I Tewhidin
Zaferi :1-10
006.01- Hamd Gökleri ve Yeri yaratan Karanlıkları ve Aydınlığı
kılan Allah'adır. Sonra küfreredenler
Rabb'lerine Denk tutuyorlar.
006.02- Sizi Çamurdan
yaratan sonra bir Ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş Ecel O'nun
Katındadır. Sonra siz
Kuşkuya kapılmaktasınız.
006.03- Göklerde ve Yerde Allah O'dur. Gizlinizi
ve Açığınızı bilir,
kazanmakta olduklarınızı da bilir.
006.04- Onlara Rabb'lerinin Ayetlerinden bir Ayet gelmeyiversin
kesinlikle ondan yüz çevirirler.
006.05- Kendilerine Haqq gelince onu yalanladılar, fakat Alaya almakta
olduklarının Haberleri Onlara
gelecektir.
006.06- Kendilerinden
önce Nice Kuşakları yıkıma
uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, Sizi
yerleşik kılmadığımız bir Biçimde Onları Arzda yerleşik kıldık. Gökten
üzerlerine Sağanak yağdırdık, Irmakları
da altlarından akıttık. Ama Günahları
nedeniyle Biz Onları yıkıma
uğrattık ve arkalarından Başka Kuşaklar oluşturduk.
006.07- Biz Kitab'ı üzerine Yazılı bir Kağıtta
göndersek ve Onlar ona Elleriyle dokunsalar bile, küfredenler
tartışmasız: " Bu Apaçık bir Büyüden
başkası değildir." derler.
006.08- Ve derler ki:
"Ona bir Melek indirilmeli değil miydi?" Eğer bir Melek
indirseydi , elbette İş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine
göz açtırılmazdı.
006.09- Onu eğer
bir Melek kılsaydık elbette
Adam kılardık ve kesinlikle katmakta oldukları yine
katardık.
006.10- Andolsun, Senden önceki Elçiler de Alaya alındı
da kendisini Alaya aldıkları Şey, Onlardan
Maskaralık yapanları Çepeçevre kuşattı.
II İlahî Rahmetin
Büyüklüğü: 11-20
006.11- De ki:
"Arzda gezip dolaşın, sonra Yalanlayanların
sonu nasıl oldu, bir görün."
006.12- De ki: "Göklerde ve Yerde olanlar kimindir?"
De
ki:"Allah'ın'dır." O, Rahmeti
kendi üzerine yazdı. Sizi kendisinde Kuşku olmayan Qıyamet Günü'nde Tartışmasız
toplayacaktır. Nefislerini Hüsrana uğratanlar, işte Onlar
inanmayanlardır.
006.13- Geceleyin de,
Gündüzün de barınan Herşey O'nundur. O, İşiten'dir,
Bilen'dir.
006.14- De ki:" O, Gökleri ve Yeri yaratırken ve O, hep besleyip ve hiç
beslemezken, Ben Allah'tan başkasını mı Weli
edineceğim?"
De ki:
"Bana gerçekten Teslim olanların ilki olmam emredildi ve sakın Müşriklerden olma" (denildi.)
006.15- De ki: "
Şüphesiz Ben, Rabb'ime İsyan edersem, o Büyük Gün'ün Azabından
korkarım."
006.16- O Gün, kim ondan
alıkonursa, elbette O, onu esirgemiştir.
İşte apaçık Fewz budur.
006.17- Eğer Allah
Sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu giderecek yoktur.
Sana bir İyilik de dokunduracak olursa O Herşeye
Güçyetiren'dir.
006.18- O, Kulları üzerinde Kahredici olandır. O,
Hakim'dir, Haberdar'dır.
006.19- De ki:" Şahidlik bakımından hangi Şey daha
Büyüktür?" De ki: "Allah Benimle Sizin aranızda kendisiyle
uyarmam için Bana şu Qur'an wahyedildi.
Gerçekten Allah'la beraber başka İlahların
da bulunduğuna Siz mi şahidlik ediyorsunuz?
"De ki:" Ben Şehadet etmem."
De ki:
"O, ancak bir tek olan İlah'tır ve gerçekten Ben, Sizin
şirk koştuklarınızdan uzağım."
006.20- Bizim
kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, Çocuklarını tanır gibi
tanırlar, kendilerini Hüsrana uğratanlar işte Onlar
inanmayanlardır.
III Müşriklerin
Şehâdeti: 21-30
006.21- Allah'a
karşı Yalan düzenlerden veya O'nun Ayetlerini yalanlayanlardan
daha Zalim kimdir? Şüphesiz o Zulmedenler Kurtuluşa
ulaşamazlar.
006.22- Onların
tümünü toplayacağımız Gün, sonra Şirk koşanlara
diyeceğiz ki: "Nerede o ortak koştuklarınız?"
006.23- Sonra Onların: "Rabb'imiz olan Allah'a ahdolsun ki, Biz Müşriklerden
değildik" demelerinden başka bir Fitneleri
olmadı.
006.24- Bak, kendilerine
karşı nasıl Yalan söylediler ve düzmekte oldukları da
kendilerinden kaybolup uzaklaştı.
006.25- Onlarden Seni dinleyenler vardır, oysa Biz onu fıqhetmelerine engel Qalpleri
üzerine kat kat Örtüler ve Kulaklarında bir
Ağırlık kıldık. Onlar, hangi Apaçık Belgeyi
görseler yine ona inanmazlar. Öyle ki, o küfredenler Sana geldiklerinde,
Seninle tartışmaya girerek: "Bu, Öncekilein
Masallarından başka bir Şey değildir." derler.
006.26- Onlar, hem ondan
alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar yalnızca kendi Nefislerinden
başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda
değildirler.
006.27- Ateş'in
üstünde durdurulduklarında Onları bir
görsen, derler ki: "Keşke geri çevrilseydik de Rabb'imizin Ayetlerini yalanlamasaydık ve Mü'minlerden
olsaydık."
006.28- Hayır,
önceden saklı tuttukları/gizledikleri kendilerine
açıklandı. Geri çevrilselerdi ibile, kendisinden
sakındırıldıkları Şeylere
kesinlikle yine döneceklerdi. Çünkü Onlar gerçekten Yalancılardır.
006.29- Onlar dediler
ki: "Bu Dünya Hayatımızdan
başkası yoktur. Ve Bizler diriltilecekler değiliz,"
006.30- Rabb'lerinin
Karşısında durdurulduklarında Onları
bir görsen: "Bu, Gerçek değil mi?" dedi. Onlar: "Evet,
Rabb'imiz hakkı için" dediler. "Öyleyse küfrettikleriniz
nedeniyle Azabı tadın."
IV Haqiqati
Reddedenler: 31-41
006.31- Allah'a
Kavuşmayı yalanlayanlar, doğrusu Hüsrana
uğramışlardır. Öyle ki, Saat apansızın onlara
gelince, Günahlarını Sırtlarına yüklenerek: "Onda
Sorumsuzca yaptıklarınızdan dolayı Yazıklar
bize.." derler. Dikkat edin,
işleyip yüklendikleri ne Kötüdür.
006.32- Dünya
Hayatı yalnızca bir Oyun ve Oyalanmadan
başka değildir. İttiqa edenler için Ahiret Yurdu gerçekten daha Hayırlıdır.
Yine de aqletmeyecek misiniz?
006.33- Kesin olarak
biliyoruz ki, Onların söyledikleri Seni
gerçekten üzüyor. Doğrusu Onlar, Seni yalanlamıyorlar, ancak
Zalimler, Allah'ın Ayetlerini İnkar ediyorlar.
006.34- Andolsun Senden önce de Elçiler yalanlandı. Onlara Yardımımız gelinceye kadar
yalanlandıkları ve Eziyete uğratıldıkları
Şeye sabrettiler. Allah'ın Sözlerini değiştirebilecek
yoktur. Andolsun, Gönderilenlerin
Haberlerinden bir Bölümü Sana
da geldi.
006.35- Eğer Onların yüz çevirmeleri Sana ağır geldiyse,
Onlara bir Ayet getirmek için yerde bir Tünel açmaya
veya Göğe bir Merdiven dayamaya Gücün yetiyorsa
yap.. Eğer Allah dileseydi, Onların tümünü Hidayet
üzere toplardı. Öyleyse sakın Cahillerden
olma.
006.36- Ancak
dinleyenler icâbet eder. Ölüleri, Onları da Allah
diriltir. Sonra O'na döndürülürler.
006.37- "Ona
Rabb'inden bir Ayet indirilmeli değil miydi? dediler. De ki:
"Şüphesiz Allah, Ayet indirmeye Güçyetiren'dir. Ama Onların çoğu bilmezler."
006.38- Yerde debelenen
hiçbir Canlı ve iki Kanadıyla uçan bir
Kuş yoktur ki, Sizin gibi Ümmetler olmasın. Biz Kitap'ta hiçbir
şeyi Noksan bırakmadık, sonra onlar Rabb'lerine
toplanacaklardır.
006.39- Bizim Ayetlerimizi yalanlayan Karanlıklar içinde
Sağırdırlar, Dilsizdirler. Allah
kimi dilerse Onu saptırır, kimi dilerse de Onu Dosdoğru Yol
üzerinde kılar.
006.40- De ki: "
Düşündünüz mü hiç, eğer Size Allah'ın Azabı gelirse ye da
Saat gelip çatarsa, Allah'tan Başkasını mı
çağıracaksınız? Eğer doğru sözlüler iseniz.
006.41- Hayır,
yalnızca O'nu çağırırsanız, dilerse kendisini
çağırdığınız şeyi açar ve Şirk
koşmakta olduklarınızı unutursunuz.
V İnkarın
Sonuçları: 42-50
006.42- Andolsun, Senden önceki Ümmetlere
gönderdik de Onları dayanılmaz Zorluk ve Sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki
yalvarırlar diye.
006.43- Onlara, Zorlu Azabımız geldiği zaman
yalvarmaları gerekmez miydi? Ama Onların Qalpleri
katılaştı ve Şeytân
Onlara yapmakta olduklarını Çekici/Süslü
gösterdi.
006.44- Derken
kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, Onların üzerlerine Herşeyin
Kapılarını apansız yakalayıverdik. Artık onlar
umutları suya düşenler oldular.
006.45- Böylece zulmeden
Topluluğun Kökü kurutuldu. Hamd, Alemlerin Rabb'i olan Allah'adır.
006.46- De ki:
"Düşündünüz mü hiç, eğer Allah sizin İşitmenizi
ve Görmenizi alıverirse ve Qalplerinizin
üzerine de bir Damga vurursa, Onları Size
Allah'tan başka getirebilecek İlah kimdir?" Bak, Biz nasıl
Ayetleri Çeşitli Biçimlerde
açıklıyoruz da sonra Onlar sırt çevirip engelleniyorlar.
006.47- De ki:
"Düşündünüz mü hiç, Size Allah'ın Azabı
apansız ya da açıktan geliverse, zulmeden Qawimden başkası mı yıkıma
uğratılacak?"
006.48- Biz Elçileri Müjdeciler ve Uyarıcılar olmaktan
başkası için göndermiyoruz. O halde kim inanırsa ve düzeltirse,
artık onlar için Korku yoktur, onlar Mahzun da olacak değillerdir.
006.49- Ayetlerimizi yalanlayanlara, fısketmelerinden
dolayı onlara Azab dokunacaktır.
006.50- De ki: "
Size Allah'ın Hazineleri yanımdadır, demiyorum, Gaybı da bilmiyorum ve Ben Size bir Meleğim de
demiyorum. Ben, Bana Wahyedilenden
başkasına uymam." De ki: " Körle Gören bir olur mu? Yine
de düşünmeyecek misiniz?"
006.51- Rabb'lerine
Toplanacaklarından korkanları O'nunla uyar,
Onlar için ondan başka ne Welileri vardır
ne de Şefaatcileri. Umulur ki
sakınırlar.
VI Müminlerin
Mükafatı: 51-55
006.51- Sabah Akşam
O'nun Yüzünü dileyerek Rabb'lerine Dua edenleri kovma. Onların Hesabından
Senin üzerinde birşey, senin Hesabından da
birşey yoktur ki Onları
kovasın. Yoksa Zalimlerden olursun.
006.53- Böylece
"Allah içimizden bunlara mı lutfetti?"
demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik.
Allah, Şükredenleri daha iyi bilen değil
mi?
006.54- Bizim Ayetlerimize inananlar, Sana geldiklerinde, Onlara de ki: "Selam Size. Rabb'iniz Rahmeti kendi
üzerine yazdı ki, içinizden kim bir Cehalet Sonucu bir Kötülük işler
sonra Tewbe eder ve ıslah ederse kuşku yok,
O, Gafur'dur, Rahim'dir.
006.55- Suçluların Yolu apaçık ortaya çıksın
diye, Ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklamaktayız.
VII Allah'ın Hükmü:
56-60
006.56- De ki:
"Ben, sizin Allah'tan başka Kulluk ettiklerinize Kulluktan
nehyedildim."
De ki:
"Ben Sizin Hewalarınıza uymam, yoksa
bu durumda Ben sapmış ve Doğru Yolu bulmamışlardan
olurum."
006.57- De ki:
"Ben, gerçekten Rabb'imden kesin bir Belge üzerindeyim, Siz ise onu
yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz de yanımda
değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O Doğru Haberi
verir ve O Ayırdedenlerin en
Hayırlısıdır."
006.58- De ki:
"Kendisine Acele etmekte olduğunuz Şey Benim yanımda
olsaydı, Benimle aranızda İş elbette bitirilmiş
olurdu. Allah Zulmedenleri en iyi Bilen'dir.
006.59- Gaybın Anahtarları O'nun katındadır.
O'ndan başka hiç kimse Onu bilmez. Karada ve Denizde olanların
Tümünü O bilir. O, bilmeksizin bir Yaprak dahi düşmez, Yerin Karanlıklarındaki bir Tane,
Yaş ve Kuru dışta olmamak üzere hepsi Apaçık bir
Kitaptadır.
006.60- Sizi Geceleyin
öldüren ve Gündüzün Güç yetirip
etkilemekte olduklarınızı bilen,
sonra Adı konulmuş Ecel
doluncaya kadar onda Sizi dirilten O'dur. Sonra en son dönüşünüz
O'nadır. Sonra yaptıklarınızı size O Haber verecektir.
VIII Allah'ın Hükmü:
61-70
006.61- O, Kulları
üzerinde Kahredici olandır. Size Koruyucular
gönderiyor. Sonunda Siz den birinize Ölüm gelip çattığı
zaman, Elçilerimiz onun Hayatına
son verirler. Onlar kusur etmezler.
006.62- Sonra da gerçek Mewlaları olan Allah'a döndürülürler. Haberiniz olsun,
Hüküm yalnızca O'nundur. Ve O Hesap görenlerin en Süratlı
olanıdır.
006.63- De ki:
"Sizi Karanın ve Denizin Karanlıklarından kim
kurtarıyor ki, Siz gizliden gizliye Ona yalvararak dua etmektesiniz: Andolsun, Bizi bundan kurtarırsan, gerçekten Şükredenlerden oluruz."
006.64- De ki:
"O'ndan ve her türlü Sıkıntıdan Sizi Allah
kurtarmaktadır. Sonra Siz yine şirk koşmaktasınız."
006.65- De ki: "O,
Size Üstünüzden ya da Ayaklarınızın
Altından Azab göndermeye veya Sizi parça parça birbirinize kırdırıp kiminizin
Şiddetini kiminize taddırmaya Güçyetiren'dir. Bak, iyice kavramalanrı
için Ayetleri nasıl Çeşitli Biçimlerde
açıklamaktayız."
006.66- Senin Qawmin, O Haqq iken Onu
yalanladı. De ki: "Ben, üzerinizde bir Wekil
değilim."
006.67- Her bir Haber
için Kararlaştırılmış bir Zaman vardır. Siz de
bileceksiniz.
006.68- Ayetlerimiz
konusunda Alaylı Tartışmalara
dalanlar Onlar bir başka Söze geçinceye kadar Onlardan yüzçevir. Şeytân Sana unutturursa, o zaman
hatırlayınca artık zulmeden Toplulukla
beraber oturma.
006.69- Muttaqiler üzerinde Onların Hesabından herhangi
bir Şey yoktur. Ancak bu bir Hatırlatmadır. Umulur ki sakınırlar.
006.70- Dinlerini bir
Oyun ve Eğlence edinenleri ve Dünya Hayatı kendilerini Mağrur kılanları bırak. O'nunla
hatırlat ki, bir Nefis, kendi kazandıklarıyla Helake
düşmesin, (böylesinin) Allah'tan başka ne
bir Welisi, ne de bir Şefaatcisi
vardır. Her türlü Fidyeyi verse
de qabul olunmaz. İşte Onlar,
kazandıkları nedeniyle Helaka
uğrayanlardır, küfretmelerinden dolayı Onlar için
çılgınca Kaynar Sular ve Elîm bir Azab
vardır.
IX İbrâhim: 71-82
006.71- De ki:
"Bize Yararı ve Zararı olmayan Allah'tan başka Şeylere mi Dua edelim? Allah Bizi Hidayete
erdirdikten sonra, Şeytânların
ayartarak Yerde şaşkınca bıraktıkları, Arkadaşlarının da: "Doğru Yola,
Bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi
Topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürelim?" De ki:
"Şüphesiz Allah'ın Yolu, Asıl Yoldur. Ve Biz Alemlerin Rabb'ine teslim olmakla emrolunduk."
006.72- Bir de: "Salatı kılın ve O'ndan sakının.
Huzuruna toplanacağız O'dur.
006.73- O, Gökleri ve Yeri Haqq olarak
yaratandır. O'nun "ol" diyeceği Gün oluverir, O'nun sözü Haqqtır. Sura üfürüldüğü Gün Mülk O'nundur. O Gaybı da Müşâhede edileni
de Bilen'dir. O Hakim'dir ve Haberdar'dır.
006.74- Hani İbrâhim Babası/atası Azer'e
demişti: "Sen Putları İlahlar mı ediniyorsun?
Doğrusu Ben Seni ve Qawmini apaçık bir
Sapıklık içinde görüyorum."
006.75- Böylece İbrâhim'e Kesin Bilgiyle inananlardan olması için Göklerin
ve Yerin Melekutunu gösteriyorduk.
006.76-Gece üstünü örtüp bürüyünce bir Yıldız
görmüş ve demişti ki: "Bu (mu) benim Rabb'im?" Fakat
kayboluverince Ben Kaybolup-gidenleri /sönüp batanları sevmem,
"demişti .
006.77- Ardından
Ayı doğar görünce "Bu
(mu) benim Rabb'im?" demiş fakat O da kayboluverince: "Andolsun" demişti "Eğer Rabb'im Beni
Doğru Yola eriştirmezse gerçekten Sapmışlar
Topluluğundan olurum."
006.78- Sonra
Güneşi doğar görünce: " Bu benim Rabb'im (ha), bu en
Büyük." demişti. Ama o da kayboluverince Qawmine
demişti ki: "Ey Qawmim,
tartışmasız Ben Sizin Şirk koştuklarınızdan
uzağım."
006.79- Gerçek şu
ki: Ben bir Hanif olarak Yüzümü Gökleri
ve Yeri Yaratana çevirdim. Ve Ben Müşriklerden
değilim.
006.80- Qawmi Onunla çekişip
tartışmaya girdi. De ki: "O Beni Doğru Yola
erdirmişken Siz Benimle Allah konusunda çekişiyor musunuz? Sizin O'na
Şirk koştuklarınızdan Ben korkmuyorum, ancak Allah'ın
Benim hakkımda bir Şey dilemesi başka. Rabb'im İlim
bakımından Herşeyi
kuşatmıştır. Yine de Öğüt almayacak
mısınız?
006.81- Hem Size onun
kendileri hakkında hiçbir İspatlayıcı Delil
indirmediği şeyleri Allah'a Ortak koşmaktan Siz korkmuyorken Ben
nasıl sizin Şirk koştuklarınızdan korkarım.
Şu halde Güvenlik içinde olmak bakımından iki taraftan hangisi
daha Haqq sahibidir?
006.82- İnananlar
ve İnançlarına Zulum katmayanlar işte
Güvenlik Onlar içindir ve Onlar Hidayete ermişlerdir.
006.83- Bu İbrâhim'e
Qawmine karşı verdiğimiz
İspatlı Delilimizdir. Biz
dilediğimizi Derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabb'in
Hakim'dir, Bilen'dir.
X Diğer
Peygamberler :83-90
006.84- Ve Ona İshaq'ı ve Yaqub'u Armağan ettik.
Hepsini Hidayete eriştirdik. Bundan önce de Nuh'u, ve onun Soyundan Dâwud'u , Suleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u,
Musa'yı ve Harun'u Hidayete ulaştırdı. Biz İyilik
yapanları işte böyle ödüllendiririz.
006.85- Zekeriya'yı,Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da. Bunların hepsi Salihler'dendir.
006.86- İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u ve Lutu da. Onların hepsini Alemlere üstün kıldık.
006.87- Babalarından,
Soylarından ve Kardeşlerinden kimini de Onları da seçtik ve
Dosdoğru Yola ilettik.
006.88- Bu Allah'ın
Hidayetidir. Kullarından dilediğini bununla Hidayete
eriştirir. Onlar da Şirk koşsalardı elbette bütün
yaptıkları bunlar adına boşa çıkmış olurdu.
006.89- Bunlar kendilerine
Kitap, Hikmet ve Nübüwwet verdiklerimizdir. Eğer
Onlar bunları tanımayıp küfrediyorlarsa andolsun
Biz buna karşı küfretmeyen bir Topluluğu Wekil
kılmışızdır.
006.90- İşte
Allah'ın Hidayet verdikleri bunlardır. Öyleyse Sen de Onların bu Hidayetlerine uy. De ki: "Ben bunun için Sizden bir Ücret istemiyorum.
O Alemlere bir Öğütten başkası
değildir."
XI Qur'anın
Wahyi: 91-94
006.91- Onlar
"Allah Beşere Hiçbir Şey indirmemiştir." demekle
Allah'ı Qadrinin Hakkını vererek taqdir edemediler.
De ki:
"Musa'nın İnsanlara bir Nur ve Hidayet olarak getirdiği ve
Sizin de Kağıtlar üzerinde Yazılı kılıp
açıkladığınız ve çoğunu gözardı
ettiğiniz Kitab'ı kim indirdi? Sizin ve Atalarınızın bilmediği Şeyler
Size öğretilmiştir. De ki: "Allah" sonra da Onları bırak. İçine daldıkları
Saçma uğraşlarında uğraşıp dursunlar.
006.92- İşte
bu önündekileri Doğrulayıcı ve Şehirler Anası ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz Kutlu
Kitap'tır. Ahiret'e inananlar buna
inanırlar. Onlar Salatlarını Koruyanlardır.
006.93- Allah'a
karşı Yalan yere İftira düzenden veya kendisine hiçbir Şey Wahyolunmamışken "Bana da wahyolundu." diyen ve Allah'ın indindiğinin bir benzerini de Ben
indireceğim." diyenden daha Zalim kimdir? Sen bu Zalimleri
Ölümün Şiddetli Sarsıntıları sırasında Meleklerin Ellerini uzatarak onlara "Canlarınızı çıkarın. Bugün Allaha
karşı Haqsız olanı
söylediğiniz ve Onun Ayetlerinden büyüklenerek dolayısı ile
Alçaltıcı bir Azab ile
karşılık göreceksiniz" (dediklerini de) bir görsen.
006.94- Andolsun Sizi ilk defa yaratığımız gibi
tek başına bir şekilde Bize geldiniz ve Size lutfettiklerimizi
arkanızda bıraktınız. İçinizden gerçekten Ortaklar
olduklarını sandığınız Şefaatcilerinizi
şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun
aranızdaki Bağlar parçalanıp koparılmıştır.
Ve hakkında Zanlar besledikleriniz Sizlerden
uzaklaştırılmıştır.
XII Haqqın
Zaferi: 95-100
006.95- Taneyi ve Çekirdeyi yaran şüphesiz Allah'tır. O Diriyi
Ölüden çıkarır, Ölüyü de Diriden çıkarır. İşte
Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?
006.96- O Sabahı
da yarıp çıkarandır. Geceyi bir Sukun,
Güneş ve Ayı bir Hesab kıldı. Bu
Aziz ve Bilen olan Allah'ın Taqdiridir.
006.97- O Karanın
ve Denizin Karanlıklarında Yolunuzu
bulmanız için Size Yıldızları varedendir. Bilebilen bir Topluluk/bilen bir toplum için
biz Ayetleri birer birer açıkladık.
006.98- O Sizi tek bir Nefisten
yaratandır. (kiminiz için) bir
Qarar yeri (kiminiz için) bir Emanet yeri. Kavrayabilen bir Topluluk için
Ayetleri birer birer açıkladık.
006.99- O Gökten Su indirendir. Bununla
Herşeyin Bitkisini bitirdik. Ondan bir Yeşillik çıkardık.
Ondan da birbiri üzerine bindirilmiş Taneler türetiyoruz. Ve Hurma
Ağacının Tomurcuğundan da Yere sarkmış
Salkımlar. Birbirine benzeyen ve benzemeyen Üzümlerden, Zeytinlerden ve
Nardan Bahçeler, Meyvesine, Ürün verdiğinde ve Olgunluğa eriştiğinde
bir bakın. Şüphesiz inananacak bir Topluluk için bunda gerçekten Ayetler
vardır.
XIII Yavaş Yavaş Gelişme: 101-110
006.100- Cinleri Allah'a Ortak koştular, oysa Onları da O yaratmıştır. Bir de hiçbir Bilgiye
dayanmaksızın Ona Oğullar ve Kızlar
yakıştırdılar. O ise
nitelendirdiklerinden Yücedir.
006.101- Gökleri ve Yeri bir Örnek edinmeksizin yaratandır. O'nun nasıl bir Çocuğu olabilir. Onun bir Eşi yoktur. O herşeyi yaratmıştır, herşeyi Bilen'dir.
006.102- İşte Rabb'iniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur, herşeyin Yaratıcısıdır. Öyleyse O'na Kulluk edin. O herşeyin üstünde bir Wekildir.
006.103- Gözler Onu İdraq edemez, O ise bütün Gözleri idraq eder. O Latif'tir, Haberdar'dır.
006.104- Gerçek şu ki Size Rabb'inizden Basiretler gelmiştir. Kim Basiretle görürse kendi lehine kim de Kör olursa kendi aleyhinedir. Ben Sizin üzerinizde bir Gözetleyici değilim.
006.105- İşte Biz Ayetleri çeşitli biçimlerde böyle açıklamaktayız. Öyleki Onlar Sana "Sen Ders görmüşsün" desinler ve Biz de bilebilen bir Topluluğa Onu açıkca göstermiş olalım.
006.106- Sana Rabb'inden wahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur ve Müşriklerden de yüz çevir.
006.107- Eğer Allah dileseydi Onlar Şirk koşmazdı. Biz Seni Onlar üzerine bir Gözetleyici kılmadık ve Sen onlar üzerinde bir Wekil de değilsin.
006.108- Allah'tan başka yakardıklarına sövmeyin sonra Onlar da Haddi aşarak bilmeksizin Allah'a söverler. İşte böyle biz her Ümmete yaptıklarını Süslü gösterdik. Sonra Onların son Varışları Rabb'lerinedir. O yapmakta olduklarını Onlara Haber verecektir.
006.109- Olanca Yeminleri ile eğer kendilerine bir Ayet gelse kesin olarak Ona inanacaklarına dair Allah'a Yemin ettiler. De ki: "Ayetler ancak Allah katındadır. Onlara gelse de Kuşkusuz inanmayacaklarının Şuurunda değil misiniz?
006.110- Biz Onların Qalplerini ve Gözlerini ilkin inanmadıkları gibi gerisine çevririz ve Onları Tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
XIV Müşriklerin
Muhalefeti: 111-121
006.111- Gerçek şu ki, Biz onlara Melekler indirseydik Onlarla Ölüler konuşsaydı ve Herşeyi karşılarına toplasaydık Allah'ın dilediği dışında yine Onlar inanmayacaklardı. Ancak Onların çoğu Cahillik ediyorlar.
006.112- Böylece her Nebi'ye İnsan ve Cin Şeytânlarından bir Düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için Yaldızlı Sözler fısıldarlar. Rabb'in dileseydi bunu yapamazlardı. Öyleyse onları Yalan olarak düzdükleri ile başbaşa bırak.
006.113- Bir de Ahirete inanmayanların Qalpleri Ona meyletsin de ondan hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklene dursunlar.
006.114- Allah'tan başka bir Hakem mi arayayım? Oysa o size Kitab'ı açıklanmış/ detaylanmış/ Mufassal olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bunun gerçekten Rabb'inden Haqq olarak indirildiğini biliyorlar. O halde sakın Süphecilerden olma.
006.115- Rabb'imin Sözü Doğruluk bakımından da, Adalet bakımından da tastamamdır. O'nun Sözlerini değiştirebilecek yoktur. O İşiten'dir, Bilen'dir.
006.116- Arzda olanların çoğunluğuna uyacak olursan, Seni Allah'ın Yolundan saptırırlar. Onlar ancak Zanna uyarlar
006.117- Şüphesiz Rabb'in, kendi Yolundan sapanları daha iyi bilir. O Dosdoğru yolda olanları da dahi iyi bilir.
006.118- Eğer O'nun Ayetlerine inanıyorsanız, artık üzerinde yalnızca Allah'ın İsmi anılanlardan yiyin.
006.119- Ne oluyor ki Size, kaçınılmaz bir İhtiyaçla karşı karşıya kalmanız dışında, O, Size Haram kıldıklarını ayrı ayrı açıklamışken, üzerinde Allah'ın İsmi anılan şeyleri yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir İlim olmaksızın kendi Hewalarıyla saptırıyorlar. Şüphesiz, senin Rabb'in Haddi aşanları en iyi Bilen'dir.
006.120- Günah'ın Açıkta olanını da, Gizlisini de terkedin. Çünkü Günahı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle Karşılık göreceklerdir.
006.121- Üzerinde Allah'ın İsminin anılmadığı şeyi yemeyin. Çünkü bu bir Fısqtır. Gerçekten Şeytânlar, Sizinle Mücadele etmeleri için kendi Dostlarına Gizli Çağrılarda bulunurlar. Onlara İtaat ederseniz şüphesiz siz de Müşriklersiniz.
006.122- Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve ona İnsanlar içinde yürümesi için ona bir Nur verdiğimiz kimsenin Durumu, Karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın Durumu gibi midir? İşte, Kafirlere yapmakta oldukları böyle çekici/ süslü gösterilmiştir.
XV Başlıca Muhalifler:122-129
006.123- Böylece Biz, her Ülkenin önde gelenlerini orada Hileli Düzenler kursunlar diye, oranın Suçluları kıldık. Oysa Onlar Hileli Düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.
006.124- Onlara ne zaman bir Ayet gelse, derler ki: "Allah'ın Elçilerine verilenin bir benzeri Bize de verilene kadar biz kesin olarak inanmayacağız." Allah, Elçiliğini nereye vereceğini daha iyi bilir. Bu Mücrimlere, kurdukları Düzenleri nedeniyle şiddetli bir Azab ve Allah katında bir Küçüklük İsâbet edecektir.
006.125- Allah, kimi Hidayete eriştirmek isterse, onun Göğsünü İslam'a açar, kimi de Saptırmak isterse, onun Göğsünü sanki Göğe yükseliyormuşcasına Dar ve Sıkıntılı kılar. Allah, inanmayanların üstüne işte böyle pislik çökertir.
006.126- Bu, Rabb'inin Dosdoğru olan Yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir Topluluk için Ayetleri böyle birer birer açıkladık.
006.127- Onlar için Rabb'leri katında Barış Yurdu vardır ve O, yaptıkları dolayısıyla Onların Welisidir.
006.128- Onların tümünü toplayacağımız gün: "Ey Cin Topluluğu, İnsanlardan çoğunu ayartıp edindiniz" İnsanlardan onların Dostları olanlar derler ki:" Rabb'imiz, kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tesbit ettiğin Süreye ulaştık." der (Allah:) "Allahın dilediği hariç, Ateş Sizin içinde ebedi kalacağınız Konaklama Yerinizdir." Şüphesiz Rabb'in, Hakim'dir, Bilen'dir.
006.129- Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla Zalimlerin bir kısmının başına geçiririz."
XVI Ceza:130-140
006.130- Ey Cin ve İnsan Topluluğu, içinizden Size Ayetlerimi aktarıp okuyan ve Size bu karşı karşıya geldiğiniz Gününüzle Sizi uyaran Elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefislerimize karşı Şehadet ederiz" derler. Dünya Hayatı Onları aldattı ve gerçekten Kafir olduklarına dair kendilerine karşı Şehâdet ettiler.
006.131- Bu, Halkı habersizken, Rabb'inin Ülkeleri Zulum ile Helak edici olmadığındandır.
006.132- Yaptıkları dolayısıyla herbiri için Dereceler vardır. Rabb'in, Onların yaptıklarından Habersiz değildir.
006.133- Rabb'in, hiçbir şeye İhtiyacı olmayan Rahmet Sahibidir. Dilerse Sizi giderir ve dilerse, Sizi bir başka Qawmin Soyundan ortaya çıkardığı gibi Yerinize bir başkasını getirir.
006.134- Şüphesiz, Size wadedilen mutlaka gelecektir. Ve Siz Aciz bırakacak değilsiniz.
006.135- De ki: "Ey Qawmim, bütün yapabileceğinizi yapın. Şüphesiz Ben de yapıyorum. Bu Yurdun Sonu, kimindir, bilip öğreneceksiniz. Gerçek şu ki Zalimler Kurtuluşa ermiyeceklerdir."
006.136- O'nun üretip türettiği Ekin ve Hayvanlardan Allah için de bir Pay ayırdılar, sonra kendi Zanlarınca: "Bu Allah'ındır, bu da Ortaklarımızındır."dediler. Kendi Ortakları için olan, Allah tarafına geçmez, ama Allah'a aid olan kendi Ortaklarının tarafına geçer. Ne kötü hükmediyorlar?
006.137- Yine bunun gibi Onların Ortakları, Müşriklerden çoğuna Çocuklarını Öldürmeyi Süslü gösterdiler. Hem Onları Helake düşürmek, hem de kendi aleyhlerinde Dinlerini Karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı. Sen Onları ve düzmekte oldukları İftiraları bırak.
006.138- Ve kendi Zanlarınca dediler ki: "Bu Hayvanlar ve Ekinler dokunulmazdır. Onları Bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. Hayvanların da Sırtları Haram kılınmıştır." Öyle Hayvanlar da vardır ki, O'na İftira etmek suretiyle Allah'ın İsmini anmazlar. Yalan yere İftira düzmekte olduklarından dolayı O, onlara Cezalarını verecektir.
006.139- Bir de dediler ki: "Bu Hayvanların Karınlarında olan, yalnızca Bizim Erkeklerimize aittir, Eşlerimize ise Haramdır. Eğer o, Ölü doğarsa Onlar da bunda Ortakdırlar." Allah, bu Düzmelerinin Cezasını verecektir. Şüphesiz Allah Hakim'dir, Bilen'dir.
006.140- Çocuklarını hiçbir Bilgiye dayanmaksızın aqılsızca öldürenler ile Allah'a karşı Yalan yere İftira düzüp Allah'ın kendilerine Rızıq olarak verdiklerini Haram kılanlar elbette Hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şapmışlar ve Doğru Yolu bulamamışlardır.
XVII Müşriklerin
Adetleri: 141- 144
006.141- Asmalı ve Asmasız Bahçeleri, Hurmaları ve Tadları farqlı Ekinleri, Zeytinleri ve Narları birbirine benzer ve benzemez yaratan O'dur. Ürün verdiğinde Ürününden yiyin ve Hasad Günü de Haqqını verin. Çünkü O, İsraf edenleri sevmez.
006.142- Hayvanlardan Yük taşıyan ve Döşek yapılanları da. Allah'ın Size Rızıq olarak verdiklerinden yiyin ve Şeytânın Adımlarına uymayın. Çünkü o, Sizin için Apaçık bir Düşmandır.
006.143- Sekiz çift, Koyundan da iki Keçiden de iki. De ki : "İki Erkeği mi Haram kıldı? Yoksa iki Dişiyi mi, ya da o iki Dişinin Rahimlerinin, kendisini kapsadığını mı? Eğer Doğru Sözlüler iseniz bana bir İlimle haber verir."
006.144- Deveden de iki, Sığırdan da iki. De ki: "İki Erkeği mi Haram kıldı? Yoksa ki Dişiyi mi ya da o iki Dişinin Rahimlerinin kapsadığını mı? Yoksa Allah, bunları Sizlere Tawsiye ettiği zaman Siz Şahidler miydiniz?" Hiçbir Bilgiye dayanmaksızın İnsanları saptırmak için Allah'a karşı Yalan yere İftira düzenden daha Zalim kimdir? Şüphesiz Allah, Zalimler Topluluğunu Hidayete erdirmez.
XVIII Haram Yiyecekler: 145-150
006.145- De ki: "Bana wahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin Yiyeceği için, Leşi, dökülen Kanı, Domuz Eti ki bu gerçekten Murdardır ya da Allah'tan başkası Adına kesilmiş bir Fısq dışında Haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir İhtiyaçla karşı karşıya kalırsa saldırmamak ve Haddi aşmamak şartıyla. Şüphesiz Senin Rabb'in Gafur'dur, Rahim'dir.
006.146- Yahudilere her Tırnaklı'yı Haram kıldık. Sığırlardan ve Koyunlardan, Sırtlarına veya Bağırsaklarına yapışan veya Kemiğe karışanlar dışında İç Yağlarını da onlara Haram kıldık. Azgınlık ve Hawa Tecavüzde bulunmaları nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz şüphesiz Sadıq olanlarız.
006.147- Şayet Seni yalanlayacak olurlarsa, de ki: "Rabbiniz Geniş Rahmet Sahibidir. O'nun şiddetli çarpması, Suçlulardan geri çevrilemez."
006.148- Şirk Koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne Biz Şirk koşardık, ne de Atalarımız ve hiçbir Şeyi Haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de, Bizim Zorlu Azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, Bize çıkarabileceğiniz bir İlim mi var? Siz ancak Zanna uymaktasınız ve ancak Zannla Yalan söylersiniz."
006.149- De ki: "En üstün/apaçık delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü Hidayete iletirdi."
006.150- De ki: "Gerçekten Allah'ın bunu Haram kıldığına Şehadet edecek Şahidlerinizi getirin."Şayet Onlar, Şehadet edecek olurlarsa Sen Onlarla birlikte Şehadet etme. Ayetlerimizi yalanlayanların ve Ahirete inanmayanların Hewalarına uyma. Onlar Rabb'lerine Denk tutmaktadırlar.
XIX Hayata Rehberlik eden
Kurallar 151-154
006.151- De ki: "Gelin Size Rabb'inizin neleri Haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir Şeyi ortak koşmayın, Anne Babaya İyilik edin, Yoksulluktan Dolayı Çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, Onların da Rızıqlarını Biz vermekteyiz. Fuhuşun Açığını da Gizli olanına da yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın Haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla Size Tawsiye etti, umulur ki Aqıl erdirirsiniz.
006.152- "Yetimin Malına O Ergirlik Çağına erişinceye kadar o en güzel dışında yaklaşmayın. Ölçüyü ve Tartıyı Doğru olarak yapın. Hiçbir Nefse Gücünün kaldırabileceği dışında birşey yüklemeyin. Söylediğiniz zaman yakınınız dahi olsa Adil olun. Allah'ın Ahdine de Wefa gösteirin. İşte bunlarla Size tawsiye etti. Umulur ki Öğüt alırsınız."
006.153- Bu, Benim Dosdoğru olan Yolumdur. Şu halde Ona uyun. Sizi O'nun Yolundan ayıracak Yollara uymayın. Bununla Size Tawsiye etti, umulur ki İttiqa edersiniz.
006.154- Sonra Biz Musa'ya İyilik yapanların üzerinde (nimetini) tamamlamak herşeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir Hidayet ve Rahmet olarak Kitab'ı verdik. Umulur ki Rabb'lerine kavuşacaklarına inanırlar.
XX Hedef:155-165
006.155- Bu indirdiğimiz Mübarek bir Kitaptır. Şu halde Ona uyun ve İttiqa edin. Umulur ki esirgenirsiniz.
006.156- "Bizden önce Kitap yalnızca iki Topluluğa indirildi Biz ise Onların Ders gördüklerinden habersisiz dememeniz,
006.157- Ya da Kitap Bize de indirilse idi şüphesiz onlardan daha çok Doğru Yolda olurduk" dememeniz (için). İşte Size Rabb'inizden Apaçık bir Belge bir Hidayet ve Rahmet gelmiştir. Allah'ın Ayetlerini yalanlayanlardan ve ondan alıkoyup çevirenden daha Zalim kimdir? Ayetlerimizden alıkoyup-çevirenlere bu Engelleme ve Çevirmelelerinden dolayı çok Çetin bir Azabla karşılık vereceğiz.
006.158- Onlar kendilerine Meleklerin gelmesini mi ya da Rabb'inizin gelmesini mi veya Rabb'inizin bazı Ayetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabb'inin Ayetlerinden bazılarının geleceği Gün daha önce İman etmemişse veya İmanıyla bir Hayır kazanmamışsa hiç kimseye İmanı Yarar sağlamaz. De ki "Bekleyin, Biz de şüphesiz beklemekteyiz."
006.159- Gerçek şu ki Dinlerini parça parça edip kendileri de grublaşanlar, Sen hiç bir Şeyde Onlardan değilsin . Onların işi ancak Allah'adır. Sonra yaptıklarını kendilerine Haber verecektir.
006.160- Kim bir İyilikle gelirse kendisine bunun on katı vardır. Kim de bir Kötülükle gelirse onun Mislinden başkasıyla cezalandırılmazlar ve onlar Haksızlığa uğratılmazlar.
006.161- De ki :"Rabb'im gerçekten Beni Doğru bir Yola iletti. Dimdik duran bir Dine, İbrâhim'in Hanif Dinine. O Müşriklerden değildi ."
006.162- De ki: "Şüphesiz benim Salatım, Nusuqum, Dirimim ve Ölümüm Alemlerin Rabb'i olan Allah'ındır."
006.163- "Onun hiç bir Ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum. Ve ben Müslüman olanların ilkiyim."
006.164- De ki: "O herşeyin Rabb'i iken Ben Allah'an başka Rabb mi arayım? Hiç bir Nefis kendi aleyhine başkasını kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının Günahını taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabb'inizedir. O Size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz Şeyleri Haber verecektir.
006.165- O Sizi Yeryüzünün Halifeleri kıldı ve Size verdikleriyle Sizi denemek için kiminizi kiminize göre Derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabb'n Sonuçlandırması pek Çabuk olandır ve şüphesiz O Gafur'dur, Rahim'dir.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
006 En'am |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|