Medenî Wahiy

622-632

 

 


 

103.024/en-NUR

Bismillahirrahmanirrahim

 

                                                                   

I    1-10      Zina ve İftira’nın Hükmü

 

024.01- (Bu) İndirdiğimiz ve Farz kıldığımız bir Sure. Umulur ki Öğüt alırsınız diye içinde Apaçık Ayetler indirdik.

024.02-Zâni ve Zâniye’nin her birine yüzer Celde vurun. Eğer Allah'a ve Son Günü'ne inanıyorsanız, Onlar’a Allah'ın Dini Konusunda Sizi bir Acıma tutmasın, Onlar’a uygulanan Azab’a Mü'minler’den bir Bölük de Şahid olsun.

024.03-Zâni, Zâniye ve Müşrike’den başkasını nikahlamaz, Zâniye de Zâni veya Müşrik’ten başkasını nikahlamaz. Bu Mü'minler’e haram kılınmıştır.

024.04-Korunan Kadınlar’a İftira atan, sonra Dört Şahid getiremeyenlere de Seksen Celde vurun ve Onlar’ın Şahidlikleri’ni Ebedî olarak qabul etmeyin. Onlar Fâsıqlar’dır.

024.05-Ancak bundan sonra Tewbe eden ve Salihce Davrananlar hariç. Çünkü gerçekten Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

024.06-Kendi Eşleri’ne iftira atan ve kendileri dışında Şâhidler’i bulunmayanlar ise, Onlar’dan da her birine Şâhidliği Allah adına Dört kere ile kendisinin kesinlikle Doğru söyleyenler’den olduğuna şâhidlik etmektir.

024.07-Beşinci de ise, eğer Yalan söyleyenler’dense, Allah'ın Laneti’nin kesinlikle kendi üzerine olmasıdır.

024.08-O (kadın)ında Dört kere Allah Adı’na Onun elbette Yalan söyleyenler’den olduğuna şâhidlik etmesi kendisinden Ceza’yı uzaklaştırır.

024.09-Beşinci de ise, eğer O (koca) Doğru söyleyenler’den ise, Allah'ın Gazabı’nın muhakkak kendi üzerinde olmasıdır.

024.10-Eğer Allah'ın Sizin üzerinizde bir Fadl’ı ve Rahmet’i olmasaydı ve Allah gerçekten Tewbeler’i qabul eden, Hakim olmasaydı (ne yapardınız?)

 

II   11-20     Hz.Ayşe'ye İftira edenler

 

024.11-Doğrusu, Uydurulmuş bir Yalan’la gelenler, Sizin içinizden birlikte davranan bir Topluluk’tur, Siz O’nu kendiniz için bir Şey saymayın, aksine o Sizin için bir Hayır’dır. Onlar’dan her bir Kişi’ye kazandığı Günah’tan var’dır. Onlar’dan Büyüğünü yüklenene ise Büyük bir Azab var’dır.

024.12-Onu işittiğiniz zaman Mü'min ve Mü'mineler’in kendi Nefisler’i Adına Hayırlı bir Zan’da bulunup: "Bu, Açıkca Uydurulmuş bir Söz’dür" demeleri gerekmez miydi?

024.13-O’na karşı Dört Şâhid’le gelmeleri gerekmez miydi? Şahidler’i getirmediklerine göre, artık Onlar Allah katında Yalancılar’ın ta kendileridir.

024.14-Eğer Allah'ın Dünya’da ve Ahiret'te Sizin üzerinizde bir Fadl’ı ve Rahmet’i olmasaydı, içine daldığınız Dedikodu’dan dolayı Size Büyük bir Azab dokunurdu.

024.15-O durumda Siz O’nu Dilleriniz’le aktardınız ve üzerinde Bilginiz olmayan Şey’i Ağzınız’la söylediniz ve bunu da Kolay sandınız, oysa o Allah katında çok Büyük’tür.

024.16-O’nu işittiğiniz zaman: "Bu Konuda Söz söylemek Bize yakışmaz. Sen Yüce’sin, bu Büyük bir İftira’dır." demeniz gerekmez miydi?

024.17-Eğer İman edenler’den iseniz, bunun gibisine bir daha dönmemeniz için Allah Size Öğüt vermektedir.

024.18-Allah Size Ayetler’ini açıklıyor. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

024.19-İnananlar içinde, Fuhş’un yaygınlaşmasından hoşlananlar’a, Dünya’da da, Ahiret'te de Elîm bir Azab var’dır. Allah bilir, Siz ise bilmiyorsunuz.

024.20-Eğer Allah'ın Sizin üzerinizde Fadl’ı ve Rahmet’i olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf ve Rahim olmasaydı?

 

III  21-26     Hz.Ayşe'ye iftira edenler

 

024.21-Ey İnananlar, Şeytân’ın Adımları’na uymayın, kim Şeytân’ın Adımları’na uyarsa, gerçekten o Fahşa’yı ve Münker’i emreder. Eğer Allah'ın üzerinizdeki Fadl’ı ve Rahmet’i olmasaydı, Siz’den hiçbiri Ebedî olarak Temiz’e çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini Temiz’e çıkarır. Allah, İşiten'dir, Bilen'dir.

024.22-Siz’den, Faziletli ve Varlıklı olanlar, Yakınlar’a, Yoksullar’a ve Allah Yolu’nda Hicret edenler’e vermekte eksiltmesinler, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın Sizi Bağışlamasını sevmez misiniz? Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

024.23-Namus Sahibi, bir Şeyden habersiz, Mü’mineler’e iftira atanlar, Dünya’da ve Ahiret'te lanetlenmişlerdir. Ve Onlar için Büyük bir Azab var’dır.

024.24-O Gün, kendi Diller’i, Eller’i ve Ayaklar’ı yaptıklarına dair şâhidlik edeceklerdir.

024.25-O Gün, Allah Onlar’a Haqq ettikleri Ceza’yı Eksiksiz verecektir ve Onlar da Allah'ın kesinlikle Haqq olduğunu bileceklerdir.

024.26-Kötü-Kadınlar, Kötü-Erkekler’e, Kötü-Erkekler Kötü-Kadınlar’a, İyi-Temiz Kadınlar, İyi-Temiz Erkekler’e, İyi-Temiz Erkekler, İyi-Temiz Kadınlar’adır. Bunlar Onlar’ın demekte olduklarından Uzak’tırlar. Bunlar için bir Bağışlanma ve Kerim bir Rızıq var’dır.

 

IV   27-34     Zina’yı önleyecek Tedbirler

 

024.27-Ey İnananlar, Evleriniz’den başka Evler’e Yakınlık kurup ve Selam vermeden girmeyin. Bu Sizin için daha Hayırlı’dır, umulur ki Öğüt alıp düşünürsünüz.

024.28-Eğer orada Kimse’yi bulamazsınız, Size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin, ve eğer Size "Dönün" denirse, Siz de dönün, bu Sizin için daha Temiz’dir. Allah yapmakta olduklarınızdan Haberdar'dır. 

024.29-İçinde oturulmayan ve Sizin için orda bir Meta bulunan Evler’e girmenizde Size Sakınca yok’tur. Allah, açığa vurduklarınızı da, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.

024.30-Mü'minler’e söyle: "Gözleri’ni kaçırsınlar ve Irzları’nı korusunlar. Bu, Onlar için daha Temiz’dir. Gerçekten Allah, yapmakta olduklarınızdan Haberdar'dır.

024.31-Mü'mineler’e de söyle: "Gözleri’ni kaçırsınlar ve Irzları’nı korusunlar, Süsleri’ni açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görünenler hariç. Örtülerini/ Humurlarını, Yakaları’nın üstüne  koysunlar. Süsleri’ni, kendi Kocaları’ndan ya da Babaları’ndan ya da Kocaları’nın Babaları’ndan ya da Oğulları’ndan ya da Kocaları’nın Oğulları’ndan ya da Kardeşleri’nin Oğulları’ndan, ya da Kızkardeşleri’nin Oğulları’ndan ya da kendi Kadınları’ndan ya da Sağelleri’nin altında bulunanlar’dan ya da Erkekler’den yana ihtiyacı olmayan Hizmetciler’den ya da Kadınlar’ın henüz Mahrem Yerleri’ni tanımayan Çocuklar’dan başkasına göstermesinler. Gizledikler’i Süsleri bilinsin diye Ayakları’nı yere vurmasınlar.  Hep birlikte Allah'a Tewbe edin ey Mü'minler, umulur ki Felah bulursunuz.

024.32-İçinizden Evli-olmayanlar’ı, Köleleriniz’den ve Cariyeleriniz’den Salih olanlar’ı evlendirin. Eğer Faqir iseler Allah, kendi Fadlı’ndan Onlar’ı Zengin eder. Allah Geniş'tir, Bilen'dir.

024.33-Nikah yapamayanlar, Allah Onlar’ı kendi Fadlı’ndan zenginleştirinceye kadar İffetli davransınlar. Sağelleriniz’in Mâlik olduğu Mükâtebe isteyenler’e eğer Onlar’da bir Hayır görüyorsanız Mükâtebe yapın. Ve Allah'ın Size verdiği Malı’ndan da Onlar’a verin. Dünya Hayatı’nın Geçici Metaı’nı elde etmek için Irzları’nı korumak istiyorlarsa Cariyeleriniz’i Fuhş’a itmeyin.     Kim Onlar’ı zorlarsa, elbette, Onlar’ın Zorlamalarından sonra Allah Onlar’ı Bağışlayan'dır, Rahim'dir.

024.34-Andolsun, Size Açıklayıcı Ayetler, Siz’den önce gelip geçenler’den bir Örnek ve Taqwa Sahipleri için de bir Öğüt indirdik.

 

V    35-40     İlâhi Nur’un Tecellisi

 

024.35-Allah, Gökler’in ve Yer’in Nuru’dur. O'nun Nuru’nun Misali, içinde Çerağ bulunan bir Kandil gibidir. Çerağ bir Sırça içeresindedir, Sırça, sanki İncimsi bir Yıldız’dır ki, Doğu’ya da, Batı’ya da ait olmayan Kutlu bir Zeytin Ağacı’ndan yakılır, neredeyse Ateş ona dokunmasa da Yağ’ı ışık verir. Nur üstünde Nur’dur. Allah, kimi dilerse O’nu kendi Nuru’na yöneltip iletir. Allah İnsanlar için Örnekler vermektedir. Allah, Herşey’i Bilen'dir.

024.36-( Bu Nur) Allah'ın, Onlar’ın yüceltilmesine ve İsmi’nin zikredilmesine İzin verdiği Evler’dedir, Onlar’ın içinde Sabah Akşam O'nu tesbih ederler.

024.37-Öyle Adamlar ki, ne Ticaret, ne de Alış veriş Onlar’ı Allah'ı zikretmekten, Salat’ı kılmaktan, Zekat’ı vermekten tutkuya-kalılıp alıkoymaz. Onlar, Qalpler’in ve Gözler’in Inqılab’a uğrayacağı Gün'den korkarlar.

024.38-Çünkü Allah, Onlar’a yaptıklarının en Güzeli’yle karşılık verecek ve Onlar’a kendi Fadlı’ndan arttıracaktır. Allah, dilediğini Hesapsız olarak rızıqlandırmaktadır.

024.39-Küfredenler ise, Onlar’dan Amelleri Dümdüz bir Arazi’de Serab’a benzer, susayan Onu bir Su sanır. Nihayet Ona yetişip geldiğinde, O’nu bir Şey olarak bulmayıverir ve kendi yanında Allah'ı bulur. O’nun Hesabı’nı tam olarak verir. Allah, Hesab’ı çok-seri görendir.

024.40-Ya da Engin bir Deniz’deki Karanlıklar’a benzer, Onun üstünü bir Dalga kaplar, Onun üstünde bir Dalga, Onun da üstünde bir Bulut var’dır. Bir kısmı, bir kısmı üzerinde olan Karanlıklar, Eli’ni çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime Nur vermemişse, artık Onun için Nur yok’tur.

 

VI   41-50     İlâhî Qudret’in Tecellisi

 

024.41-Görmedin mi ki, Gökler’de ve Yer’de olanlar ve Dizi dizi uçmakta olan Kuşlar, gerçekten    Allah'ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi Duası’nı ve Tesbihi’ni elbette bilmiştir. Allah Onlar’ın işlemekte olanları Bilen'dir.

024.42-Gökler’in ve Yer’in Mülkü Allah'ındır ve Dönüş yalnızca O'nadır.

024.43-Görmedin mi ki, Allah Bulutlar’ı sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da Onlar’ı üst üste yığmaktadır, böylece, Yağmur’un bunların arasından akıp çıktığını görürsün. Gök’ten içinde Dolu bulunan Dağlar indirir, Onu dileğine isâbet ettirir de, dilediğinden Onu çevirir, Şimşeğin Parıltısı neredeyse Gözler’i kamaştırıp götürüverecektir.

024.44-Allah, Gece ile Gündüz’ü evirip çevirir. Elbette, bunda Basiret Sahipleri için birer İbret var’dır.

024.45-Allah Her Canlı’yı Su’dan yarattı. İşte bunlardan kimi Karnı üzerinde yürümektedir, kimileri de İki Ayağı üzerinde yürümekte, kimi de Dördü üzerinde yürümektedir. Allah dilediğini yaratır. Elbette Allah Herşey’e Güçyetiren'dir.

024.46-Andolsun Biz, Açıklayıcı Ayetler indirdik. Allah, dilediğini Doğruyol’a yöneltir.

024.47-Onlar derler ki: "Allah'a ve Elçisi’ne inandık ve İtaat ettik."  Sonra da bunun ardından Onlar’dan bir Bölük sırt çevirir. Bunlar inanmış değiller’dir.

024.48-Aralarında hükmetmesi için Onlar Allah'a ve Elçisi’ne çağrıldıkları zaman, Onlar’dan bir Bölük yüz çevirir.

024.49-Eğer Haqq Onlar’ın lehlerinde ise, Ona boyun eğerek gelirler.

024.50-Bunların Qalpleri’nde Hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Allah'ın ve Elçisi'nin kendilerine karşı Haqsızlık yapacağından mı korkmaktadırlar? Hayır, Onlar Zalim olanlardır.

 

VII  51-57     İslam Melekutu

 

024.51-Aralarında hükmetmesi için, Allah'a ve Elçisi’ne çağrıldıkları zaman, Mü'min olanlar’ın Sözü: "İşittik ve İtaat ettik" demeleridir. İşte Felâh’a kavuşanlar bunlar’dır.

024.52-Kim Allah'a ve Elçisi’ne itaat ederse ve Allah'tan ittiqa ederse, işte Artırılanlar bunlar’dır.

024.53-Yeminler’inin olanca gücüyle "Allah'a andiçtiler, eğer Sen Onlar’a emredersen (savaşa ) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen bir İtaat’tır. Allah, yapmakta olduklarınızdan Haberdar'dır."

024.54-De ki: "Allah'a itaat edin, Elçisi’ne itaat edin. Eğer yine de yüz çevirirseniz, artık O’nun Sorumluluğu kendisine yükletilenedir. Eğer O’na itaat ederseniz, Hidayet bulmuş olursunuz. Elçi'ye düşen bir Tebliğ’den   başkası değildir.

024.55-Allah içinizden İnananlar’a ve Salih Çalışmalar’da bulunanlara waadetmiştir: Elbette Onlar’dan öncekileri nasıl Güç ve İktidar Sahibi kıldıysa Onlar’ı da Arz’da Güç Sahibi kılacak, kendileri için seçip beğendiği Dinleri’ni kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve Onlar’ı Korkuları’ndan sonra Güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir Şey’i Ortak koşmazlar. Kim ki bundan sonra küfrederse, işte Onlar Fâsıqlar’dır.

024.56-Dosdoğru Salat kılın, Zekat’ı verin ve Elçi'ye itaat edin. Umulur ki Rahmet’e kavuşturulursunuz.

024.57-Küfredenler’in Arz’da (Onu) Aciz bırakacaklarını sanma. Onlar’ın Son Barınma yerleri Ateş'tir. Ne Kötü bir Dönüş’tür o.

 

VIII 58-61     Halvet’e Hürmet

 

024.58-Ey İnananlar, Sağelleriniz’in Malik olduğu ile Siz’den olup da henüz  Ergen olmamışlar, Üç Waqit’te İzin istesinler: Sabah Salatı’ndan önce, Öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve Yatsı Salatı’ndan sonra. Üçü Sizin için Mahrem’dir. Bunların dışında Size de, Onlar’a da bir Sakınca Yok’tur. Onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, Size Ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

024.59-Siz’den olan Çocuklar, Ergenlik Çağları’nda kendilerinden öncekilerin İzin istediği gibi, bundan böyle İzin istesinler. İşte Allah, Ayetleri’ni Size böyle açıklamaktadır. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

024.60-Kadınlar’dan Evliliği ummayıp da Oturmakta olanlar Süsleri’ni açığa vurmaksızın Elbiseleri’ni çıkarmalarında kendileri için bir Sakınca yok’tur. Yine de İffetli davranmaları kendileri için daha Hayırlı’dır. Allah İşiten'dir, Bilen'dir.

024.61-Kör olan’a Güçlük yok’tur, Topal olan’a Güçlük yok’tur, Hasta olan’a Güçlük yok’tur, Sizin için de gerek kendi Evleriniz’den gerekse Babalarınız’ın Evleri’nden, Anneleriniz’in Evleri’nden, Erkek Kardeşleriniz’in Evleri’nden, Kız-kardeşleriniz’in Evleri’nden, Amcalarınız’ın Evleri’nden, Halalarınız’ın Evleri’nden, Dayılarınız’ın Evleri’nden, Teyzeleriniz’in Evleri’nden, Anahtarlar’ına Mâlik olduğunuz ya da Dostlarınız’ın Evleri’nden yemenizde bir Güçlük yok’tur. Evler’e girdiğiniz zaman, Allah tarafından Kutlu, Güzel bir Yaşama dileği olarak birbirinize Selam verin. İşte Allah, Size Ayetler’ini böyle açıklamaktadır. Umulur ki aqledersiniz.

 

IX   62-64     Genel İşler’in Önemi

 

024.62-Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Elçisi'ne inanırlar, O'nunla birlikte Toplu bir İş üzerinde iken, O’ndan İzin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, Sen’den İzin alanlar, işte Onlar Allah'a ve Elçisi'ne inanırlar. Böylelikle, Sen’den, kendi bazı İşler’i için İzin istedikleri zaman, Onlar’dan dilediklerine izin ver ve Onlar için Allah'tan Bağışlanma dile. Elbette Allah, Gafur'dur, Rahim'dir.

024.63-Elçi'nin Çağırması’nı, kendi aranızda bir kısmınızın bir kısmını Çağırması gibi saymayın. Allah, Siz’den bir diğerinizi Siper ederek kaçanları gerçekten bilir. Böylece O'nun Emri’ne aykırı davrananlar, kendilerine bir Fitne’nin isâbet etmesinden veya Onlar’a Elîm bir Azab'ın çarpmasından sakınsınlar.

024.64-Dikkatli olun, Gökler’de ve Yer’de olanlar’ın Hepsi Allah'ındır. O, Sizin üzerinde bulunduğunuz Şey’i kuşkusuz bilmektedir. Ve O'na döndürülecekleri Gün, yapmakta olduklarını kendilerine Haber verecektir. Allah Herşey’i Bilen'dir.

 



 

   Mekkî   Sureler

  Medenî   Sureler  

 

Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)

 

001 Fatiha

031 Luqman

061 Saf

091 Şems

002 Baqara

032 Secde

062 Cum'a

092 Leyl

003 Ali İmran

033 Ahzab

063 Münafiqun

093 Duha

004 Nisa

034 Sebe

064 Tegabun

094 İnşirah

005 Maide

035 Fatır

065 Talaq

095 Tin

006 En'am

036 YaSin

066 Tahrim

096 Alaq

007 A'raf

037 Saffat

067 Mülk

097 Qadr

008 Enfal

038 Sad

068 Qalem

098 Beyyine

009 Tewbe

039 Zümer

069 Haqqa

099 Zilzal

010 Yunus

040 Mü'min

070 Mearic

100 Adiyat

011 Hud

041 Fussilet

071 Nuh

101 Qaria

012 Yusuf

042 Şura

072 Cin

102 Tekasur

013 Ra'd

043 Zuhruf

073 Müzzemmil

103 Asr

014 İbrahim

044 Duhan

074 Müddessir

104 Hümeze

015 Hicr

045 Casiye

075 Qıyame

105 Fil

016 Nahl

046 Ahqaf

076 İnsan

106 Qureyş

017 İsra

047 Qıtal

077 Mürselat

107 Maun

018 Kehf

048 Fetih

078 Nebe

108 Kewser

019 Meryem

049 Hucurat

079 Naziat

109 Kafirun

020 TaHa

050 Qaf

080 Abese

111 Leheb

021 Enbiya

051 Zariat

081 Tekwir

111 Nasr

022 Hacc

052 Tur

082 İnfitar

112 İhlas

023 Mü'minun

053 Necm

083 Mutaffifin

113 Felaq

024 Nur

054 Qamer

084 İnşiqaq

114 Nas

025 Furqan

055 Rahman

085 Buruc

 

026 Şuara

056 Waqıa

086 Tarıq

 

027 Neml

057 Hadid

087 A'la

 

028 Qasas

058 Mücadile

088 Gaşiye

 

029 Ankebut

059 Haşr

089 Fecr

 

030 Rum

060 Mümtehine

090 Beled