MUSHAF’IN
OKUNMASI
TERTÎL:
TECWİD:
TERCÎ:
TAHZİN:
WAQF ve İBTİDA:
Qıraatlar’ın Yedi Harfce İçerilmesi:
Sahabi Qurra:
Qıraat İmamları:
Bugün Yaygın Olarak Kullanılan üç Qıraat
Qıraatler Üzerine Yazılan Eski Literatür:
10 Qıraat:
A- USULÎ FARQLILIK
1-
Med’li- Qasır’lı Qıraatler:
2-Sakin Nun ve Tenwin:
3-Harfler’in Birbirleriyle Bağlantılı Okunması :
4-Hemze'nin Okunması:
5-Wasıl Yapma:
6-Waqıf ve Sekte:
7-İzâfet Ya'sı:
8-Tefhim, Tağliz ve Terkik:
9-İmale’li-Fefha’lı Okumalar:
0-Hu ve Hum Zamirleri:
B-
FERŞ’TE FARQLI OKUMALAR
Kıraatlarla İlgili Tablolar
QUR'AN QIRAATI'NIN TEDRÎS YERLERİ
Medreseler: Daru’l-Qur'an/ Daru'l-Qurra:
1-Reşaiyye Daru'l-Qur'an'ı:
2-İbnu Münca Daru'l-Qur'an'ı:
3-Sencariyye Daru'l-Qur'an'ı:
4-Cezeriyye Daru'l-Qur'an'ı:
5-Delamiye Daru'l-Qur'an'ı:
6-Sabuniyye Daru'l-Kur'an'ı:
7-Haydariyye Daru'l-Qur'an'ı:
Yeni Qıraat Kitabları:
Türkçenin Bozuk Qıraatları Üzerine Bir Okuma Parçası
Ses
Kayıt Cihazları olmamasına rağmen, Qur'an'ın İlk
Okunuşu’ndaki Orjinal Fonetiğe bugün Sahibiz.
TERTİL:
73/el-Müzzemmil
4:" Qur'an'ı Tertil ile oku".
Qur'an'ın Her Ayeti’nin Sonu’nda durarak okumak, onun
üzerinde düşünmeyi İmkan dahilinde kılar. Bu nedenle
Hz.Rasul bu tür Okuyuşu örnekledi:
Hanımları Hafsa ve Ümmü Seleme anlatırlar: "Rasulullah
Qur'an'ı Ayet Ayet okurdu. Yani "Bismillahirrahmanirrahim"
der waqfederdi. "Elhamdulilllahi Rabbi’l-Alemîn" der
waqfederdi. "er-Rahmani’r-Rahim" der waqfederdi. "Maliki
Yevmi’d-Din" der waqfederdi. "
Enes
ibnu Malik'e O'nun Okuyuşunu sorduklarında şöyle Cewap
verdi: "Uzatılması gereken Harfleri uzatırdı. Besmele’yi
okuyarak Allah'ın lam'ını, Rahman'ın
mim'ini uzatarak okurdu."
er-Râzî, Ayet’teki Tertil Masdarı’nın, Emr'in
Wucub’unu Tekid etmek ve Qur'an okuyan kimseye, Tecvid’in
Muhaqqaq gerektiğini göstermek için geldiğini söyler.
Tertîl, Ahenk ve İntizam demek. Qur'an Harfleri’nin
Haqqını vermek, Acele etmemek. Bu Mana’da Teressül
Kelimesi de kullanılıyor.
Hz.Rasul, bu Tertil Okuyuşu’nda başarılını olanları
diğerlerine Örnek gösteriyordu. İbnu Mes'ud
bunlardandır.
TECVİD:
Tertîl Kelimesi
Tecvîd'i de içine alıyor olmalı. Ali Tertl'i
soranlara şöyle Cewap vermişti: " Tertîl, Harfler’in
Tecwid’ini ve Waqfları’nı bilmektir."
Bu
Kelime İbnu Mes'ud'dan gelen bir Riwayet’te de yer
alıyor: "Qur'an'ı Tecwid üzere okuyunuz, Güzel Ses’le
süsleyiniz."
İbnu
Cezerî (ö.833/1430) şöyle der: " Tecwid’i öğrenmek, ona
Riayet’le Qur'an okumak Wacib’dir, lazım’dır. Kim Qur'an'ı
Tecwidsiz okursa, Günahkar olur. Çünkü Allah Qur'an'ı
Tecwid’le indirdi ve bize kadar da böylece geldi"
TERCÎ:
Sözel
Anlamı "Geri çevirme, döndürme" olan bu Kelime Avaz’ı
Boğaz’da Tekrar etmek, Qur'an'ı Nağme ile okumak Anlamına
kullanılıyor. Güzelleştirme, dinlenmeye Hizmet eder. Ama bu
Nazm’ı Bozucu bir Hal almamalıdır.
Abdullah ibnu Mugaffel naqleder:" Rasulullah Dişi
veya Erkek Deve üzerinde Yol alırken; 48/el-Feth Suresi’ni
veya bu Sure’nin bir kısmını Hoş bir Qıraat’la okuyor ve
Terci yapıyordu."
Müslim bu Olay’ın Mekke'nin Fethi Günü olduğunu söyler. Bunun
Deve’nin Yürüyüşü’nden ileri geldiği söylenir.
Bir çok
Riwayet Kitabı'nda Farqlı
İfadeler’le naqlettiklerine göre Rasulullah Güzel
Ses’le Qur'an'ın süslendirilmesini istemiş, Nağme ile
okuyanları Hoş karşılamamış ve Güzel Ses’le Qıraat’ı Tawsiye
etmiştir. Yine O'nun Sözü: "Ey Ebu Musa, muhaqqaq
sana Dawud Peygamber'in Nağmeleri’nden bir Nağme
verilmiştir"
Dönem’in
Güzel Okuyucuları arasında Ebubekr, İbnu Mes'ud, Sâlim,
Uqbe ibnu Amir, Ebu Musa, Useyd ibnu Hudayr'ın
İsimleri geçer.
TAHZİN:
Kederlendirme, tasalandırma, Hüzün’le Okuma demek.
Ağlama Hissini doğuran bir Hudu ve Huşu'yu Yakalama.
Hz.Rasul’un İbnu Mes'ud'u dinlerken ağladığı
anlatılır. Şöyle buyurur: "Şüphesiz Qur'an Hüzün’le
inmiştir, okurken ağlayınız, şayet ağlayamazsanız, ağlamaklı
bir Tavır’la okuyunuz."
Ömer’in
bir Gün Sabah Namazı’nda 10/Yunus Suresi’ni okurken Göz
Yaşları döktüğünde Arka Saftakiler bunu işittiler.
WAQF ve İBTİDA:
Metnin
Noktalaması’na Riayet etmektir. Konuşma, Anlaşılmazlık’tan,
Sıkıcılık’tan böyle kurtarılır. Bu Konu’da İlk Eserler Hicri
100lü Yıllar’ın Sonları’na doğru yazılmaya başlandı.
1.Waqf-ı Tam: Örneğin Besmele sonrası 1/el-Fatiha'nın
3.Ayeti’nden sonra
2.Waqf-ı Kâfî: Örneğin 1/el-Fatiha'nın 1. Ayeti’nden
sonra
3-Waqf-ı Hasen:Örneğin, 1/Fatiha'nın 2. Ayeti’nden sonra
4-Waqf-ı Kabih: Rasulullah'ın, Azab Ayeti’nden
sonra Rahmet Ayeti’yle, Rahmet Ayeti’nden sonra da Azab
Ayeti’yle waqfetmeyi Men etmesi, bu tür Tilawet’in Kabih
olmasındandır.
Hz.Rasul Qur'an okurken, bazı Yerler’de Dewamlı durmuş,
bazı Yerler’de ise Dewamlı olarak geçmiştir. Bazı Yerler’de
ise bazen durmuş bazen geçmiştir.
ez-Zerkanî şöyle der:" Dewamlı waqfettiği Yerler
Fâsıla Yerleri, Dewamlı waslettiği Yerler ise ,
Fâsıla’nın bulunmadığı Yerler’dir. Bir Seferinde waqfettiği
Yer’i, diğer bir Seferinde wasletmesi Hususuna gelince,
bunda iki İhtimal üzerinde durmak İcab eder: Bunlardan ilki,
Rasulullah waqfetmekle; waqfettiği Yer’de Fâsıla'nın
yahut Waqf-ı-Tamm'ın bulunduğunu anlatmak istemiş
veya İstirahat için durmuştur. Diğer Husus ise,
Rasulullah bir Seferinde waqfettiği Yeri, ikinci bir
Seferinde wasletmekle, herhangi bir Fâsıla'nın
bulunmadığını anlatmak istemiş veya önce Fâsıla’nın
bulunduğunu bildirmiş, sonra waslederek her iki Şekilde de,
Qıraat’ın Caiz olduğunu göstermiştir. (...) Rasulullah'ın
bundan Gayesi, Fasl ve Wasl Mahalleri’ni Tayin
etmektir."
Qıraatlar’ın Yedi Harfce İçerilmesi:
Yedi
harften çoğu husus kıraatlarda bulunmaz.
el-Kıraetü kelimesinin çoğulu el-Kırââtü olup
qarae’nin mastarıdır.
Sahabî Qârîler:
Ubeyy ibnu
Ka’b
Zeyd ibnu
Sabit
Ali ibnu Ebu
Talib
İbnu Mes’ud
Ebu Musa
el-Eş’ari
Halife Osman
Dönemi’nde bu Qâriler ve çoğaltılan Harekesiz, Noktasız
Mushaflar Çeşitli Merkezler’e dağıtıldılar.
ez-Zerkanî
,
Nuweyrî’den
naqlen şöyle der:
Qur’an’ın
Nakqi’nde İtimat Hafızlar’adır. Bundan dolayı Hz.Osman
her Mushaf’ı, Mecbur olmadığı halde, çoğunlukla Mushaf’ın
Qıraatı’na Uygun birisiyle göndermiştir. Her Şehir Halkı
kendilerinin Mushaf’larında Yazılı olan Qıraat Wechi’yle
okumuşlardır. Bu Mushaf’taki Qıraat Wechi’ni Sahabe’den öğrenmişler,
Sahabe de o Qıraat Wechi’ni Rasulullah’tan öğrenmiştir.
Sonra bunlardan bir Takım Kimseler Qıraatları öğrenmek için
ayrılmışlardır, Qıraatları zapdedip Geceleri uyumamışlar,
Qıraatları naqletmek için Gündüzleri çalışmışlar, sonunda bu
Konu’da uyulan İmamlar ve Yol gösteren Yıldızlar
olmuşlardır, kendi Beldeleri’nin Halq’ı Qıraatları’nı Kabul
etmede İttifaq etmişler, Rivayetler’inin ve Dirayetleri’nin
Sahih olmasında İki Kişi bile onlara Karşı İhtilaf’ta
bulunmamışlardır. Bunlar Qıraat’la uğraştıkları için
Qıraatlar’ı kendilerine Nisbet edilmiş ve bu Konu’da
kendilerine İtimat edilen Limseler olmuşlardır. Bunlardan
sonra Qıraat İmamları çoğalmışlar, Beldeler’e dağılmışlar,
İmamlar birbirini Takip etmişler, Tabaqaları bilinmiş,
Sıfatları birbirinden ayrılmıştır. Bunlardan Riwayet ve
Dirayet’iyle Meşhur, Qıraat’ı Sağlam Kimseler olduğu gibi bu
Wasıflar’dan yalnız bir Wasfı Tahsil etmiş ve bir Wasıf’tan
daha fazla Wasfı Tahsil etmiş Kimseler de vardı. Bundan
dolayı aralarında İhtilaflar çoğaldı, Anlaşma azaldı. O
Wakit İslam Ümmeti’nin Mütehassıs Alimleri ve Yüce İmamları
Hareket’e geçtiler.
Güçlerinin
yettiği kadar çalıştılar. Sahih ile Batıl’ın arasını
ayırdılar, Harfler’i ve Qıraatlar’ı topladılar, Wecihleri ve
Rivayetleri Nisbet ettiler. Koydukları Asıl Qaideler’e,
açıkladıkları Esaslar’a göre Şaz, Kesir, Faz
Qıraatlar’ın arasını ayırdılar.’
110/728
İlk 14 Ebu Said el-Hasan ibnu Ebi'l-Hasan Yesar
Hasan el-Basrî
190/805 Şüca ibnu Ebi Nasr el-Belhî
240/854 ed-Durî,Hafs ibnu Ömer el-Bağdadî
(+)
118/736
İlk 7 Ebu İmran Abdullah ibnu Amir ed-Dımeşqî
el-Yahsubî İbnu Amir
242/856 İbnu Zekvan, Abdullah
ibnu Ahmed ed-Dımeşqî
245/859 Hişam, Hişam
ibnu Ammar ed-Dımeşqî
120/738
İlk 7 Ebu Muhammed Abdullah ibnu Kesîr ed-Darî
el-Mekkî İbnu Kesîr
250/864 el-Bezzi, Ebu'l-Hasan
Ahmed ibnu Muhammed (+)
291/903 Kunbül, Ebu
Ömer Muhammed ibnu Abdirrahman
123/740
İlk 7 Muhammed ibnu Abdirrahman el-Mekkî
İbnu Muhaysin
250/864 el-Bezzî,Ebu'l-Hasan Ahmed
ibnu Muhammed (+)
328/939 İbnu Şenbuz, Ebu'l-Hasan
127-745
İlk 7 Ebu Bekr Asım ibnu Ebi'n-Necud el-Esedî
el-Qufî Asım (İbnu
Behtele)
180/796 Hafs, Hafs
ibnu Süleyman el-Qufî
190(3?)/805 Ebu Bekr Şu'be , Ebu
Bekr Şu'be ibnu Ayyaş el-Qufî
130/747 İlk 10
Ebu Ca’fer Yezid ibnu el-Ka'ka Ebu Ca’fer
160/776 İbnu Verdan, Ebu Musa İsa
ibnu İbnu Verdan
170/786 İbnu Cemmaz, Ebu'r-Rebi'
Süleyman ibnu Cemmaz
148/765
ilk 14 Süleyman ibnu Mihran el-A'meş
371/981 el-Muttawwî, Ebu Ca'fer
el-Hasan ibnu Said
388/998 eş-Şenbuzî, Ebu'l-Ferec
Muhammed ibnu Ahmed
154/771
İlk 7 Ebu Amr Zebban ibnu el-A'la ibnu Ammar
el-Basrî Ebu Amr
240/854 ed-Duri,Hafs
ibnu Ömer el-Bağdadî (+)
261/874 es-Susî, Ebu
Şuayb Salih ibnu Ziyad
156/773
İlk 7 Ebu Ammar Hamza ibnu Habib ibnu Ammar ez-Zeyyad
el-Faradi et-Teymî el-Qufî Hamza
220/835 Hallad, Hallad
ibnu Halid eş-Şeybanî
229/843 Halef, Halef
ibnu Hişam el-Bezzar (+)
169/785
İlk 7 Ebu Ruveym Nafi ibnu Abdurrahman ibnu Ebu Nuaym
el-Leysi el-Medeni Nâfî
197/812 Verş, Osman
ibnu Said el-Mısrî
220/835 Kalun,
İsa ibnu Mina
189/805 İlk
7
Ali ibnu Hamza Ebu'l-Hasan el-Kufi el-Kısaî Kisai
240/854 ed-Duri,Hafs ibnu Ömer
el-Bağdadi(+)
240/854 Ebu'l-Haris, Ebu'l-Haris
el-Leys ibnu Halid el-Bağdadî
202/817
ilk 14 Ebu Muhammed Yahya ibnu el-Mübarek
el-Basri el-Yezidi
235/850
Süleyman b. Eyyub ibnu el-Hakem Ebu Eyyub
el-hayyat el-Bağdadi el-Basrî
Ahmed ibnu Ferrah ibnu Cibril Ebu Cafer
ed-Darir el-Bağdadî
205/820
İlk 10 Ebu Muhammed Ya'kub ibnu İshaq
el-Hadrami Ya'qub
234/848 Ravh, Ebu'l-Hasan Ravh ibnu
Abdil-Mü'min el-Hüzeli
238/852 Ruveys, Ebu Abdullah
Muhammed ibnu el-Mütevekkil el-Basrî
229/843 İlk 10
Halef ibnu Hişam el-Bezzar (+) Halef
286/898
İshaq, Ebu Yakub İshak ibnu İbrahim
el-Warraq
292/904
İdris, Ebu'l-Hasan İdris ibnu
Abdi'l-Kerim el-Haddad
Bugün Yaygın Olarak Kullanılan 3 Qrıaat:
1-Bütün Dünya:
Asım'ın Hafs Riwayeti
Mısır:
Asım'ın Hafs Riwayeti
2-Kuzey Afrika: (Mısır
Haric) Nâfi'nin Verş Riwayeti
Nâfî'nin Kalun Riwayeti (Mushaflar var)
3-Sudan:
Ebu Amr
Qıraati
Qıraatler Üzerine Yazılan
Literatür:
Bu
Literatür üzerinde Ebu'l-Hayr Muhammed ibnu Muhammed
ibnu'l-CezerÎ Geniş Bilgiler aktarır.
224/838
Ebu Ubeyd el-Qasım ibnu Sellam'ın Qıraatleri derleyen
İlk Kişi olduğu kabul edilir. Sahih kabul ettiği 25 kişi’nin
okumasını "Kitabu'l-Kıraat'ta topladı.
258/871
Ahmed ibnu Cübeyr el-Qufî 5 Şehir’de okunan
Farklılıkları birer İmam’a Nisbet eden bir Kitap yazdı.
282/895 Aynı
isimli diğer bir Kitab’ın Rawisi de İsmail ibnu İshaq
el-Malikî'dir. İlk 7 dahil 20 İmam'ın Qıraatini derledi.
310/922
et-Taberî Tefsirinde kaydettiklerinden başka 20 den
fazla kıraati "el-Camiu fi'l-Qıraat" kitabında
topladı.
324/935
Ebu Bekr Muhammed ibnu Ömer ed-Dacunî, "Kitabu'l-Qıraat"
kitabında 21 den fazla Qıraat derledi.
324/935
Ebu Bekr ibnu Mücahid 7 İmam’ın Qıraatini ilk
derleyenlerdendir. "Kitabu'l-Seb'atü fi'l-Qıraat"
Şöyle der: "İnsanlar
Qıraat Hususu’nda, Fıqhi Hükümler’de olduğu gibi İhtilaf
etmişlerdir. Hadisler, Sahabe ve Tabiiler'den, Müslümanlara
kolaylık ve rahmet olmak üzere farklı şekillerde rivayet
edildiği gibi, Qur'an'ı okuyanların Qıraatları da Farqlı’dır.
Bununla beraber birbirine yakındır. Nakiller, Qıraatleri
farklı şekillerde nakletmişlerdir. Ben onların durumlarını,
onlardan imamlara ait olanlarını gösterip Harameyn, Irak ve
Şam'da Müslümanların okudukları kıraatleri ayrı ayrı tespit
edeceğim ve imamların kıraatlerini ittifak ve ihtilaf
ettikleri yerleri belirteceğim."
332/943
Ebu Nasr Ahmed ibnu Mesrur el-Bağdadî 10 İmam’ın
Qıraati’ni yazdı.
Ebu'l-Huseyn Nasr ibnu Abdil-Aziz el-Farisî'nin de bu
çerçevede çalısması var. "el-Camiu fi'l-Aşr"
437/1045 Mekkî
ibnu Ebi Talib el-Qayravanî Mushaf’ların okunduğu
Qıraatler’in Sahih olanları ile olmayanlarını ayırdetmek
için Genel Qaideler koyan bir Kitap yazdı :"el-İbane an
Meanil-Qıraat."
444/1052 Ebu
Amr Osman ibnu Said ed-Danî , İbnu Mücahid'in
derlediği 7 İmam'ın kQraatleri’ni 500 dan fazla Riwayet ve
Tariq ile " el-Camiul-Beyan" adlı kitabında derledi.
Ayrıca 7 İmam'ın Qıraatı’nı her İmam'a iki Rawi zikrederek
Müstakil bir Kitap’da da derledi.
505/1116
el-Begawî , İbnu Mucahid'in derlediği 7 Qıraat’e
İmam'ın Qıraatini de ekledi.
665/1266
Şihabuddin Ebu Şame şöyle der:
"Arap Dili’nin
Gesahatine Uygunluk ve Sahih Naqille birlikte Mushaf
yazısının imkan verdiği her Qıraat Sahih ve muteberdir. Bu 3
esastan herhangi birisi bulunmayan kıraat şazdır ve
güvenilir değildir."
İbnu'l-Cezerî
şöyle der: "Sonra Qıraat imamları çoğaldılar, şehirlere
dağıldılar... Bunlardan Qıraatı, rivayeti ve dirayeti ile
meşhur olan el-İtqan Sahibi kimseler olduğu gibi bu
vasıflarrdan bir vasıfla yetinenlerde vardı. Bundan dolayı,
zamanla aralarında ihtilaflar çoğaldı, zabt azaldı. Nerede
ise batıl hakla karışacaktı. Bu sırada uzman alimler,
ellerinin geldiği kadar çalışarak sahih ile batılın arasını
ayırdılar, harfleri ve kıraatları topladılar, vecihleri ve
rivayetleri nisbet ettiler, meşhur ve şaz, sahih ve faz
kıraatlerin arasını koydukları usul ve tercih ettikleri
esaslara göre ayırdılar."
852/1453
Ebu'l-Qasım en-Nuveyrİ şöyle der:
"İsnat sahih
olacak ifadesinden, Qur'an'ın sabit olması hususunda diğer
iki şartla birlikte senedinin sadece sahih olması ile
yetinildiği, ayrıca mütevatir olmasına ihtiyaç bulunmadığı
anlaşılabilir. Bu ise aşağıda açıklanacağı gibi, hadis ve
Fıqıh alimleri ile diğerlerinin icmalarına aykırı olarak
sonradan ortaya çıkarılmış bir sözdür. Bu söz sebebiyle bir
kısım insanlar Qur'an’ı, senedi hiçbir şekilde sahih olmayan
harflerle okumaya başlamış ve tevatürün şart olmadığını
söylemişlerdir, böylece, doğru yoldan ayrılmışlardır.
Halbuki kendilerinden sahih bir sened istendiğinde
getiremiyorlar.... Kıraat alimlerine gelince, hem ilk
dönemde hem de sonrasında kıraatin mütevatir olması
gerektiği hususunda görüş birliği yapmışlardır. Sonraki
dönem alimlerinden Ebu Muhammed Mekkî ve O'na
uyan halefleri hariç bu görüş birliğine hiç kimse karşı
çıkmamıştır."
1118/1705 Ali
en-Nuri es-Safakusî : "Bu, sonradan ortaya konulmuş
olan güvenilmez bir kuraldır. Bu Kural, Qur’an’ı Qur’an
olmayanla denk tutmaya götürür. "el-Mekkî'nin
Qaidesini Haddad Halef el-Huseynî 1926 Kahire Baskılı
"el-Kevakıbu'd-Durriyetü fima verade fi İnzali'l-Qur'an
ala Seb'ati Ahruf" Adlı Eserinde savunur: "Sonraki
Dönemin bazı Alimleri bu kuralda Sened’in sahih olmasının
yeterli bulmadı ve mütevatir olmasının öngörülmesini şart
koştu. Qur'an'ın ancak tevatür haberle sabit olacağı, Ahad
Haber’le gelen rivayetle sabit olamayacağını iddia etti. Bu
iddiadaki tuhaflık aşikardır. Şöyle ki, eğer bir kıraat
mütevatir ise bu durumda yazıya ve Arapça'ya uygunluk
esaslarına hiç ihtiyaç duyulmaz. Gerçekten de farklı
Qıraatler mütevatir olarak Peygamber'den sabit oldukları
zaman ister yazıya uysun, isterse uymasın Qur'an olarak
kabul edilmeleri şarttır."
10 KIRAAT
Bir
Qıraat’in Sahih olması, Şaz olmaması ( A’meş, Yahya ibnu
Wessab, İbnu Cebir gibi Tabiin Qıraatları) için aranan 3
Şart şuydu:
1.Mushaf
Yazısı’nın okunmasına İmkan vermesi
2.Arapça’ya uyması
3.Sahih
bir Naqle dayanması.
10
İmam’ın Qıraati bu Şartlar’a uymakta .Bunların Wıraatı’nda
iki tür Faqlılık vardır.
A-USULÎ FARQLILIK:(
Qur'an’ın Melodisi; Tecwidi)
Büyük
kısmı böyledir. Bunlarla ilgili olarak ;
7 Qıraat
için İbnu Mücahid'in Eseri ile ed-Dânî'nin "Camiu’l-Beyan
fil Qıraati Seb'il-Meşhura ile et-Teysir fil-Qıraatis-Seb"
Kitabına," (Tah. Otto Pretzl İst.1930)
10
Qıraat için İbnu'l-Cezerî'nin "en-Neşr", "Tattibetün
-Neşir" Kitaplarına,
3 Qıraat
için "ed-Durretül-Mudiyye fi'l-Qıraati’s-Selâs'a"
14
Qıraat için ed-Dimyatî'nin Kitabına bakılabilir.
Bunlar Çeşitli Qabileler arasındaki Lehçe, Şive
Farklılıkları’na dayanır.
1- Med’li- Qasır’lı Qıraatler:
Belli
Kurallar içinde Bazı Kelimeleri Farqlı Miktarlar’da uzatarak
yapılan Qırarat Farqlılıkları’dır. Med Miktarı’ndaki
Okumadaki Sürate göre İmamlar arasında 2- 5 Elif Miktarı
arasında değişir. 14 Qıraat İmamı’nın bu Tür Farqlılıkları
ed-Dimyatî'nin Kitabından izlenebilir.
2-Sakin Nun ve Tenwin:
İzhar’lı-İdgam’lı Qıraatlar:
Bunları
takiben Harf’e İdgam veya İzhar ederek yapılan
Qıraatler’dir. Genelde Aynı Harfler’de İdgam ve İzhar
yaparlar .Bak: ed-Dimyatî.
İhfa'lı-İqlab'lı Qıraatlar:
Bu
Harfleri takiben Harf’e İhfa veya İqlab ederek Okuma
Farklılığı’dır. Genelde bir Müşterek Okuma vardır.
3-Harflerin Birbirleriyle Bağlantılı
Okunması :
Küçük
İdgam:
Sakin
olan Bazı Harfler’in Müteakip bazı Harfler’e İdgam edilerek
okunmasıdır. Bu Harfler, genellikle Mahreçlerinde veya
Sıfatlarında Aynılık, Benzerlik veya Yakınlık bulunan
Harfler’dir. Bazıları Sakin olan te'nis tası
ile iz, qad, hel ve
bel Kelimelerinin Son Harfini, müteakip
Bazı Harfler’e yaptıkları İdgam da bu Gurup’da incelenir.
Bak: ed-Dimyatî
Büyük
İdgam:
Her
ikisi de Harekeli olan Bazı Harfler’den 1.nin 2.sine
İdgam edilerek okunmasıdır. Bu Harfler, genellikle,
Mahreclerinde veya Sıfatlarında Aynılık, Benzerlik veya
Yakınlık bulunan Harfler’dir. Bu Okuyuşu sadece Ebu Amr
yapar. Bak: ed-Dimyatî.
4-Hemze'nin Okunması:
1-Aynı
Kelime’de yanyana bulunan iki hemze’yi, bazı Qıraat İmamları
Tahkiq ile yani her ikisini de Harekeleri ile
okumaktadır. Bir kısım Qıraat İmamı ise, bazı Kelimeler’de
ikinci hemze’yi ya Teshil ile veya
İbdal ile yani Elif şeklinde med harfi
olarak okumaktadır. Bak:ed-Dimyatî.
2-Ayrı
iki Kelime’de yanyana bulunan iki Hemze’yi,
aynı Kelime’de yanyana bulunan iki
hemze’nin Qıraatinde olduğu gibi, bazıları Tahkik
ile okurlarken bir kısmı ise ikinci Hemze’yi
ya Teshil ile veya harekesine uygun olarak kesre
harekeli ya ya şeklinde veya elif
şeklinde veya Sakin Waw şeklinde
okumaktadır. Ebu Amr ile O'na uyan bazı Qıraat
İmamları ise Birinci Hemze’yi
bazı yerlerde İskat ile okumaktadır. Diğer bir ifade
ile birinci Hemze’yi hiç okumamaktadırlar. Bak:
ed-Dimyatî.
3-Tek
Hemze’nin Qıraatına gelince. Harekeli ise bazıları
Tahkık ile okurken bir kısmı İbdal ile
okumaktadır. Hamza ise, kendisinden önceki Harf de
Harekeli olan Hemze’yi Teshil ile okumaktadır. Diğer
bir kısmı Naqil ile okur. Yani Hemze’nin
harekesini önceki Harf’e kaydırmak suretiyle.
Tek olan
Hemze, Sakin ise, Harekeli olan Hemze'nin
Qıraatında olduğu gibi kimi Tahkik ile kimi İbdal
ile okur. Yani önceki Harf’in Harekesine uygun Med Harfi
Şeklinde okur. Bazıları ise böyle olan Hemze’yi belli bazı
Kelimeler’de Teshil ile okuyor.
Hamza,
İbnu Amir'in Rawisi Hişam ve el-A'meş
Kelime’nin Sonu’nda olan Hemze’yi, Waqıf yaptıkları
zaman, diğer İmamlar’ın aksine, bazı Yerler’de Teshil,
bazı yerlerde İbdal ile okur. Yani, böyle olan
Hemze’yi, ya yumuşatarak veya önceki Harf’in Harekesine
uygun Med Harfi şeklinde göstermek için kendisinden
önceki Sakin Harf üzerinde Sekte yaparak, yani,
Hemze’den önceki Sakin Harf üzerinde kısa bir
süre Nefesini tutmak suretiyle okumaktadır. Bak:
ed-Dimyatî.
5-Wasıl Yapma:
14 Qârî
arasında Kelimeleri Wasıl yapmada Farqlılıklar var. Bazıları
Son Harfi Sakin olan Kelime’yi Müteakip Kelime’ye
Kesre Hareke ile waslederken, bazıları Damme Hareke
ile waslederler.
İbnu
Kesîr ve İbnu Muhaysın kendisinden önceki Harf
Sakin olan Müfred Müzekker Zamiri Harekesine
uygun şekilde Med ederek waslederken, diğerleri
Med etmez.Bak: ed-Dimyatî.
6-Waqıf ve Sekte:
Hamza
"şey-un" Kelimesinde ya Harfi’nde ve Hemze'den
önce Ta'rif Lamı (el) bulunan Kelime’de lam
Harfi’nde, Sekte yaparken diğerleri Sekte yapmadan okur.
Bunun dışında da Qıraatcılar arasında Sekte’de Farqlılıklar
vardır. Bak: ed-Dimyatî.
Kelime’nin Sonu’nda bulunan Hemze'de Waqıf
yapılması ile Konular yukarda yazıldı. Ayrıca İllet
Harfleri'nin Hazfedilmiş bulunduğu Kelimeler’de
Waqıf yapıldığında bazıları Yazı’da bulunmayan bu
Harfler’in Varlığını önceki Harfi Med’li, okuyarak
gösterirler. Bak: ed-Dimyatî
Mushaf'ta bazı Kelimeler’in Sonları’nda yazılmamış bulunan
ve Zaıd ya'ları Qıraat’ta kimileri gösterirler.
Bak: ed-Dimyatî
Cer
Harfleri’ne bitişik olan Elifsiz yazılmış bulunan
Soru Kelimesi ma üzerinde İbnu Kesir'in Rawisi
el-Bezzî, Waqıf yaptığında Sekt ha’sı
İlave eder.
Son
Harfi Te'nis ta’sı olan İsimler’de Wakıf
yapılmasında da aynı Durum vardır. Kimileri yazıldığı gibi
okurken kimileri ha olarak okur. el-Kisaî ise,
Son Harfi te'nis tası olan Kelimeler’de, bu
Harf ister Açık olarak isterse Kapalı yazılsın, belli bir
Usul Dahili’nde ha Şeklinde ve önceki Harf’te
İmale yaparak wakfeder.Bak. ed-Dimyatî
7-İzafet Ya'sı:
Mushaf’ta Kelimeler’e Bitişik olarak yazılmış bulunan 214 ya,
bir kısmınca Fetha, bir kısmınca Sukun ile okunur.Yani
kimisi Med Harfi olarak okur. Bak:ed-Dimyat+i
8-Tefhim, Tağliz ve Terkik:
Ra
Harfini kimileri belli bir Usul içinde Terkik ile
okurken bir kısmı Tefhim ile okur.
en-Nâfi'nin
Rawisi Werş, belli bir Usul içinde Lam'ı
Tağliz ile okur.Yani Kalın Ses’le.
9-İmale’li-Fefha’lı okumalar:
Mushaf'ta bazı Kelimeler’de ya Harfı ile yazılan
Elif Harfı’nden önceki Harfi, bazıları belli bir Usulle
İmale ile okurken bazıları Fetha ile Tahkik
okurlar.
10-Hu ve Hum Zamirleri:
İkil ve
Çoğul olan Eril ve Dişil Zamirler’de ha Harfi’nin
Damme veya Kesre Hareke ile okunması
İhtilaflı’dır. Kimi ha'yı kendinden önceki Harf ya
olmak Şartı ile, Ya'kub Damme Hareke ile
okurken bazıları sadece belli Kelimeler’de böyle okurlar.
Çoğul
mimi'nin Sıla ile yani Med edilerek veya
Sukun ile okunması da İhtilaflı’dır. Böyle olam
mimi, müteakip Harf Harekeli olmak Şartıyla, İbnu Kes^îr
ve bazıları Sıla ile okurken bir kısmı Sakin
okur. en-Nafi'nin Rawisi Werş ise müteakip
Harf sadece Kat Hemzesi yani okunması gereken
Hemze ise sıla ile okur.
Mimi
müteakip Harf’e Kesre veya Damme Hareke ile
wasledilmeside İhtilaflı’dır. Kimi bu mimi, kendinden
önce Kesre Harekeli ha ile bundan da önce
Kesre Harekeli veya Sakin olan ya
Harfi’nin bulunması, müteakip Harf’in de Sakin olması
halinde, bazıları Damme ile waslederken bazıları da
Kesre ile wasletmektedir.
B- FERŞ’TE
FARQLI OKUMALAR
Mushaf'ta 77.934 Kelime vardır. 10
Qârî 1974 Kelime’yi Arif Güneş'in Sayımına göre
Farqlı okumuşlardır. Bunların bir kısmı sadece iki Farqlı
Şekilde okunmuşken bazıları daha fazla Farqlılık’ta
okundular. İlk 10 Qıraat’ın Sahih bir Senedi vardır ve
Mushaf Yazısı’na Uygun’dur. 4 Şaz Qıraat genelde Yazı’ya
Uygunluk gösterir bazen Eksiltme ve Artırmalar vardır. Bu 4
Şaz Qıraat’te öncekilerde olmayan 934 Kelime’de daha
Farqlılık görülür ve bunların çoğunu İrab Teşkil eder.
Bunlar Farqlı bir Tashih’tir. ez-Zerkeşî (794/1391)
bazı Alimler’in "Şaz Qıraatleri’n, Tewcih’inin, Sanat
bakımından, Meşhur Qıraatlar’dan daha Quvvetli olduklarını
söylediklerini" aktarır.
A.Güneş'in Sayımına göre:
Qıraatlar’la İlgili Tablolar
İlk 10 Qâri
: Son 4 Qâri: Müdrec Qıraatlar:
1 2 3
4 5 6 7
8 9 10 11 12
Fatiha
4 4
32 2 2
- 1 - -
- - - -
-
Bakara
150 83
5346 3530 1 - 11
4 52 35 1
44 21 1
İmran
89 51
2324 1122 2 1 3
- 11 21 -
- - 11
Nisa 64 41
1511 104 - -
- - 12 102
- 13 - 54
Maide
53 44
1217 1712 1 - 1
1 1 1 11
1 - 12
En'am
96 64
1931 2318 21 1 1
1 1 42 11
52 2 1
A'raf 77 55
1719 1719 3 - 4
- 32 - -
55 - -
Enfal 30 13
63 64 -
- -1 - -1
-1 - -1 - 1
Tevbe
49 15
155 87 1 -
1 - - 6
- 41 - -
Yunus
47 15
104 93 11 -
1 - 2 1
- 2 -1 -
Hud 35 40
46 115 -
- - - -1
13 - 21 - -2
Yusuf
34 26
410 14 1 -
11 - -5 -1
- 2 - 1
Rad 13 13
16 45 -
- - - -1
1 - 1- - -
İbrahim
14 19
107 54 - -1
- -1 - -
1 1 -1 -
Hicr 19 9
74 12 -
- 1 1 -
- - 2 - 1
Nahl 43 10
143 63 - -
- - - 31
- -1 - 1
İsra 38 19
53 3 4 1
- 1 - -
31 -1 -1 -
Kehf 57 21
2210 64 - -
1 - 1 -1
-1 3 - -
Meryem 43 17
152 610 - -
- - - -
- -3 - 1
Ta Ha 42 26
44 710 -
- 1 5 -2
21 - -1 - -
Enbiya
26 16
94 47 1 -
- 2 - -
- 3 - -
Hac 38 14
56 44 -
- -1 -1 -
2 1 1 - -
Mü'minun 34 18
103 813 21 -
- 2 -1 -
- 42 - -
Nur 56 14
215 121 - -
- - -1 3
1 -1 - 4
Furkan
27 6
54 51 -
- - - 1
1 - 3 - -
Şuara
26 19
65 65 1
1 1 - -
- 1 -1 - -
Neml 35 18
66 86 11
-1 1 - 1
- 2 1 - -
Kasas
23 12
93 45 1
- - - -1
1 - - - -
Ankebut 20 8
56 32 -
- 1 - 1
- - 1 - -
Rum 26 1
21 3 -
- - - -
- 1 2 - -
Lukman 16 5
41 5 -
1 - - -
- - -1 - -
Secde
6 3
- - 2
- - - -1
-1 - -1 1 -
Ahzab
30 10
62 13 3
-1 - - 12
-1 - - - 1
Sebe 30 8
44 102 -
- - - -1
2 - 3 - -
Fatır 14 7
15 4 -
- - - -
1 - 2 - -
Ya Sin
33 11
101 83 11 -
- - -1 -
1 3 - -
Saffat
30 11
53 52 41
- - - -
- - - -
5
Sad 19 9
63 43 12
- - - -
- - 3 - 1
Zümer
21 12
28 61 -
- 1 - -
1 - 3 - -
Mü'min
22 13
64 57 1
- - - 1
1 - 1 - -
Fussilet 11 9
22 23 -
- - -1 1
-1 - 1 - -
Şura 15 2
31 41 1
- - - -
1 - 2 - -
Zuhruf
35 8
132 24 11 -
2 1 1 -
- 11 - -
Duhan
11 4
41 23 -
- - - -
- -1 - - -
Casiye
15 5
72 53 -
- - - -1
1 - 1 - -
Ahkaf
17 8
44 33 1
- - - -
-1 1 - - -
Kıtal 14 6
44 11 -1
- - - -
2 - - - -
Feth 17 5
61 -2 -
- - - -1
- - -1 - -
Hucurat 8 1
2 - -
- - - 11
- - 11 - -
Kaf 6 6
12 - -1
- - -1 -
- - - -
-
Zariyat
11 3
5 2 -
- - - -
- - - -
-
Tur 12 3
22 4 -
- - - 11
1 - 2 - -
Necm
12 5
41 1 -
- - - -
- - 11 - -
Kamer
6 3
2 11 -
- - - -
- - 1 -
-1
Rahman 11 7
34 31 -
2 - - -
- - -2 - 1
Vakıa
13 3
4 22 1
- 11 - -
- - 1 - -
Hadid
23 7
86 4 1
- -1 - -
1 - - - -
Mücadele 12 3
41 1 -
- - - -1
- - 1 - -
Haşr 8 5
31 13 -
- - - -
- - 11 - -1
Mümtahine 5 1
3 - -
- - - -
1 - - - -
Saf 6 2
- 2 -
- 1 - -
- - - -
-
Cumua
- 1
-1 - -
- - - -
- - - -
-
Münafikun 6 4
2 11 -
- - - -
- - - -
-
Tegabun 5 1
11 - -
- - - -
- - - -
-
Talak
13 2
94 2 -
- - - -
- - - -
2
Tahrim
6 1
31 -1 -
- - - -
- - 1 - -
Mülk 6 -
3 - -
- - - -
- - - -
-
Kalem 3
6
- -2 -
- 12 - -
- - - -
-
Hakka
5 1
1 - -
- - - -
- - - -
-
Mearic
8 2
- 2 -
- - - -
1 - 12 - -
Nuh 3 6
21 -7 -
- - - -
- - - -
-
Cin 18 -
- 13 -
- - 1 -
1 - - - -
Müzzemmil 5 -
1 3 -
- - - -
- - - -
-
Müddessir 6 1
2 -1 -
- - - -
- - - -
1
Kıyame
5 1
2 - -
- - - -
- - - -
-
Insan
7 -
-1 5 -
- - - -
- - - -
-
Mürselat 7 4
32 -1 -
- - 1 -
- - - -
-
Nebe 6 -
- 2 -
- - - -
- - - -
-
Naziat
6 2
-2 2 2
- - - -
- - - -
-
Abese
3 2
- 2 -
- -1 - -1
- - - -
-
Tekvir
5 -
- - -
- - - 1
- - - -
-
İnfitar
3 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Mutaffifin 4 2
- 1 -
- -1 - -
- - - -
-
İnşikak 2 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Buruc
2 3
-1 2 -
- - - -
- - - -
-
Tarık 1 -
1 - -
- - - -
- - - -
-
A'la 2 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Gaşiye
5 -
1 1 -
- - - -
1 - - - -
Fecr 8 1
1 -1 -
- - - -
2 - - - -
Beled
6 1
1 1 -
-1 - - -
- - - -
-
Şems
1 -
- - -
1 - - -
- - - -
-
Leyl - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Duha - -
- - -
- - - -
- - - -
-
İnşirah
4 -
4 - -
- - - -
- - - -
-
Tin - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Alak - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Kadr 1 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Beyyine - 1
- - -
- - - -
- - - -
-1
Zilzal - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Adiyat
- -
- - -
- - - -
- - - -
-
Karia
- -
- - -
- - - -
- - - -
-
Tekasür 1 1
- - -
- - - -
1 - - - -
Asr - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Hümeze 3 2
1 - -
- - - -
- -1 - - -
Fil - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Kureyş
- -
- - -
- - - -
- - - -
-
Maun - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Kevser
- -
- - -
- - - -
- - - -
-
Kafirun - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Nasr - -
- - -
- - - -
- - - -
-
Mesed
2 -
1 1 -
- - - -
- - - -
-
İhlas
1 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Felak
1 -
- - -
- - - -
- - - -
-
Nas - -
- - -
- - - -
- - - -
-
506 367 41 6 21
19 24 59 14
78 3 29
148 176 13 6 10
6 32 22 7
38 6 12
QUR'AN QIRAATI'NIN TEDRİS YERLERİ
Mekke
Yılları’nda Rasul-i Ekrem gerek kendi Evinde gerekse
Erkam'ın Evi’nde Mü'minler’e
Qur'an okudu. Medine Yılları’nda da O'nun Evi’nin bu Amaçla
kullanıldığına Qur'an Tanıklık eder.
İbnu
Sa'd, Bedir Savaşı’ndan sonra Medine'ye Muhacir olarak
gelen İbnu Ümmi Mektum'un 2.Yıl’da İnşa edilen
Daru'l-Qurra'ya
indiğini, burasının da Mahreme ibnu Newfel'in Evi
olduğunu kaydetmektedir. O bu Ev’de Qur'an okutmakla Meşgul
oldu.
Mescidler:
Hicret’ten sonra Hz.Rasul’un Devesi’nin çöktüğü Arsa
Satın alınıp Mescid yapıldı. Üç
Bölüm’den meydana gelen bu Mescid’in bir Bölümü’nde Suffa
İsmi verilmiş, burada bazı Sahabeler yatıp kalkmış ve
Öğretim için kullanılmıştır.
Abdullah ibnu Amr anlatır: Rasulullah birgün
Odalarının birinden çıkar Mescid’e girer. Mescid’de iki
Halka görür, birinci Halka’dakiler Qur'an okuyorlar ve
Allah'a Dua ediyorlar, ikinci Halka’dakiler ise öğretiyor ve
öğreniyorlardı. Şöyle buyurdu: -Hepsi Hayır üzerindedirler,
şunlar Qur'an okuyorlar ve Allah'a dua ediyorlar. Allah
dilerse onların istediklerini verir, dilerse vermez. Şunlar
ise, öğretiyorlar ve öğreniyorlar. Ben ancak bir Muallim
olarak gönderildim."
Hamidullah Qâri Istılahı’nın Suffa'da doğduğunu
söyler. Hz.Rasul'un
Sağlığında Medine'de Mescid Sayısı 9 a yükseldi. "Aşikardır
ki, bunların hepsini de Hz.Peygamber'in Emri üzere,
Sahabe aynı zamanda Mekteb olarak kullanıyorlardı." der
Kettanî.
Hz.Rasul’un Wefatı’ndan sonraki Fetihler Çağı’nda
Kentler Mescidler ve Öğretmenleri ile İhya edildi..Ömer,
Basra Walisi Ebu Musa el-Eş'arî'ye, Cuma Namazı için
bir Mescid, Qabileler içinde ayrı ayrı Mescidler
yaptırılmasını ve Cuma Günü herkesin Cuma Mescidi’nde
toplanmalarını yazıyordu. Benzer bir Tamim Qufe ve Mısır'a
da gönderilmişti. Mesruq'un
Riqayeti’nden Qufe gönderilen İbnu Mes'ud'un burdaki
Mescid’de Talim yaptığını öğreniyoruz.
Ömer'
Şam'a Ebu'd-Derda'yı gönderdi. O ölene dek orada
kaldı. Şam Camii’nde Sabah Namazı’ndan sonra, bildiği
Qıraat üzere Qur'an okuttu.
Tabiin
Devri’nde İmam en-Nafii'nin, Etbau't-Tabiin
Devri’nde de el-KisaÎ'nin Mescidler’de Talim’i sürdü.
Hicri
265 de Ahmed ibnu Tulun tarafından yaptırılan
Tolunoğlu Mescidi'nde, Muhtelif Dersler’in Talim edildiği,
Tefsir, Hadis, Fıkıh, Tıb ve Astronomi’nin
yanında, Qıraat İlmi’nin de, okutulduğu Riwayet
edilmektedir.
Hicri
360 da inşa edilen Ezher Camii’nin, Ta'lim ve Tedris’e
Tahsis edilişi de, bundan 18 Yıl sonra olmuştur.
Bu
Camii’de diğer İlimler’in yanısıra Qıraat İlmi’nin
Tedris’ine de yer verildi.
İnşaları
daha ilk Asırlar’da gerçekleştirilen Bağdad'daki el-Mansur
Camii’yle Şam'daki Şam Camii’nin birkaç Asır İlmin, Ta'lim
ve Tedris edildiği Merkezler haline geldikleri bilinen bir
gerçektir.
Medreseler: Daru’l-Qur'an/
Daru'l-Qurra:
Medreseler’in henüz kurulmaya İhtiyaç duyulmadığı
zamanlarda, Mescidler’de İlim Halkaları Teşekkül etmeye
başladı. Aynı Mescid içinde birden fazla Ders Halkası olması
Sorunlar doğurdu.Yatılı Talebeler’in İaşeleri de Öğretimi
güçleştiriyordu.
Nişabur'da Beyhakiye Medresesi kuruldu.
Selçuklular Iraq'ı alıp Bağdat'a girdiklerinde 447 yYlı’nda
Nizamiye Medresesi kuruldu. Bağdad Medresesi içinde
el-Mustansırıyye Daru'l-Qurra'sı yer alıyordu.
Nizamu'l-Mülk'den sonra Nureddin Zengi
Medreseleri kuruldu.
Şam'da ilk
Medrese’yi o kurdu. Şam'dan
sonra Halep, Hama, Humus ve Mısır'da sayıları oldukça
Kabarık Medreseler kurulmuştur. Mısır'da
kurulan Medreseler arasında bulunan el-Fadılıyye'de,
eş-Şatıbî tarafından Qıraat Dersleri verildi.
en-Nuaymî (ö.927/1521), Nizamiye Medreseleri’nin
Kuruluşundan 13 Yıl önce Wefat eden Reşe' ibnu Nazif'in
(ö.444/1052), Şam'da kendi Adını taşıyan bir
Daru'l-Qur'an kurduğunu naqlediyor.
en-Nuaymî'nin naqlettiğine göre 800lerin Başlarına
kadar belli başlı Daru'l-Qurra'lar şunlardır:
1-Reşaiyye Daru'l-Qur'an'ı:
Reşe'
ibnu Nazif tarafından hicri 400 yılları zarfında
kurulmuştur. Reşe' ibnu Nazif'in İbnu Amir
kıraatı üzere okuduğu, kendisinden bir çok kimsenin
rivayette bulunduğu ve İbn Amir kıraatındaki riyasetin
kendisinde nihayet bulduğu da gelen haberler arasındadır.
2-İbnu Münca Daru'l-Qur'an'ı:
Alaeddin ibnu Münca tarafından Şam'da yaptırılmıştır.
İbnu Münca'nın vefat tarihi h.701 dir. Bu
Daru'l-Qur'an'ın da, 6.hicri asrın ikinci yarısında inşa
ettirişdiği anlaşılmaktadır. İbnu Münca bu müessese
dışında, daha başka hayır müesseseleri de inşa ettirmiştir.
3-Sencariyye Daru'l-Qur'an'ı:
Alaeddin Sencari (ö.735/1334) tarafından Şam'da inşa
ettirilmiştir. Şam Emevi Camiinin kapılarından birine yakın
bir yerde yaptırılan bu Daru'l-Kur'an'ın, kıraatın
ta'liminde büyük hizmetleri olmuştur.
4-Cezeriyye Daru'l-Qur'an'ı:
İbnu
Cezeri (ö.833/1430) tarafından inşa ettirilmiştir. Diğer
Daru'l-Qur'an'lar gibi, bunun da inşa ettirildiği yer
Şam'dır. İbnu
Cezeri'nin
kıraat ilmindeki yeri, takdirlerin üstündedir. Te'lif
ettiği kitapların sayısı 35 in üzerindedir.
5-Delamiye Daru'l-Qur'an'ı:
Zeynuddin Delame (ö.853/1449) tarafından kurulmuştur. Bu
Daru'l-Qur'an'da hocalık ve talebelik yapanlara maaş
verildiği de gelen rivayet arasındadır.
6-Sabuniyye Daru'l-Kur'an'ı:
Şam
yakınlarında inşa edilen bu Daru'l-Qur'an'ın banisi,
Alemüddin es-Sabuni'dir. (ö. 873/1468). Fakir öğrenciler
için bir miktar para yardımının da yapıldığı bu müessesede,
diğer İslami İlimler de tedris edilmiştir.
7-Haydariyye Daru'l-Qur'an'ı:
Qadı'l-Qudat Kudbuddin el-Haydari (ö.894/1489)
tarafından kuruldu. Şam'da. Fakir talebelerin ibate ve
iaşeleri de burada karşılandı.
Eyyubiler Devri’nde yeni Daru'l-Qur'an'lar inşa edildi.
Anadolu Selçukluları ve Karamanoğullarında Daru'l-Huffaz,
Osmanlılarda Daru'l-Qurra'lar inşa edildi.
Selçuklular'da Sahib Ata, Ferhuniye,
Sadettin Bey ve Nasuh Bey Medreseleri, Karamanoğulları’nda
ise, Hacı Yahya Bey, Hoca Salman, Hoca Yusuf Ağa, Kadı
İmamuddin ve Hacı Şemsuddin
Daru'l-Huffazları Qur'an ve Qıraat İlmi’nin Tedris
edildiği kurumlar’dır.
Osmanlılar’da Daru'l-Kurra’ların Kuruluşu, büyük ihtimalle
İbnu Cezerî'nin Yıldırım Bayazıd Zamanı’nda
Bursa'ya gelişiyle (798/1395) başlar.
Mısır'da
kurulan Medreseler arasında özellikle Zahiriyye
Medreseleri'nde Hankakı Şeyho'da ve
Fadılıyye'de Qıraat Dersleri verildiği Riwayet edilmektedir.
Çocuk
Küttapları’nda da Qur'an Talimi yaptırıldı. Ancak
Muhtelif Qıraat Wecihleri’nin Küçük Çocuklara verilip
verilmediği bilinmiyor. Çeşitli İslam Ülkeleri’nde
Çocukların Talimini ele alan İbnu Haldun, Endülüs,
Kuzey Afrika ve Doğu'da Çocuklar’a, Qur'an Öğretimi yanında
diğer bazı Bilgiler’in de verildiğini, Batı Afrika'da ise,
Qıraat Farklılıkları’nın da öğretildiğini kaydediyor.
Qıraat Kitabları:
İlk kez
Müstakil bir Çalışma’yı el-Qasım ibnu Sellam, Ebu Hatim
es-Sicistanî, et-Taberî, ismail el-Qadî yaptılar.
2.yy.ın
başında Yedi Qıraat şöhret kazandı. Basra’da Ebu Amr
ile Yakub’un Qıraatlarını, Qufe’de Asım ile
Hamza’nın Qıraatlarını, Şam’da İbnu Amir
Qıraatini, Mekke’de İbnu Kesir Qıraatını, Medine’de
Nafî Qıraatını kabul ettiler.
3.Asrın
sonunda Bağdat’ta İbnu Mücahid ibnu Musa ibnu
Abbas 7 Qıraati Aedvin etti. Ancak el-Kisaî’nin
adını yazmış, Ya’qub’un Adınını bıraktı.
İbnu
Mücahid Zabıt’ta, Emanette, ömrü uzun olup kıraata devam
etmekte, kendisinden kıraat alınıp kabul edilme konusunda,
görüşlerin birleşmesinde, şöhret kazanmış kimselerden
rivayet edeceğini prensip olarak kabul etmiştir.
Katip
Çelebi kendi dönemine kadar Qıraat İlmi’yle yazılmış 177
Eser’den bahseder (II, 1318,1323)
ABDULGANİ, Kadı Abdulfettah, el-Kıraatu fi
Nazari’l-Müsteşrikine ve’l-Mulhidin, Daru İbnu Kesir,
Şam, 1990
ABDULHALİM,
Muhammed Mahmud,
Ahkamu’t-Tecvid ve Fedailu’l-Qur’an,Kahire 1990
ATVAN, Hüseyn, el-Kıraatu’l-Qur’aniyye fi
Biladi’ş-Şam, Beyrut, Daru’l-Cil,1982
BEKKAR,Abdulkerim, Eseru Kıraati’s-Seb’a fi
Tatavvuri’t-Tefkiri’l-Lugavi
BORADİ,Zehran, Mesadirun Arabiyyetun ve Kıraatun fi
Meracia Qur’aniyye
DECVİ, Kasım Ahmed; Kalaidu’l-Fikr fi
Tevcihi’l-Kıraati’l-Aşr, Mektebetu Muhammed Ali Subay,
Kahire, 1978
DİB,Ramadan, Risaletu’l-İrfan fi Tecvidi’l-Qur’an,
Daru’l-Muhammed, Şam
DU’AS, İzzet Ubeyd, Fenne’t-Tecvid
el-GAZZALİ, Muhammed Muhyeddin,
Unsuru’n-Nahci’l-Cedid fi Fenni’t-Tecvid
ez-ZERKAİ, Hüseyin Şeyh Osman, Hakku’t-Tilaveti,
Mektebetu’l-Menar, Daru’l-Menahic, 1990
FERMAVİ, Abdulhayy Hüseyn, Resmu’l-Mushafi ve Naktuhu
FUDELİ , Abdulhadi, el-Kıraatu’l-Qur’aniyye Tarihun
ve Ta’rifun, Daru’l-Kalem, Beyrut, 1985
HALAVİ, Muhammed Abdulaziz, Keyfe Tucevvidu’l-Qur’ana
ve Turettiluhu Tertilen, Mektebu’l-Kur’an, Kahire, 1984
HATIR,Muhammed Ahmed, Kıraetu Abdillah b.Mes’du
Mekanetuha, Mesadiruha, İhsauha, Daru’l-İ’tisam, 1990
ITR,Diyauddin, el-Ahrufus’s-Seb’atu fi’l-Qur’ani ve
Menziletu’l-Kıraati Minha
İBNU
SEYYİD, Osman Amire, Keyfe yutle’l-Qur’an, Daru
İbn Kesir
İBNU
ASIM, Abdulaziz bin Abdulfettah,
et-Tecvidu’l-Muyesser Kavaidu Kırati’l-Qur’ani’l-Kerim,
Daru’t-Turas,1988
KAMHAVİ,Muhammed Sadık, el-Burhanu fi
Tecvidu’l-Qur’an ve Risaletun fi Fedailu’l-Kur’an,
Daru’l-Muhabbe, 1989
LEBİB,es-Said, Difaun ani’l-Kıraati’l-Mutevatire
MAKRAM, Salim Abdulhalim,
Eseru’l-Kıraati’l-Qur’aniyye fi’d-Dirasatşn-Nahviyye,
Daru’l-Kitabi’l-Arabi, 1985
MUHAYSİN, Muhammed Salim, er-Raidu fi’t-Tecvid,
Mektebetu’l-Kahire, Kahire, 1977
MUHAYSİN, Muhammed Salim,Mu’cemu Huffazi’l-Qur’an
MUHAYSİN,Muhammed Salim, et-Tezkire
fi’l-Kıraati’s-Selasi’l-Mütevaireti ve Tevcihiha nin
Tariki’d-Dürre ,Kahire, 1978
MUHAYSİN,Muhammed Sakim, el-Kıraatu ve Eseruha fi
Ulumi’l-Arabiyye,1984,Kahire
SAKAR,Abdulbedi, et-Tecvidu ve Ulumu’l-Qur’an ,
Mektebetu’l-Vehbe, Kahire, 1990
ŞAHİN,Abdussabur,el-Kıraatu’l-Qur’aniyyetu
fi Dav’i İlmi’l-Lugati’l-Hadis,
Daru’l-Kalem, el-Kahire, 1966,Mektebetu’l-Hanci, 1989
TANTAVİ,
Muhammed,
el-Beyanu fi’t-Tecvid, Mektebetu’l-Kahire, Kahire
YESARİ,Muhammed Salih,
el-Beyanu fi Tecvidi’l-Qur’an,Beyrut, 1985
KIRAAT
A-Kıraatların Ortaya Çıkış Sebebleri ve Tarihçeleri:
Göçebe
hayatı hayaşan arablarda kabilelerin ayrı oluşu nedeniyle
bir çok lehçe farkı meydana gelmişti. Her kabileye kendi
lehçesi ile konuşmak kolay gelir. Ve güzel gelir. İslam
onları tek lehçe için zorlamadı. Ebu Şame ,
Abdurrahman ibnu İsmail( 655/1267) el-Murşidu’l-Veciz(Ank,1986,
s.77-88) kitabında farklı okuyuş izni ile ilgili 25 rivayet
zikreder. Bu konu ile ilgili şu kaynaklara bakılabilir:
Yahya Ebu Zekeriya en-Nevevi, Şerhu Sahihi Muslim
(Kastalani Hamişi), Beyrut, c.IV, s.99; ez-Zerkeşi,
el-Burhan fi Ulumi’l-Qur’an, Beyrut, C.ı, s.211-212;
er-Rafi’i, Tarihu Adab, c.II, s.46-47,
et-Taberi,Camiu’l-Beyan , Beyrut, 1988, C.I,
s.13-20,30
en-Nevevi (676/1277) (Şerhu Sahihi Muslim,
c.Iv,s.98), Qadı Iyad (544/1149) hadislerdeki seb’a
kelimesi ile sayı kasdedilmediğini söylerler. İbnu Sellam
(224/839), et-Taberi ( 311/923), Ebu Hatem
es-Sicistani ( 248/862) yediden çok sayıda kıraati
kitaplarında topladılar. İbnu’l-Cezeri 10 Kıraatı 980
tarikle en-Meşr fi’l-Kıraati’l-Aşr ( Beyrut)
kitabında rivayet eder. Kendisinin kıraatte üstad olan 365
kişiyle görüştüğünü söyler. Ebu Ma’iar et-Taberi (
ö.?) ise 1550 rivayet ve tariki Suku’l-Arus’da
kaydeder. Ebu’l-Kasım İsa ibnu Abdulaziz el-İskenderi
( 629/1232) nin el-Camiu’l-Akbar ve’l-Bahru’l-Ezhar
esrei 7000 rivayet ve tariki içerir ( İbnu’l-Cezeri,
135, Mustafa Çelebi, Keşfu’z-Zunun, II,1317). Yedi
Kıraat deyimi h.200 lü yılların başında görülmeye başlandı (
es-Salih, s.248).Ebu Şame’ye göre
Ebu Bekr b. Mücahid ( 324/936) kıraatı 7 sayısı ile ilk
belirltendir. Bunun h.3 asrın sonu ile h.4.asrın başında
İmam Mushafların yedi olmasına ve hadiste geçen Ahrufu Seb’a
ifadesine uyarak kıraatları yedi imamdan topladığına
değinir. (
Ebu Şame, s.157,160).
Sahabe,
ihtilafların çokluğundan Qur’an’ın tahrif edilmesi
endişesine kapıldılar. Qur’an hafızlarının çokluğuyka artık
bu hususa gerek kalmadığını gördüler. Hem bunun için, hem de
ihtilaf imkanını ortadan kaldırmak için Qur’an’ı
Peygamber’in son kez Cibril’e okuduğu tek şekilde yazdırmaya
karar verdiler der Ebu Şame (s.89,148-149). O
farklı okuyuşlardan ancak İmam Mushaf’da yazılı olan
kelimelere uygun olup sadece hareke, sukun şedde, medde,
kasr, tahlif gibi hususlarla ilgili ihtilaftan kaynaklanan
kıraatler rivayet edilip geriye kalanlar terkedildi ( Ebu
Şame, s.89-90)
Mustafa Sadık er-Rafi (1356/1937) insanlara kendi
kıraatlerini okutma geleneğini sahabeye dayandırır. Kıraatta
Osman, Ali, Ubeyy, Zeyd ibnu Sabit, İbnu Mes’ud,
Ebu’d-Derda ve Ebu Musa el-Eş’ariden
birçok sahabe ve tabiin kıraat aldı der er-Rafi (Tarihu
Adab, II,50). Bütün kıraatleri Rasulullah’a dayanır.
Sahabeden sonra Tabiin ve Etbaı Tabiin arasında hadis ve
tefsir ilminin tedvinine başlandığı dönemde bazı alimler
kıraatı, ilmi bir disiplin olarak kurmaya yöneldiler.
Böylece bugünkü kıraat imamları ortaya çıktı.
B.Kıraatların Tasnifi:
Sened
yönünden 6 kısma ayrılır:
1.Mütevatir: Senedin başından sonuna kadar mütevatirdir.
İlk 7 kıraat böyledir der es-Suyuti (el-Itkan,
I,99)
2.Meşhur Kıraat:Senedi sahih olup sahih kıraat şartını
taşıyan, Qurra nezdinde meşhur olan, galat ve şazz olmayan
kıraat. Red ve inkarı caiz görülmez.
3.Ahad Kıraat:Senedi sahih olup Qur’an’ın imlasına
muhalif olan veya diğer kıraatler gibi meşhur olmayan
kıraattir der Itr (s.110). 55/er-Rahman 76 daki
refrefin yerine rafarifa ve abkariyyin
yerine abakariyya okunması sahih kıraate aykırı
değildir. es-Suyuti 3 ahad kıraatla kıraatları 10 a
çıkarır ( el-İtkan, I,99)
4.Şazz Kıraat:Qur’an
imlasına veya Arap dil kuralına uygun olsa bile senedi sahih
olmayan kıraattir. 1/el-Fatiha 3 deki Malik ismi
failini meleke şeklinde fiil okumak gibi.
5.Uydurma Kıraat:Senedi yoktur.
6.Mudrec Kıraat:Tefsir mahiyetindedir. Hasan
el-Basri, 19/Meryem 71.de geçen variduha
kelimseinden sonra el-vurudu ed-duhul ibaresine yer
verir. Alimler bu son 3 kıraatla okumayı caiz bulmazlar. (
es-Suyuti, el-Itkan, I,99)
C.Kıraatların Kabul Şartları
Çeşitli
eserlerde (es-Suyuti I,99, es-Salih, s.255)
Makbul kıraatları şaz kıraatlardan ayıran 3 şart sayılır.
a.Kıraatın İmam Mushaf’ın imlasına uygun olması
b.Arap dili
gramerine uygun olması
c.Senedin sahih olması. Bu senedin güvenilir kıraat
imamlarından birine ulaşması. Senedin ulaştığı bu imamın
güvenirliği kafidir.
D.Ahrufu Seb’a ile Kıraati Seb’a Arasındaki Farq
Ebu Şame,
el-Buhari
ve Müslim’de de geçen yedi harf rivayetini 19 tarikle
rivayet eder (s.77-90). Bu nedenle o mütevatir görülür.
Ancak anlamı hususunda fıkıhcılar, müfesirler ihtilaf
ederler. Ebu Şame 91-145 sahifelerinde 30 görüş
nakleder. Tahir el-Cezayiri’ de bir çok anlamdan
bahseder (s.78-98).
Ebu
Şame yedi harf ve yedi kıraatın ayrı şeyler olduğunu
söyler ( s.146-147). Yediden fazla 14, hatta Ebu Muhammed
Mekki (437/1045) 70 ün üzerinde kişiden kıraat
naklederler der Ebu Şame (s.151) Yedi harf Yedi
Kıraat’tan daha kapsamlı görülür. Yedi Harf Arapların
kelimeleri ters çevirmedikçe kendi lehçelerine göre okuma
ruhsadıdır. Osman döneminde kaldırıldı. Kıraatlar ise
bugünde yaşayan tahfif, tahrim, tarkik, idgam ve ed-kasr
gibi kelime içi olaylara bakar.
Türkçenin Bozuk Kıraatları Üzerine Bir Okuma Parçası:
Önceleri bir sinema dili vardı. "Nayır, nolamaz"
seslenişli yerli filimlerle alay ederdik. Sonra pempe
diziler kendilerine has diller edindi. Yabancı artistin ağız
oynatışına uygun kelimeler aranır, ötesi düşünülmezdi.
"Kaç gibi geleyim, üç gibi iyi mi?"
"Kendine iyi bak"
"Kahhrettsin" gibi ucubeler böyle oluştu.
Bir de baktık, çok özel ağızlı televizyon
konuşmacıları türemiş. Hakem yerine "haakem" diyen
abullabutların, herkes diyeceğine bastıra bastıra
"herkezz" cızıltısıyla seslenen ham maddelerin ardı
arkası kesilmedi.
Porgıram,porogram,pogram,pırogıram,porogıram
ötüşlü kuşlar bile duyduk biz. Program diyebilenler
öylesine az idi ki.
Tam bunlardan kurtuluyoruz sanırken sıradakiler
gözüktü. Bunlar da teşekkür meraklısıydı, iyi mi?
"Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim."
"Bu fırsatı tanıdığınızdan dolayı size ve bu
porgırama emeği geçenlere, eniştenize, yengenize, emminize,
üniversitedeki kardeşinize çok teşekkür ediyorum."
"Çok güzel bir soru sordunuz. Ama evvela böyle bir program
yaptığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor;
sevgiler, saygılar, en samimi hörmetlerini sunuyorum."
Konuşmanın yarısı teşekkür.
Dinleyiciler fitil olmuş kimin umuru?
Kıyıda köşede, ne kadar unutulmuş adam varsa,
evhamlı hanımına rastlanmışsa tek tek televizyonlara davet
edildi.
Gene de iyi dayandık.
Ne sabırlı milletiz biz?
Antrenman demeyi beceremeyen; Antıraman,
antaraman, antırman, antıreman, antreman arasında dallar
budayan dil ve fikir yetimi otoriteler spor üstüne
konuşuyordu. Ahkam kesiyordu.
Tabii, ak koyunla kara koyun şıpınişi ortaya
çıkıyordu.
Çok iyi dayandık canım.
Şimdi bile dayanıp durmaktayız.
Adam sinemacı, kadın ise aktris. Ama "Aktris"
demeyi öğrenememiş. Varsa yoksa aktrist..
Hiçbir sözlükte, sanat literatüründe "Aktrist"
diye bir kelime bulamazsınız. Onun aslı "Aktris" dir.
Neymiş? Birdaha okuyun da iyi öğrenin.
En zoruma giden ise kelli ferli kişilerin, hatta
bol mürekkep yalamış hokkabazların, "Gelerekten,
giderekten, olaraktan, biterekten, geçerekten" diye
tutturmaları.
Türkçemizde böyle müziksiz, şiiriyeti noksan kelime
yok.
Gelerek, giderek var. Gelerekten,
giderekten... asla. Ama kime söylersiniz?
Her şeye maydanoz sayın yırtıklar, utanacak yerde
insaflar önünde tekrar tekrar arzı endam eyleyip durmakta.
Yahu ne dayanıklı milletiz biz?
Bunca sabır iyiye mi alamet dersiniz?