2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
01
Ekim 2006/09.Cüz'den
‘Mûsâ Nebi, hem İsmen hem Qıssaten Kerim
Kitâbımız’da en çok yer alan Elçi, Kelimetu’llâh… A’râf’taki Yaşantımız’da Mısır’ın
Erki’ne Karşı Dik Duruş’un Abidewî
Örneği olarak her dem bizimle Mûsâ…
Tertil I Okumalarımız’da ‘Fir’awn’a karşı gönderilen Elçi’
gibi Benzetmesi’nde[1] İsimsiz olarak her Rasûl’den bu TERTİL
III Okumalarımız’da
Sûre-i A’râf İçinde uzunca bir Anlatı
içinde Seyr-u Sulük’teyiz..
Yarın, Rasûl-i
Ekrem’in Ümmeti’nde Mündeniç Risâl-i Hilâfeti’n süre giden Muhâtab’ı
‘Uzakbatı Roma’nın Weled Bushu’nun Huzuru’na çıkacak,
Şarqî Roma’nın ‘Müselman Başkakan’ı’.. İsmâil’oğulları’nın
Arz-ı Mew’ûd’a bu Ay çıkaracağı ‘Cunûd’u
ile ‘Arz’ı Islâh Dawası’nda Arz İfsatcıları’na nasıl bir Katkılar’ı olabilecek,
anlatmaya çalışacak. Allâh Haqq’ı için Doğru’yu söyleyebilecek (mi!)..
‘Âlemler’in Rabb’ından gelen bir Din’in Sâlik’i olmanın verdiği İzzet’le
yaslanacak ‘Asa’yı Mûsâ’ya.. (Acaba!) ‘İki Deniz’in Birleştiği’ Toprakları’ndan
Bey’âtı’nı Çanta’da Keklik gören Weled’in
Gözler’i Faltaşı gibi açılacak, sanki bir Ejderha görmüşcesine.. Beyaz El, Göğsü’ne varınca Beyaz Saray Kapkara kesilecek.. Özgürlük Anıt’ı Şapka çıkaracak,,
Meşalesi’ni Su’ya bırakacak..
Hayır!.
Bir 9.Cüz Okuru’nun ‘Ehâdis-i Ağlam’ı
değil bunlar.. Lübnan’a Tezkere
çıkarmış bir Meclis’in Aslan Yürekli
Başbakanı’nın, Askerimiz’i Bağdad’a da çıkartmalıydık Tewbeleri’ni
duymadık hiç birimiz.. Selaha’d-Din’in
Ruhâniyet’i dolanıyor üzerlerimizde. Yağmasa da gürleyecek mi, diklenmeden Dik
durabilecek mi? 9.Cüz’ün Âyeti’ne Nâil olmak Nasip Mesele’si.. İşte Fırsatlar Ülkesi’nde Fırsat..
Alıntı:
‘Sonra bunların ardından
Mûsâ'yı* Âyetlerimiz’le Fir'awun'a* ve Önde gelen Çevresi’ne*
gönderdik. Onlar O'na Haqsızlık* ettiler. İşte Fesadcılar’ın* nasıl bir
Âqıbet’i* var, bir bak. /Mûsâ dedi
ki: "Ey Fir'awun*. Gerçekten Ben Âlemler’in* Rabb'inden bir Elçi'yim*." Üzerimdeki Yükümlülük*
Allâh için Haqq’ı* söylemektir. / Rabb'inizden Size Apacık bir Âyet* getirdim.
Artık İsrâiloğulları’nı*
Benimle gönder." / Fir’awun: "Eğer gerçekten bir Âyet getirmişsen ve Sâdıqlar’dan* isen, onu getir
bakalım" dedi. /Mûsâ
Asası’nı* fırlatınca derhal Ejderha’ya* dönüştü. Eli’ni* koynundan sıyırdı, anında Bembeyaz*
göründü.’ (el-A’râf/103-108)