III.Cüz

 

 

2001 2002 2003  2004 2005 2006  2007 2008 2009 2010

2011

 

 18 Kasım 2001/03.Cüz'den

 

cuz03-2001 Baqara Sûre’si, Qur'ân'ın 2,5 Cüzü’ne yayılan Genişliği ile Mushaf’ın Bütün’ü  içinde 1/12 ye Tekâbül ediyor. (50 Sahife). 253-286 Âyetler’i arasında yer alan İki Aşr, Müslüman Geleneği’nde  Ayrıcalıklı Günlük Ritüeller arasında yer almıştır. Kürsi Âyet’i (255) ve 285-286.Âyetler’le Sûre’yi nihâyetleyen "Âmene'r-Rasûlu..." Bu Son Âyetler ile, Sûre’nin Başlangıç Bölüm’ü arasında Hoş bir İnsicam bulunmaktadır.

Sûre’ye İsim olan İmrân Âilesi'nin Qıssa’sı, Yeni Ahid'in unuttuğu çok Önemli Qıssalar’dan biri. Mekkî Meryem Sûresi’nden sonra Mushaf’ın 3.Cüz’ünde Îsa Peygamber'in Soyu’nu Meryem, İmrân üzerinden Hârun'a dayayan bu Anlatım, "Mesihiyet Tartışmaları"na  Qur'ân'ın nereden baktığını göstermektedir. Mihrab’da iken Yahyâ’nın Muştu’su ile dolan Zekeriyâ..

Medine Rasûl-i Ekrem’in Mihrâbı’nda Îsâ Gerçeği’ni Tartışma’ya hazırlanıyor.

 

Alıntı:

 

3-034 ‘Gerçek şu ki Allâh  Âdem'i* Nûh'u* İbrâhim* Âile’si ve İmrân* Âilesi'ni Âlemler üzerine seçti. Onlar birbirlerinden türemiş Tek bir Zürriyet’tir*. Allâh İşiten'dir*, Bilen'dir*. /Hani İmrân'ın Karı’sı: "Rabb'im Karnım’da olanı her türlü Bağımlık’tan Azâde* olarak Sana adadım , Ben’den qabul et, Kuşkusuz İşiten*, Bilen* Sensin Sen" demişti. /Fakat O'nu (Meryem’i) doğurduğunda Allâh O'nun ne doğurduğunu daha iyi bilirken dedi ki: "Rabb'im doğrusu O'nu bir Kız* olarak doğurdum. Erkek* ise Kız gibi değildir. O'na Meryem* Adı’nı koydum, ben O'nu ve Soyu’nu* o Racîm* Şeytân’dan* Sana sığındırırım." /Bunun üzerine Rabb'i O'nu Güzel bir Qabul’le* qabul etti ve O'nu Güzel bir Bitki* gibi yetiştirdi. Zerekiyâ'yı* da O'ndan Sorumlu kıldı. Zekeriyâ ne zaman Mihrâb’a* (Mabed’deki Odası’na) girdi ise yanında bir Yiyecek* buldu. "Meryem* Sana nerden bu?" deyince "Bu Allâh'ın Katı’ndandır, Kuşkusuz Allâh dilediğine Hesapsız  Rızıq-Veren'dir*" dedi. /Orada Zekeriyâ Rabb'ine Duâ* etti. "Rabb'im, Bana katından Tertemiz bir Soy* Armağan* et. Doğrusu Sen Duâlar’ı İşiten'sin’ dedi. /O Mihrab’ta Salât* kılmakta iken Melekler* O'na seslendi. "Allâh Sana Yahyâ'yı* müjdeliyor*, O Allâh’tan olan Kelime'yi* Doğrulayan , Efendi*, İffetli* ve Sâlihler’den* bir Nebi'dir*." /Zekeriyâ şöyle Dedi: "Rabb'im, Bana gerçekten İhtiyarlık* ulaşmışken ve Karım* da Kısır’ken* nasıl Benim bir Oğlum* olabilir? "  /"Böyledir" dedi Allâh. Allâh dilediğini yapar. /Zekeriyâ:" Rabb'im Bana bir Âyet* ver." dedi. Allâh "Kanıt’ın*, İşaretler dışında İnsanlar’la üç Gün konuşamamandır*. Rabb'ini çokca zikret* ve Akşam Sabah O’nu zikr’et" dedi. (Âl-i İmrân/ 033-041)