XIII.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

 

12 Eylül 2008/ 13.Cüz'den

 

cuz13-200813. Cüz'ün 2 Tam Sûresi’ninden biri olan Ra'd , Ramazan Sonrası başlayacak TERTİL VIII  Okumalarımız içinde yer alacak.  12 Eylül’ün 28.Yılı’nda 13 Sıra Numaralı Ra'd Sûresi’nin Aşağı’ya alıntıladığım Bölümü’nün hatırlattığı Hatıralar’a dalıyoruz. Umreciler ‘lebbbeyk ‘ Nidâlar’ı Tahmin olan Gönülleri’ni bir Kuş Hafifliği içinde hissediyorlar Tawaf’ta. Allâh’ın Zikr’i ile Tatmin olmayan Qalbler, ne yürüyen Dağlar’ı Müşâhede etse Tatmin olur, ne Sıradışı Arz’ın Parçalanışı’na Tanıklık etse. Az ötede Hira! Mekkeliler’in üzerine kaldırılmış ve Rabler’i onlardan Misâq almıştı. Âma  yine Âmâ’ydı. Qamer yarıldığında Qalbler’deki Gözler körelmişse görünmüyordu hiçbir Şey. Qureyş’in Ata’sı kalkıp Selâm verse kendilerine inanacaklar mıydı peki! Bizden önce gelip geçmiş Nice Ümmetler’in ardından bize okunan Wahy öyleleri de Hikâyet etti Kulak verenlerine, Küfür’de direnenleri de Şikâyet. Rahmân’dan Hicret etmişler’e ne Kâr eder Ney?

   

 

         Alıntı:

 

13-032            "Bunlar, İnananlar* ve Qalpler’i* Allâh'ın Zikri’yle* Tatmin olanlardır*. Öyledir, Qalbler yalnızca Allâh'ın Zikri’yle*  Tatmin olur. /İnanan ve Sâlih* Çalışmalar’da bulunanlar, ne Mutlu onlara. Varacakları Yer* ne Güzel. / Biz Seni, kendisinden önce Nice Ümmetler* gelip geçmiş olan bir Ümmet’le gönderdik, Sana wahy’ettiklerimizi* Onlar’a okursun diye. Oysa Onlar Rahmân'ı* tanımazlık etmektedirler. De ki : "Bu, benim Rabb'imdir*, O'ndan başka İlâh* yoktur, Ben O'na Tewekkül* ettim ve Son Dönüş* O'nadır." /Eğer şöyle bir Qur'ân* olsaymış, O’nunla Dağlar*  yürütülüyor, Yer Parçalar’a* ayrılıyor veya O’nunla Ölüler* konuşturuluyor güya o zaman inanacakmış.  Hayır, Emr’in* Tümü Allâh'ındır. İmân edenler hala anlamadılar mı ki, eğer Allâh dilemiş* olsaydı, İnsanlar’ın Tümü’nü Hidâyet’e* erdirirdi. Küfredenler, Allâh'ın Wâdi* gelinceye dek, yaptıklarımdan dolayı ya başlarına Çetin bir Belâ* çatacak veya Yurtları’nın* Bela Yakınına inecek. Elbette Allâh, verdiği Söz’den* dönmez. /Andolsun, Sen’den önceki Elçiler’le* de Alay* edildi, bunun üzerine Ben de o Küfredenler’e bir Süre tanıdım, sonra Onlar’ı yakalayıverdim. Sonuçlandırma* nasılmış?’ ( er-Ra’d/028-032)

  

 

    TERTİL VIII

   TERTİL XII

 

 

Muqâbele Edenler:

 

(M.Özenoğlu/13 Ramazan 1431: Ölüler’in konuşturulması, Dağlar’ın yürütülmesi veya Yer’in parçalanması gibi Şeyler Qur’ân’dan daha mı harikulade Olaylar? İnsanoğlu ne kadar da Ahmak! Dağlar zâten yürütülmüyor mu, Yer parçalanmıyor mu, Ölüler konuşmuyor mu? Tüm bunlar oluyor zâten… Ama şaşmamak lâzım, Ölü İnsanlar elbette Ölüler’in konuştuğunu işitemez. Bakıp da görmeyen Gözler Dağlar’ın yürüdüğünü nasıl görsün? Ya da Yer’in parçalandığını nasıl İdrak etsin? Mesele bu kadar Basit mi? Ama Yüce Rabbimiz Kulları’nın ne olduğunu ve onların bu istedikleri Olaylar gerçekleşse bile İmân etmeyeceklerini de biliyor. Dağ’a indirilseydi eğer bu Yük elbette parçalanacaktı… İnsanoğlu Dağ’dan daha Quwwetli olduğunu nasıl bilemez? Her Gün Ölüler’in Qabristân’dan konuştuğunu duymuyoruz mu? ‘Siz de geleceksiniz ve öleceksiniz’ dediklerini nasıl İdrak edemiyoruz. Konuşmak Ağız’la mı olur? Bir Duruş, Hâl, Mânâ binlerce Kelâm etmekten daha Anlamlı oluyor bazen. Ama İnkâr edenler bunu anlayamaz, göremez… Onlara Belâ gelecek diyor Âyet… En Büyük Belâ zaten gelmiş başlarına… Dewâm da ederse bu hâl nice olur?