2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
13
Aralık 2001/28.Cüz'den
Bu Cüz, 27.Cüz'ün Son Sûre’si olan
Hadîd'in ardından bizi Medine'nin Orta Yılları’na
götürüyor.
Nûr Sûresi'nde,
‘Münewwer Medine’yi
İnşâ eden ‘Nûr Evleri’nden Söz etmiştik. ‘Birbirinde
Sukun bulmak’ icin yaratılan ‘Arz’ın İki Sıqlet’i
‘Karşılıklı Welâyet’ Gereği veya ‘Fitrî
İhtilaf’ Gereği Hayât’ı
‘Dialektik bir Temel’ üzerinden ‘Mutmainiyet’e
dönüştüreceklerdir. Mücâdile Sûresi'nin
daha ilk Âyeti’nde kendimizi bu Tartışma’nın içinde buluruz.
Allâh ‘Cedel hâlindeki’ Kadın’ı
dinlemekte, Konu’yu Kent'in Gündemi’ne taşımaktadır. ‘Qıraat Wasatı’nın ‘en
Biz’ olması gereken ‘Buyûtumuz" ’bu ‘Üretken Diyalektik’in
ne yanına düşüyor?
Haşr’dan
sonra Mü'minler’e ‘Özel Hitâp’ ile başlayan Mümtahinne Sûre’si, ‘Mewedde’yi Rasûl-i
Ekrem'e Yakınlık Temel’i üzere oturtmuşlar’a, ‘Allâh'ın ve Mü'minlerin
Düşmanları’na karşı ‘Wedât’ olmamayı
öğütler. Sûre'nin İsm’i
tıpkı 58.Sûre’de olduğu gibi "Nisâ" ile
İlgili. Buyût’u Medine'ye İntiqal eden Mekkeli Qawimler’in ‘Beyât’
Önce’si geçirilecekleri ‘’İmtihan’dan Mülhem. Bu İsim, Bugün’ün Okuru’na, Müslüman
Kadın’ın ‘Siyâsal
Katılım’da alacağı Rol haqqında ‘İlhâm
Verici’ mi?
61.Sûre'nin (Saff) en Temel
Mesajı’nı Îsâ Mesih'in ‘Ahmet Müjde’si’
olarak Tesbit ediyorum. Müjde'nin
Fonksiyonel Anlamı'nın 600 Sene sonra gelen Qur'ân Wahy’i ile
tamamlanmadığına, ‘Geleneksel Okumalar’"ın
Farqlı bir harmanlanması ile ‘Küresel Roma’ya doğru evrildiğine inanıyorum. Roma hâla Ayakta ise ve kendini ‘Azman’ Çehre’si ile
yeniden üretmişse, İsewî Nübüwwet, Muhammedî Ensâr
ile ‘Hawâriyyûnu’nu bulacak demektir.
Cum’a Sûresi'nin (Cuma),
Sûre'ye Adı’nı veren 9.Âyeti’nin Nuzul’u Öncesi’nde Bugün
altını çizmede önceleyeceğim Bölüm’ü ‘Esfâr Yüklü Himâr’
Teşbih’i olurdu. ‘Cum’a Günü Salât için çağrılmak"’
Mesajı’nı gölgelememek için geçiyorum. Cum’a
Bugün Candamarımız bizim. Sahici İlişkiler’in
kurulmasında Cuma’da Saklı olan İksir’i keşfetmeli ‘Hekimlerimiz’,
‘Hükemâmız’ .
‘Yewmü't-Tegâbun’
desem?? Bir TV Dizi’si kadar bile bize ‘Âşina’ gelmeyen Çehreler’den mi
bahsetmiş olurum. ‘Aydınlarımız’ neden bu kadar
kopuk Qur'ân'ın Kavramsal
Dünyâsı’ndan.. ‘Modermite’nin, Post-modernite’nin
eskitilmedik, Müsta’mel edilmedik ‘Paradigması’nı bırakmamışlarımız,
neden Qur'ân Sözkonusu olduğunda ‘Totemik
bir Saygı’ ile kendilerini sınırlamayı ‘Erdemler’den
bilir, ‘Cehâletleri’ni, ‘Meziyet’ gibi satmayı
yeğlerler. Bir Ramazan'ın (1422/2001)
geride bırakılacağı şu Günler’de sadece Neşter
vurup geçiyorum. Sahi nedir Tegâbun?
‘Münâfiqûn ’ Sûre’si
, her
biri 3 ayrı Sûre’ye Ad olan Medine'nin
3 ayrı İnsan Küme’si (Mü'minûn, Kâfirûn)nden en Proplematik
olanı’ndan alıyor İsmi’ni.. Nifaq ‘Yumuşak
Karnımız’.
Talaq Sûre’si,
‘Boşanma’ da İki Adil
Şahit bulundurma Emr’i ile
başlar. Ne enteresandır ki Müslüman Târih’in Dominant Fıqhı’nda bu Buyruk bir Müstehab'a indirilmiş, Qur'ân'da Evlilik’te Sözü edilmeyen ‘İki
Şâhit’ Şart'sa, Rükn’e Terfi etmiştir. İkincisi’nin
aleyhine bir Arguman geliştirmek için Sözkonusu etmiyorum elbette.
‘Çatı’nın çatılışındaki ‘İşleyen bir
Mekanizma’nın ‘Mantalitesi’ne Muaz’lar için
Dikkat çekmekle Sınırlı Maqsadım.
‘Kuşkusuz Allâh*, Eş’i*
konusunda seninle tartışan* ve Allâh'a* Şikâyet’te
bulunan'ın Sözü’nü* işitti*. Allâh, aranızda geçen Konuşmalar’ı*
işitiyordu*. Kuşkusuz Allâh*, İşiten'dir*, Bilen'dir*.
(el-Mücâdile /001)