Mekkî Wahy

610-622

 


                       

080.023/el-MÜ'MİNUN

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

                                                                        

I           Mü'minler’in Kurtuluşu:1-22

 

023.01-      Gerçekten Mü'minler felah buldu.

023.02-      Onlar Salatları’nda Huşulu’durlar.

023.03-      Onlar Boşşeyler’den yüz çevirenlerdir.

023.04-      Onlar ki Zekat için Fâil’dirler.

023.05-      Onlar ki Irz/Fercleri’ni korurlar

023.06-      Ancak Eşler’i veya Eymânlar’ının Mâlik oldukları dışında. Bu konuda onlar kınanmazlar.

023.07-      Fakat kim bunun ötesini ararsa artık Onlar Sınır’ı çiğneyenlerdir.

023.08-      Onlar ki Emânetler’e ve Ahidleri’ne Riayet ederler,

023.09-      Onlar ki Salatları’nı da Koruyanlar’dır.

023.10-      İşte Onlar’dır Waris olacaklar.

023.11-      Ki Onlar Waris olacaklar Firdevs'e . İçinde Ebedî olarak Kalıcı’dırlar.

 

023.12-      Andolsun, Biz İnsan’ı, Süzme bir Çamur’dan yarattık.

023.13-      Sonra O’nu bir Nutfe olarak, Savunması Sağlam bir Qarar Yeri’ne yerleştirdik.

023.14-      Sonra o Nutfe’yi bir Alaq olarak yarattık, ardından o Alaq’ı bir Çigdem Et/Mudga Parçası olarak yarattık, daha sonra o Mudga’yı Kemik olarak yarattık. Böylece Kemikler’e de Et/Kas giydirdik, sonra bir başka Yaratış’la O’nu İnşa ettik. Yaratıcılar’ın en Güzeli olan Allah, ne Yüce'dir.

023.15-      Sonra bunun ardından Siz gerçekten ölecek olanlarsınız.

023.16-      Sonra Siz gerçekten Qıyamet Günü diriltileceksiniz.

023.17-      Andolsun, Biz Sizin üstünüzde Yedi Yol yarattık, Biz Yaratma’dan Gafiller değiliz.

023.18-      Biz Gök’ten belli bir Miktar’da Su indirdik ve O’nu Yeryüzü’nde Yerleşik kıldık. Elbette Biz O’nu gidermeye de Güçyetirenleriz.

023.19-      Böylelikle, bununla Size Hurmalıklar’dan, Üzümler’den Bahçeler-bağlar kıldık. İçlerinde çok sayıda Yemişler var’dır. Sizler Onlar’dan yemektesiniz.

023.20-      Ve Tur-u Sina'da çıkan bir Ağaç. O Yağlı ve Yiyenler’e bir Katık olarak bitmektedir.

023.21-      Gerçekten Hayvanlar’da da Sizin için bir Ders vardır. Karınları’nın içinde olanlar’dan Size içirmekteyiz ve Onlar’da Sizin için daha bir çok Yararlar var. Sizler Onlar’dan yemektesiniz.

023.22-      Onlar’ın üzerinde ve Gemiler’de taşınmaktasınız.

 

II          Nuh'un Başarısı :23-32

 

023.23-      Andolsun, Biz Nuh'u kendi Qawmi’ne gönderdik. Böylece Qawmi’ne dedi ki: "Ey Qawm’im, Allah'a kulluk edin. O’nun dışında Sizin başka İlahınız yok’tur, yine de sakınmayacak mısınız?"

023.24-      Bunun üzerine, Qawmi’nden küfretmiş önde gelenler dediler ki:" Bu, Sizin benzeriniz olan bir Beşer’den başkası değildir. Size karşı Üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette Melekler indirirdi. Hem biz geçmişte Atalarımız’dan da bunu işitmiş değiliz.

023.25-      "O, kendisinde Delilik bulunan bir Adam’dan başkası değildir, Onu belli bir Süre gözetleyin.

023.26-      Dedi: "Rabbim, Beni yalanlamalarına karşılık, Bana yardım et."     

023.27-      Böylelikle Biz O’na: "Gözetimimiz altında ve Wahyimiz’le Gemi yap. Nitekim bizim Emrimiz gelip de Tandır kızışınca, O’nun içine ikişer Çift ile, içlerinden aleyhlerine Söz geçmiş olan dışında Aile’ni al, Zulmedenler konusunda Bana muhatap olma, çünkü Onlar boğulacaklardır" diye wahyettik.

023.28-      "Böylece Sen, beraberinde Olanlar’la Gemi’ye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o Zulmeden Qawim’den kurtaran Allah'a Hamd olsun."

023.29-     

023.30-      Ve de ki: "Rabb'im, Beni Kutlu bir Konak’ta indir, Sen Konuklayanlar’ın en Hayırlısı’sın."

023.31-      Sonra Onlar’ın ardından bir başka Kuşağı inşa ettik.

 

023.32-      Onlar’a da kendi içlerinden "Allah'a kulluk edin, O'nun dışında sizin başka İlah’ınız yok’tur, yine de sakınmayacak mısınız?" diye diye içlerinden bir Elçi gönderdik.

 

III            Nuh'tan Sonraki Peygamberler :33-51

 

023.33-      Kendi Qawmi’nden, küfredip de Ahiret’e kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, Dünya Hayatı’nda Refah verdiğimiz Önde Gelenler dedi ki: "Bu, Sizin benzeriniz olan bir Beşer’den başkası değildir, kendisi de Sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir.

023.34-      "Eğer Sizin benzeriniz olan bir Beşer’e boyun eğecek olursanız, andolsun, Siz gerçekten Hüsran’a uğrayanlar olursunuz."

023.35-      "O, Siz öldüğünüz, Toprak ve Kemik haline geldiğiniz zaman, Sizin kesinlikle çıkarılacağınızı mı waadediyor?"

023.36-      "Heyhat, Size waadedilen Şey’e Heyhat.."

023.37-      "O, Bizim yalnızca Dünya Hayatımız’dan ibaret’tir. Ölürüz ve yaşarız, Biz dirilecekler değiliz."

023.38-      "O ise, yalnızca bir Adam’dır. Allah'a karşı yalan uydurmaktadır, Bizler de O’na inanacak  değiliz."

023.39-      Dedi ki: "Rabb'im, Beni yalanlamalarına karşı Bana yardım et."

023.40-      Dedi ki:"Az bir Süre, Onlar gerçekten Pişman olacaklar."

023.41-      Derken, Haqq olmak üzere, o Korkunç Çığlık Onlar’ı yakalayıverdi. böylece Onlar’ı bir Sürpüntü kılıverdik. Zulmeden Qawim için Yıkım olsun."

023.42-      Sonra da Onlar’ın ardından başka Kuşaklar inşa ettik.

023.43-      Ümmetler’den hiçbiri, kendisine Tesbit edilmiş Ecel’i ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.

023.44-      Sonra birbiri peşisıra Elçilerimiz’i gönderdik. Her Ümmet’e kendi Elçiler’i geldiğinde, O’nu yalanladılar. Böylece Biz de Onlar’ı bir kısmını bir kısmının izinde yürüttük ve Onlar’ı bir Olay kıldık. İnanmayan bir Qawim için Yıkım olsun.

 

               Musa ve Harun

 

023.45-      Sonra Musa ve Kardeşi Harun'u Ayetlerimiz’le ve Apaçık olan İspatlı bir Delil’le gönderdik.

023.46-      Fir'awn'a ve  Önde gelen çevresi’ne. Fakat Onlar büyüklendiler. Onlar Büyüklenen-zorba bir Topluluk’tu.

023.47-      Bunun üzerine dediler ki: Bizim benzerimiz olan İki Beşer’e mi inanacak mışız? Kaldı ki, Onlar’ın Qawimleri bize Kulluk’ta bulunmaktadırlar."    

023.48-      Böylece Onlar’ı yalanladılar ve Yıkıma uğrayanlar’dan oldular.

023.49-      Andolsun, Biz  Musa'ya Kitab'ı verdik, belki Onlar Hidayet’e ererler diye.

 

               İsa ve Meryem

 

023.50-      Biz, Meryemoğlu’nu ve Annesi'ni bir Ayet kıldık ve ikisini Barınma’ya Elverişli ve Akarsu’yu olan bir Tepe’de yerleştirdik.

023.51-      Ey Elçiler, Güzel ve Temiz olan Şeyler’den yiyin ve Salih Eylemler’de bulunun, çünkü gerçekten Ben yapmakta olduklarınızı biliyorum.

 

IV           Büyüklük Servet’le değil Ahlaq’la :52-78

 

023.52-      Ve işte  Sizin bu Ümmet’iniz bir Tek Ümmet’tir. Ben de Sizin Rabb'inizim. Öyleyse Ben’den sakının.

023.53-      Fakat İşleri’ni aralarında parçalayarak Kitaplar’a/Zubur’a ayırdılar. Her Hizb kendi yanındaki ile ferahlar.

023.54-      Bir Süreye kadar Onlar’ı Gafletleri ile başbaşa bırak.

023.55-      Onlar sanıyorlar mı ki kendilerine verdiğimiz Mal ve Çocuklar ile

023.56-      Biz Onlar’ın Hayrı’na koşuyoruz, hayır Onlar Şuurunda değildirler.

023.57-      Gerçekten, Rabb'lerine olan Haşyetleri’nden dolayı Saygı’yla korkanlar.

023.58-      Rabb'lerinin Ayetleri’ne iman edenler,

023.59-      Rabb'lerine Ortak koşmayanlar,

023.60-      Ve Onlar gerçekten Rabb'lerine dönecekler diye, vermekte olduklarını Qalpler’i ürpererek verenler

023.61-      İşte Onlar Hayırlar’da yarışmaktadırlar ve Onlar bundan dolayı öne geçmektedirler.

023.62-      Hiçkimse’ye Güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz, Elimizde Haqq’ı söylemekte olan bir Kitab var’dır ve Onlar hiçbir Haqsızlığa uğratılmazlar.

023.63-      Hayır, Onlar’ın Qalpler’i bundan dolayı Bilgisizce bir Şaşkınlık içindedir. Üstelik Onlar’ın, bunun dışında da yapmakta oldukları var’dır. Onlar bunun için çalışmaktadırlar.

023.64-      Nihayet, Onlar’ın Refah’tan Şımaran Önde gelenleri’ni Azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, Onlar hemen Feryad’ı basacaklar.

023.65-      Bugün Feryad’ı basmayın. Çünkü Siz Biz’den Yardım göremezsiniz.

023.66-      Gerçekten Benim Ayetlerim Size okunmaktaydı, fakat Siz Topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz.

023.67-      Buna karşı Büyüklük taslayarak, Geceleyin de Hezeyanlar sergiliyordunuz.

023.68-      Onlar, yine de o Sözü gereği gibi düşünmediler mi, yoksa Onlar’a geçmişteki Ataları’na gelmeyen bir Şey mi geldi?

023.69-      Ya da kendi Elçileri’ni tanımadılar mı ki, şimdi Onu inkar etmektedirler?

023.70-      Yahut: "Onda bir Delilik var" mı demektedirler? Hayır, O, Onlar’a Haqq ile gelmiş bulunmaktadır ve Onlar’ın çoğu Haqq’ı Çirkin karşılıyorlar.

023.71-      Eğer Haqq, Onlar’ın Hewaları’na uyucak olsaydı hiç tartışmasız, Gökler, Yer ve bunların içinde olan herkes Bozulma’ya uğrardı. Hayır, Biz Onlar’a kendi Zikirleri’ni getirmiş bulunmaktayız. Fakat Onlar kendi Zikirleri’nden Yüz çevirmektedirler.

023.72-      Yoksa Sen Onlar’dan Harac istiyorsun? İşte Rabb'inin Harac’ı daha Hayırlı’dır. O, Rızıq verenler’in en Hayırlısı’dır.

023.73-      Gerçekten Sen Onlar’ı Dosdoğru olan bir Yol’a çağırmaktasın.

023.74-      Ancak Ahiret'e inanmayanlar, elbette Yol’dan sapmakta olanlar’dır.

023.75-      Eğer Onlar’a Merhamet eder ve Onlar’a dokunan Zarar’ı gideriverirsek, Tuğyanlar’ı içinde şaşkınca dolaşmalarını sürdürecekler.

023.76-      Andolsun, Biz Onlar’ı Azab’la yakalayıverdik, fakat yine de Rabb'lerine Boyun eğmediler ve yakarıp yalvarmadılar.

023.77-      Sonunda, üzerlerine Azab’ı Şiddetli olan bir Kapı açtığımızda, Onlar bunun içinde şaşkına dönüp Umutlarını kaybettiler.

023.78-      O, Sizin için Kulaklar’ı, Gözler’i ve Gönüller’i inşa eden’dir, ne kadar az şükrediyorsunuz.

 

V          Müşriklik kendi kendini mahveder :79-93

 

023.79-      O, Sizi Yeryüzü’nde üretip-türetendir ve hepiniz yalnızca O'na toplanacaksınız.

023.80-      O, yaşatan ve öldürendir. Gece ile Gündüz’ün Aykırılığı da O'nundur. Yine de aqletmeyecek misiniz?

023.81-      Hayır, Onlar, Geçmiştekiler’in söylediklerinin benzerini söylediler.

023.82-      Dediler ki: Öldüğümüz, bir Toprak ve bir Kemik olduğumuz zaman, gerçekten Biz mi diriltilecek mişiz?"

023.83-      Andolsun, bu, Bize de Biz’den önceki Atalarımız’a da waadolunmuştu. bu, Geçmişlerin Uydurma-Masalları’ndan başka bir Şey değildir.

023.84-      De ki: "Eğer biliyorsanız Yeryüzü ve onun içinde olanlar kimin’dir?"

023.85-      "Allah'ındır" diyecekler. De ki:" Yine de Öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?"

023.86-      De ki:"Yedi Göğ’ün Rabb'i ve Büyük Arş'ın Rabb'i kim’dir?"

023.87-      "Allah'ındır" diyecekler. de ki: "Yine de sakınmayacak mısınız?

023.88-      De ki: "Eğer biliyorsanız. Herşeyin Melekut’u kimin El’indedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor?

023.89-      "Allah'ındır" diyecekler. De ki:"Öyleyse nasıl oluyor da Siz böyle büyüleniyorsunuz?"

023.90-      Hayır, Biz Onlar’a Haqq’ı getirdik, ancak Onlar gerçekten Yalancı’dırlar.

023.91-      Allah, Hiçbir Çocuk edinmemiştir ve O'nunla birlikte Hiçbir İlah yok’tur, eğer olsaydı, her bir İlah elbette kendi Yarattığını götürüverirdi ve bir kısmına karşı Üstünlük sağlardı. Allah, Onlar’ın nitelendiregeldiklerinden Yüce'dir.

023.92-      Gayb’ı da, Müşahade edilen’i de Bilen'dir, Onlar’ın Ortak koştuklarından Yüce'dir.

023.93-      De ki: "Rabb'im, eğer Onlar’a waadolunan’ı elbette Bana göstereceksen,

 

VI           Kötülerin Pişmanlığı :94-119

 

023.94-      Rabb'im, bu durumda Beni Zulmeden Qawm’in içinde kılma."

023.95-      Gerçek şu ki Biz,Onlar’a waadettiklerimizi elbette Sana göstermeye de Güçyetiren'leriz.

023.96-      Kötülüğü en Güzel olan’la uzaklaştır. Biz Onlar’ın nitelendiregeldiklerinizi en iyi Bilen’iz.

023.97-      Ve de ki: "Rabb'im, Şeytân’ın Kışkırtmaları’ndan Sana sığınırım."

023.98-      "Ve Onlar’ın Benim yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım Rabb'im."

023.99-      Sonunda, Onlar’dan birine Ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabb'im, Beni geri çevir."

023.100-    "Umulur ki, geride bıraktığımda Salih Eylemler’de bulunurum." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir Söz’dür. Bunu da kendisi söylemektedir. Onlar’ın önlerinde, diriltilip kaldırılacakları Gün’e kadar bir Engel var’dır.

023.101-    Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o Gün aralarında Soylar yoktur ve soruşturmazlar da.

023.102-    Artık kimin Tartı’sı Ağır olursa, işte Onlar Kurtuluş’a erenler’in ta kendileridir.

023.103-    Kimin de Tartı’sı Hafif gelirse, işte Onlar da kendi Nefisleri’ni Hüsran’a uğratanlar, Cehennem’de de Ebedi olarak kalacak olanlar’dır.

023.104-    Ateş, Onlar’ın Yüzleri’ni yalayarak yakar da Onun içinde Onlar Dişleri’yle kalıverirler.

023.105-    Ayetlerim Size okunuyorken, yalanlayanlar Sizler değil miydiniz?

023.106-    Dediler ki: "Rabb'imiz, Mutsuzluğumuz Bize karşı Üstün geldi. Biz de Sapan bir Topluluk imişiz."

023.107-    "Rabb'imiz, Bizi içinden çıkar, eğer yine dönersek, artık gerçekten Zalimler oluruz.

023.108-    De ki: "O'nun içine siniverin ve Benimle söyleşmeyin."

023.109-    "Çünkü gerçekten Benim Kullarım’dan bir Bölük:-Rabb'imiz, inandık, Sen artık bizi bağışla ve Bize merhamet et, Sen Merhamet edenler’in en Hayırlısı’sın, derlerdi de."

023.110-    Siz Onlar’ı Alay konusu edinmiştiniz, öyle ki, Size Benim Zikrim’i unutturdular ve Siz Onlar’a gülüp duruyordunuz.

023.111-    "Bugün Ben, gerçekten Onlar’ın sabretmelerinin Karşılığını verdim. Elbette Onlar Kurtuluş’a erenlerdir."

023.112-    Dedi ki: "Yıl Sayısı olarak Yeryüzü’nde ne kadar kaldınız?"

023.113-    Dediler ki:" Bir Gün ya da bir Gün’ün birazı kadar kaldık, Sayanlar’a sor."

023.114-    Dedi ki:"Yalnızca Azıcık kaldınız, gerçekten Siz bir bilseydiniz."

023.115-    "Bizim, Sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve Sizin gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?"

023.116-    Haqq Melik Allah pek Yüce'dir. O’ndan başka İlah yoktur. Kerim Arş'ın Rabb'idir.

023.117-    Kim Allah ile beraber Ona ilişkin geçerli bir Kesin Burhan olmaksızın başka bir İlah’a taparsa, artık onun Hesabı Rabb'inin katındadır. Elbette Küfredenler Kurtuluş’a eremezler.

023.118-    Ve de ki :"Rabb'im, Bağışlama ve merhamet et, Sen Merhamet edenler’in en Hayırlısı’sın."

 

 

Mekkî   Sureler  

Medenî   Sureler  

 

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled