I Kur'an Dinleyen Yabancı
Topluluk: 1-19
072.01- "Bana
şunlar wahyolundu:" de. " Cinlerden bir Topluluk (beni) dinleyip şöyle demişler :
Doğrusu Hayret verici bir Okuyuş/Qur'an dinledik."
072.02- O, (dinleyeni) Gerçeğe iletiyor. Biz O'na inandık. Artık
Rabb'imize Şirk koşmayacağız."
072.03-
"Rabb'imizin Şanı Yücedir. O, ne bir Eş ne de bir Çocuk
edindi."
072.04- "Doğrusu
şu: Bizim Sefihlerimiz Allah'a İftira etmişler."
072.05- "Biz,
İnsanların ve Cinlerin Allah'a karşı Yalan
söyleyemeceklerini sanırdık."
072.06- Bazı
kimseler, Cinlerden bazılarına
sığınırlardı. Bu da Onların
Azgınlıklarını artırmışdı."
072.07- Ve Onlar, Sizin
gibi Allah'ın Hiç kimseyi Ba's etmeyeceğini
sanmışlardı."
072.08- "Doğrusu
Biz Göğü yokladığımızda , Onu oldukca-Güçlü Bekçiler
ve Şihaplarla Kaplı bulduk."
072.09- "Oysa
Biz, dinlemek için Onun bazı
yerlerinde otururduk. Şimdi kim dinlemek istese,
(karşısında) Rasat eden bir Şihab bulur.
072.10- "Doğrusu
bilmiyoruz, Yerdekiler için bir Kötülük mü istendi, yoksa Rabb'leri bir Hayr
mı diledi?"
072.11- "Gerçekte,
Bizden Salihler de vardır , Gayrısı da. Değişik
Yollardayız."
072.12- "Biz Allah'ı Arzda asla Aciz
bırakamayağımızı, kaçarak da Onu Aciz
bırakamayacağıımızı anladık."
072.13- "Elbette
Biz, O Yolgösterici'yi işitince O'na inandık. Kim Rabb'ine
inanırsa, o ne (Ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de
Haqsızlığa uğrayacağından."
072.14- "Ve
elbette Bizden Teslim olanlar da var, Fasıqlar da. Teslim olanlar, Onlar
Rüşde yönelenlerdir."
072.15- "Zulmedenler
ise, Onlar da Cehennem için Odundurlar".
072.16- Eğer
Onlar Yolda İstikamet etselerdi, elbette Biz Onlara bol Yağmur
yağdırırdık.
072.17- Ki,
kendilerini bununla denemek için. Kim Rabb'inin
Hatırlatışından yüz çevirirse Onu Çetin bir Azaba sürükler.
072.18- Elbette
Mescidler Allah'ındır. Öyleyse , Allah ile beraber başka Hiçbir
Şeye Dua etmeyin.
072.19- Allah'ın
Kulu, O'na Dua için kalktığında/ O'na
çağırdığında, neredeyse üzerine çullanacaklardı.
II Görevin Yalnızca Tebliğ: 20-28
072.20- De
ki: "Ben yalnızca Rabb'ime Dua
ediyorum ve O'na kimseyi Ortak koşmuyorum.
072.21- De
ki: "Ben, Sizin için ne bir Zarar verebilir, ne de irşad
edebilirim."
072.22- De
ki: "Beni Allah'tan Hiç kimse kurtaramaz. O'nun dışında da
Asla bir Sığınak bulamam."
072..23- (görevim)
"Yalnızca Allah'tan olanı
ve O'nun Gönderdiklerini Tebliğdir. Kim Allah'a ve O'nun Elçisi'ne
İsyan ederse, içinde Ebedi kalacağı onun için Cehennem Ateşi vardır.
072.24- Sonunda
Onlar, kendilerine Waadedileni gördükleri zaman, Yardımcı
bakımından kim daha Zayıf ve sayıca kim daha
Azmış artık bilecekler.
Gaybı Ancak Allah bilir ve
bildirebilir
072.25- De
ki: "Bilmiyorum, Size Waadedilen Yakın mı yoksa Rabb'im Uzun bir Süre mi belirledi?"
072.26-28 O Gaybi Bilen'dir. Razı
olduğu Elçi'den başka Kimseye
(onu) İzhar etmez. Rabb'lerinden gelen Elçiliği Tebliğ
ettiklerini bilmesi için bunun önüne ve arkasına Rasad ediciler dizer.
Onların Nezdinde olanları
kuşatmış ve Herşeyi sayarak Tesbit etmiştir.
I Kur'an Mucizedir : 1-12
Kur'an, Rasul ve Kavmi
036.01- Ya
Sin
036.02- Hakim
Qur'an'a andolsun.
036.03- Gerçekten
Sen Gönderilenler' densin,
036.04- Dosdoğru Yol üzerindesin.
036.05- Aziz
Ve Rahim'in İndirmesi (yle),
036.06- Babaları
uyarılmamış, böylece kendileri de Gafil olan bir Qavmi uyarman
için.
Uzun Yıllar
uyarılmasına Rağmen Vahyi Anlamaya Yanaşmayanlar
036.07- Andolsun,
Onların ( uzun yıllar uyarılmış olanların)
çoğu üzerinde o Söz Haqq oldu. Artık Onlar inanmazlar.
036.08- Gerçekten
Biz Onların Boyunlarına Halkalar geçirdik ta Çenelerine kadar. Bu
yüzden Yere bakmazlar.
036.09- Biz
Onların önlerine bir Sed, arkalarına da bir Sed çektik. Böylece
Onları örtüverdik, artık görmezler.
036.10- Kendilerini
uyarsan da uyarmasan da Onlar için birdir, Onlar inanmazlar.
Vahyi Anlama Potansiyeli
Olanlar
036.11- Sen
ancak, Zikr'e uyan ve Gayb ile Rahman'a Haşyet duyanı
uyarırsın. Onları, bir Bağışlanmayla ve Kerim
bir Ecirle müjdele.
036.12- Elbette
Ölüleri Biz diriltiriz, Onların önlerinden gönderdiklerini ve
Eserlerini de yazarız. Herşeyi Apaçık bir Kitapta tespit ediyoruz.
II Hakkın Teyidi: 13-32
İnkarcılara Tarihsel
Bir Ders
036.13- Sen
Onlara, O Medine Halkını örnek ver, oraya
Gönderilen'ler gelmişti.
036.14- Onlara İki Kişi göndermiştik.
Onları yalanlamışlardı. Biz de Üçüncü Kişiyle güçlendirmişdik. Şöyle dediler:
"Elbette Biz Size Gönderilenler'iz."
036.15- (Kentliler)
dediler ki: "Siz, Bizim gibi bir Beşersiniz. Rahman da bir Şey
indirmedi. Siz, yalnızca Yalancısınız."
036.16- (Gönderilenler)
: "Rabb'imiz, Size Gönderilenler olduğumuzu biliyor" dediler.
036.17- Bize (görev olarak) düşen Şey
Apaçık bir Tebliğdir."
036.18- Onlar
dediler ki: "Herhalde, Sizden dolayı Uğursuzluğa
uğradık. Eğer son vermezseniz
Sizi taşlayacağız ve elbette Bizden Size Acıklı bir Azab
dokunacaktır."
036.19- (Gönderilenler)
dediler ki: "Uğursuzluk Sizinledir. Size Öğüt verildi diye mi?
Hayır Siz Ölçüyü taşıran bir Qawimsiniz."
036.20- O
Medinenin Uzağından bir Adam koşarak geldi. "Ey Qawmim,
Gönderilenler'e uyun" dedi.
036.21- "Sizden
Ücret istemeyenlere uyun, Onlar Hidayet bulanlardır."
036.22- "Bana
ne oluyor ki Beni Yaratana kulluk etmeyecek mişim? Siz O'na
döndürüleceksiniz."
036.23- "Ben
O'ndan başka İlahlar edinir miyim? Rahman Bana bir Zarar verecek olsa
Onların Şefaati Bana Yarar
sağlamaz, Onlar Beni kurtaramazlar."
036.24- "O
zaman gerçekten bir Sapıklık
içinde kalırım."
036.25- "Elbette Sizin Rabb'inize inandım. Beni
duyun."
036.26- Ona
" Cennete gir "denildiğinde "Keşke Qavmim (bu durumu) bilseydi."
036.27- "Rabb'imin
Beni bağışladığı ve
ağırladığını" dedi.
036.28 Kendisinden
sonra ise Qawmine Gökten bir Ordu göndermedik, gönderecek de değildik.
036.29- Bir
Çığlık yetti. Anında sönüverdiler.
Vahyi Yalanlayanları Helak
Eden Azab Yasası
036.30- Yazıklar
olsun şu Kullara: Onlara ne zaman
bir Elçi gelse, Onu Alaya
aldılar.
036.31- Kendilerinden
önce nice Kuşakları yıkıma
uğrattığımızı görmüyor mı? Onlar tekrar
kendilerine dönemiyorlar.
036.32- Onların
hepsi toplanıp Huzurumuza getirildiler.
III Deliller :33-50
İnsana Çevresindeki
Ayetlerin (Toprak, Gece, Gündüz, Ay, Güneş, Gemiler) Verdiği Dersler
036.33- Ölü
Toprak Onlara bir Ayettir. Onu diriltip,
çıkarttığımız Tanelerden yiyorlar.
036.34- Orda
Hurmalıklardan ve Üzüm Bağlarından Bahçeler
hazırladık ve içlerinde Pınarlar fışkırttık.
036.35- Onun
Ürünlerinden ve kendi Ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Hala
şükretmiyorlar mı?
036.36- Yerin
bitirdiklerinden, kendi Nefislerinden ve daha bilmedikleri Şeylerden
bütün Çiftleri yaratan Yüce (olan
Allah)'dır.
036.37- Gece
de kendileri için bir Ayettir. Gündüzü Ondan sıyırıp yüzünce
Karanlıkta kalırlar.
036.38- Güneş
de kendi Müsteqarrına doğru
akıyor. Bu Aziz ve Bilen'nin Taqdiridir.
036.39- Aya
gelince ,Ona bir takım Uğrak Yerleri taqdir ettik. Eski bir Hurma Dalı (görünümü)
alıyor.
036.40- Ne
güneş, Aya yetişir ne de Gece
Gündüzün önüne geçer. Hepsi (Ayrı bir) Yörüngede yüzer.
036.41- Soylarını
Dolu Gemilerle taşımamız da Onlar için bir Ayettir.
036.42- Binmekte
oldukları bunun benzeri (diğer) Şeyleri yaratmamız da.
036.43- Eğer
dilesek Onları batırırdık. Ne imdadlarına yetişen olurdu ne de
kurtulabilirlerdi.
036.44- Ancak
Bizden bir Rahmetle belirli bir
Zamana dek yararlandırmamız hariç.
Vayh'den Yüzçevirenlerin
Tutumları (İnfakı Saçma Bulmaları, Azabı
İnkarları)
036.45- Onlara
"Geleceğinizden ve Geride bıraktığınızdan
ittiqa edin, belki esirgenirsiniz" denildiğinde (fayda vermez),
036.46- Onlara
Rabb'lerinden ne zaman bir Ayet geldiyse kesinlikle yüzçevirdiler.
036.47-
"Size Allah'ın
verdiği
Rızıqlardan infaq edin," denilince de
İnkarcılar İnananlara "Allah'ın eğer
dilemiş olsa Allah'ın yedirebileceği kimseyi Biz mi yedirecek
mişiz? Gerçekten Siz düpedüz bir
Şaşkınsınız."
036.48- Ve
derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız bu Waad ne
zamanmış?"
036.49- Yalnızca
Tek bir Çığlığı gözetsinler. Onlar birbirleriyle
çekişirlerken kendilerini yakalayacak.
036.50- Artık
ne tawsiyeleşebilirler ne de Ailelerine dönebilirler.
IV Mükafat ve Ceza: 51-67
Sur'a
Üfürüldükten Sonraki Günler
036.51- Sura
üfürülmüştür, Qabirlerinden kalkıp Rabb'lerine doğru giderler.
036.52- Derler
ki: "Eyvah Bize, uyuduğumuz Yerden Bizi kim kaldırdı? Rahman'ın waadettiği bu. Meğer Gönderilenler doğru söylemiş."
036.53- Yalnızca
bir Tek Çığlık. Sonra Hepsi
toplanıp Huzurumuza getirilirler.
036.54- Bugün Hiçbir şekilde kimseye zulmedilmez
.Gördüğünüz Karşılık yaptığınızdan
başkası değildir.
036.55- Bugün
Cennet/Bahçe Halkı Sevinçlidir,
Mutludur.
036.56- Kendileri
ve Eşleri Gölgeliklerde Tahtlara yaslanırlar.
036.57- Taptaze
Meyveler ve arzuladıkları
Herşey Onlarındır.
036.58-
Onlara Esirgeyen Rabb'dan bir
Selam/barış sözü.
036.59- "Ey
Suçlular Bugün Sizler bir yana çekilin."(denilir)
Dünyadaki Uyarıların
Hatırlatılması ve Şimdiki Halleri
036.60- "Ey
Ademin Çocukları, Size Büyük
bir And vermişdim: Şeytan'a kulluk etmeyin. O Sizin
Apaçık bir Düşmanınızdır.
036.61-
Bana kulluk edin, Doğru Yol budur."
036.62- O
Sizin bir çok Kuşağınızı saptırdı. Hala
aqletmiyor musunuz?
036.63- İşte
bu, Size waadedilmiş Cehennemdir.
036.64- Bugün
İnkarınızın Karşılığı olarak
oraya girin."
036.65- Bugün
Onların Ağızlarını damgalıyoruz.
Kazandıklarını Elleri
Bize söylemekte Ayakları da Şahidlik etmektedir.
036.66- Eğer
dileseydik Gözlerinin üzerine bastırıp Kör ederdik. Böylece yola
dökülüp koşuşurlardı. Nasıl göreceklerdi ki ?
036.67- Eğer
dileseydik oldukları yerde
başka bir Kalıba sokardık. Ne ileri gidebilir ne de geri
dönebilirlerdi.
036.68- Uzun
Ömür verdiğimizi Yaratılışta tersine çeviriyoruz. Hala aqletmeyecekler mi?
V İslam'ın Melekutu: 69-83
Kur'an'ın Savunulması
036.69- Biz
O'na Şiir öğretmedik, O'na yaraşmaz da. O (Wahy) ancak bir Öğüt, Apaçık bir
Okuma'dır.
036.70- Dirilerin
uyarılması ve İnkarcılara (azaba ilişkin) Sözün Haqq
olması için.
Yeryüzünde İnsana Sunulan
Nimetler
036.71- Ellerimizle
kendilerine nice Hayvanlar yarattığımızı görmüyorlar
mı? Böylece Onların Sahibi oluyorlar.
036.72- Onları
kendilerine boyun eğdirdik. Bir kısmı binekleridir; bir
kısmını da yiyorlar.
036.73- Onlar
da daha nice Yararlıklar ve
İçecekler vardır. Hala şükretmeyecekler mi?
Şirke Sapma ve Rasul'ün
Hüzünlenmesi
036.74- Yardım
görmek umuduyla Allah'tan başka
İlahlar edindiler.
036.75- Onlar
kendilerine bile Yardım edemezler.
Oysa kendileri Onlar için hazırlanmış Askerlerdir.
036.76- Öyleyse
söyledikleri Seni hüzünlendirmesin. Biz Onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da
biliyoruz.
Yaratılışın
Hatırlatılması, Dirilişin Mümkünlüğü, O'na Dönüş
036.77- İnsan
kendisini bir Damla Sudan yarattığımızı görmez
mi? Sonra Apaçık bir Düşman
kesiliyor.
036.78- Yaratılışını
unutarak Bize bir Örnek veriyor: "Çürümüşken bu Kemikleri kim
diriltecekmiş?" diyor.
036.79- De
ki: "İlk defa yaratan diriltecek. O Herşeyi nasıl
yaratacağını bilir."
036.80- Yeşil
Ağaçtan bir Ateş (yaratan)
dır. Ondan yakıyorsunuz.
036.81- Gökleri
ve Yeri yaratan , bir benzerini yaratamaz mı? Tartışmasız
o Yaratan'dır, Bilen'dir.
036.82- Bir
şeyi Murad ettiği zaman Ona
yalnızca "ol " diye emreder, hemen oluverir.
036.83- Herşeyin
Melekutu Elinde bulunan ne Yücedir, Siz de O'na döndürülüyorsunuz.
I Kur'an Tüm İnsanlara Seslenir1-9
025.01- Alemlere
Uyarıcı olsun diye Kuluna Furqan'ı indiren ne
kadar Yücedir.
025.02- Göklerin
ve Yerin Mülkü O'nundur, Çocuk edinmedi. Mülkünde Ortağı yok,
Herşeyi yaratıp, bir düzenledi, belli bir Ölçü taqdir etti.
025.03- Hiçbir
Şeyi yaratamayan, üstelik
Yaratılmış olan, kendilerine bile Zarar ya da Yarar
sağlayamayan, öldüremeyen, yaşatamayan ve yeniden diriltemeyenleri
İlahlar edindiler.
025.04- İnkarcılar
: "Bu, olsa olsa Onun
uydurduğu bir Masaldır. O'nu uydurdu ve bir
Topluluk da O'na Yardım
etti." diyorlar. Elbette Haqsızlık ve iftira ediyorlar.
025.05- "Geçmiştekilerin
Uydurması, O'na bir başkası yazdırmış, Sabah
Akşam kendisine okunuyor." diyorlar.
025.066- De
ki: "O'nu, Göklerin ve Yerin Gizliliklerini Bilen indirdi. O, Gafur'dur, Rahim'dir."
025.07- Dediler
ki:" Bu ne biçim Elçiler, yemek
yiyorlar, Çarşılarda
dolaşıyorlar? O'nunla birlikte
Uyarıcı bir Melek de indirilsin."
025.08- "Veya
O'na bir Hazine bırakılsın veya yediği bir Bahçesi
olsun." Zulmedenler dedi ki: "Siz ancak Büyülenmiş bir Adama
uyuyorsunuz."
025.09- Senin
için verdikleri Örneklere bir bak!
Nasıl saptılar. Artık bir
Çıkış Yolu bulamazlar.
II İlahi İhtarların Doğruluğu: 10-20
025.10- Dilerse, bunların daha Hayırlısı
olarak içlerinden Irmaklar akan Bahçeler veren ve Senin için Köşkler vareden
ne Yücedir.
025.11- Hayır,
onlar Saat'i yalanladılar, Biz Saat'i Yalanlayanlara Çılgın bir
Yangın hazırladık.
025.12- Uzaktan
gördüklerinde, Onun Gazablı Öfkesini ve Uğultusunu işitirler.
025.13- Elleri
Boyunlarına bağlı halde, Sıkışık bir yerine
atıldıklarında, orada yokolmak isterler.
025.14- Bugün
yokolmak için bağırmayın, defalarca yokolmayı
isteyeceksiniz.
025.15- De
ki: "Bu mu Hayırlı, yoksa Taqwa Sahiplerine
waadedilen bir Mükafat, bir Son Durak
olan Ebedî Bahçe mi?
025.16- "Ebedi
Sakinler, orada istedikleri Herşey
onlarındır. Bu, Rabb'inin kesinleşecek bir
Waadidir."
025.17- Onları
ve Allah'tan başka tapındıklarını bir araya
getirdiği ve "Şu Kullarıma Yolu kim saptırdı,
Siz mi yoksa kendileri mi ?"
dediği Gün,
025.18- Derler
ki: "Sen Yüce'sin, Senden başka başka Weliler edinmek Bize
yakışmaz, Onları ve Atalarını Sen Meta verip
yararlandırdın, böylece Hatırlatmanı unuttular ve
Yıkıma uğrayan bir Qawim oldular."
025.19- "İşte
Sizin söylediklerinizi yalanladılar, Artık geri çevirmeye veya Yardıma gücünüz
yetmez. Sizden Zulmedenlere, Ona Büyük bir Azab
taddıracağız."
025.20- Senden
önce gönderdiğimiz Elçiler de,
Yemek yer ve Çarşılarda gezerlerdi. Sizin bir
kısmınızı diğerinizle deniyoruz. "Sabredecek
misiniz", diye. Rabb'in Görmekte'dir.
III Furkan Günü: 21-34
025.21- Bize
kavuşacaklarını sanmayanlar, dediler ki: "Bize Melekler
indirilmeli ya da Rabb'imizi görmeli değil miydik?" Andolsun, Onlar
Nefislerini büyüttüler ve Büyük bir Azgınlıkla
başkaldırdılar.
025.22- Melekleri
görecekleri Gün, Suçlulara bir Müjde yoktur. Ve o Gün derler ki:
"Yasaktır Yasak."
025.23- Yapmakta
oldukları Her İşin önüne geçtik. Böylece Onu savurulmuş
Toz Zerreleri kılıverdik.
025.24- O
Gün, Bahçe Ashabı'nın kalacakları Yer daha Hayırlı,
dinlenecekleri Yer çok daha Güzeldir.
025.25- Göğün
Bulutlarla parçalanacağı ve Meleklerin indirileceği Gün,
025.26- İşte
o Gün, Mülk Rahman'ındır. Küfredenler için Zorlu bir Gündür.
025.27- O
Gün, zulmeden, Ellerini ısırarak şöyle der:"
Keşke, Elçiler'le aynı
Yol da olsaydım."
025.28- "Yazıklar
Bana, ne olurdu da Filanı da Dost edinmeseydim."
025.29- "O Bana geldi ve
Beni Zikir'den saptırdı. Şeytan'da
İnsanı yapayalnız bırakandır"
025.30- Ve
Elçi dedi ki: "Rabb'im gerçekten Benim Qawmim, bu Qur'an'ı
Terkedilmiş olarak
bıraktılar.
025.31-
Biz, her Nebi'ye Suçlulardan bir Düşman
çıkardık. Yolgösterici ve Yardımcı olarak Rabb'in
yeter.
025.32- Küfredenler
dediler ki: "Qur'an bir defada indirilmeli değil miydi?" Biz
Onunla Gönlünü sağlamlaştırmak için ve belli bir Düzenle Tertil
ettik .
025.33- Sana
getirdikleri Her Örnek için Sana
Haqqı ve en Güzel Açıklama Tarzını getirmişizdir.
025.34- O
yüzükoyun Cehenneme doğru sürülecek olanlar, oldukca Kötü bir Yerde,
oldukca Sapık bir Yoldadırlar.
IV Önceki Uyarılar: 35-44
(-Harun'un
Musa'ya Yardımcı Olması
(Bak: 47/Meryem 51-53)
-Musa'ya
Kitap Verilmesi
-Musa
ve Harun'un Ayetleri Yalanlayan Kavme Gönderilmesi)
025.35- Andolsun,
Biz Musa'ya Kitab'ı verdik,
Kardeşi Harun'u
Yardımcı yaptık.
025.36- "Ayetlerimizi
yalanlayan Qawme gidin." dedik, sonra Onları Kökünden
darmadağın ettik.
Nuh Kavminin Helakı
(Bak: 25/Necm 53-55
37/Kaf 12-15
40/
Kamer 9-17
41/Sad
12-16
42/A'raf
59-64
025.37- Nuh'un Qavmi de, Elçileri
yalanladıklarında onları Denizde boğduk ve İnsanlar
için bir Ayet yaptık. Zulmedenlere Acıklı bir Azab
hazırlamışızdır.
Ad,Semud ve Ress
Halkı'nın Helakı
Bak:
Ress Halkı 37/Kaf
12-15
Ad
10/Fecr 6-8
25/Necm 50
37/Kaf 12-15
40/Kamer 18-22
41/Sad 12-16
42/A'raf 65-72
Semud
10/Fecr 10-14
25/Necm 51
28/Şems 11-15
29/Buruc 17-20
40/Kamer 23-32
41/Sad 12-16
42/A'raf 73-79
025.38- Ad'ı, Semud'u, Ress
Ashabını ve bunlar arasında birçok Kuşakları da.
025.39- Biz
Her birine Örnekler verdik ve Herbirini darmadağın ettik.
025.40- Andolsun,
üzerlerine Felaket Yağmuru yağdırılmış bulunan o
Ülkeye uğramışlardır. O'nu görmüyorlar mı?
Hayır, onlar dirilmeyi ummuyorlardı.
025.41- Seni
gördükleri zaman, yalnızca Alay konusu ediniyorlar: "Allah'ın,
Elçi olarak baas ettiği bu
mu?"
025.42- "Eğer
biz onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi
İlahlarımızdan saptıracaktı " Azabı
görecekleri zaman, kim Yol bakımından daha Sapık
öğreneceklerdir.
025.43- Kendini
ve Tutkularını İlah edineni gördün mü? Şimdi ona
karşı Sen mi Wekil olacaksın?
025.44- Yoksa
Sen, onların çoğunu işitir ya da aqleder sayıyorsun? Onlar,
Hayvanlar gibidirler, hayır yol bakımından daha da
Şaşkın.
V Sunulan Nimetler: 45-60
025.45- Rabb'ini
görmedin mi, Gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi onu Durgun
kılardı. Sonra Biz güneşi ona bir delil kıldık.
025.46- Sonra
da onu tutup kendimize ağır ağır çekdik.
025.47- O,
Geceyi sizin için bir Elbise, Uykuyu bir Dinlenme, Gündüzü de
yayılıp Çalışma ( vakti) kılandır.
025.48- Rahmetinin
önünde Rüzgarları Müjdeciler olarak gönderendir. Gökten Tertemiz bir
Yağmur indiriyoruz.
025.49- Onunla
Ölü bir Şehri canlandırmak ve yarattığımız
Hayvanlardan ve İnsanlardan bir çoğunu sulamak için.
025.50- Andolsun
bunu, aralarında Öğüt yaparlar diye Çeşitli Biçimlerde
açıkladık. Ama İnsanların çoğu Nankörlük edip ayak
dirediler.
025.51- Eğer
dileseydik, Her Kasabaya bir
Uyarıcı gönderirdik.
025.52- Öyleyse
Kafirlere itaat etme ve onlara karşı
Büyük bir Cehdle çalış.
025.53- İki
Denizi salıp katan O'dur. Bu, Tatlı, Susuzluğu giderici,
şu da Tuzlu ve Acıdır. İkisinin arasında bir Engel ve
Aşılamayan bir Sınır koydu.
025.54- İnsanı
bir Sudan yaratıp onu Neseb ve Sihriyet içinde yaratan O'dur. Rabb'in Güçyetiren'dir.
025.55- Allah'ı
bırakıp kendilerine yarar da, zarar da sağlayamayacak
şeylere kulluk etmektedirler. Kafir kendi Rabb'ine karşı
(şeytana) Arkaçıkan'dır.
025.56- Biz
Seni yalnızca bir Müjdeci ve Uyarıcı olarak gönderdik.
025.57- De
ki: "Ben buna karşılık, Rabb'ine doğru bir yol
tutmayı dilemeniz dışında sizden bir
Karşılık istemiyorum."
025.58- Sen,
asla Ölmeyen ve Daima Diri Olan'a tewekkül et ve O'nu Hamd ile tesbih et.
Kullarının Günahlarından O'nun Haberdar olması yeter.
025.59- O,
Gökleri ve Yeri ve ikisinin arasındakilerini Altı Günde yaratan ve
sonra da Arşa istiwa edendir. Rahman'dır. Bunu Haberdar olana sor.
025.60- Onlara:
"Rahman'a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da
neymiş? Biz Senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?"
derler ve bu onların Nefretini
artırır.
VI Rahman'ın Kulları: 61-77
025.61- Gökte
Burçlar kılan, içinde bir
Aydınlık ve Nurlu bir Ay vareden ne Yücedir.
025.62- O,
Gece ile Gündüzü birbiri ardınca getirir, öğüt almak isteyenler ya
da şükretmek isteyenler için.
025.63- O
Rahman'ın Kulları, Arzda alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller
kendilerine muhatap oldukları zaman da "selam" derler.
025.64- Onlar,
Rabb'lerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.,
025.65- Onlar:
"Rabb'imiz Cehennem Azabını bizden geri çevir, gerçek şu
ki, onun Azabı ödenmesi kaçınılmaz bir Borç " derler.
025.66- "Elbette
o ne Kötü bir Karargah ve ne Kötü bir Konaklama Yeridir."
025.67- Onlar,
harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne de kısarlar, orta bir yol tutarlar.
025.68-
Allah ile beraber bir İlah'a dua etmezler. Allah'ın haram
kıldığı Canı Haqsız yere öldürmezler ve Zina
etmezler. Bunları yapan Ağır Ceza ile
karşılaşır.
025.69- Kıyamet
Günü, Azab ona katlanır ve
aşağılanmış olarak içinde Temelli kalır.
025.70- Ancak
tewbe eden, İnanan ve Salih Çalışmalarda bulunan başka.
Onların Günahlarını Allah İyiliklere çevirir. Allah
Gafur'dur, Rahim'dir.
025.71- Kim
tewbe eder ve Salih Çalışmalarda bulunursa, gerçekten o Tewbesi
qabul edilmiş olarak Allah'a döner.
025.72- Ki
onlar, Yalan Şahidlikte bulunmayanlar, Boş ve Yararsız Sözle
karşılaştıkları zaman Onurlu olarak geçenlerdir.
025.73- Onlar,
kendilerine Rabb'lerinin Ayetleri hatırlatıldığı
zaman, onun üstünde Sağır ve KIör olarak kapanmazlar.
025.74- "Rabb'imiz,
bize Eşlerimizden ve Soyumuzdan Göz aydınlığı olacak
armağan ver ve bizi Taqwa Sahiplerine Önder kıl," diyenlerdir.
025.75- Sabretmelerine
karşılık Odalar'la ödüllendirilirler ve Esenlik Dileği ve Selamla
karşılanırlar.
025.76- Orada
Ebedî olarak Kalıcıdırlar, ne Güzel bir Karargah , ne Güzel bir
Konaklama Yeri.
025.77- De
ki: "Duanız olmasa, Rabb'im size değer vermezdi? Siz gerçekten
yalanladınız, artık(son) kaçınılmaz oldu.
I İlahi Vadin Yerine Gelmesi
:1-7
035.01- Hamd
Gökleri ve Yeri yaratan, ikişer üçer ve dörder Kanatlı Melekleri
Elçiler kılan Allah'a. Yaratmada dilediğini artırır. Allah
Herşeye Güçyetiren'dir.
035.02- Allah,
İnsanlara Rahmetini açacak olsa Onu kısacak yoktur. Her neyi de
kısarsa da Ondan sonra salıverecek olan yoktur. O Aziz'dir,
Hakim'dir.
035.03- Ey
İnsanlar, Allah'ın üzerinizdeki Nimetini anın, Gökten ve
Yerden Sizi rızıqlandıran Allah'dan başka bir
Yaratıcı var mı? O'ndan
başka İlah yoktur, öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz ?
035.04- Eğer
Seni yalanlıyorlarsa Senden önceki Elçiler de yalanlandı. İşler Allah'a
döndürülür.
035.05- Ey
İnsanlar, Allah'ın Waadi Haqqtır. Öyleyse Dünya Hayatı
aldatmasın ve Aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasın.
035.06- Şeytan
Düşmanınızdır, öyleyse Siz de Onu Düşman edinin. O
kendi Bölüğünü ancak Çılgın Yangın'ın Ashabından olmaya
çağırır.
035.07- O
Küfrdedenler için Şiddetli bir Azab var. İnanan ve Salih
Çalışmalarda bulunanlara ise bir Bağışlanma ve bir
Ecir vardır.
II Hak
Galip Gelecek: 8-14
035.08- Kötü
olarak yaptıkları Kendisine çekici
kılınıp da Onu Güzel gören mi? Artık Allah dilediğini saptırır.
Dilediğini de Hidayete eriştirir. Öyleyse Onlara karşı Nefsin Hasretlere
kapılmasın. Gerçekten Allah yaptıklarını Bilen'dir.
035.09- Allah
Rüzgarları gönderir, Onlarla Bulutu kaldırır, böylece Onu
Ölü bir Şehire sürükleriz. Onunla Yeri Ölümünden sonra diriltiriz.
İşte Dirilme de böyledir.
035.10- Kim
İzzeti istiyorsa artık Bütün İzzet Allah'ındır. Güzel
Söz O'na yükselir. Salih Çalışma da Ona yükseltilir. Kötülükleri
tasarlayanlara ise Şiddetli bir Azab vardır. Onların
Tasarıları boşa çıkar.
035.11- Allah
Sizi Topraktan yarattı. Sonra bir
Damladan, sonra da Sizi çift çift kıldı. O'nun Bilgisi olmadan hiçbir Dişi Gebe
kalmaz ve doğurmaz da. Ömür sürene Ömür verilmesi ve Onun Ömründen
kısaltılması da mutlaka bir Yazıyladır. Gerçekten
bu Allah'a göre Kolaydır.
035.12- İki
Deniz bir değildir. Şu oldukca
Tatlı, Susuzluğu keser ve İçimi kolay, şu da Tuzlu ve
Acıdır. Ancak her birinden Taze et yersiniz. Ve takınmakta
olduğunuz Süs Eşyalarını çıkarırsınız.
O'nun Fadlından aramanız ve
şükretmeniz için Gemilerin onda Suları yararak akıp
gittiğini görürsün.
035.13- Geceyi
Gündüze bağlayıp katar, Gündüzü de Geceye katar. Güneşi ve
Ayı Emre amade kılmıştır. Her biri Adı
konulmuş bir Süreye dek akıp gitmektedir. İşte bu Allah
Sizin Rabb'inizdir. Mülk O'nundur. Ondan başka
taptıklarınız ise bir
Çekirdekzarına bir Malik olamazlar.
035.14- Eğer
Onları çağırırsanız sizin
Çağrınızı işitseler bile Cevap vermezler. Qıyamet Günü'nde ise
Sizin şirk koşmanızı tanımayacaktır. Haberi olan
gibi Sana Haber vermez hiçkimse.
III Yeni Bir Nesil
035.15- Ey
İnsanlar, Siz Allah'a Muhtaçsınız (Fuqara), Allah ise Ganiy'dir.
035.16- Dileyecek
olsa Sizi giderir ve Yepyeni bir Qawim getirir.
035.17- Bu
Allah'a göre Güç değildir.
035.18- Hiçbir
Yüklü bir başka Yüklünün Yükünü yüklenmez. Eğer Yükü
Ağır olan Onu taşımaya çağırsa, bu Onun
Yakını da olsa kendisine Ondan hiçbir Şey yükletilmez. Sen
yalnız Gayb ile Haşyet duyanları ve Salatı
kılanları uyarabilirsin. Kim arınırsa artık kendisi için
arınmıştır. Sonunda Dönüş Allah'adır.
035.19- Kör
olanla Gören bir değildir.
035.20- Karınlıklarla
Aydınlık,
035.21- Gölge
ile Sıcaklık da.
035.22- Diri
olanlarla Ölüler de bir değildir. Gerçekte Allah dilediğine
işittirir Sen ise Qabirlerde olanlara işittirecek değilsin.
035.23- Sen
yalnızca bir Uyarıcı'sın.
035.24- Biz
Seni Haqq ile bir Müjdeci ve bir Uyarıcı olarak gönderdik.
Uyarıcı gelmemiş olan hiç bir Ümmet yoktur.
035.25- Eğer
Seni yalanlıyorlarsa Senden öncekiler de yalanlandı. Elçileri ise
kendilerine apaçık olan Ayetler, Sahifeler ve Aydınlatıcı
Kitap'lar getirmişlerdi.
035.26- Sonra
Ben de Küfredenleri yakaladım. Bana küfretmeleri nasıl oldu?
IV Mü'minlerin Mükafatı: 27-37
035.27- Allah'ın
Gökten Su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz Onunla Renkleri
Değişik olan Meyveler çıkardık. Dağlardan da Beyaz
Kırmızı Renkleri Değişik ve Siyah Yollar.
035.28- İnsanlardan,
Debelenen canlılardan ve Hayvanlardan da Renkleri böyle
değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan
ancak Bilenler Haşyet duyar. Allah Aziz'dir, Gafur'dur.
035.29- Gerçekten
Allah'ın Kitabını tilawet edenler, Salatı kılanlar
ve kendilerine Rızıq olarak verdiklerimizden gizli ve açık infaq
edenler kesin olarak Zarara uğramayacak bir Ticareti umabilirler.
035.30- Çünkü,
Onların Ecirlerini Noksansız olarak öder ve kendi Fadlından
Onlara artırır. Elbette O Gafur'dur,
Şükrü Kabuleden'dir.
035.31- Kendilerinden
öncekini Doğrulayıcı olarak Sana Kitap'tan wahyettiğimiz
gerçeğin ta kendisidir. Elbette Allah, Haberdar'dır, Gören'dir.
035.32- Sonra
Kitab'a Kullarımızdan seçtiklerimizi Mirascı kıldık.
Artık Onlardan kimi kendi Nefsine zulmeder, kimi de Orta bir
yoldadır. Kimi de Allah'ın İzniyle Hayırlarda
yarışır. İşte bu Büyük Fadlın kendisidir.
035.33- Adn
Bahçeleri. Oraya girerler. Orada Altından Bileziklerle ve
İncilerle süslenirler. Ve orada Elbiseleri İpektir.
035.34- Derler
ki: "Bizden Hüznü gideren Allah'a hamdolsun. Elbette Rabb'imiz,
gerçekten Gafur'dur, Şekur'dur.
035.35- Ki
O, Bizi kendi Fadlından, kalınacak bir Yurda yerleştirdi.
Burada Bize bir Yorgunluk , bir Bıkkınlık dokunmaz."
035.36- Küfredenlere
gelince, Onlar için de Cehennem Ateşi vardır. Onlar için ne Qarar
verilir ki, ölsünler, ne de kendilerinin Azabı hafifletilsin.
İşte Biz, Her Nankörleri böyle cezalandırırız.
035.37- İçinde
Çığlık atarlar: "Rabb'imiz, Bizi çıkar,
yaptıklarımızdan başka Salih bir Çalışmada
bulunalım." Size orada Öğüt alabilecek olanın Öğüt
alabileceği kadar Ömür vermedik mi?" (denir)." Size
Uyarıcı'da gelmişti. Öyleyse tadın, artık Zalimler
için bir Yardımcı yoktur."
V Muhalifler Yokolacaklar: 38-45
035.38- Elbette
Allah, Göklerin ve Yerin Gaybını Bilen'dir. Gerçek şu ki O,
Sinelerin özündekini Bilen'dir.
035.39- Arzda
Sizi Halifeler kılan O'dur. Öyleyse kim küfrederse, artık Küfrü
kendi aleyhinedir. Rabb'leri katında Kafirlere kendi Küfürleri Gazabtan
başkasını arttırmaz
035.40- De
ki: "Siz, Allah'ın dışında
çağırdığınız Ortaklarınızı
gördünüz mü? Bana Haber verin, Yerde neyi yaratmışlardır? Ya da
Onların Göklerde bir Ortaklığı mı var? Yoksa Biz
Onlara bir Kitap vermişiz de Onlar bundan Apaçık bir Belge üzerinde
midirler? Hayır, zulmetmekte olanlar, birbirlerine aldatmada
başkasını waadetmiyorlar.
035.41- Elbette
Allah, Gökleri ve Yeri Zewal bulurlar diye tutmaktadır. Andolsun,
eğer Onlar Zewal bulacak olsa, kendisinden sonra artık Onları
kimse tutamaz. Elbette O, Halim'dir, Gafur'dur.
035.42- Yeminlerinin
olanca Güçleriyle bir Uyarıcı gelecek olsa, Ümmetlerin herhangi
birinden kesinlikle daha Doğru yolda olacaklarına dair, Allah'a ant içtiler.
Ancak Onlara Uyarıcı geldiğinde, Nefretlerinden
başkasını artırmadı.
035.43- Yeryüzünde
büyüklenerek ve Kötülüğü tasarlayarak. Oysa Hileli Düzen, kendi
Sahibinden başkasını kuşatmaz. Artık Onlar
Öncekilerin Sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler?
Sen, Allah'ın Sünnetinde kesinlikle bir Değişiklik
bulamazsın , Allah'ın Sünnetinde kesinlikle bir Dönüşüm de
bulamazsın.
035.44- Arzda
gezip dolaşmıyorlar mı? Böylelikle kendilerinden Öncekilerin
nasıl bir Sona uğradıklarını görsünler, üstelik
Onlar, Quwwet bakımından Onlardan daha Şiddetliydiler. Gökler
de de Yerde de Allah'ı Aciz bırakacak hiçbir Şey yoktur.
Elbette O, Bilen'dir, Güçyetiren'dir.
035.45- Eğer
Allah, kazanmakta oldukları dolayısıyla İnsanları
yakalayacak olsaydı, Yer sırtında Hiçbir Canlıyı
bırakmazdı. Ancak Onları Belli bir Süreye kadar
ertelemektedir. Ecelleri geldiği zaman, artık Allah Kullarını Gören'dir.
I Zekeriyya ve Yahya :1-14
019.01- Kef
Ha Ya Ayın Sad
019.02- (Bu
anlatılanlar) Rabb'inin, Kulu Zekeriya'ya
(olan) Rahmetini Anması.
019.03- Hani O,
Rabb'ine içinden yalvarmıştı:
019.04-
"Rabb'im, Kemiklerim gevşedi , Yaşımı
başımı aldım, ama Sana ettiğim Dualar
Karşılıksız da kalmadı."
019.05- "Arkamdan
gelecek Warislerim Adına korkuyorum, sonra (biliyorsun) Eşim
de Kısırdır.
Katından Bana bir Yardımcı/Weli armağan etsen."
019.06- "Bana da, Yaqup Soyuna da Mirascı olur.
Rabb'im, O'nu Razı olduklarından kılsan."
019.07- "Ey
Zekeriya, Sana, Yahya Adında bir
Oğul müjdeliyoruz. Daha önce Kimse bu Adı
taşımadı."
019.08- (Zekeriya
şöyle) Dedi: "Rabb'im, Eşim kısırken, nasıl
Oğlum olacak? Ben de çok Yaşlıyım."
019.09- (Melek):"Öyle
ama" dedi. Rabb'in: "Bu Benim için Kolaydır, bir hiçken Seni
yaratmıştım." dedi.
019.10-
"Rabb'im, Bana bir İşaret ver." dedi (Zekeriya). Dedi :
"Senin Alametin, Sapasağlam iken, Üç (gün üç) Gece İnsanlarla
konuşamamandır."
019.11- Mihrabden
Qawminin karşısına çıkıp Onlara İşaret
etti: "Sabah Akşam tesbih edin." (diye).
019.12- "Ey
Yahya, Kitab'( Tevrat)a
Sıkı sarıl." (dedik).
Çocukken O'na Hikmet verdik.
019.13- Katımızdan
bir Yumuşaklık/Rikkat ve Temizlik. O, Kullukta Titizdi.
019.14- Ana-babasına
Saygılıydı, Başkaldıran bir Zorba değildi.
019.15- O'na
Selam olsun, doğduğu Gün, öldüğü Gün ve Diri olarak Ba's
edileceği Gün.
II Meryem ve İsa :15-40
019.16- Kitap'da
Meryem'i de zikret. Hani O,
Ailesinden ayrılıp Doğuda bir Yere çekilmişti.
019.17- Sonra
Onlardan perdelendi. Böylece O'na Ruh'umuzu gönderdik. Normal Beşer
Kalıbında göründü.
019.18- "Ben,
Senden Rahman'a sığınırım. Eğer Taqwa
Sahibiysen" dedi (Meryem).
019.19- "Ben,
Sana Tertemiz bir Oğlan armağan etmek için Rabb'imin bir
Elçi'yim." dedi (Ruh).
019.20- O:
"Nasıl Oğlum olabilir? Bana hiçbir Beşer dokunmadı ,
Ben Utanmaz biri değilim" dedi.
019.21- "Böyle."
dedi, (Elçi). "Rabb'in, dedi ki: Bu Benim için Kolaydır. O'nu
İnsanlara bir Ayet kılacağız ve Bizden bir Rahmet."
İş kesinleşti.
019.22- Gebe
kaldı, sonra O'nunla Issız bir Yere çekildi.
019.23- Doğum
Sancısı Onu bir Hurma Dalına sürükledi: "Keşke daha
önce ölseydim, Hafızalardan
silinseydim." diyordu.
019.24- Altından
O'na seslenildi: "Hüzne kapılma, Rabb'in Aşağıda bir
Çağlayan hazırladı."
019.25- "Hurma
Dalını kendine doğru
salla, üzerine Taze Hurma dökülecek."
019.26- "Artık,
ye, iç, Gözün aydın olsun. Eğer bir Beşer görürsen, de ki:
"Ben Rahman'a Oruç adadım, Bugün Hiçbir İnsanla
konuşmayacağım."
019.27- O'nu
taşıyarak Qawmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, gerçekten Senden beklenmeyen bir Şey
yaptın."
019.28- "Ey
Harun'un Kızkardeşi (O'nun
soyundan olan), Senin Baban Kötü bir Kişi değildi ve Annen de Utanmaz
değildi."
019.29- O'nu
işaret etti. Dediler ki: " Beşikteki Çocukla nasıl konuşabiliriz?"
019.30- (Çocuk)
Dedi: "Ben Allah'ın Kuluyum. Bana Kitab'ı verdi ve Beni Nebi
kıldı."
019.31- "Nerede
olursam Beni Kutlu kıldı ve Hayattayken Bana Namazı ve
Zekatı wasiyet etti."
019.32- "Anneme
itaati de. Ve Beni Mutsuz bir Zorba kılmadı."
019.33- "Selam
üzerimedir, doğduğum Gün, öleceğim Gün, ve Ba's
edileceğim Gün de."
019.34- İşte
Meryemoğlu İsa, Konusunda Kuşkuya düştükleri
"Gerçek Söz."
019.35- Allah'ın
Çocuk edinmesi olacak Şey değildir. O Yücedir. Bir İşin
olmasına karar verirse, Ona: "Ol" der, o da oluverir.
019.36- "Gerçekten
Allah Benim de Rabb'im, Sizin de Rabb'inizdir. Öyleyse O'na Kulluk edin.
Dosdoğru Yol budur."
019.37- Aralarındaki
bir çok Mezhep Ayrılığa düştü. Artık Büyük Günde göreceklerinden dolayı, Way
Küfredenlere.
019.38- Bize
gelecekleri Gün, neler işitecekler, neler göreceklerdir. Bugün o Zalimler
açık bir Sapıklıkdadırlar.
019.39- İş
Hükme bağlanacağı, Kahır dolu Pişmanlık Günüyle
Onları uyar. Onlar bir Gaflet içindedirler, inanmıyorlar.
019.40- Arzı
ve üzerindekilere Waris olacak Biziz ve Onlar Bize döndürülecekler.
III İbrahim Babası'yla : 41-50
019.41- Kitap'ta
İbrahim'i de hatırlat.
Gerçekten O, Doğruyu söyleyen bir Nebi'ydi.
019.42- Hani
Babasına demişti ki: "Babacığım, işitmeyen,
görmeyen ve Seni herhangi bir Şeyden Özgür kılmayan Şeylere
niye tapınırsın?"
019.43- "Babacığım,
Sana gelmeyen bir İlim Bana geldi . Bana tabi ol, Seni Düz yola
çıkarayım."
019.44- "Babacığım,
Şeytana kulluk etme, kuşkusuz Şeytan, Rahman'a başkaldırandır.
019.45- "Babacığım,
gerçekten Sana Rahman tarafından bir Azabın dokunmasından
korkuyorum, o zaman Şeytanın Welisi olursun."
019.46- (Babası
şöyle) Dedi: "İbrahim,
Benim İlahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Buna son vermezsen, seni
taşlarım, çek git, Uzun bir Süre de Benden Uzak dur."
019.47- "Selam
Sana, senin için Rabb'imden Bağışlanma dileyeceğim , çünkü,
O, Bana pek Lutufkardır." (dedi İbrahim)
019.48- "Sizden
ve Allah'tan başka taptıklarınızdan i'tizal ediyorum ve Rabb'ime
dua ediyorum. Rabb'ime dua ederek Mutsuz olmayacağımı
umarım."
019.49- Onlardan
ve Allah'tan başka taptıklarından i'tizal edince O'na İshaq'ı ve Yaqub'u Armağan ettik ve
herbirini Nebiler kıldık.
019.50- Onlara
Rahmetimizden Armağan bağışladık ve Onlar için Yüce
bir Sıdq Dili verdik.
IV Diğer Peygamberler : 51-65
Musa'nın Tur'da Vahy
Alışı
019.51- Kitap'ta Musa'yı da zikret. Çünkü O, İhlasa erdirilmiş, Elçi
bir Nebi'ydi.
019.52- O'na,
Tur'un Sağından seslendik ve O'nu Gizlice söyleşmek için
yakınlaştırdık.
Harun'un Yardımcı
Yapılması
(Bak: Furkan 35)
019.53- O'na
Rahmetimizden Kardeşi Harun'u
da bir Nebi olarak armağan ettik.
İsmail'in Tebliği
019.54- Kitap'ta
İsmail'i de zikret. Çünkü o,
Waadinde Doğruydu ve Elçi bir Nebi'ydi.
019.55- Halkına,
Salatı ve Zekatı emrediyordu ve O, Rabb'i katında kendisinden
Razı olunandı.
İdris Yüce Makamda
019.56- Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü O,
Doğru olan bir Nebi'ydi.
019.57- Biz
O'nu yüce olan bir Maqama ref'ettik.
Adem, Nuh, İbrahim,
İsrail Soyu
019.58- İşte
bunlar, kendilerine Allah'ın Nimet verdiği Nebiler'dendir, Adem'in Soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in Soyundan, Doğru Yola
eriştirdiklerimizden ve Seçtiklerimizdendir. Onlara Rahman'ın
Ayetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlar.
Adn Bahçeleri
019.59- Sonra
Onların arkasından öyle Kuşaklar türedi ki, Salatı
kaybettiler ve Şehvetlerine daldılar. Bunlar Azgınlıklarının
Cezasıyla karşılaşacaklar.
019.60- Ancak
Tewbe eden, İnanan ve Salih Çalışmalarda bulunanlar
dışında. Bunlar Cennet'e girecekler ve Hiçbir şekilde
zulmedilmeyeceklerdir.
019.61- Adn
Bahçeler'i ki, Rahman kendi Kullarına Gaybdan waadetmişti. Elbette
O'nun Wadi yerine gelecektir.
019.62- Onda
Boşa harcanmış bir Söz işitmezler, yalnızca Selam.
Sabah Akşam Onların Rızıqları ordadır.
019.63- O
Bahçe ki , Biz Kullarımızdan Taqwa Sahiplerini Ona Waris
kılacağız.
019.64- Biz,
ancak Rabb'inin Emriyle ineriz. Önünüzde, ardımızda ve bunlar
arasında olan Herşey O'nundur. Rabb'in kesinlikle Unutkan
değildir.
019.65- Göklerin,
Yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabb'idir. Şu halde O'na ibadet
et ve O'na İbadette Kararlı ol. Hiç O'nun Adaşını
biliyor musun?
V İnkarcı İçin Cehennem
: 66-83
019.66- İnsan
diyor ki:"Ben öldükten sonra mı, gerçekten Diri olarak
çıkarılacağım?
019.67- Daha
önce, o, Hiçbir Şey değilken,
Bizim Onu yarattığımızı İnsan hiç
düşünmüyor mu?
019.68- Andolsun
Rabb'ine, Biz Onları da, Şeytanları da elbette
haşredeceğiz, sonra Onları Cehennem'in Çevresinde Diz üstü
çökmüş hale getireceğiz.
019.69- Sonra,
her Guruptan Rahman'a karşı
Azgınlık etmede en Şiddetli olanları
ayıracağız.
019.70- Biz
Ona girmeye kimlerin daha Uygun olduğunu
biliyoruz.
019.71- Siz
(kafirler) den Ona girmeyecek Kimse yoktur. Bu, Rabb'inin
aldığı bir Karardır.
019.72- Sonra
Taqwa Sahiplerini kurtarırız ve Zulme Sapanları Diz üstü
çökmüş halde bırakırız.
019.73- Onlara
Apaçık Ayetlerimiz okunduğunda, İnkarcılar
İnananlara derlerdi ki: "İki Bölükten hangisi, daha iyi Mevki de , daha Güzel bir Topluluktur?"
019.74- Onlardan
önce nice Kuşakları yıkıma uğrattık, Onlar
Mal ve, Gösterişce daha
İleriydiler.
019.75- De
ki:"Kim Sapıklık içindeyse, Rahman Ona süre tanır.
Kendilerine waadedileni ,Azabı veya Saati gördükleri zaman artık
kimin Yeri daha Kötü, kimin Gücü daha Zayıfmış
öğreneceklerdir.
019.76- Allah,
Hidayeti bulanlara Hidayeti arttırır. Sürekli olan Salih
Davranışlar, Rabb'inin katında Sevapca daha Hayırlı,
varılacak Sonuç bakımından da daha Hayırlıdır.
019.77- Ayetlerimize
küfredip, "Bana elbette Mal ve Çocuklar verilecektir" diyeni gördün
mü?
019.78- O,
Gayba Tanık mı oldu, yoksa
Rahman'ın katında bir Ahid mi aldı?
019.79- Asla,
demekte olduğunu yazacağız ve Onun için Azabta da Uzun Süre tanıyacağız.
019.80- Onun
söylediklerine de Mirascı olacağız, Bize Tek başına gelecektir.
019.81- Kendilerine
İzzet sağlasınlar diye, Allah'tan başka İlahlar
edindiler.
019.82- Hayır,
Onların Tapınışlarını İnkar edecekler ve
Onlara karşı Çelişkiye düşeceklerdir.
019.83- Görmedin
mi, Biz gerçekten Küfredenlerin üzerine (Şeytanları) gönderdik,
Onları Tahrik ediyorlardı.
VI Allah'a Oğul isnad etmek
:84-99
019.84- Onlara
karşı Acele davranma, Onlar için Süreler saymaktayız.
019.85- Taqwa
Sahiplerini Rahman'ın Huzurunda toplayacağımız Gün,
019.86- Suçlular'ı
da susamışlar olarak Cehennem'e sürükleyeceğiz.
019.87- Şefaate
Malik olmayacaklardır, meğer ki Rahman'ın Katında Ahidi
olsun.
019.88- "Rahman
Çocuk edinmiştir" dediler.
019.89- Andolsun, Çirkin bir Şey getirdiniz.
019.90- Bundan
dolayı, Gökler Paramparça olacak, Yer çatlayacak ve Dağlar
yıkılıp göçecekti.
019.91- Rahman
Adına Çocuk öne sürdüklerinden.
019.92- Rahman'a
Çocuk edinmek yaraşmaz.
019.93- Göklerde
ve Yerde olanların tümü, Rahman'a yalnızca Kul olarak
geleceklerdir.
019.94- Andolsun,
Onların Tümünü kuşatmış ve Onların
Sayılarını belirlemiştir.
019.95- Qıyamet
Günü Onların hepsi Tek başlarına geleceklerdir.
019.96- İnananlar
ve Salih Çalışmalarda bulunanlara ise, Rahman bir Sevgi sunacaktır.
019.97- Biz
bu ( gerçeği )Senin Dilinde kolaylaştırdık, Taqwa Sahiplerine Müjde vermen ve direnen
bir Qawmi İnzar etmen için.
019.98- Biz,
Onlardan önce nice Kuşakları yıkıma uğrattık.
Onlardan birini algılıyor ya
da Fısıltılarını duyuyor musun?
Tertil I Tertil II Tertil III Tertil
IV Tertil V
Tertil VI Tertil VII Tertil VIII Tertil IX Tertil X
Tertil XI Tertil XII Tertil XIII
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)