Mekkî Wahy
610-622
041.038/SAD
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Müşrik
Mantığı 1-44
038.01- Sad. Andolsun Zikr dolu Qur'an'a.
038.02- Hayır, İnkarcılar bir Gurur ve bir
Parçalanma içinde’dirler.
038.03- Biz kendilerinden önce, nice Kuşaklar’ı yıkıma uğrattık da Onlar Feryad
ettiler, ancak artık Kurtuluş Zamanı değildi.
038.04- İçlerinden kendilerine bir Uyarıcı'nın gelmiş
olmasına şaştılar. Kafirler dedi ki:
"Bu, Yalancı bir Büyücü’dür."
038.05- "İlahlar’ı bir Tek İlah
mı yaptı? Doğrusu bu, Şaşırtıcı bir
Şey."
038.06- Onlar’dan Önde gelen bir
Bölük: "Yürüyün, İlahlarınız’a karşı da Qararlı olun.
Çünkü asıl istenen bu’dur."
diye çekip gitti.
038.07- "Biz bunu diğer Din’de işitmedik,
bu İçi Boş
bir Uydurma’dan başkası değildir."
038.08- "Zikir, içimizden O'na mı indirildi?
" Hayır, Onlar Benim Zikrim’den bir Kuşku içindedirler. Hayır, Onlar henüz Benim
Azabım’ı tatmamışlardır.
038.09- Yoksa, ve Üstün olan,
Karşılıksız Bağışlayan Rabb'imizin Hazineleri Onların yanında mıdır?
038.10- Yoksa
Gökler’in ve Yer’in ve bu
ikisi arasında bulunanların Mülk’ü Onların mı? Öyleyse, Sebebler içinde yükselsinler.
038.11- Onlar, burada Fırqalar’dan olma Bozgun’a uğratılmış
bir Ordu.
Yalanlayan Qawimler (Nûh Qawmi, Ad Ve Fir'awn,
Semud, Lût Qawmi, Eyke)
(Bak: Nuh Kavmi:
25/Necm 53-55 vd.
Ad: 10/Fecr 6-8 vd.
Fir'avn:
3/Müzemmil 15-16 vd.)
038.12- Onlar’dan önce de Nûh'un Qawmi, Ad ve Kazıklar Sahibi Fir'awn da yalanlamıştı.
(Bak: Semud: 10/Fecr 10-14 vd.
Lut Kavmi: 25/Necm 52 vd.
Eyke:
37/Kaf 12-15)
038.13- Semud, Lût Qawmi ile
Eyke Ashabı da. İşte Onlar
da Fırqalar’dı.
038.14- Hepsi
de Elçiler'i yalanladılar. Böylece Sonuçlandırmam Haqq oldu.
038.15- Bunlar da, bir Anlık
gecikmesi bile olmayan bir tek Çığlık’tan
başkasını gözetlemiyorlar.
038.16- Dediler ki: "Rabb'imiz, Hesab Günü'nden önce Payımız’ı çabuklaştır."
II Dâwud'un Düşmanları: 15-26
038.17- Onların söylemekte olduklarına karşı sabret ve
Bizim Güç Sahibi Kulumuz Dâwud'u hatırla. Çünkü O, Yönelen biri’ydi.
038.18- Doğrusu Biz Dağlar’ı boyun eğdirdik, Akşam ve
038.19- Ve toplanıp gelen Kuşlar da. Hepsi de O’nun’la Yönelenler'di.
038.20- O'nun Yönetim’ini güçlendirmiştik. Ona
Hikmet ve Anlatım Güzelliği vermiştik.
038.21- Sana
o Hasımlar’ın Haberi geldi mi? Hani Onlar Mihrab’a Yüksek Duvar’dan
tırmanmışlardı.
038.22- Dâwud (un yanın)a girdiklerinde, O, Onlar’dan
ürkmüştü. Onlar dediler ki: "Korkma, iki Hasım’ız, birimiz diğerimize
Haqsızlıkta bulundu. Şimdi Sen aramızda Haqq ile hükmet, Qararı’nda zulmetme ve
Bizi tam Doğruyol’a ilet."
038.23- "Bu
Benim Kardeş’imdir, Doksandokuz Koyun’u vardır, benimse bir Tek Koyun’un var. Buna rağmen -Onu da benim Payım’a kat-, dedi.
Ve Bana Konuşma’da Üstün geldi."
038.24- (Dâwud)
dedi ki: "Andolsun Senin Koyunu’nu, kendi Koyunları’na katmak istemekle
Sana zulmetmiştir. Doğrusu Birleştirip Katanlar’dan çoğu, birbirlerine karşı
tecawüz ederler. Ancak İnanıp Salih Çalışmalar’da bulunanlar başka. Onlar da ne
kadar Az’dır." Dâwud, gerçekten bizim Onu Deneme’den geçirdiğimizi sandı, böylece
Rabb'inden Bağışlanma diledi ve Ruqu ederek yere kapandı ve yöneldi.
038.25- Böylece
O'nu bağışladık. Elbette Bizim katımızda
gerçekten bir Yakınlığı ve Varacağı Güzel bir Yer’i vardır.
038.26- "Ey
Dâwud, gerçek şu ki, Biz Seni Arz’da
bir Halife kıldık. Öyleyse İnsanlar arasında Haqq ile hükmet, Hewa’ya uyma.
Sonra Seni Allah'ın Yolu’ndan saptırır. Elbette Allah'ın Yolu’ndan sapanlar,
Hesap Günü'nü unutmalarından dolayı Onlar için Şiddetli bir Azab vardır."
(dedik)
038.27- Biz,
Gökyüzü’nü, Yeryüzü’nü ve ikisi arasında bulunan Şeyler’i Bâtıl olarak
yaratmadık. Bu, İnkarcılar’ın Zannı’dır. Ateş nedeniyle Way o İnkarcılar’a.
038.28- Yoksa
Biz, İnanıp Salih Çalışmalar’da bulunanları Arz’da Fesat çıkaranlar’la bir mi tutacağız?
Ya da Muttaqiler’i Fâcirler’le bir mi tutacağız?"
038.29- (Bu)
Ayetleri’ni, iyiden iyiye düşünsünler ve Ulu’l-Elbâb Öğüt alsınlar diye Sana
indirdiğimiz Mübarek bir Kitap'tır.
III Süleymân Qudüs’deki Egemenliği: 27-40
038.30- Biz
D’awud'a Süleymân'ı Armağan ettik. O, ne Güzel bir Kul’du. Çünkü O, Yönelen
biri’ydi.
038.31- Hani
O'na Akşam’a yakın, bir Ayağını Tırnağı üstüne diken, öbür Ayağı’yla Toprağı kazıyan, Yağız Atlar sunulmuştu.
038.32- O
da demişti ki: "Gerçekten Ben, Mal Sevgisi’ni Rabb'imi zikretmekten dolayı Tercih edip sevdim.
" Sonunda bu Atlar Toz Perdesi’nin arkasına saklandılar.
038.33- "Onlar’ı
Bana geri getirin." ( dedi).Sonra da Bacakları’nı ve Boyunları’nı okşamaya
başladı.
038.34- Andolsun,
Biz Süleymân'ı Deneme’den geçirdik,
Tahtı’nın üstüne bir Ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
038.35- "Rabb'im,
Beni bağışla ve Ben’den sonra Hiçkimse’ye Nasip olmayan bir Yönetimi Bana
Armağan et. Elbette Sen, Karşılıksız Armağan eden’sin. "(dedi).
038.36- Böylece
Biz, Rüzgarı O'nun Buyruğu altına verdik. O'nun Emri’yle dilediği yöne
Yumuşakca eserdi."
038.37- (O'nun
ilahi yönetimin düşmanı olan) Şeytânlar’ı da, her bir Bina Ustası ve
Dalgıc'ı da.
038.38- Ve
Sağlam Kementler’le birbirine bağlanmış diğerlerini.
038.39- "İşte
bu, Bizim Vergimiz’dir. Artık Sen de Hesab’a vurmaksızın, ver ya da tut."
038.40- Elbette,
O'nun Bizim katımızda gerçekten bir Yakınlığı ve varılacak Güzel bir Yeri
vardır.
IV Eyyub'un Sınavı 41-64
(Bak: 78/Enbiya 83-84)
038.41- Kulumuz
Eyyub'u da hatırla. Hani O:
"Herhalde Şeytân, Bana Kahredici
bir Acı ve Azab dokundurdu." diye Rabb'ine seslenmişti.
038.42- "Ayağı’nı
debret. İşte Yıkanacak ve İçeçek Soğuk-su." (dedik).
038.43- Katımızdan
O'na bir Rahmet ve Ulu’l-Elbâb’a bir Öğüt
olmak üzere kendi Ailesi’ni ve Onlar’la birlikte bir benzerini de bağışladık.
038.44- "Ve
Eli’nle bir Deste al, böylece O’nunla vur ve Andını bozma." (dedik). Gerçekten, Biz O'nu Sabredici bulduk. O ne
Güzel Kul’du. Çünkü Yönelen biri’ydi.
Diğer Peygamberler (İbrâhîm, İshâq, Ya’qûb, İsmâil, Elyesa, Zü’l-Kifl)
038.45- Güç
ve Basiret Sahibi olan Kullarımız İbrâhim'i,
İshâq'ı ve Ya’qûb'u da hatırla.
038.46- Gerçekten
Biz Onları Asıl Yurd’u düşünen İhlas Sahipleri kıldık.
038.47- Ve
gerçekten Onlar, Bizim katımızda Seçkinler’den ve Hayırlı olanlar’dandır.
038.48- İsmâil'i, Elyesa'yı ve Zü’l-Kifl'i de hatırla. Hepsi de
Hayırlılar'dı.
Cennet
038.49- Bu
bir Zikr'dir. Elbette Muttaqiler için varılacak Güzel bir Yer var’dır.
038.50- Adn
Bahçeleri, Kapılar Onlar’a açılmıştır.
038.51- İçinde
yaslanıp dayanmışlardır, orada birçok Meyve ve Meşrubat içmektedirler.
038.52- Ve
yanlarında da Bakışları’nı yalnızca Eşleri’ne çevirmiş Yaşıt Kadınlar vardır.
038.53- İşte
Hesap Günü Size Waadedilen budur.
038.54- Elbette
bu, Bizim Rızq’ımızdır, bitip tükenmesi de yok.
Cehennem
038.55- Böyledir,
Azgınlar için de elbette varılacak Kötü bir Yer var.
038.56- Cehennem,
Onlar oraya girerler, ne Kötü bir Yatak’tır o.
038.57- İşte
bu, tatsınlar onu, Kaynar-su ve İrin.
038.58- Ve
Onun Şeklinden başka, çift çift vardır.
038.59- "İşte bu da Sizinle birlikte Göğüs gerenler’dir. Onlara bir Merhaba yok. Çünkü Onlar Ateş'e
gireceklerdir."
038.60- Derler ki: "Hayır, Sizler, asıl Size
bir Merhaba yok. Bunu Siz Bizim önümüze sürdünüz. Ne Kötü bir Durak."
038.61- Derler ki:" Rabb'imiz, kim bunu Bizim
Önümüze sürdüyse, Onun Ateş'teki Azabı’nı kat kat
arttır."
038.62- Ve derler ki: "Bize ne oluyor
ki,kendilerini Şerirler’den saydığımız Adamlar’ı göremiyoruz."
038.63- Biz Onları bir Alay Konusu edinmiştik,
yoksa Gözler mi Onlar’dan kaydı?"
038.64- Bu, Cehennem Ashabı’nın birbiriyle
Çekişmesi/Tartışması Kesin olan bir Gerçek’tir.
V 65-87
038.65- De ki:" Ben, yalnızca bir
Uyarıcı'yım. Ve bir olan, Kahreden Allah'tan başka İlah'da
yok’tur."
038.66- "Gökler’in,
Yer’in ve ikisi arasında bulunanların Rabb'idir, Aziz'dir, Gaffar'dır."
038.67- De ki: "Bu, Büyük bir
Haber’dir."
038.68- Sizler ise Ondan yüz çeviriyorsunuz.
038.69- Mele-i A'la
tartışırken, Benim (bu konuda) Bilgim yoktur."
038.70- Bana , "Yalnızca bir Uyarıcı
olduğum" wahyolunuyor."
Şeytân'ın Âdem'e Muhalefeti:
(Bak: 42/Araf 10-25,
48/Taha 115-126)
54/İsra 61-65,
74/Kehf 50,
Md.1/Bakara
30-38, )
038.71- Hani Rabb'in Melekler’e:
"Gerçekten Ben, Çamur’dan bir Beşer yaratacağım" demişti.
038.72- "Onu bir biçimlediğimde Ona Ruhum’dan üflediğimde Siz Onun için hemen secde’ye kapanın.
"
038.73- Melekler’in
hepsi Topluca secde etti.
038.74- "Yalnız İblis hariç. O Büyüklük tasladı ve Kafirler’den
oldu.’’
038.75- Dedi ki: "Ey İblis, iki Elim’le yarattığıma Seni Secde etmekten alıkoyan neydi?
Büyüklendin mi, yoksa Yüksekte olanlar’dan mı
oldun?"
038.76- Dedi ki: "Ben Ondan daha Hayırlı’yım, Sen Beni Ateş'ten yarattın, O’nu ise Çamur’dan
yarattın."
038.77- Dedi ki: "Öyleyse ordan
çık, artık Sen Kovulmuş bulunmaktasın."
038.78- "Ve elbette, Din Günü’nde Benim La’net’im Senin üzerindedir."
038.79- Dedi ki: "Rabb'im, öyleyse Onların
dirilip kaldırılacakları Gün’e kadar Bana Süre tanı."
038.80- Dedi ki: "O halde Sen, Süre tanınanlar’dansın."
038.81- "Bilinen Waqtin
Günü’ne kadar."
038.82- Dedi ki: "Senin İzzet’in Adına andolsun, Ben Onların tümünü elbette kışkırtacağım."
038.83- "Ancak Onlar’dan,
Muhlis olan Kullar’ın hariç."
038.84- "İşte bu Haqq’tır
ve Ben Haqq’ı söylerim" (dedi Allah)
038.85- "Andolsun,
Sen’den ve içlerinde Sana Tabi olanlar’ın tümüyle
Cehennem’i dolduracağım.
038.86- De ki ( ey Peygamber): " Ben, buna
karşı Siz’den bir Ücret istemiyorum ve bir Yükümlülük getirenler’den
de değilim."
038.87- "O, Alemler için yalnızca bir
Zikir'dir."
038.88 "Gerçekten Onun Haberini bir Süre
sonra öğreneceksiniz."