Mekkî
Wahy
610-622
070.045/ CASİYE
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Wahy’i İnkar edenler 1-10
045.01- Ha Mim
045.02- Kitab'ın İndirilmesi Aziz, Hakim
Allah'tandır.
045.03- Elbette Mü’minler için Gökler’de ve
Yerler’de gerçekten Ayetler var’dır.
045.04- Sizin Yaratılışınız’da ve türetip yaydığı
Canlılar’da da Kesin Bilgi’yle inanan bir Toplum için Ayetler var’dır.
045.05- Gece ile Gündüz’ün ardarda gelişinde,
Allah'ın Gök’ten Rızıq indirip Onunla Ölümü’nden sonra Arz’ı diriltmesinde ve
Rüzgarlar’ı yönetmesinde aqleden bir Qawim için Ayetler var’dır,
045.06- İşte bunlar, Allah'ın Ayetleri’dir, sana
bunları Haqq olarak okumaktayız. Öyleyse Onlar, Allah'tan ve O'nun Ayetleri’nden
sonra Hangi Söz’e inanacaklar?
045.07- Gerçeği Sürekli ters yüz eden, Günah’a
düşkün olan herkes’in way haline.
045.08- Kendine Allah'ın Ayetler’i okunurken
işitir, sonra Müstekbirce sanki Onlar’ı işitmemiş gibi ısrar eder. Artık Sen onu Elîm bir Azab’la
müjdele.
045.09- Ayetlerimiz’den bir Şey öğrendiği zaman,
Onu Alay konusu edinir. İşte Onlar için Aşağılatıcı bir Azab var’dır.
045.10- Arkalarından Cehennem. Kazanmakta
oldukları Şeyler, Onlar’a hiç bir Yarar sağlamaz. Allah'tan başka edinmekte oldukları
Weliler de. Onlar için Büyük bir Azab var’dır.
II Qur'an'ın Doğruluğu 11-20
045.11- İşte bu bir Hidayet’tir. Rabb'lerinin
Ayetleri’ni İnkar edenler ise, Onlar için İğrenç olarından Elîm bir Azab
var’dır.
045.12- Allah, kendi Emri’yle onda Gemiler akıp
gitsin ve O'nun Fadlı’ndan ararsınız diye, Sizin için Deniz’e boyuneğdirdi.
Umulur ki şükredersiniz.
045.13- Kendinden Gökler’de ve Yer’de olanlar’ın
tümüne Sizin için Boyun eğdirdi. elbette bunda, düşünebilen bir Qawim için
gerçekten Ayetler var’dır.
045.14- İnananlar’a de ki: "Onları kazanmakta
olduklarıyla cezalandırması için, Allah'ın Günleri’ni ummakta olmayanlar’ı bağışlasınlar."
045.15- Kim Salih bir Eylem’de bulunursa, kendi
Nefs’i lehinedir, kim de Kötülük yaparsa, artık O da kendi aleyhinedir. Sonra Siz Rabb'inize döndürüleceksiniz.
045.16- Andolsun, Biz İsrailoğulları’na Kitap, Hüküm ve Nübüwwet verdik. Onları Temiz ve
Güzel Şeyler’den rızıqlandırdık ve Onları Alemler’e karşı Üstün kıldık.
045.17- Ve Onlara bu Emir’den Açık Belgeler verdik.
Fakat Onlar, kendilerine İlim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki Bağy ve
Azgınlık’tan dolayı İhtilaf’a düştüler. Elbette Senin Rabb'in, üzerinde
İhtilaf’a düştükleri Şey’de Qıyamet Günü aralarında hükmedecektir..
045.18- Sonra Seni de bu Emir’den bir Şeriat
üzerinde kıldık. Öyleyse Sen Ona uy ve Bilmeyenler’in Hewaları’na uyma.
045.19- Çünkü Onlar, Allah'tan Hiçbir Şey’e karşı
Kesin olarak Seni Bağımsız kılamazlar. Elbette
Zalimler, birbirlerinin Welisi’dirler. Allah ise Muttaqiler’in Weli’sidir.
045.20- Bu, İnsanlar için Basiretler’dir. Kesin
Bilgi’yle inanan bir Qawim için de bir Hidayet ve bir Rahmet’tir.
III Qıyâmet 21-25
045.21- Yoksa Kötülükler’e batıp-yara alanlar,
kendilerini İnanan ve Salih Eylemler’de bulunanlar gibi kılacağımızı mı
sandılar? Hayatlar’ı ve Ölümleri de bir mi? Ne Kötü hükmediyorlar.
045.22- Allah, Gökler’i ve Yer’i Haqq olarak
yarattı, öyle ki her Nefis kazanmakta olduklarıyla karşılık görsün. Onlar’a
zulmedilmez.
045.23- Şimdi Sen, kendi Hewası’nı İlah edinen ve
Allah'ın bir İlim üzere kendisini saptırdığı, Kulağı ve Qalbi üzerine Damga
vurduğu ve Göz’ü üstüne de bir Perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan
sonra Ona kim Hidayet verecektir? Siz yine de Öğüt alıp düşünmüyor musunuz?
045.24- Dediler ki: "Bu Dünya Hayatı’mızdan
başkası değildir, ölürüz ve diriliriz, Bizi Dehr /kesintisiz zaman’dan başkası
yıkıma uğratmaz." Oysa Onların bununla ilgili hiçbir Bilgileri yoktur.
Onlar, yalnızca zannediyorlar.
045.25- Onlara Açık Belgeler olarak Ayetlerimiz okunduğu
zaman, Onların Delilleri: "Eğer Doğru sözlüler iseniz, Atalarınız’ı
getirin" demekten başkası değildir.
IV Hüküm 26-36
045.26- De ki: "Allah Sizi diriltiyor, sonra
Sizi öldürüyor, sonra da kendisinde Hiçbir Kuşku olmayan Qıyamet Günü O Sizi bir
araya getirip topluyor. Ancak İnsanlar’ın çoğu bilmezler.
045.27- Gökler’in ve Yer’in Mülkü Allah'ındır.
Saat'in İqâme Günü, o Gün, Batıl’da olanlar Hüsran’a uğrayanlar’dır.
045.28- O Gün Sen, Her Ümmet’i Diz üstü çökmüş
olarak görürsün. her Ümmet, kendi Kitabı’na çağrılır. "Bugün yapmakta olduklarınızla
Karşılık göreceksiniz."
045.29- "Bu Bizim Kitabımız’dır, Sizin
aleyhinizde Haqq ile konuşuyor. Gerçekten Biz, Sizin yapmakta olduklarınızı
yazıyorduk."
045.30- Artık İnanan ve Salih Eylemler’de bulunanlar’a
gelince, Rabb'leri Onları kendi Rahmeti’ne sokar. İşte Apaçık olan Fewz budur.
045.31- İnkar edenler’e gelince: "Size karşı
Ayetlerim okunduğunda Büyüklük taslayanlar ve Suçlu bir Qawim olanlar Sizler
değil miydiniz?"
045.32- "Gerçekten Allah'ın Waadi Haqq’tır,
Saat'te de hiç Kuşku yoktur" denildiği zaman, Siz Saat de neymiş, Biz
bilmiyoruz, Biz yalnızca bir Zann’da bulunup zannediyoruz, Biz Kesin bir
Bilgi’yle inanmakta Olanlar değiliz" demiştiniz.
045.33- Onlar’ın yapmakta oldukları Şeyler’in Kötülüğü
kendileri için açığa çıktı ve kendisini Alay konusu edindikleri de Onları sarıp
kuşattı.
045.34- Denildi ki: "Bugününüzle karşılaşmayı
unuttuğunuz gibi, Biz de Sizi Bugün unutuyoruz. Barınma Yeriniz Ateş'tir. Ve
Sizin için Hiçbir Yardımcı yok’tur.
045.35- Bunun nedeni de şu: Çünkü Siz Allah'ın
Ayetleri’ni Alay konusu edindiniz, Dünya Hayatı da Sizi aldattı. Böylece ne
ordan çıkarılırlar, ne de Hoşnutluk dilekleri qabul edilir.
045.36- Şu halde Hamd, Gökler’in Rabb'i, Yer’in
Rabb'i ve Alemler’in Rabb'i olan Allah'ındır.
045.37- Gökler’de ve Yer’de Büyüklük O'nundur. O,
Aziz'dir, Hakim'dir.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
045 Casiye |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|