İsrâiloğulları’na şu Hükm’ü verdik: "Elbette Siz Arz’da iki defa  fesat çıkaracaksınız ve oldukca Kibirli bir Yükselişle  elbette kibirlenip yükseleceksiniz.

017.05-      Nitekim o iki’den ilk Waid geldiği zaman, oldukca Zorlu olan Kullarımız’ı üzerinize gönderdik de Evler’in aralarına kadar girip Casusluk-ettiler. Bu yerine getirilmiş bir Waid’di.

017.06-      Sonra Onlar’a karşı Size Tekrar Güç verdik, Size Mallar ve Çocuklar’la Yardım ettik ve Topluluk olarak da Sizi sayıca çok kıldık.

017.07-      Eğer İyilik ederseniz kendi Nefsiniz’e İyilik etmiş olursunuz ve eğer Kötülük ederseniz o da aleyhinizedir. Sonuncu Waad geldiği zaman Yüzleriniz’i Kötü duruma soksunlar, Birincisinde ona girdikleri gibi Mescid'e girsinler ve El’e geçirdiklerini darmadağın edip mahvetsinler.

017.08-      Umulur ki, Rabb'iniz Size Merhamet eder, fakat Siz dönerseniz Biz de döneriz. Biz Cehennem’i Kafirler için bir Kuşatma yeri kıldık.     

 

017.09-      Elbette bu Qur'an, en Doğru Yol’a iletir ve Salih Çalışmalar’da bulunan Mü'minler’e, Onlar için gerçekten Büyük bir Ecir olduğunu müjdele.

017.10-      Ve elbette, Ahiret'e inanmayanlara, Onlar için de Acıklı bir Azab hazırlamışızdır.

 

III            Ameller’in Sonuçları: 11-21

 

017.11-      İnsan Hayr’a dua ettiği gibi, Şerr’e de dua etmektedir. İnsan, Pek Aceleci’dir.       

017.12-      Biz Gece’yi ve Gündüz’ü iki Ayet kıldık, Gece Ayet’ini sildik de Rabbiniz’den bir Fadl aramanız, Yıllar’ın Sayısı’nı ve Hesabı öğrenmeniz için Gündüzün Ayeti’ni Aydınlatıcı kıldık. Biz, Herşey’i yeterince açıkladık.

017.13-      Biz Her İnsan’ın işlediklerini (/ (talih) Kuşunu) , kendi Boynu’na doladık. Qıyamet Günü'nde O’nun için açılmış olarak önüne konacak bir Kitap çıkarırız.

017.14-      "Kendi Kitab’ını oku, Bugün Nefs’in Sen’den Hesap Sorucu olarak Sana yeter."

017.15-      Kim Hidayet’e ererse, kendi Nefs’i için Hidayet’e erer, kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir Günahkar, bir başkasının Günah Yükü’nü yüklenmez. Biz,  bir Elçi  gönderinceye kadar Azab edici değiliz.

017.16-      Biz, bir Ülke’yi Helak etmek istediğimiz zaman, Onun Varlık-güç Sahibi Önde gelenler’ine emrederiz, böylelikle Onlar onda Fesat çıkarırlar. Artık Onun üzerine Söz Haqq olur da, Onu Kökü’nden Darmadağın ederiz.

017.17-      Biz, Nuh'tan sonra nice Kuşaklar’ı Yıkıma uğrattık. Kullar’ının Günahları’nı Haber alıcı, Görücü olarak Rabb'in yeter.

017.18-      Kim Acele olan’ı isterse, onda Ona isteklerimizden dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra da Ona Cehennem’i Yurd kılarız. Ona Kınanmış ve Kovulmuş olarak girer.

017.19-      Kim de Ahiret'i ister ve bir Mü'min olarak ciddi bir Çaba göstererek Ona çalışırsa, işte böylelerinin Çabası Şükr’e şayandır.

017.20-      Hepsine, Onlar’a da bunlara da Rabbi’nin İhsanı’ndan artırarak veririz. Rabb'inin İhsan’ı kesilmiş değildir.

017.21-      Onlar’dan bir kısmını bir kısmına üstün tuttuğumuzu gör. Elbette Ahiret, Dereceler bakımından daha Büyük’tür, Üstünlük bakımından da daha Büyük’tür.

 

IV           İyilik Yaptıran Ahlaqî Esaslar: 23-30

 

017.22-      Allah ile beraber başka İlahlar edinme, yoksa Kınanmış ve kendi başına bırakılmış olursun.

017.23-      Senin Rabb'in, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve Anne-baba’ya İyilikle davranmayı emretti. Şayet Onlar’dan biri veya ikisi Senin yanında Yaşlılığa ulaşırsa Onlar’a : "Öf" bile deme ve Onlar’ı azarlama, Onlar’a Güzel Söz söyle.

017.24-      Onlar’a Düşkünlük’ten dolayı Alçakgönüllülük Kanadı’nı ger ve de ki: "Rabb'im, Onlar Beni Küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de Onlar’ı esirge."

017.25-      Rabb'imiz, Sizin içinizdekini daha İyi bilir. Eğer Siz Salih olursanız, elbette O da, yönelip dönenler’i bağışlar.

017.26-      Aqraba’ya Haqqını ver, Yoksul’a ve Yol’da kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.

017.27-      Çünkü saçıp savuranlar, Şeytân’ın Kardeşleri olmuşlardır. Şeytân ise Rabb'ine karşı Nankör’dür.

017.28-      Eğer Rabb'inin ummakta olduğun bir Rahmet’i beklerken Onlar’a Sırt çevirecek olursan, bu durumda Onlar’a Yumuşak Söz söyle.

017.29-      Eli’ni Boyunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de Açık tutma. Sonra kınanır, Hasret içinde kalırsın.

017.30-      Elbette Senin Rabb'in, Rızq’ı dilediğine genişletir, yayar ve daraltır. Gerçekten O, Kulları’ndan Haberdar'dır, Gören'dir.

 

V             Fenalık’tan sakındıran Ahlaqî Esaslar :31-40

 

017.31-      Yoksulluk Endişesi’yle Çocuklarınız’ı öldürmeyin, Onlar’a da, Size de Biz Rızıq veririz. Elbette, Onlar’ı öldürmek Büyük bir Hata’dır.

017.32-      Zina’ya yaklaşmayın, elbette o Fahşa’dır ve Kötü bir Yol’dur.          

017.33-      Haqlı bir neden olmaksızın Allah'ın haram kıldığı bir Kimse’yi öldürmeyin. Kim Mazlum olarak öldürülürse Onun Welisi’ne Yetki vermişizdir, O da Öldürme de Ölçü’yü taşırmasın. Çünkü, O gerçekten Yardım görmüştür.

017.34-      Erginlik Çağı’na erişinceye kadar, O da en Güzel bir Tarz olması dışında Yetim’in Malı’na yaklaşmayın. Ahd’e Wefa edin. Çünkü Ahid bir Sorumluluk’tur.

017.35-      Ölçtüğünüz zaman Ölçü’yü tam tutun ve Dosdoğru bir Tartı’yla tartın, bu, daha Hayırlı’dır ve Sonuç bakımından daha Güzel’dir.

017.36-      Hakkında Bilgin olmayan Şey’in ardına düşme. Çünkü Kulak, Göz ve Qalb bunların hepsi O’ndan Sorumlu’dur.

017.37-      Yeryüzü’nde böbürlenerek yürüme, çünkü Sen ne Yer’i yarabilirsin, ne Dağlar’a boyca ulaşabilirsin.

017.38-      Bütün bunlar, Kötülüğü olan, Rabb'inin katında da Hoş olmayanlar’dır.

017.39-      Bunlar, Rabb'inin Sana Hikmet olarak wahyettiği Şeyler’dir. Rabb'in ile  beraber başka İlahlar kılma, yoksa Yerilmiş, Kovulmuş olarak Cehennem’e bırakılırsın.

 

VI           Kafirler’in Katı Yürekliliği :41-52

 

017.40-      Rabb'iniz Size Erkekler’i seçti de Melekler’den Dişiler’i mi edindi? Gerçekten Siz Büyük bir Söz söylemektesiniz.

017.41-      Andolsun, Biz bu Qur'an'da Çeşitli Açıklamalar yaptık. Öğüt alıp düşünsünler diye. Oysa bu, Onlar’ın daha da uzaklaşmalarından başkasını artırmıyor.

017.42-      De ki: "Eğer söyledikleri gibi, O'nunla beraber İlahlar olsaydı, Onlar Arş’ın Sahibi’ne elbette bir Yol ararlardı.

017.43-      O, Onlar’ın dediklerinden Münezzeh, Yüce ve Büyük bir Yükseklikle yüksek’tir.

017.44-      Yedi Gök, Yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih etmektedirler. O'nu Övgü ile Tesbih etmeyen hiçbir Şey yoktur, ancak Siz Onlar’ın Tesbihleri’ni kavrayamıyorsunuz. Elbette O, Halim'dir, Bağışlayan'dır.

017.45-      Qur'an okunduğu zaman Seninle Ahiret'e inanmayanlar’ın arasında Görünmez bir Perde kıldık.

017.46-      Ve Onlar’ın Qalbler’i üzerine Onu kavrayıp anlamalarına Engel Kabuklar, Kulakları’na da bir Ağırlık koyduk. Sen  Qur'an'da  Rabb'ni bir tek olarak andığın zaman, Nefretle kaçarak gerisin geriye giderler.

017.47-      Biz Onlar’ın Seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, Gizli Konuşmaları’nda da o Zalimler’in: "Siz büyülenmiş bir Adam’dan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz.

017.48-      Sana nasıl Örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık Onlar’ın bir Yola güçleri yetmemektedir.

017.49-      Dediler ki: "Biz Kemikler haline geldikten, Toprak olup ufalandıktan sonra mı gerçekten Biz mi Yeni bir Yaratılış’la diriltileceğiz."

017.50-      De ki: "İster Taş olun, ister Demir,"

017.51-      "Ya da Göğüsleriniz’de büyümekte olan bir Yaratık." "Bizi kim geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi İlk defa yaratan." Bu durumda Sana Başları’nı alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında."

017.52-      Sizi çağıracağı Gün, O'na Övgü’yle İcabet edecek pek az bir Süre kaldığınızı sanacaksınız."

 

VII          Münkirler’in Cezaları: 53-60

 

017.53-      Kullarım’a, Söz’ün en Güzel olanı’nı söylemelerini, söyle. Çünkü Şeytân aralarını açıp bozmaktadır. Elbette Şeytân İnsan’ın açık bir Düşmanı’dır.

017.54-      Sizi en iyi Rabb'imiz bilir, dilerse Size Merhamet eder, dilerse Sizi azablandırır. Biz Seni Onlar’ın üzerine bir Wekil olarak göndermedik.

017.55-      Rabb'in, Gökler’de ve Yer’de olan Herkes’i en İyi bilir. Andolsun, Biz  Nebiler’den bir kısmını bir kısmına tafdil ettik ve Dâwud'a da Zebur verdik.

017.56-      De ki: "O'nun dışında öne sürdüklerinizi çağırın, Onlar Siz’den ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de dönüştürebilirler.

017.57-      Onlar’ın taptıkları da hangisi daha Yakın’dır diye Rabb'lerine bir Wesile arıyorlar, O'nun Rahmeti’ni umuyorlar ve Azabı’ndan korkuyorlar. Elbette Senin Rabb'inin Azabı Korkunç’tur.

 

017.58-      Hiçbir Ülke olmasın ki, Qıyamet Günü'nden önce Biz O’nu bir Yıkım’a uğratmayalım veya Onu Şiddetli bir Azab’la azablandırmayalım, bu o Kitap’da Yazılı’dır.

017.59-      Bizi Ayet göndermekten, Öncekiler’in onu yalanlamasından başka bir Şey alıkoymadı. Semud'a Dişi Deve’yi görünür olarak gönderdik, Fakat Onlar bununla zulmetmiş oldular. Oysa Biz Ayetler’i ancak korkutmak için göndeririz.

017.60-      Hani Biz Sana: "Elbette Rabb'in İnsanlar’ı çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o Rüya’yı  İnsanlar’ı denemek için yaptık. Qur'an'da Lanetlenmiş Ağaç’ı da. Biz Onlar’ı korkutmaktayız. Fakat Onlar da Büyük bir Azgınlık’tan başka bir Şey artırmıyor.

 

VIII         61-70   Şeytan’ın Muhalefeti :61-70

 

               (Bak:   Bakara 30-38,

                          Araf 10-25,

                          Kehf 50,

                          Taha 115 )

 

017.61-      Hani Melekler’e: "Âdem'e secde edin" demiştik. İblis'in dışında secde etmişlerdi. Demişti ki: "Bir Çamur olarak yarattığın Kimse’ye Ben secde eder miyim?"

017.62-      Demişti ki: "Şu Bana karşı yücelttiğine bir bak, andolsun, eğer Bana Qıyamet Günü'ne kadar Süre tanırsan, O’nun Soyu’nu pek azı dışında kuşkusuz kendime bağlı-kılacağım.

017.63-      Demişti ki: "Git, Onlar’dan kim Sana uyarsa, elbette Sizin Ceza’nız Cehennem’dir, Eksiksiz bir Ceza."

017.64-      "Onlar’dan Güç yetirdiklerini Sesi’nle Sarsıntı’ya uğrat, Atlılar’ın ve Yayalar’ınla Onlar’ın üstüne Yaygara kopar, Mallar’da ve Oğullar’da Onlar’a Ortak ol ve Onlar’a Waidler’de bulun." Şeytân, Onlar’a aldatmadan başka bir Şey wadetmez.

017.65-      "Benim Kullarım, Senin Onlar üzerinde Hiçbir Zorlayıcı Güc’ün yok’tur." Wekil olarak Rabb'in yeter.     

 

017.66-      Sizin Rabb'iniz, Fadl’ından aramanız için Deniz’de Gemileri Sizin için yürütür. Gerçekten O, Size karşı Merhametli olan’dır.

017.67-      Size Deniz’de bir Sıkıntı dokunduğu zaman, O'nun dışında taptıklarınız kaybolur gider, fakat Kara’ya çıkarıp Sizi kurtarınca Sırt çevirirsiniz. İnsan pek Nankör’dür.

017.68-      Kara tarafında Sizi Yer’in Dibi’ne geçirmeyeceğinden veya üzerinize Taş Yığınları Yüklü bir Kasırga göndermeyeceğinden Emin misiniz? Sonra kendinize bir Wekil de bulamazsınız.

017.69-      Veya Sizi bir kere daha ona gönderip üzerinize kırıp geçiren bir Fırtına salarak Nankörlük etmeniz nedeniyle Sizi batırmasına karşı Emin misiniz? Sonra Onun Öcünü Bize karşı alacak bulamazsınız.

 

017.70-      Andolsun, Biz Âdemoğulları’nı yücelttik, Onlar’ı Kara’da ve Deniz’de taşıdık, Temiz Güzel Şeyler’den rızıqlandırdık, çoğundan bir üstünlükle Üstün kıldık.

 

IX           Peygamber'in Muhalifleri :71-77

 

017.71-      Her İnsan Bölüğü’nü Önderler’iyle çağıracağımız Gün, artık kimin Kitab’ı Sağeli’nde verilirse, Onlar Kitapları’nı okuyacaklar ve Onlar, bir Nekil kadar bile Haqsızlığa uğratılmayacaklar.

017.72-      Kim bunda Kör ise O, Ahiret'te de Kör’dür ve Yol bakımından daha Şaşkın bir Sapık’tır.

 

017.73-      Onlar nerdeyse Sana wahyettiğimizden başkasını Bize karşı düzüp uydurman için Seni Fitne’ye düşüreceklerdi, o zaman da Seni Dost edineceklerdi.

017.74-      Eğer Biz Seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, Sen Onlar’a Az bir Şey Eğilim gösterecektin.

017.75-      Bu durumda, Biz Sana Hayat’ın da kat kat, Ölüm’ün de kat kat taddırırdık. Sonra Bize karşı bir Yardımcı bulamazdın.

017.76-      Neredeyse Seni bu Yer’den çıkarmak için Tedirgin edeceklerdi, bu durumda kendileride Sen’den sonra az bir Süre’den başka kalamazlar.

017.77-      (Bu) Sen’den önce gönderdiğimizin bir Sünnet’idir. Sünnet’imizde bir Değişiklik bulamazsın.

 

X            Fecr Okuması ve Haqq’ın Galebesi :78-84

 

017.78-      Güneş’in kaymasından Gece’nin kararmasına kadar Salat’ı iqame et, Fecir  Qur'an'ını da. Çünkü Fecr Qur'an'ı, işte O Şahid olunan’dır.

017.79-      Gece’nin bir kısmında kalk, Sana ait Nafile olarak onunla  Salat kıl. Umulur ki Rabb'in Seni övülmüş bir Maqam’a ulaştırır.

017.80-      Ve de ki: "Rabb'im, Beni Doğru bir Girdiriş’le girdir ve Doğru bir Çıkarılış’la çıkar ve katından Bana Yardımcı bir Quwwet ver."

017.81-      De ki: "Haqq geldi, Batıl yokoldu. Elbette Batıl Yokolucu’dur."

017.82-      Qur'an'dan Mü'minler için Şifa ve Rahmet olan Şeyler’i indirmekteyiz. Oysa O, Zalimler’e Kayıplar’dan başkasını arttırmaz.

017.83-      İnsan’a bir Ni’met verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer, Ona bir Şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa yapılır.

017.84-      De ki: "Herkes kendi Yaratılışı’na göre davranır. Şu halde kimin daha Doğru Yol’da olduğunu Rabb'in daha iyi bilir."

 

XI           Qur'an'ın Eşsizliği :85-93

 

017.85-      Sana Ruh'tan sorarlar, de ki: "Ruh, Rabb'imin Emri’ndendir, Size İlim’den yalnızca az bir Şey verilmiştir."

017.86-      Andolsun, eğer dilersek, Sana wahyettiklerimizi gireriveririz, sonra bunun için Bize karşı bir Wekil bulamazsın.

017.87-      Rabb'in Rahmet’’nden başka. Elbette  O'nun Lûtfu Senin üzerinde çok Büyük’tür.

017.88-      De ki: "Eğer bütün İns ve Cin, bu Qur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, Onlar’ın bir kısmı bir kısmına destekci olsa bile O’nun bir benzerini getiremezler."

017.89-      Andolsun, Biz bu Qur'an'ı Her Örnek’ten İnsanlar için Çeşitli Açıklamalar’da bulunduk. İnsanlar’ın çoğu ise ancak İnkar’da ayak direttiler.

017.90-      Dediler ki: "Bize Yer’den Pınarlar fışkırtmadıkca Sana kesinlikle inanmayacağız."

017.91-      "Ya da Sana ait Hurmalıklar’dan ve Üzümler’den bir Bahçe olup aralarından Şarıl Şarıl akan Nehirler fışkırtmalısın."

017.92-      "Veya öne sürdüğün gibi Göğü üstünüze parça parça düşürmeli ya da Allah'ı ve Melekler’i karşımıza getirmelisin."

017.93-      "Yahut Altın’dan bir Ev’in olmalı veya Göğe yükselmesin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir  Kitap indirinceye kadar senin Yükselişine de inanmayacağız. " De ki: "Rabb'imi yüceltirim, Ben, Elçi olan bir Beşer’den başkası değilim."

 

XII          Peygamber'e Karşı koyma :94-100

 

017.94-      Kendilerine Hidayet geldiği zaman, İnsanlar’ı inanmaktan alıkoyan Şey, Onlar’ın: "Allah Elçi olarak bir Beşer mi gönderdi? " demelerinden başkası değildi.        

017.95-      De ki: "Eğer Arz’da tatmin bulmuş yürüyen Melekler olsaydı, Biz de Onlar’a Gök’ten bir Elçi olarak elbette Melek gönderirdik.

017.96-      De ki: "Benimle aranızda Şahid olarak Allah yeter, kuşkusuz O, Kulları’ndan gerçeğiyle Haberdar'dır, Gören'dir."

 

017.97-      Allah, kimi Hidayet’e ulaştırırsa, İşte o, Hidayet bulmuştur, kimi de saptırırsa Onlar için O'nun dışında asla Weliler bulamazsın. Qıyamet Günü, Biz Onlar’ı yüzükoyun Körler, Dilsizler ve Sağırlar olarak haşrederiz. Onlar’ın Barınma Yerleri Cehennem’dir. Ateş’i sukun buldukca, Çılgın Alevi’ni Onlar’a arttırırız.

017.98-      Bu, elbette, Onlar’ın Ayetlerimiz’i İnkar etmeleri ve: "Biz Kemikler haline geldikten, Toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten Biz mi Yeni bir Yaratılış’la diriltileceğiz?" demelerine Karşılık Cezalar’ıdır.

017.99-      Görmüyorlar mı, Gökler’i ve Yer’i yaratan Allah, Onlar’ın benzerini Yaratma’ya Gücü yeter ve Onlar için de kendisinde şüphe olmayan bir Süre kılmıştır. Zulmedenler ise ancak İnkar’da ayak direttiler.

17.100-     De ki: "Eğer siz Rabb'inizin Rahmet Hazineleri’ne Malik olsaydınız, bu durumda Harcama Endişesi’yle gerçekten sıkı tutardınız. İnsan pek Cimri’dir.

 

XIII         Musa'ya Verilen 9 Ayet ve Fir'awn'ın Boğuluşu :101-111

 

017.101-    Andolsun, Biz Musa'ya Apaçık Dokuz Ayet vermiştik. İşte İsrâiloğulları’na sor, Onlar’a geldiği zaman Fir'awn Ona: " Gerçekten Ben Seni Büyülenmiş sanıyorum" demişti.

017.102-    O da: "Andolsun, bunları görülecek Belgeler olarak Gökler’in ve Yer’in Rabb'inden başkasının indirmediğini Sen de bilmişsin. Gerçekten Ben de Seni yıkılmış-Harap olmuş sanıyorum."

017.103-    Böylelikle Onlar’ı O Yer’den sürüp Sarsıntı’ya uğratmayı istedi, Biz de O’nu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.

017.104-    Ve O’nun ardından İsrâiloğulları’na söyledik: "O Toprak’ta oturun, Ahiret Waadi geldiğinde Hepinizi toplayacağız."

 

               Qur'an'ın Okunuşu, Salat’ın Yapılışı

 

017.105-    Biz O'nu Haqq olarak indirdik. ve o Haqq olarak indi, Seni de yalnızca bir Müjdeci ve Uyarıcı olarak gönderdik.

017.106-    Onu bir Qur'an olarak, İnsanlar’a dura dura okuman (uzun seneler) için ayırdık ve  indirdik O’nu Tenzil’le (safha safha ya da bir indirişle).

017.107-    De ki: "O'na inanın veya inanmayanı Ondan önce kendilerine İlim verilenler’e okunduğu zaman, Çenelerinin üstüne kapanarak Secde ederler."

017.108-    Ve derler ki: "Rabb'imiz Yüce'dir, Rabb'imizin Waadi gerçekten gerçekleştirilmiş bulunuyor."

017.109-    Çeneler’i üstüne kapanıp ağlıyorlar ve Onlar’ın Huşular’ını arttırıyor.

017.110-    De ki: "Allah" diye çağırın, "Rahman" diye çağırın, ne ile çağırırsınız, sonunda en Güzel İsimler O'nundur. Salatı’nda (Namaz/ Dua) Sesini çok yükseltme, onda çok da kısma, bu ikisi arasında bir Yol benimse.

017.111-    Ve de ki: "Hamd, Ewlad edinmeyen, Mülk’te Ortağı olmayan ve Düşkünlük’ten dolayı Yardımcısı da bulunmayan Allah'adır. Ve O'nu  tekbir edebildikce tekbir et.

 

 

Mekkî   Sureler  

Medenî   Sureler  

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled