2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
12 Ekim 2005/09.Cüz'den
‘Âdem’den başlayarak Benû Âdem’in Târihi’ni qıssalayan A’râf Sûresi’nin Mükemmel bir Temimme’si…
‘Sen’ Seslenişi’nin Ewwel Sâhib’i Ma’lum, Âhir’i ise Sen..
Sen,
ey İttiqa İddiası’nın Sâhib’i, Sen ey ‘Ben yalnızca bana, bize wahyoluna
uyan’ım diyen, ve sen o İstikbâr edenler’den olmaktan Fersah Fersah kaçınma
Kararlılığı’nda olan İnsan!
Âdem ve Melekler Qıssası’nın Qâri’si, Melekler gibi onu Tesbih’te ona Secde de Sabah-Akşam Dâim olacak olan! Aff ve Ma’rûf’dur senin
Yol’un. Semî ve Alîm olan Allâh Sesi’ni dinlemektedir. Senin Düşüşü’ne azmetmiş Şeytân’dan, kendisine İstiâze edecek Sesi’ni.. Şeytân’ın Aduwweti’nden Gaflet’te
olmayan bir Uyanık Ses’i.. Gaflet,
Rabb’inin Katı’nda bulunmakta olmayı unutmaktır, Şeytân’ın Aduwwiyet’ini
unutmaktır.
Câhiller’den
sıyrılmamaktır. Kardeşler gibi görünse de, Câhiller
Şeytân’ın Fısıltıları’nı (Bezg) üflerler Nefisler’e, Câhil Kardeşler, ancak Gayy’a çekerler Kardeşleri’ni..
Câhiller’den sıyrılmayanlar,
bu Çekim’i durduramaz hâl’e
düşebilirler. Ancak Muttaqî, bir Basîret üzredir, unutmamak, Tezekkür korur onları.. Nasıl
emr’olunmuşlarsa öyle Yaşama Kararlılığı’dır bu.. Kışkırtıcı’nın düzdürmek
istediği İslâm’dan İstiâze ederler Rabb’lerine.. Light,
Hafif’e yaraşır, Mizânı’nı Sıqlet’li kılmaya azm’etmişlere değil..
Rabb’den olan Basîret’tir bu.
Kimseciklerin duymadığı bir Ses, bir Melodi kaplar onların Benlikleri’ni.. Bir Hidâyet, bir Rahmet’in Mü’min’i olan, bir Merhamet’i
umanlardır onlar. Okunan Qur’ân
olduğunda Bütün Sesler susar, içlerindeki Zikr’in
Ses’i Cûş-u Hurûş’a gelir, Semî ve Alim olan Allâh’ı İsma’ Waqti’dir şimdi, Rahmânu’r-Rahim’in
İndinde Qur’ân qıraat edilmiştir, Şeytân’dan İstiâze etmişler, A’râf’ta
değil, Secde’dedirler.
Alıntı:
‘Sen
Sen Af* yolunu benimse , Ma’rûf’u* emret* ve Câhiller’den* yüz çevir*.
Eğer sana Şeytân’dan* yana bir Kışkırtma* gelirse
hemen Allâh'a sığın*. Çünkü O İşiten'dir* , Bilen'dir*. /İttiqa edenler’e* Şeytân’dan
bir Weswese* eriştiğinde, iyice düşünürler*, sonra bakarsın ki Basiret*
kazanmışlardır. Kardeşler’i* ise onları Dalâlet’e* sürüklerler, sonra da bu
Gidiş’i durduramazlar. /Onlara bir Âyet* getirmediğin zaman "Sen onu derlesene*" derler: "Ben yalnızca bana Rabb'imden wahyolunana*
uyarım.’’de. / Bu Rabb'inizden olan
Basiretler’dir. İnanacak* bir Topluluk için de bir Hidâyet* ve bir
Rahmet’tir*." /Qur'ân* okunduğu zaman artık dinleyin* onu ve susun*.
Umulurki Merhamet* olunursunuz. /Rabb'ini Sabah Akşam* Kısık Ses’le*, kendi kendine, yalvararak*, için
için zikret*, Gâfiller’den* olma. / Elbette Rabb'inin katında olanlar, O'na
İbâdet’ten* İstikbâr* etmezler. O'nu Tesbih* ederler ve yalnızca O'na Secde*
ederler. (el-A’râf/199-206)