2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
2011
22 Kasım 2001/07.Cüz'den
7.Cüz, En'am Suresi'nin 110.Âyeti’ne kadar
sürer. 2-6.Sûreler arasında yer alan Medine
Yılları'nın 4 Uzun Sûre’si bu Cüz içinde Mâide
Sûre’si ile sona eriyor.
Mâide Sûresi'nin
82-120 Âyetler’i arasında yer alan bu Son Bölüm’ü, Sûre'ye Adı’nı veren ‘Mâide
Qıssası"nı İhtiwâ eder. Batı Roma Kilise’si ve Ardıl’ı Protestan Kiliseleri'nin Ressamları’nca Yuhanna
İncili'nin Tahkiye ettiği "Son Yemek" Hristiyan İnanırlar'ın Belleği’ne
kazılmakla kalmadı, "Klasik Bileşik Roma"nın ve "Global Roma"nın Waziyet ettiği Bugün’ün Yerküreli Sakinleri'nin
de Ortak Kültürel Paydalar’ı arasına
katıldı. Temel Eğitim’in Ders
Kitapları’ndan, Holly Wood'un Dini
Günler’de tekraren Gösterim’e giren Prodüksüyonları’nda işlenen Tema’ya dek o
kadar "Mütewâtir" Qabul edilir ki, "Mâide"nin
bu "Son Yemek" ile bir İlişkisi’nin olmadığını düşünmek
Cesâret ister.
"Son
Yemek" Anlatısı'nın Pavlos'un "Şam Kerâmeti"ne Dayanak olan "Paraklit"
Kehâneti’nin Barnabascı Cemaatler’e Karşı geliştirildiğini sanmaktayım.
Qur'ân, Hawâriler'in Taleb ettikleri "Sofra"nın hemen
indirilmesi Konusu’nda bu Pasaj’da Açık bir "Son"
içermemektedir. "Duâ"nın yapıldığı Gün Hawâriler'e
"Iyd/Bayram" yapılmıştır.
"Birleşik
Roma"nın Bünyesi’nde Bugün
"En Alttakler"i oynayan "Aktörler"in,
"Kutsalı’nı kaybetmiş bir
Kıta'ya, "İlahî Hikmet Sofrası"nı
taşıyacak olmaları, bu Nihâî "Bayram"ın "Sofra"sı"
için "Kokmamış Tuz" olarak
kalabilme Direnci’ne İşâret etmek isterim. "İbrâhim'in Sofrası’na
gelen Misâfir Elçiler’den, Kehf Delikanlıları'nın 300 Yıllık Ünlü
Uykusu’na dek bir Dizi "Tedâi"nin Zihniniz’e ucuşmasına İzin verin.
Bakın bakalım "A'mâl-i Hayal"de neler görünüyor.
Alıntı:
‘Hani Hawâriler’e* "Bana ve Elçim’e* İmân
edin" diye wahyetmiştim, onlar da "İnandık, gerçekten Müslümanlar* olduğumuza Sen de Şâhid ol"
demişlerdi. /Hawâriler "Ey Meryemoğlu
Îsâ!* Rabb'in Bize Gök’ten* bir Sofra* indirebilir* mi?" demişlerdi.
O da ‘inanıyorsanız Allâh'tan İttiqa*
edin" demişti. /"Ondan
Yemek istiyoruz, Qalplerimiz* Tatmin olsun*, senin de Bize gerçekten Doğru
söylediğini* bilelim ve bunda Şâhidler* olalım" demişlerdi. / Meryem’oğlu Îsâ da 
"Allâhım, Rabb'imiz bize Gök’ten* bir Mâide
İnzâl et, öncemiz* ve sonramız* için bir Bayram* ve Sen'den de bir Âyet* olsun.
Bizi rızıqlandır, Sen Rızıq vericiler’in* en Hayırlısı’sın* " demişti.
/ Allâh demişti ki: "Kuşkusuz Ben
bunu Size indireceğim*. Artık Siz’den bundan sonra kim küfrederse* Ben O’nu
gerçekten Âlemler’den* hiç kimseyi azablandırmadığım bir Azâb’la*
azablandıracağım." (el-Mâide /111-114)
Muqâbele Edenler:
(M.Özenoğlu/7 Ramazan 1430:
Peygamberler,
Dünyâ’da yaptıkları Dâwet’e kimin haqqı’yla İcâbet ettiğini yalnız Allâh’ın
bilebileceğini Dil’e getiriyorlar. Zira Qalpler’de olanı yalnız Allâh bilir.
Peygamberler’in bu Sözü’nden sonra Sûre’ye de İsmi’ni veren Mâide
Kelimesi’nin Sâhib’i ve Peygamberimiz’i müjdeleyen İsâ’nın İsrâiloğulları için yaptıkları Gündem’e getiriliyor.
Mâide’nin hem kendileri hem de bizim Ümmetimiz
için Bayram olmasını isteyen İsâ Peygamber’in Duâsı’nın Qabul edildiğini
ve Allâh’ın Mâide’yi indireceğini söylüyor. Mâide, İsâ Peygamber’in müjdelediği Ahmed’in Peygamberliği’nde iniyor. Haq ile Bâtıl
ayrışmıştır artık ve Mâide tamamına ermiştir. Mâide Sûre’si 3.Âyet bunu göstermektedir. 115.Âyet’te İnkâr
edenleri Kâinat’ta hiç kimseye edilmeyen bir Azap beklediğini Allâh belirtiyor.
Mâide geldi, İslâm İnzâl oldu ve tamamlandı.
İnkâr eden İsrâil, ABD ve Avrupa yani kısacası Küresel Roma’yı
Elim bir Azap bekliyor. Tenwir Kuşlar’ı “Siccîl”lerini
ne zaman atacak… Küresel Roma’nın Beli’ni kıran bir Taş Misal’i
olabilmemiz Temennisi’yle İbrâhim’le Diyârı’nda İbrâhim ile
birlikte olmaktan Huzur duyuyoruz.)