XXV.Cüz

 

 

2001 2002 2003 2004 2005 2006  2007 2008 2009 2010  

2011

 

10 Aralık 2001/25.Cüz'den

 

cuz25-2001 25.Cüz   Fussilet Sûresi’nin Son Sayfa’sı ile başlıyor.

Şûra Sûresi'ne Adı’nı veren 38. Âyet’in yer aldığı Aşr, Mekke Yılları'nda İlk Qur'ân Okurları'nın Taswiri’ni yapan Âyetler’i Muhtewî’dir. "Rablerinden İsticâb eden"ler bu kez, Qur'ân'da sıklıkla tekrarlanan "Salât" ve "İnfâq" Amelleri’nin birlikte anıldığı Âyetler Grubu’nun bir Örneği olan bu Satırlar’da, bu İki ‘Temel Davranış’ın arasında " İşleri’ni aralarında Meşweret ederler" Ziyâdesi’yle anılmaktadır.

Son Yüzyıl içinde Değişik Amaçlar’la Suistimal edilen bu âyet’in, Sözkonusu ettiğim Grameri’ne Dikkat çekmek istiyorum. "Şûra"nın "Târihsel Qıraat Wasatları"nın Olumsuz Etki’si ile "Saltanat"ın "Hükümsüz Danışmanlığı"na indirgenmesi kadar, "Modern Qıraat Wasatları"nın "Demokratik Oydaşması"na indirgenmesi de Hüzün Verici’dir. Ne Âl-i İmrân Sûresi'nin "Azmettin mi.." diye başlayan Âyeti’nin Rasûl-i Ekrem Sonrası’na taşırılabilir bir yanı vardır, ne de Şûra 38’in Salât ve İnfâq arasına yerleşen "Meşwereti’nin "İctihâd/Cihâd" Yaban’ı olan bir Dünyâ ile eşitlenebilecek, ya da Ona Sıfat edilebilecek bir Boyut’u.. "Küresel Roma"nın "Kendi kendilerini yönettiklerini sanan" Yığınlar’ı arasından sıyrılıp Sahici Mikro Meşweretler’e de, Küresel Sanal Meşweretler’e ne kadar Muhtac’ız.

Zuhruf Sûresi 79 Âyeti’yle bu Cüz’de yer alıyor. Duhân Sûresi de..

Câsiye Sûresi'nin Son Beş Âyeti’ni dışta bırakarak Bugün’ün Cüzü’nü tamamlıyoruz. "Ümmeten Câsiyeten".. Bu İfade Qıyâm Gün’ü diriltilen Ümmetler’i Taswir ediyor.. Hepsi Hesâb’a sewkolunacaklar.. "Her Ümmet Kitâbı’na çağrılır. Onlara denir ki: "Bugün, Size işlediğinizin Karşılığı verilecektir." "Bu Kitâbımız gerçekten Sizin aleyhinize nutq’eder. Biz yaptıklarınızı elbette bir bir kaydediyorduk." "Defter-i A'mâlimiz’le "Defter-i Kebir"imiz kadar İlgili miyiz, dersiniz?

 

Alıntı:

 

            42-032            ‘Size İsâbet* eden bir Musibet Elleriniz’in* kazandığıdır*. Oysa Allâh Kusurlarınız’ın çoğunu da affediyor. /Siz Yeryüzü’nde* Onu Âciz* bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allâh'dan başka ne bir Weliniz* vardır ne de bir Yardımcınız*. / Deniz’de* Yüksek Dağlar* gibi seyretmekte olan Gemiler* onun Âyetleri’ndendir*. Eğer dileyecek olsa Rüzgar’ı* durdurur böylece onlar da onun Deniz’in üstünde kalakalırlar. Bunda çok sabreden* çok şükreden* için gerçekten Âyetler vardır. /Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yokeder. Bir çoğunu da affeder. Âyetlerimiz üzerinde bize karşı Mücâdele edenler, kendileri için hiçbir Kaçacak-yer olmadığını bilip öğrensinler diye. /Size verilen herhangi bir Şey, Dünyâ Hayâtı’nın* Metaı’dır*. Allâh katında olan ise, daha Hayırlı* ve daha Sürekli’dir*. İnanıp* Rabb'lerine Tewekkül* edenler için. /Büyükler-Günahlar’den* ve Fahşâ’dan* kaçınanlar ve gazablandıkları* zaman bağışlayanlar*, Rabb'lerine İcâbet* edenler dosdoğru Namaz’ı* kılanlar, İşler’i* kendi aralarında Meşweret* olanlar ve kendilerinden Rızıq* olarak İnfâq* edenler, Ve Haqları’na Tecâwüz* edildiğinde Birlik olup karşı koyanlardır*. /Kötülüğün* Karşılığı onun Misli olan Kötülük’tür. Ama kim affeder ve Islâh* ederse artık onun Ecr’i* Allâh'a aittir. Gerçekten o Zâlimler’i sevmez. / Kim de Zulm’e* uğradıktan sonra Nusret* bulacak olursa artık onlar için aleyhlerinde bir Yol* yoktur. Yol ancak İnsanlar’a zulmeden ve Yeryüzü’nde* Haqqsız* yere Tecâwüz ve Haqqsızlıkta bulunanların aleyhinedir. /İşte bunlar için Acıklı bir Azâb* vardır. Kim de sabreder* ve bağışlarsa kuşkusuz bu Azm’e* değen İşler’dendir*.’ (eş-Şûra/030-043)

 

 

      TERTİL X

TERTİL XI