XIII.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

 

         28 Kasım 2001/ 13.Cüz'den

 

Yûsuf cuz13-2001Sûresi'nin geri kalan Kısmı’nı, Râ'd ve İbrâhim Sûreler’i izliyor. 13 Cüz’dür İlk kez bu Cüz, bir Sûre’yi bölmeden sona eriyor. İbrâhim, Mushaf Sıralaması’nda bir Sûre'ye Ad alan Dördüncü Peygamber.

İbrâhim'in Torun’u Ya’qûb (İsrâel)in 12 Ewlâdı’ndan biri olan Yûsuf'un Mısır Tahtı’na dek yükselen Serüven’i Çok Değişik "Okuma Wasatları"nda, Okurları’na yükleyeceğini yüklemeye Dewâm ediyor. 23 Nisan Meclisi'nin Kuruluşu’ndan 4 Yıl Sonra İlga ettigi "Târihsel Hilâfet Kurumu"nun "Müslüman Dünyâ"da doğurduğu Yankılar, Yakın Dönem "Siyasal Târihimiz’de "Siyâset Felsefemiz’e’ Yönelik İlginç Tartışmalar’a Konu oldu. Ali Abdu’r-Râzıq, Reşid er-Rızâ, Seyyid Bey, Taqiyyu’d-Din Nebhânî ve el-Mewdûdi'nin Köşe Taşları’nı oluşturduğu bu Arena’da Yûsuf'a öğretilen "Keyde"nin "Yeniden Üretilme Biçimler’i" hatırlanacaktır.

"Küresel Roma"nın "Rekonstruksiyon" Periyodu’nun hızla Tamamlanma Süreci’ne girdiğimiz Şu Günler’de, Arz'a (Mısır) yerleştirilen Yûsuf ile Global Köyümüz’e İskân etme Emelleri’nin çok Uzağı’na düşmüş "Gurâba"nın öğrenebileceği "Keyde" Niteliği üzerine söylenecek Sözler olmalı. Roma’nın Uğursuz Sayı’sı 13 ün Sembolize ettigi Çağrışım Münkir Okurlar için birşey İfâde eder mi bilinmez ama 13. Cüz'de "Demokratik Haqqlar" Terkibi’ndeki "Haqq"in "Üstü Qavallığı"na İşâret’le İktifâ ediyorum.

Ra'd Sûre’si’ni "Tegayyur Âyeti"ne Atıf’la geçiyorum. Küresel Küreyiş’in kürete edemediği bir ‘Kükreyiş’in Özne’si olabilmek Açısı’ndan bakıyorum bu Âyet’e.. "Ümmet kendi "Özü"nde olanı  kokuşturmadıkca, "Dün"ün "Erdemler’i "Duun" görülerek "Dünyâmız"dan sürülerek "Şimdi"nin "Kokuşması’na/Tegayyuru’ne" Teslim olunmadıkca; kısaca "Ben" kalarak, "Gayri"leşilmedikce, Yûsuf'un "Zindan Arkadaşları"na söylediği "Yol"da Sabit-Qadem kaldıkça, Allâh'ın ‘Tamamlanmış Ni’meti‘ Biz’le olan Tezâhürü’nü sürdürmeye Dewâm edecektir: "Atalarım olan İbrâhim, İshâq'ın, İsmâil'in Yolu’na.."

 

         Alıntı:

 

13-012"O Gayb’ı* da, Müşâhede* edilen’i de bilendir*. Büyük'tür*, Yüce'dir*. /Siz’den Söz’ü* saklayan* da, O’nu Açığa vuran* da, Geceleyin* gizlenen* de ve Gündüzün* ortalıkda gezineni* de birdir. O’nun (İnsan’ın) Önünden ve Arkasından* izleyenler’i* vardır. O’nu Allâh’ın Emr’i* ile korumaktadırlar*.

/Gerçekten Allâh kendi Nefisleri’ndekini bozuncaya* kadar bir Topluluk’ta* olan’ı değiştirmez. Allâh bir Topluluğa Kötülük* diledi mi artık O’nu Geri* çevirmek Mümkün* değidir. Onlar için O’ndan başka bir Weli* yoktur.

/O Size Şimşeği* Korku* ve Umut* olarak gösteren Ağırlaşmış Bulutlar’ı* ortaya çıkarandır. Gökgürültüsü* O’nu Hamd* ile Melekler* de O’na duydukları Korku’yla* Tesbih** ederler. O Yıldırımlar’ı* gönderip bununla dilediğini çarpar*. /Onlar ise Allâh haqqında tartışırlar*. O Qudret’i* Çetin* olan’dır. Haqq* olan Da’wet* yalnızca O’na olandır. Onlar’ın Allâh'tan başka çağırdıkları* ise Onlar’a hiçbir zaman Cewap* vermezler / Yalnızca Ağzı’na ulaşsın diye iki Avucu’nu* Su’ya* uzatan’ın durumu gibi. Küfredenler’in*  Duâ’sı Şaşkınlık* içinde olmaktır ancak../ Gökler’de* ve Yer’de* ne varsa isteyerek* ya da istemsiz * Allâh'a Secde* ederler. Sabah Akşam *onların Gölgeler’i* de Secde’dedir. ( er-Ra’d/ 009-015)

  

 

    TERTİL VIII

    TERTİL XII