Mekkî
Wahy
610-622
075.016/en-NAHL
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Tabiatın İlahi Vahyi tastiki 1-9
016.01- Allah'ın Emri geldi. Artık bunda acele
etmeyin. O Şirk koştukları Şeyler’den , Münezzeh ve Yüce’dir.
016.02- Kulları’ndan dilediklerine kendi Emri’nden
Melekler’i Ruh ile indirir. "Benden başka İlah yoktur. Şu halde Ben’den
korkup sakının" diye uyarır.
016.03- Gökler’i ve Yer’i Haq ile yarattı. O Şirk
koştukları Şeyler’den Yüce’dir.
016.04- İnsan’ı bir Damla Su’dan yarattı. Buna rağmen o Apaçık bir Düşman’dır.
016.05- Ve Hayvanlar’ı da yarattı. Sizin için Onlar’da
Isınma ve Yararlar var’dır. Ve Onlar’dan yemektesiniz.
016.06- Akşamlar’ı getirir Sabahlar’ı götürürken
bunlarda Sizin için bir Güzellik var’dır.
016.07- Kendisine ulaşmadan Canlarınız’ın
Yarısı’nın Telef olacağı Şehirler’e Onlar
Ağırlıklarınız’ı da taşımaktadırlar.
Elbette Sizin Rabb'iniz Şefkatli ve Merhametli’dir.
016.08- Onlar’a binmeniz ve Süs için Atlar’ı,
Katırlar’ı ve Merkepler’i. Ve daha Sizler’in bilmediğiniz neleri yaratmaktadır.
016.09- Yolu doğrultmak Allah'a aidtir. Ondan kimi
de eğridir. Eğer O dileseydi, Sizin tümünüzü elbette hidayet’e erdirirdi.
II Tabiat ve Tewhid Akıdesi 10-21
016.10- Sizin için Gök’ten Su indiren O’dur.
İçecek ondan, Ağaç ondandır. Hayvanlarınız’ı onda otlatmaktasınız.
016.11- Onunla Sizin için Ekin, Zeytin,
Hurmalıklar, Üzümler ve Meyveler’in Her Türlüsü’nden bitirir. Elbette bunda
düşünebilen bir Topluluk için Ayetler
var’dır.
016.12- Gece’yi Gündüz’ü Güneş’i ve Ay’ı Sizin Emriniz’e
verdi. Yıldızlar da onun Emr’iyle Emr’e hazır kılınmıştır. Elbette bunda aqleden bir Toplum için Ayetler
var’dır.
016.13- Yer’de Sizin için üretip türettiği Çeşitli
Renkler’dekileri de. Elbette bunda Öğüt
alan bir Qawim için Ayet var’dır.
016.14- Deniz’i de Sizin Emriniz’e veren O’dur.
Ondan Taze Et yemektesiniz ve Giyiminiz’e ondan Süs Eşyaları çıkarmaktasınız.
Gemiler’in onda yara yara akıp gittiğini görüyorsun. Onun Fadlı’ndan aramanız
ve umulur ki şükretmeniz içindir.
016.15- Sizi Sarsıntı’ya uğratır diye Yer’de
Sarsılmaz Dağlar bıraktı, Irmaklar ve Yollar da. Umulur ki Doğruyol’u
bulursunuz.
016.16- Ve İşaretler de. Onlar Yıldızlar’a Doğru
Yol’u bulabilirler.
016.17- Yaratan hiç yaratmayan gibi midir?
Artık Öğüt alıp düşünmez misiniz?
016.18- Eğer Allah’ın Ni’meti’ni saymaya
kalkışacak olursanız O’nu bir Genelleme ile bile sayamazsınız. Gerçekten Allah
Gafur'dur, Rahim'dir.
016.19- Allah saklı tuttuklarını ve açığa
vurduklarınızı bilir.
016.20- Allah'tan başka çağırdıkları Hiçbirşey’i
yaratamazlar. Üstelik Onlar yaratılıp durmaktadırlar.
016.21- Ölü’dürler, Diri değil’dirler. Ne zaman
dirileceklerin şuuruna da varamazlar.
III Tevhidi ve Wahyi İnkar edenler 22-25
016.22- Sizin İlahınız Tek bir İlah’tır. Ahiret'e
inanmayanların Qalpler’i ise İnkarcı’dır ve Onlar Müstekbir olanlar’dır.
016.23- Elbette Allah Onlar’ın saklı tuttuklarını
ve açığa vurduklarını bilir. Gerçekten O Müstekbirler’i sevmez.
016.24- Onlar’a "Rabb'iniz ne indirdi?"
denildiğin de "Eskiler’in Masalları"nı dediler.
016.25- Qıyamet Günü'nde kendi Günahları’nın
Tümünü ve hiçbir İlm’e dayanmaksızın saptırdıklarının Günahları’nın bir kısmını
yüklenmeleri için. Bak ne Kötü Yük yükleniyorlar.
IV Kötüler’in Aqıbeti 26-34
016.26- Onlar’dan öncekiler Hileli Düzenler kurmuşlardı da Allah Onlar’ın kurdukları
yapıların Temelleri’ne geldi. Böylece üstlerinde ki Tavan Tepeleri’ne çöktü.
Azab Onlar’a şuurunda olmadıkları yerden gelmişti.
016.27- Sonra Qıyamet Günü Onlar’ı Aşağılık
kılacak ve diyecek ki, "Haklarında Düşman kesildiğiniz Ortaklarım hani
nerede?" Kendilerine İlim verilenler dediler ki: "Bugün gerçekten
Aşağılanma ve Kötülük Kafirler’in üzerinedir."
016.28- Ki Melekler kendi Nefisleri’nin Zalimleri
olarak Onlar’ın Canları aldıklarında "Biz Hiçbir Kötülük yapmazdık "
(diyerek) Teslim olmakla karşılaşırlar. Öyşe değil, elbette Allah Sizin neler
yaptığınız Bilen’dir.
016.29- Öyleyse içinde Ebedi Kalıcılar olarak
Cehennem’in Kapıları’ndan girin.
Büyüklük taslayanlar’ın Konaklama Yeri ne Kötü.
016.30- Sakınanlar’a "Rabb'iniz ne
indirdi?" dediğinde "Hayır" dediler. Bu Dünya’da Güzel
Davranışlar’da bulunanlara Güzellik var’dır. Ahiret Yurdu ise daha Hayılı’dır.
Taqwa Sahipleri’nin Yurdu ne Güzel’dir.
016.31- Adn Bahçeleri, Ona girerler. O’nun
altından Nehirler akar. İçinde Onlar’ın
Her diledikleri Şey var’dır. İşte Allah Taqwa Sahipleri’ni böyle ödüllendirir.
016.32- Ki Melekler Güzellikle Canları’nı
aldıklarında "Selam Size’ derler. Yaptıklarınıza Karşılık olarak Bahçe’ye
girin."
016.33- Kendilerine Melekler’in gelmesinden veya
Rabb'inin Emri’nin gelmesinden başka bir Şey mi gözlüyorlar? Onlar’dan
Öncekiler de öyle yapmıştı. Allah Onlar’a zulmetmedi. Fakat Onlar kendi
Nefisleri’ne zulmediyorlardı.
016.34- Böylece işledikleri Kötülükler’i
kendilerine isâbet etti ve Alay’a aldıkları Şey kendilerini sarıp kuşatıverdi.
V Peygamber’in Wazifesi 35-40
016.35- Şirk koşmakta olanlar dediler ki:
"Eğer Allah dilesiydi O’nun dışında Hiçbir Şey’e kulluk etmezdik. Biz de
Atalarımız da ve O’nsuz Hiçbir Şey’i haram da kılmazdık." Onlar’dan
Öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde Elçiler’e düşen Apaçık bir Tebliğ’den
başkası mı?
016.36- Andolsun biz Her Ümmet’e Allah'a kulluk
edin Tağut’tan kaçının diye bir
Elçi gönderdik. Böylelik’le Onlar’dan kimine Allah hidayet verdi , Onlar’dan
kiminin üzerine de Sapıklık Haqq oldu. Artık Arz’da dolaşın da Yalanlayanlar’ın
uğradıkları Sonucu görün.
016.37- Sen Onlar’ın Hidayet bulmaları ne kadar
Tutku ile istesen de Allah elbette saptırdığına Hidayet vermez. Onlar için
Yardım edecek yok’tur.
016.38- Olanca Yeminleri ile "Öleni Allah
diriltmez" diye Yemin ettiler. Hayır, bu onun üzerine Haqq olan bir
Waid’dir. Ancak İnsanlar’ın Çoğu bilmezler.
016.39- Hakkında ihtilaf’a düştükleri Şey’i
Onlar’a açıklaması ve Küfredenler’in kendilerinin Yalancı olduklarını bilmesi
için.
016.40- Onu istediğimizde herhangi bir Şey için
Sözümüz O’na yalnızca "ol" demekten ibarettir, O da hemen oluverir.
VI Peygamberler’in Tebliğleri 41-50
016.41- Zulmedildikten sonra Allah Yolu’nda Hicret
edenler’i Dünya’da elbette Güzel bir
Biçimde yerleştireceğiz, Ahiret
Karşılığı ise daha Büyük’tür, bilmiş olsalardı.
016.42- Onlar Sabredenler ve Rabb'lerine Tewekkül
edenler’dir.
016.43- Biz Sen’den Ewwel kendilerine
wahyettiğimiz Adamlar’dan başka göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Zikr
Ehli'ne sorun.
016.44- Apaçık Delliller ve Kitaplar’la Sana da
Zik'i indirdik ki İnsanlar’a kendilerine indirileni açıklayasın. Onlar da İyice
düşünsünler diye.
016.45- Artık Kötülüğü örgütleyip düzenleyenler
Allah'ın kendileri Yer’in Dibi’ne geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları
yerlerden Azab’ın gelmeyeceğinden Emin midirler?
016.46- Ya da Onlar dönüp dolaşmaktalarken Onlar’ı
yakalayıvermesinden. Ki Onlar Aciz bırakacak değildirler.
016.47- Veya Onlar’ı bir Korku üzerinde
yakalayıvermesinden. Öyleyse Rabb'in gerçekten Şefkatli ve Merhamet Sahibi’dir.
016.48- Allah'ın Herhangi bir Şey’den Yarattığına
bakmıyorlar mı O'nun Gölgeleri küçülerek (sürünenek) Sağ’dan ve Sol’dan Allah'a
secde ederek döner.
016.49- Gökler’de ne varsa ve Yerler’de ki
Canlılar ve Melekler Allah'a secde
ederler ve Onlar Büyüklük taslamazlar.
VII İnsan’ın Tabiatı Şirk’e isyan eder
51-60
016.50- Rabb'lerinin Üstlerinden Onlar’a ne
yapacağından korkarlar ve emrolunduğu Şey’i yaparlar.
016.51- Allah dedi ki: "İki İlah edinmeyin. O ancak Tek bir İlah’tır.
Öyleyse Ben’den, yalnızca Ben’den korkun."
016.52- Gökler’de
ve Yer’de ne varsa O’nundur. İtaat, Kulluk
da Sürekli olarak O’nundur. Böyleyken Allah'tan başkasından mı korkup
sakınıyorsunuz?
016.53- Ni’met olarak Size ulaşan ne varsa
Allah'tandır. Sonra Size bir Zarar dokunduğunda ancak O’na yalvarmaktasınız.
016.54- Sonra Siz’den Zararı kaldırdığında Siz’den
bir Gurup Rabb’lerine Şirk koşarlar.
016.55- Kendilerine verdiklerimizi karşı Nankörlük
etmek için. Öyleyse yararlanın. İlerde bileceksiniz.
016.56- Kendilerine Rızıq olarak verdiklerimizden
Hiçbir Şey bilmeyenler’e Paylar ayırıyorlar. Andolsun Allah'a karşı düzmekte
olduklarınıza karşı kesinlikle Sorgu’ya
çekileceksiniz.
016.57- Ve Allah'a Kızlar İsnat ediyorlar. O
Yüce’dir. Hoşlandıkları da kendilerinindir.
016.58- Onlar’dan birine Dişi (/kız) müjdelendiği zaman İçi Öfke’yle taşarak Yüz’ü
Simsiyah kesilir.
016.59- Kendisine verilen Müjde’nin Kötülüğünden
dolayı Topluluk’tan gizlenir. O’nu aşağılanarak tutacak mı yoksa Toprağa mı
gömecek, bak, verdileri Hüküm ne Kötü.
016.60- Ahiret'e inanmayanlar’ın Kötü Örneği
var’dır. En Yüce Örnekler ise Allah'a aittir. O Aziz'dir, Hakim'dir.
VIII İlahî Wahy’e ihtiyaç
61-65
016.61- Eğer
Allah İnsanlar’ı Zulumleri nedeniyle Sorgu’ya çekecek olsaydı O’nun üstünde
Hiçbir Dabbe bırakmazdı. Ancak Onlar’ı alıkonulmuş bir Süre’ye kadar
ertelemektedir. Onlar’ın Ecelleri gelince ne bir Saat ertelenebilirler ne de
Öne alınabilirler.
016.62- Onlar
Allah'a Hoşlar’ına gitmeyecek Şeyler’i Uygun görürler. Diller’i de Yalan olarak
en Güzel olan’ın kendilerinin olduğunu düzmektedir. Elbette Ateş Onlar içindir
ve elbette Onlar Öncüler’dir.
016.63- Andolsun
Allah'a, Sen’den önceki Ümmetler’e de gönderdik. Fakat Onlar’a Şeytân yaptıklarını Süslü gösterdi.
Bugün de Onlar’ın Welisi odur. Ve Onlar için Acıklı bir Azab var’dır.
016.64- Biz
Kitab'ı ancak kendisinde İhtilaf’a düştükleri Şey’i Onlar’a açıklaman ve inanan
bir Qawm’e Rahmet ve Hidayet olması dışında indirmedik.
016.65- Allah
Gök’ten Su indirdi böylelikle Ölüm’ünden sonra Yer’i O’nunla diriltti. İşitebilen bir Topluluk için bunda gerçekten
bir Ayet var’dır.
IX Vahyin doğruluğunu gösteren Misaller
66-70
016.66- Sizin için Hayvanlar’da da elbette
İbretler var’dır. Size Onlar’ın Karınları’ndaki Fışkı ile Kan arasından
içenlerin Boğazı’ndan kolaylıkla kayan Dupduru bir Süt içirmekteyiz.
016.67- Hurmalıklar’ın ve Üzümlükler’in
Meyveleri’nden. O’ndan hem İçki hem de Güzel bir Rızıq ediniyorsunuz. Elbette
aqleden bir Qawm için bunda gerçekten bir Ayet var’dır.
016.68- Rabb'in Balarısı’na wahyetti: "Dağlar’dan, Ağaçlar’dan ve Onlar’ın
yaptıkları Asmalar’dan kendine Evler edin."
016.69- "Sonra Meyveler’in Tümü’nden ye,
böylece Rabb'inin Sana kolaylaştırdığı Yollar’da yürü. Onlar’ın Karınları’ndan
türlü Renkler’de Şerbetler çıkar, onda İnsanlar için bir Şifa var’dır."
Elbette düşünen bir Qawim için gerçekten bunda bir Ayet var’dır.
016.70- Allah Sizi yarattı. Sonra Sizi öldürüyor,
Siz’den kimi de bildikden sonra birşey bilmesin diye. Ömrünün en Aşağı Ucu’na
geri çevrilier. Elbette Allah Bilen'dir, Güçyetiren'dir.
X Peygamber’i seçmek 71-76
016.71- Allah Rızıq’ta kiminizi kiminize Üstün
kıldı. Üstün kılınanlar Rızıqları’nı
Elleri’nin altında bulunanlar’a onda Eşit olacak şekilde çevirip vermezler ( Ellerinin altında
bulunanlar’a vermezlerki, Onlar da Rızıq’ta Onlar’a Eşit olsunlar/kendilerine
eşit olmaları için Ellerinin altında bulunanlara vermezler." Şimdi
Allah'ın Ni’meti’ni İnkar mı ediyorlar?
016.72- Allah Size kendi Nefisleriniz’den Eşler
yaratı. Ve Size Eşleriniz’den de Çocuklar ve Ahfat yarattı. Ve Sizi Güzel
Şeyler’den rızıqlandırır. Şimdi Onlar Batıl’a mı inanıyorlar ve Allah'ın
Ni’meti’ni inkar mı ediyorlar?
016.73- Allah'ın dışında kendileri için Gökler’den ve Yer’den hiçbir Rızq’a ve
Hiçbir Şey’e Malik olmayan ve buna Güçler’i yetmeyen Şeyler’e mi tapıyorlar?
016.74- Artık Allah'a benzerler aramaya
kalmışmayın. Çünkü Allah bilir, Siz bilmezsiniz?
016.75- Allah Hiçbir Şey’e Gücü yetmeyen ve başkasının
Mülkü’nde olan ile tarafımızdan kendisine Güzel bir Rızıq verdiğimiz böylelikle
O’ndan Gizli ve Açık infaq eden kimse’yi Örnek olarak gösterdi. Bunlar hiç Eşit
olur mu? Hamd Allah'ındır. Fakat Onlar’ın çoğu bilmezler.
016.76- Allah Şu Örneği de verdi: İki Kişi,
bunlardan birisi Dilsiz, Hiçbir Şey’e gücü yetmez ve herşeyiyle Efendisi’nin
üstünde. O, Onu hangi Yön’e gönderse bir Hayır getirmez. Şimdi bu, Adalet’le
emreden ve Dosdoğru yol üzerinde bulunanla Eşit olabilir mi?
XI Azab’ın Geciktirilmesi 77-83
016.77- Gökler’in ve Yer’in Gaybı Allah'a aittir.
Saat'in Emr’i de yalnızca bir Göz Çırpması gibidir veya daha Yakın’dır. Elbette Allah Herşey’e
Güçyetiren'dir.
016.78- Allah, Sizi Anneleriniz’in Karnı’ndan
Hiçbir Şey bilmeksizin çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye İşitme, Görme ve
Fuad/Gönüller verdi.
016.79- Göğün Boşluğu’nda Boyun eğdirilmiş Kuşlar’ı görmüyorlar mı? Onları Allah'tan başkası
tutmuyor. Elbette İnanan bir Qawim için bir Ayet var’dır.
016.80- Allah Size Evleriniz’den Güvenlik ve Huzur
bulacağınız Yerler kıldı ve Size Hayvan Derileri’nden hem Göç Günü’nde hem de
Yerleşme Günü’nde kolaylıkla taşıyabileceğiniz Evler Yünleri’nden
Yapağıları’ndan ve Kılları’ndan bir zamana kadar Giyimlikler ve Döşemelikler ve
bir Meta kıldı.
016.81- Allah Sizin için yarattığı Şeyler’den
Gölgeler kıldı. Dağlar’da da Sizin için Barınaklar, Siperler kıldı. Sizi
Sıcak’tan koruyacak Elbiseler, Sizi Savaşınız’da koruyacak Giyimlikler de
varetti. İşte O üzerinizdeki Ni’meti’ni böyle tamamlamaktadır , umulurki teslim
olursunuz.
016.82- Fakat Onlar yüz çevirirlerse Sana düşen
yalnızca Apaçık bir Tebliğ’dir.
016.83- Onlar Allah'ın Ni’meti’ni bilmektedirler
sonra da inkar etmektedirler Onlar’ın Çoğu Küfredenler’dir.
XII Peygamberlerin şehadeti 84- 89
016.84- Her Ümmet’ten bir Şahid göndereceğimiz Gün
sonra ne Küfredenler’e izin verilecek ne de Hoşnutluk Dilekleri kabul edilecek.
016.85- O Zulmedenler Azab gördüklerinde ne
Onlar’a hafifletilecek ne de Onlar’a süre tanınacaktır.
016.86- O Şirk koşanlar Şirk koştuklarını
gördükleri zaman "Rabb'imiz Seni bırakıp Bizim tapmakta olduğumuz
Ortaklarınız bunlardır, diyecekler. Siz gerçekten Yalan söyleyenlersiniz"
diye Söz’ü fırlatacaklar.
016.87- O Gün Allah'a Teslim olmuşlardır ve
uydurdukları da onlar’dan çekilip uzaklaşmıştır.
016.88- Küfredip de Allah Yolu’ndan alıkoyanlar,
Biz, işledikleri Fesad’a karşılık, Onlar’a Azab üstüne Azab ekledik.
016.89- Her Ümmet içinde kendi Nefisleri’nden
Onların üzerinde bir Şahid getirdiğimiz Gün Seni de Onlar üzerinde bir Şahid
olarak getirecğiz. Biz Kitab'ı Sana Herşey’in Açıklayıcısı/Beyanı Müslümanlar’a
da bir Hidayet, bir Rahlmet ve bir Müjde olarak indirdik.
XIII İyilik ve Fenalık 90-100
016.90- Elbette Allah Adalet’i, İhsan’ı, Yakınlar’a
vermeyi emreder. Fahşa’dan Münker’den ve Zorbalıklar’dan sakındırır. Size Öğüt
vermektedir. Umulur ki Öğüt alıp düşünürsünüz.
016.91- Ahitleştiğiniz zaman Allah'ın Ahdi’ni
yerine getirip pekiştirdikten sonra Yeminler’i bozmayın. Çünkü Allah'ı üzerinize
Kefil kılmışsınızdır. Elbette Allah yaptıklarınızı bilir.
016.92- Bir Ümmet diğer bir Ümmet’ten daha
Gelişkin’dir diye Yeminleriniz’i kendi aranızda bir Bozuculuk Unsuru yaparak
İpi’ne Quwwet’le eğirdikten sonra bozan gibi olmayın. Elbette Allah Sizi
bununla İmtihan eder. Qıyamet Günü hakkında İhtilaf’a düştüğünüz Şey’i Size
elbette açıklayacaktır.
016.93- Eğer Allah dileseydi Sizi tam bir Ümmet
kılardı. Ancak dilediğini saptırır, dilediğini Hidayet’e erdirir.
Yaptıklarınızdan elbette sorulacaksınız.
016.94- Yeminleriniz’i kendi aranızda bir
Bozgunculuk Unsur’u edinmeyin. Sonra Sapasağlam basan Ayak kayar ve Allah
Yolu’ndan alıkoyduğunuz için Kötülüğü tadarsınız. Büyük Azab da Sizin içindir.
016.95- Allah'ın Ahdi’ni Ucuz bir Değer’e Karşılık
satmayın. Eğer bilirseniz Allah katında olan Sizin için daha
Hayırlı’dır.
016.96- Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın
katında olan ise Kalıcı’dır. Sabredenler’in Karşılığı’nı yaptıklarının en
Güzeli’yle Biz kesinlikle vereceğiz.
016.97- Erkek olsun Kadın olsun bir Mü’min olarak
kim Salih bir Eylem’de bulunursa elbette Biz O’nu Güzel bir Hayat’la yaşatırız
ve Onların Karşılığını yaptıklarının en Güzel’iyle elbette veririz.
016.98- Öyleyse Qur'an okuduğu zaman Racim Şeytan’dan Allah'a sığın.
016.99- Gerçek şu ki İnananlar ve Rabb'lerine
Tewekkül edenler üzerinde O’nun hiçbir Zorlayıcı Güc’ü yoktur.
016.100- Onun Zorlayıcı Gücü ancak O’nu Weli
edinenler O’na Ortak koşanlar üzerindedir.
XIV Qur'an Haqtır 101-110
016.101- Biz bir Ayet’i bir Ayet’in Yeri ile değiştirdiğimiz
zaman Allah neyi indirdiğini daha iyi bilmektedir ‘’Sen yalnızca İftira
edici’sin" dediler. Hayır Onlar’ın Çoğu bilmezler.
016.102- İnananlar’ı sağlamlaştırmak Müslümanlar’a
bir Müjde ve Hidayet olmak üzere O’nu Haqq olarak Rabb'inden Ruhu’l-Quds indirmiştir.
016.103- Andolsun ki Biz Onlar’ın "Bunu ancak
bir Beşer öğretmektedir." dediklerini biliyoruz. Kendisine saparak Eğilim
gösterdiklerinin Dil’i A’cem’dir, bu ise Açıkca Arapça olan bir Dil’dir.
016.104- Allah’ın Ayetleri’ne inanmayanları Allah
Hidayet’e ulaştırmaz ve Onlar için Elîm bir Azab var’dır.
016.105- Yalan’ı yalnızca Allah'ın Ayetleri’ne
inanmayanlar uydurur. İşte Yalancılar’ın asıl kendileri de onlar’dır.
016.106- Kim İmanı’ndan sonra Allah'a küfredip de
Qalb’i İman’la tatmin bulmuş olduğu halde Baskı altında zorlanan Haric Küfr’e
Göğüs açarsa işte Onlar’ın üzerinde Allah'tan bir Gazap var’dır ve Büyük Azab
Onlar’ındır.
016.107- Bu Onlar’ın Dünya Hayatı’nı Ahiret’e göre
daha Sevimli bulmalarından ve elbette Allah'ın da küfreden bir Qawm’i Hidayet’e
ulaştırmaması nedeniyledir.
016.108- Onlar Allah'ın Qalpleri’ni Kulaklar’ı ve
Gözleri’ni Mühürlediği kimselerdir. Gafiller’de Onlar’ın ta kendileridir.
016.109- Elbette Onlar Ahiret'te Ziyan’a
uğrayanlar’dır.
016.110- Sonra gerçekten senin Rabb'in İşkence’ye
uğratıldıktan sonra Hicret edenler’in ardından Cihad edip sabredenler’in
(destekcisidir). Elbette Senin Rabb'in gerçekten Gafur'dur, Rahim'dir.
XV Mekkeliler’in Aqıbeti 111-119
016.111- O Gün Herkes kendi Nefs’i Adına Mücaedele
eder ve Herkes’e yaptığının karşılığı Eksiksiz ödenir. Onlar Zulm’e
uğratılmazlar.
016.112- Allah bir Şehr’i Örnek verdi. Güvenlik ve
Huzur içindeydi, Rızq’ı da Heryer’den bol bol gelmekteydi. Fakat Allah'ın
Ni’metleri’ne Nankörlük etti. Böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak Ona
Açlık ve Korku Elbisesi’ni taddırdı.
016.113- Andolsun Onlar’a kendi içlerinden bir Elçi
gelmişti. Fakat Onu yalanladılar. Böylece Onlar Zulumler’ine dewam ederlerken
Azab Onlar’ı yakalayıverdi.
016.114- Öyleyse Allah'ın Sizi rızıqlandırdığı
Şeyler’den Helal Temiz olan’ı yiyin. Eğer Ona Kulluk etmekte iseniz. Allah'ın
Ni’meti’ne şükredin.
016.115- O Size ancak Ölü’yü, Kan’ı, Domuz Eti’ni ve
Allah'tan başkası Adı’na kesilmiş olanı Haram kıldı. Fakat kim Mecbur kalırsa,
saldırmamak ve sınırı taşmamak üzere (izinlidir). Gerçekten Allah Gafur'dur,
Rahim'dir.
016.116- Dilleriniz’in Yalan yere nitelendirmesiyle
şuna Helal buna Haram demeyin. Allah'a karşı Yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a
karşı Yalan uyduranlar Kurtuluş’a eremezler.
016.117- Pek az bir Meta. Onlar’a ise Elîm bir Azab var’dır.
016.118- Yahudi Olanlar’a
da, bundan önce Sana aktardıklarımızı Haram kıldık. Biz Onlar’a zulmetmedik,
ancak Onlar kendi Nefisleri’ne zulmediyorlardı.
016.119- Sonra gerçekten senin Rabb'in Cehalet sonucu
Kötülük işleyen, sonra bunun ardından Tewbe eden ve Islah olanlar. elbette
Senin Rabb'in bundan sonra Gafur'dur, Rahim'dir.
XVI İbrâhim 120-128
016.120- Gerçek şu ki, İbrâhim bir Ümmet’ti. Allah'a Gönül’den yönelip İtaat eden bir
Hanif’ti ve O Müşrikler’den değildi.
016.121- O’nun Ni’metleri’ne Şükredici’ydi. O’nu
seçti ve Doğru Yol’a iletti.
016.122- Ve Biz O’na Dünya’da bir Güzellik verdik,
elbette O , Ahiret'te de Salih olanlar’dandır.
016.123- Sonra Sana wahyettik: "Hanif olan İbrâhim'in Milleti’ne uy. O
Müşrikler'den değildi.
016.124- Sebt, ancak O’nda ihtilaf’a
düşenlere (farz) kılındı. Elbette Senin Rabb'in, Onlar’ın İhtilaf ettikleri
Şeyler konusunda Qıyamet Günü aralarında hükmedecektir.
016.125- Rabb'inin Yolu’na Hikmet’le ve Güzel Öğüt’le
çağır ve Onlar’la en Güzel bir biçim’de
mücadele et. Elbette senin Rabb'in Yolu’ndan sapanı Bilen'dir ve Hidayet’e
ereni de Bilen’dir.
016.126- Eğer Ceza verecekseniz Size Ceza verilenin
Misliyle Ceza verin ve eğer sabrederseniz, andolsun bu, Sabredenler için daha
Hayırlı’dır.
016.127- Sabret, Senin Sabr’ın ancak Allah iledir.
Onlar için Hüzn’e kapılma ve kurmakta oldukları Hileli düzenler’den dolayı da
Sıkıntı’ya düşme.
016.128- Elbette Allah Sakınanlar’la ve İyilik edenler’le
beraber’dir.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
016 Nahl |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|