XXII.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

 

 

05 Kasım 2004/22.Cüz'den

 

cuz22-200422.Cüz’ün Hamd ile Başlayan İki Sûresi’nin İlk’i Sebe, İkincisi Fâtır Sûre’si.. Sebe’nin Qudüs’le olan Münâsebet’i Neml Sûresi’nde Nazarlarımız’a sunulmuştu. Bugün alıntıladığım Helak Dönemi’ni önceleyen 10-14. Âyetler Arası’ndaki Dâwûd’un Qıssası’nı Önceki Seneler Hikâye etmiştim.  İbrâhîm’in Dağlar’a bırakılan Kuşlar’ı tekrar Târih Sahnesi’ne dönüyor Dâwûd ile. Sapan Taşlar’ı;  Kuşlar’ı değil Câlut’u vuruyor. Zeytûn Dağı ve Kuşlar’ı Tesbih’e durunca Ard-Selâm,  İbrâhimî Misyon’u ile İnşâ’ya başlanıyor. Süleymân ‘Mantıqu’t-Tayr’ı çözüyor; Hüdhüd, Ebâbili’ne, Kuşçu’ya, Melike’yi katarak dönüyor.

Göçmen Kuşlar’ın Issız  bıraktığı Dün’ün Ma’mur Kentler’i şimdi Yerle Yeksân’dır. Zeytûn Dağı’nda Kuşlar Dâwûd’la Rabb’e giden bir Yol tutmuş (İsrâ-el), Demir Çağ’ı Doğu’da da Batı’da İns’i ve Cin’i Tenwir etmektedir, Doğu’ya, Batı’ya Nisbet edilemeyen Mesihî Yağ’la. Medine’nin Şimâl’i de, Cenûb’u da Emân’dadır artık. Hamd ile başlayan Sûre’nin öğrettiği Azîz-Hamîd olan’ın Yol’u bu..

 

Alıntı:

 

34-017‘Andolun Sebe'nin* oturduğu Yerler’de de sizler için bir Âyet* vardır. /Sağ’dan ve Sol’dan İki Bahçeli’ydi*. "Rabb’inizin Rızqı’ndan* yeyin ve O'na şükredin*. Güzel bir Şehir* ve Bağışlamakta* olan bir Rabb.’’ /Ancak Onlar yüz çevirdiler*. Böylece Biz de Onlar’a Arim Seli’ni* gönderdik. Ve Onlar’ın İki Bahçesi’ni Buruk Yemişli* , Ilgın* ve içinde az bir Şey de Sedir-ağacı* olan İki Bahçe’ye dönüştürdük. Böylece Nankörlükleri* dolayısıyle Onlar’ı cezalandırdık*. Biz Nankörlük eden’den başkasını cezalandırır mıyız? /Kendileriyle içlerinde Bereketler* kıldığımız Memleketler* arasında görünebilen Şehirler* varettik. Ve orada Yürüme taqdir* ettik, "Oralarda Geceler’i* ve Gündüzler’i* Güvenlik* içinde gezip dolaşın."  /Onlar ise "Rabb'imiz Seferlerimiz* arasını aç*" dediler ve kendi Nefisleri’ne* zulmetmiş* oldular. Böylece Biz de Onlar’ı Efsâneler* kıldık ve Onlar’ı Darmadağın dağıttık*.  Elbette bunda çok Sabreden* ve çok Şükreden* Herkes için gerçekten Âyetler* var’dır. / Andolsun İblis* kendileri haqqında Zannı’nı doğrulamış oldu, böylelikle İnanan’ı  bir Bölük dışında Onlar O’na uymuşı oldular. Oysa onun kendilerine karşı hiç bir Zorlayıcı Güc’ü* yoktu; ancak Biz Âhiret'e* İnanan’ı O’ndan Kuşku içinde olan’dan ayırd etmek* için yaptık. Senin Rabb'in Herşey’in üzerinde Gözetici*, Koruyucu olan’dır*.’ (es-Sebe /15-21 )

 

 

         TERTİL IV

  TERTİL IX