Medenî
Wahiy
622-632
106.049/el-HUCURAT
Bismillahirrahmanirrahim
I
Peygamber'e hürmet 1-10
049.01-
Ey inananlar! Allahın Elçisi'nin
Huzuru’nda öne geçmeyin ve Allah'tan korkup sakının. Elbette Allah İşiten'dir,
Bilen'dir.
049.02- Ey inananlar! Sesleriniz’i Nebi'nin Sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinizi bağırdığınız gibi
O'na Sözle bağırıp söylemeyin, yoksa siz Şuurunda değilken Amelleriniz boşa
çıkar.
049.03- Elbette Elçi'nin
yanında Sesleri’ni alçak tutmakta olanlar işte onlar Allah onların Qalpleri’ni
Taqwa için imtihan etmiştir. Onlar için bir Mağfiret ve Büyük bir Ecir vardır.
049.04- Elbette Hücreler’in ardından Sana seslenenler
de onların çoğu aqletmiyorlar.
049.05- Eğer gerçekten onlar yanlarına çıkıncaya kadar
sabretmiş olsalardı herhalde kendileri için daha Hayırlı olurdu. Allah
Gafur'dur, Rahim'dir.
049.06- Ey inananlar! Eğer bir Fasıq size bir Haberle
gelirse onu etraflıca araştırın, yoksa Cehalet sonucu bir Qawm’e Kötülükte
bulunursunuz da sonra işlediklerinize pişman olursunuz.
049.07- Bilin ki Allah'ın Elçisi içinizdedir, eğer o Size bir çok İşler’de uysaydı elbette
sıkıntıya düşerdiniz, ancak Allah size İman’ı sevdirdi bunu Qalpleriniz’de
süsleyip çekici kıldı ve size Küfr’ü, Fısq’ı ve İsyan’ı Çirkin gösterdi. İşte onlar
Doğruyolu bulmuş olanlardır.
049.08- Allah'tan bir Fadl ve bir Ni’met olarak Allah
Bilen'dir, Hakim'dir.
049.09- Mü'minler’den İki Topluluk çarpışırsa aralarını
ıslah edin; şayet biri diğerine Haqsızlık’la Tecawüz’de bulurursa artık
Haqsızlık’la tecawuz’de bulunanla Allah'ın Emri’ne dönene dek savaşın, eğer
sonunda dönerse bu durumda Adalet’le aralarını bulun ve adil davranın. Elbette
Allah Adil olanları sever.
049.10- Mü'minler ancak Kardeş’dirler, öyleyse
Kardeşleriniz’in arasını ıslah edin ve Allah'tan sakının, umulur ki
esirgenirsiniz.
II Birbirine karşı Saygı 11-18
049.11- Ey inananlar! Bir Qawim bir Qawim’le alay etmesin belki kendilerinden
daha Hayırlı’dırlar. Kadınlar da Kadınlar’la. Belki kendilerinden daha Hayırlı’dırlar.
Kendi Nefisleriniz’i yadırgayıp Küçük düşürmeyin ve birbirinizi en olmadık Kötü
Lakaplar’la çağırmayın. İman’dan sonra Fasıqlık Ne Kötü bir İsim’dir. Kim Tewbe
etmezse işte onlar Zalimler’in ta kendileridir.
049.12- Ey inananlar! Zandan çokca kaçının, çünkü Zann’ın bir kısmı Günah’tır.
Tecessüs-etmeyin kiminizde kiminizin
Gıybeti’ni yapıp arkasından çekiştirmesin. Siz’den biriniz Ölü Kardeşi’nin
Et’ini yemeği sever mi, işte bundan iğrenip tiksindiniz, Allah'tan
sakının, Elbette Allah Tewbe’yi Qabul-edendir, Rahim'dir
049.13- Ey insanlar! Gerçekten Biz sizi bir Erkek ve
bir Dişi’den yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi
Halklar/Qawimler ve Qabileler olarak
kıldık. Elbette Allah katında En Kerim olanınız
Taqwa’da en ileri olanınızdır.
Elbette Allah
Bilen'dir, Haberdar'dır.
049.14- Bedewiler dedi ki: "İman ettik, de ki:
"Siz iman etmediniz ancak teslim olduk deyin. İman henüz Qalpleriniz’e
girmiş değildir. Eğer Allah'a ve Elçisi'ne
itaat ederseniz o sizin Amelleriniz’den Hiçbir Şey’i eksiltmez. Elbette Allah
Gafur'dur, Rahimdir.
049.15- Mü'min olanlar o kimselerdir mi onlar Allah'a
ve Elçisi'ne iman ettiler sonra
hiçbir Kuşku’ya kapılmadan Allah Yolu’nda Malları’yla ve Canları’yla cihad
ettiler. İşte onlar Sâdıq olanlar’ın ta kendileridir.
049.16- De ki: "Siz Allah'a Dininiz’i mi
öğreteceksiniz. Oysa Allah Gökler’de ve Yer’de olanları bilir. Allah Herşey’i
Bilen'dir.
049.17- Müslüman oldular diye sana Minnet
etmektedirler. De ki: " Müslümanlığınızı bana karşı Minnet etmeyin. Tam tersine
sizi İman’a yöneltip ilettiği için Allah size Minnet etmektedir. Eğer
Doğrusözlüler iseniz.
049.18- Elbette Allah Gökler’in ve Yer’in Gayb’ını
bilir. Allah yapmakta olduklarınızı Gören'dir.