2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
07 Eylül 2008/08.Cüz'den
7.Cüz ve 8.Cüz’de yer alan En'am
Sûre’si Bayram Sonra’sı başlayacak olan TERTİL VIII Tilâwetimiz’in
4 Sûresi’nin Sonuncusu’nu oluşturacak.
7.Cüz’ içindeki Mâide Sûresi‘nin Sofrası’ndaki En’âm’ın Sûre’ye Ad olduğu Pasajlar
üzerinde daha önce Dikkat çekmiştik. Sûre'nin
Aşağıya alıntıladığım Bölümü’nde geçen ‘Dâru’s-Selâm’
Bugün (7 Eylül) vereceğim Medeniyet
Târih’i Dersleri’nde ‘Medinetüs-Selâm’ olarak Karşımız’a
çıkacak. Cennet’ten Mülhem Bağdad’ı
kuranlar’ın Şehr’e yakıştıkları İsim..
Her
Ülke’nin Öndegelenleri’nin Ülkeler’i haqqında bir Planlar’ı vardır. Kötüler hep
Planlar kurarlar, İyiler ‘Allâh’ın Planı’nda kendileri’ne düşen Rol nedir’, onu
ararlar. Bağdad Üzeri’ne kurduğu
Planlar’ı Realize edeceği Hafta’ya giriyordu 7 Yıl Önce Weled Bush. Harem-i İsmetimiz’den Ni’metler devşirmek üzere Nice
Cürümler’e İmzâ attılar, Hazineleri’ni doldurdular 7 Yıl.
Ashâb-ı
Fil’in Fili’nden Şiqâyet, Köyümüz’den
Filler’i geri aldırmaya yetmeyecekti Malum. İsmâiloğulları’nda Risâlet’i görmeye Tahammül edemeyen İrâde’nin
Kaçıncı Haçlı Seferi’ydi bu… Saldırıları’nı
İslâm’a kapayan bir Tazyik’e Tâlib oldular, Mü’minler’i Mi’râc’a çağıran Sabah
Ezanlar’ı Saatleri’nde Gök’ten Bombalar yağdırdılar Medinetü’s-Selâm’ın üzerine.. Bilakis kendi üzerlerine Ricsler yağdırdılar. Kanlı Elleri’ne
Milyarlar’ı Şâhid tutmak için çırpındılar.. Şühedâ’yı
Mewlâlar’ı Dâru’s-Selâm’a aldı, Mustaqım Sırât’a yol bulmak isteyenler
için Âyetler Sadrlar’ı İslâm’a çevirecek Şerhler’le yağacaktır İnananlar
üzerine..
7
Yıl Önce Qader ‘Küçük Dünyâmız’ı kendi istediği Yön’de biçimlendirmek için
Külli Tercihi’ni yapmış meğer. Maqarr-ı
Ulemâ’da Tertiller, bu Tercih’in Bereket’i.. Sadrımız’ı sıkan’ın Hayr
olduğunu nereden bilebilirdik ki!
Alıntı:
‘Böylece Biz, her Ülke’nin* önde
gelenleri’ni* orada ‘Hileli Düzenler* kursunlar’ diye, bu
İstekleri’ne İzin vererek oranın Suçlular’ı* kıldık. Oysa Onlar
Hileli Düzen’i ancak kendilerine kurarlar da bunun Şuuru’nda* değiller../
Onlara ne zaman bir Âyet* gelse, derler ki: "Allâh'ın Elçileri’ne* verilenin bir benzeri Bize de verilene kadar biz
kesinlikle inanmayacağız*." Allâh, Elçiliği’ni* nereye vereceğini daha
iyi bilir. Bu Mücrimler’e, kurdukları Düzenler’i* nedeniyle Şiddetli bir Azâb*
ve Allâh katında bir Küçüklük* İsâbet edecektir. / Allâh, kimi Hidâyet’e*
eriştirmek isterse, onun Göğsü’nü*
İslâm'a* açar*, kimi de Yönelimleri’ne İzin vererek Saptırmak* isterse, onun Göğsü’nü
sanki Göğe* yükseliyormuşcasına* Sıkıntılı* kılar. Allâh, inanmayanların üstüne
işte böyle Pislik* döker. /Bu, Rabb'inin Dosdoğru Yolu*’dur. Öğüt almasını
bilen bir Topluluk için Âyetler’i* böyle birer birer açıkladık*. /Onlar için
Rabb'leri katında Barış Yurdu* vardır ve O, yaptıkları dolayısıyla Onların
Welisi’dir*."
(el-En’âm /123-127)