2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
05 Kasım 2003/11.Cüz'den
Helak edilmiş ‘Bizden Önceki Qurûn’… ve ‘Seleflerimiz’
yerine getirilmiş ‘Hulefâ’ olan
Bizler… Bu Okuyuş’taki Zaman Taqsim’i
1400 Yıl’ın her ‘Demi’nde okuyanlar için Aynı Canlılığı ile hep ‘Şimdi’dir.. ‘Yarın’ da öyle olacak… Ne ‘Yeni
bir Nebi’ gelecek, ne ‘Yeni bir Kitab’.. Özel İsm’i ile ‘Qur’ân.’.. ‘Önceki
Qurûn’a gelen ‘Beyyinât’ gibi şu an bize ‘Tilâwet olunan’ ve Gelecek’te ‘Tilâwet edilmekte olacak olan’ ‘Beyyinât Âyetler’in
‘Apaçıklığı’ ‘Allâh’a Mülâqi olmayı ummayanlar Nezdi’nde ‘Tüm Zamanlar’da Tekzip
Konu’su edilecektir.. ‘Sanki İçeriği değiştirilirse inanacakmış’ gibi bir
Uslup’la, ‘Naib-i Rasûller’e, ‘Miete Âmm’in Müceddidleri’ne ‘Teceddüd’ için Dawetiye çıkaracaklar..
‘Bundan
Başka bir Qur’ân’la gel bize..’..
Cüretkâr’ı ‘Kitabu’l-Ahdes’i İhdâs edecek, ‘Yüzü
tutmayan’ı ‘Lafz’ın üzerini ‘örtüp (Tekfir edip) ‘Literal’i, ‘Hewâsı’nca Tezyin
edilmiş Anlam’la ‘Tebdil’
edecektir…
11.Cüz’den Sure-i
Yunus’un 11.Âyeti’nden İleri’ye doğru okurken Zihnim’de ‘Teksif olan
Çağrışımlar’dan ‘Neuzu billâh..’ ‘Maazallah’…
Alıntı:
‘Eğer Allâh, Onlar’ın Hayr’a* ulaşmak için Çabuk davrandıkları gibi ,İnsanlar’a Şerr’i* de çabuklaştırsaydı*, elbette Ecelleri’ne hükmedilirdi. / İşte Bize Kavuşma’yı* ummayanlar’ı Biz böylece Tuğyanlar’ı* içinde şaşkınca dolaşmaya bırakırız. /İnsan’a bir Zarar* dokunduğunda ,Yan yatarken*, otururken* ya da Ayak’tayken* Bize Duâ* eder, Zarar’ı kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan Zarar’a giderelim diye Bizi hiç çağırmamış* gibi eski haline döner. İşte Ölçü’yü Taşıranlar’a* yaptıkları böyle süslenmiştir*. /Andolsun, Siz’den önceki Kuşaklar’ı*, Elçiler’i* kendilerine Apaçık Belgeler* getirdiği halde , zulmettikleri* ve İmân* etmeyecek oldukları için Helak* ettik. İşte Biz Suçlu* bir Topluluğu böyle cezalandırırız*. /Sonra, nasıl davranacaksınız * diye Sizleri gözlemek için, Onlar’ın ardından Sizi Arz’da* Halifeler* kıldık. /Onlar’a Âyetlerimiz* Apaçık Belgeler olarak okunduğunda*, Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki "Bundan başka bir Qur'ân* getir veya O’nu değiştir*." /De ki: "Benim O’nu kendimin bir Öngörmesi *olarak değiştirmem , benim için olamaz. Ben yalnızca Bana wahyolunana* uyarım*. Eğer Rabb'ime İsyan* edersem, Kuşkusuz Ben, Büyük Gün’ün Azâbı’ndan* korkarım." /De ki: "Eğer Allâh dileseydi, onu Size okumazdım ve onu Size bildirmezdi*. Ben O’ndan önce Sizin içinizde bir Ömür* sürdüm. Siz yine de aql’etmeyecek* misiniz?" /Allâh'a karşı Yalan’la İftirâ düzenden* ve O'nun Âyetleri’ni* yalanlayandan daha Zâlim* kim’dir? Kuşkusuz O, Suçlular’ı* Felâh’a* erdirmez. /Allâh'ı bırakıp kendilerine Zarar* vermeyecek, Yararlar’ı* da dokunmayacak Şeyler’e Kulluk* ederler ve :"Bunlar Allâh katında bizim Şefaatcilerimiz’dir*" derler. /De ki: "Siz, Allâh'a, Gökler’de* ve Yer’de* bilmediği bir Şey mi haber veriyorsunuz? O, Sizin Şirk* koştuklarınızdan Uzak’tır." /İnsanlar, yalnızca bir Tek bir Ümmet’ti*, sonra Anlaşmazlığa* düştüler. Eğer Rabb'inden geçmiş bir Söz* olmasaydı, Anlaşmazlığa düştükleri Şey Konusu’nda aralarında Hüküm* verilmiş olurdu. /Bir de derler ki: "Rabb'inden üzerine bir Âyet* indirilse ya!" De ki: "Gayb*, yalnızca Allâh'ındır, bekleyin*, Ben de Sizler’le birlikte Bekleyenler’denim." (Yûnus /011-020)
Muqâbele Edenler:
‘Qur'ân'ın "Mensub’u" değil de "Sâhibi" Edâsı’na bürünen Bu Tarz-ı Tefsir’e Eski Yazılarım’ı
okuduğumda kendimin de sık sık düştüğümü görmekteyim. Qur'ân’la çok Uzun
Yıllar uğraşan İnsanlar’da zamanla bu Haslet, Farqı’na varmadan oluşuyor.
"Tanrı tarafında durarak"
konuşan bu Dil, zamanla değil Peygamber’in
sessizce Tanrı’nın bile yerine geçiyor. İnsan Farqı’na bile varmıyor. Buna da ‘neuzu b’illâh...’ İ. Eliaçık
(http://groups.yahoo.com/group/qayseriokulu/message/1018
) ‘