II.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

 

7 Kasım 2002/02.Cüz'den

cuz02-2002 

            Qıble Tahwil’i ile başlayan Cüz, Qudüs’e İlk Giriş Qıssa’sı ile sona erer. İbrâhim Peygamber’in İshâqî Zürriyet’i İlk Beyt’in ‘İlk Üssü’ olarak Qudüs’de konaklamıştır.

            İsmâilî Zürriyet’in ‘Üss’ü’ Medine’dir. MedineYeni Qıble’ kılınmıyarak ‘Temel Qıble’ye Dönüş gerçekleştirilmiştir. Başlayan ‘Yeni Dönem’ ‘Muhammedî’ değil, ‘İbrâhimîdir..

            İkinci Cüz’ün, Sûre-i Baqara’nın  Son Yarım Asırlık Okurlar’ı Tâlut’un Asker’i Dâwûd’un Golyat’ı Sapantaşı ile Altedişi’ni ‘Bir Garip Duygular’ içinde okumuşlardır. Değişen sadece Qıble değil, ‘Muqaddes Emânetci’dir de.. Câlut’a fırlatılan ‘Küçük Generaller’in ‘Sapantaşları’nı Tutan Eller şimdi Kenânîler’dir. Allâh ‘Yeni bir Qawm’ getirmektedir.

 

 

      

 

 

  Alıntı:

 

2-247Mûsâ'dan* sonra İsrâiloğulları’nın* Önde gelenleri’ni görmedin mi? Hani Nebileri’nden* biri’ne: "Bize bir Melik* gönder de Allâh Yolu’nda* savaşalım" demişlerdi. O: "Ya üzerinize Savaş* yazıldığı halde, savaşmayacak olursanız?" demişti Peygamberler’i "Bize ne oluyor ki Allah Yolu’nda savaşmayalım? Ki biz Yurdumuz’dan çıkarıldık ve Çocuklarımız’dan uzaklaştırıldık " demişlerdi. /Ama onlara Savaş* yazıldığı zaman, az bir kısmı dışında yüz çevirdiler. Allâh Zâlimler’i* bilir. /Onlara Nebiler’i*  şöyle dedi: "Allâh size Tâlut'u *gönderdi." Onlar: "Biz Melikliği, ona göre daha çok Haqq etmişken ve ona bir Mal Bolluğu verilmemişken, nasıl bizi yönetecek Mülk* onun olabilir? " demişlerdi. /O Nebi demişti: "Doğrusu Allâh size O'nu seçti* ve onun Bilgi ve Wucut Gelişimi’ni artırdı. Allâh kime dilerse Mülkü’nü verir. Allâh Wâsi'dır*, Alîm'dir*." /Peygamber’i  onlara buyurdu: "Onun Hükümdarlığı’nın Kanıt’ı*, size Kutsal-Sandığın* gelmesi. Onda Rabbiniz’den bir Sekine* ile Mûsâ Âilesi'nin ve Hârûn* Âilesi'nin Artakalanlar’ı* var.  Onu Melekler* taşır. Eğer inanmışlarsanız ,bunda kuşkusuz sizin için bir Delil* vardır."

/Tâlut, Ordusu’yla birlikte ayrıldığında şöyle dedi: "Doğrusu Allâh sizi bir Nehir’le* İmtihân edecektir. Kim bu Irmak’dan içerse , artık o benden değildir ve kim de Eli’yle bir Avuç Hariç avuçlamazsa o bendendir. " /Onlardan az bir Bölüm’ü dışında ondan kana kana içtiler. O, kendisiyle beraber İmân edenlerle onu geçince onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Câlut'a* ve Ordusu’na karşı Gücümüz yok" dediler. /Elbette Allâh'a kavuşacaklarını umanlar ise şöyle dediler: "Nice Az bir Topluluk daha Çok olan bir Topluluğa Allâh'ın İzni’yle Galip gelmiştir. Allâh Sabredenler’le* beraberdir. " /Onlar, Câlut ve Askerleri’ne* karşı meydana çıktıklarında, dediler ki: " Rabbimiz, üzerimize Sabır* yağdır, Adımlarımız’ı Sabit kıl ve Kafirler* Topluluğu’na karşı bize yardım et." Böylece Allâh'ın İzni’yle onları yendiler. /Dâwûd,* Câlut'u öldürdü. Allâh da ona Mülk* ve Hikmet* verdi. Ona dilediğinden öğretti. Eğer Allâh'ın, İnsanlar’ın bir kısmı ile bir kısmını Def'i olmasaydı, Arz mutlaka Fesâd’a* uğrardı. Ancak Allâh, Âlemler’e karşı Büyük Fazl Sâhibi’dir. İşte bunlar, / Allâh'ın Âyetler’i*’dir. Onları sana Haqq olarak okuyoruz. Sen de gönderilen Elçiler’densin*.’ (el-Baqara / 246-252)

 

 

Kalanlar:

 

Baqarâ    158-182

             188-

                 190-207

                 211-216

                 219-225

                 232-242