Mekkî Wahy
610-622
061.037/es-SAFFAT
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Tewhid’in
Galip Gelmesi :1-21
037.01- Saflar halinde dizilenler’e
andolsun.
037.02- Haykırıp sürükleyenler’e,
037.03- Zikir okumakta olanlar’a.
037.04- Hiç tartışmasız Sizin İlahınız gerçekten
Bir’dir.
037.05- Gökler’in,
Yer’in ve ikisi arasında bulunanların Rabb'idir, Doğuları’n
da Rabb'idir.
037.06- Elbette Biz Dünya Göğü’nü Çekici bir Süs’le, Yıldızlar’la
süsleyip donattık.
037.07- Ve İtaat’ten çıkmış Her Azgın Şeytân’dan
koruduk.
037.08- Ki Onlar Mele i A'la’ya
kulak verip dinleyemezler ve Onlar Her yandan kovulurlar.
037.09- Uzaklaştırılırlar. Onlar için Kesintisiz
bir Azab var’dır.
037.10- Ancak çalıp kapan olursa, artık O’nu da
delip geçen Yakıcı bir Alev izler.
037.11- Şimdi Onlar’a
sor: "Yaradılış bakımından Onlar mı daha
Zorlu, yoksa Bizim Yarattıklarımız mı? Doğrusu Biz Onlar’ı
Cıvık-yapışkan bir Çamur’dan yarattık.
037.12- Hayır Sen şaşırdın kaldın, Onlar ise alay
ediyorlar.
037.13- Kendilerine Öğüt verildiğinde Öğüt
almıyorlar.
037.14- Bir Ayet gördüklerinde de Alay konusu
edinip eğleniyorlar.
037.15- "Bu acıkça
bir Büyü’den başkası değildir." dediler.
037.16- "Biz öldüğümüz, Toprak ve Kemik
olduğumuz da mı gerçekten Biz mi diriltilecek mişiz?"
037.17- "Veya önceki Atalarımız da mı?"
037.18- De ki: "Evet , üstelik Sizler Boyun
bükmüş kimseler olarak."
II Hüküm :22-74
037.19- İşte O yalnızca bir Çığlık’tan
ibaret’tir artık kendileri bakıp durmaktadırlar.
037.20- Derler ki: "Eywah
Bize, Bu, Din Günü'dür."
037.21- Bu Sizin yalanlamakta olduğunuz Ayırma Günü'dür.
037.22- Zulmedenler’i,
Eşleri’ni ve tapmakta olduklarını biraraya getirip
toplayın.
037.23- Allah'tan başka (taptıklarını) artık Onlar’ı Cehennem’in Yolu’na yöneltip götürün.
037.24- Ve Onlar’ı
durdurup tutuklayın, çünkü Onlar Sorgu’ya çekileceklerdir.
037.25- Ne oluyor Size birbirinizle yardımlaş mıyorsunuz?
037.26- Hayır , bugün Onlar
teslim olmuşlardır.
037.27- Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar:
037.28- "Gerçekten Sizler Bize Sağ’dan
yana gelip yanaşıyordunuz" derler.
037.29- "Hayır" derler, "Zaten
Sizler Mü’min
olanlar değildiniz."
037.30- "Bizim, Sizin üzerinizde Zorlayıcı
hiç bir Gücümüz yoktu, hayır Siz Azgın
bir Qawim’diniz."
037.31- Böylece Rabb'imizin Sözü Haqq oldu. Hiç Tartışmasız Tadıcılar’ız.
037.32- Evet Biz Sizi azdırdık. Çünkü Biz de Azgın
kimseler’dik.
037.33- Artık o Gün Onlar Azab’a
Ortak’tırlar.
037.34- Doğrusu Biz Suçlular’a
böyle yaparız.
037.35- Çünkü Onlar’a
" Allah'tan başka İlah yoktur" denildiği zaman Büyüklük taslarlardı (istikbar).
037.36- Ve derlerdi ki "Biz Deli bir Şair
için İlahlarımız’ı terk mi edeceğiz?"
037.37- Hayır O Haqq’ı
getirmiş ve Gönderilenler'i de doğrulamıştı.
037.38- Hiç Tartışmasız Siz Elîm Azab’ı tadıcılarsınız.
037.39- Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla
cezalandırılmayacaksınız.
037.40- Ancak Muhlis olan Kullar başka.
037.41- İşte Onlar; Onlar için
bilinen bir Rızıq var’dır.
037.42- Çeşitli Meyveler. Onlar İkram görenler’dir.
037.43- Ni’metler’le donatılmış /Nâim Bahçeler'de.
037.44- Birbirlerine karşı Tahtlar üzerinde
037.45- Kaynak’tan (doldurulmuş) Kadehler’le çevrelerinde dolaşırlar.
037.46- Bembeyaz İçenler’e Lezzet.
037.47- Onda ne bir Gaile
vardır, ne de kendilerinden geçip, Aqıllar’ı çelinir.
037.48- Ve yanlarında Bakışları’nı yalnızca Eşleri’ne çevirmiş İri Gözlü
Kadınlar var’dır.
037.49- Sanki Onlar
Saklı bir Yumurta gibi. (çarpıcı
ve pürüzsüz)
037.50- Böyleyken kimi kimine yönelmiş
olarak birbirlerine soruyorlar:
037.51- Onlar’dan bir Sözcü der
ki: "Benim bir Yakınım vardı."
037.52- Derdi ki: "Sen de gerçekten (dirilişi) Doğrulayanlar’dan mısın?"
037.53- "Bizler öldüğümüz, Toprak ve Kemikler olduğumuz
da mı gerçekten
Biz mi sorguya çekilecekmişiz?"
037.54- (Konuşan yanındakilere) Der ki:
"Sizler biliyor musunuz?"
037.55- Derken bakıverdi O’nu Çılgınca yanan
Ateş’in tam ortası’nda gördü.
037.56- Dedi ki: " Andolsun
Allah'a. Neredeyse Beni de düşürecektin."
037.57- Eğer Rabb'imin Ni’met’i
olmasaydı elbette Ben de Hazır bulunanlar’dan
olacaktım.
037.58- Nasıl Biz ölecek olanlar değil miymişiz?
037.59- Yalnızca Birinci Ölümümüz’den
başka. Ve Biz Azab’a da uğratılacak olanlar da değil
miymişiz?
037.60- Elbette bu Asıl Büyük Kurtuluş ve
Mutluluğun ta kendisidir.
037.61- Böylece Çalışanlar da bunun bir benzeri
için çalışmalıdır.
037.62- Nasıl böyle bir Konaklama mı Hayırlı yoksa
Zakkum Ağacı mı?
037.63- Doğrusu Biz O’nu Kafirler için bir
Fitne kıldık.
037.64- Elbette o Çılgınca yanan bir Ateş’in
Dibi’nde bitip çıkar.
037.65- Onun Tomurcukları Şeytânlar’ın Başları gibidir.
037.66- Artık Hiç tartışmasız Onlar O’ndan yiyecekler,
böylelikle Karınları’nı O’ndan dolduracaklar.
037.67- Sonra kendileri için O’nun üzerinde Kaynar
Su karıştırılmış bir İçkiler’i de vardır.
037.68- Sonra Onlar’ın
dönecekleri Yer elbette Çılgınca Yanan Ateş’tir.
037.69- Çünkü Onlar Ataları’nı da Sapık Kimseler
olarak bulmuşlardı.
037.70- Kendileri de Onların İzleri üzerinde
koşturup duruyorlardı.
037.71- Andolsun Onlar’dan önce Evwwelkiler’in
Çoğu da sapmıştı.
037.72- Andolsun Biz
içlerinde Uyarıcılar göndermiştik.
037.73- Uyarılanlar’ın
nasıl bir Son’a uğradıklarına bir bak.
037.74- Ancak Muhlis olan Kullar başka.
III Nûh ve İbrâhîm: 75-113
037.75- Andolsun Nûh Bize seslenmişti de ne Güzel icâbet etmiştik.
037.76- O’nu ve Ailesi’ni o Büyük Üzüntü’den
kurtarmıştık.
037.77- Ve Onun Soyu’nu, Onlar’ı
da Baqi kıldık.
037.78- Sonra gelenler arasında da O’na (Hayırlı
ve şerefli bir isim) bıraktık.
037.79- Alemler içinde Selam olsun Nûh’a.
037.80- Gerçekten Biz İhsan’da bulunanlar’ı
böyle ödüllendiririz.
037.81- Elbette O Bizim Mü'min
Kullarımız’dandı.
037.82- Sonra diğerlerini Su’da
boğduk.
037.83- Doğrusu İbrâhîm de Onun bir Kolu’ndandır.
037.84- Hani O Rabb'ine Arınmış bir Qalb’le gelmişti.
037.85- Hani Babası’na ve Qawmi’ne
demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz?"
037.86- Birtakım uydurma yalanlar için mi Allahtan başka İlahlar istiyorsunuz?
037.87- Alemlerin Rabb'ı
Konusundaki Zannınız nedir?
037.88- Sonra Yıldızlar’a
bir göz attı.
037.89- "Doğrusu Ben Hasta’yım." dedi.
037.90- Böylelikle arkalarını çevirip Ondan
kaçmaya başladılar.
037.91- Bunun üzerine Onların İlahları’na sokulup.
"Yemek yemiyor musunuz?" dedi.
037.92- Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz.
037.93- Derken Onların üstüne yürüyüp Sağeli’yle bir Darbe indirdi.
037.94- Çok geçmeden
birbirine geçmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
037.95- Dedi ki . "Yontmakta olduğunuz Şeyler’e mi tapıyorsunuz?"
037.96- Oysa Sizi de yapmakta olduklarınızı da
Allah yaratmıştır.
037.97- Dediler ki: " O’nun için bir Bina inşa edin de O’nu Çılgınca yanan Ateş’in
içine atın."
037.98- Böylelikle Ona bir Tuzak hazırlamak
istediler. Oysa Biz Onlar’ı Alçaltılmışlar kıldık
037.99- Dedi ki: " Elbette Ben Rabb'ime gidici’yim. O beni Hidayet’e eriştirecektir."
037.100- Rabb'im Bana Sâlihler’den
( bir çocuk) Armağan et.
037.101- Biz de Onu Halim bir Çocuk’la müjdeledik.
037.102- Böylece O’nun yanında koşabilecek Çağ’a erişince "Oğlum" dedi
."Gerçekten Ben Seni Rüya’m’da boğazlıyorken
gördüm. Bir bak Sen ne düşünüyorsun?" Dedi ki: "Babacığım emrolunduğun Şey’i yap. İnşallah Beni Sabredenler’den
bulacaksın."
037.103- Sonunda ikisi de Teslim oldular, Onu Alnı üzerine yatırdı.
037.104- Biz Ona "Ey İbrâhîm" diye seslendik.
037.105- Gerçekten Sen Rü’ya’yı
doğruladın. Elbette Biz İhsan’da bulunanlar’ı böyle ödüllendiririz.
037.106- Doğrusu bu Apaçık bir İmtihan idi.
037.107- Ve O’na Büyük bir Zibh’i Fidye olarak
verdik.
037.108- Sonra gelenler arasında O’na (hayırlı ve
şerefli bir isim ) bıraktık.
037.109- İbrâhîm'e
selam olsun.
037.110- Biz İhsan’da bulunanlar’ı
böyle ödüllendiririz.
037.111- Elbette O Bizim Mü'min
Kullarımız’dandı.
037.112- Biz Ona Sâlihler’den
bir Nebi olarak İshâq'ı
müjdeledik.
037.113- O'na da
İshâq'a
da Bereketler verdik. İkisinin Soyu’ndan İhsan’da bulunan da var, açıkça kendi
Nefsi’ne zulmetmekte olan’da.
IV Mûsa, İlyas,
Lût: 114-138
037.114- Andolsun, Biz Mûsa'ya ve Hârun'a lutfettik.
037.115- Onları ve Qawimleri’ni
o Büyük Üzüntü’den kurtardık.
037.116- Onlara Yardım ettik, böylece Üstün gelenler
Onlar oldular.
037.117- Ve ikisine Anlatım’ı Açık Kitab verdik.
037.118- Onları Dosdoğru olan
Yol’a yönelttik.
037.119- Sonra gelenler arasında da ikisine (şan)
bıraktık.
037.120- Mûsa'ya
ve Hârun'a Selam olsun.
037.121- Elbette Biz İhsan’da bulunanlar’ı
böyle ödüllendiriz.
037.122- Elbette ikisi Bizim Mü’min
Kullarımız’dandırlar.
037.123- Gerçekten İlyas da Gönderilenler'dendi.
037.124- Hani kendi Qawmi’ne
demişti ki: "Siz ittiqa etmez misiniz?"
037.125- Siz Ba'l'e tapıp da Yaratıcılar’ın en
Güzeli’ni mi bırakıyor sunuz?
037.126- Allah ki, Sizin de Rabb'iniz, önceki Atalarınız’ın da Rabbi'dir.
037.127- Fakat O’nu yalanladılar. Bundan dolayı gerçekten
Onlar Hazır bulundurulacak olanlar’dır.
037.128- Ancak Muhlis Kullar başka.
037.129- Sonra gelenler arasında Ona ( şan) bıraktık.
037.130- İlyas'a da Selam olsun.
037.131- Elbette Biz İhsan’da Bulunanlar’ı
böyle ödüllendiririz.
037.132- Elbette O Bizim Mü’min
Kullarımız’dandı.
037.133- Gerçekte Lût da Gönderilenler'dendi.
037.134- Hani Biz Onu ve Ailesi’ni topluca
kurtarmıştık.
037.135- Geride bırakılanlar arasında bir Yaşlı
Kadın dışında.
037.136- Sonra geride kalanları Yerle bir ettik.
037.137- Siz Onların üstünden elbette geçip gidiyorsunuz, Sabah vakti.
037.138- Ve Geceleyin. Yine de aqıllanmayacak
mısınız?
V Yunus ve Peygamber'in Zaferi: 139-182
(Bak: 2/Kalem 48-50
55/Yunus
98)
037.139- Elbette Yunus
da Gönrderilenler'dendi.
037.140- Hani O Dolu bir Gemi’ye kaçmıştı.
037.141- Böylece Kura’ya katılmıştı da böylece Kaybedenler’den olmuştu.
037.142- Derken Onu Balık yutmuştu. Oysa kendisi
kınanmıştı.
037.143- Eğer Tesbih edenler’den olmayaydı.
037.144- Onun Karnı’nda dirilip kaldırılacakları
Gün’e kadar kalakalmıştı.
037.145- Sonunda O Hasta bir durumda iken Onu Çıplak
bir Yer’e attık.
037.146- Ve üzerine Sık Geniş Yapraklı türden bir
Ağaç bitirdik.
037.147- Onu Yüzbin olan
veya daha da artan (Nufuz)a gönderdik.
037.148- Sonunda O’na iman ettiler. Biz de Onları bir
Süre’ye kadar yararlandırdık.
037.149- Şimdi Sen Onlara sor. "Kızlar Senin
Rabb'inin, Erkekler Onların mı?
037.150- Yoksa Onlar Şahidlik
etmekteyken Biz Melekler’i Dişiler olarak mı
yarattık?
037.151- Dikkat edin, gerçekten Onlar Düzdükler’i Yalanlar’dan dolayı
derler ki:
037.152- "Allah doğurdu." Onlar elbette
Yalan söyleyenlerdir.
037.153- Kızlar’ı Erkekler’e tercih mi etmiş?
037.154- Size ne oluyor, nasıl hükmediyor sunuz?
037.155- Hiç mi Öğüt alıp düşünmüyorsunuz?
037.156- Yoksa Sizin Apaçık olan İspatlı bir Deliliniz
mi var?
037.157- Eğer Doğru söyleyenler iseniz öyleyse
getirin Kitabınız’ı.
037.158- Onlar kendisi ile Cinler arasında bir Soybağı
kurdular. Oysa andolsun Cinler de Onların gerçekten
Hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.
037.159- Onların nitelendirmekte oldukları’ndan Allah
Yüce’dir.
037.160- Ancak Muhlis Kullar başka.
037.161- Artık Siz de tapmakta olduklarınız da .
037.162- Ona karşı kimseyi Fitne’ye sürükleyecek
olanlar değilsiniz.
037.163- Ancak kendisi Çılgınca Yanan Ateş’e girecek
olan başka.
037.164- (Melekler der ki:) "Bizden her birimiz
için belli bir Maqam var’dır.
037.165- Biziz o Saflar halinde dizilmiş olanlar gerçekten Biziz.
037.166- Biziz o Tesbih
edenler de gerçekten biziz.
037.167- Onlar, her ne kadar şöyle diyor idiyseler
de.
037.168- "Eğer yanımızda öncekilerden bir Zikir
bulunmuş olsaydı
037.169- Gerçekten Bizler de Allah'ın Muhlis olan
Kulları’ndan olurduk.
037.170- Fakat Onu tanımayıp küfrettiler, yakında
bileceklerdir.
037.171- Andolsun
Gönderilen Kullarımız’a Sözümüz geçmiştir.
037.172- Tartışmasız Onlar elbette Nusret bulacaklardır.
037.173- Ve elbette bizim Ordularımız üstün gelecek
olan da onlardır.
037.174- Öyleyse Sen bir Süre’ye kadar Onlar’dan yüz çevir.
037.175- Ve Onları seyret. Onlar da yakında
seyredeceklerdir.
037.176- Şimdi Onlar Bizim Azabımız’ı
mı Acele istiyorlar?
037.177- Fakat Onların Saha’sına indiği zaman Uyarılanlar’ın Sabahı ne kadar da Kötü olur?
037.178- Sen bir Süre’ye kadar Onlar’dan
yüzçevir.
037.179- Ve seyret. Onlar da yakında
seyredeceklerdir.
037.180- İzzet Sahibi olan Senin Rabb'in Onların
nitelendirmekte olduklarından Yüce’dir.
037.181- Gönderilenler'e
Selam olsun.
037.182- Ve Alemler’in
Rabb'i Allah'a da Hamd olsun.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
037 Saffat |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|