XIX.Cüz

 

 

 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

2011

 

22 Ekim 2005/19.Cüz'den

 

cuz19-2005Yine Rahmân İsmi’nin öne çıktığı bir Nazm-ı Celîl’le Başbaşa’yız. Sûre-i Furqân’daki Ibâdu’r-Rahmân Tamlama’sı içinde yer almak için Qalpler’i çarpar 19.Cüz Okurları’nın. Üzerinde ‘Tis-ate Aşere ’ bulunmayan Sûre’den 19 Sûre sonra, bu Cüz’ün Bünyesi’nde Yer alır Rahmânu’r-Rahîm Allâh’ın İsmi’yle başlayan Süleymân’ın Mektub’u.

         Burçlar Sâhib’i Gökler ne kadar Engin’se, o kadar Mütewâzi’dir Arz’da yürüyen Rahmân’ın Kullar’ı. Câhiller’in Sataşmalar’ıyla oyalanacak ne Waqitler’i vardır, ne Yürekler’i.. Câhiller’e bir ‘Selâm’ verip, ‘Silm’i yaymaya Dewâm ederler. Yararsız ve Boşsöz’e takılıp kalmazlar. Gündüz bu İşler için bir Fırsat’tır, Secde’yle, Qıyâm’la geçen Geceler boyunca bu Saatler gözlenmiştir. Karanlık Gökler’i Aydınlatan Munîr Qamer gibi, Karanlık Küre-i Arz’ı Tenwir’e duran Hilâl’dir onlar. Doğu’nun Munîr’i uğramadık bir Burç bırakmaksızın Yürüyüşü’ne Dewâm eder, Kâffeten Barış sağlanana dek. Tabaqa’dan Tabaqa’ya konarak İnsanlar’a ‘Mewâqıt’ı bildirmek için, Hüsrân Çukuru’na atlamak üzere olanları Eteği’nden tutup kurtarmak için. Elbet Geceler’in ardından Aydınlık gelecektir. Elbet Ramazan’da İnzâl olunan Furqân’ın Farq’ı ortaya çıkacaktır. Öğüt almak, Şükr’e bir Yol bulmak isteyen Arayış Sahipleri’ni ardına katarak büyüyecek Dev bir Yürüyüş’tür bu. Önlerinde Meşşâiyyûn Meşâyih’i değil, Ibâdur’-Rahmân’ın bulunduğu bir Konvoy’dur bu.

Bu Konvoy’un Önündekiler, Asrî Cehennem’in Azâbı’ndan kendilerini ve Muâsırları’nı kurtarması için Rabbler’ine Duâ’dadırlar. Çağırdıkları  Din’in Medeniyet’i, İsrâf ve Softa Tutuculuk’tan beri bir İqtisad Âbidesi’dir. Onlar’ın arasında Allâh’tan başka bir İlâh’ın Varlığı’nı düşünülemez. Haqqsız Ölümler, Zinâ için Sebebler ve Fırsatlar Zor bulunabilir. Yalan Şâhidlik olur Şey değildir. Her Türlü Hatakâr, Tewbe’yi özendiren bir Rahîm’de onarılma Fırsat’ı bulabilir.

Ibâdu’r-Rahmân, O Yürüyüş’ün Önderler’i.. Onlar Eş’i Dost’u, Zürriyet’i için Esenlik’ten başka ne dileyebilirler ki. Esenlik bahşedilecektir onlara. Güzel Evler’e doğru, Güzel Karargâhlar’da Sukun bulanacak bir Devingenlik sürmektedir şimdi: ’Rabbimiz bizi Muttaqiler’e Önderler kıl.’ Ya Rahmân’ın Cewab’ı? Qabul etmeyi Beyân’ın çok ötesinde Taltifkar, Kışkırtıcı: ’Duânız olmasa Rabb’iniz size Değer verir miydi?’

 

            Alıntı:

 

            25-072            ‘Gök’te* Burçlar* kılan,  içinde bir Aydınlık* ve Nûr’lu* bir Ay* vareden Allâh ne Yüce’dir*. /O, Gece* ile Gündüz’ü* birbiri ardınca getirir, Öğüt almak isteyenler* ya da şükretmek* isteyenler için. /O Rahmân'ın Kullar’ı*, Arz’da* Alçakgönüllü* olarak yürürler* ve Câhiller* kendilerine sataştıklarında* da "Selâm" derler. /Onlar, Rabb'lerine Secde* ederek ve Qıyâm’a* durarak gecelerler*. /Onlar: "Rabb'imiz Cehennem* Azâbı’nı* bizden geri çevir*, gerçek şu ki, onun Azâb’ı ödenmesi kaçınılmaz bir Borç* " derler. /"Elbette o ne Kötü bir Qarargah* ve ne Kötü bir Konaklama Yeri’dir*." /Onlar, harcadıklarında*, ne İsrâf* ederler, ne de cimrice kısarlar*,  orta bir yol* tutarlar. /Allâh ile beraber bir İlâh'a* Duâ* etmezler. Allâh'ın Haram* kıldığı Can’ı* Haqsız* yere öldürmezler* ve Zinâ etmezler. / Bunları yapan Ağır Ceza* ile karşılaşır. Qıyâmet Gün’ü*, Azâb ona katlanır ve  aşağılanmış* olarak içinde Temelli* kalır. / Ancak Tewbe* eden, İnanan* ve Sâlih Çalışmalar’da* bulunan dışında. Onların Günâhları’nı* Allâh İyilikler’e* çevirir. Allâh Gafûr'dur*, Rahîm'dir*. /Kim Tewbe eder ve Sâlih Çalışmalar’da bulunursa, gerçekten o Tewbe’si Qabul* edilmiş olarak Allâh'a döner. /Ki onlar, Yalan Şâhidlik’te* bulunmayanlar, Boş Söz’le* karşılaştıkları zaman Onurlu* olarak geçenlerdir. / Onlar, kendilerine Rabb'lerinin Âyetler’i* hatırlatıldığı* zaman, onun üstünde Sağır* ve Kör* olarak kapanmazlar. /"Rabb'imiz*, bize Eşlerimiz’den* ve Soyumuz’dan* Göz aydınlığı* olacak Armağan ver ve bizi Taqwâ Sâhipleri’ne* Önder* kıl" diyenlerdir. / Sabretmelerine* karşılık Cennet’te Hâneler’le* ödüllendirilirler ve  Esenlik Dileği* ve Selâm’la* karşılanırlar. /Orada Ebedî olarak Kalıcı’dırlar*, ne Güzel bir Qarargah* , ne Güzel bir Konaklama Yeri*. /De ki: "Duânız* olmasa, Rabb'im size değer vermezdi*? Siz gerçekten yalanladınız*, artık (son) kaçınılmaz oldu.’’ (el-Furqân /061-077)

 

 

            TERTİL IV

   TERTİL V

    TERTİL VI