XXI.Cüz

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

20 Eylül 2008/21.Cüz'den

İlk kez bu Cüz’ün Medine Sûresi’dir Ahzâb. Medine’nin Münâfığı, Yehud’unun Yesrib diye anmayı sürdürdüğü Münewwer Nebi Kent’i.. Yesrib Yeni bir Ümmet ortaya çıkarmış bunu bir Kitâb’la (Belge) Taqyit etmişlerdi. İster Seküler Sözleşme ister Allâh’a verilen Söz olsun; bir Sorumluluk’tu, yerine getirilmeliydi. Ama Kent Savunma’sı gibi bir Sınav’la Doğrular Eğriler’den ayrılmaya başladı. Qalbler’de Maraz olanlar Marazlıkları’nı yaptılar. Dürüstce değil Münâqıkça. Nûr Evleri’nin Açık olduğunu söyleyerek Kent’te Kalma, Sözleşme’den yırtma Yolu’nu seçtiler. Açık olan, Uryân olan Evler’di gerçekten bunlar. Nûr Libâs’ı ile örtülmemiş Taqwâsız Evler. Şeytân Sew’atları’nı gösterdi onlara. Evler’de kalmayı Huld Ağac’ı gibi dikti Gözler’i önüne. Sanki Nebi Gurur’a, Boş bir Emel’e çağırıyordu onları. İnanç olsa Allâh’ın dilmesini kimsenin değiştiremeyeceğini görürlerdi. Evleri’nde gecelerken de Ölüm’ün onları bulabileceğini, Allâh Hayr dilemişse Savaş’ın içinde Tabiat’ın bile onlarla, onlara Desdek için savaşabileceğini.. Allâh dilerse Kâfirler’le bile Dini’ni quwwetlendirir. Tabiat’ı bozulmamışlar’ın Yardımı’nı onlara yöneltir. Cumartesi Köln Domm Katedrali’nde karşı karşıya gelen iki Raht’ı bir de bu Nazar’la okudum. ‘Stop İslam’ öyle mi! 20 Eylül’ün Anıları’na Selâm verdim.

Alıntı:

‘Ey İnananlar!* Allâh'ın üzerinizdeki Ni’meti’ni* hatırlayın*. Hani Size Mekke’den Müşrik Ordular* gelmişti, böylece Biz de Onlar’ın üzerine bir Rüzgar* ve Sizin görmediğiniz Tabi Güçler ve Melekler’den Ordular* göndermiştik. Allâh yaptıklarınızı Gören'dir*. /Hani Onlar Size hem üstünüzden* hem altınızdan* gelmişlerdi. Gözler* de kaymış Yürekler* Hançere’ye gelip dayanmıştı ve siz Allâh katında Zanlar’da* bulunuyordunuz. /İşte Orada İnananlar* Deneme’den* geçirilmiş ve Şiddetli bir Sarsıntı* ile sarsılmışlardı. /Hani Münâfıqlar* ve Qalpleri’nde* Hastalık* bulunanlar "Allâh'ın Elçi’si Bize Boş bir Aldanış’tan* başka bir Şey waad’etmedi*" diyorlardı. /Onlar’dan bir Bölük* de hani şöyle demişti. "Ey Yesrib Halqı*! Artık Sizin için kalacak yer* yok. Şu halde dönün." Onlar’dan bir Topluluk* da "Gerçekten Evlerimiz* Açık’tır*" diye Nebi'den* İzin* istiyordu. Oysa Onlar Açık değildi, Onlar yalnızca kaçmak* istiyorlardı. /Eğer Onlar’a yanından girilseydi sonra da kendilerinden Fitne* istenmiş olsaydı elbette bunu yanaşır* ve bunda pek azı dışında kalmazlardı. /Oysa Andolsun Onlar daha önce Arkaları’nı dönüp kaçmayacaklarına* dair Allâh'a Söz* vermişlerdi. Allâh'a verilen Söz ise Sorumluluk’tur*. /De ki: "Eğer Ölüm’den* veya Öldürülmekten* kaçıyorsanız kaçış Size Kesinlikle Yarar* sağlamaz. Böyle olsa bile pek az dışında metalanıp* yararlandırılmazsınız." /De ki: " Size bir Kötülük* isteyecek olsa Sizi Allâh'tan koruyucak* ve Size bir Rahmet* isteyecek olsaydı bunu kim engelleyebilirdi. Onlar kendileri için Allâh'ın dışında ne bir Weli* ne de bir Yardımcı* bulamazlar. /Gerçekten Allâh içinizden alıkoyanlar’ı* ve Kardeşleri’ne* "Bize gelin"* diyenleri bilmektedir. Bunlar pek azı dışında Zorlu Savaşlar’a* gelmezler. /Size karşı oldukca Cimri ve Bencil’dirler*. Şayet Korku* gelecek olsa Ölüm’den dolayı üstüne Baygınlık çökmüş* kimseler gibi Gözler’i* dönerek* Onlar’ın Sana baktıklarını görürsün. Korku gidince de Hayr’a *karşı oldukca Düşkünlük* göstererek Sizi Keskin Diller’i* ile karşılarlar. İşte Onlar inanmamışlardır. Böylece Allâh Onlar’ın yaptıklarını Boşa çıkarmıştır*. Bu ise Allâh'a göre pek Kolay’dır*. /Onlar Düşman Birlikleri’nin* gitmediklerini sanıyorlardı. Eğer Birlikler* gelecek olsa, Çöl’de* Bedewiler* arasında olup da Sizin Haberleriniz’i* sormayı cidden Arzu ediyorlardı*. Fakat içinizde olsalardı ancak pek az savaşırlardı*.’ (el-Ahzâb/009-020)

TERTİL IX

TERTİL XII

TERTİL XIII

Kalanlar:

Ankebût 061-069

Rûm 007-039

Luqmân 006-011

020-034

Secde 001-011

Ahzâb 021-030