VI.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006  2007 2008 2009 2010

2011

 

9 Ekim 2005/06.Cüz'den

 

 ‘5.Cüz’deyiz, Medine Wahyi’nin 5.Sûre’sinde 12.Âyet’i okurken Mûsâ’nın 12 Naqib’i tanıştırılıyoruz. Allâh cuz06-2005onlardan da, İsrâiloğulları’nın Mesih’i olan İsâ’nın 12 Hawârisi’nden de Misaq almıştır. Sûre’nin Nuzul Wasatı’ndaki İlk Okurları’nın Büyükçe bir Bölüm’ü, Yıllar önce, Hawâriyyûn gibi Ensâr Adı’yla adlandırılmıştı. Yıllar önce, daha Rasûl-i Ekrem Yesrib’e Teşrif buyurmadan 70 küsür Medineli içinden 12’sini Naqib atamıştı onlara.. Mûsewî ve İsewî Tebliğ’in Formal Çatı’sı ile de Mütenâsip bir Dil üzerinden kurdu Medine’yi. Küresel Medinenin İnşâsı’na giden Yollar da Nuqaba’nın Amel-i Sâlihi’yle Mümkün.. 

Salat’ı İqâme edebilir, Zekât’ı ulaşacağı yerlere ulaştırabilirsek, Âl-i Muhammed’e Salat, Âl-i Muhammed’e İqraz edebilmeyi başarabilirsek , Dewr-i Fetret’te  kaybettiklerimizi kazanabilir, Mûsâ’nın ve İsâ’nın Misâqı’nı bozmuşken kuru kuruya Allâh’ın Dini’nde olduğunu İddia edebilenlere içlerinden Irmaklar akan Küresel Silm Bahçesi’nin Yolları’nı gösterebiliriz

Mâide 12-19 Âyetler’i ‘Dinler Arası Diyalog’ vb. Spotlar altında gelişmekte olan, kimi Alâmetler’i üzerinden Endişe verici Kaymalar’a Yol açabileceği Endişe’si veren Gelişmeler Wesile’si ile Ciddiyet’le Teemmül edilmeli.Bir Dewr-i Fetret’in Naqipleri’ne düşüyor Menqıbeler yazmak..

 

Alıntı:

 

‘Andolsun, Allâh İsrâiloğulları’ndan* Misâq* almıştı. Onlar’dan Oniki Naqip* göndermiştik. /Ve Allâh Onlar’a  :"Ben Sizinle birlikteyim eğer Salât’ı* kılar, Zekât’ı* verir ve Elçilerim’e* inanır, Onlar’ı desteklerseniz* ve Allâh'a Güzel bir Qarz* verirseniz o zaman sizin Kötülükleriniz’i* örter *ve Sizi gerçekten içinden Irmaklar akan Bahçeler'e* korum. Bundan sonra Siz’den kim İnkar* ederse Dümdüz-yol’dan* sapmıştır." demişti / Misâqları’nı* bozdukları için Onlar’ı lanetledik* ve Qalpleri’ni* Kaskatı* kıldık. / Onlar Kelimeler’i * konuldukları Yerler’den saptırırlar*. Kendilerine hatırlatılan Şey’den Pay* almayı unuttular*. İçlerinden Azı dışında Onlar’dan Sürekli İhânet* görürsün. Yine de Onlar’ı affet*. Aldırış etme*. Elbette Allâh  Muhsînler’i* sever. /Ve "Biz Hıristiyanlarız" diyenlerden de Misâq* almıştık. Sonunda Onlar kendilerine hatırlatılan Şey’den Pay* almayı unuttular. Böylece Biz de Qıyâmet'e* kadar aralarında Kin* ve Düşmanlık* saldık. Allâh yaptıkları şeyi onlar’a Haber* verecektir. /Ey Kitap Ehli !* Kitap'tan gizlediklerinizin* çoğunu Size açıklayan ve bir çoğundan geçiveren Elçimiz* geldi. Size Allâh'tan bir Nûr* ve Apaçık* bir Kitâb da geldi. Allâh Rızası’na* uyanları, bununla Selâmet Yolları’na* ulaştırır. / Onları kendi İzni’yle Karanlıklar’dan* Nûr’a* çıkarır. Onlar’ı Mustaqîm Yol’a* iletir. /Andolsun Gerçek şu ki, "Allâh Meryem’oğlu Mesih’tir*" diyen küfretmiştir. De ki: "O, Meryemoğlu* Mesih'i O'nun Annesi’ni* ve Arzdakiler’in* Tümünü Helak* etmek isterse Allâh'tan kim bir Şey’e Mâlik* olabilir? /Gökler’in*, Yer’in* ve bunlar arasındakilerin hepsinin Mülk’ü* Allâh'ındır. dilediğini yaratır*. Allâh Herşey’e Qadir'dir*." /Yahudi* ve Hıristiyanlar* "Biz Allâh'ın Çocukları’yız* ve Sevdikleri’yiz*" dediler. Peki ne diye Sizi Günâhlarınız’dan* dolayı azablandırıyor*? /Hayır, Siz onun yarattığı’ndan birer Beşer’siniz*. O dilediğini 5-014bağışlar* dilediğini azablandırır. / Gökler’in*, Yer’in* ve bunların arasındakilerin Tümünün Mülk’ü* Allâh'ındır. Son Varış O'nadır. /Ey Kitap Ehli* "Elçiler’in* Arası kesildiği Dönem’de* Bize Müjdeci* de Uyarıcı* da gelmedi" dememeniz  için Size apaçık anlatan Elçi geldi. Böylece Müjdeci de Uyarıcı da gelmiştir artık. Allâh Herşey’e Qadîr'dir*. (el-Mâide/012-019)

 

 

Muqâbele Edenler:

 

(M.Özenoğlu/6 Ramazan 1430: İsâ’nın Hawâriler’i gibi görmüştü Kutlu Peygamber Ashâbı’nı… 12 Naqib 12. Âyet’te geçiyor… Hoş bir Durum… Sofra, Nimet, Mâide, İslâm… İslâm yâni Mâide Naqibler’le Dâwetlileri’ni bulacak… İsteyen İcâbet edecek, edemeyenler Sıfırlar’la uğraşacak… Naqibler Menqıbeleri’ni oluşturmadığı müddetçe Görevi’ni yapmış sayılamayacak. Bu yüzden Ayakkabılarımız’ı çıkardık… Yolumuz Uzun ve Zor, bir o kadar da Huzur Dolu… Menqıbelerimiz’in Dünyâ’yı şekillendirmesi Temennisi’yle…)