I Suçluların Cezası :1-6
012.01- Elif
Lam Ra. Bunlar Apaçık Kitab'ın
Ayetleridir.
012.02- Gerçekten
Biz aqledersiniz diye, O'nu Arapça bir Qur'an olarak indirdik.
012.03- Biz
bu Qur'an'ı Sana wahyetmemizle, En Güzel Qıssaları Gerçek bir
Haber olarak Sana aktarmaktayız. Oysa Sen, daha önce, bundan Haberi
olmayanlardandın.
012.04- Hani
Yusuf Babasına: "Babacığım,
Gerçekten Ben Onbir Kevkebi (bak:37.6),
Güneşi ve Ayı gördüm. Onları Bana Secde etmektelerken
gördüm" demişti.
012.05- (Babası)
Demişti ki: "Oğlum, Rüyanı Kardeşlerine anlatma,
yoksa Onlar Sana bir Tuzak düzenleyeceklerdir. Çünkü Şeytan, İnsana Apaçık bir
Düşmandır."
012.06- "Böylelikle
Rabb'in Seni Seçkin kılacak, Sözlerin Te'wilinden Sana öğretecek ve
daha önce Ataların İbrahim ve İshaq'a ona
tamamladığı gibi Senin ve Yaqub
Ailesi'nin üzerindeki Nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabb'in
Bilen'dir, Hakim'dir.
II Yusuf'a Kasd : 7-20
012.07- Andolsun,
Yusuf ve Kardeşlerinde
soranlar için Ayetler vardır.
012.08- Onlar
şöyle demişti: "Yusuf
ve Kardeşi Babamıza Bizden daha Sevgilidir, oysa Biz, birbirini
pekiştiren bir Topluluğuz. Gerçekte Babamız açık bir bir
Şaşkınlık içindedir."
012.09- "Yusuf'u öldürün veya O'nu bir Yere
atın ki Babanızın Yüzü yalnızca Size kalsın. Ondan
sonra da Salih bir Topluluk olursunuz."
012.10- Onlardan
bir Sözcü dedi ki: "Eğer yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, Onu Kuyunun Derinliklerine
bırakıverin de bir Yolcu Kafilesi Onu alsın."
012.11- "Ey
Babamız" dediler. "Sana ne oluyor, Yusuf'a karşı Bize güvenmiyor musun? Oysa Gerçekte Biz
Onun İyiliğini isteyenleriz."
012.12- "Sen
Onu Yarın Bizimle gönder, dilediğince yesin, oynasın. Elbette
Biz Onu koruruz."
012.13- Dedi
ki: "Sizin Onunla gitmeniz gerçekten Beni üzer ve Siz Ondan habersiz
iken onu Kurtun yemesinden korkuyorum."
012.14- Dediler
ki: "Andolsun, Biz birbirini kollayan bir Topluluk iken, Kurt Onu yerse,
bu durumda elbette Qayba uğrayan oluruz."
012.15- Nitekim
Onu götürdükleri ve Onu Kuyunun Derinliklerine atmaya Topluca
davrandıkları zaman, Biz de Ona wahyettik: "Andolsun Sen
Onlara kendileri, farkında değilken bu yaptıklarını
Haber vereceksin."
012.16- Akşamüstü
ağlar durumda Babalarına
geldiler.
012.17- Dediler
ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, Biz gittik,
yarışıyorduk. Yusuf'u
da Yiyeceklerimizin yanında bırakmıştık. Fakat Onu
Kurt yedi. Ama Biz Doğruyu söyleyenler olsak bile Sen Bize inanacak
değilsin."
012.18- Ve
üzerine Yalandan Kan olan Gömleğini getirdiler. "Hayır"
dedi. "Nefsiniz, Sizi yanıltıp bir İşe
sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) Güzel bir Sabırdır.
Sizin bu düzdüklerine karşı Yardım istenecek olan Allah'tır."
012.19- Bir
Yolcu Kafilesi geldi, Sucularını gönderdiler. O da
Kovasını sarkıttı. "Hey, müjde... Bu bir Çocuk."
dedi. Ve O'nu Ticaretlik bir Mal olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta
olduklarını Bilen'di.
012.20- Onu
Ucuz bir Fiyata, sayısı Belli Dirheme sattılar. Onlar Onu pek
önemsemediler.
III Yusuf'un metaneti: 21-29
012.21- Onu
satın alan bir Mısırlı Karısına, "Onun
yerini Üstün tut. Umulur ki Bize Yararı dokunur. Ya da Onu Evlat
ediniriz." dedi. Böylelikle Biz Yusuf'u
Yeryüzünde yerleşik kıldık. Ona Olayların Tewilinden
öğrettik. Allah Emrinde Galip olandır, ancak İnsanların
Çoğu bunu bilmezler.
012.22- Erginlik
Çağına erişince kendisine Hüküm
ve İlim verdik.
İşte Biz İyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
012.23- Onun
Evinde kalmakta olduğu Kadın Ondan Murad almak istedi ve
Kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim
Senin içindir/tümüyle Sana aidim, gelsene." dedi. Dedi ki: "Allah'a
sığınırım. Çünkü O Benim Rabb'imdir. Yerimi Güzel
tutmuştur. Elbette Zalimler Kurtuluşa ermez."
012.24- Andolsun
Kadın Onu arzulamıştı. Eğer Rabb'inin Kesin
Kanıtını görmeseydi O da Onu arzulamıştı.
Böylelikle Biz Ondan Kötülüğü ve Fuhşu geri çevirmek için (oldu).
Çünkü O Muhsin Kullarımızdandı.
012.25- Kapıya
doğru İkisi de koşmuşlardı. Kadın Onun
Gömleğini Arkadan çekip yırttı. Kapının yanında
Kadının Efendisiyle karşılaştılar. Kadın
dedi ki: "Ailene Kötülük isteyenin Zindana atılmaktan veya
Acıklı bir Azabtan başka Cezası ne olabilir?"
012.26- Dedi
ki: " Onun kendisi
Benden Murad almak istedi." Kadının Yakınlarından
bir Şahid Şahitlik etti. "Eğer Onun Gömleği Ön taraftan
yırtılmışsa bu durumda Kadın Doğruyu
söylemiştir, kendisi ise Yalan söylemiştir."
012.27- "Yok
eğer Onun Gömleği Arkadan çekilip yırtılmışsa
bu durumda Kadın Yalan söylemiştir ve kendisi Doğruyu
söyleyenlerdendir."
012.28- Onun
Gömleğinin Arkadan çekip yırtıldığını
gördüğü zaman : "Doğrusu bu Sizin Düzeninizdendir. Gerçekten
Sizin Düzeniniz büyüktür."(dedi.)
012.29- "Yusuf Sen bundan yüz çevir. Sen de
Günahından dolayı bağışlanma dile. Doğrusu Sen
Günahkarlardan oldun."
IV Yusuf'un hapsi: 30-35
012.30- Şehirde
Kadınlar: "Aziz'in Karısı kendi
Uşağının Nefsinden murad almak istiyormuş. Öyleki
Sevgi Onun Bağrına sinmiş. Biz doğrusu Onu Açıkça
bir Sapıklık içinde görmekteyiz." dediler.
012.31- Onların
Düzenlerini işitince (onu) onlara yolladı, oturup
dayanacakları Yerler hazırladı ve herbirinin Eline Bıçak
verdi. "Çık onlara " dedi. Böylece Onlar Onu görunce büyük bir
Varlık sandılar ve Ellerini keserek "Allahı Tenzih ederiz
bu bir Beşer değildir. Bu gerçekten Üstün bir Melekten
başkası değildir. " dediler.
012.32- Kadın
dedi ki : "Beni hakkında kınadığınız
işte budur. Andolsun Onun Nefsinden Ben Murad istedim, O ise korundu. Ve
andolsun eğer O kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa elbette
Zindana atılacak ve elbette Küçük Düşürülenlerden olacak."
012.33- Dedi
ki: "Rabb'im, Zindan, bunların Beni kendisine çağırdıkları
Şeyden Bana daha Sevimlidir. Onların kurdukları Düzeni
Benden uzaklaştırmazsan, Onlara eğilim gösterir, Cahillerden
olurum."
012.34- Böylece
Rabbi, Onun Duasını Kabul etti ve Onların Düzenlerini
kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, İşiten'dir,
Bilen'dir.
012.35- Sonra
Onlara Delillerini göstermelerinin ardından, Onu belli bir vakte kadar
kaçınılmaz olarak Zindana atmak Görüşü belirdi.
V Yusuf'un zindan
arkadaşları :36-42
012.36- Onunla
birlikte İki Genç de Zindana girmişti. Onlardan Biri: "Ben
kendimi şarap sıkıyorken gördüm." dedi. Öbürü de: "Ben
de kendimi Başımın üstünde Ekmek taşıyorken gördüm,
Kuş da Ondan yemekteydi" dedi. "Bunun Te'wilinden Bize haber
ver. Doğrusu Biz Seni İyilik Yapanlardan görmekteyiz."
012.37- Dedi
ki: "Size rızıqlanacağınız bir Yemek gelecek
olsa, Ben elbette Size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm.
Bu, Rabb'imin Bana öğrettiklerindendir. Doğrusu
Ben, Allah'a iman etmeyen, Ahireti de tanımayanların ta kendileri
olan bir Qawmin Milletini terkettim."
012.38- "Atalarım İbrahim'in, İshaq'ın ve Yaqub'un
Milletine uydum. Allah'a şirk koşmamız Bizim için olacak
şey değil. Bu, Bize ve İnsanlara Allah'ın
Fadlıdır. Ancak İnsanlardan çoğu şükretmezler."
012.39- "Ey
Zindan Arkadaşlarım, birbirinden ayrı Rabbler mi daha
Hayırlıdır, yoksa Kahhar olan bir Tek Allah mı?"
012.40- "Sizin
Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri
hakkında hiçbir Delil indirmediği , Sizin ve
Atalarınızın adlandırdıklarınızdan
başkası değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O
kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir.
Dosdoğru olan Din işte budur. Ancak İnsanların çoğu
bilmezler.
012.41- "Ey
Zindan Arkadaşlarım, ikinizden Biri Rabbinize Şarab içirecek.
Diğeri ise asılacak, Kuş Onun Başından yiyecek.
İşte hakkında Fetwa istemekte olduğunuz İş olup
bitmiştir."
012.42- İkisinden
kurtulacağını sandığı Kişiye dedi ki:
"Rabbinin katında Beni an." Fakat Şeytan Rabbine hatırlatmayı Ona unutturdu. Böylece
daha Nice Yıllar Zindanda kaldılar.
VI Firavun'un rüyaları: 43-49
012.43- Melik
"Ben Yedi Besili İnek görüyorum. Bunları Yedi Zayıf
İnek yiyor. Bir de Yedi Yeşil Başak ve diğerleri ise Kupkuru. Ey Önde
gelenler. Eğer Rüya yorumluyorsanız Benim bu Rüyamı
çözün." dedi.
012.44- Dediler
ki: "Karmakarışık Düşlerdir. Biz böyle Düşlerin
Te'wilini bilenler değiliz."
012.45- O
İki kişiden kurtulmuş olanı Nice zaman sonra
hatırladı ve "Ben bunun Te'wilini Size bildiririm; hemen Beni
gönderin " dedi.
012.46- "Yusuf, ey Doğru, Yedi Besili İneği
Yedi Zayıfın yediği ve Yedi Yeşil Başakla
diğerleri Kuru olan Rüya konusunda bize fetwa ver. Umarım ki
İnsanlara da dönerim, belki Onlar
öğrenmiş olurlar."
012.47- Dedi
ki: "Siz Yedi Yıl önceleri gibi Ekin ekin. Yediğiniz az bir
Kısmı dışında biçtiklerinizi Başağında
bırakın."
012.48- "Sonra
bunun arkasından Zorlu Yedi Yıl gelecektir.
Saklaladığınız az bir miktar dışında daha
önce biriktirdiğinizi yiyip
bitirecektir."
012.49- "Sonra
bunun arkasından bir Yıl gelecektir ki İnsanlar, Onlar bol bol
Yağmura kavuşturulacak ve onda sıkıp
sağacaklar."
VII Yusuf'un Yükselişi: 50-57
012.50- Melik
dedi ki: "O'nu Bana getirin." Ona Elçi geldiğinde
"Rabbine dön ve Ona soruver. Ellerini kesen o Kadınların
Durumu neydi? Doğrusu benim Rabb'im onların Düzenlerini gerçekten
Bilen'dir."
012.51- "Yusuf'un Nefsinden Murad almak
istediğinizde Sizin Durumunuz neydi?" dedi. Onlar "Allah için
Haşa dediler. Biz Ondan Hiçbir Kötülük görmedik." Aziz'in Karısı dedi ki:
"İşte şu anda Gerçek ortaya çıktı. O'nun
Nefsinden Ben murad almak istemiştim. O ise Doğruyu
söyleyenlerdendir."
012.52- Bu,
Yokluğunda Gerçekten kendisinin ihanet etmediği ve gerçekten
Allah'ın İhanet edenlerin Düzenlerini boşa
çıkardığını bilip öğrenmesi içindi.
012.53- "Ben Kendimi temize çıkaram. Çünkü gerçekten
Nefs Rabb'imin kendisi esirgediği
dışında Kötülüğü emredendir. Elbette benim Rabb'im
Gafur'dur, Rahim'dir."
012.54- Melik
dedi ki: "O'nu Bana getirin. Onu kendime Bağlı
kılayım." Onunla konuştuğunda da dedi: "Sen
Bugün Bizim yanımızda Önemli bir yere sahibsin, Güvenilirsin."
012.55- Dedi
ki: "Beni Yerin Hazineleri üzerine kıl. Çünkü Ben iyi Koruyucuyum,
Bilenim."
012.56- İşte
böylece Arzda Yusuf'a Güç ve
İmkan verdik. Öyle ki onda dilediği Yere konakladı. Biz kime dilersek Rahmetimizi nasip ederiz
ve İyilik yapanların Ecrini kaybetmeyiz.
012.57- Ahiretin
Karşılığı ise İman edenler ve Taqwada bulunanlar
için daha Hayırlıdır.
VIII Yusuf'un kardeşlerine yardımı: 58-68
012.58- Yusuf'un Kardeşleri gelip
yanına girdiler. Onlar Onu tanımadıkları halde kendisi
Onları hemen tanıdı.
012.59- Onların
Erzaq Yüklerini hazırlayınca dedi ki: "Bana Babanızdan
olan Kardeşinizi getirin. Görmüyor musunuz Ben Ölçüyü tam tutarım
ve Ben Konuksevenlerin en Hayırlısıyım."
012.60- "Eğer
Onu Bana getirmeyecek olursanız artık Benim katımda Size bir
Ölçek yoktur. Ve Bana da yaklaşmayın."
012.61- Dediler
ki: "Onu Babasından istemeye çalışacağız ve her
halde Biz bunu yapabileceğiz."
012.62- Yardımcılarına
da dedi ki: "Sermayelerini Yüklerinin içine koyun. İhtimal ki
Ailelerine döndüklerinde Onun farkına varırlar da belki
dönerler."
012.63- Böylelikle
Babalarına döndükleri zaman dediler ki."Ey Babamız, Ölçek
Bizden engellendi. Bu durumda Kardeşimizi Bizimle gönder de Erzaqı
alalım. Onu Biz elbette koruyacağız."
012.64- Dedi
ki: "Daha önce Kardeşi konusunda Size güvendiğimden başka
Onun hakkında Size güvenir miyim? Allah en Hayırlı
Koruyucudur. O Esirgeyenlerin Esirgeyici'sidir.'
012.65- Erzaq
Yüklerini açıp da Sermayelerinin kendilerine geri verilmiş
olduğunu bulduklarında dediler ki: "Ey Babamız, daha neyi
arıyoruz işte Sermayemiz Bize geri verilmiş, Ailemize Erzaq
getiririz. Kardeşimizi koruruz ve bir Deve Yükünüde ilave
ederiz. Bu Az bir Ölçektir."
012.66- "Bana
Etrafınızın Çepeçevre kuşatılması
dışında Onu ne olursa olsun kesinlikle Bana getireceğinize dair Allah
Adına kesin bir Söz verinceye kadar Onu Sizinle asla gönderemem, "
dedi. Böyleliktle Ona Onlar Kesin bir Söz verince dedi ki: "Allah
söylediklerinize karşı Wekilimdir."
012.67- Ve
dedi ki: "Ey Çocuklarım Tek bir Kapıdan girmeyin, ayrı
ayrı Kapılardan girin. Ben Size Allah'tan Hiçbir şeyi
sağlayamam. Hüküm yalnızca Allah'ındır.
Ben Ona tewekkül ettim. Tevekkkül edenler de yalnızca O'na tewekkül
etmelidiler."
012.68- Babalarının
kendilerine emrettiği Yerden girdiklerinde Yaqub'un Nefsindeki
Dileği açığa çıkarması dışında Onlara
Allah'tan gelecek olan Hiçbir Şeyi sağlamadı. Gerçekte O
kendisine öğrettiğimiz için bir İlim Sahibi idi. Ancak
İnsanların çoğu bilmezler.
IX Yusuf'un öz kardeşi: 69-79
012.69- Yusuf'un yanına girdikleri zaman O
Kardeşini Bağrına bastı. "Ben" dedi,
"Senin gerçekten Kardeşinim, artık Onların
yaptıklarına üzülme."
012.70- Onların
Erzaq Yüklerini kendilerine hazırlayınca da Sukabını Kardeşinin Yükü içinde
bıraktı. Sonra bir Münadi seslendi. "Ey Kafile! Siz gerçekten
Hırsızsınız."
012.71- Onlara
doğru yönelerek "Neyi kaybettiniz?" dediler.
012.72- Dediler
ki: "Melik'ın Sutasını kaybettik. Kim onu getirirse
bir Deve Yükü vardır. Ben de buna Kefilim."
012.73- "Allah
Adına Hayret" dediler. "Siz de bilmişsiniz ki Biz buraya
fesat çıkarmak için gelmedik ve Biz Hırsız değiliz."
012.74- "Öyleyse" dediler, "Eğer Yalan
söylüyorsanız Cezası nedir?"
012.75- "Bunun
Cezası Yükünde bulunanın
Cezası Kendisidir. İşte Biz Zalimleri böyle
cezalandırız. " dediler.
012.76- Ve
böylece Kardeşinin
Kabından önce Onların Kaplarına başladı. Sonunda da
Onu Kardeşinin Kabından
çıkardı. İşte Biz Yusuf
için böyle bir Düzen düzenledik. Melik'in Dininde Kardeşini
alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın dilemesi başka. Biz
dilediğimizi Derecelerle yükseltiriz. Ve Her Bilgi Sahibinin üstünde
daha iyi bir Bilen vardır.
012.77- Dediler
ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa bundan önce Onun Kardeşi de çaldı." Yusuf bunu kendi içinde saklı
tuttu. Bunu Onlara
açıklamadı. "Siz daha Kötü bir konumdasınız"
dedi. Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir.
012.78- Dediler
ki: "Ey Vezir, gerçek şu ki: Bunun Yaşlı bir
Babası var. O'nun yerine Bizden birini alıkoy. Doğrusu Biz
Seni İyilik yapanlardan görmekteyiz."
012.79- Dedi
ki: "Eşyamızı kendisinde bulduğumuzun
dışında birisini alıkoymamızdan Allah'a
sığınırız. Yoksa bu durumda elbette Biz Zalim
oluruz."
X Yusuf'un kendini tanıtması :80-93
012.80- Ondan
Umutlarını kestikleri zaman kendi aralarında konuşmak
üzere bir yana çekildiler. Onların Büyükleri dedi ki:
"Babanızın Size Karşı Allah Adına Kesin bir Söz
aldığını ve daha önce Yusuf konusunda
yaptığımız Aşırılığı bilmiyor
musunuz? Artık Ben ya Babam Bana izin verinceye veya Allah Bana
ilişkin Hüküm verinceye kadar Yerden Kesin olarak ayrılamam. O
Hükmedenlerin en Hayırlısıdır."
012.81- "Dönün
Babanıza ve deyin ki: "Ey Babamız, Senin Oğlun gerçekten
Hırsızlık etti. Biz bildiğimizden başkasına
Şahidlik etmeyiz. Biz Gaybın Kollayıcıları
değiliz."
012.82- "İçinde
olduğumuz Şehre sor. Hem
kendisiyle geldiğimiz Kervana da. Biz gerçekten Doğruyu
söyleyenleriz."
012.83- "Hayır"
dedi. "Nefsiniz Sizi yanıltıp bir İşe sürüklediniz.
Bundan sonra Bana düşen Güzel bir Sabırdır. Umulur ki Allah
Onların Tümünü Bana getirir. Çünkü O Bilen'dir, Hakim'dir."
012.84- Ve
Onlardan yüz çevirdi. Ve "Ey Yusuf'a karşı
Kahrım" dedi ve Gözleri Üzüntüsünden karardı. Yutkundukca
yutkunuyordu.
012.85- "Allah
Adına Hayret" dediler, "Hala Yusuf'u anıp
durmaktasın. Sonunda hastalanacaksın ya da Helaka
uğrayanlardan olacaksın."
012.86- Dedi
ki: "Ben dayanılmaz Kahrımı ve Üzüntümü yalnızca
Allah'a şikayet ediyorum. Ben Allah'tan Sizin bilmediğinizi
biliyorum."
012.87- "Oğullarım
gidin de Yusuf ile Kardeşinden bir Haber getirin.
Allah'ın Rahmetinden Umut kesmeyin. Çünkü Kafirler Topluluğundan
başkası Allah'ın Rahmetinden Umut kesmez."
012.88- Böylece
Onun Huzuruna girdikleri zaman dediler ki: "Ey Vezir, Bize ve Ailemize Şiddetli bir Darlık
dokundu. Önemi olmayan bir Sermaye ile geldik. Bize artık Ölçeği tam
olarak ver ve İlave bir Bağışta bulun. Şüphesiz Allah
Tasadduqta bulunanlara Karşılığını verir."
012.89- "Sizler
Cahiller iken Yusuf'a ve Kardeşine ne
yaptığını biliyor musunuz?"
012.90- "Sen
gerçekten Yusuf'sun öyle
mi?",dediler. "Ben Yusuf'um"
dedi."Bu da Kardeşimdir,
Doğrusu Allah lutufta bulundu. Gerçek şu ki kim ittiqa eder
sabrederse elbette Allah İyilikte bulunanların
Karşılığını boşa çıkarmaz."
012.91- Dediler
ki: "Allah Adına Hayret." Allah Seni gerçekten Bize
karşı tercih edip seçmiştir. Ve Biz gerçekten Hataya
Düşenlerden idik."
012.92- Dedi
ki: "Bugün Size karşı Kınama yoktur, sizi Allah
bağışlasın, O Merhametlilerin Merhametlisidir."
012.93- "Bu
Gömleğimle gidin de Babamın
Yüzüne sürün. Gözü görür hale gelir. Bütün Ailenizi de Bana getirin."
XI İsrail Mısır'da: 94-102
012.94- Kafile
ayrılmaya başladığı zaman Babaları dedi ki:
"Eğer Beni bunamış sanıyorsanız inanın Yusuf'un
Kokusunu buluyorum.
012.95- "Allah
Adına Hayret" dediler. "Sen hala geçmişteki
Yanlışlığındasın."
012.96- Müjdeci
gelip de Onun Yüzüne sürüp de Gözü görür olarak dönüverdi. Dedi ki: "Ben
Sizin bilmediğini Allah'tan biliyorum demedim mi?"
012.97- "Ey
Babamız, Bizim için Günahlarımızın
bağışlanmasını dile. Biz gerçekten Hataya
düşenlerdendik" dediler.
012.98- İlerde
Sizin için Rabb'imden Bağışlanma dilerim. Çünkü o Gafur'dur,
Rahim'dir," dedi.
012.99- Böylece
Onlar Yusuf'un yanına
girdikleri zaman Annesini Babasını Bağrına bastı ve
"Allah'ın dilemesi ile Mısır'a Güvenlik içinde
giriniz."
012.100- Babasını
ve Annesini Tahta çıkarıp oturttu. Onun için Secdeye
kapandılar. Dedi ki: "Ey Babam bu daha önceki Rüyamın
Te'wilidir. Doğrusu Rabb'im Onu Gerçek kıldı. Bana İyilik
etti. Çünkü Beni Zindandan çıkardı.Şeytan Benimle Kardeşimin arasını
açtıktan sonra Çölden Sizi getirdi. Elbette Benim Rabb'im dilediğini ince düzenleyip Tedbir edendir.
Bilen'dir, Hakim'dir.
012.101- Rabb'im
Sen Bana Mülkten verdin. Olayların Te'wlinden de öğrettin.
Göklerin ve Yerin Yaratıcısı Dünyada da Ahirette de Benim
Welim Sensin. Müslüman olarak Benim Hayatıma son ver ve Beni Salih
olanların arasına kat."
XIII Bir ders: 103- 111
012.102- Bu
Sana wahyettiğimiz Gayb Haberlerindendir. Yoksa Onlar o Hileli Düzeni
kurarlarken yapacakları işe Topluca karar verdikleri zaman Sen
yanlarında değildin.
012.103- Sen
Şiddetle arzu etsen bile İnsanların Çoğu inanacak
değildir.
012.104- Oysa
ki Sen buna karşı Onlardan bir Ücrette istemiyorsun. O Alemler için
yalnızca bir Öğüt ve Hatırlatmadır.
012.105- Göklerde
ve Yerde nice Ayetler vardır ki üzerlerinden geçerler de Onlar ona
Sırtlarını çevirip giderler.
012.106- Onların
Çoğu Allah'a inanmazlar da. Ancak şirk katmaktalar Onlar.
012.107- Şimdi
bunlar kendilerine Allah'ın Azabından bir Bürümenin gelmesinden
veya Onların hiç Haberleri yokken Qıyametin Onlara
ansızın gelmesinden kendilerini Güvende mi buldular?
012.108- Dedi
ki: "Bu Benim Yolumdur. Bir Basiret üzere Allah'a Davet ederim. Ben ve
Bana uyanlar da Allah'ı tenzih ederim. Ben Müşriklerden
değilim."
012.109- Biz
Senden önce Şehirler Halkına kendilerine wahyettiğimiz
Kimseler dışında gördermedik. Hiç Arzda dolaşmıyorlar
mı ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona
uğradıklarını görmüş olsunlar. İttiqa edenler
için Ahiret Yurdu daha Hayırlıdır. Siz yine de aqletmeyecek
misiniz?
012.110- Öyle
ki Elçiler umutlarını kesip de artık Onların gerçekten
yalanladıklarını sandıkları bir sırada Onlara
Yardımımız gelmiştir. Biz kimi dilersek O
kurtulmuştur. Mücrimler Topluluğundan Zorlu Azabımız
Kesin olarak geri çevrilmeyecektir.
012.111- Andolsun
Onların Qıssalarında Ulul-Elbab için İbretler
vardır. Uydurulan bir Söz/ Hadis değildir. Ancak kendinden
öncekilerin Doğrulayıcısı, Herşeyin Açıklaması ve İnananlar için bir Hidayet ve Rahmettir.
I Tabiattaki Deliller :1-9
013.01- Elif
Lam Mim Ra Bunlar Kitab'ın
Ayetleridir. Ve Sana Rabb'inden indirilen Haqtır. Ancak
İnsanların çoğu inanmazlar
013.02- Allah O dur ki, Gökleri Dayanak
olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra Arşa
istiva etti ve Güneş ile Aya boyun
eğdirdi, Her biri Adı konulmuş bir Süreye kadar akıp
gitmektedir. Her
İşi evirip düzenler, Ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki
Rabb'inize kavuşacağınıza Kesin Bilgiyle
inanırsınız.
013.03- Ve
O Yeri yayıp-uzatan, onda sarsılmaz Dağlar ve Irmaklar
kılandır. Orada Ürünlerin Herbirinden İkişer Çift yaratmıştır, Geceyi Gündüze
bürümektedir. Elbette bunlarda düşünen bir Topluluk için gerçekten
İbretler vardır.
013.044- Yeryüzünde
birbirine Yakın Komşu Kıtalar vardır. Üzüm
Bağları, Ekinler, Çatallı ve Çatalsız Hurmalıklar da
vardır ki bunlar aynı Su ile sulanmaktadırlar. Onları
Yiyimlerinde bazısını bazısına üstün
kıldık. Elbette bunlarda
aqleden bir Toluluk için gerçekten Ayetler vardır.
013.05- Eğer
şaşırıyorsan asıl Şaşkınlık Konusu
Onların şöyle demeleridir: "Biz Toprak iken mi gerçekten Biz
yeniden mi yaratılacağız. " İşte Onlar
Rabb'lerine karşı küfredenler
Boyunlarına Halkalar geçirilenlerdir. İşte Onlar içinde
Ebedi kalacakları Ateş'in Arkadaşları olanlardır.
013.06- Onlar
İyilikten önce Kötülüğü çabuklaştırmak istiyorlar. Oysaki
Onlardan önce nice Örnekler gelip geçti. Ve Elbette Senin Rabb'in Zulümlerine
Karşılık İnsanlar için Bağışlama Sahibidir.
Ve Elbette Senin Rabb'in Sonuçlandırması Şiddetli olandır.
013.07- Küfredenler
derler ki : "Ona Rabb'inden bir Ayet indirilseydi ya" Sen
yalnızca bir Uyarıcı'sın ve Her Topluluk için bir
Hidayetci'sin.
013.08- Allah
Her Dişinin neyi yüklendiğini ve Rahimlerin neyi eksiltip neyi
eklediğini bilir. O'nun katında Herşey bir Miktar iledir.
II Azap talebi :10-19
013.09- O
Gaybı da, Müşahede edileni de Bilendir. Büyük'tür, Yüce'dir.
013.10- Sizden
Sözü saklayan da, Onu Açığa vuran da, Geceleyin gizlenen de ve
Gündüzün ortalıkda gezineni de birdir.
013.11- Onun
önünden ve arkasından izleyenleri vardır. Onu Allahın Emri
ile gözetip korumaktadırlar.
Gerçekten Allah kendi Nefislerinde
olanları değiştirip bozuncaya kadar bir Toplulukta olanı
başkalaştırmaz. Allah bir Topluluğa Kötülük diledi mi
artık Onu geri çevirmeye hiç bir İmkan yoktur. Onlar için Ondan
başka bir Weli yoktur.
013.12- O
Size Şimşeği Korku ve Umut olarak gösteren
Ağırlaşmış Bulutları ortaya
çıkarandır.
013.13- Gökgürültüsü
Onu Hamd ile Melekler de Ona olan korkularından Tesbih ederler. O
Yıldırımları gönderip bununla dilediğini çarpar.
Onlar ise Allah konusunda çekişip
tartışarlar. O Qudreti Pek Çetin olandır.
013.14- Haqq
olan Çağrı yalnızca Ona olandır. Onların Allah'tan
başka çağırdıkları ise Onlara hiçbir şeyle cevap
vermezler Yalnızca Ağzına ulaşsın diye iki Avucunu
Suya uzatanın durumu gibi. Küfredenlerin Duası Şaşkınlık
içinde olmaktan başkası değildir.
013.15- Göklerde
ve Yerde ne varsa isteyerek istemeyerek de olsa Allah'a secde ederler. Sabah
Akşam onların Gölgeleri de.
013.16- De
ki: Göklerin ve Yerin Rabb'i kimdir? De ki: "Allah'tır. De ki:
"Öyleyse O'nu bırakıp kendilerine bile ne Yarar ve ne de Zarar
sağlamaya güç yetiremeyen bir takım Weliler mi edindiniz?" De
ki: "Hiç Görmeyenle Gören bir olur mu? Veya Karanlıkla
Işık bir olabilir mi? Yoksa Allah'a onun Yaratması gibi yaratan
Ortaklar buldular da, bu Yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah Herşeyin
Yaratıcısıdır ve O Tek'tir, Kahredici-olan'dır.
013.17- Gökten
bir Su indirdi de kendi miktarlarınca Sel oldu. Sel de yukarı vuran
bir Köpük yüklendi . Bir Süs veya bir Meta sağlamak için Ateşte
üzerine yakıp erittikleri Şeylerden de bunun gibi bir Köpük
vardır. İşte Allah Haqq ile Batıla böyle Örnekler
veriyor. Köpüğe gelince o Dere boyunca gider. İnsanlara yarar sağlayacak
Şey ise Yerde kalır. İşte Allah böyle Örnekler
vermektedir.
013.18- Rabb'lerine
İcabet edenlere daha Güzeli vardır. O'na ibadet etmeyenler ise
Yerdekilerin Tümü ve bununla birlikte bir katını daha Kurtuluş
Fidyesi olarak verirlerdi. Sorgulamanın en Kötüsü onlar İçindir.
Onların Barınma Yerleri Cehennem'dir. Ne Kötü bir Yataktır o.
013.19- Peki,
Sana Rabb'inden indirilenin Haqq olduğunu Bilen kişi, o Görmeyen
gibi midir? Ancak Ulul-Elbab öğüt alıp düşünürler.
III Cezalandırma Kanunu :20-27
013.20- Onlar
Allah'ın Ahdini yerine getirirler ve
ve verdikleri Sözü bozmazlar.
013.21- Ve
Onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği
Şeyi ulaştırırlar, Rabb'lerinden içleri Saygı ile
titrer ve Sorgulamanın Kötü olanından korkarlar.
013.22- Ve
Onlar Rabb'lerinin Yüzünü isteyerek Sabredenler, Salatı kılarlar,
kendilerine Rızıq olarak verdiklerimizden Gizli ve Kötülüğü
İyilik!e savarlar. İşte Onlar, bu Yurdun Sonucu Onlar içindir.
013.23- Onlar,
Adn Bahçelerine girerler. Babalarından, Eşlerinden ve
Soylarından Salih Davranışlarda bulunanlar da. Melekler
Onlara " Her bir Kapıdan girin." (derler)
013.24- "Sabrettiğinize
karşılık Selam size. Yurdun Sonu ne güzel."
013.25- Allah'a
verdikleri Sözü, sonu Kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar,
Allah'ın Ulaştırılmasını emrettiği
Şeyi kesip koparanlar ve Arzda fesat çıkaranlar, işte Onlar,
Lanet içindedir ve Yurdun Kötü olanı da Onlar içindir.
013.26- Allah
dilediğinize Rızqı genişletir ve daraltır da. Onlar
ise Dünya Hayatına sevindiler. Oysaki Dünya Hayatı, Ahirette bir
Metadan başkası değildir.
013.27- Küfredenler:
"O'na Rabb'inden bir Ayet indirilseydi ya" derler. De ki:
"Elbette Allah, dilediğini saptırır, kendisine
katıksızca Yöneleni de Dosdoğru Yola yöneltir."
IV Kur'an'ın Mucizeleri :28-32
013.28- Bunlar,
İnananlar ve Qalpleri Allah'ın Zikriyle tatmin olanlardır.
Haberiniz olsun, Qalbler yalnızca Allah'ın Zikriyle tatmin bulur.
013.29- İnanan
ve Salih Çalışmalarda bulunanlar, ne Mutlu onlara. Varılacak
Yerin Güzel olanı (onlara).
013.30- Böylece
Biz Seni, kendisinden önce Nice Ümmetler gelip geçmiş olan bir Ümmetle
gönderdik, Sana wahyettiklerimizi Onlara okursun diye. Oysa Onlar
Rahman'ı tanımazlık etmektedirler. De ki : "Bu, benim
Rabb'imdir, O'ndan başka İlah yoktur, Ben O'na tewekkül ettim ve Son
Dönüş O'nadır."
013.31- Eğer
bir Qur'an, Onunla Dağlar
yürütülseydi, Yer Parçalara ayrılsaydı veya Onunla Ölüler
konuşturulsaydı. Hayır,
Emrin Tümü Allah'ındır. İman edenler hala anlamadılar
mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, İnsanların
Tümünü hidayete erdirirdi. Küfredenler, Allah'ın Wadi gelinceye kadar,
yaptıkları dolasıyısıyla ya başlarına Çetin
bir Bela çatacak veya Yurtlarının Yakınına inecek. Elbette
Allah, verdiği Sözden dönmez.
013.32- Andolsun,
Senden önceki Elçilerle de Alay edildi, bunun üzerine Ben de o Küfredenlere
bir süre tanıdım, sonra Onları yakalayıverdim.
İşte nasıldı o Sonuçlandırma?
V Muhalefetin Yok olması :33-38
013.33- Her
Nefsin bütün kazandıkları üzerinde Gözetici olana mı? Onlar
Allah'a Ortaklar koştular. De ki: "Bunları adlandırın.
Yoksa biz Arzda bilmeyeceği bir Şeyi O'na Haber mi veriyorsunuz? Ya
da, Sözden Dış yüzü Çekici olanı mı? Hayır,
Küfredenlere kendi Hileli Düzenleri Süslü-çekici gösterilmiştir ve Onlar
Yoldan alıkonmuşlardır. Allah kimi saptırırsa,
artık onun için Hiçbir Yol Gösterici yoktur.
013.34- Dünya
Hayatında Onlar için bir Azab vardır, Ahiret'in Azabı ise daha
Zorludur. Onları Allah'tan (kurtaracak) Hiçbir Kurtarıcı da
yoktur.
013.35- Taqwa
Sahiplerine wadedilen Bahçe, Onun
altından Irmaklar akar, Yemişleri ve Gölgelikleri
Süreklidir. Bu Sakınmaları
Sonucudur, Küfredenlerin Sonu ise Ateş'tir.
013.36- Kendilerine Kitap verdiklerimiz Sana indirilen
dolayısıyla sevinirler, fakat
Bölüklerden, onun bazısını İnkar edenler vardır. De ki: "Ben, yalnızca Allah'a
kulluk etmek ve O'na Ortak koşmamakla emrolundum. Ben yalnızca O'na
dua ederim, ve Son Dönüşüm O'nadır."
013.37- İşte
böylece Biz O'nu Arabî bir Hüküm olarak indirdik. Andolsun, Sana gelen bu
İlimden sonra, onların Hewalarına uyacak olursan, Senin için
Allah'tan ne bir Yardımcı ne de bir Koruyucu vardır.
013.38- Andolsun
Senden önce de Biz Elçiler gönderdik, Onlara Eşler ve Çocuklar verdik.
Allah'ın İzni olmaksızın bir Elçi'ye bir Ayeti getirmek
olacak İş değildi. Her Ecel için bir Kitap vardır.
VI Hakikatin İlerlemesi: 39-44
013.39- Allah
dilediğini ortadan kaldırır ve bırakır, Kitabın
Anası O'nun katındadır.
013.40- Onlara
Waadettiklerimizden bir kısmını Sana göstersek de, Senin
Hayatına Son versek de, Sana düşen yalnızca Tebliğdir ve
Sorgulama da Bize aittir.
013.41- Onlar
görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz Arza geliyor ve Onu çevresinden
eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. O'nun Hükmünün peşine düşecek de
yoktur. Ve O, Hesabı pek çabuk-görendir.
013.42- Onlardan
öncekiler de mekrettiler, fakat Düzen Kuruculuğun Tümü Allah'a aittir.
Her bir Nefsin ne kazandığını O bilir. Bu Yurdun Sonu
kimindir, Küfredenler pek yakında bileceklerdir.
013.43- O
Küfredenler şöyle derler: "Sen Gönderilmiş değilsin."
De ki:" Benimle Sizin aranızda Şahid olarak Allah yeter ve
yanlarında Kitabın İlmi bulunanlar da."
I Kur'an'ın Korunması :1-15
015.01- Elif
Lam Ra Bunlar, Kitab'ın ve
Apaçık olan Qur'an'ın Ayetleridir.
015.02- O
Küfredenler Müslüman olmayı nice kereler
dileyecekler.
015.03- Onları
bırak, yesinler, yararlansınlar ve Onları Emel oyaladursun. İlerde
bilecekler.
015.04- Biz,
kendisi için bilinen bir Kitap
olmaksızın Hiçbir Ümmeti Yıkıma
uğratmadık.
015.05- Hiçbir
Ümmet, kendi Ecelini ne öne alabilir, ne de Onlar ertelenebilirler.
015.06- Onlar:
"Ey kendisine Kitap indirilen. Gerçekten Sen Mecnun'sun." dediler.
015.07- "Eğer
Doğrusöyleyenlerden isen, Bizlere Melekleri getirmeli değil
miydin?"
015.08- Haq
olmaksızın Biz Melekleri indirmeyiz. O zaman da Onlara göz
açtırılmaz.
015.09- Elbette,
Zikr'i Biz indirdik. O'nun Koruyucuları da gerçekten Biziz.
015.10- Andolsun,
Senden önce geçmiş Topluluklar içinde de gönderdik.
015.11- Onlara
Herhangi bir Elçi gelmeyedursun,
kesinlikle Onunla alay ederlerdi.
015.12- Böylece
Biz Onu Suçluların Qalplerine sokarız.
015.13- Onlar
Sana inanmazlar, oysa ki Evvelkilerin Sünneti geçmiştir.
015.14- Onların
üzerlerine Gökten bir Kapı açsak da ordan yukarı yükselseler de,
015.15- Kesinlikle:
"Gözlerimiz döndürüldü, belki Biz büyülenmiş bir
Topluluğuz" diyeceklerdir.
II Allah'ın Herşeye hakimiyeti
:16-25
015.16- Andolsun
, Biz Gökte Burçlar kıldık ve
Onu gözleyenler için süsledik.
015.17- Ve
Onu her Kovulan Şeytandan koruduk.
015.18- Ancak
Kulak Hırsızlığı yapan olunca Onu da Parlak bir
Ateş izlemektedir.
015.19- Yere
gelince, Onu döşeyip yaydık. Onda Sarsılmaz Dağlar
bıraktık ve onda Herşeyden Ölçülü belirlenmiş Ürünler
bitirdik.
015.20- Ve
orda Sizler için ve kendisine Rızıq vericiler
olmadığımız kimseler için Geçimlikler kıldık.
015.21- Hiçbir
Şey yoktur ki Hazineleri Bizim katımızda olmasın. Ancak Biz
Onu belirlenmiş bir Miktar olarak indiriz.
015.22- Ve
Aşıyılayıcalar olarak Rüzgarları gönderdik.
Böylelikle Gökten Su indirdik de Sizleri suladık. Oysa Siz Onun Hazine
Koruyucuları değilsiniz.
015.23- Elbette
gerçekten Biz yaşatır ve öldürürüz ve Waris olanlar Biziz.
015.24- Andolsun
Sizden Öne geçenleri bilmişizdir ve andolsun Geride kalanları da
bilmişizdir.
015.25- Ve
Elbette senin Rabb'ın O, onları haşredecektir. Gerçekten O
Hakim'dir, Bilen'dir.
III Şeytan'ın Azgınlığı :26-44
015.26- Andolsun
İnsanı Kuru bir Çamurdan, şekillenmiş bir Balçıktan
yarattık.
015.27- Ve
Cann'ı da daha önce Zehirli Ateşten yaratmıştık.
015.28- Hani
Rabb'in Meleklere demişti: "Ben Kuru bir Çamurdan,
Şekillenmiş bir Balçıktan bir Beşer yaratacağım.
015.29- Ona
bir Biçim verdiğimde ve Ona Ruhumdan üfürdüğümde hemen Ona secde
edin."
015.30- Böylece
Meleklerin Tümü Topluca secde etti.
015.31- Ancak
İblis Secde edenler birlikte
olmayıp kaçınıp dayattı.
015.32- Dedi
ki: "Ey İblis, Sana ne
oluyor, Secde edenlerle birlikte olmadın?"
015.33- Dedi
ki: "Ben Kuru bir Çamurdan Şekillenmiş bir Balçıktan
yarattığın Beşere secde etmek için var değilim."
015.34- Dedi
ki: "Öyleyse ondan çık. Çünkü Sen Kovulmuş bulunuyorsun."
015.35- Ve
Elbette Din Günü'ne kadar Lanet Senin üzerinde.
015.36- Dedi
ki: "Rabb'im, öyleyse Onların dirileceği Güne kadar Bana Süre
tanı."
015.37- Dedi
ki: "Öyleyse Sen Süre tanınanlardansın."
015.38- Bilinen
Günün Waktine kadar.
015.39- Dedi
ki: "Rabb'im Beni kışkırttığın Şeye
karşılık andolsun Ben Yeryüzünde Onlara süsleyip Çekici
göstereceğim ve Onların Tümünü kesinlikle kışkırtup
saptıracağım."
015.40- Ancak
Onlardan Muhlis olan Kulların Müstesna.
015.41- Dedi
ki: "İşte bu Bana göre Dosdoğru olan Yoldur.
015.42- Elbette
Kıştırtılmışlar Sana uyanlar
dışında Senin Benim Kullarım üzerinde Zorlayıcı
bir Gücün yoktur.
015.43- Ve
elbette Onların Tümünün Buluşma Yeri Cehennemdir.
015.44- Onun
Yedi Kapısı vardır. Onlardan Her bir Kapı için bir Bölük
ayrılmıştır.
IV İbrahim :45-60
015.45- Gerçekten
Taqwa Sahibi Olanlar Bahçeler'de ve Pınarbaşlarındadır.
015.46- Oraya
Esenlikle ve Güvenlikle girin.
015.47- Onların
Göğüslerinden Kini sıyırıp çektik. Kardeşler olarak
Tahtlar üzerinde Karşıkarşıyadırlar.
015.48- Orda
Onlara Hiçbir Yorgunluk dokunmaz ve Onlar ordan çıkarılacak
değildirler.
015.49- Haber
ver Kullarıma, elbette Ben Gafur'um, Rahim'im.
015.50- Elbette
Azabım Acıklı bir Azabtır.
015.51- Onlara
İbrahim'in Konuklarından
Haber ver.
015.52- Yanına
girdiklerinde "Selam" demişlerdi. O da "Biz Sizden
korkmaktayız" demişlerdi.
015.53- Dediler
ki:" Korkma Biz Sana Bilgin bir Çocuk müjdelemekteyiz.
015.54- Dedi
ki: "Bana İhtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz.
Beni ne ile müjdelemektesiniz?
015.55- Dediler
ki:"Sana Gerçekle müjdeledik. Öyleyse Umut kesenlerden olma.
015.56- Dedi
ki: "Sapıklar dışında Rabb'inin Rahmetinden kim umut
keser.
015.57- Dedi
ki: "Ey Elçiler İşiniz ne?"
015.58- Dediler
ki: "Gerçekte Biz Suçlu olan bir Qawne
gönderildik.
015.59- Ancak
Lut Ailesi hariçdir. Biz
Onların tümünü kesinlikle
kurtaracağız.
015.60- Ama
Karısını dışında tutttuk. O Geride
kalanlardandır.
V Lut ve Şuayb :61-79
015.61- Böylelikle
Elçiler Lut Ailesine geldiklerinde,
015.62- Dedi
ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir Topluluksunuz."
015.63- "Hayır
" dediler: "Biz Sana Onlar Konusunda Kuşkuya
kapıldıkları Şeyle geldik."
015.64- Sana
Gerçeği getirdik. Biz Elbette Doğrucularız.
015.65- Hemen
Aileni Gecenin bir Bölümünde Yola çıkar. Sen de Onların
ardından git ve Sizden hiçkimse arkasına bakmasın.
Emrolunduğunuz Yere gidin.
015.66- Ve
Onlara şu Emri verdik. Sabaha çıkarlarken Onların
arkası kesinlikle kesilecektir.
015.67- Şehir
Halkı birbirlerine Müjdeler vererek
geldi.
015.68- "Bunlar
Benim Konuğumdur, Beni utandırıp dillere düşürmeyin"
dedi.
015.69- Allah'tan
korkup sakının ve Beni Küçük düşürmeyin.
015.70- Dediler
ki: " Biz Seni Herkese karışmaktan alıkoymamış
mıydık."
015.71- Dedi
ki: "Eğer (nikah ) yapmak istiyorsanız işte bunlar Benim
Kızlarım."
015.72- Ömrüne
andolsun ki Onlar Sarhoşlukları içinde Kör sersemdiler.
015.73- Derken
Tanyerinin ağarma vaktine girdiklerinde Onları
Çığlık yakalayıverdi.
015.74- Anında
üstünü altına cevirdik ve üzerlerine Balçıktan Pişirilmiş
Taş yağdırdık.
015.75- Elbette
bunda Derin bir kavrayışa sahip olanlar için Ayetler vardır.
015.76- O
(kent) gerçekten bir Yol üzerinde durmaktadır.
015.77- Elbette
bunda İnananlar için gerçekten Ayetler vardır.
015.78- Eyke Halkı da gerçekten Zalim
kimselerdi.
015.79- Bundan
dolayı Onlardan intikam aldık, her ikisi de açıkca (gözler)
önündedir.
VI Hicr Halkı: 80-99
015.80- Andolsun
Hicr Halkı da Gönderilenler'i
yalanlamışlardı.
015.81- Onlara
Ayetlerimizi vermiştik de Ondan yüz çevirmişlerdi.
015.82- Dağlardan
Güvenli Evler yontuyorlardı.
015.83- Derken
Onları Sabah Waqtine girdiklerinde o Dayanılmaz
Çığlık yakalayıverdi.
015.84- Buna
rağmen kazandıkları şeyler Onlara yetmedi.
015.85- Biz
Gökleri Yeri ve her ikisinin arasındakileri Haqqın
dışında yaratmadık. Elbette o Saat te yaklaşarak
gelmektedir. Öyleyse Güzel Davranışlarla davran.
015.86- Çünkü
Rabb'in Yaratandır, Bilen'dir.
015.87- Andolsun,
Sana Çiftlerden Yediyi ve Büyük Qur'an'ı verdik.
015.88- Sakın
Onlardan bazılarını
yararlandırdığımız şeylere Gözünü dikme,
Onlara karşı Hüzne kapılma, Müminler içinde
Kanatlarını ger.
015.89- Ve
de ki: "Şüphesiz Ben Apaçık bir
Uyarıcı'yım."
015.90- Muktesimlere/Taqsim
edenlere indirdiğimiz gibi.
015.91- Ki
onlar Qur'an'ı parça parça ettiler.
015.92- Rabb'ine
andolsun Onların tümüne/hepsine soracağız.
015.93- Yaptıları
Şeyleri (hesabını).
015.94- Öyleyse
Sen emrolunduğun Şeyi açıkca söyle ve Müşriklere
aldırma.
015.95- Elbette
o Alaycılara Biz Sana yeteriz.
015.96- Ki
Onlar Allah ile beraber başka İlahlar kılıyorlar. Onlar
yakında bileceklerdir.
015.97- Andolsun
Onların söylemekte olduklarına karşı Senin Göğsünün
daraldığını biliyoruz.
015.98- Sen
Rabb'ine Hamd ile Tesbih et ve Secdedenlerden ol.
015.99- Ve
Yakin Sana gelene dek Rabb'ine ibadet
et.
I Tevhidin Zaferi :1-10
006.01- Hamd
Gökleri ve Yeri yaratan Karanlıkları ve
Aydınlığı kılan Allah'adır. Sonra küfreredenler
Rabb'lerine Denk tutuyorlar.
006.02- Sizi
Çamurdan yaratan sonra bir Ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş Ecel
O'nun Katındadır. Sonra siz
Kuşkuya kapılmaktasınız.
006.03- Göklerde
ve Yerde Allah O'dur. Gizlinizi ve Açığınızı bilir
kazanmakta olduklarınızı da bilir.
006.04- Onlara
Rabb'lerinin Ayetlerinden bir Ayet gelmeyiversin kesinlikle ondan yüz
çevirirler.
006.05- Kendilerine
Haqq gelince onu yalanladılar, fakat Alaya almakta olduklarının
Haberleri Onlara gelecektir.
006.06- Kendilerinden
önce Nice Kuşakları yıkıma uğrattığımızı
görmüyorlar mı? Biz, Sizi yerleşik
kılmadığımız bir Biçimde Onları Arzda
yerleşik kıldık. Gökten üzerlerine Sağanak
yağdırdık, Irmakları da altlarından
akıttık. Ama Günahları nedeniyle Biz Onları
yıkıma uğrattık ve arkalarından Başka Kuşaklar
oluşturduk.
006.07- Biz
Kitab'ı üzerine Yazılı bir Kağıtta göndersek ve Onlar
ona Elleriyle dokunsalar bile, küfredenler tartışmasız: "
Bu Apaçık bir Büyüden başkası değildir." derler.
006.08- Ve
derler ki: "Ona bir Melek indirilmeli değil miydi?" Eğer
bir Melek indirseydi , elbette İş bitirilmiş olurdu da sonra
kendilerine göz açtırılmazdı.
006.09- Onu
eğer bir Melek kılsaydık elbette
Adam kılardık ve kesinlikle katmakta oldukları yine
katardık.
006.10- Andolsun,
Senden önceki Elçiler de Alaya alındı da kendisini Alaya
aldıkları Şey, Onlardan Maskaralık yapanları
Çepeçevre kuşattı.
II İlahi Rahmetin Büyüklüğü:
11-20
006.11- De
ki: "Arzda gezip dolaşın, sonra Yalanlayanların sonu
nasıl oldu, bir görün."
006.12- De
ki: "Göklerde ve Yerde olanlar kimindir?"
De
ki:"Allah'ın'dır." O, Rahmeti kendi üzerine yazdı.
Sizi kendisinde Kuşku olmayan Qıyamet Günü'nde
Tartışmasız toplayacaktır. Nefislerini Hüsrana
uğratanlar, işte Onlar inanmayanlardır.
006.13- Geceleyin
de, Gündüzün de barınan Herşey
O'nundur. O, İşiten'dir, Bilen'dir.
006.14- De
ki:" O, Gökleri ve Yeri yaratırken ve O, hep besleyip ve hiç
beslemezken, Ben Allah'tan başkasını mı Weli
edineceğim?"
De
ki: "Bana gerçekten Teslim olanların ilki olmam emredildi ve
sakın Müşriklerden olma" (denildi.)
006.15- De
ki: " Şüphesiz Ben, Rabb'ime İsyan edersem, o Büyük Gün'ün
Azabından korkarım."
006.16- O
Gün, kim ondan alıkonursa, elbette O, onu esirgemiştir.
İşte apaçık Fevz budur.
006.17- Eğer
Allah Sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu giderecek
yoktur. Sana bir İyilik de dokunduracak olursa O Herşeye
Güçyetiren'dir.
006.18- O,
Kulları üzerinde Kahredici olandır. O, Hakim'dir, Haberdar'dır.
006.19- De
ki:" Şahidlik bakımından hangi Şey daha
Büyüktür?" De ki: "Allah Benimle Sizin aranızda kendisiyle
uyarmam için Bana şu Qur'an qahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber
başka İlahların da bulunduğuna Siz mi şahidlik
ediyorsunuz? "De ki:" Ben Şehadet etmem."
De
ki: "O, ancak bir tek olan İlah'tır ve gerçekten Ben, Sizin
şirk koştuklarınızdan uzağım."
006.20- Bizim
kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, Çocuklarını tanır gibi
tanırlar, kendilerini Hüsrana uğratanlar işte Onlar
inanmayanlardır.
III Müşriklerin Şehadeti: 21-30
006.21- Allah'a
karşı Yalan düzenlerden veya O'nun Ayetlerini yalanlayanlardan daha
Zalim kimdir? Şüphesiz o Zulmedenler Kurtuluşa ulaşamazlar.
006.22- Onların
tümünü toplayacağımız Gün, sonra Şirk koşanlara
diyeceğiz ki: "Nerede o ortak koştuklarınız?"
006.23- Sonra
Onların: "Rabb'imiz olan Allah'a ahdolsun ki, Biz Müşriklerden
değildik" demelerinden başka bir Fitneleri olmadı.
006.24- Bak,
kendilerine karşı nasıl Yalan söylediler ve düzmekte
oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.
006.25- Onlarden
Seni dinleyenler vardır, oysa Biz onu fıqhetmelerine engel Qalpleri
üzerine kat kat Örtüler ve Kulaklarında bir Ağırlık
kıldık. Onlar, hangi Apaçık Belgeyi görseler yine ona
inanmazlar. Öyle ki, o küfredenler Sana geldiklerinde, Seninle
tartışmaya girerek: "Bu, Öncekilerin Masallarından
başka bir Şey değildir." derler.
006.26- Onlar,
hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar yalnızca kendi
Nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama
şuurunda değildirler.
006.27- Ateş'in
üstünde durdurulduklarında Onları bir görsen, derler ki:
"Keşke geri çevrilseydik de Rabb'imizin Ayetlerini
yalanlamasaydık ve Mü'minlerden olsaydık."
006.28- Hayır,
önceden saklı tuttukları/gizledikleri kendilerine
açıklandı. Geri çevrilselerd ibile, kendisinden
sakındırıldıkları Şeylere kesinlikle yine
döneceklerdi. Çünkü Onlar gerçekten Yalancılardır.
006.29- Onlar
dediler ki: "Bu Dünya Hayatımızdan başkası yoktur. Ve
Bizler diriltilecekler değiliz,"
006.30- Rabb'lerinin
Karşısında durdurulduklarında Onları bir görsen:
"Bu, Gerçek değil mi?" dedi. Onlar: "Evet, Rabb'imiz
hakkı için" dediler. "Öyleyse küfrettikleriniz nedeniyle
Azabı tadın."
IV Hakikati Reddedenler: 31-41
006.31- Allah'a
Kavuşmayı yalanlayanlar, doğrusu Hüsrana
uğramışlardır. Öyle ki, Saat apansızın onlara
gelince, Günahlarını Sırtlarına yüklenerek: "Onda
Sorumsuzca yaptıklarınızdan dolayı Yazıklar
bize.." derler. Dikkat edin,
işleyip yüklendikleri ne Kötüdür.
006.32- Dünya
Hayatı yalnızca bir Oyun ve Oyalanmadan başka değildir.
İttiqa edenler için Ahiret Yurdu gerçekten daha
Hayırlıdır. Yine de aqletmeyecek misiniz?
006.33- Kesin
olarak biliyoruz ki, Onların söyledikleri Seni gerçekten üzüyor.
Doğrusu Onlar, Seni yalanlamıyorlar, ancak Zalimler, Allah'ın
Ayetlerini İnkar ediyorlar.
006.34- Andolsun
Senden önce de Elçiler yalanlandı. Onlara Yardımımız
gelinceye kadar yalanlandıkları ve Eziyete
uğratıldıkları Şeye sabrettiler. Allah'ın
Sözlerini değiştirebilecek yoktur. Andolsun, Gönderilenlerin
Haberlerinden bir Bölümü Sana da
geldi.
006.35- Eğer
Onların yüz çevirmeleri Sana ağır geldiyse, Onlara bir Ayet
getirmek için yerde bir Tünel açmaya veya Göğe bir Merdiven dayamaya
Gücün yetiyorsa yap.. Eğer Allah
dileseydi, Onların tümünü Hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın
Cahillerden olma.
006.36- Ancak
dinleyenler icabet eder. Ölüleri,
Onları da Allah diriltir. Sonra O'na döndürülürler.
006.37- "Ona
Rabb'inden bir Ayet indirilmeli değil miydi? dediler. De ki:
"Şüphesiz Allah, Ayet indirmeye Güçyetiren'dir. Ama Onların çoğu bilmezler."
006.38- Yerde
debelenen hiçbir Canlı ve iki Kanadıyla uçan bir Kuş yoktur ki,
Sizin gibi Ümmetler olmasın. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi Noksan
bırakmadık, sonra onlar Rabb'lerine toplanacaklardır.
006.39- Bizim
Ayetlerimizi yalanlayan Karanlıklar içinde Sağırdırlar,
Dilsizdirler. Allah kimi dilerse Onu saptırır, kimi dilerse de Onu
Dosdoğru Yol üzerinde kılar.
006.40- De
ki: " Düşündünüz mü hiç, eğer Size Allah'ın Azabı
gelirse ye da Saat gelip çatarsa, Allah'tan Başkasını mı
çağıracaksınız? Eğer doğru sözlüler iseniz.
006.41- Hayır,
yalnızca O'nu çağırırsanız, dilerse kendisini
çağırdığınız şeyi açar ve Şirk
koşmakta olduklarınızı unutursunuz.
V İnkarın Sonuçları:
42-50
006.42- Andolsun,
Senden önceki Ümmetlere gönderdik de Onları dayanılmaz Zorluk ve
Sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.
006.43- Onlara,
Zorlu Azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi?
Ama Onların Qalpleri katılaştı ve Şeytan Onlara yapmakta olduklarını Çekici/Süslü
gösterdi.
006.44- Derken
kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, Onların
üzerlerine Herşeyin Kapılarını apansız
yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.
006.45- Böylece
zulmeden Topluluğun Kökü kurutuldu. Hamd, Alemlerin Rabb'i olan
Allah'adır.
006.46- De
ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer Allah sizin İşitmenizi ve
Görmenizi alıverirse ve Qalplerinizin üzerine de bir Damga vurursa,
Onları Size Allah'tan başka getirebilecek İlah kimdir?"
Bak, Biz nasıl Ayetleri Çeşitli Biçimlerde açıklıyoruz da
sonra Onlar sırt çevirip engelleniyorlar.
006.47- De
ki: "Düşündünüz mü hiç, Size Allah'ın Azabı apansız
ya da açıktan geliverse, zulmeden Qawimden başkası mı
yıkıma uğratılacak?"
006.48- Biz
Elçileri Müjdeciler ve Uyarıcılar olmaktan başkası için
göndermiyoruz. O halde kim inanırsa ve düzeltirse, artık onlar için
Korku yoktur, onlar Mahzun da olacak değillerdir.
006.49- Ayetlerimizi
yalanlayanlara, fısketmelerinden dolayı onlara Azab
dokunacaktır.
006.50- De
ki: " Size Allah'ın Hazineleri yanımdadır, demiyorum,
Gaybı da bilmiyorum ve Ben Size bir Meleğim de demiyorum. Ben, Bana
Wahyedilenden başkasına uymam." De ki: " Körle Gören bir
olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?"
006.51- Rabb'lerine
Toplanacaklarından korkanları O'nunla uyar, Onlar için ondan
başka ne Welileri vardır ne de Şefaatcileri. Umulur ki
sakınırlar.
VI Müminlerin mükafatı: 51-55
006.51- Sabah
Akşam O'nun Yüzünü dileyerek Rabb'lerine Dua edenleri kovma. Onların
Hesabından Senin üzerinde birşey, senin Hesabından da
birşey yoktur ki Onları kovasın. Yoksa Zalimlerden olursun.
006.53- Böylece
"Allah içimizden bunlara mı lutfetti?" demeleri için onlardan
bazısını bazısıyla denedik. Allah, Şükredenleri
daha iyi bilen değil mi?
006.54- Bizim
Ayetlerimize inananlar, Sana geldiklerinde, Onlara de ki: "Selam Size.
Rabb'iniz Rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir Cehalet
Sonucu bir Kötülük işler sonra Tewbe eder ve ıslah ederse kuşku
yok, O, Gafur'dur, Rahim'dir.
006.55- Suçluların
Yolu apaçık ortaya çıksın diye, Ayetlerimizi işte böyle
birer birer açıklamaktayız.
VII Allah'ın hükmü: 56-60
006.56- De
ki: "Ben, sizin Allah'tan başka Kulluk ettiklerinize Kulluktan
nehyedildim."
De
ki: "Ben Sizin Hevalarınıza uymam, yoksa bu durumda Ben
sapmış ve Doğru Yolu bulmamışlardan olurum."
006.57- De
ki: "Ben, gerçekten Rabb'imden kesin bir Belge üzerindeyim, Siz ise onu
yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz de yanımda
değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O Doğru Haberi
verir ve O Ayırdedenlerin en Hayırlısıdır."
006.58- De
ki: "Kendisine Acele etmekte olduğunuz Şey Benim yanımda
olsaydı, Benimle aranızda İş elbette bitirilmiş
olurdu. Allah Zulmedenleri en iyi Bilen'dir.
006.59- Gaybın
Anahtarları O'nun katındadır. O'ndan başka hiç kimse Onu
bilmez. Karada ve Denizde olanların Tümünü O bilir. O, bilmeksizin bir
Yaprak dahi düşmez, Yerin
Karanlıklarındaki bir Tane, Yaş ve Kuru dışta olmamak
üzere hepsi Apaçık bir Kitaptadır.
006.60- Sizi
Geceleyin öldüren ve Gündüzün Güç
yetirip etkilemekte olduklarınızı bilen, sonra Adı konulmuş Ecel doluncaya kadar onda Sizi dirilten O'dur.
Sonra en son dönüşünüz O'nadır. Sonra
yaptıklarınızı size O Haber verecektir.
VIII Allah'ın hükmü: 61-70
006.61- O,
Kulları üzerinde Kahredici olandır. Size Koruyucular gönderiyor.
Sonunda Siz den birinize Ölüm gelip çattığı zaman,
Elçilerimiz onun Hayatına son
verirler. Onlar kusur etmezler.
006.62- Sonra
da gerçek Mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Haberiniz olsun, Hüküm
yalnızca O'nundur. Ve O Hesap görenlerin en Süratlı
olanıdır.
006.63- De
ki: "Sizi Karanın ve Denizin Karanlıklarından kim
kurtarıyor ki, Siz gizliden gizliye Ona yalvararak dua etmektesiniz:
Andolsun, Bizi bundan kurtarırsan, gerçekten Şükredenlerden
oluruz."
006.64- De
ki: "O'ndan ve her türlü Sıkıntıdan Sizi Allah kurtarmaktadır.
Sonra Siz yine şirk koşmaktasınız."
006.65- De
ki: "O, Size Üstünüzden ya da Ayaklarınızın Altından
Azab göndermeye veya Sizi parça parça birbirinize kırdırıp
kiminizin Şiddetini kiminize taddırmaya Güçyetiren'dir. Bak, iyice
kavramalanrı için Ayetleri nasıl Çeşitli Biçimlerde
açıklamaktayız."
006.66- Senin
Qawmin, O Haqq iken Onu yalanladı. De ki: "Ben, üzerinizde bir Wekil
değilim."
006.67- Her
bir Haber için Kararlaştırılmış bir Zaman vardır.
Siz de bileceksiniz.
006.68- Ayetlerimiz
konusunda Alaylı Tartışmalara dalanlar Onlar bir başka
Söze geçinceye kadar Onlardan yüzçevir. Şeytan
Sana unutturursa, o zaman hatırlayınca artık zulmeden
Toplulukla beraber oturma.
006.69- Muttaqiler
üzerinde Onların Hesabından herhangi bir Şey yoktur. Ancak bu bir Hatırlatmadır.
Umulur ki sakınırlar.
006.70- Dinlerini
bir Oyun ve Eğlence edinenleri ve Dünya Hayatı kendilerini
Mağrur kılanları bırak. O'nunla hatırlat ki, bir
Nefis, kendi kazandıklarıyla Helake düşmesin, (böylesinin)
Allah'tan başka ne bir Velisi, ne de bir Şefaatcisi vardır. Her türlü Fidyeyi verse de qabul olunmaz.
İşte Onlar, kazandıkları nedeniyle Helaka
uğrayanlardır, küfretmelerinden dolayı Onlar için
çılgınca Kaynar Sular ve Acıklı bir Azab vardır.
IX İbrahim: 71-82
006.71- De
ki: "Bize Yararı ve Zararı olmayan Allah'tan başka
Şeylere mi Dua edelim? Allah Bizi Hidayete erdirdikten sonra, Şeytanların ayartarak Yerde
şaşkınca bıraktıkları,
Arkadaşlarının da: "Doğru Yola, Bize gel" diye
kendisini çağırdığı kimse gibi Topuklarımız
üzerinde gerisin geri mi döndürelim?" De ki: "Şüphesiz
Allah'ın Yolu, asıl Yoldur. Ve Biz Alemlerin Rabb'ine teslim
olmakla emrolunduk."
006.72- Bir
de: "Salatı kılın ve O'ndan sakının. Huzuruna
toplanacağız O'dur.
006.73- O,
Gökleri ve Yeri Haqq olarak yaratandır. O'nun "ol"
diyeceği Gün oluverir, O'nun sözü Haqqtır. Sura üfürüldüğü Gün
Mülk O'nundur. O Gaybı da Müşahede edileni de Bilen'dir. O
Hakim'dir ve Haberdar'dır.
006.74- Hani
İbrahim Babası/atası Azer'e demişti: "Sen
Putları İlahlar mı ediniyorsun? Doğrusu Ben Seni ve Qawmini
apaçık bir Sapıklık içinde görüyorum."
006.75- Böylece
İbrahim'e Kesin Bilgiyle
inananlardan olması için Göklerin ve Yerin Melekutunu gösteriyorduk.
006.76-Gece üstünü örtüp bürüyünce bir
Yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu (mu) benim
Rabb'im?" Fakat kayboluverince Ben Kaybolup-gidenleri /sönüp
batanları sevmem, "demişti .
006.77- Ardından
Ayı doğar görünce "Bu
(mu) benim Rabb'im?" demiş fakat O da kayboluverince:
"Andolsun" demişti "Eğer Rabb'im Beni Doğru Yola
eriştirmezse gerçekten Sapmışlar Topluluğundan
olurum."
006.78- Sonra
Güneşi doğar görünce: " Bu benim Rabb'im (ha), bu en
Büyük." demişti. Ama o da kayboluverince Qawmine demişti ki:
"Ey Qawmim, tartışmasız Ben Sizin Şirk
koştuklarınızdan uzağım."
006.79- Gerçek
şu ki: Ben bir Hanif olarak Yüzümü Gökleri ve Yeri Yaratana çevirdim.
Ve Ben Müşriklerden değilim.
006.80- Qawmi
Onunla çekişip tartışmaya girdi. De ki: "O Beni Doğru
Yola erdirmişken Siz Benimle Allah konusunda çekişiyor musunuz?
Sizin O'na Şirk koştuklarınızdan Ben korkmuyorum, ancak
Allah'ın Benim hakkımda bir Şey dilemesi başka. Rabb'im
İlim bakımından Herşeyi kuşatmıştır.
Yine de Öğüt almayacak mısınız?
006.81- Hem
Size onun kendileri hakkında hiçbir İspatlayıcı Delil
indirmediği şeyleri Allah'a Ortak koşmaktan Siz korkmuyorken Ben
nasıl sizin Şirk koştuklarınızdan korkarım.
Şu halde Güvenlik içinde olmak bakımından iki taraftan hangisi
daha Haqq sahibidir?
006.82- İnananlar
ve İnançlarına Zulum katmayanlar işte Güvenlik Onlar içindir ve
Onlar Hidayete ermişlerdir.
006.83- Bu
İbrahim'e Qawmine karşı verdiğimiz İspatlı
Delilimizdir. Biz dilediğimizi Derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz
senin Rabb'in Hakim'dir, Bilen'dir.
X Diğer Peygamberler :83-90
006.84- Ve
Ona İshaq'ı ve Yaqub'u
Armağan ettik. Hepsini Hidayete eriştirdik. Bundan önce de Nuh'u, ve onun Soyundan Davud'u , Suleyman'ı, Eyyub'u,
Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u
Hidayete ulaştırdı. Biz İyilik yapanları işte
böyle ödüllendiririz.
006.85- Zekeriya'yı,Yahya'yı, İsa'yı
ve İlyas'ı da.
Bunların hepsi Salihler'dendir.
006.86- İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u
ve Lutu da. Onların hepsini
Alemlere üstün kıldık.
006.87- Babalarından,
Soylarından ve Kardeşlerinden kimini de Onları da seçtik ve
Dosdoğru Yola ilettik.
006.88- Bu
Allah'ın Hidayetidir. Kullarından dilediğini bununla Hidayete
eriştirir. Onlar da Şirk koşsalardı elbette bütün
yaptıkları bunlar adına boşa çıkmış olurdu.
006.89- Bunlar
kendilerine Kitap, Hikmet ve Nübüvvet verdiklerimizdir. Eğer Onlar
bunları tanımayıp küfrediyorlarsa andolsun Biz buna
karşı küfretmeyen bir Topluluğu Vekil
kılmışızdır.
006.90- İşte
Allah'ın Hidayet verdikleri bunlardır. Öyleyse Sen de
Onların bu Hidayetlerine uy. De ki: "Ben bunun için Sizden bir
Ücret istemiyorum. O Alemlere bir Öğütten başkası
değildir."
XI Kur'anın vahyi: 91-94
006.91- Onlar
"Allah Beşere Hiçbir Şey indirmemiştir." demekle
Allah'ı Qadrinin Hakkını vererek taqdir edemediler.
De
ki: "Musa'nın
İnsanlara bir Nur ve Hidayet olarak getirdiği ve Sizin de
Kağıtlar üzerinde Yazılı kılıp
açıkladığınız ve çoğunu gözardı
ettiğiniz Kitab'ı kim indirdi? Sizin ve Atalarınızın
bilmediği Şeyler Size öğretilmiştir. De ki: "Allah"
sonra da Onları bırak. İçine daldıkları Saçma
uğraşlarında uğraşıp dursunlar.
006.92- İşte
bu önündekileri Doğrulayıcı ve Şehirler Anası ile
çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır. Ahiret'e
inananlar buna inanırlar. Onlar Salatlarını Koruyanlardır.
006.93- Allah'a
karşı Yalan yere İftira düzenden veya kendisine hiçbir Şey
Wahyolunmamışken "Bana da wahyolundu." diyen ve
Allah'ın indindiğinin bir benzerini de Ben indireceğim."
diyenden daha Zalim kimdir? Sen bu Zalimleri Ölümün Şiddetli
Sarsıntıları sırasında Meleklerin Ellerini uzatarak
onlara "Canlarınızı çıkarın. Bugün Allaha
karşı Haqsız olanı söylediğiniz ve Onun Ayetlerinden
büyüklenerek dolayısı ile Alçaltıcı bir Azab ile
karşılık göreceksiniz" (dediklerini de) bir görsen.
006.94- Andolsun
Sizi ilk defa yaratığımız gibi tek başına bir
şekilde Bize geldiniz ve Size lutfettiklerimizi arkanızda
bıraktınız. İçinizden gerçekten Ortaklar
olduklarını sandığınız Şefaatcilerinizi
şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun aranızdaki Bağlar
parçalanıp koparılmıştır. Ve hakkında Zanlar
besledikleriniz Sizlerden uzaklaştırılmıştır.
XII Hakkın zaferi: 95-100
006.95- Taneyi
ve Çekirdeyi yaran şüphesiz Allah'tır. O Diriyi Ölüden
çıkarır, Ölüyü de Diriden çıkarır. İşte Allah
budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?
006.96- O
Sabahı da yarıp çıkarandır. Geceyi bir Sukun, Güneş
ve Ayı bir Hesab kıldı. Bu Aziz ve Bilen olan Allah'ın
Taqdiridir.
006.97- O
Karanın ve Denizin Karanlıklarında Yolunuzu bulmanız
için Size Yıldızları varedendir. Bilebilen bir Topluluk/bilen
bir toplum için biz Ayetleri birer birer açıkladık.
006.98- O Sizi
tek bir Nefisten yaratandır. (kiminiz
için) bir Qarar yeri (kiminiz için) bir Emanet yeri. Kavrayabilen bir Topluluk
için Ayetleri birer birer açıkladık.
006.99- O
Gökten Su indirendir. Bununla Herşeyin Bitkisini bitirdik. Ondan bir
Yeşillik çıkardık. Ondan da birbiri üzerine bindirilmiş
Taneler türetiyoruz. Ve Hurma Ağacının Tomurcuğundan da
Yere sarkmış Salkımlar. Birbirine benzeyen ve benzemeyen
Üzümlerden, Zeytinlerden ve Nardan Bahçeler, Meyvesine, Ürün verdiğinde
ve Olgunluğa eriştiğinde bir bakın. Şüphesiz inananacak bir Topluluk
için bunda gerçekten Ayetler vardır.
XIII Yavaş yavaş gelişme: 101-110
006.100- Cinleri
Allah'a Ortak koştular, oysa Onları da O
yaratmıştır. Bir de
hiçbir Bilgiye dayanmaksızın Ona Oğullar ve Kızlar
yakıştırdılar. O ise
nitelendirdiklerinden Yücedir.
006.101- Gökleri
ve Yeri bir Örnek edinmeksizin yaratandır. O'nun nasıl bir
Çocuğu olabilir. Onun bir Eşi yoktur. O herşeyi
yaratmıştır, herşeyi Bilen'dir.
006.102- İşte
Rabb'iniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur, herşeyin
Yaratıcısıdır. Öyleyse O'na Kulluk edin. O herşeyin üstünde bir Vekildir.
006.103- Gözler
Onu İdrak edemez, O ise bütün Gözleri idrak eder. O Latif'tir,
Haberdar'dır.
006.104- Gerçek
şu ki Size Rabb'inizden Basiretler gelmiştir. Kim Basiretle görürse
kendi lehine kim de Kör olursa kendi aleyhinedir. Ben Sizin üzerinizde bir
gözetleyici değilim.
006.105- İşte
Biz Ayetleri çeşitli biçimlerde böyle açıklamaktayız. Öyleki
Onlar Sana "Sen Ders görmüşsün" desinler ve Biz de bilebilen bir
Topluluğa Onu açıkca göstermiş olalım.
006.106- Sana
Rabb'inden vahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur ve
Müşriklerden de yüz çevir.
006.107- Eğer
Allah dileseydi Onlar Şirk koşmazdı. Biz Seni Onlar üzerine bir
Gözetleyici kılmadık ve Sen onlar üzerinde bir Vekil de
değilsin.
006.108- Allah'tan
başka yakardıklarına sövmeyin sonra Onlar da Haddi
aşarak bilmeksizin Allah'a
söverler. İşte böyle biz her Ümmete yaptıklarını
Süslü gösterdik. Sonra Onların son Varışları
Rabb'lerinedir. O yapmakta olduklarını Onlara Haber verecektir.
006.109- Olanca
Yeminleri ile eğer kendilerine bir Ayet gelse kesin olarak Ona
inanacaklarına dair Allah'a Yemin ettiler. De ki: "Ayetler ancak
Allah katındadır. Onlara gelse de Kuşkusuz
inanmayacaklarının Şuurunda değil misiniz?
006.110- Biz
Onların Qalplerini ve Gözlerini ilkin inanmadıkları gibi
gerisine çevririz ve Onları Tuğyanları içinde
şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
XIV Müşriklerin muhalefeti: 111-121
006.111- Gerçek
şu ki, Biz onlara Melekler indirseydik Onlarla Ölüler
konuşsaydı ve Herşeyi karşılarına
toplasaydık Allah'ın
Dilediği dışında yine Onlar inanmayacaklardı. Ancak
Onların çoğu Cahillik ediyorlar.
006.112- Böylece
her Nebi'ye İnsan ve Cin Şeytanlarından bir Düşman
kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak
için Yaldızlı Sözler fısıldarlar. Rabb'in dileseydi bunu
yapamazlardı. Öyleyse onları Yalan olarak Düzdükleri ile
başbaşa bırak.
006.113- Bir
de Ahirete inanmayanların Qalpleri Ona meyletsin de ondan hoşlansınlar
ve yüklenmekte olduklarını yüklene dursunlar.
006.114- Allah'tan
başka bir Hakem mi arayayım? Oysa o size Kitab'ı
açıklanmış/ detaylanmış/ Mufassal olarak
indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bunun gerçekten Rabb'inden
Haqq olarak indirildiğini biliyorlar. O halde sakın Süphecilerden
olma.
006.115- Rabb'imin
Sözü Doğruluk bakımından da, Adalet bakımından da
Tastamamdır. O'nun Sözlerini değiştirebilecek yoktur. O
İşiten'dir, Bilen'dir.
006.116- Arzda
olanların çoğunluğuna uyacak olursan, Seni Allah'ın
Yolundan saptırırlar. Onlar ancak Zanna uyarlar
006.117- Şüphesiz
Rabb'in, kendi Yolundan sapanları daha iyi bilir. O Dosdoğru Yolda
olanları da daha iyi bilir.
006.118- Eğer
O'nun Ayetlerine inanıyorsanız, artık üzerinde yalnızca Allah'ın
İsmi anılanlardan yiyin.
006.119- Ne
oluyor ki Size, kaçınılmaz bir İhtiyaçla karşı
karşıya kalmanız dışında, O, Size Haram
kıldıklarını ayrı ayrı
açıklamışken, üzerinde Allah'ın İsmi anılan
Şeyleri yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir İlim olmaksızın
kendi Hevalarıyla saptırıyorlar. Şüphesiz, senin Rabb'in
Haddi Aşanları en iyi Bilen'dir.
006.120- Günah'ın
Açıkta olanını da, Gizlisini de terkedin. Çünkü Günahı
kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle Karşılık göreceklerdir.
006.121- Üzerinde
Allah'ın İsminin anılmadığı şeyi yemeyin.
Çünkü bu bir Fısqtır. Gerçekten Şeytanlar, Sizinle
Mücadele etmeleri için kendi Dostlarına Gizli Çağrılarda
bulunurlar. Onlara itaat ederseniz elbette siz de Müşriklersiniz.
006.122- Ölü
iken kendisini dirilttiğimiz ve ona İnsanlar içinde yürümesi için bir
Nur verdiğimiz kimsenin Durumu, Karanlıklarda kalıp oradan bir
çıkış bulamıyanın Durumu gibi midir? İşte,
Kafirlere yapmakta oldukları böyle çekici/ süslü gösterilmiştir.
XV Başlıca muhalifler:122-129
006.123- Böylece
Biz, her Ülkenin Önde-gelenlerini orada Hileli Düzenler kursunlar diye,
oranın Suçluları kıldık. Oysa Onlar Hileli Düzeni ancak
kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.
006.124- Onlara
ne zaman bir Ayet gelse, derler ki: "Allah'ın Elçilerine verilenin
bir benzeri Bize de verilene kadar biz kesin olarak
inanmayacağız." Allah, Elçiliğini nereye vereceğini
daha iyi bilir. Bu Mücrimlere, kurdukları Düzenleri nedeniyle
Şiddetli bir Azab ve Allah katında bir Küçüklük isabet edecektir.
006.125- Allah,
kimi Hidayete eriştirmek isterse, onun Göğsünü İslam'a açar,
kimi de Saptırmak isterse, onun Göğsünü sanki Göğe
yükseliyormuşcasına Dar ve Sıkıntılı kılar.
Allah, inanmayanların üstüne işte böyle Pislik çökertir.
006.126- Bu,
Rabb'inin Dosdoğru olan Yoldur. Öğüt alıp düşünmesini
bilen bir Topluluk için Ayetleri böyle birer birer açıkladık.
006.127- Onlar
için Rabb'leri katında Barış Yurdu vardır ve O,
yaptıkları dolayısıyla Onların Veli'sidir.
006.128- Onların
tümünü toplayacağımız gün: "Ey Cin Topluluğu,
İnsanlardan çoğunu ayartıp edindiniz" İnsanlardan
onların Dostları olanlar derler ki:" Rabb'imiz, kimimiz
kimimizden yararlandı ve bizim için tesbit ettiğin Süreye ulaştık."
der (Allah:) "Allahın dilediği hariç, Ateş Sizin içinde
ebedi kalacağınız Konaklama Yerinizdir." Şüphesiz
Rabb'in, Hakim'dir, Bilen'dir.
006.129- Böylece
biz, kazandıkları dolayısıyla Zalimlerin bir
kısmının başına geçiririz."
XVI Ceza:130-140
006.130- Ey
Cin ve İnsan Topluluğu, içinizden Size Ayetlerimi aktarıp okuyan
ve Size bu karşı karşıya geldiğiniz Gününüzle Sizi
uyaran Elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefislerimize karşı
Şehadet ederiz" derler. Dünya Hayatı Onları aldattı ve
gerçekten Kafir olduklarına dair kendilerine karşı Şehadet
ettiler.
006.131- Bu,
Halkı habersizken, Rabb'inin Ülkeleri Zulum ile Helak edici
olmadığındandır.
006.132- Yaptıkları
dolayısıyla herbiri için Dereceler vardır. Rabb'in, Onların
yaptıklarından Habersiz değildir.
006.133- Rabb'in,
Hiçbirşeye İhtiyacı olmayan Rahmet Sahibidir. Dilerse Sizi
giderir ve dilerse, Sizi bir başka Qawmin Soyundan ortaya
çıkardığı gibi Yerinize bir başkasını
getirir.
006.134- Elbette,
Size vadedilen kesinliklegelecektir. Ve
Siz aciz bırakacak değilsiniz.
006.135- De
ki: "Ey Qavmim, bütün yapabileceğinizi yapın. Elbette Ben de yapıyorum. Bu Yurdun
Sonu, kimindir, bilip öğreneceksiniz. Gerçek şu ki Zalimler
Kurtuluşa ermiyeceklerdir."
006.136- O'nun
üretip türettiği Ekin ve Hayvanlardan Allah için de bir Pay
ayırdılar, sonra kendi Zanlarınca: "Bu Allah'ındır,
bu da Ortaklarımızındır."dediler. Kendi Ortakları
için olan, Allah tarafına geçmez, ama Allah'a aid olan kendi
Ortaklarının tarafına geçer. Ne kötü hükmediyorlar?
006.137- Yine
bunun gibi Onların Ortakları, Müşriklerden çoğuna
Çocuklarını Öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem Onları Helake
düşürmek, hem de kendi aleyhlerinde Dinlerini karmakarışık
kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı. Sen Onları ve
düzmekte oldukları İftiraları bırak.
006.138- Ve
kendi Zanlarınca dediler ki: "Bu Hayvanlar ve Ekinler
dokunulmazdır. Onları Bizim dilediklerimiz dışında
başkası yiyemez. Hayvanların da Sırtları haram
kılınmıştır." Öyle Hayvanlar da vardır ki,
O'na İftira ederek Allah'ın İsmini anmazlar. Yalan yere iftira
düzmekte olduklarından dolayı O, onlara Cezalarını
verecektir.
006.139- Bir
de dediler ki: "Bu Hayvanların Karınlarında olan,
yalnızca Bizim Erkeklerimize aittir, Eşlerimize ise Haramdır.
Eğer o, Ölü doğarsa Onlar da bunda Ortakdırlar." Allah, bu
Düzmelerinin Cezasını verecektir. Elbette Allah Hakim'dir,
Bilen'dir.
006.140- Çocuklarını
hiçbir Bilgiye dayanmaksızın aqılsızca öldürenler ile
Allah'a karşı Yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine
Rızıq olarak verdiklerini Haram kılanlar elbette Hüsrana
uğramışlardır. Onlar, gerçekten şapmışlar ve
Doğru Yolu bulamamışlardır.
XVII Müşriklerin adetleri: 141- 144
006.141- Asmalı
ve Asmasız Bahçeleri, Hurmaları ve Tadları Farklı
Ekinleri, Zeytinleri ve Narları birbirne benzer ve benzemez yaratan O'dur.
Ürün verdiğinde Ürününden yiyin ve Hasad Günü de Hakkını
verin. Çünkü O, İsraf edenleri
sevmez.
006.142- Hayvanlardan
Yük taşıyan ve Döşek yapılanları da. Allah'ın
Size Rızıq olarak verdiklerinden yiyin ve Şeytanın
Adımlarına uymayın. Çünkü o, Sizin için Apaçık bir
Düşmandır.
006.143- Sekiz
Çift, Koyundan da iki Keçiden de
iki. De ki : "İki Erkeği
mi Haram kıldı? Yoksa iki Dişiyi mi, ya da o iki Dişinin
Rahimlerinin, kendisini kapsadığını mı? Eğer
Doğru Sözlüler iseniz bana bir ilimle haber verir."
006.144- Deveden
de iki, Sığırdan da iki. De ki: "İki Erkeği mi
Haram kıldı? Yoksa ki Dişiyi mi ya da o iki Dişinin
Rahimlerinin kapsadığını mı? Yoksa Allah, bunları
Sizlere Tavsiye ettiği zaman Siz Şahidler miydiniz?" Hiçbir
Bilgiye dayanmaksızın İnsanları saptırmak için
Allah'a karşı Yalan yere iftira düzenden daha Zalim kimdir?
Şüphesiz Allah, Zalimler Topluluğunu Hidayete erdirmez.
XVIII Haram yiyecekler:145-150
006.145- De
ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin Yiyeceği için,
Leşi, dökülen Kanı, Domuz Eti ki bu gerçekten Murdardır ya da
Allah'tan başkası Adına kesilmiş bir Fısq
dışında Haram kılınmış bir Şey
bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir İhtiyaçla karşı
karşıya kalırsa saldırmamak ve haddi aşmamak
şartıyla. Şüphesiz Senin Rabb'in Gafur'dur, Rahim'dir.
006.146- Yahudilere
Her Tırnaklı'yı haram kıldık.
Sığırlardan ve Koyunlardan, Sırtlarına veya
Bağırsaklarına yapışan veya Kemiğe
karışanlar dışında İç Yağlarını
da onlara Haram kıldık. Azgınlık ve Hakka Tecavüzde
bulunmaları nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz
elbette Sadık olanlarız.
006.147- Şayet
Seni yalanlayacak olurlarsa, de ki: "Rabbiniz Geniş Rahmet
Sahibidir. O'nun şiddetli çarpması, Suçlulardan geri
çevrilemez."
006.148- Şirk-koşanlar
diyecekler ki: "Allah dileseydi ne Biz Şirk koşardık, ne de
Atalarımız ve hiçbir Şeyi Haram kılmazdık."
Onlardan öncekiler de, Bizim Zorlu Azabımızı tadıncaya
kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, Bize
çıkarabileceğiniz bir İlim mi var? Siz ancak Zanna
uymaktasınız ve ancak Zannla Yalan söylersiniz."
006.149- De
ki: "En Üstün/apaçık delil Allah'ındır. Eğer O
dileseydi elbette tümünüzü Hidayete iletirdi."
006.150- De
ki: "Gerçekten Allah'ın bunu Haram kıldığına
Şehadet edecek Şahidlerinizi getirin."Şayet Onlar,
Şehadet edecek olurlarsa Sen Onlarla birlikte Şehadet etme.
Ayetlerimizi yalanlayanların ve Ahirete inanmayanların
Hevalarına uyma. Onlar Rabb'lerine Denk tutmaktadırlar.
XIX Hayata rehberlik eden kurallar 151-154
006.151- De
ki: "Gelin Size Rabb'inizin neleri Haram kıldığını
okuyayım: O'na hiçbir Şeyi ortak koşmayın, Anne Babaya İyilik edin, Yoksulluktan
Dolayı Çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, Onların da
Rızıqlarını Biz vermekteyiz. Fuhuşun
Açığını da Gizli olanına da yaklaşmayın.
Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın Haram
kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla Size
Tavsiye etti, umulur ki aqledsersiniz..
006.152- "Yetimin
Malına O Ergirlik Çağına erişinceye kadar o en Güzel
dışında yaklaşmayın. Ölçüyü ve Tartıyı
Doğru olarak yapın. Hiçbir Nefse Gücünün kaldırabileceği
dışında birşey yüklemeyin.
Söylediğiniz zaman yakınınız dahi olsa Adil olun. Allah'ın Ahdine de Vefa
gösterin. İşte bunlarla Size tavsiye etti. Umulur ki Öğüt
alırsınız."
006.153- Bu,
Benim Dosdoğru olan Yolumdur. Şu halde Ona uyun. Sizi O'nun
Yolundan ayıracak Yollara uymayın. Bununla Size Tavsiye etti, umulur
ki İttiqa edersiniz.
006.154- Sonra
Biz Musa'ya İyilik
yapanların üzerinde (nimetini)
tamamlamak Herşeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir
Hidayet ve Rahmet olarak Kitab'ı verdik. Umulur ki Rabb'lerine
kavuşacaklarına inanırlar.
XX Hedef:155-165
006.155- Bu
indirdiğimiz Mübarek bir Kitaptır. Şu halde Ona uyun ve
İttiqa edin. Umulur ki esirgenirsiniz.
006.156- "Bizden
önce Kitap yalnızca iki Topluluğa indirildi Biz ise Onların Ders
gördüklerinden Habersisiz dememeniz,
006.157- Ya
da Kitap Bize de indirilse idi elbette onlardan daha çok Doğru Yolda
olurduk" dememeniz (için). İşte Size Rabb'inizden apaçık
bir Belge bir Hidayet ve Rahmet gelmiştir. Allah'ın Ayetlerini
yalanlayanlardan ve ondan alıkoyup çevirenden daha Zalim kimdir?
Ayetlerimizden alıkoyup-çevirenlere bu Engelleme ve Çevirmelelerinden
dolayı çok Çetin bir Azabla
karşılık vereceğiz.
006.158- Onlar
kendilerine Meleklerin gelmesini mi ya da Rabb'inizin gelmesini mi veya
Rabb'inizin bazı Ayetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabb'inin
Ayetlerinden bazılarının geleceği Gün daha önce İman
etmemişse veya İmanıyla bir Hayır kazanmamışsa
hiç kimseye İmanı Yarar sağlamaz. De ki "Bekleyin, Biz de
şüphesiz beklemekteyiz."
006.159- Gerçek
şu ki Dinlerini Parça Parça edip kendileri de grublaşanlar, Sen hiç
bir Şeyde Onlardan değilsin . Onların işi ancak
Allah'adır. Sonra
yaptıklarını kendilerine Haber verecektir.
006.160- Kim
bir İyilikle gelirse kendisine bunun On katı vardır. Kim de bir
Kötülükle gelirse onun Mislinden başkasıyla
cezalandırılmazlar ve onlar Haqsızlığa
uğratılmazlar.
006.161- De
ki :"Rabb'im gerçekten Beni Doğru bir Yola iletti. Dimdik duran bir
Dine, İbrahim'in Hanif Dinine. O Müşriklerden değildi ."
006.162- De
ki: "Elbette benim Salatım, Nusuqum, Dirimim ve Ölümüm Alemlerin
Rabb'i olan Allah'ındır."
006.163- "Onun
hiç bir Ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum. Ve ben Müslüman
olanların ilkiyim."
006.164- De
ki: "O herşeyin Rabb'i iken Ben Allah'an başka Rabb mi
arayım? Hiç bir Nefis kendi aleyhine başkasını kazanmaz.
Günahkar olan bir başkasının Günahını
taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabb'inizedir. O Size hakkında
anlaşmazlığa düştüğünüz Şeyleri Haber verecektir.
006.165- O
Sizi Yeryüzünün Halifeleri kıldı ve Size verdikleriyle Sizi denemek
için kiminizi kiminize göre Derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabb'n
Sonuçlandırması pek Çabuk olandır ve şüphesiz O Gafur'dur,
Rahim'dir.
Tertil I Tertil II Tertil III Tertil IV Tertil V
Tertil VI Tertil VII Tertil
VIII Tertil IX Tertil X
Tertil XI Tertil XII Tertil XIII
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)