Medenî
Wahiy
622-632
113.009/et-TEWBE
Bismillahirrahmanirrahim
I 1-6 Beraat
ilanı
009.01- Bu Müşrikler’den kendileriyle
Ahidleştikleriniz’e Allah'tan ve Elçisi'nden bir Ültimatom’dur.
009.02- Bundan böyle Arz’da Dört Ay daha dolaşın.
Bilinki Allah'ı Aciz bırakacak değilsiniz. Gerçekten Allah Küfredenler’i Hor ve
Aşağılık kılıcı’dır.
009.03- Ve Büyük Hacc Günü Allah'tan ve Elçisi'nden
İnsanlar’a bir Duyuru: Kesin olarak Allah Müşrikler’den Beri’dir. O'nun Elçi’si
de. Eğer tewbe ederseniz bu Sizin için daha Hayırlı’dır, yok eğer yüz
çevirirseniz bilin ki Allah'ı elbette Aciz bırakamazsınız. Küfredenler’i Elîm
bir Azab’la müjdele .
009.04- Ancak Müşrikler’den kendileriyle
Ahidleştikleriniz’den bir Şey’i eksiltmeyenler ve Size karşı başkasına yardım
etmeyenler dışında. Artık Anlaşmaları’nın Süresi bitene kadar tamamlayın.
Elbette Allah Muttaqiler’i sever
009.05- Haram Aylar bitince Müşrikler'i bulduğunuz
Yer’de öldürün, Onlar’ı tutuklayın, kuşatın ve Onlar’ın bütün Geçit Yerleri’ni
kesin. Eğer tewbe edip, Salat kılarlarsa ve Zekat’ı verirlerse Yolları’nı açın.
Gerçekten Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
009.06- Eğer Müşrikler'den biri Sen’den Eman dilerse
O’na Eman ver. Öyleki Allah'ın Sözü’nü dinlemiş olsun, sonra O’nu Güvenlik’te
olacağı yere ulaştır, bu Onlar’ın elbette bilmeyen bir Qawm olmaları nedeniyledir.
II 7-16 Ültimatom’un
Sebebleri
009.07- Mescid-i Haram yanında kendileriyle
ahidleştikleriniz dışında Müşrikler'in Allah katında ve Elçisi'nin katında
nasıl bir Ahd’i olabilir? Şu halde Onlar Size karşı bir tutum takındıkça Siz de
Onlar’a karşı Durum alın. Elbette Allah Muttaqiler’i sever.
009.08- Nasıl olabilirki! Eğer Size karşı galip
gelirlerse Size ne Aqrabalık Bağlarını ne de Sözleşme Hükümleri’ni tanırlar.
Sizi Ağızları’yla hoşnut kılarlar Qalpler’i ise karşı koyar. Onlar’ın çoğu
Fasıqlar’dır.
009.09- Allah'ın Ayetleri’ne Karşılık Az bir Paha’yı
satın aldılar, böylece onun Yolu’nu engellediler. Onlar’ın yaptıkları gerçekten
ne Kötü’dür.
009.10- Onlar hiç bir Mü'min’e karşı ne Aqrabalık Bağları’n
ne de Sözleşme Hükümleri’ni tanırlar. İşte bunlar Haddi aşanlar’dır.
009.11- Eğer Onlar tewbe eder, Salat’ı kılarlarsa ve
Zekat’ı verirlerse artık Onlar Din’de Kardeşleriniz’dir. Bilen bir Topluluk
için Ayetler’i böyle birer birer açıklarız.
009.12- Ve eğer Ahidleri’nden sonra yine bozarlarsa ve
Dininiz’e Hınç’la saldırırlarsa bu durumda Küfr’ün Önderleri’yle çarpışın.
Çünkü Onlar Yeminler’i olmayan kimselerdir. Belki cayarlar.
009.13- Yeminleri’ni bozan, Elçi'yi sürmeye çalışan ve
Sizinle ilk defa Savaş’a başlayan bir Topluluk’la savaşmaz mısınız? Korkuyor
musunuz Onlar’dan? Eğer inanıyorsanız, haşyet duyulmaya Allah daha layıktır.
009.14- Onlar’la çarpışın. Allah Onlar’ı Sizin
Elleriniz’le azablandırsın ve hor kılsın. Ve Onlar’a karşı Size yardım etsin. Müminler Topluluğu’nun Göğsüne
Şifa versin.
009.15- Ve Qalpleri’ndeki Öfke’yi gidersin. Allah
dilediğinin Tewbesi’ni qabul eder. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
009.16- Yoksa Siz içinizden Cihad edenleri ve Allah'tan
ve Elçisi'nden ve Mü'minler’den başka
Sırdostu edinmeyenler’i Allah ortaya çıkarmadan bırakılıvereceğinizi mi
sandınız? Allah yaptıklarınızdan Haberdar'dır.
III 17-24 Müşrikler
ve Mescitler
009.17- Müşrikler’in, Küfürler’ine bizzat kendileri
Şahitler iken, Allah'ın Mescidleri’ni onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur.
İşte bunlar yaptıkları boşa gitmiş olanlar’dır. Ve bunlar Ateş'te Temelli
kalacak olanlar’dır.
009.18- Allah'ın Mescidleri’ni, yalnızca Allah'a ve
Ahiret Günü'ne inanan , Salat’ı kılan, Zekat’ı veren ve Allah'tan başkasından
Korkmayanlar onarabilir. İşte, Hidayet’e erenler’den oldukları umulanlar
bunlardır.
009.19- Hacılar’a Su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı
onarmayı, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanan ve Allah Yolu’nda Cihad edenin ki
gibi mi saydınız? Allah katında bir olamazlar.
Allah zulmeden bir Topluluğa Hidayet etmez.
009.20- İnananlar, Hicret edenler ve Allah Yolu’nda
Malları’yla, Canları’yla Cihad edenler’in Allah
katında Büyük Dereceleri vardır. İşte Artırılanlar bunlar’dır.
009.21- Rabb’leri Onlar’a katından bir Rahmet’i, bir
Hoşnutluğu ve Onlar için, kendisine Sürekli bir Ni’met bulunan
Bahçeler’i müjdeler.
009.22- Onda Ebedi kalıcı’dırlar. Elbette Allah, Büyük
Ecr katında olan’dır.
009.23- Ey İnananlar! Eğer İman’a karşı Küfr’ü tercih
ediyorlarsa Babalar’ınızı ve Kardeşler’inizi Weliler edinmeyin. Siz’den kim
Onlar’ı Weli edinirse işte Zulmedenler bunlar’dır.
009.24- De ki: "Eğer Babalarınız, Çocuklarınız,
Kardeşleriniz, Eşleriniz, Aşiretiniz, kazandığınız Mallar, az Kar
getireceğinden korktuğunuz Ticaret ve Hoşunuz’a giden Evler, Sizler’e
Allah'tan, O'nun Elçisi'nden ve O'nun Yolu’nda cihad etmekten daha Sevimli ise,
artık Allah'ın Emr’i gelinceye kadar bekleyin. Allah, Fasıqlar Topluluğu’na
Hidayet vermez.
IV 25-29 İslam
muzaffer Olacak
009.25- Andolsun Allah bir çok Yerlerde ve Huneyn Günü'nde Size yardım etti. Hani
çok sayıda oluşunuz Sizi böbürlendirip gururlandırmıştı fakat Size de
birşey de sağlayamamıştı. Arz ise bütün
Genişliğine rağmen Size Dar gelmişti sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.
009.26- Sonra Allah Elçi’si ile Mü'minler’in üzerine
güven Duygusu ve Huzur indirmişti. Sizin görmediğiniz Ordular’ı da indirdi. Ve
Küfr’e sapmış olanlar’ı azablandırdı. Bu Küfr’e sapanların Cezası’dır.
009.27- Sonra bunun ardından Allah, dilediği kimseden,
Tewbesi’ni qabul eder. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
009.28- Ey İnananlar! Müşrikler ancak bir
Pislik’tirler. Öyleyse bu Yıllar’dan sonra artık Mescid-i Haram'a
yaklaşmasınlar. Eğer İhtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız Allah dilerse Sizi
kendi Fadlı’ndan Zengin kılar. Elbette Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
009.29- Kendilerine Kitap verilenler’den Allah'a, Son
Gün’e inanmayan, Allah'ın ve Elçisi'nin haram kıldığını haram tanımayan ve Haqq
Dini, Din edinmeyenler’le Küçük düşürülmüşler olarak Cizye’yi kendi Elleri’yle
verinceye kadar savaşın.
V 30-37 Yahudiler’le
Hristiyanlar’ın Haq’tan uzaklaşması
009.30- Yahudiler "Üzeyir Allah'ın Oğlu’dur." dediler. Hristiyanlar da "Mesih Allah'ın Oğlu’dur." dediler.
Bu Onlar’ın Ağızları’yla söylemeleridir. Onlar bundan önceki Küfredenler’in
Sözleri’ni taqlit ediyorlar. Allah Onlar’ı kahretsin, nasıl da çevriliyorlar?
009.31- Onlar Allah'ı bırakıp, Bilginleri’ni ve
Rahipleri’ni Rabbler edindiler ve Meryem
oğlu Mesih'i de. Oysa
Onlar Tek olan bir İlah’a ibadet etmekten başkasıyla emrolunmadılar. O'ndan
başka İlah yok’tur. O bunların Şirk koşmakları Şeyler’den Yüce’dir.
009.32- Ağızları’yla Allah'ın Nuru’nu söndürmek
istiyorlar. Oysa Kafirler istemese de Allah kendi Nuru’nu tamamlamak istiyor.
009.33- Suçlular istemese de O Din’i bütün Dinler’e
Üstün kılmak için Elçisi’ni Hidayet’le ve Haqq Din’le gönderen O'dur.
009.34- Ey İnananlar, gerçek şu ki Ahbarları’ndan ve
Ruhbanları’ndan çoğu, İnsanlar’ın Malları’nı Haqsızlıkla yerler ve Allah'ın
Yolu’ndan alıkorlar. Altın’ı ve Gümüş’ü biriktirip de Allah Yolu’nda
harcamayanlar ise, Onlar’a da Elîm bir Azab’ı müjdele.
009.35- Bunların üzerlerinin Cehennem Ateş'inde
kızdırılacağı Gün Onlar’ın Cebheler’i, Böğürler’i ve Sırtlar’ı bunlarla dağlanacak.
İşte bu kendiniz için Yığıp sakladıklarınızdır. Yığıp sakladıklarınızı tadın.
009.36- Gerçek şu ki Allah katında Aylar’ın Sayısı
Gökler’i ve Yer’i yarattığı günden beri Allah'ın Kitabı’nda Oniki’dir.
Bunlardan Dört’ü Haram Ayları’dır. İşte Dosdoğru olan Hesap budur. Öyleyse
bunlarda kendinize zulmetmeyin ve Onlar’ın Sizler’le Topluca savaşması gibi Siz
de Müşrikler’le Topluca savaşın ve bilin ki Allah Taqwa Sahipleri’yle beraberdir.
009.37- Ertelemek(Nesi Uygulaması) ancak Küfür’de bir
Artış’tır. Bununla Kafirler şaşırtılıp saptırılır. Allah'ın haram kıldığına
Saygı bakımından uymak için onu bir Yıl Helal bir Yıl Haram kılıyorlar.
Böylelikle Allah'ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının
Kötülüğü kendilerine Çekici ve Süslü gösterilmiştir. Allah küfreden bir Qawm’e hidayet vermez.
IV 38-42 Tebuk
Seferi
009.38- Ey İnananlar, ne oldu ki size, ‘Allah'ın Yolu’nda Savaş’a kuşanın’ denildiği
zaman, Yer’de ağırlaşıp kaldınız? Ahiret'ten cayıp Dünya Hayatı’na mı Razı
oldunuz? Ama Ahiret'tekine göre bu Dünya Hayatı’nın Yararı pek az’dır.
009.39- Eğer Savaş’a kuşanıp çıkmazsanız O sizi Pek
Elîm bir Azap’la azaplandıracak ve yerinize bir başka Qawm’i getirip değiştirecektir. Siz O'na hiç
bir Şey’le Zarar veremezsiniz. Allah Herşey’e Güçyetiren'dir.
009.40- Siz O'na yardım etmezseniz Allah O'na yardım
etmiştir. Hani Kafirler İki’den Bir’i olarak O'nu çıkarmışlardı ikisi Mağara’da
olduklarında Arkadaşı’na şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah
Bizim’le beraberdir." Böylece Allah O’na Huzur ve Güvenlik Duygusu’nu indirmişti, O'nu Sizin görmediğiniz
Ordular’la desteklemiş Küfre-sapanlar’ın da Kelimesi’ni alçaltmıştı. Oysa
Allah'ın Kelimesi ise Yüce-olan'dır . Allah Aziz'dir, Hakim'dir.
009.41- Hafif ve Ağır Savaş’a kuşanıp çıkın ve Allah Yolu’nda
Mallarınız’la ve Canlarınız’la Cihad edin. Eğer bilirseniz, bu Sizler için daha Hayırlı’dır.
009.42- Eğer Yakın bir Yarar ve Orta bir Sefer olsaydı
Onlar elbette Seni izlerlerdi. Ama
Zorluk Onlar’a Uzak geldi. "Eğer Güç yetirseydik elbette Seninle birlikte çıkardık" diye Sana
Allah Adı’na Yemin de edecekler. Kendi Nefisleri’ni Helak’a sürüklüyorlar.
Allah Onlar’ın gerçekten Yalan söylemekte oldukları’nı bilmektedir.
VII 43-59 Münafıqlar
009.43- Allah Seni affetsin, Doğru söyleyenler Sana
açıkca belli oluncaya ve Yalancılar’ı da öğreninceye kadar niye Onlar’a izin
verdin?
009.44- Allah’a ve Son Gün’e inananlar Malları’yla ve Canları’yla Cihad etmekten
Sen’den İzin istemezler. Allah Taqwa Sahipleri’ni Bilen'dir.
009.45-
Sen’den yalnızca Allah'a ve Son Gün’e inanmayan Qalpler’i Kuşku’yla kapılıp da
Kuşkuları’nda Kararsızlığa düşenler İzin ister.
009.46- Eğer çıkmak isteselerdi her halde ona bir
Hazırlık yaparlardı, ancak Allah Gönderilmeleri’ni Çirkin gördü de Onlar’ı durdurdu
ve "Siz’de Oturanlar’la birlikte oturun." denildi.
009.47-
Sizinle birlikte çıksalardı Size Kötülük ve Zarar’dan başka birşey İlave etmez
ve aranıza mutlaka Fitne sokmak üzere içinizde Çaba yürütürlerdi. İçinizde
Onlar’a Haber taşıyanlar vardır. Allah Zulmedenler’i bilir.
009.48- Andolsun daha önce Onlar Fitne aramışlardı ve
Sana karşı bir takım İşler çevirmişlerdi, sonunda Onlar istemedikleri halde
Haqq geldi. Allah'ın Emr’i ortaya çıkıp Üstünlük sağladı.
009.49- Onlar’dan bir kısmı "Bana İzin ver ve Beni
Fitne’ye katma" der. Haber’in olsun, Onlar Fitne’nin içine düşmüşlerdir.
Şüphesiz Cehennem o Küfre-sapanlar’ı mutlaka çepeçevre kuşatıcı’dır.
009.50- Sana İyilik dokunursa bu Onlar’ı fenalaştırır,
Sana bir Musibet İsabet edince ise "Biz önceden Tedbirimizi
almıştık." derler ve Sevinç içinde dönüp giderler
009.51- De ki: " Allah'ın Bizim için yazdıkları
dışında Bize kesinlikle hiçbir Şey İsabet etmez. O Bizim
Mewlamız’dır ve Mü'minler yalnızca Allah'a
Tewekkül etmelidirler.
009.52- De ki:" Siz Bizim için İki Güzellik’ten
biri’nin dışında başkasını mı beklemektesiniz? Oysa Biz de Allah'ın ya kendi
katından veya Bizim Elimizle Size bir Azap dokunduracağını beklemekteyiz.
Öyleyse Siz bekleyedurun kuşkusuz Biz de Sizler’le birlikte bekleyenleriz."
009.53- De ki: "İsteyerek ya da istemeyerek İnfaq
edin. Siz’den kesin olarak qabul edilmeyecektir, çünkü Siz bir Fasıqlar
Topluluğu oldunuz.
009.54- İnfaq ettiklerinin kendilerinden Qabulunü
engelleyen Şey Allah'ı ve Elçisi'ni tanımamalarını ve Salat’a ancak isteksizce
gelmeleri ve Hoşlarına gitmiyorken İnfaq etmeleridir.
009.55- Şu halde Onlar’ın Malları ve Çocukları Seni
imrendirmesin. Allah bunlarla ancak Onlar’ı Dünya Hayatı’nda Azaplandırma ve
Canlar’ının Onlar Küfür içinde iken Zorlukla çıkmasını ister.
009.56- Gerçekten Siz’den olduklarına dair Allah Adı’na
Yemin ederler. Oysa Onlar Siz’den değildirler. Ancak Onlar Ödleri kopan bir
Topluluk’tur.
009.57- Eğer Onlar bir Sığınak ya da Mağaralar veya
girebileceakleri bir yer bulsalardı oraya delicesine-koşarlardı.
009.58- Onlardan Sadaqalar konusunda Seni
yadırgayacaklar vardır. Ondan kendilerine verilirse hoşlanırlar. Ondan
kendilerine verilmediği zaman da bu
sefer gazablanırlar.
009.59- Eğer Onlar Allah'ın ve Elçisi'nin verdiklerine
Hoşnut olsalardı ve: ‚Biz’e Allah yeter, Allah pek yakında Bize Fadl’ından
verecek O’nun Elçisi' de. Biz gerçekten ancak Allah'a Rağbet edenleriz."
deselerdi.
VIII 60-66 Münafıkların
alayları
009.60- Sadaqalar, Allah'tan bir Farz olarak yalnızca
Faqirler, Düşkünler, Görevli olanlar,
Qalpler’i ısındırılacaklar, Köleler, Borçlular, Allah Yolu’nda ve
Yol’da-kalmışlar içindir. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
009.61- İçlerinden Nebi'yi incitenler ve "O bir
Kulak’tır." diyenler vardır. De ki: "O Sizin için bir Hayr’ın Kulağı’dır.
Allah'a iman eder, Mü'menler’e inanıp-güvenir ve Siz’den İman edenler için de
bir Rahmet’tir. Allah'ın Elçisi'ne Eziyet edenler, Onlar için Elîm bir Azab
var’dır.
009.62- Siz Hoşnut kılmak için Allah'a Yemin ederler.
Oysa Mü'min iseler Hoşnut kılınmaya Allah ve Elçi’si daha layık’tır.
009.63- Bilmiyorlar mı, Kim Allah'a ve Elçisi'ne karşı
koymaya çalışırsa gerçekten O’nun için onda Ebedi kalmak üzere Cehennem Ateşi
vardır. İşte en büyük Aşağılanma bu’dur.
009.64- Münafıklar Qalpleri’nde olanı kendilerine Haber
verecek bir Sure’nin aleyhlerinde indirilmesinden kaçınmaktadırlar. De ki:
"Alay edin. Şüphesiz Allah kaçınmakta
olduklarınızı Açığa çıkarandır.
009.65- Onlar’a sorarsan "Andolsun Biz Dalmış
oyalanıyorduk" derler. De ki: "Allah ile O’nun Ayetleri’yle ve
Elçisi'yle mi Alay etmekteydiniz?
009.66- "Özür belirtmeyiniz." Siz İmanınızdan
sonra Küfr’e saptınız. Siz’den bir Topluluğu bağışlasak da bir Toplulunuzu
gerçekten Mücrimler olmaları nedeniyle azaplandıracağız.
IX 67-72 Münafıqlar’ın
Hüsranı
009.67- Münafıq-erkekler ve Münafıq-kadınlar bazısı
bazısındadır, Münker’i emrederler, Ma'ruf’tan alıkoyarlar, Elleri’ni sımsıkı
tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular. O da Onlar’ı unuttu. Şüphesiz Münafıqlar
Fısq’a sapanlar’dır.
009.68- Allah Erkek-münafıqlar’a da Kadın-münafıqlar’a
da ve Kafirler’e içinde Ebedi kalmak üzere Cehennem Ateşi'ni Qaad etti. Bu
Onlar’a yeter. Allah Onlar’ı lanetlemiştir. Ve Onlar için Sürekli bir Azab
var’dır.
009.69- Siz’den önceki gibi Onlar Siz’den Quwwet
bakımından daha Güç’lü, Mal ve Çocukları bakımından daha çoktular. Onlar’a
kendi Payları’yla yararlanmaya baktılar. Siz de Siz’den öncekiler’in kendi
Payları’yla yararlanmaya kalkışmaları gibi kendi Paylarınız’dan yararlanmaya
baktınız. Ve Siz de Dalanlar gibi daldınız. İşte Onlar’ın Dünya’da, Ahiret'te
bütün yapıp ettikleri boşa çıkmıştır. Ve işte Onlar Kayba uğrayanlar’dır.
009.70- Onlar’a, kendilerinden Öncekilerin Nuh, Ad, Semud Qawmi’nin, İbrahim Qawmi’nin, Medyen Ahalisi’nin ve Yer’le bir olan Şehirler’in Haberi gelmedi mi?
Onlar’a Elçileri apaçık Belgeler getirmişlerdi. Demek ki Allah, Onlar’a
zulmediyor değildi, ama Onlar kendilerine zulmetmektelerdi.
009.71- Mü'min-erkekler ve Mü'min-kadınlar
birbirlerinin Welileridirler. Ma'ruf’u emreder, Münker’den sakındırırlar. Salat’ı
kılarlar, Zekat’ı verirler ve Allah'a ve Elçisi'ne İtaat ederler. İşte Allah'ın
kendilerine Rahmet edeceği bunlar’dır. Şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir.
009.72- Allah, Mü'min-erkekler’e ve Mü'min-kadınlar’a
içinde ebedi kalmak üzere, içlerinden Irmaklar akan Bahçeler ve Adn
Bahçeleri'nde Güzel Meskenler waadetmiştir. Allah'tan olan Hoşnutluk ise en
Büyük’tür. İşte büyük Fevz budur.
X 73-80 Münafıqlar’ın
Tecavüzleri
009.73- Ey Nebi, Kafirler’le ve Münafıklar’la Cihad et
ve Onlar’a karşı Sert ve Caydırıcı davran. Onlar’ın Barınma Yerleri
Cehennem’dir, ne kötü bir Yatak’tır o!
009.74- Allah'a and içiyorlar ki söylemediler. Oysa
andolsun, Onlar Küfür Sözü’nü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra
küfretmişlerdir ve erişemedikleri bir Şey’e yeltenmişlerdir.
Oysa İntikam’a kalkışmaları, kendilerini Allah ve Elçisi bol İhsanı’yla Zengin
kıldı diye. Eğer Tewbe ederlerse kendileri için Hayırlı olur, eğer Yüz çevirirlerse Allah Onlar’ı Dünya’da
da, Ahiret'te de Elîm bir Azab'la azablandırır. Onlar için Arz’da bir Koruyucu
Dost ve bir Yardımcı yok’tur.
009.75- Onlar’dan kimi de: "Andolsun, eğer Bize
Bol İhsanı’ndan verirse gerçekten Sadaqa vereceğiz ve Salihler’den
olacağız" diye Allah'a ahdetmişti.
009.76- Onlar’a kendi Bol İhsanı’ndan verince ise,
onunla Cimrilik yaptılar ve yüzçevirdiler, Onlar böyle sırt dönerler.
009.77- Böylece O da, Allah'a verdikleri Söz’ü
tutmamaları ve Yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları Gün’e
kadar, Qalpleri’nde Nifaq’ı yerleşik kıldı.
009.78- Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah,
Onlar’ın Gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah,
Gayb’ın Bilgisi’ne sahip-olan’dır.
009.79- Sadaqalar konusunda, Mü'minler’den Ek
bağışlar’da bulunanlarla Emekleri’nden başkasını bulamayanları yadırgayarak
bunlarla Alay edenler, Allah Onlar’ı Alay konusu kılmıştır ve Onlar için de
Elîm bir Azab var’dır.
009.80- Sen, ister Onlar için Bağışlanma dile ya da
istersen Onlar için Bağışlanma dileme. Onlar için Yetmiş kere bağışlanma
dilesen de Allah Onlar’ı kesinlikle bağışlamaz.
Bu, gerçekten Onlar’ın Allah'a ve Elçisi'ne Nankörlük etmeleri dolayısıyladır.
Allah Fasıqlar Topluluğu’na Hidayet vermez.
XI 81-89 Münafıqlar’la
Münasebetler’in Kesilmesi
009.81- Allah'ın Elçisi'ne Muhalif olarak Geri kalanlar
oturup kalmalarına sevindiler ve Allah Yolu’nda Malları’yla ve Canlar’ıyla
Cihad etmeyi Çirkin görerek: "Bu Sıcaklık’ta çıkmayın." dediler. De
ki:" Cehennem Ateşi'nin Sıcaklığı
daha Şiddetli’dir." Bir kavrasalardı.
009.82- Öyleyse kazandıklarının Cezası olarak az
gülsünler, çok ağlasınlar.
009.83- Bundan böyle, Allah Seni Onlar’dan bir
Topluluğun yanına döndürür de, çıkmak için Sen’den İzin isterlerse, de ki:
"Kesin olarak Benimle hiç bir zaman çıkamazsınız ve kesin olarak Benimle bir
Düşman’a karşı savaşamazsınız. Çünkü Siz oturma’yı ilk defa hoş gördünüz,
öyleyse Geride kalanlar’la birlikte oturun."
009.84- Onlar’dan ölen birinin Salatı’nı hiçbir zaman
kılma, Mezar’ı başında durma. Çünkü Onlar, Allah'a ve Elçisi'ne küfrettiler ve Fasıqlar
olarak öldüler.
009.85- Onlar’ın Mallar’ı ve Ewlatlar’ı Seni
imrendirmesin, Allah bunlarla, ancak Onlar’ı Dünya’da azablandırmak ve Canlar’ı
Onlar Küfür içindeyken Zorluk içinde çıksın ister.
009.86- "Allah'a inanın, O'nun Elçisi ile Cihad’a
çıkın" diye bir Sure indirildiği zaman, Onlar’dan Servet Sahibi olanlar,
Sen’den İzin isteyip: "Bizi bırakıver, Oturanlar’la birlikte olalım"
dediler.
009.87- Geri kalanlar’la birlikte olmayı seçtiler.
Onlar’dan Qalbleri’ne Damga vurulmuştur. Bundan dolayı Onlar kavrayıp
anlamazlar.
009.88- Ama Elçi ve O’nunla birlikte olan Mü'minler,
Malları’yla ve Canları’yla Cihad ettiler. İşte bütün Hayırlar onlarındır ve
Felah’a erenler onlar’dır.
009.89- Allah Onlar için, onda Temelli kalacakları
içlerinden Irmaklar akan Bahçeler hazırladı. İşte Büyük Fevz bu’dur.
XII 90-99 Bedewi
Münafıqlar
009.90- Bedeviler’den Özür dileyenler, kendilerine İzin
verilmesi için geldiler. Allah'a ve Elçisi'ne Yalan söyleyenler de oturup
kaldı. Onlar’dan Küfredenler’e karşı pek Elim bir Azab İsabet edecektir.
009.91- Allah ve Rasûlu'ne karşı içten bağlı kalıp
Hayr’a çağıranlar oldukları sürece Zayıflar’a, Hastalar’a ve İnfaq etmek için bir şey bulamayanlar’a bir
Günah yok’tur. İyilik edenler’in
aleyhinde de bir Yol yok’tur. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
009.92- Bir de kendilerine bindirmen için Sana her
gelişlerinde: "Sizi bindirecek birşey bulamıyorum" dediğin ve İnfaq edecek bir Şey bulamayıp Hüzünlerinden
dolayı Gözleri’nden Yaşlar boşanarak Geri dönenler üzerinde de bir Sorumluluk
yok’tur.
009.93- Yol, ancak o kimseler aleyhinedir ki, Zengin
oldukları halde Sen’den İzin isterler ve bunlar Geride kalanlar’la birlikte
olmayı seçerler. Allah, Onlar’ın Qalpleri’ne Damga
vurmuştur. Bundan dolayı Onlar bilmezler.
009.94- Onlar’a geri döndüğünüzde Size Özür beyan
ettiler. De ki: "Özür belirtmeyiniz, Size kesin olarak inanmıyoruz. Allah
Bize, Sizin durumlarınızdan Haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir.
O'nun Elçisi de. Sonra Gayb’ı da, Müşâhede edileni de Bilen'e döndürüleceksiniz
ve O yaptıklarınızı Size Haber verecektir.
009.95- Onlar’a geri döndüğünüzde kendilerinden
vazgeçmeniz için Allah'a And içecekler. Artık Siz Onlar’a Sırt çevirin. Onlar
gerçekten Pislik’tirler. Kazanmakta olduklarının bir Ceza’sı olarak, Onlar’ın
Barınma Yerleri Cehennem'dir.
009.96- Kendilerinden Hoşnut olmanız için Size Yemin
ederler. Siz Onlar’dan hoşnut olsanız
bile kuşkusuz Allah, Fasıqlar Topluluğu’ndan Hoşnut olmaz.
009.97- Bedeviler, Küfür ve Nifaq bakımından daha
Şiddetli’dir. Allah'ın Elçisi'ne indirdiği Sınırlar’ı bilmemeye de Onlar daha
yatkındırlar. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
009.98- Bedeviler’den öyleleri vardır ki, İnfaq ettiği
bir Cereme sayar ve Sizi Felaketler’in sarmasını bekler. Kötü Felaket Onlar’ı
sarsın. Allah İşiten'dir, Bilen'dir.
009.99- Bedeviler'den öyleleri de vardır ki, Onlar
Allah'a ve Son Gün’e İman eder ve İnfaq ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya
ve Peygamber’in Dua ve Bağışlama Dilekleri’ne sayarlar. Haberiniz olsun, bu
gerçekten Onlar için bir Yakınlaşma’dır. Allah da Onlar’ı kendi Rahmetine
sokacaktır. Kuşkusuz Allah, Gafur'dur, Rahim'dir.
XIII 100-110 Münafıqlar’ın
Cezası
009.100-Öne
geçen Muhacirler ve Ensar ile onlar’a Güzellikle uyanlar, Allah onlar’dan Razı
olmuştur, Onlar da O'ndan Razı olmuşlardır ve Onlar’a, içinde Ebedi
kalacakları, içlerinden Irmaklar akan Bahçeler hazırlamıştır. İşte büyük Fevz
bu’dur.
009.101-Çevresindeki
Bedeviler’den Münafıqlar var’dır ve Medine Halkı’ndan da Nifaq’ı Alışkanlığa
çevirmişolanlar vardır. Sen Onlar’ı bilmezsin, Biz Onlar’ı biliriz. Biz Onlar’ı
İki kere azablandıracağız, sonra Onlar Büyük bir Azab’a döndürülecekler.
009.102-Diğerleri
de Günahlar’ını itiraf ettiler, Onlar Salih bir Çalışma’yı bir başka Kötü’yle
karıştırmışlardır. Umulur ki Allah Tewbeler’ini kabul eder. Elbette Allah
Gafur'dur, Rahim'dir.
009.103-Onlar’ın
Mallar’ından Sadaqa al, bununla Onlar’ı temizlemiş olursun. Onlar’a Salat et(
teşvik et). Doğrusu, Senin Salat’ın, onlar için bir Sukunet’tir. Allah
İşiten'dir, Bilen'dir.
009.104-Onlar
bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah Kullar’ından Tewbeler’i Kabul edecek ve
Sadaqalar’ı da alacak olan O'dur. Elbette, Tewbeler’i Kabul-eden'dir,
Rahim'dir.
009.105-De
ki: "Yapıp edin. Allah Sizin Çalışmalar’ınızı görecektir, O'nun Elçisi ve
Mü'minler’ de. Yakında Gayb’ı da, Müşahade edileni de Bilen'e döndürüleceksiniz
ve O, Size yaptıklarınızı Haber verecektir."
009.106-Diğer
bir kısmı da, Allah'ın Emr’i için ertelenmiştir. O, bunları ya azablandıracak
veya Tewbeleri’ni Kabul edecektir. Allah, Bilen'dir, Hakim'dir.
009.107-Zarar
vermek, Küfr, Mü'minler’in Arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve Elçisi'ne
karşı Savaşan’ı gözlemek için Mescid edinenler ve :"Biz İyilik’ten başka
bir Şey istemedik" diye Yemin edenler, Allah Onlar’ın elbette Yalancı
olduklarına Şahidlik etmektedir."
009.108-Sen
bunun içinde hiçbir zaman durma. Daha İlk Günü’nden Taqwa Temeli üzerine
kurulan Mescid, Senin bunda durmana daha Uygun’dur. Onda, Arınma’yı arzulayan
Adamlar var’dır. Allah Arınanlar’ı sever.
009.109-Bina’sının
Temeli’ni, Allah Korkusu ve Hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi Hayırlı’dır,
yoksa Binası’nın Temeli’ni göçecek bir Yar’ın
Kenarı’na kurup onunla birlikte kendisi de Cehennem Ateşi içine yuvarlanan
kimse mi? Allah, zulmeden bir Qawm’e Hidayet vermez.
009.110-Onlar’ın
Qalpleri parçalandıkca, kurdukları Bina Qalpleri’nde bir Şüphe olarak sürüp
gidecektir. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
IV 111-118 Müminler
009.111-Elbette
Allah, Mü'minler’den karşılığında elbette Bahçe’yi vermek üzere Canları’nı ve
Malları’nı satın almıştır. Onlar Allah Yolu’nda savaşırlar, öldürürler veya
öldürülürler. Tewrat'ta, İncil'de ve Qur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir
Waad’dir. Allah'tan daha çok Ahdi’ne wefa gösterecek olan kimdir? Şu halde
yaptığınız bu Alış veriş’ten dolmayı sevinip müjdeleşiniz. İşte Büyük Fevz
bu’dur.
009.112-Tewbe
edenler, İbadet edenler, Hamd edenler, Gezenler, Ruqu edenler, Secde edenler,
Ma'ruf’u emredenler, Münker’den sakındıranlar ve Allah'ın Sınırları’nı
koruyanlar, Sen Mü'minler’i müjdele.
009.113-Kendilerine
Onlar’ın gerçekten Cahim'in Arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra Yakınları
bile olsa Müşrikler için Bağışlanma dilemeleri Nebi'ye ve Mü'minler’e yakışmaz.
009.114-İbrahim'in Babası için Bağışlanma
dilemesi, O’na yalnızca verdiği bir Söz dolayısıyla idi. Kendisine, O’nun
gerçekten Allah'a Düşman olduğu açıklanınca O’ndan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, oldukca Duyarlı’ydı,
Yumuşak’tı.
009.115-Bir
Topluluğa, Allah Hidayet verdikten sonra, Onlar’a ittiqa edecekleri Şeyler’i
kendilerine açıklayıncaya kadar, Onlar’ı Sapıklığa sürükleyecek değildir.
Elbette Allah, Herşey’i Bilen'dir.
009.116-Gerçek
şu ki, Gökler’in ve Yer’in Mülk’ü Allah'ındır, diriltir ve öldürür. Sizin
Allah'tan başka Weliniz ve Yardımcınız yoktur.
009.117-Andolsun
Allah, Nebi'nin, Muhacirler’in ve Ensar’ın üzerine Tewbe ihsan etti. Ki Onlar
içlerinde bir Bölümün Qalb’i nerdeyse kaymak üzereyken O’na Güçlük Saati’nde
tabi oldular. Sonra Onlar’ın Tewbeleri’ni qabul etti. Çünkü O, Onlar’a
Rauf'tur, Rahim'dir.
009.118-Geri
bırakılan Üç’ü de. Öyleki bütün Genişliğine rağmen Arz Onlar’a Dar
gelmişti, Nefisler’i de kendilerine Dar gelmişti ve O'nun dışında Allah'tan
başka bir Sığınacak olmadığını iyice anladılar. Sonra Tewbe etsinler diye Onlar’ın Tewbesi’ni qabul
etti. Elbette Allah Tewbeler’i Kabul eden’dir, Rahim'dir.
XV 119-122 Müminler’in
Vazifeleri
009.119-Ey
İnananlar, Allah'tan ittiqa edin ve Sadıqlar’la birlikte olun.
009.120-Medine
Halkı’na ve Çevresindeki Bedewiler’e, Allah'ın Elçisi'nden geri kalmaları,
kendi Nefisleri’ni onun Nefsi’ne tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten
Onlar’ın Allah Yolu’nda bir Susuzluk, bir Yorgunluk, Dayanılmaz bir Açlık
çekmeleri, Kafirler’i Öfke’yle ayaklandıracak bir Yer’e Ayak basmaları ve
Düşman’a karşı bir Başarı kazanmaları karşılığında elbette Onlar’a bununla Salih bir Amel yazılmış
olması nedeniyledir. Elbette Allah İyilik yapanlar’ın Ecri’ni zayi etmez.
009.121-Küçük,
Büyük infaq ettikleri her Nafaqa ve aştıkları her Wadi, elbette Allah'ın
yapmakta olduklarının daha Güzeliyle Onlar’a karşılığını vermesi için Onlar Adına
yazılmıştır.
009.122-Mü'minler’in
Tümü’nün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse Onlar’dan her bir
topluluk’tan bir Bölük, çıktığında, Din’de Derin Kavrayış edinmek ve Qawimler’i
kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için. Umulur ki Onlar da sakınırlar.
XVI 123-129 İlahi
Wahy’in Tesiri
009.123-Ey
İnananlar, Küfredenler’in Size en Yakın olanlarıyla savaşın, Siz de bir
Caydırıcılık görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah Taqwa Sahipleri ile
beraber’dir.
009.124-Bir
Sure indirildiğinde Onlar’dan bazısı: "Bu, hanginizin İman’ını
artırdı?" der. Ancak İnananlar’a gelince, onların İmanı’nı artırmıştır ve
Onlar müjdeleniyorlar.
009.125-Qalpleri’nde
Hastalık olanlarını ise, İğrençlikleri’ne İğrençlik eklemiş ve Onlar Kafirler
olarak ölmüşlerdir.
009.126-Görmüyorlar
mı ki, gerçekten Onlar her Yıl bir veya iki defa Bela’ya çarptırılıyorlar da
sonra Tewbe etmiyorlar ve öğüt alıp düşünmüyorlar.
009.127-Bir
Sure indirildiğinde, bazısı bazısına bakar: "Sizi, bir kimse görmüyor
mu?" Sonra sırt çevirip giderler. Gerçekten Onlar, kavramayan bir Topluluk
olmaları dolayısıyla, Allah Onlar’ın Qalbleri’ni çevirmiştir.
009.128-Andolsun,
Size içinizden Sıkıntı’ya düşmeniz onun Gücüne giden, Size pek Düşkün,
Mü'minler’e de Şefkatli ve Esirgeyici/rahim olan bir Elçi gelmiştir.
009.129-Eğer
Onlar yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka İlah yoktur.
Ben O'na tewekkül ettim ve Büyük Arş’ın Rabb'i O'dur."