Mekkî
Wahy
610-622
084.069/el-HAQQA
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Büyük Haqiqat: 1-37
069.01- Gerçekleşecek Olan.
069.02- Nedir Gerçekleşecek Olan?
069.03- Gerçekleşecek Olan'ın ne olduğunu idrak
ettin mi?
Semud, Âd Qawimleri
069.04- Semud
ve Âd Qaria'yı yalanladılar.
069.05- Böylece Semud, Korkunç bir Ses’le yıkıma uğratıldı.
069.06- Âd'a
gelince, Onlar da Uğultu Yüklü, Azgın bir Kasırga ile yıkıldılar.
069.07- Onu, Yedi Gece Sekiz Gün, aralıksız
Onların üzerine Musallat etti. Öyle ki, o Qawmi, orada sanki içi kof Hurma-Kütükleri’ymiş
gibi Onların çarpılıp yere yıkıldığını görürsün.
069.08- Şimdi Onlar’dan Artakalan görüyor musun?
Fir’awn
069.09- Fir'awn,
O’ndan Öncekiler ve Yerle bir olan Kentler o Hata ile geldiler.
069.10- Böylece Rabb'lerinin Elçisi'ne İsyan
ettiler. Bu yüzden Onları, Şiddeti gittikce artan bir Yakalayış’la yakaladı.
Nûh
069.11- Gerçek şu ki, Su taştığı zaman, o Gemi’de
Biz Sizi taşıdık.
069.12- Öyle ki, Onu Size bir ibret kılalım.
Gerçeği kavrayabilen Kullar Onu kavrasınlar.
069.13- Artık Sur'a tek bir Üfürüş’le üfürüleceği,
069.14- Arz ve Dağlar Yerleri’nden oynatılıp
kaldırılacağı, ardından da Tek bir Çarpma ile birbirlerine çarpılıp
parçalanacağı zaman,
069.15- İşte o Gün, Waqıa artık wuqu bulmuştur.
069.16- Gök de yarılıp çatlamıştır. Artık o Gün
sarkmıştır.
069.17- Melek ise, Onun Çevresi üzerindedir. O Gün
Rabb'inin Arşı’nı Onların da üstünde Sekiz’i
taşır.
069.18- Siz o Gün arzolunursunuz. Sizden yana
hiçbir Gizli, gizli kalmaz.
069.19- Artık Kitab’ı Sağeli’ne verilen der ki:
"Alın Kitabım’ı okuyun."
069.20- "Çünkü Ben, gerçekten Hesabım’a
kavuşacağımı sanmıştım."
069.21- Artık O oldukca Hoşnut bir Yaşama
içindedir.
069.22- Yüksek bir Bahçe'de.
069.23- Devşirecekleri de pek Yakın’dır.
069.24- "Geride kalan Günler’de Peşinleriniz’e
karşılık Afiyet’le yiyin ve için.
069.25- Kitab’ı Soleli’ne verilen ise, O da der
ki: "Bana keşke Kitabım verilmeseydi.
069.26- "Hesabım’ı da hiç bilmeseydim."
069.27- "Keşke O kesip bitirseydi."
069.28- "Mal’ım Bana hiçbir Yarar
sağlamadı."
069.29- "Gücüm de Ben’den gitti."
069.30- (denir:) "Onu tutuklayın, hemen
bağlayın."
069.31- "Sonra Onu Cahim'e atın."
069.32- "Daha sonra Onu, Uzunluğu Yetmiş
Arşın olan bir Zincir’e vurarak gönderin."
069.33- "Çünkü o, Büyük olan Allah'a iman
etmiyordu."
069.34- Yoksul’a Yemeği desteklemezdi."
069.35- "Bu nedenle Bugün, kendisine hiçbir
Sıcak Dost yok’tur."
069.36- "İrinli’den başka Yemek yoktur."
069.37- "Bunu da Hata edenler’den başkası
yemez."
II İftiralar’a Red :38-52
069.38- Hayır, Gördükleriniz’e Yemin ederim.
069.39- Görmediklerinize de.
069.40- Elbette O, oldukca Şerefli bir Elçi'nin Kesin Sözü’dür.
069.41- O, bir Şair’in Sözü değildir. Ne kadar az
Öğüt alıyorsunuz.
069.42- Bir Kahin’in Sözü de değildir.
069.43- Alemler’in Rabb'inden bir İndirilme’dir.
069.44- Eğer O, Bize Karşı bazı Sözler’i düzseydi,
069.45- Elbette Onun Sağeli’ni çekip alırdık.
069.46- Sonra O'nun Şahdamarı’nı keserdik.
069.47- O zaman, Siz’den hiçbiriniz araya girerek
bunu kendisinden engelleyemezdi.
069.48- Çünkü O Muttaqiler için Kesin bir
Öğüt’tür.
069.49- Elbette Biz, içinizde Yalanlayanlar’ın
bulunduğunu elbette biliyoruz.
069.50- Gerçekten O, Kafirler için bir Hasret’tir.
069.51- Ve elbette O, Kesin bir
Gerçek’tir.
069.52- Öyleyse, Büyük Rabb'ini İsmi’yle tesbih
et.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
069 Haqqa |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|