Mekkî
Wahy
610-622
044.036/ YASİN
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Qur'an Mucizedir : 1-12
Qur'an, Rasul ve Qawmi
036.01- Ya Sin
036.02- Hakim Qur'an'a andolsun.
036.03- Gerçekten Sen Gönderilenler' densin,
036.04- Dosdoğru
Yol üzerindesin.
036.05- Aziz ve Rahim'in İndirmesi (yle),
036.06- Babalar’ı uyarılmamış, böylece kendileri
de Gafil olan bir Qawm’i uyarman için.
Uzun Yıllar uyarılmasına Rağmen Vahyi Anlamaya
Yanaşmayanlar
036.07- Andolsun, Onlar’ın ( uzun yıllar uyarılmış
olanların) çoğu üzerinde o Söz Haqq oldu. Artık Onlar inanmazlar.
036.08- Gerçekten Biz Onlar’ın Boyunları’na
Halkalar geçirdik ta Çeneler’ine kadar. Bu yüzden Yer’e bakmazlar.
036.09- Biz Onlar’ın önlerine bir Sed, arkalarına
da bir Sed çektik. Böylece Onlar’ı örtüverdik, artık görmezler.
036.10- Kendilerini uyarsan da uyarmasan da Onlar
için bir’dir, Onlar inanmazlar.
Vahyi
Anlama Potansiyeli Olanlar
036.11- Sen ancak, Zikr'e uyan ve Gayb ile
Rahman'a Haşyet duyan’ı uyarırsın. Onlar’ı, bir Bağışlanma’yla ve Kerim bir
Ecir’le müjdele.
036.12- Elbette Ölüler’i Biz diriltiriz, Onlar’ın
önlerinden gönderdiklerini ve Eserleri’ni de yazarız. Herşey’i Apaçık bir Kitap’ta tespit ediyoruz.
“II Hakkın Teyidi: 13-32
İnkarcılara
Tarihsel Bir Ders
036.13- Sen Onlar’a, ‚O Qarye Ashabı’nı örnek
ver, oraya Gönderilen'ler gelmişti.
036.14- Onlar’a
İki Kişi göndermiştik. Onlar’ı yalanlamışlardı. Biz de Üçüncü
Kişi’yle güçlendirmişdik. Şöyle dediler:
"Elbette Biz Size Gönderilenler'iz."
036.15- (Kentliler) dediler ki: "Siz, Bizim
gibi bir Beşer’siniz. Rahman da bir Şey indirmedi. Siz, yalnızca
Yalancı’sınız."
036.16- (Gönderilenler) : "Rabb'imiz, Size
Gönderilenler olduğumuzu biliyor" dediler.
036.17- Bize
(görev olarak) düşen Şey Apaçık bir Tebliğ’dir."
036.18- Onlar dediler ki: "Herhalde, Siz’den
dolayı Uğursuzluğa uğradık. Eğer son vermezseniz Sizi taşlayacağız ve elbette Biz’den Size Elim bir Azab dokunacaktır."
036.19- (Gönderilenler) dediler ki:
"Uğursuzluk Sizin’ledir. Size Öğüt verildi diye mi? Hayır Siz Ölçü’yü
taşıran bir Qawim’siniz."
036.20- ‚O Medine’nin Uzağından bir Adam koşarak
geldi. "Ey Qawmim, Gönderilenler'e uyun" dedi.
036.21- "Siz’den Ücret istemeyenlere uyun,
Onlar Hidayet bulanlar’dır."
036.22- "Bana ne oluyor ki Beni Yaratan’a
kulluk etmeyecek mişim? Siz O'na döndürüleceksiniz."
036.23- "Ben O'ndan başka İlahlar edinir
miyim? Rahmân Bana bir Zarar verecek olsa Onlar’ın Şefaati Bana Yarar sağlamaz, Onlar Beni
kurtaramazlar."
036.24- "O zaman gerçekten bir Sapıklık içinde kalırım."
036.25- "Elbette Sizin Rabb'inize inandım. Beni duyun."
036.26- O’na " Cennet’e gir
"denildiğinde "Keşke Qavmim
(bu durumu) bilseydi."
036.27- "Rabb'imin Beni bağışladığı ve ağırladığını" dedi.
036.28 Kendisinden sonra ise Qawmi’ne Gök’ten
bir Ordu göndermedik, gönderecek de değildik.
036.29- Bir Çığlık yetti. Anında sönüverdiler.
Wahyi
Yalanlayanları Helak Eden Azab Yasası
036.30- Yazıklar olsun şu Kullar’a: Onlar’a ne zaman bir Elçi
gelse, O’nu Alay’a aldılar.
036.31- Kendilerinden önce nice Kuşaklar’ı yıkıma
uğrattığımızı görmüyor mı? Onlar tekrar kendilerine dönemiyorlar.
036.32- Onların hepsi toplanıp Huzurumuz’aa
getirildiler.
III Deliller :33-50
İnsana Çevresindeki Ayetlerin (Toprak, Gece, Gündüz,
Ay, Güneş, Gemiler) Verdiği Dersler
036.33- Ölü Toprak Onlar’a bir Ayet’tir. Onu
diriltip, çıkarttığımız Taneler’den
yiyorlar.
036.34- Orda Hurmalıklar’dan ve Üzüm Bağları’ndan
Bahçeler hazırladık ve içlerinde Pınarlar fışkırttık.
036.35- O’nun Ürünleri’nden ve kendi Elleri’nin
yaptıklarından yemeleri için. Hala şükretmiyorlar mı?
036.36- Yerin bitirdiklerinden, kendi Nefisleri’nden
ve daha bilmedikleri Şeyler’den bütün
Çiftler’i yaratan Yüce (olan Allah)'dır.
036.37- Gece de kendileri için bir Ayet’tir.
Gündüzü O’ndan sıyırıp yüzünce Karanlık’ta kalırlar.
036.38- Güneş de kendi Müsteqarrı’na doğru akıyor. Bu Aziz ve
Bilen'nin Taqdiri’dir.
036.39- Ay’a gelince ,O’na bir takım Uğrak Yerleri
taqdir ettik. Eski bir Hurma Dalı
(görünümü) alıyor.
036.40- Ne güneş, Ay’a yetişir ne de Gece Gündüz’ün önüne geçer. Hepsi (Ayrı bir)
Yörünge’de yüzer.
036.41- Soyları’nı Dolu Gemiler’le taşımamız da
Onlar için bir Ayet’tir.
036.42- Binmekte oldukları bunun benzeri (diğer)
Şeyler’i yaratmamız da.
036.43- Eğer dilesek Onlar’ı batırırdık. Ne İmdadları’na yetişen olurdu ne de
kurtulabilirlerdi.
036.44- Ancak Biz’den bir Rahmet’le belirli bir Zaman’a dek yararlandırmamız
hariç.
Wahy'den
Yüzçevirenlerin Tutumları (İnfaq’ı Saçma Bulmaları, Azab’ı İnkarları)
036.45- Onlar’a "Geleceğinizden ve Geride
bıraktığınızdan ittiqa edin, belki esirgenirsiniz" denildiğinde (fayda
vermez),
036.46- Onlar’a Rabb'lerinden ne zaman
bir Ayet geldiyse kesinlikle yüzçevirdiler.
036.47- "Size Allah'ın verdiği
Rızıqlar’dan infaq edin," denilince de İnkarcılar İnananlar’a
"Allah'ın eğer dilemiş olsa Allah'ın yedirebileceği kimseyi Biz mi
yedirecek mişiz? Gerçekten Siz düpedüz bir Şaşkın’sınız."
036.48- Ve derler ki: "Eğer doğru
söylüyorsanız bu Waad ne zamanmış?"
036.49- Yalnızca Tek bir Çığlığı gözetsinler.
Onlar birbirleriyle çekişirlerken kendilerini yakalayacak.
036.50- Artık
ne tawsiyeleşebilirler ne de Aileler’ine dönebilirler.
IV Mükafat ve Ceza: 51-67
Sur'a Üfürüldükten
Sonraki Günler
036.51- Sur’a
üfürülmüştür, Qabirleri’nden kalkıp Rabb'lerine doğru giderler.
036.52- Derler
ki: "Eyvah Bize, uyuduğumuz Yer’den Bizi kim kaldırdı? Rahmân'ın waadettiği bu. Meğer Gönderilenler
doğru söylemiş."
036.53- Yalnızca bir Tek Çığlık. Sonra Hepsi toplanıp Huzurumuz’a getirilirler.
036.54- Bugün
Hiçbir şekilde kimseye zulmedilmez .Gördüğünüz Karşılık yaptığınızdan
başkası değildir.
036.55- Bugün Cennet Ashabı Sevinçli’dir,
Mutlu’dur.
036.56- Kendileri ve Eşler’i Gölgelikler’de
Tahtlar’a yaslanırlar.
036.57- Taptaze Meyveler ve arzuladıkları Herşey Onlar’ındır.
036.58- Onlar’a Esirgeyen Rabb'dan bir Selam/barış sözü.
036.59- "Ey Suçlular Bugün Sizler bir yana
çekilin."(denilir)
Dünya’daki Uyarıların Hatırlatılması ve Şimdiki
Halleri
036.60- "Ey Âdemin Çocukları, Size Büyük bir And vermişdim: Şeytân'a
kulluk etmeyin. O Sizin Apaçık bir Düşmanınız’dır.
036.61- Bana kulluk edin, Doğru Yol bu’dur."
036.62- O Sizin bir çok Kuşağınızı saptırdı. Hala
aqletmiyor musunuz?
036.63- İşte bu, Size waadedilmiş Cehennem’dir.
036.64- Bugün İnkarınız’ın Karşılığı olarak oraya
girin."
036.65- Bugün Onlar’ın Ağızlarını damgalıyoruz.
Kazandıkları’nı Eller’i Bize söylemekte
Ayaklar’ı da Şahidlik etmektedir.
036.66- Eğer dileseydik Gözleri’nin üzerine
bastırıp Kör ederdik. Böylece yola dökülüp koşuşurlardı. Nasıl göreceklerdi ki
?
036.67- Eğer dileseydik oldukları yerde başka bir Kalıb’a sokardık. Ne ileri
gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
036.68- Uzun Ömür verdiğimizi Yaratılış’ta tersine çeviriyoruz. Hala aqletmeyecekler mi?
V İslam'ın Melekutu: 69-83
Qur'an'ın Savunulması
036.69- Biz O'na Şiir öğretmedik, O'na yaraşmaz
da. O (Wahy) ancak bir Öğüt, Apaçık bir
Okuma'dır.
036.70- Diriler’in
uyarılması ve İnkarcılar’a (azaba ilişkin) Söz’ün Haqq olması için.
Yeryüzü’nde İnsana
Sunulan Ni’metler
036.71- Ellerimiz’le kendilerine nice Hayvanlar
yarattığımızı görmüyorlar mı? Böylece Onlar’ın Sahibi oluyorlar.
036.72- Onlar’ı kendilerine boyun eğdirdik. Bir
kısmı Binekleri’dir; bir kısmını da yiyorlar.
036.73- Onlar da
daha nice Yararlıklar ve İçecekler vardır. Hala şükretmeyecekler mi?
Şirke Sapma ve Rasûl'ün Hüzünlenmesi
036.74- Yardım görmek umuduyla Allah'tan başka İlahlar edindiler.
036.75- Onlar kendilerine bile Yardım edemezler. Oysa kendileri Onlar için
hazırlanmış Askerler’dir.
036.76- Öyleyse söyledikleri Seni
hüzünlendirmesin. Biz Onlar’ın gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
Yaratılış’ın Hatırlatılması, Diriliş’in
Mümkünlüğü, O'na Dönüş
036.77- İnsan kendisini bir Damla Su’dan yarattığımızı
görmez mi? Sonra Apaçık bir Düşman
kesiliyor.
036.78- Yaratılışı’nı unutarak Bize bir Örnek
veriyor: "Çürümüşken bu Kemikler’i kim diriltecekmiş?" diyor.
036.79- De ki: "İlk defa yaratan diriltecek.
O Herşey’i nasıl yaratacağını bilir."
036.80- Yeşil Ağaç’tan bir Ateş (yaratan) dır. Ondan yakıyorsunuz.
036.81- Gökler’i ve Yer’i yaratan , bir benzerini
yaratamaz mı? Tartışmasız o Yaratan'dır, Bilen'dir.
036.82- Bir şeyi Murad ettiği zaman O’na yalnızca "ol " diye emreder,
hemen oluverir.
036.83- Herşey’in Melekutu Eli’nde bulunan ne
Yüce’dir, Siz de O'na döndürülüyorsunuz.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
036 YaSin |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|