Mekkî
Wahy
610-622
064.039/ez-ZÜMER
Esirgeyen
Bağışlayan Allah'ın adıyla
I Allah'a İtaat: 1-9
039.01- Kitab'ın indirilmesi Aziz ve Hakim
Allah'tandır.
039.02- Elbette Biz Sana bu Kitab'ı Haqq olarak indirdik.
Öyleyse Sen de Din’i yalnızca Ona Halis
kılarak Allah'a ibadet et.
039.03- Haber’in olsun, Halis olan Din yalnızca
Allah'ındır. Ondan başka Weliler edinenler: "Biz bunlara Bizi Allah'a daha
fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz. Elbette Allah, Kendi
aralarında üzerinde İhtilaf ettikleri
Şeyler’in Hükmü’nü verecektir. Gerçekten Allah Yalancı Kafir olan kimse’yi
Hidayet’e eriştirmez.
039.04- Eğer Allah Çocuk edinmek isteseydi
yarattıklarından dilediğini elbette seçerdi. O Yüce’dir, O bir olan, Kahredici
olan Allah'tır.
039.05- Gökler’i ve Yer’i Haqq olarak yarattı.
Gece’yi Gündüz’ün üstüne sarıp örtüyor/ doluyor/
yuvarlıyor. Gündüz’ü de Gece’nin üstüne, sarıp örtüyor. Güneş’e ve Ay’a da
Boyun eğdirdi. Her biri Ad’ı konulmuş bir Ecel’e kadar akıp gitmektedir.
Haber’in olsun Aziz ve Hakim olan O' dur.
039.06- Sizi Tek bir Nefis’ten yarattı, sonra da
Ondan kendi Eş’ini varetti. Ve Sizin için Davarlar’dan Sekiz Çift
indirdi. Sizi Anneleriniz’in Karınları’nda Üç Karanlık içinde bir Yaratılış’tan
sonra Yaratmak’la yaratmaktadır. İşte Rabb’iniz olan Allah bu’dur.
Mülk’te O'nundur. Ondan başka İlah yok’tur. Buna rağmen nasıl
döndürülüyorsunuz.
039.07- Eğer küfredecek olursanız artık kesinlikle
Allah Size karşı Hiç bir İhtiyacı olmayandır. Ve O Kullar’ı için Küfr’e Rıza
göstermez. Ve eğer şükrederseniz Sizin için Ondan Razı olur. Hiç bir Günahkar
bir başkasının Günah Yükü’nü yüklenmez. Sonra Rabb’inize
döndürülcekesiniz. Böylece tapmakta olduklarınızı Size Haber verecektir. Hiç
şüphe yok O Sineler’in Özü’nde Saklı olan’ı Bilen’dir.
039.08- İnsan’a bir Zarar dokunduğu zaman
Gönül’den katkısızca yönelmiş olarak Rabb'ine dua eder. Sonra O’na kendinden
bir Ni’met verdiği zaman daha önce O’na dua ettiğini unutur ve Onun Yolu’ndan
saptırmak amacıyla Allah’a Eşler koşmaya başlar. De ki: "Küfrün’le biraz
metalanıp yararlan. Çünkü Sen Ateş Ashabı'ndansın.
039.09- Yoksa O Gece Saati’nde kalkıpta secde ederek ve Qıyam’a durarak Gönül’den İtaat
eden Ahiret'ten sakınan ve Rabb'inin Rahmeti’ni umut eden midir? De ki:
"Hiç Bilenler’le Bilmeyenler bir olur mu? Hiç kuşkusuz Ulu’l-Elbâb Öğüt
alıp düşünmektedir."
II Mü'minler’le Kafirler 10-21
039.10- De ki: "Ey İnanan Kullarım; Rabb'inizden
ittiqa edin. Bu Dünya’da İyilik etmekte olanlar için bir İyilik vardır.
Allah'ın Arzı geniştir. Ancak Sabredenler’e Ecirler’i hesapsızca ödenir.
039.11- De ki: "Ben Din’i yalnızca O'na Halis
kılarak Allah’a ibadet etmekle emrolundum."
039.12- "Ve Ben Müslümanlar’ın ilki olmakla
da emrolundum."
039.13- De ki: "Ben Rabb'ime isyan ettiğim
zaman Büyük bir Gün’ün Azabı’ndan korkmaktayım."
039.14- De ki: "Ben Dinim’i yalnızca Ona Halis kılarak Allah'a
ibadet ederim."
039.15- "Siz de O'nun dışında dilediklerinize
ibadet edin. De ki: "Gerçekten Hüsran’a uğrayanlar Qıyamet Günü hem
kendilerini hem de Yakınlar’ını Hüsran’a uğratanlar’dır. Haberiniz olsun bu
Apaçık olan Hüsran’ın kendisidir.
039.16- Onların üstlerinde Ateş’ten Katlamalı
Tabakalar, altlarında da Katlamalı Tabakalar var’dır. İşte Allah, kendi Kulları’nı
bununla tehdid edip korkutuyor. Ey Kulla’ım öyleyse Ben’den ittiqa edin.
039.17- Tağut'a Kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a
içten Yönelenler ise, Onlar için bir Müjde vardır. Öyleyse Kullarım’a Müjde
ver.
039.18- Ki Onlar, Sözü dinlerler ve en Güzel’ine
uyarlar. İşte Onlar Allah'ın kendilerini Hidayet’e ilettikleridir ve Onlar
Temiz-akıl Sahipleri’dir.
039.19- Azab Sözü kendisi üzerine Haqq olmuş kimse
mi? Ateş’te olan’ı artık Sen mi kurtaracaksın?
039.20 Ancak Rabb'lerinden ittiqa edenler ise,
Onlar için Yüksek Köşkler vardır, Onların üstünde de Yüksek Köşkler Bina
edilmiştir. Onların altında Nehirler akmaktadır. Allah'ın Waadi. Allah
Waadi’nden dönmez.
039.21- Görmüyor musun, gerçekten Allah Gök’ten Su
indirdi ve Onu Yer’in içindeki Kaynaklar’a yürütüp geçirdi. Sonra Onunla
Çeşitli Renkler’de Ekinler çıkarmaktadır. Sonra kurumaya başlar, böylece Onu
Kurumuş Kırıntılar kılıyor. Elbette bunda, Temiz akıl Sahipleri için gerçekten
Öğüt alacak bir Ders var’dır.
III Qur'ân Mükemmel bir Rehber’dir 22-31
039.22- Allah, kimin Göğsünü İslam'a açmışsa, artık O, Rabb'inden olan bir Nur
üzerindedir, değil mi? Fakat Allah'ın Zikri’nden Qalpler’i katılaşmış olanlar’ın
way haline. İşte Onlar, Apaçık bir Sapıklık içindedirler.
039.23- Allah, Müteşabih, İkişerli (Müsna) bir
Kitap olarak Söz’ün en Güzeli’ni indirdi. Rabb'lerine karşı İçleri titreyerek
Korku duyanlar’ın Ondan Deriler’i ürperir. Sonra da Onların Deriler’i ve
Qalpler’i Allah'ın Zikri’ne yumuşar yatışır. İşte bu, Allah'ın Yol
Göstermesi’dir, Onunla dilediğini Hidayet’e eriştirir. Allah kimi saptırırsa,
artık onun için de bir Yol gösteren yok’tur.
039.24- Qıyamet Günü o Kötü Azab’a karşı Yüz’ünü
kim koruyabilecek? Ve Zalimler’e "kazanmakta olduklarınızı tadın "
denmiştir.
039.25- Onlar’dan Öncekiler de yalanladı, böylece
Azab Onlar’a hiç şuurunda olmadıkları bir yerden gelip çattı.
039.26- Artık Allah, Onlar’a Dünya Hayatı’nda
Aşağılanma’yı taddırdı. Eğer bilmiş olsalardı, Ahiret'in Azabı gerçekten daha
Büyük’tür.
039.27- Andolsun, Biz bu Qur'ân'da belki Öğüt alıp
düşünürler diye, İnsanlar için her bir Örnek’ten verdik.
039.28- Çarpıklığı
olmayan Arapça bir Qur'an'dır. Umulur ki ittiqa ederler.
039.29- Allah bir Örnek verdi: Kendisi üzerinde
Uyumsuz ve Geçimsiz bulunan Sahipleri de çok ortaklı olan bir Adam ile yalnızca
bir Kişi’ye teslim olmuş bir Adam/ köle. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd
Allah'ındır. Hayır Onların çoğu bilmiyorlar.
039.30- Gerçek şu ki, Sen de öleceksin, Onlar da
öleceklerdir.
039.31- Sonra elbette Sizler, Qıyamet Günü
Rabb'inizin Huzurunda davalaşacaksınız.
039.32- Allah'a karşı Yalan söyleyenlerden ve
kendisine geldiğinde Doğru’yu yalanlayanlardan daha Zalim kimdir? Kafirler için
Cehennem’de bir Konaklama yeri mi yok?
IV Muhalefet Rüsvay olacak 32-41
039.33- Doğru’yu getiren ve Doğrulayanlar’a
gelince, işte Onlar Muttaqi olanlar’dır.
039.34- Rabb'leri katında dileyecekleri Herşey
Onlar’ındır. İşte bu, İhsan’da bulunanlar’ın Ödülü’dür.
039.35- Çünkü Allah, Onlar’ın yaptıklarının en
Kötü’sünü temizleyip-giderecek ve yapmakta olduklarının en Güzel’iyle Ecirleri’ni
verecektir.
039.36- Allah Kulu’na Kafi değil mi? Seni O'ndan
başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için bir Yol
Gösterici yok’tur.
039.37- Allah, kimi de Hidayet’e eriştirirse, Onun
için bir Saptırıcı da yok’tur. Allah İntikam Sahibi, Aziz'dir.
039.38- Andolsun, Onlar’a: "Gökler’i ve Yer’i
kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki:
"Gördünüz mü haber verin, Allah'tan başka tapmakta olduklarınız,
eğer Allah Bana bir Zarar dileyecek olsa, O'nun Zararı’nı Onlar kaldırabilirler
mi? Ya da Bana bir Rahmet vermeyi
istese, O'nun Rahmet’ini Onlar önleyebilirler mi?" De ki:
"Allah, Bana yeter. tewekkül edecek olanlar, O'na Tewekkül etsinler."
039.39- De ki:"Ey Qawmim, üzerinde
bulunduğunuz duruma göre yapıp edin. Hiç
Kuşkuzuz Ben de yapıp eden’im. Artık yakında öğreneceksiniz."
039.40- Kendisini Aşağılık kılan kime geliyor ve
Kesintisiz Azab kimin üzerine çöküp kaçınılmaz oluyor?
039.41- Elbette Sana Biz Kitab'ı İnsanlar için
Haqq olmak üzere indirdik. Artık kim Hidayet’e erişirse, bu kendi Nefs’i
lehinedir, kim de saparsa, O da kendi aleyhine sapmış olur. Sen Onlar’ın
üzerinde bir Wekil değilsin.
V Azap gelecek 42-52
039.42- Allah, Ölümler’i vaktinde Canları’nı alır,
ölmeyeni de Uykusu’nda. Böylece, kendisi üzerinde Ölüm Qararı verilmiş olanı
tutar, öbürüsünü de Adı konulmuş bir Ecel’e kadar salıverir. Elbette bunda
düşünen bir Qawim için gerçekten Ayetler vardır.
039.43- Yoksa Allah'tan başka Şefaat ediciler mi
edindiler? De ki: "Ya Onlar, Hiç bir Şey’e Mâlik değillerse ve
aqletmiyorlarsa da mı?"
039.44- De ki: "Şefaat’in Tümü Allah'ındır.
Gökler’in ve Yer’in Mülkü O'nundur. Sonra da O'na döndürüleceksiniz."
039.45- Sadece Allah anıldığı zaman, Ahiret'e inanmayanların Qalb’i Öfke’yle
kabarır. Oysa O'ndan başkaları anıldığında ise, hemen Sevince kapılır."
039.46- De ki "Ey Gökler’i ve Yer’i yaratan, Gayb’ı
da Müşahade edilen’i de bilen Allah'ım. Anlaşmazlığa düştükleri Şeyler’de, Kulları’nın arasında
Sen hükmedeceksin."
039.47- Eğer Arz’da olanlar’ın tümü ve bununla
birlikte bir katı daha Zalimler’in olmuş olsaydı, Qıyamet Günü o Kötü Azab’dan
gerçekten bunları Fidye olarak verirlerdi. Oysa, Onların hiç Hesaba
katmadıkları Şeyler, Allah'tan kendileri için Açığa çıkmıştır.
039.48- Kazanmakta oldukları Kötülükler, kendileri için Açığa çıkmıştır ve Alay konusu
edindikleri Şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.
039.49- İnsan’a bir Zarar dokunduğu zaman, Bize
dua eder, sonra tarafımızdan Ona bir Rahmet İhsan ettiğimizde, der ki:
"Bu, Bana ancak bir Bilgi dolayısıyla verildi. "Hayır, bu Fitne’dir.
Ancak Onlar’ın çoğu bilmiyorlar.
039.50- Bunu kendilerinden Öncekiler de
söylemişti, ama kazandıkları Şeyler Onlar’a hiçbir yarar sağlamadı.
039.51- Böylece, kazandıkları Kötülükler Onlar’a
İsabet etti. Bunlardan Zulmetmiş olanlar’a da, kazanmakta oldukları Kötülükler
isabet edecekdir. Ve Onlar Aciz bırakacaklar da değildirler.
039.52- Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah,
dilediğine Rızq’ı genişletip yayar ve kısar da. Elbette bunda, inanmakta olan
bir Qawim için gerçekten Ayetler var’dır.
VI İlahî Rahmet 53-63
039.53- De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere
Ölçü’yü taşıran Kullar’ım. Allah'ın Rahmeti’nden Umut kesmeyin. Elbette Allah,
bütün Günahlar’ı bağışlar. Çünkü O, Gafur'dur, Rahim'dir."
039.54- Azap size gelip çatmadan önce, Rabb'inize
yönelip dönün ve O'na teslim olun. Sonra size Yardım da edilmez.
039.55- Rabb'inizden, Size indirilen’in en
Güzeli’ne uyun, Siz hiç şuurunda değilken Azab Size gelip çatmadan önce.
039.56- Kişi’nin şöyle diyeceği (gün): "Allah
yanında yaptığım Kusurlarım’dan dolayı Yazıklar olsun, doğrusu Ben, Alay
edenler’dendim."
039.57- Veya: "Gerçekten Allah Bana Hidayet
verseydi, elbette Muttaqiler’den olurdum" diyeceği Gün.
039.58- Ya da Azab’ı gördüğü zaman: "Benim
için bir kere daha olsaydı da İhsan edenler’den olsaydım."
039.59- "Hayır, benim Ayetlerim Sana
gelmişti, fakat Sen Onlar’ı yalanladın, Büyüklüğe kapıldın ve Kafirler’den
oldun."
039.60- Qıyamet Günü, Allah'a karşı Yalan
söyleyenlerin Yüzleri’nin Kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için
Cehennem’de bir Konaklama Yeri mi yok?"
039.61- Allah, Taqwa Sahipleri’ni Zafer’e
ulaşmaları dolayısıyla kurtarır. Onlar’a Kötülük dokunmaz ve Onlar Hüzn’e
kapılmayacaktır."
039.62- Allah, Herşey’in Yaratıcısı’dır.O, Herşey
üzerinde Wekil’dir.
039.63- Gökler’in ve Yer’in Anahtarları O'nundur. Allah'ın
Ayetleri’ne küfredenler ise işte Onlar Hüsran’a uğrayanlar’dır.
VII Son Hüküm 64-70
039.64- De ki:" Ey Cahiller, Bana
Allah'ın dışında bir başkasına mı Kulluk etmemi emrediyorsunuz?"
039.65- Andolsun, Sana ve Sen’den öncekiler’e
wahyolundu ki: "Eğer Şirk koşacak olursan, elbette Senin Ameller’in boşa
çıkacak ve elbette Sen, Hüsran’a uğrayanlar’dan olacaksın.
039.66- "Hayır, artık Allah'a kulluk et ve
Şükredenler’den ol."
039.67- Onlar, Allah'ın Qadri’ni Haqqı’yla taqdir
edemediler. Oysa Qıyamet Günü yer, bütünüyle O'nun Avucu’ndadır. Gökler de
Sağeli’yle dürülüp bükülmüştür. O,
Onlar’ın Şirk koşmakta olduklarından Münezzeh’tir.
039.68- Sur'a üfürüldü, böylece Allah'ın
diledikleri dışında, Gökler’de ve Yer’de olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir
daha Ona üfürüldü, artık Onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.
039.69- Yer, Rabb'inin Nuru’yla parıldadı. Kitap
kondu. Peygamberler ve Şahidler getirildi ve aralarında Haqq ve Hüküm verildi, Onlar Haqsızlığa
uğratılmazlar
039.70- Her bir Nefs’e yaptığının Tam Karşılığı
verildi. O, Onların işlemekte oldukları’nı daha İyi bilen’dir.
VIII Her Zümre’nin Aqıbeti 71-75
039.71- Küfredenler, Cehennem’e Bölüm Bölük
sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, onun Kapılar’ı açıldı ve onlara
Bekçileri dedi ki: "Size Rabb'inizin Ayetleri’ni okuyan ve Bugün’le
karşılaşacağınızı sizi uyaran
Peygamberler gelmedi mi size? Onlar: "Evet" dediler. Ancak Azab
Kelimesi Kafirler’in üzerine Haqq oldu.
039.72- Dediler ki: "İçinde Ebedî Kalıcılar
olarak Cehennem’in Kapıları’ndan girin. Büyüklüğe kapılanların Konaklama Yeri
ne Kötü’dür."
039.73- Rabb'lerinden ittiqa edenler de, Cennet’e
Bölük Bölük sevkedildiler. Sonunda oraya
geldiklerinde onun Kapılar’ı açıldı ve onlara Bekçiler’i dedi ki: "Selam
üzerinizde olsun, Hoş ve Temiz geldiniz. Ebedî kalıcılarak olarak ona
girin."
039.74- Dediler ki: "Bize olan Waadiniz’de
sadık kalan ve bizi bu yere Mirascı kılan Allah'a hamdolsun ki, Cennet’ten
dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. Çalışmalar’da bulunanların Ecr’i ne
Güzel’dir.
039.75- Melekler’i de Arş’ın Etrafını çevirmişler olarak Rabb'leri
Hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Aralarında Haqq ile hüküm verilmiştir ve:
"Alemlerin Rabb'ine hamdolsun" denilmiştir.
Qur'anu'l Hakîm (Qur'ane'n A'rabiyyen)
039 Zümer |
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|
|||
|