Mekkî Wahy

610-622

 


067.042/eş-ŞURA

Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla

                                                                 

I           Allah'ın İhtarları’ndaki Rahmet 1-9

 

042.01-      H.M.

042.02-      A.S.K.

042.03-      O, Aziz ve Hakim olan Allah, Sana ve Sen’den Öncekiler’e böyle wahyetmektedir.

042.04-      Gökler’de ve Yerler’de olanlar O'nundur. O Aziz'dir, Hakim'dir.

042.05-      Gökler’de neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar. Melekler de Rabb'lerini Hamd ile Tesbih ederler ve Yer’de olanlar’a Mağfiret dilerler. Haberin olsun gerçekten Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

042.06-      Allah'ın dışında bir takım Weliler edinenler ise Allah Onların üzerinde Gözetleyici’dir. Sen Onlar’ın üzerinde bir Wekil değilsin.

042.07-      İşte Biz Sana, böyle Arapça bir Qur'an wahyettik. Şehirler’in Anası’nı  ve çevresinde olanlar’ı uyarman için ve kendisinde Şüphe olmayan Toplanma Günü'yle de uyarman için. Bir bölümü Cennet’te, bir bölümü de Çılgınca yanan Ateş’in içerisindedir.

042.08-      Eğer Allah dileseydi herhalde Onları tek bir Ümmet kılmış olurdu. Ancak O dilediğini kendi Rahmeti’ne sokar. Zalimler’e gelince ne bir Weli var’dır ne de bir Yardımcı.

042.09-      Yoksa O’nun dışında bir takım Weliler mi edindiler? İşte Allah, Weli olan o’dur. Ölü olanlar’ı dirilten de O'dur. O Herşey’e Güçyetiren'dir.

 

II             Hüküm 10-19

 

042.10-      Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir Şey artık Onun Hükmü Allah'ındır. İşte Benim Rabb'im olan Allah. Ben O’na Tewekkül ettim. Ve yalnızca O’na dönüp yönelirim.

042.11-      O Gökler’in ve Yer’in Yaratıcısı’dır. Size kendi Nefisleriniz’den Eşler, Davarlar’dan da Eşler üretip türetti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. Onun benzeri gibi olan hiçbir Şey yok’tur. O İşiten'dir, Gören'dir.

042.12-      Gökler’in ve Yer’in Anahtarları O’nundur. O, dilediğine Rızqı’nı bol bol verir ve dilediğine de bir Ölçü’yle. Çünkü O Herşey’i Bilen’dir.

  

042.13-      O: "Dini Dosdoğru ayakta tutun ve onda Ayrılığa düşmeyin" diye Din’den Nûh'a Wasiyet ettiğini ve Sana wahyettiğimizi, İbrâhîm'e, Mûsa'ya ve ‘İsa'ya da Wasiyet ettiğimizi Sizin için de Teşri kıldı. Senin kendisine çağırmakta olduğun Şey, Müşrikler üzerine Ağır geldi. Allah, dilediğini buna, seçer ve İçten kendisine yöneleni Hidayet’e eriştirir.

042.14-      Onlar kendilerine İlim geldikten sonra yalnızca aralarında ki Tecawüz ve Haqsızlık dolayısıyla Ayrılığa düştüler. Eğer Senin Rabb'inden Adı konulmuş bir Ecel’e kadar geçmiş bir Söz olmasaydı kesinlikle aralarında Hüküm verilmişti. Şüphesiz Onların ardından Kitab'a Mirascı olanlarsa herhalde Ona karşı kuşku verici bir Tereddüt içindedirler.

042.15-      Şu halde Sen bundan dolayı Dawet et ve emrolunduğun gibi İstiqamet tuttur. Onların Hewaları’na uyma. Ve de ki: "Allah'ın indirdiği her Kitab'a inandım. Aralarınızda Adalet yapmakta emrolundum. Allah Bizim de Rabb'imiz Sizin de Rabb'inizdir. Bizim Amellerimiz bizim sizin Amelleriniz sizindir. Bizimle sizin aranızda bir Tartışma konusu yoktur. Allah bizi bir arada  toplayacak ve Dönüş O'nadır."

042.16-      O’na İcâbet olunduktan sonra Allah hakkında Deliller öne sürüp tartışanların Delilleri Rabb'leri katında geçersizdir. Onlar’ın üzerinde bir Gazab var’dır. Ve Şiddetli Azab Onun içindir.

042.17-      Ki Allah Haqq olmak üzere Kitab'ı  ve Mizan'ı indirdi. Ne bilirsin belki Saat pek yakın’dır.

042.18-      Onda acele davrananlar Ona inanmayanlar’dır. İnananlar ise Ona karşı bir Korku içindedirler. Onun gerçekten bir Haqq olduğunu bilirler. Haberiniz olsun, Saat konusunda tartışmakta olanlar gerçekte Uzak bir Sapıklık içindedirler.

042.19-      Allah Kulları’na karşı Lutufkar’dır. Dilediğini rızıqlandırır, O Quwwetli'dir, Aziz'dir.

 

III            Allah'ın Adaleti 20-29

 

042.20-      Kim Ahiret Ekini’ni isterse Biz Ona kendi Ekini’nde artırmalar yaparız. Kim de Dünya Ekini’ni isterse Ona Ondan veririz. Ancak Onun Ahiret'te bir Nasibi yok’tur.

042.21-      Yoksa Onların bir takım Ortakları mı var ki Allah'ın İzin vermediği Şeyleri Din’den kendilerine Teşri ettiler. Eğer O Fasl Kelimesi olmasaydı elbette aralarında Hüküm verilirdi.  Gerçekten Zalimler için Elîm bir Azab var’dır.

042.22-      Zalimler’e kazanmakta oldukları dolayısıyla Korku’yla titrerlerken görürsün. O da Üstlerine çöküvermiştir. İnanan ve Salih Eylemler’de bulunanlar ise Bahçe Rawdaları’nda. Rabb'lerin katında her diledikleri onlar’ındır. İşte Büyük Fadl bu’dur.

042.23-      İşte Allah, inanan ve Salih Çalışmalar’da bulunan Kulları’na böyle Müjde vermektedir. De ki: "Ben, buna karşı Yakınlık’ta Sevgi dışında Siz’den hiçbir Ücret istemiyorum." Kim bir İyilik kazanırsa, Biz ondaki İyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, Gafur'dur, Şükr’ün Karşılığı’nı verendir.

042.24-      Yoksa Onlar Allah’a karşı yalan düzüp uydurdu mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse Senin de Qalb’i’nin üzerine Damga vurur. Allah Batıl’ı yokerdip ortadan kaldırır ve kendi Kelimeler’i ile Haqq’ı Haqq olarak pekiştirir. Çünkü O Sineler’in Özü’nde olan’ı Bilen'dir.

042.25-      Kulları’ndan Tewbe’yi Kabul eden Kötülükler’i affeden ve işlemekte olduklarını Bilen'dir.

042.26-      O İnanan ve Salih Eylemler’de bulunanlar’a İcâbet eder ve Onlar’a kendi Fadlı’ndan artırır. Kafirler’e gelince Onlar için Şiddetli bir Azab var’dır.

042.27-      Eğer Allah Kullar’ı için Rızq’ı genişce tutup yazsa idi gerçekte Yeryüzü’nde azarlardı. Ancak O dilediği miktar ile indirir. Çünkü o Kulları’ndan Haberdar'dır, Gören'dir.

042.28-      O’dur ki Onlar Umutlarını kestikten sonra Yağmur’u indirir ve Rahmeti’ni serip yayar. O Weli'dir, Hamid'dir.

042.29-      Gökler’in ve Yer’in yaratılması ile onlar’da her Canlı’dan türetip yayması Onun Ayetleri’ndendir. ve O dilediği zaman Onların hepsini toplamaya Güçyetiren'dir.

 

IV           Mü'minler Sabırlı olmalı 30-43

 

042.30-      Size İsâbet eden bir Musibet Elleriniz’in kazanmakta olduğu dolayısıylardır. Çoğunu da affeder.

042.31-      Siz Yeryüzü’nde Aciz bırakacak değilsiniz. Ve Sizin Allah'ın dışında ne bir Weliniz var’dır ne de bir Yardımcı’nız.

042.32-      Deniz’de Yüksek Dağlar gibi seyretmekte olan Gemiler O’nun Ayetleri’ndendir.

042.33-      Eğer dileyecek olsa Rüzgar’ı durdurur böylece Onlar da Onun üstünde kalakalırlar.  Şüphesiz bunda çok Sabreden çok Şükreden için gerçekten Ayetler var’dır.

042.34-      Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla Onlar’ı yokeder. Bir çoğunu da affeder.

042.35-      Ayetlerimiz hakkında Mücadele edenler, kendileri için hiçbir kaçacak Yer olmadığını bilip öğrensinler.

042.36-      Size verilen herhangi bir Şey, Dünya Hayatı’nın Metaı’dır. Allah katında olan ise, daha Hayırlı ve daha Sürekli’dir. İnanıp Rabb'lerine Tewekkül edenler için.

042.37-      Büyük Günahlar’dan ve Fahşa’dan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman Bağışlayanlar,

042.38-      Rabb'lerine İcâbet edenler dosdoğru Salat’ı kılanlar, İşler’i kendi aralarında danışarak olanlar ve kendilerinden Rızıq olarak İnfaq edenler,

042.39-      Ve haklarına Tecawüz edildiğinde Birlik olup karşı koyanlar’dır.

042.40-      Kötülüğün Karşılığı Onun Misli olan Kötülük’tür. Ama kim affeder ve Islah ederse artık onun Ecr’i Allah'a aittir. Gerçekten O Zalimler’i sevmez.

042.41-      Kim de Zulme uğradıktan sonra Nusret bulacak olursa artık Onlar için aleyhlerinde bir Yol yok’tur.

042.42-      Yol ancak İnsanlar’a zulmeden ve Yeryüzü’nde Haqqsız yere Tecawüz ve Haqqsızlıkta bulunanlar’ın aleyhinedir. İşte bunlar için Acıklı bir Azab var’dır.

042.43-      Kim de sabreder ve bağışlarsa şüphesiz bu Azm’e değen işler’dendir.

 

V          İlâhî Wahy Doğruyol’a iletir 44- 50

 

042.44-      Allah kimi saptırırsa artık bundan sonra Onun  hiçbir Welisi yoktur. Azab’ı gördükleri zaman o Zalimler’i bir görsen. "Geri dönmeye bir Yol var mı?" derler.

042.45-      Onlar’ı görürsün, Zillet’ten Başlar’ı önlerine düşmüş bir halde O’na sunulurlarken Gözucu’yla sezdirmeden bakarlar. İnananlar da "Gerçekten Hüsran’a uğrayanlar Qıyâmet Günü hem kendi Nefisleri’ni hem de Yakın Akrabaları’nı da Hüsran’a uğratmışlardır." dediler. Haberiniz olsun gerçekten Zalimler Kalıcı bir Azab içindedirler."

042.46-      Onlar’ın Allah'ın dışında kendilerine Yardım edecek Weliler’i yok’tur. Allah kimi saptırırsa artık Onun için hiçbir Yol yoktur.

042.47-      Allah'tan geri çevrilmesi olmayan bir Gün gelmeden önce Rabb'inize İcâbet edin. O Gün Sizin için ne sığınılacak bir Yer, var ne de Sizin için bir İnkar.

042.48-      Şayet Onlar sırt çevirecek olurlarsa artık Biz Seni Onların üzerine bir Gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen yalnızca Tebliğ’dir. Gerçek şu ki Biz İnsan’a tarafımızdan bir Rahmet taddırdığımız zaman Ona Sevinç duyar. Eğer Onlara kendi Amelleri’nin Taqdim ettikleri dolayısıyla bir Kötülük isâbet ederse bu durumda da İnsan bir Nankör kesilir.

042.49-      Gökler’in ve Yer’in Mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır, dilediğine Dişiler Armağan eder dilediğine Erkek Armağan eder.

042.50-      Veya Onlar’ı Dişiler ve Erkekler olarak çift verir. Dilediğini de Kısır bırakır. Gerçekten O Bilen'dir, Güçyetiren'dir.  

042.51-      Bir Beşer için Allah'ın kendisiyle Konuşması olmaz. Ancak  bir Wahy ile ya da Perde arkası’ndan veya bir Elçi gönderip kendi İzni’yle dilediğe wahyetmesi bunun dışında. Gerçekten O Yüce'dir, Hakim'dir.

042.52-      Böylece Sana da Biz kendi Emrimiz’den bir Ruh wahyettik. Sen Kitap nedir, İman nedir bilmiyordun. Ancak Biz O’nu bir Nur kıldık, O’nunla Kullarımız’dan dilediklerimizi Hidayet’e erdiririz. Şüphesiz Sen Dosdoğru olan bir Yol’a yöneltip iletiyorsun.

042.53-      Gökler’de ve Yer’de bulunanların tümü kendisine aid olan Allah'ın Yolu’na. Haberiniz olsun İşler Allah'a döner.

                                                             

 

   Mekkî   Sureler

  Medenî   Sureler  

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled