Medenî Wahiy

622-632

 

 

098.004/en-NİSA

Bismillahirrahmanirrahim

 

                       

I    1-10 Yetimler ve Wasileri

 

004.01-Ey İnsanlar, Sizi Tek bir Nefis’ten yaratan, ondan da Eşi’ni yaratan ve her ikisinden bir çok Erkek Kadın türetip yayan Rabb'inizden sakının. Ve yine kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'tan ve Aqrabalık’tan sakının. Elbette Allah Sizin üzerinde Gözetici'dir.

004.02-Yetimler’e Malları’nı verin ve Murdar’a karşı Temiz olanı değiştirmeyin. Onların Malları’nı Mallarınız’a katarak yemeyin. Çünkü bu Büyük bir Suç’tur.

004.03-Eğer Yetim Kızlar Konusunda Adalet’i yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız bu durumda Size Helal olan Kadınlar’dan ikişer üçer dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet Adalet yapamayacağınızdan korkarsanız o zaman biri ya da Sağ Elleriniz’in Malik olduğu ile    yetinin. Bu sapmamanıza daha Yakın’dır.

004.04-Kadınlar’a Mehirleri’ni Gönül’den isteyerek verin Fakat onlar Gönül Hoşluğu ile Size ondan bir Şey bağışlarlarsa onu da Afiyet’le yiyin.

004.05-Allah'ın Sizin için Qaim kıldığı Mallarınız’ı Sefihler’e vermeyin. Bunlar’la Onlar’ı rızıqlandırıp giydirin ve Onlar’a Güzel Söz söyleyin.

004.06-Yetimler’i Nikah’a erişecekleri An’a kadar deneyin. Şayet kendilerinde bir Olgunlaşma gördünüz mü hemen Onlar’a Malları’nı verin. Büyüyecekler diye İsraf ile Çarçabuk yemeyin. Zengin olan İffetli olmaya çalışsın, Yoksul olan da Artık Ma'ruf bir şekilde yesin. Malları’nı kendilerine verdiğiniz Zaman onlara karşı Şahidler bulundurun. Hesap-görücü olarak Allah yeter.

004.07-Ana Baba’nın ve Yakınlar’ın bıraktıklarından, Erkekler’e Hisse vardır. Ana baba’nın ve Yakınlar’ın bıraktıklarından Kadınlar’a da Hisse var’dır. Bunlar az veya çok Belli bir Hisse’dir.

004.08-Bölüşme sırasında  Yakınlar, Yetimler ve Yoksullar da hazır olursa Onlar’ı ondan rızıqlandırın ve Onlar’a Güzel Söz söyleyin.

004.09-Arkalarına bıraktıkları Zayıf Çocuklar’dan dolayı Onlar’a karşı korku duyanlar içleri Ürperti ile titresin. Allah'tan sakınsınlar ve Onlar’a Doğrusöz söylesinler.

004.10-Gerçek şu ki Yetimler’in Malları’nı zulmederek yiyenler Karınları’na ancak Ateş yemiş olurlar. Onlar Çılgın-Ateş’e gireceklerdir.

 

II   11-14     Miras Hukuku

 

004.11-Çocuklar’ı konusunda Allah, Erkeğe İki Dişi’nin Hisse’si kadar tawsiye eder. Eğer Onlar İki’den çok Kadınlar iseler Ölü’nün geride bıraktığının üçteiki’si      Onlarındır. Kadın veya Kız bir Tek ise bu durumda   Yarısı O’nundur. Bir Çocuğu varsa geriye bıraktığından Anne ve Baba’dan her biri için Altıdabir, Çocuğu olmayıp da Anne ve Baba ona Mirascı ise bu durumda Annesi için Üçtebir var’dır. Onun Kardeşleri varsa o zaman da onunla yapacağı Wasiyet’ten ya da Borç’tan sonradır. Annesi için Altıdabir’dir. Babalarınız Oğullarınız Siz Onların hangilerinin Yarar bakımından Size daha Yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar Allah'tan bir Farz’dır  Elbette Allah Alim'dir, Hakim'dir.

004.12-Eşleriniz’in eğer Çocukları yoksa geride bıraktıklarının Yarısı Sizindir. Şayet Çocuklar’ı varsa onunla yapacakları Wasiyet’ten ya da Borç’tan sonra bu durumda bıraktıklarının Dörttebir’i Sizin’dir. Sizin Çocuğunuz yoksa geriye bıraktıklarınızdan Dörttebir’i onlar’ındır. Eğer Sizin Çocuğunuz varsa yapacağınız Wasiyet’ten ya da Borç’tan sonra geriye bıraktıklarınızdan Sekiz’de bir’i onlar’ındır. Miras’ı arananan Erkek ya da Kadın Çocuğu ya da Babası olmayan bir Kimse olup da onun Erkek ya da Kızkardeşi bulunursa onlar’dan her biri için Altıdabir var’dır. Eğer bundan fazla iseler bu durumda kendisi ile yapılan Wasiyet’ten ya da Borç’dan sonra Üç’te bir de Zarar’a uğratılmaksızın onlar Ortak’tırlar. Allah'tan bir Wasiyet’tir. Allah Alim'dir, Halim'dir.

004.13-Bunlar Allah'ın Sınırları’dır. Kim Allah'a ve Elçisi’ne itaat ederse onu içlerinden Nehirler akan ve içinde ebedi kalacakları Bahçeler'e sokar. İşte Büyük Fewz bu’dur.

004.14-Kim Allah'a ve Elçisi’ne İsyan eder ve onun Sınırları’nı aşarsa O’nu da içinde Ebedi kalacağı Ateş'e sokar. Onun için Alçaltıcı bir Azab var’dır.

 

 

III  15-22     Kadınlar’a Muamele

 

004.15-Kadınlarınız’dan Fuhuş yapanlar’a aleyhlerinde olmak üzere Dört Şahid tutun. Eğer Şehadet ederlerse Onlar’ı Ölüm alıp götürünceye veya Allah Onlar’a bir Yol kılıncaya kadar Evler’de tutun.

004.16- Sizler’den Fuhuş yapanlar’dan her ikisine eziyet edin. Eğer tewbe ederler ve ıslah olurlarsa artık Onlar’dan vaz geçin. Elbette Allah Tewbeler’i Qabuleden'dir, Rahim'dir

004.17-Allah'ın Qabulü’nü üzerine aldığı Tewbe ancak Cehalet nedeniyle Kötülük yapanlar’ın, sonra hemencecik Tewbe edenler’inkidir. İşte Allah böylelerinin Tewbeleri’ni qabul eder. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

004.18-Tewbe, ne Kötülükleri yapıp edip de Onlar’dan birine Ölüm gelince "Ben şimdi tewbe ettim" diyenler, ne de kendileri Kafirler olarak ölenler için değil. Böyleleri için Elîm bir Azab hazırlamışızdır.

 

004.19-Ey İman edenler, Kadınlar’a Zorla Mirasçı olmaya kalkışmanız Size Helal değil’dir. Apaçık olan Çirkin bir Hayasızlık yapmadıkları sürece Onlar’a verdiklerinizin bir kısmını gidermeniz için Onlar’a Baskı yapmanız da Helal değil’dir. Onlar’la Güzellik’le geçinin. Şayet Onlar’dan hoşlanmadınızsa belki bir Şey Hoşunuza gitmez ama Allah onda çok Hayır kılar.

004.20-Bir Eş’i bırakıp yerine bir başka Eş’i almak isterseniz Onlar’dan birine Yükler’le vermişseniz bile Onlar’dan hiçbir Şey almayın. O’nu iftira olarak apaçık bir Günah’la alır mısınız?

004.21-Onu nasıl alırsınız ki birbirinize katılmıştınız. Onlar Siz’den Kesin bir Güvence de almışlardı.

 

004.22-Kadınlar’dan Babalarınız’ın nikahladığını nikahlamayın. Ancak Cahiliye’de geçen geçmiştir. Çünkü bu Çirkin bir Hayasız’lık ve Öfke duyulan bir İğrençlik’tir. Ne kötü bir Yol’du o.

 

IV   23-25     Evlenilemeyen Kadınlar

 

004.23-Sizler’e Anneleriniz, Kızlarınız, Kızkardeşleriniz, Halalarınız, Teyzeleriniz, Erkek Kardeşler’in Kızlar’ı, Kızkardeşler’in Kızlar’ı, Sizi emziren Anneleriniz, Süt Kızkardeşleriniz, Kadınlarınız’ın Anneler’i ve kendileri ile Gerdeğe girdiğiniz Kadınlarınız’dan olup koruyuculuğunuz altında bulunan Üvey Kızlarınız, onlarla Gerdeğe girmemişseniz Size bir Sakınca yoktur, Sizin Sulbunuz’den olan Oğullarınız’ın Eşler’i ve iki Kız Kardeş’i bir araya getirmeniz Size Haram kılındı. Ancak geçen geçmiştir. Elbette Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

004.24-Sağelleriniz’in Malik olduğu dışında Kadınlar’dan Evli ve Hür olanlar’la da evlenmeniz (haram). Bunlar Allah'ın üzerinize Yazdığı’dır. Bunların dışında kalan İffet’i koruyup Fuhuş’ta bulunmamak üzere Mallarınız’la Evliliği aramanız Size Helal kılındı. Öyleyse Onlar’dan hangisi ile yararlandı iseniz Onlar’a Ücretleri’ni tespit edildiği Miktar’ı ile ödeyin. Miktar’ın Tesbiti’nden sonra Karşılıklı Hoşnut olduğunuz bir Şey konusunda üstünüze bir Sorumluluk yok’tur. Elbette Allah Alim'dir, Hakim'dir.

004.25-İçinizden Hür olan Kadınlar’ı nikahlayacak Genişliğe Güç yetiremeyenler o zaman Sağelleriniz’in Malik olduğu inanmış Hizmetciler’inizden alsın. Allah Sizin İman’ınızı en iyi Bilen'dir. Öyleyse Onlar’ı Fuhuş’ta bulunmayan, İffetli ve Gizlice Dostlar edinmemişler olarak Welileri’nin İzni’yle nikahlayın. Onlar’a Ücretler’ini Ma'ruf bir şekilde verin. Evlendikten sonra Fuhuş yapacak olurlarsa Hür olan Kadınlar üzerindeki Ceza’nın (100 Celde) Yarısı’nı uygulayın, Bu Siz’den Günah’tan korkanlar içindir. Sabrederseniz Sizin için daha Hayırlı’dır. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

 

V    26-33     Kadınlar’ın Tasarruf Haqqı

 

004.26-Allah Siz’e açıklayarak anlatmak, Siz’i Siz’den öncekilerin Sünnetleri’ne iletmek ve Tewbeleriniz’i qabul etmek ister. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

004.27-Allah Tewbeleriniz’i qabul etmek ister. Şehwetler’i ardınca gidenler ise Sizin Büyük bir Sapma ile sapmanızı isterler.

004.28-Allah Siz’den hafifletmek ister. Çünkü İnsan Zayıf olarak yaratılmıştır.

 

004.29-Ey İman edenler, Mallarınız’ı Siz’den karşılıklı Anlaşma’dan doğan bir Ticaret’ten başka Haqsız neden ve Yollar’la yemeyin. Ve Nefisleriniz’i öldürmeyin. Şüphesiz Allah Size çok Esirgeyen'dir.

004.30-Kim Haddi aşarak ve zulmederek böyle yaparsa Biz O’nu Ateş'e göndeririz. Bu Allah için pek Kolay’dır.

004.31- Size Yasaklananlar’ın Büyükleri’nden kaçınırsanız Sizin Kusurlarınız’ı örter ve Sizi Onurlu bir Maqam’a sokarız.

004.32- Allah'ın kendisiyle kiminizi kiminize Tafdil ettiği Şey’i Temenni etmeyin. Erkekler için kendi kazandıklarından bir Pay, Kadınlar için de kendi kazandıklarından bir Pay var’dır. Allah'tan onun Fadlı’nı isteyin. Gerçekten Allah Herşey’i Bilen'dir.

 

004.33-Anne Baba’nın ve Yakınlar’ın geride bıraktıklarından her birine Mirascılar kıldık. Yeminleriniz’in bağladığı Kimseler’e de kendi Payları’nı verin. Elbette Allah Herşey’e Şahid'dir.

 

VI   34-42     Karı Koca Arası İhtilaflar

 

004.34-Allah’ın bazısını bazısına tafdil etmesi, (her birine farklı yetenekler vermesi)  ve Onların kendi Malları’ndan harcaması nedeniyle Erkekler Kadınlar üzerinde Qawwam’dırlar (onları gözetlemekle yükümlüdürler bak:4/135 ve 5/8 gözeten, tam yerine getiren, ayakta tutan). İyi Kadınlar Gönül’den itaat edenler, Allah, nasıl koruduysa görülmeyeni/ Gayb’ı koruyanlar’dır. Nuşuzları’ndan korktuğunuz Kadınlar’a Öğüt verin. Yataklar’da yalnız      bırakın. Darbedin. İtaat ederlerse aleyhlerinde bir Yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce'dir, Büyük'tür.

004.35-Aralarının açılmasından korkarsanız bu durumda Erkeğin Ailesi’nden bir Hakem, Kadın’ın da Ailesi’nden bir Hakem gönderin. Bunlar ıslah etmek isterlerse Allah da aralarında Başarı sağlar. Elbette Allah Alim'dir, Haberdar'dır.

 

004.36-Allah'a ibadet edin ve O’na hiçbir Şey’i şirk koşmayın. Anne-Baba’ya Yakın Aqraba’ya, Yetimler’e, Yoksullar’a, Yakın Komşu’ya, Uzak Komşu’ya yanınızdaki Arkadaş’a, Yol’da kalmış’a ve Sağelleriniz’in Malik olduklarına Güzellik’le davranın. Allah Her Büyüklük taslayıp Böbürlenen’i sevmez.

004.37- Onlar Cimrilik’te bulunurlar. İnsanlar’a da Cimriliği emrederler ve Allah’ın Fadlı’ndan kendilerine verdiğini Gizli tutarlar. Biz o Kafirler’e Aşağılatıcı bir Azab hazırlamışızdır.

004.38- Ve Onlar Malları’nı İnsanlar’a gösteriş olsun diye infaq ederler. Allah'a ve Son Gün'e de inanmazlar. Şeytân kime Arkadaş olursa, artık o ne Kötü bir Arkadaş’tır.

004.39-Allah'a ve Son Gün'e inanarak Allah'ın kendilerine verdiği Rızıq’dan infaq etselerdi aleyhlerine mi olurdu? Allah Onlar’ı İyi Bilen'dir.

004.40-Gerçek şu ki Allah Zerre Ağırlığı kadar Haqsızlık yapmaz. Bir İyilik olursa onu kat kat kılar ve kendi yanından pek büyük bir Ecr verir.

004.41-Her Ümmet’ten bir Şahid getirdiğimiz ve Onlar’ın da üzerine Seni Şahid olarak getirdiğiniz zaman nasıl olacak?

004.42-O Gün küfredip de Elçi'ye isyan edenler, yerle bir olmayı severek isteyecekler. Oysa Allah'tan hiçbir Söz’ü gizleyemezler.

 

VII  43-50 Yahudiler’in Manevi Gezilemesi

 

004.43-Ey İman edenler, Sarhoş iken ne dediğinizi bilinceye ve Cünüb iken de Yolculuk’ta olmanız hariç gusledinceye kadar Salat’a yaklaşmayın. Eğer Hasta veya Yolculuk’ta iseniz ya da biriniz Ayakyolu’ndan gelmişseniz yahud da Kadınlar’a dokunmuş ta Su bulamamışsanız bu durunda Temiz bir Toprak’la teyemmüm edin. Yüzleriniz’e ve Elleriniz’e sürün. Kuşkusuz Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

 

004.44-Kendilerine Kitap'tan bir Pay verilenler’in Sapıklığı satın aldıkları ve Sizin de Yol’u sapmasınızı istediklerini görmedin mi?

004.45-Allah Sizin Düşmanlarınız’ı daha İyi Bilen’dir. Bir Weli olarak Allah yeter. Bir Yardımcı olarak da Allah yeter.

004.46- Kimi Yahudiler Kelimeler’i kondukları Yer’den saptırırlar ve Dilleri’ni de eğip bükerek ve Din’e bir Kin ve Hınç besleyerek "Dinledik ve karşı geldik, işitmez olası (Raina: bizi güt, bize bak) " derler. Eğer onlar "işittik ve İtaat ettik, Sen de işit ve Bizi gözet" deselerdi elbette kendileri için daha Hayırlı ve daha Doğru olurdu. Fakat Allah Onlar’ı Küfürler’i dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece Onlar az bir Bölümü dışında inanmazlar.

004.47-Ey kendilerine Kitap verilenler, bir takım Yüzler’i silip de arkalarına çevirmeden  veya Sebt Adamları’nı lanetlediğimiz gbi Onlar’ı da lanetlemeden önce Yanınızdaki'ni Doğrulayıcı olarak indirdiğimize İman edin. Allah Emr’i yapılagelmiştir.

004.48-Gerçekten Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediğine bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa doğrusu Büyük bir Günah’la iftira etmiş olur.

004.49-Kendi Nefisleri’ni Övgü ile arındıranlar’ı görmedin mi? Hayır Allah dilediğini arındırır. Onlar bir Fetil kadar bile Haqsızlığa uğratılmazlar.

004.50-Allah'a karşı nasıl yalan uyduruyorlar bir bak. Bu Apaçık bir Günah olarak yeter.

 

VIII 51-59   Müslümanlar’a Verilen Saltanat

 

004.51-Kendilerine Kitap'tan bir Pay verilenler’i görmedin mi? Onlar Tağut'a ve  Cibt'e inanıyorlar ve  diğer Küfredenler için "Bunlar İman edenler’den daha Doğru bir Yol’dadır" diyorlar.

004.52-İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir. Allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir Yardımcı bulamazsın.

004.53-Yoksa Onlar’ın Mülk’ten bir Payları’mı var? Eğer böyle olsaydı İnsanlar’a Nekir bile vermezlerdi.

004.54-Yoksa Onlar Allah'ın kendi Fadlı’ndan İnsanlar’a verdiklerini mi kıskanıyorlar? Doğurusu Biz İbrâhim Ailesi'ne Kitab'ı ve Hikmet'i verdik. Onlar’a Büyük bir Mülk de verdik.

004.55-Böylece Onlar’dan kimi O’na inandı kimi Sırt çevirdi. Çılgın Ateş olarak Cehennem yeter.

004.56-Ayetlerimiz’e karşı Küfredenler’i Elbette Ateş'e sokacağız. Deriler’i yanıp döküldükce Azab’ı tadmaları için Onlar’ı başka Deriler’le değiştireceğiz. Gerçekten Allah  Aziz'dir ve Hakim'dir.

 

004.57-İnanan ve Salih Davranışlar’da bulunanları içlerinden Irmaklar akan, içinde Ebedi kalacakları Bahçeler'e sokacağız. Onlar için Tertemiz kılınmış Eşler var’dır. Ve Onlar’ı ne Sıcak ne Soğuk tam kararında Gölgeliğe sokacağız.

 

004.58-Hiç şüphesiz Allah Emanetler’i Ehli’ne Teslim etmenizi ve İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman Adalet’le hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah Size ne Güzel Emir veriyor. Doğrusu Allah İşiten'dir, Gören'dir.

004.59-Ey inananlar, Allah'a itaat edin, Elçi'ye itaat edin ve Siz’den olan Emr Sahipleri’ne de. Eğer bir Şey’de Anlaşmazlığa düşerseniz artık O’nu Allah'a ve Elçisi’ne döndürün. Eğer Allah'a ve Son Gün'e iman ediyorsanız. Bu Hayırlı ve Te'wil bakımından daha Güzel’dir.

 

IX   60-70 Münafıqlar’ın İtaatsızlığı

 

004.60-Sana indiriline ve Sen’den önce indirilene gerçekten inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Bunlar Tağut'un önünde Muhakeme olmayı istemektedirler. Oysa Onlar O’nu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytân da Onlar’ı Uzak bir Sapıklık’la sapıtmak ister.

004.61-Onlar’a "Allah'ın indirdiğine ve Elçi'ye gelin" denildiğinde, o Münafıqlar’ın Sen'den kaçabildiklerince kaçtıklarını görürsün.

004.62-Öyleyse nasıl olurda kendi Elleri’nin sundukları sonucu Onlar’a bir Musibet isâbet eder. Sonra Sana gelerek "Kuşkusuz Biz İyilik’ten ve Uzlaştırmak’tan başka bir Şey istemedik" diye Allah'a yemin ederler.

004.63-İşte bunların Allah Qalpleri’nde olanı bilmektedir. O halde Sen Onlar’dan yüzçevir. Onlar’a Öğüt ver ve Onlar’a Nefisleri’ne ilişkin Açık ve Etkileyici Söz söyle.

004.64-Biz  Hiçbir Elçi'yi  Allah'ın İzni’yle kendisine İtaat edilmesinden başka birşeyle göndermedik. Onlar kendi Nefisleri’ne zulmettiklerin de şayet Sana gelip Allah'tan Bağışlanma dileselerdi ve Elçi'de Onlar için Bağışlama dileseydi elbette Allah'ı Tewbeler’i qabul eden, Rahim olarak bulurlardı.

004.65-Hayır öyle değil. Rabbi’ne andolsun aralarında çekiştikleri Şeyler’de Seni Hakem kılıp sonra Senin verdiğin Hükm’e içlerinde Hiçbir Sıkıntı bulunmaksızın tam bir Teslimiyet’le teslim olmadıkca İman etmiş olmazlar.

004.66-Eğer gerçekten Biz Onlar’a "Kendinizi öldürün veya Yurtlarınız’dan çıkın" diye yazmış olsaydık Onlar’dan Az bir Bölümü dışında bunu yapmazlardı. Onlar kendilerine verilen Öğüd’ü yerine getirselerdi bu Kuşkusuz Onlar için Hayırlı ve Sağlamlıkca daha Güçlü olurdu.

004.67-Biz de Onlar’a o zaman yanımızdan Büyük bir Ecir verirdik.

004.68-Ve Onlar’ı elbette Dosdoğru Yol’a iletirdik.

004.69-Allah ve Elçisi’ne kim itaat ederse işte Onlar Allah'ın kendilerine Ni’met verdiği Rasuller, Doğrular ve Doğrulayanlar, Şehidler ve Salihler’le beraberdir. Ne İyi Arkadaş’tır Onlar.

004.70-Bu Fadl Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.

 

X    71-76     Müminler’in Müdafaa Harbi

 

004.71-Tedbiriniz’i alın da Savaş’a Bölük-bölük ya da Toplu çıkın.

004.72-Elbette Siz’den Ağır-davrananlar var’dır. Şayet Size bir Musibet isâbet edecek olursa "Doğrusu Allah Bize Ni’met verdi, çünkü Onlar’la birlikte olmadım" der.

004.73-Eğer Size Allah'tan bir Fadl isâbet ederse o zaman da sanki O’nunla aranızda hiçbir Yakınlık yokmuşcasına kuşkusuz şöyle der: "Keşke Onlar’la birlikte olsaydım. Böylece Ben de Büyük Kurtuluş ve Mutluluğa erseydim."

004.74-Öyleyse Dünya Hayatı’na Karşılık Ahiret'i satın alanlar Allah Yolu’nda savaşsınlar. Kim Allah Yolu’nda savaşırken öldürülür veya Galip gelirse Ona büyük bir Ecir vereceğiz.

004.75-Size ne doluyor ki Allah Yolu’nda ve "Rabb'imiz Bizi Ehli Zalim olan bu Ülke’den çıkar Bize katından bir Weli gönder Bize katından bir Yardım yolla" diyen Erkekler Kadınlar ve Çocuklar’dan Zayıf olanlar uğruna Savaş mıyorsunuz?

004.76- İnananlar Allah Yolu’nda savaşınlar, Küfredenler de Tağut'un Yolu’nda savaşırlar. Öyleyse Şeytân’ın Dostları’yla savaşın. Kuşkusuz Şeytân’ın Hileli Düzeni Pek Zayıf’tır.

 

XI   77-87     Münafıqlar’ın Hali

 

004.77-Kendilerine "Elinizi Savaş’tan çekin, Salat’ı kılın, Zekat’ı verin" denilenleri görmedin mi? Oysa Savaş üzerlerine yazıldığında Onlar’dan bir Gurup İnsanlar’dan Allah'tan korkar gibi hatta daha da Şiddetli bir Korku’yla ve "Rabb'imiz ne diye Savaş’ı üzerimize yazdın, Bizi Yakın bir zamana kadar ertelemeli değil miydin" dediler. De ki : "O Dünya’nın Metaı az’dır. Ahiret ise Muttaqiler için daha Hayırlı’dır. Ve Siz bir Fetil kadar bile Haqsızlığa uğratılmayacaksınız.

004.78- Her nerede olursanız Ölüm Sizi bulur. Yüksekçe Yerler’de  Tahkim edilmiş Şatolar’da olsanız bile. Onlar’a bir İyilik dokunsa "Bu Allah'tandır" derler. Onlar’a bir Kötülük dokunsa "Bu Sen’dendir" derler. De ki" Tümü Allah'tandır." Fakat ne oluyor ki bu Topluluğa hiçbir Sözü anlamaya çalışmıyorlar.

004.79-Sana iyilik’ten her ne gelirse Allah'tandır. Kötülük’ten ne gelirse o da kendindendir. Biz Seni İnsanlar’a bir Elçi olarak gönderdik. Şahid olarak Allah yeter.

004.80-Kim Elçi'ye itaat ederse gerçekte Allah'a itaat etmiştir. Kim de yüzçevrirse Biz Seni Onlar’ın üzerine Koruyucu göndermedik.

004.81-"Tamam kabul" derler. Ama yanından çıktıkları zaman Onlar’dan bir Bölük Karanlıklar’da Senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah Karanlıklar’da kurduklarını yazıyor. Sen de Onlar’dan yüzçevir ve Allah'a tewekkül et. Wekil olarak Allah yeter.

 

004.82-Onlar hala Qur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer O Allah'tan başkasının katından olsaydı elbette içinde bir çok Çelişkiler bulacaklardı.

004.83-Kendilerine Güven ve Korku Haberi geldiğinde onu yayarlar. Oysa bunu Elçi'ye ve içlerinden olan Emir Sahipleri’ne götürselerdi Onlar’dan Sonuç çıkarabilenler O’nu bilirlerdi. Azınız hariç herhalde Şeytân’a uymuştunuz.

004.84-Artık Sen Allah Yolu’nda savaş. Kendinden başkası ile Yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minler’i de hazırlayıp teşvik et. Umulur ki Allah Küfredenler’in Ağır Baskıları’nı geri püskürtür. Allah Kahredici Baskısı’yla daha Zorlu Acı Sonuçlandırması ile de daha Zorlu’dur.

004.85-Kim Güzel bir Aracılık’la Şefaat’te bulursa O’ndan kendisine de bir Hisse varsa, kim de Kötü bir Aracılık’la Aracılıkta bulursa O’ndan da kendisine bir Pay var’dır. Allah Herşeyin üzerinde Koruyucu'dur.

004.86-Bir Selam ile selamlandığınızda Siz O’ndan daha Güzeli ile ya da aynı ile karşılık verin. Elbette Allah Herşey’in Hesabı’nı tam olarak yapandır.

004.87- Allah, O'ndan başka İlah yoktur. Kendisinde hiçbir Kuşku olmayan Qıyamet Günü'nde Sizler’i elbette  toplayacaktır. Allah'tan daha Doğru Sözlü kim’dir?

 

XII1 88-91     Münafıqlar’a Karşı Takip olunacah Hareket

 

004.88-Şu halde Münafıqlar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Oysa Allah Onlar’ı kazandıkları dolayısıyla Tepetaklak etmiştir. Allah'ın saptırdığını Hidayet’e eriştirmek mi istiyorsunuz. Allah kimi saptırdı ise Sen artık ona kesin olarak bir Yol bulamazsın.

004.89- Onlar kendilerinin küfretmeleri gibi Sizin de küfretmenizi istediler. Böylece bir olacaktınız. Öyleyse Onlar Allah Yolu’nda Hicret edinceye kadar Siz Onlar’dan Weliyler edinmeyin. Şayet Yüz çevirirlerse artık Onlar’ı tutun ve (savaşta) her nerede ele geçirirseniz Onlar’ı öldürün. Onlar’dan ne bir Weli edinin ne de bir Yardımcı.

004.90- Ancak Sizinle  kendileri arasında Anlaşma bulunan bir Qawm’e Sığınanlar ya da ne Sizin’le ne kendi Qawimleri’yle savaşmayan bu nedenle Göğüsleri’ni bir Sıkıntı basıp Size gelenler dokunulmazdır. Allah dileseydi Onlar’ı da üstüne saldırtır böylece Sizinle çarpışırlardı. Eğer Siz’den uzak durur ve Sizinle savaşmaz ve Barış’ı Size bırakırlarsa artık Allah Sizin için Onlar’ın aleyhinde bir Yol kılmamıştır.

004.91- Diğerlerini de Siz’den ve kendi Qawimleri’nden Güven’de olmayı istiyor bulacaksın. Fitne’ye her Geri çağrılışlarında içine başaşağı dalarlar. Şayet Siz’den uzak durmaz Barış’ı Size bırakmaz ve Elleri’ni çekmezlerse artık Onlar’ı her nerede bulursanız tutun ve Onlar’ı öldürün. İşte Size Onlar’ın aleyhinde Apaçık olan Destekleyici bir Delil kıldık.

 

XIII 92-96     Müslüman’ın Qatli

 

004.92-Bir Mü'min’e Hata sonucu olması dışında bir başka Mü'min’i öldürmesi yakışmaz. Kim bir Mü'min’i Hata Sonucu öldürürse, Mü'min Köle’yi Özgürlüğü’ne kavuşturması ve Ailesi’ne teslim edilecek bir Diyet vermesi gerekir. Onlar’ın (bunu) Sadaqa olarak bağışlamaları başka. Eğer O, Mü'min olduğu halde Size Düşman olan bir Topluluk’tan ise, bu durumda da Mü'min bir Köle’yi Özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda Anlaşma olan bir Topluluk’tan ise, bu durumda da Ailesi’ne bir Diyet ödemek ve bir Mü'min Köle’yi Özgürlüğüne kavuşturmak gerekir. Bulamayan ise, Kesintisiz olarak İki Ay Oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir Tewbe’dir. Allah, Alim'dir, Hakim'dir.

004.93-Kim de bir Mü'min’i Kasıtlı olarak öldürürse O’nun da Cezası, içinde Ebedi kalmak üzere Cehennem'dir. Allah O’na gazaplanmış, O’nu la’netlemiş ve O’na Büyük bir Azab hazırlamıştır.

004.94-Ey İman edenler, Allah Yolu’nda Adım attığınız zaman gerekli Araştırma’yı yapın ve Size Selam verene, Dünya Hayatı’nın Geçiciliği’ne istekli çıkarak: "Sen Mü'min değil’sin" demeyin. Asıl çok Ganimet, Allah katındadır, bundan önce Siz de böyle idiniz. Allah Size Lutufta bulundu. Öyleyse iyice Açıklık kazandırın. Elbette Allah, yaptıklarınızdan Haberdar'dır.

 

004.95-Mü'minler’den, Özür olmaksızın Oturanlar ile, Allah Yolu’nda Malları’yla ve Canları’yla Cihad edenler Eşit değil’dir. Allah, Malları’yla ve Canları’yla Cihad edenler’i Oturanlar’a göre derece olarak tafdil etmiştir. Tümüne Hüsna'yı vadetmiştir. Ancak Allah, Cihad edenler’i Oturanlar’a göre Büyük bir Ecir’le üstün kılmıştır.

004.96-(onlara) Kendinden Dereceler, Bağışlanma ve Rahmet. Allah, Gafur'dur, Rahim'dir.

 

XIV  97-100    Düşmanlar arasında Müslümanlar

 

004.97-Melekler kendi kendilerine Zulmedenler’in Canları’nı alacakları zaman, derler ki: "Nerde idiniz?" Onlar: "Biz, Arz’da Zayıf bırakılmışlar idik." derler. "Onda Hicret etmeniz için Allah'ın Arz’ı Geniş değil miydi?" derler. İşte Onlar’ın Barınma Yerleri Cehennem'dir. Ne Kötü Yatak’tır o!

004.98-Ancak Erkekler’den, Kadınlar’dan ve Çocuklar’dan Mustez'aflar olup hiçbir Çare’ye Güç yetiremeyenler, bir Yol da bulamayanlar başka.

004.99-Umulur ki Allah bunları affeder. Allah Affedici'dir, Gafur'dur.

004.100-Allah Yolu’nda Hicret eden, Arz’da barınacak çok Yer de bulur, Genişlik de. Allah ve Elçisi'ne Hicret etmek üzere Evi’nden çıkan, sonra kendisine Ölüm gelen Kişi’nin Ecr’i elbette Allah'a düşmüştür. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

 

XV   101-104  Savaş’ta Namaz

 

004.101-Arz’da Adım attığınızda, Kafirler’in Size bir Kötülük yapmalarından korkarsanız, Salat’ı kısaltmasında Sizin için bir Sakınca yok’tur. Elbette Kafirler, Sizin apaçık Düşmanlarınız’dır.

004.102-İçlerinde olup Onlar’a Salat’ı kıldırdığında, Onlar’dan bir Bölük, Seninle birlikte dursun ve Silahları’nı da alsın. Böylece Onlar Secde ettiklerinde, Arkalarında olsunlar. Salatları’nı kılmayan diğer Bölük de gelip Seninle Salat kılsınlar, Onlar da Korunma Araçları’nı ve Silahları’nı alsınlar. Küfredenler, Size Apansız bir Baskın yapabilmek için, Sizin Silahlarınız’dan ve Emtianız’dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir Güçlüğünüz varsa veya Hasta’ysanız, Silahlarınız’ı bırakmanızda Size bir Sorumluluk yok’tur. Korunma Tedbirleriniz’i alın. Şüphesiz Allah, Kafirler için Aşağılatıcı bir Azab hazırlamıştır.

004.103-Salat’ı bitirdiğinizde, Allah'ı Ayakta’yken de, Otururken de ve yan yatarken de zikredin. Artık Güvenliğe erince Salat’ı kılın. Çünkü Salat Mü'minler üzerinde wakitlenmiş bir Farz’dır.

 

004.104-(Düşman) Topluluğa aramakta Gevşeklik göstermeyin. Siz Acı çekiyorsanız, elbette Onlar da, Sizin Acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Oysa Siz,  Onlar’ın Umud etmediklerini Allah'tan umuyorsunuz. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

 

XVI  105-112   Müslümanlar’la Müslüman Olmayanlar arasında Adalet

 

004.105-Şüphesiz, Allah'ın Sana gösterdiği gibi İnsanlar arasında hükmetmen için Biz Sana Kitab'ı Haqq olarak indirdik. Hainler’in Savunucusu olma.

004.106-Ve Allah'tan Bağışlanma dile. Gerçekten Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

004.107-Kendi kendilerine İhanet edenler’den yana Mücadele’ye girişme/ Onlar’ı savunma. Hiç şüphesiz Allah, İhanet’te ilerlemiş Günahkar’ı sevmez.

004.108-Onlar, İnsanlar’dan gizlerler de Allah'tan gizlemezler. Oysa O, kendileri, Söz’den Hoşnut olmayacağı Şey’i kurarlarken, Onlar’la beraber’dir. Allah, yapmakta olduklarını Kuşatan'dır.

004.109-İşte Siz böylesiniz. Dünya Hayatı’nda Onlar’dan yana Mücadele ettiniz. Peki Qıyamet Günü Onlar’dan yana Allah'la Mücadele edecek kim’dir? Ya da Onlar’a Wekil olacak kim’dir?

004.110-Kim Kötülük işler veya Nefsi’ne zulmedip sonra Allah'tan Bağışlanma dilerse Allah'ı Bağışlayıcı ve Merhamet-edici olarak bulur.

004.111- Kim bir Günah kazanırsa, O ancak kendi Nefs’i aleyhinde O’nu kazanmıştır. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

004.112- Kim bir Hata ya da Günah kazanır da sonra bunu bir Suçsuz’a yüklerse, gerçekten O, böyle bir Yalan’ı ve Apaçık bir Günah’ı yüklenmiştir.

 

XVII      113-115   Münafıqlar’ın Tertibatı

 

004.113- Eğer Allah'ın Fadlı ve Rahmet’i Senin üzerinde olmasaydı Onlar’dan bir Bölük, Seni de saptırmak için Tasarı kurmuştu. Oysa Onlar, ancak kendi Nefisleri’ni saptırırlar ve Sana hiç bir Şey’le Zarar veremezler. Allah Sana Kitab'ı ve Hikmet'i indirdi ve Sana bilmediklerini öğretti. Allah'ın üzerindeki Fadl’ı çok Büyük’tür.

004.114-Onlar’ın Gizlice söyleşmelerinin çoğunda Hayır yok’tur. Ancak bir Sadaqa vermeyi veya İyilik’te bulunmayı ya da İnsanlar’ın arasını düzeltmeyi Emredenleri’nki başka. Kim Allah'ın Rızası’nı isteyerek böyle yaparsa, artık ona Büyük bir Ecir vereceğiz.

004.115-Kim de kendisine Dosdoğru Yol Apaçık Belli olduktan sonra, Elçi'ye Muhalefet ederse ve Mü'minler’in Yolu’ndan başka bir Yol’a uyarsa, O’nu döndüğü şey’de bırakırız ve Cehennem’e sokarız. Ne Kötü bir Yatak’tır o!

 

XVIII      116-126   Şirk’in Batıllığı

 

004.116-Elbette, Allah, kendisine Şirk’i bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, elbette o Uzak bir Sapıklık’la sapmıştır.

004.117-Onlar, O'nu bırakıp da Dişiler’e taparlar. Onlar, o her türlü Hayır’la ilişkisi kesilmiş Şeytân’dan başkasına tapmazlar.

004.118-Allah, O’nu la’netlemiştir. O da dedi: "Andolsun, Kulları’ndan Miktarları Tespit edilmiş bir Bölük’ü (uşak) edineceğim.

004.119-Onlar’ı ne olursa olsun saptıracağım ve Onlar’a kesin olarak Davarlar’ın Kulakları’nı yarmalarını emredeceğim ve Allah'ın Yarattıkları’nı değiştirmelerini emredeceğim. Kim Allah'ı bırakıp da Şeytân’ı Weli edinirse, elbette O, Apaçık bir Hüsran’a uğramıştır.

004.120-(şeytan) onlara Wa’dler ediyor, Onlar’ı en olmadık Kuruntular’a düşürüyor. Oysa Şeytân, Onlar’a bir Aldanış’tan başka bir Şey Wa’d etmez.

004.121-Onlar’ın Barınma Yerleri Cehennem'dir O’ndan kaçacak bir Yer de bulamayacaklardır.

004.122-İnanan ve  Salih Çalışmalar’da bulunanlar, Biz Onlar’ı içlerinden Nehirler akan, içinde Ebedi kalacakları Bahçeler'e sokacağız. Bu, Allah'ın Gerçek olan Wa’di’dir. Allah'tan daha Doğru sözlü kim var’dır?

004.123-Ne Sizin Kuruntularınız’la, ne de Kitap Ehli'nin Kuruntuları’yla değil. Kim kötülük yaparsa, O’nunla Ceza görür, O, Allah'tan başka bir Weli ve bir Yardımcı bulamaz.

004.124-Erkek olsun, Kadın olsun İnanmış olarak kim Salih bir Çalışma’da bulunursa, Onlar, Bahçe'ye girecek ve Onlar    bir Nekir kadar bile Haksızlığa uğramayacaklardır.

004.125-İyilik yaparak kendini Allah'a Teslim eden ve Hanif olan İbrâhim'in Milleti’ne uyandan daha Güzel Din'li kim’dir? Allah, İbrâhim'i Dost edinmiştir.

004.126-Gökler’de ve Yer’de ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi Kuşatan'dır.

 

XIX  127-134   Kadınlar’a karşı Eşit davranmak

 

004.127-Kadınlar konusunda Sen’den fetwa isterler. De ki: "Onlar’a ilişkin Fetwa’yı Size Allah veriyor. Kendilerine Yazılan’ı vermediğiniz ve kendilerini Nikahlamayı istediğiniz Yetim Kadınlar ve Zayıf Çocuklar ile Yetimler’e karşı Adalet’i Ayakta tutmanız konusunda Size Kitap'ta okunmakta olanlardır. Hayır adına her ne yaparsanız, elbette Allah onu bilir.

004.128-Eğer bir Kadın, Kocası’nın Zulum ile Eziyet etmesinden veya O’ndan yüz çevirip uzaklaşmasından/ Umursamazlık/ İlgisizlik korkarsa, Barış ile Aralarını bulup     düzeltmekte ikisi için de Sakınca yok’tur. Barış daha Hayırlı’dır. Nefisler ise Bencilliğe Elverişli’dir. Eğer İyilik yapar ve ittiqa ederseniz, elbette Allah yapmakta olduklarınızdan Haberdar'dır.

004.129-Kadınlar arasında Adalet’i sağlamaya ne kadar özen gösterirseniz de Güç yetiremezsiniz. Öyleyse birine büsbütün Eğilim gösterip de öbürünü Askıdaymış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve ittiqa ederseniz, elbette Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

004.130-Eğer İkisi ayrılacak olurlarsa, Allah herbirine Genişlik Kaynakları’ndan kazandırır. Allah Wasıy'dır, Hakim'dir.

004.131-Gökler’de ve Yer’de ne varsa Allah'ındır. Andolsun, Biz Siz’den önce Kitap verilenler’e ve Sizler’e: "Allah'tan ittiqa edinin" diye tawsiye ettik. Eğer küfrederseniz, elbette, Gökler’de ve Yer’de ne varsa Allah'ındır. Allah, hiçbir şey’e İhtiyacı olmayan, Hamd'e layık olan’dır.

004.132-Gökler’de ve Yer’de ne varsa Allah'ındır. Wekil olarak Allah yeter.

004.133-Eğer dilerse, ey İnsanlar, Sizi giderir ve Başkalarını getirir. Allah, buna Güç yetiren’dir.

004.134-Kim Dünya Sewabı’nı isterse, Dünya’nın da Ahiret'in de Sewabı Allah katındadır. Allah İşiten'dir, Gören'dir.

 

XX   135-141   Münafıqlar’ın Düşman’la Birleşmesi

 

004.135-Ey İman edenler, kendiniz, Anne-babanız ve Yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allah için Şahidler olarak Adalet’i Ayakta tutanlar olun. İster Zengin olsun, ister Fakir olsun, çünkü Allah Onlar’a daha Yakın’dır. Öyleyse Adalet’ten dönüp Hewanız’a uymayın. Eğer Diliniz’i eğip büker ya da yüzçevirirseniz, elbette Allah, yaptıklarınızdan Haberdar'dır.

004.136-Ey İman edenler, Allah'a, Elçisi’ne, Elçisi’ne indirdiği Kitab'a ve bundan önce indirdiği Kitab'a iman edin. Kim Allah'ı, Melekleri’ni, Kitapları’nı, Elçileri’ni ve Son Günü İnkar ederse, elbette Uzak bir Sapıklık’la sapıtmıştır.

004.137-Gerçek şu ki, iman edip sonra Küfredenler, sonra yine inanıp sonra küfredenler sonra da Küfürler’i artanlar... Allah Onlar’ı bağışlayacak değildir. Onlar’ı Doğruyol’a iletecek de değil’dir.

004.138-Münafıqlar’a Müjde ver: Onlar için gerçekten Elîm bir Azab var’dır.

004.139-Onlar, Mü'minler’i bırakıp Kafirler’i Weliler edinirler. İzzet'i onlar’ın yanında mı arıyorlar? Şüphesiz İzzet Allah'ındır.

004.140-O, Size Kitap'ta: " Allah'ın Ayetleri’ne küfredildiğini ve Onlar’la Alay edildiğini işittiğinizde, Onlar bir başka Söz’e dalıncaya kadar, Onlar’la oturmayın, yoksa Siz de Onlar gibi olursunuz." diye indirdi. Doğrusu Allah, Münafıqlar’ın da, Kafirler’in de tümünü Cehennem'de toplayacak-olan'dır.

004.141-Onlar Sizi gözetlemekteler. Size Allah'tan bir Fetih gelirse: "Sizin’le birlikte değil miydik?" derler. Ama Kafirler’e bir Pay düşerse: "Size Üstünlük sağlamadık mı, Mü'minler’den Size(gelecekleri) önlemedik mi?"  derler. Allah, Qıyamet Günü aranızda hükmedecektir. Allah, Kafirler’e Mü'minler’in aleyhinde kesinlikle yol vermez.

 

XXI  142-152   Münafıqlar’ın Sonu

 

004.142-Gerçek şu ki, Münafıqlar, Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O ,Onlar’ı aldatandır. Salat’a kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlar’a Gösteriş yaparlar ve Allah'ı çok az anarlar.

004.143-Arada bocalayıp dururlar. Ne onlar’la, ne bunlar’la. Allah kimi saptırırsa, artık Sen O’na Yol bulamazsın.

004.144-Ey İman edenler, Mü'minler’i bırakıp Kafirler’i Weliler edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a Apaçık olan Kesin bir Delil vermek ister misiniz?

004.145-Gerçekten Münafıqlar, Ateş'in en Alt Tabakası’ndadırlar. Onlar’a bir Yardımcı da bulamazsın.

004.146-Ancak Tewbe edenler, Allah'a Sımsıkı sarılanlar ve Dinleri’ni Halis olarak Allah için kılanlar başka. İşte Onlar Mü'minler’le      beraberdirler. Allah, Mü'minler’e Büyük bir Ecr verecektir.

004.147-Eğer şükreder ve inanırsanız, Allah Azabınız’la ne yapsın? Allah Şükr’ün Karşılığı’nı veren’dir, Bilen'dir.

004.148-Allah Zulmedilenler dışında, Kötü Söz’ün açıkca söylenmesini sevmez. Allah İşiten'dir, Bilen'dir.

004.149-Bir Hayr’ı açıklar ya da gizlerseniz veya bir Kötülüğü bağışlarsanız, elbette Allah Affedici'dir, Güçyetiren'dir.

004.150-Allah'a ve Elçileri’ne küfreden, Allah ile Elçileri’nin arasını ayırmak isteyen ve "Bazısına inanırız, bazısını tanımayız"  diyen ve bu ikisi arasında bir Yol tutturmak isteyenler,

004.151-İşte  Onlar, gerçekten Kafir olanlar’dır. Kafirler’e Aşağılatıcı bir Azab hazırladık.

004.152-Allah'a ve Elçisi’ne inananlar ve Onlar’dan Hiçbiri arasında ayrım yapmayanlar. İşte Onlar’a Ecirler’i verilecektir. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

 

XXII 153-162   Yahudiler’in Tecavüzleri

 

004.153-Kitap Ehli, Sen’den kendilerine Gök’ten bir Kitap indirmeni istiyor. Musa'dan bundan daha Büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: "Bize Allah'ı Açıkca göster. Böylece Zulumlerinden dolayı Onlar’a Yıldırım çarpmıştı. Ardından kendilerine Apaçık Belgeler geldikten sonra, Buzağı’yı (İlah) edinmişlerdi. Yine bundan dolayı da Onlar’ı affettik ve Musa'ya Apaçık olan İspatlayıcı bir Delil verdik.

004.154-Kesinsöz vermeleri dolayısıyla Tur'u üstlerine yükselttik ve Onlar’a: "Bu Kapı’dan Secde ederek girin" dedik ve Onlar’a: "Sebt'te Haddi aşmayın" da dedik. Ve onlar’dan Kesinsöz aldık.

004.155-Onlar’ın kendi Misaqları’nı bozmaları, Allah'ın Ayetleri’ne karşı küfretmeleri, Nebiler’i Haqsızca öldürmeleri ve: "Qalplerimiz Örtülü’dür" demeleri nedeniyle. Hayır, Allah, Küfürler’i dolayısıyla ona Damga vurmuştur. Onlar’ın Azı dışında inanmazlar.

 

004.156-(bir de) küfretmeleri ve Meryem'in aleyhinde Büyük Buhtanlar söylemeleri,

004.157-Ve: "Biz, Allah'ın Elçisi Meryem oğlu Mesih İsa'yı öldürdük" demeleri nedeniyle de. Oysa O'nu öldürmediler ve O'nu asmadılar. Ama Onlar’a Benzeri gösterildi. Gerçekten O'na  dair anlaşmazlığa düşenler, Kesin bir Şüphe içindedirler. Onlar’ın bir Zann’a uymaktan başka buna İlişkin Hiçbir Bilgileri yok’tur. O'nu Kesin olarak öldürmediler.

004.158-Hayır, Allah O'nu kendine ref’etti. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

004.159-Andolsun Kitap Ehli'nden (kendisi) ölmeden önce O'na inanmayacak kimse yok’tur(Ona inanmalıdır). Qıyamet Günü, O da Onlar’ın aleyhinde Şahid olacaktır.(Ehli Kitap’tan Hiçkimse Yok ki kendi Ölümü’nden önce İsa'ya (getirdğii Mesaja) inanmak Zorunda olmasın.   

 

004.160-Yahudiler’in yaptıkları Zulum ve bir çok Kişi’yi Allah'ın Yolu’ndan alıkoymaları nedeniyle kendilerine Helal kılınmış Güzel Şeyler’i Onlar’a Haram kıldık.

004.161-O’ndan nehyedildikleri halde Riba almaları ve İnsanlar’ın Malları’nı Haqsızca yemeleri nedeniyle.. Onlar’dan Kafir olanlar’a pek Elîm bir Azab hazırlamışızdır.

004.162-Ancak Onlar’dan İlim’de derinleşenler ile Mü'minler, Sana indirilen’e ve Sen’den önce indirilen’e inanırlar. Salat’ı kılanlar, Zekat’ı verenler, Allah'a ve Son Gün’e inananlar, işte Onlar, Biz Onlar’a Büyük bir Ecr vereceğiz.

 

XXIII      163-171  Önceki Kitaplar’la Qur'an

 

004.163-Nuh'a ve O'ndan sonraki Nebiler’e wahyettiğimiz gibi Sana da wahyettik. İbrâhim'e, İsmâil'e, İshaq'a, Ya’qub'a, Sıbtlar’a, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da wahyettik. Dâwud'a da Zebur verdik.

004.164-Ve Sana daha önceden gerçekten Haberleri’ni aktardığımız Elçiler ile Sana Haberleri’ni aktarmadığımız Elçiler'e de wahyettik.  Allah Musa ile de konuştu.

004.165-Elçiler, Müjdeciler ve Nezirler olarak (gönderildi.). Öyleki Elçiler’den sonra İnsanlar’ın Allah'a karşı Deliller’i olmasın. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

004.166-Fakat Allah, Sana indirdiğiyle Şahidlik eder ki, O, bunu kendi İlmi’yle indirmiştir. Melekler de Şahid’dirler. Şahid olarak Allah yeter.

004.167-Şüphesiz, Küfredenler ve Allah Yolu’ndan alıkoyanlar, gerçekten uzak bir Sapıklık’la sapıtmışlardır.

004.168-Gerçek şu ki, Küfredenler ve Zulmedenler, Allah Onlar’ı bağışlayacak değildir, Onlar’ı bir Yol’a da iletecek değildir.

004.169-Ancak, onda Ebedi kalmaları için Cehennem Yolu’na. Bu da Allah'a pek Kolay’dır.

004.170-Ey İnsanlar, şüphesiz Elçi Size Rabb'inizden geldi. Öyleyse İman edin, Sizin için Hayırlı’dır. Eğer küfrederseniz, elbette Gökler’de olanların ve Yer’de olanlar’ın Tümü Allah'ındır. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

004.171-Ey Kitap Ehli, Dininiz konusunda Guluv etmeyin. Allah'a karşı Gerçek olan’dan başkasını söylemeyin. Meryemoğlu Mesih İsa, ancak Allah'ın Elçisi ve Kelimesi'dir. O'nu Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir Ruh'tur. Öyleyse Allah'a ve Elçisi’ne inanınız, "Üç’tür" demeyiniz. Kaçının, Sizin için bu Hayırlı’dır. Allah, ancak bir Tek İlah'tır. O'na bir Çocuk olmaktan O Yüce'dir. Gökler’de ve Yer’de her ne varsa O'nundur . Wekil olarak Allah yeter.

 

XVIV 172-176   İsa’nın Peygamberliği

 

004.172-Mesih te, Yakınlaştırılmış Melekler de, Allah'a Kul olmaktan kesinlikle kaçınmazlar. Kim O'na İbadet etmekten kaçınırsa ve Büyüklenme gösterirse Onlar’ın Tümünü Huzuru’nda toplayacaktır.

004.173-Ama İman edenler ve Salih Çalışmalar’da bulunanlar, Onlar’a Ecirleri’ni Eksiksiz ödeyecek ve Onlar’a kendi Fadlı’ndan ekleyecektir de. Kaçınanlar ve Büyüklenenler, Onlar’ı Elim bir Azab’la azablandıracaktır ve kendileri için Allah'tan başka bir Weli ve Yardımcı da bulamayacaklardır.

004.174-Ey İnsanlar, Rabb'inizden Size Burhan geldi ve Size Apaçık bir Nur indirdik.

004.175-İşte Allah'a inananlar ve O'na sarılanlar, Onlar’ı kendisinden olan bir Rahmet’in ve bir Fadl’ın içine yerleştirecektir. Kendisine varan Dosdoğru bir Yol’a iletecektir.

 

004.176-Senden Fetwa isterler. De ki: Allah Kelale’nin Mirası’na ilişkin Hükm’ü açıklar: Ölen kişi’nin Çocuğu yok da Kızkardeşi varsa ,geride bıraktıklarının yarısı Kızkardeşinindir. Ama Kızkardeşi’nin Çocuğu yoksa, kendisi O’na Mirascı olur. Eğer Kızkardeşi İki ise geride bıraktıklarının Üçteiki’si onlarındır. Ama Erkekler ve Kız kardeşler varsa bu durumda Erkek için Dişi’nin iki Payı var’dır. Allah şaşırmayasınız diye açıklar. Allah Herşey’i Bilen’dir.

 

 

Mekkî   Sureler  

Medenî   Sureler  

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled